29 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 14. LLUSLARARASI ÎSTAIVBUL FESTİVALt 22 HAZİRAN 1986 TELEVİZYON 10.00 Açılış 10.01 Yavru Geyik , ( Boxter atlesı, Soel alışverşt ıçırr kasabaya ıner Kopuk ise anne ve baba Boxlerlerın ısıeğı uzerme evde kalır Jody çok uzgundur, bır de kendısme Soel hedıyesı alınınadıgmı duyunca iyıce yıkılır. Se var kı bu doğru değıldır ve duygusuz bın o/duğuna mandığı annesı, son derece duygulu bır kadındır. 10.30 TV'de Sinema: Tabiatın Kanatları Doğa ve insan arasındakı ilişkilcri ısleyen filmdt, Dan Cıbson başanh bır doğa/otoğnfçtstdır. Bir gün fotoğmf çalışmalan sırasmda ıkı kaz yavrusu bulur. Kazlarla arasmda sıcak bir ilişki kurulur. Ancak olaylar gelışectk ve Dan Gıbson ıle kaz aılesinin başına ilgmç olaylar gelecektır. Portekiz'den fada, Ispanyu'dan flamenko 14. Uluslararası Istanbul Festivali'nde bugün Carlos do Carmo Topluluğu Portekiz'den "fado"lar sunarken, Mario Maya Dans Topluluğu da Lorca'nın şiirleri eşliğinde flamenko örnekleh sergileyecek. Knltür Servisi Önceki gün açılan 14. Uluslararası tstanbui Festivali bugün de dört gösteriyie sürüyor. Bugün Carlos do Carmo Fado Topluluğu Atatürk Kültür Merkezi'nde, JeanFrançois Paülard Oda Orkestrası ise Aya Jrini'de müzikseverlere güzel saatler geçirtirken, Ispanya'dân Mario Maya Flamenko Dans Topluluğu da Açıkhava Tiyatrosu'nda dansseverlere Lorca'nın metinlerine dayalı bir gösteri sunacak. Istanbul Şehir Tiyatroları'nın Rumelihisarı'nda sahneleyeceği "Medea" tragedyasında başroltt Çigdem Selışık üstleniyor. Carlos do Carmo Fado Topluluğu, kurucusu Carlos do Carmo'nun adıyla anıbyor. Annesi de ünlü bir "fado" şarluası olan Carlos do Carmo, şarkı söylemeye henüz çocuk yaştayken başladı. llk plağını 1964'te gerçeklestiren sanatçı, bu calışmasıyla kişisel biçemini ortaya koyarak " fado" tarzına yepyeni bir söyleyiş getirdi. Sanatçı, daha sonraları, ünlü Portekizli ozan Ary dos Santos ile birlikte çalışarak onun şürlerini besteledi ve bu işbirliği ozanın ölümüne kadar sürdü. 1976'da ülkesini Eurovision Şarkı Yarışması'nda temsil eden Carlos do Carmo, Sopot ve Rostock festivallerine de katıldı. Carlos do Carmo, kimi zaman hüzünlü, kimi zaman neşeli şarkılar olan "fado"yu ülkesimn sınırlan dışına çıkaran, bütün dünyaya sevdiren sanatçılardan biri oldu. Bugün Carlos do Carmo Topluluğu'ndan dinleyeceğimiz "fado" türü şarkılar, Lizbon halk şarkılan oiarak da nitelenebilir. Lizbonlu ünlü bir "fado" şarkıcısı olan Manoel Fernandes'in dediği gibi: "Fado, yoksul halkın sesidir. Onlar her zaman neşe ve tepkiyle, acı ve umutla sokaklarda şarkı söyleyeceklerdir. Bu şarkı, onlann ruhundan gelmektedir." teci oiarak Mario Maya, flamenkonun köklerini araştırarak "'jomlo" stilinin güzelliğıni ve anlamını ortaya çıkarma çabası gösterdi. Çingene halkın yaşam biçimini yansıtan flamenkoyu soysuzlaşan turistik eğlence tarzından ayırarak çağdaş dans dünyasına soktu. 12.00 Pazar Konseri Çaykovski'nin 1 "6. Senfom"si yayımlanıyor. 13.00 Zafere Çağn (Aynnlılı bilgı yandaki süıunlarda) 14.00 14.15 16.50 17.20 Haberler Stüdyo Pazar Gazi Koşusu (naklen) Batının En İyisi 3 Rumelifaisan'nda tngedy» Mario Maya, gösterilerinin büyük bir kültürel ve sosyopolitik anlamı olduğunu belirterek şöyle diyor: "Sahnelediğinık yapıttann bazıiannda değisen toplum ihtiyaçlanna ayak uydurmak için flamenkonnn temeli olan tutsaklık, açlık, korku gibi temalann işlenmesinden uzaklasük... Bir azınlığa özgü bu törensel dans, birçoklan için kflllürel bir olay haline geldi." Jstanbul Büyükşehir Belediyesi Tiyatrolan, bugün festivalde Euripides'in ünlü tragedyası "Medea"yı sahneliyor. Talat S. Halman'ın dilimize çevirdiği "Medea">ı Amerikalı yönetmen Arthur Housrnan sahneye koydu. Dekor ve kostümlerini Marianne Custer'ın, müziğini Pa(rick Byers'm gerçekleştirdiği oyunun başrolünde, çalışmalarını uzun süredir ABD'de sürdüren tiyatro sanatçımız Çigdem Selışık oynuyor. A YA İRİNVDE ÇALACAKLAR Festivalin açılıs konsermi veren JeanFrançois Paillard Oda Orkestrası, bugün de Aya İrini'de çalacak. Seçkin 13 müzisyenden oluşan topluluk, 1953'te kuruldu. (Aynnlılı btlgı yandaki sutunlardaj TV'de Pazar Günü 17.50 Pazar Sineraası: "Safha 4" (Ayrmtılı bılgı yandaki sutunlardaj 23.00 KEŞİF 19.10 Dünya Kupası Özet Yayın (Ayrmtılı bılgı Spor'da) 19.50 Dış Kaynaklı Müzik: Richard Oayderman 20.10 Uykudan Önce Derya Abla, sevımlı maymun Haşarı ıle bırlıkledır Hasarı, "tnsanlar" hakkında bır araşlırma yapar tnsanlarm maymunlar hakkmdakı sözlermı ıncelemekıedır. "Maymun istahlı maymun suratlı" gibı. Derya Abla, insanlann çoğunun bu sozlen hakareı ıçın değil, maymunlan çok sevımli ve zekı buldukları için buyle söyledıklermı anlatır Aya İrini'de oda muzigi 1953'te kurulan JeanFrançois Paillard Oda Orkestrası, bugün Aya trini'de J J . Mouret, Debossy ve Vivaldi'nin yapıtlarmdan oluşan bir program sunacak. Orkestra, kuruluşundan bu yana özellikle 17. ve 18. yüzyıl müziğinin yeniden canlanmasında önemli bir rol oynadı. Topluluk, ünlü korolar eşliğinde, Vivaldi, Bach, Haendd, Haydn, Mozart, Schubert, Rameau gibi bestecilerin koral yapıtlarını seslendirdi. Mario Maya Flamenko Dans Topluluğu'nun kurucusu Mario Maya, uluslararası üne sahip olan bir dansçı, koregraf, yönetmen ve besteci. Kendisi de Granadalı bir Çingene olan sanatçı, 1971'de Carmen Mora ve Guito ile ünlü Madrid Üçlüsü'nü kurdu. 1974'te Flamenko Dans Tiyatrosu'na doğru ilk adımı olan "Ceremonial" adlı yapıtım sergileyen sanatçı, o gün bugündür bu alanda kendine özgü tarzmı geliştirmeye devam ediyor. Bir Çingene, dansçı, koregraf ve bes Cobıırn, Tayvan'ı tanıtıyor Kültür Servisi tlk bölümü 16 Mart 1986'da yayımlanan "Keşif" adlı belgesel dizinin yayını aralıklarla sürüyor. Tanınmış sinema oyuncusu James Coburn'ın sunuculuğunu yapüğı dizide, yeryüzünun tanınmayan ilginç ve gizemli yöreleri sergileniyor. Bu akşam izleyeceğimiz bolümde Güney Çin açıklanndaki Formoza Adası'nda bulunan Tayvan (eski adıyla Milliyetçi Çin) tanıübyor. Tayvan'ın kültürel, ekonomik ve toplumsal durumu çeşitü görüntü ve röportajlarla ekrana getirüiyor. Yüzölçümü 35.834 kilometre kare olan Tayvan'ın nüfusu 18 milyon 145 bin. Formoza Adası'nda yer alan Tayvan'ın başkenti Taypey. Başlıca kenüeri ise TayNan, TayCung, Gaoshiong, KiLung, KiaYi, SonCou, PingDung, CangHua. Sıcak, yağışlı bir iklim kuşağında bulunan Tayvan'ın dağlan, sarrnaşık ve bambu ağaçlan, kâturu ormanlanyla kaplı. Sulama yoluyla pirinç tarımı yapılıyor. Yılda iki kez pirinç hasadı ahnıyor. Pirinç ve çay işletmeleri yaygın. 17. yüzyılda Çin egemenliğinde bulunan Formoza'ya 1895'te Japonlar geldiler. Ada, 1945'te Çin'e geri verildi. Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra Çin iç savası sonunda Mareşal Çan KayŞek'in başında bulunduğu Milliyetçi Çin hükümeti, 1949'da Formoza'ya sığmdı. 1%7'de ülkede kültür yenilenmesi etkinlikleri başladı. 1975'te Çan KayŞek'in yerine, >ardımcısı Yan Jiagan geçti. 1978'de de Çan KayŞek'in oğlu Jiang JingGoo, Milliyetçi Çin Cumhuriyeti'nin başına getirildi. 1971 yılına kadar Birleşmiş Milletler üyesi olan Milliyetçi Çin, bu tarihte Çin Halk Cumhuriyeti'nin alınması üzerine örgütten çıkarıldı. Böylece uluslararası toplulukta tek başına kaldı. Buna karşın, başta ABD ve Suudi Arabistan olmak üzere, 140 ülkeyle ekonomik ilişkilerini sürdürmeyi başardı. Formoza'nın asıl halkı Endonezya yerlilerinden oluşuyor. Ancak bunlar çeşitü dönemlerde adaya çıkan Çin ve Japon göçmenler tarafından iç yörelere sürüldü. Adadaki ormanlar, Tayvan için çok önemli bir gelir kaynağı oluşturuyor. Ancak uiaşım zorlukları yüzunden bu ormanlardan gerektiği kadar yararlanılamıyor. 20.30 Haberler ve Hava Durumu 21.00 Dünya Kupası: İspanyaBelçika (naklen) (Aynıttılı bilgı Spor'da) 23.00 Keşif 7 (Ayrmtılı bı/gı yandaki sutunlardaj 23.50 Haberler 24.00 Kaygısızlar BaşmUennı Tony Curtıs ve Roger Moore'un paykıştıklan "Kaygaızlar" daha önce TVde dizıfum oiarakyaymlanmıstL Bu gece ekranlara gelecek bölümün konusu şuyle: Dany ve Bretl araba yarışlanna katılırlar. Bu yanşta Brett esrarengız bın tarafmdan dUürulmek istenir. Dany olaya el koyar Elındekı izler onu eski biryanşçı olan Jenkins'e göturur. Jenkins dürt yıl önce geçırmif olduğu bır kazadan Brett'ı sorumlu tutmaktadır. Festivalde buaün Carlos do Carmo Fado Tbptuluğu (Atatürk Kültür Merkezi, 1830} SeanFmnfois Paillard Oda Orkestrası (Aya îrini, 18.30) Mario Maya Flamenko Dans Topluluğu (Açıkhava Tiyatrosu, 2130) Medeatstanbul Şehir Tiyatrolan (Rumelihisan, 2130) 17.50 PAZAR SİNEMASI 01.00 Dünya Kupası: İngiltereArjanün (naklen) (Ayrmtılı bılgı Spor'da) BUimkurgu sevenlere Safha 4 (Phase 4) / Yönetmen: Saul Bass / Oyuncular: Nigel Davenport, Lynne Frederic, Michael Murphy, Alan Gifford / 1973 yapımı / 80 dakika. Kültür Servisi Arizona Çölü'nde bir bilimsel araştırma merkezi vardır. Ve çevrede araştırmalar yapmaktadır. Bu merkez, günün birinde karıncalann saldırısına uğrar.. Uzmanlar, hem kendilerini savunmaya, hem de bu olağanüstü olayın nedenlerini bulmaya çahşırlar... Bir bilimkurgu denemesi... Bu kez, geçenlerde yine TV'de izlediğimiz "Kanncalar Imparatorluğu"nun tersine, doğanın bu çalışkan hayvanlan normal büyüklüklerini koruyorlar... Oldukça etkileyici bölümler içeren, teknik hileleri basarılı sayılabilecek bir film... Yonetmeni Saul Bass, 1920 doğumlu bir grafikçi... Sinemada birçok önemli filmin jeneriklerini hazırlamış, bu konuda bir devrim yaratmıştı. Sonralan belgesel veya kısa filmler de çeken Bass'm bugüne dek bilinen tek uzun film denemesini izleyeceğiz bugun... Eleştirmenlerce pek tutulmamakla birlikte kendi alanında ve meraklılan arasmda oldukça ün yapan filmi, çocuklannıza pek izletmeyin... Ama kendiniz için, eğer bilimkurgu meraklısıysanız, kaçırmayın deriz... 02.45 Kapanış RADYO 1 K 1 1 05.00 "ıçılış. program ve kısa haberler 05.05 Ezgı kervanı 05.30 Sabah Şarkılan 06.00 Koye haberler. 06.10 Gunaydın. 07JO Haberler 07.46 Bölgesel Yayın. 09.00 Kısa haberler 09.05 Çocuk saati 10.00 Kısa haberler 10.05 Taıil sabahı (I). 11.55 Radyouyatrosu 12.55 Reklamlar ve radvx> programlan 13.00 Haberler 13.15 Muzik 13J0 Bolgescl yayın ve reklamlar 15.00 Kısa haberler 15.05 Beraber ve solo şarkılar 15.30 Hafıf müzık. 16.00 Kısa haberler 16.85 Turkuler geçıdi 16.35 Hafıf müzik. 17.05 Tarla dönuşu. 17.25 Bölgesel yayın. 19.00 Haberler. 19J0 Vurltan sesler 20.00 Çeşıllı muzik. 20JO SolıJler geçıdi. 21.00 Kısa haberler. 21.05 Fılm melodilerı. 21JO Spor dergısi. 22.00 Sıudyo kayıtlarından 22.30 Turkuler ve oyun havaları. 23.00 Haberler 23.15 Pa2ar gecesi (2) 00.55 Gunun haberlerinden özeıler. 01.00 Program nc kapanıs 0 1 J 0 Gece yayını 01.05 05.00 Gece vayını. T R T I I 07.00 Açılış ve program. 07.02 Solısllerden seçmeler. 07J0 Haberler. 07.40 Turkuler ve oyun havaları. 08.00 Ikı sohstten şarkılar 0 8 J 0 Sabah konseri 09.00 Beraber ve solo lurküler. 09.30 Solisller geçıdi. 10.00 Hafif muzık 10.15 Turküler. 10JO Tasavvuf musikisi ve saz eserleri. 11.00 Çocuklarla başbaşa. 11.45 Şarkılar. 12.00 Laıın dünyasından 12.30 Türküler ve oyun havaları. 13.00 Haberler 13.15 Hafif müzik 13.30 Şarkılar. 13.45 \masy» Gtnelgtsi aztl programı. 14.00 Çeşıtlı soloları. 14.20 Turkuler geçıdi. 14.40 Şarkılar. 15.00 Vuvarlak nıasa 16.00 Her plağın bır hıkâyesı var. 16.45 Turkuler 17.00 Her hafıa sızlerle. 17J0 Beraber şarkılar 18.00 Yurtlan sesler kadınlar loplulugı. 18J0Muha>yer faslı. 19.00 Haberler. 19J0 Turkçe sozlü hafıf mımık 19.45 Şarkılar 20.00 Turküler ve oyun havaları. 20J0 Radyo tıyaırosu 21 JO Ankara rad>o su çokseslı korosu. 21.45 Yurttan sesler erkekler lopluluju. 22.15 Şarkılar 22J0 Bır roman/bır yazardan hikâyeler. 22.45 Hafif müzik. 23.00 Haberler. 23.15 Beraber ve solo sarkılar 23.40 Hafif muzık. 2355 Pazar konseri 00.55 Program ve kapanıs. T R T I I I 07.00 Açıhs ve program. 07.02 Hafıf muzık. 0 7 J 0 Sabah konseri. 08.00 Sabah ıçin müzik. 09.00 Haberler 09.12 Her pazar 10.00 Muzik şolenı 11.08 Bır bcslecı. 11J0 Taıil muzigı. 12.00 Haberler. 12.12 Hafif muzık 12.30 Muzık posıası 14.00 Pazardan pazara. 15.00 Ca/ ve pop dunyasından 16.00 Muzik panoraması. 16.30 Ferahnak faslı. 17.00 Haberler 17.12 Hafif muzik. 17J0 Turk halk muzıg] loplu progrjmı. 18.00 Teleskop. 19.00 Haberler 19.12 Hafıf muzik 19J0 Opera va opereılerdcn seçmeler 20.00 Muzık palelı 21.00 Müzik ekspresı. 22.00 Haberler 22.12 Gecenın gclırdıklerı 23.00 Dunya radyolarından, muzik fesıivallerinden 24.00 Gece ve muzık 01.00 Program ve kapanıs. YU3VUS NADİ ARMAĞANI MtZAH ÖYKÜSÜ YAR1ŞMASI198586 Papazı Gören \hr mı? SÜEDA ÇÖREBATIR/NO 507 racak bizden başka enayi var mı?" Melahat araya girdi: "Asım abi, biz onlara taksi çevirdik. Nuriye ile bindiler. Hatta Nuriye eve vannca telefon açtı!" "Nuriye önce indi, bizimki arabada tek kaldı yani..." Sabah olmadan ortalığı ayağa kaldı rmanın anlamı yoktu. Asım Bey bir süre uyuyamadı, sonra yine daldı. Rüyasında kendini bir havuz başında gördü. Yüzleri maskeli iki adam Leman'ı havuza sokuyorlardı. Çıkardıklarında Leman on sekizinde sülün gibi bir kız oluyor, salına salına Asun Bey'in koynuna giriyordu. Asım Bey maskeli adamlann ellerine tomar tomar paralar sıkıştınyor, zevkten ağzı kulaklarında, "Sağ olun, fazlasına değerdi ama daha yüzgörümlüğü alacağım..!' gibi sözler mırıldanıyordu. Sabah tam sekizde telefon çaldı: "Alo! Asım eniştemiz!" "Evet?!" "Bak Leman abla konuşacak!' "Asım! Benim!' "Ooo! Günaydın! Nasılsın? İyi misin? Geceyi rahat geçirdin mi?" "Evet ya... Hilton'da kral dairesini bana ayırmışlar. Sen benimle dalga mı geçiyorsun? Sabaha dek bir ot minderin üstünde pinekledim!' Asım Bey'in rüyasındaki huri, yatağın köşesinden göz kırparak gülumsedi. Asım Bey tatlı tatlı gerindi: "Tamam hayatım. Bir çaresine bakacağım..!' "Çaresine bakacakmış. Duygusuz adam! Ben burada.." "O parayı nasıl bulacağımı düşünüyorum.." "Ne demek? Bankadaki uç yüz bini çek, dört bileziğimı de bozdur, tamam işte..!' "Canım birkaç gün sabret... Bizden bir şey çıkmayınca nasıl olsa seni salıverirler!' Fidyeci araya girdi: "Sizden bir şe)ier çıkabileceğini boylece öğrenmiş bulunuyoruz!" Asım Bey fısıldadı: "Sizinle özel göruşeceğim fidyeci bey! Aman kanm duymasın. Çok gizli" "Tamam! Konuş!" "Bak ahbap, ben sana bu paranın iki katını vereceğim" "Eee? Nedenmiş o?" "Bak... Şev... Sen karımı başka bir yere postalayacaksın!" "Başka yere mı? Nasıl yani?" "Nasıl desem bilmem ki... Canım işte postala yani... Denıze postala... Havuza..!' "Haa! Anlıyorum... Vay anasını be! Namuslu vatandaşa bak! Saygıdeğer aile reisü... Bak abi, o işler bizim klasımıza girmez ama bir çaresine bakanz. Bizim Gaddar Niyazi bu işlere bakar. Yuz bini verdik mi... Bizden gunah gitti. Günahı boynuna... Haa Leman ablamızın bir diyeceğı varmış, bak veriyorum!' "Ne oldu Asım? Ne konuştunuz? Anlaştımz mı?" "Anlaştık canım. Anlaştık. Merak etme. Sen hiç moralini bozma. Yakında her şey duzelecek" "Zaten moralimi bozduğum falan yok. Çok iyi çocuklar aslında. Bir dediğimı iki etmiyorlar. Yemek verdiler... Sigara... Çay... Hiç sıkılmadım. Yalmz.." "Yalnız ne?" "Şey... Yanımda bir konken takımı \ardı da..." "Eee?"' "Hani çocuklarla birer çe\irelim dedim..." "Eee?" "Mava papazını bulamıyorum. Oralaıda bışerlerde bırakmış mı>ım?" Asım Be>' vakit öldürmek için ara sokaklarda bir sure dolaştıktan sonra çaresiz evin yolunu tuttu. Hayret!.. Bugünku konken partisi onlarda değil miydi? Konukların her zaman köşebaşına kadar ulaşan seslerinden eser yoktu. Buzdan elleriyle kapıyı açtı. Paltosunu asarken askıya iliştirilmiş bir not gördü: "Kocacığım, kalorifer yanmıyor, biz burda donduk, Melahatlara gidiyoruz. Sevdiğin çorbadan yaptım, afiyetle ye Ben erken dönerimf Asım Bey bu "erken" sözcuğünun karısının sözluğündeki anlamını iyi bilirdi. Yirmi yıllık evli idiler. Evlenmeden önce, biri çıkıp da gunün birinde böyle bir yaşam biçimine "gık" demeden katlanacağını söylemiş olsaydı kahkahalarla gulerdi. Ama insanoğlu zamanla alışıyordu işte... önce ufak ufak, sonra giderek büyük dozlarla verilen uyuşturucular gibi. Mutfağa geçince çorbanın acayip manzarasını gordü, iştahı kaçtı. Bir kez, laf olsun diye "Mantar çorbasına bayılıyorum" demişti. Hay dili tutulaydı da demeye>rdi!.. En iyisi içinden mantariarı ayıklayıp yemekti. Kepçeyi çorbaya daldırdı; o ne?.'.. Aman Tanrım! Maça papazı sungere ddnmüş, mantar çorbasının içinde yuzüyor. "Hay Allah kahretsin" diye ofkeyle bağırdı. Daha onceleri çorbadan saç fırketesi, kibrit çöpü, sigara izmariti gibi şeyler çıkmıştı ama hiç maça papazlı çorba yememişti. İştahı iyice kapandı. Bir elma soyarak salona seğirtti. Kapıyı açmasıyla bir Leman'ın sesi biraz ürkek biraz ağlamaklı idi: "Benim Asım! Ben..!' "Neredesin kadın? Gecenin bu saatinde?.." "Sorma başıma gelenleri..!' Araya aynı erkek sesi girdi: "Kısa kes be! Istediğimizi söyle!" Leman'ın ağlayan sesi: "Bir saat önce çıkmıştım Melahatlardan. Taksi diye bindim..!1 "Kes be! Zırlamasana!" "Yani... Nasıl desem.. Bunlar fidye istiyorlarmış..!' "Fidye mi? Ne fidyesi?" Aynı ses girdi, sırnaşık: "Fidye Asım eniştemiz, yaniya parra. Şöyle bir beş yüz bincik. Bizim yükseklerde gözümüz yok!' "Kimsiniz siz? Nereden anyorsunuz?" "Haa... O tarafı seni ırgalamaz. Bak iyi dinle dediklerimi: Parayı yann akşam saat tam onda senin otobus durağmdaki telefon kulubesine getireceksin. Gazete kâğıdına sar, yere bırak! Tamam mı?" "Eee?..!' "Ee'si işte öyle. Ver parayı, al kanyı!" Asım Bey'in tepesi iyice atmıştı: "Ya vermezsem? Bende bu kadar para ne gezer?" "Bak abimiz, bizim vaktimiz kısıtlı. Bu işin şakası yok. Tombul karın bu gecelik konuğumuz olacak. Yann sabah tam sekizde tekrar arıyacaSım!' HAVA DURUMU UUM IrauM. İZMİR •MM urnın BHMMM TMBm MtU MlMMOI ainf vmn HMSA MU MYA Acık Aı ck Acık Acık Acık Yajrrnjrtu Buluttu A> ck Aı ck Aç^ Buiuiiu Acık Acık Acık W ır ır ır n« zr V ır 14* ır 17* »• 2T 31* jr xr TT ır ır «r 21* ır 14* zr AMSTERDAM . A • c ATİNA Acık BAĞOAT • Acık B&OHAD • Acık 8E/U./N ' Bulullu BOHN : Bulutlu BRÜKSEL : Bulullu C£NEVM : Bulutlu CA>DE ' Acık FRANKFURT : Bulullu OİRHE : Acık KAHİRE : Acık KÖLH : BbluMu LONDHA : Bulullu MADRİO : Bubilu mOSKOVA : BuiuUu MÛNİH : Bulutlu HEW YOftK : Acık OSLO : 8u*it!u PARİS : Ac* RİYAD : Acık ROMA : Acık SOFYA : Açık ŞAM : Bunjllu TEL AVİV : Buıutlu TOKVO • Acık TRABtMSGARP: Bu.ut/U ZÛRİH : Bu utlu 21° 32° 34° 28° 23° 21° 24° 2EC 38° 21° 38° 44° 19° 17° 19° 24° 27» 29° 16° 29° 45° 29° 28° 29° 34° 27° 34° 29° SAM BEST'LS BAŞIDERTTE Sam Best, kasabaya şerif seçildikten sonra bu kez de bir katili eyalet mahkemesine götürme görevini üstleniyor. 17.20 BATEVCV EN İYİSİ Katille yollarda Best o/ the West / Yönetmen: James Burrows / Senaryo: Earl Pomerantz / Görüntü yonetmeni: Tom Goetz / Yapıma: Donald E. Fraizer / Müzik: Roger Sıeinman / Oyuncular: Joel Higgins, Carlene Walkins, Meano Peluce, Leonard Frey, Tom Ev/eü, Valri Bronfıeld, Brad Sullivan, Christopher Lloyd, Pat Ast, Tracey Walter / 1984 yapımı. Kültür Servisi tlk bölüroü 18 Mayıs 1986 pazar günü yayımlanan, ancak TV'nin yayın programında yapılan değişiklikİer nedeniyle uzunca bir süre ara verilen "Batı'nın En İyisi" adlı "western" güldürüsünu ancak bugün izleyebileceğiz. Özgün adı "Besl of the West" olan 22 bölümlük "Batı'nın En İyisi" dizisinde, daha iyi bir yaşam surebilmek için ailesiyle göç ettiği bir Batı kasabasında halk tarafından şerif seçilen Sam Best'in ilginç serüvenleri, güldürü boyutlan içinde anlatılıyor. Earl Pomerantz'ın yapıtında binbir tehIike ve serüvenle dolu Vahşi Batı, alışmadığımız biçimde, değişik bir açıdan sunuluyor. Batı'mn efsanevi kişileri, canlı, hareketli, gerçekçi biçimde sergileniyor. Yönetmenliğini James Burrows'ın yaptığı dizide daha çok tamnmamış oyuncular yer alıyor. Amerika'daki iç savaşın bitiminden sonra Philadelphia'lı Sam Best (Joel Higgins), karısı Elvira (Carlene Watkins) ve oğlu Daniel (Meano Peluce) ile birlikte Vahşi Batı'ya göç edip Copper Creek kasabasına yerleşmiştir. Burada kasabanm ileri gelenlerinden bar sahibi Parker Tillman'la (Leonard Fre>) giriştiği bir bahsi kazanmasından sonra kasabalılarda güven duygusu yaratmış ve oraya şerif seçilmiştir. Sam Best'in şerifliği sırasmda başından birçok ilginç olay geçer. Sık sık oraya uğrayan kiralık katillerle, yas.'dii,ı kişilerle uğraşmak zorunda k"'r. Sam Best, kasabaya şerif seçildikten kısa bir süre sonra Batı'nın ünlü kanun adamı Ben Lattimer ile tanışır. Ben, yakaladığı azılı bir katili eyalet mahkemesine götürmektedir. Ancak Ben, beklenmedik bir anda hastalanınca, haydut kasaba şerifi Sam'ın başına kalır. Sam'ın eline iyi bir şerif olduğunu kanıtlamak için bir fırsaı geçmiştir. f V f »Noro/o/f Gtotl Müdürtüğundın ıttntn Mlg'r* g6r*. Oogu Ktrmdmniz «•, Dotu AiMdoJu'nun öoğutu p&şlı dlff t*He*tor *çı* g»ç»c»k HAVA SICAKUĞI: ömmll bır dtjitlkHk oimrftctk RÜZGÂfi Kuımy n doju yonlerden htt» »ntırm ortM kuvntu M*c*k. Dtnlzltrdt. yıldız n aundoğutuncltn 35, u ı > » 1027 Umrm*n n Kjr»d»nı/tf» zmmtn ıtmtn 28 dtniz mılı hııla esec«k DENIZ. Doğu Ksndtnlz yğıflı dlğtr dtnlzlrlmiz tçık g*ç»c*k Denlz mufdll d»*j»/ı olup. gonıf uuklığı 10 km, r*4'1 »nınd» 13 km doltyındt butuntctk Ytn Go/u nde hm. bulutlu g»ç»c»k Rüıgtr kuny M dogv YĞnltnStn ora kuvntto nactk ILAN KİLIS ASLIYE HUKUK HAKİMLİĞİ'NDEN Davaa Abdullah Küçükoğlu tarafından davalılar Abdullah Turna ve Naciye Ülker aJeyhine mahkememize açılan tapu iptaü ve tescil davasının yapılan duruşması sırasmda dahili dava edilen Şerif Eren'in adresi meçhul olduğundan tebliğatın ilanen tebliğine karar verilmiştir. Verilen karar geregince davalı Abdullah Küçükoğlu tarafmdan Kiüs'in Bölük Mahallesi, Ovacık Mevkü parsel: 40'da tapuya kayıtlı bulunan taşmmazm maliki oiarak göninen Faik Turna üzerinden kaydının iptali ile kendi adına tescili istenilmiş olup yargılama sırasmda davaya dahil edilen Şerif Eren'in adresi meçhuî olduğundan, durusmanm bırakıldığı 10.9.1986 tarihinde durusmaya gelmesi, gelmediği, mazeret büdinnediği veya kendisini bir vekiDe de temsil ettirmediği takdirde davanın yokluğundan görülup karar verileceği hususu teblıgatın tebliği yerine geçmek uzere ilan olunur. Basın: 21888 BAYBURT ASLIYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1985/262 Davaa K. H. tarafından davalılar Nüfus Müdürlüğü ve Önder Çakır aleyhine açmış olduğu yaş tashihi davasının mahkememizde yapılan açık duruşması sırasmda: Davalı Önder Çakır'ın bütün ara/naJara rağmen adresi tesbit edilip adına davetiye tebliğ edilemediğinden ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiştir. Duruşmanın bırakıldığı 2.7.1986 günü saat 10.30'da duruşmada hazır bulunmas veya kendisini vekille temsil ettirmesi, duruşmada hazır bulunmadığı ve kendisini de vekille temsil ettirmediği takdirde H.U.M.K.'nun 213 ve ilgili müteakip maddelen geregince duruşmanın yokluğunda yapılıp karara bağlanacağı meşruhatlı davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 21982 duman bulutu içine daldı. Masanın ustündeki küllukier tepeleme dolmuştu. Boğulmadan pencereleri açabildi. Kullükleri boşalttı, yerlerine koydu. Sonra televizyonun karşısına geçti, koltukta tespihboceği gibi tortop büzüldü. Uykuya, soğuğa yenik düşmemek için çabalıyordu. O şaşı gozlu köle kızın dizısini seyretmeden yatamazdı. Onun yazgısı ile kendininki arasında ortak bir yan mı vardı ne? Hem yerden yere çalınıyorlar, hem de "azat" edilmiyorlardı. Ah Leman ah! Beni bir ozgür bıraksan!... Karısının kahkahası kulağında pnlıyordu: "Ah şekerim benim! Sudan çıkmış balığa dönersin. Sen bensiz nefes bile alamazsın ayol!" "Nerede kaldı bu kadın yahu! Saat gecentn yansı... Nasıl olsa anahtarı var," di\e düşunerek yatağa girdi. Tam tatlı uykusuna dalmıştı ki telefon sesiyle fırladı. "Alo!" "Alo! Leman Hanım'ın kocası sen mısin?" "E.. evet! Kiminle gorüşuyorum?" Y:hşık bir kahkaha: "Beyaz Sara>'dan Reagan a m o r ! " "Ulan Hilmi sen misin \oksa? Gecenin bu saatinde şaka..." "Ulan Hilmi senın babandır. Şaka değil ağabeyimız. Ciddi... Hem de çok dddi. Leman Hanım burada... O anlatsın \azişetleri.." "Çat!" telefon kapandı. Vay be! Rüya mıydı bu yoksa?... Yanına baktı; Leman yok. Saat gecenin biri. Neydi bu başına gelenler?.. Bir bu eksikti. Bu kadından çektikleri yetmıyormuş gibi... Yok yok! Bu olsa olsa tatsız bir şaka olabilirdi. Ama... Leman'ın ağlaması?.. Hilmılerin numarasını çevirdı. Mela : hat'ın uykulu sesi duyuldu: "Alo!" "Alo Melahat! Yahu bizim Leman sizde değil miydi?" "Ee evet! On bir buçuk falandı kalktılar Nuriye ile.." "Bu saat oldu yok! Az önce bir telefon, herifin biri... fidye istiyorlarmış!.." "Midye mi istiyorlarmış? Ne midyesi? "Midye değil. Fidye fidye. Yani paral' Hilmi Bey telefonu kansının elinden aldı? "Hayrola Asım?" "Sorma yahu, Leman'ı kaçırmışlar mı ne! Fidye istiyorlarmış!.!' "Yok canım! Ne fidyesi?" "İşte basbayağı fidye... Beş yüz bin verirsem salıvereceklermiş.." Hilmi Be> ışin şakasında>dı: "Yahu hep senin şarisını kıskanmışımdır zaten. Ne olurdu benimkini kaçırsalardı. '«al, bir guzel u\u. Kim bılir kını işletiyordur. Bizim belalı kanları başına sa 13.00 ZAFERE ÇAĞRI Tehükeli uçuşlar Kültür Servisi Ozgün adı "Call to Gjory" olan 13 bölümlük TV dizisi "Zafere Çağrf'nın ya>nnı sürüyor. ABD Hava Kuvvetleri pilotlarından Albay Raynor Sarnac'ın (Craig T.Nelson) bu hafta da tehlikeli uçuşlarla dolu yaşamından bir kesiti daha izleyeceğiz. Çalifornia'daki Edvvards Hava Ussü'ndeki deneme uçuşlannda ilginç olaylar yaşanmaktadır. Sivil bir pilot olan Red Baker'in geliştirdiği TER sisteminin denemesi, ülke çapında geniş yankılar uyandırmış, basın ve televizyon olaya büyük ilgi göstermektedir. Denemeleri yerinde izlemek, bu arada pilotlarla röportajlar yapmak üzere üsse gelen Katherine Rogers adlı bir bayan gazeteci, Albay Sarnac'la da sık sık görüşüp, onu soru yağmuruna tutmaktadır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle