Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 15 HAZIRAN 1986 Dış basında Türkiye Cambridge Üniversitesi gazetesinderu UYGARLJKLAR ÜLKESİ ANADOLU ERHAN AKYILDIZ Genç kızlaruı dikkatli olması gereken ülke Serbest bölgelerin ilk örnekleri Asurlu tüccarlarla, Anadolu sakinleri arasında başlayan basit alışveriş yöntemi giderek gelişti ve Anadolu'da günümüz serbest bölgelerini anımsatan ticaret merkezleri oluştu. Taş Çağı ınsanının mağaralarda, kaya sığınaklannda başlayan "doğa«ı egemen olma savaşıını" Eskı Tunç Çağı'nın sordanna gehndığınde artık, o ılkel bıçımden çoktan kurtulmuştu Gunumuzden vaklaşık 45 bın vıl öncelerme denk duşen o dönemın Anadolu ınsanı, gorkemlı bır vaşam suredursun. çe\re topraklarda vaşavan ınsan topluluklan da bu gorkemı, bu zengınlığı fark etmekte gecıkmedıler O gunler ınsanın ıyıden ıyıve ma dene egemen olduğu gunlerdı Anadolu topraklarında bolca bulunan bakınn yanı sıra. altın ve gumuş gıbı sovlu madenlerın de ıçınde bulunduğu, hemen her türlu maden ışle nıp kullanılır duruma gelmış, bakırla kalayın karışımı sonucu uretılen tunç, çağa adım verecek denlı bol kuılanılır olmuştu Anadolu'da bakır vardı, altın vardı, gumuş vardı, ama tuncun uretımı ıçın gereklı olan kalayın bulunmasında guçluk çekılıyordu Işte o donemın Anadolu'sunda kalaya olan bu gereksınım, yenı yenı sosyal, sı\asal ve ekonomık oluşumların hazırlayıcısı olacaktı Anadolu'dakı doğal zengınlıklen ve kalava olan gereksınımı ılk değerlendıren yabancı toplum Mezopotamva'dakı Asurlar olmuştu Asurlar ın, Anadolu nun altın \e gumuşunü ulkelerıne çekebılmek amacıvla oluşturduklan ticaret kolonılen, 200250 eşekten oluşan ker vanlarla Asur ulkesınden vola çıkıvor, getırdıklen kalavı, kadınların el emeğı dokuma urunlennı Anadolu 1 dakı çeşıdı bevlıklere satıvorlar, karşılığında da, altın va da gumuş alıp gıdıyorlardı O gunlenn Anadolu sakınlenyle. Asurlu tuccarlar arasında başlavan bu basıt alışveriş vöntemı, giderek ovlesıne gelıştı kı, Anadolu'da gunumü2 serbest bolgelerını anımsatan ncaret merkezleri oluştu O doneme ilışkın verılerın değerlendırılmesınden çıkan sonuçlar şunu gostermektedır, Asur ticaret kolonılen ıle Anadolu beylıkler: arasında başlayan tıcarı ılışkıler, salt ıkı ulkeyı ılgılendırmemektedır Asurluların, Anadolu topraklanndakı altın ve gumuşu kendı ulkelenne çekebılmek amacıvla bajlattıkları soz konusu ekonomık gırışım, giderek çokuluslu bır kışılık kazanmaya başlamıştır Gerek alımsatımı yapılan mallardakı kaynak değışkenhğı, gerekse Asurlu tuccarlara aıt tabietlerde adı geçen tuccarların çeşıtlı uluslardan geldığını gosteren verıler de bu savı desteklemektedır lıklen uzennde herhangı bır sıyasal egemenhğı söz konusu değıldı Oluş turulan merkezler, her ıkı topluma da çıkarlar sağlayan bır ekonomık du zenın urunuydu Bu merkezlerden en gelışmışı Kayserı yakınlarındakı bugunku Kultepe'de kurulan "Kaneş Karumu" ıdı Yönetım olarak Asur Krallığı'na baglı olan Kaneş Karumu, Anadolu'da kı otekı kanımlann da yonetıldığı bır merkez konumundavdı Kanes Karumunu yakından tanımamız, sıstemlı bır kazı sonucunda, çok sayıda ya zıü belge (çıvı yazüı tabletler) bulun masmdan kaynak lanmaktadır Yörede yapılan kazılarda ortaya çıkarılan ıkı karum da Bogazkoy'dekı Hattuş Kanımo ıle eskı adı henuz belırlenemeyen Alışar'dakı karumdur Anadolu ıle vaptıklan tıcarette sat tıklan mallardan bellı oranda vergı ve depolama kırası \eren Asurlu tuccarlar, Anadolu'dakı verel bevhklerce konulan kurallara uvulmaması durumunda, hapse atılıp, mallanna el konularak cezalandınlabılıyordu Buna ilışkın somut yazıb belgeler bulunma sı bu karumlann Anadolu'da herhangı bır sıyasal etkınlığının bulunmadığını da göstermektedır Asurlu tuccarlar M O 1850 1800 yıllarında henuz behrlenemeyen bır nedenle Anadolu'yu terk ettıler Kultepe kazılannda çeşıtlı yapılarda yangın ızlerıne rastlaması, o dönemde yerlı beylıkler arasında rekabet yuzünden savaslar çıkmış olabıleceğım, bu savaslar sırasında Asurlulann karumlarının da ateşe verılmış olabıleceğını akla geurmektedır Bu dönemde yerel beylıkler arasında zaman zaman savaslar cıktığı ve kargaşarun egemen olduğu, ddekı bazı vazılı belgelerde de kanıtlanmaktadır Asurlu tüccarlarla ekonomık ılışkılenn gelıştığı bu donemde Anadolu'da vaşayan ınsanlar henuz yazıyı bılmıyorlardı Asurlu tuccarlardan yazıyı oğrenerek en kârb alışvenşı vapan Anadolu ınsanı, böylece Tanhöncesı'nın karanlığından kurtulup, Tanh çağJarına gınrıış oluyondu Ancak, bu geçış salt Orta ve Doğu Anadolu bölgelen ıçın söz konusuydu Aynı vıllarda Anadolu'nun batısında vasayanlar ıse henuz yazıvı bılmıyorlardı Haçlı Seferlerı, Isıanbul'un Turklerce alınması gıbı, tanh kıtaplarını ılgılendıren konular kadar, "Geceyarısı Ekspresi" gıbı filmler, Turkıye'yı lyı duşundurmuyor ınsana O>sa Türkiye çok ılgmç ve hoş bır ulke Kılometrelerce tenuz kumsallan var orneğın Üstehk, Yunanıstan'ı ıstıla eden turtunznu henuz Turkıye'ye adım atmış değıl Konaklama çok ucuz Hele îstanbul dışında. Bu kadar duşuk fîyat ıçın dahı pazarhk edılmesını beklıyor Turkler Yemeıçme ve seyahat de çok ucuz. Otobusu yeğleyın, trene bınmeyın Trenler pıs, yavaş ve düzensiz Kıyı kentlen çok güzel. Izmır'ın önerılecek bır yanı yok Denızı kırlılıkten kararmış durumda. Kaş'ta ıse geçen yaz bır hafta sular akmadı Ulkede lngılızceden çok Almanca anlaşılıycr Fransızca kırması bır tngılızceyle Avrupa'da ıdare eden Ingılızler ıçın bu bırazcık sıkıntı demek Turkler "bana gnvenin" diyemese bıle, kasa surede onlara guvenebıleceğınızı anlıyorsunuz Sızı kazıklamak gıbı bır düşunceyle hareket etrnıyorlar Yardımseverhklen ve yakınlıklan ınsanı mahçup edıyor. Yıne de Turkıye, genç kızların daıma dikkatli olması gereken bır ulke . Avrupa'dan Atına'ya uçmak daıma daha ucuz dıye oraya gıdıp, oradan trenle Istanbul'a gıtmeye kaikmayın Trenyavaştır. Gumnlkçuler daha da yavaş Trenlegıdeceksenız yanınıza bol yıyecek ıçecek alın Türkjye'deDünyada Turizm Ticaret merkezleri Ticaret Kolomlen'nın Anadolu toprakları uzennde oluşturdu ğu ve "karum" denılen ticaret mer kezlerının Anadolu'dakı verel be\ Her Alman mutlaka THıva'yı görmek ister Bir rehber Truva tutkusunu şöyle anlatıyor: "Orta eğitim görmüş her Alman mutlaka Truva'yı görmek ister. Çünkü eğitimleri boyunca Homeros'un îlyada ve Odysseia'sını okurlar. Ve bu yapıtlardan çok etkilenirler ve öykünun geçtiğı mekânı görmek onlar için bir tutku haline gelir. " BEHİÇ AK TRUVA Otobusumuz, Truva'ya yaklaşırken, savaşla ılgılı bır suru teorı uretıyoruz. Homeros'tan pasajlar okuyoruz. Îlyada ve Odysseıa'dakı Truva savaşı, ınsana keşke butun savaslar Homeros'un yazdığı gıbı olsa dedırtıyor ister ıstemez Truva savaşı, Akhalılarla, Truvalıların savaşı değıl sadece, aynı zamanda tannların da bırbırıvle savaşı Zeus'la karısı Hera arasındakı, karı koca kavgalarına taş çıkaracak, bıtımsız aşk ve kıskançlık kavgalarının, Athena, Hera, Afrodite arasındakı "en guzel kim7" kavgasının veya Paris'ın guzel Helene'e olan aşkının kılıç ve mızrak seslenyle ıfade edılmesı gıbıdır Truva kralı, Priamos'un oğlu Parıs, "dunyanın en guzel kadını" Helene'e aşıktır Fakat Helene, Sparta kralı Menelaos'la evlıdır Pans, bu aşka dayanamaz \e Helene'ı Truva'ya kaçırır Bunun uzerıne Akhalılar komutanları \gememnon'nun emnyle Truva kentıne saldırır, z^eus'un karısı Hera, Parıs'ı hıç sevmemektedır Çunku "Dunyanın ilk guzellik yar^masında" Athena, Afrodite ve Hera kıskançlık tanrısmın araianna attığı ve uzennde "en guzele" yazılı elmaya sahıp olabılmek ıçın, Paris'ın hakemlığınde yarışmışlar, yanşmayı Afrodite kazanmıştır Afrodite yarışmaya uzenndekı sestas denılen çok ınce bır kuşak dışında çırılçıplak katılır menın dedıklerını ılgıyle ızlıyoruz Oğrencıler de bızı. Oğretmen de demınden ben Truva'yı anlatamamaktan sıkılmış bır halde yanımıza gelıyor ve "Hello" dıyor Sonra da folklor oynayan çocukları göstererek 'Folklovvvr" dıyor "Evet folklor. Siz ogretmenlerisiniz galiba" deyıp Turk olduğumuzu açık edıyoruz "Aa pardon, sız Turk muydunuz?" "Evet." Bunun uzerıne oğretmen ellerını çırpıp oğrencıleri susturuyor "Çocuklar şimdi size bir soru soracagım. Gordugunuz gibı abilenniz, fotograf makinelerini almışlar taa buralara kadar gelmışler. Fakat yabancı değiller. Turkler. Şimdi bu abilenniz ne oluyorlar?" Çocuklar koro halınde "Yeeerlu turust" dıye bağınyorlar Atılan kahkahaiardan burada yerlı tunstın pek rastlanan bırşevolmadığı sonucuna varıyoruz Turizmin gözdesi sörf okuüarı Bodrum ve Çeşme'de yoğunlaşan sörf okuları daha çok yerlı gençlere hizmet vehyorlar. Antalya'daki büyük oteller ve mavi tura çıkan tekneler ise yabancı turisîler için sörf bulunduruyorlar. Schlienıann 'ın evi hangisi? Truva'dan çıktığımızda ıkı tane ayrı ayrı yönu gösteren tabela ıle karşılaştık Üzerlerınde "Schliemann'ın evi" yazıyordu Bunlardan bın bır evı dığerı ıse ahşap bır kulubeyı gösterıyordu Ahşap kulubenın önunde suntaya yapıştınlmış buyuk bır Schliemann fotoğrafı, dığerının önunde ıse Schliemann'ın bır bustu bulunuyordu Ahşap kulubeden ıçen gınyoruz ve Schliemann1 ın özel hayatından birtakım fotoğraflar ve Truva kentinin kocaman bır maketıyle karşılaşıyoruz Kulubenın yanındakı kahvede çayımızı ıçerken kuluberiin ve kahvenın sahıbı Mustafa Aşkın'la tanışıyoruz "Bu fotoğraflan nereden buldunuz 9 " dıye soruyoruz "56 sene once Almanlar burada Schliemann'ın hayatının filminı çektı. Fotoğraflar da maket de kulube de onlardan kalma. Onune de gordugunuz gıbı bır kagnı koyduk. Turıstlerin ılgisini çekiyor." Pekı öbür ev 7 ** Ha onlar mı? Onlar rakiplerimiz. Kendi evlerinin Schliemann'ın evi olduğunu ıddıa ediyorlar. Ustelik Schliemann'ın evi diye belge de aldılar. Bız de o zaman buraya Schliemann'ın e>ı demek zorunda kaldık. Neden? Butun turistler oraya gidiyordu. Tunstlere bir çay bile satamaz olduk. Sonunda Mustafa ve rakıbı mahkemelık olmuşlar Rakıbı "Sen benim patentli ismimi nasıl kullanırsın. Schielmann'ın evi burası" dıyormuş Mustafa da bu "Xicari bir olay değil ki" deyıp kendını savunuyormuş Konuşma ılerledıkce Mustafa Aşkın'ın aynı zamanda rehber olduğunu öğrenıyonız. Truva'ya tunst getıren rehberler tarafından çok sevılıyor Mustafa. Rehberler "Çunku Truva'yı anlatmak çok zor. Bu yuzden Truva'ya ilk gelen rehber tumn önunde rezil olmamak için mutlaka Mustafa'yı bulur ve ona anlattırır" dıyorlar "Tabiı sonra çayları Muslafa'nın kahtesinde içmek şartıyla." İZMİR. (Cumhuriyet Ege Btırosu) Kıyı yorelerınde yenı bır ılgı alanı olan sörfçülük son ıkı yılda yaygmlık kazandı Sayıları 10'u bulan ve ozellıkle Bodrum ve Çeşme'de yoğunlaşan sörf okullan, daha çok yerh gençlere hızmet verıyor Antalya'da buyuk oteller, Bodrum'da mavı tura çıkan tekneler ıse yabancı turıstler ıçın sörf bulunduruyorlar Turkıye'de sorf satışı yapan şırketın yöneticılennden Coşkun Deniz, son ıkı yıldır sörfçuluğe ılgının arttığını, ancak bu yıl Avrupa'da yaşanan sorf satışındakı durgunluğun Turkıye'ye de yansıdığını belırterek, "Sorf okullan yerii genç turisllere hizmet veriyor, yabancılar zaten sorf kuüanmasını bdiyorlar. Bu sene sorf satışındakı durgunluğun, sorfçulugun bir sure sonra eski heyecanını yitirmesinden kaynaklandığını soyleyebilirim" dedı Sörf okullannın Bodrum, Çeşme ve Antalya'da yoğunlaştığını, bunun yanı sıra, buyuk otellerın de sorfçuluğe önem verdığmı soyleyen Coşkun Deniz, sozlerını şovle surdurdu. "Sorf okullarında egiticilik yapılırken, otellerde yabancı turistlerin zevkine hitap ediliyor. Bu gibı etkınlıklerle yabancı tunst daha çok etkileniyor. mavı \olculukta her tunst, teknede bir sorf istiyor. Turkiye'dekı 10 sorf okuluna oteller dahiİ degil. Turkıye'de sorf kinüama ve sorf egiticilıgi biçiminde olan sorfçuluğe A\rupa'da ilgı azalınca buraya da yansıyor. Sorfçuluğe Avrupa'da talep olacak ki, burası da etkilenecek." Coşkun Deniz, komple ıthal edılen sörflerın kullanılmış olanlannın 300500 bın lıra arasında, yenı olanların da en az 700 bın lıradan satıldığını sozlerıne ekledı Tanrıların savaşı Hera bu kuşağm buyulu olduğunu ıddıa eder Ve yarışmanın adıl olabılmesı ıçın Afrodıte'ın bu kuşağı çıkarmasını ister Afrodite kuşağı çıkarır, Paris bu defa daha fazla buyulenır, elmayı Afrodıte'e verır Hera ıle Athena bu olaydan sonra Parıs'e duşman kesılırler ve Akhalıların savaşı kazanması ıçın ellerınden gelenı yaparlar. Tanrılar tanrısı Zeus ve Afrodite ıse Truvalılan desteklemektedırler Afrodite guzel Helene'ın kocası Menelaos'la Paris'ın Truva dışındakı kavgası sırasında, Parıs'ı korur Parıs, tam Menelaos tarafından olduruleceğı sırada Parıs'ı bır buluta sarar ve Truva ıçıne kaçınr Menelaos kav ga>ı kazandığuu ıddıa eder ve guzel Helene'ı gerı ıster Fakat Hera, Helene'ın gerı verılmesını değıl Truva'nın tamamen yok edılmesıni ıstemektedır Ama Zeus'a rağmen bunu yapamayacağının bılıncındedır Bu yuzden bır gecelığıne Afrodıte'ın kuşağrnı alır ve kuşağı gıyerek Zeus'un karşısma çıkar Zeus bu durum karşısında "Tavlanır." Bu "tavlanma" savaşı Truvablann alehıne döndurur Akhalıların kahramanı Akhilleus, Truvalıların kahramanı Hektor'u oldurur. Truva'ya hedıve edılen tahta atın ıçıne saklanmış yuzlerce asker Truvavı yerle bır ederler Truva arkasında buyuk bır " dram" bırakarak yok olur Her Alman Truvavı görmek ister... Truva'ya geldığımızde kentın gınşınde ahşaptan bır Truva atının ınşa edılmış olduğunu göruyoruz. Bu atın bıraz ılerısınde de kuçuk bır Truva muzesı var. Antık kent ıse, birtakım taş yığınlarından oluşuyor Bu taş yığınlanna bakıp, Homeros'un şıırınevarmak oldukça zor dıkkat edıldığınde ıse ust uste dızılmış taşlann bır kent dokusu oluşturduğu goruluyor Aslında burada bırbınnın uzerıne bınmış 9 tane Truva kentı var Birtakım tabelalarla 1 Truva II Truva, III Truva dıve ışaretlenmışdeolsa,bunları algılamak oldukça guç. Alman turistleri gezdıren otobusun şoföru Almanlann burayı go runce hayal kınklığına uğradığı kanısında, "4bi. Adamlar o kadar para veriyorlar, adamlara bız de taş seyrettirijoruz" dıyor. Tur rehberlennden tSursd Gulenaz'la konuştuğurhuzda ıse, bu Tıkırde olmadığını göruyoruz "Orta eğitim gormuş her Alman mutlaka Truva'yı görmek ister" dıyor "Çunku eğitimleri boyunca Almanlar Homerosun İlyada ve Odysseia'sını okurlar. Bu yapıtlardan çok etkilenirler >e oykunun geçtiğı mekanı görmek onlar için bir tutku haline gelir." Halikarnas Balıkçısı'nın Anadolu Efsanelerı kıtabında "Butun Avrupalılar 300400 sene oncesine kadar Tnıvalılar soyundan geldiklerine ınamrlardı" sözunu de duşunduğumuzde, Avrupalılar ıçın Truva'nın onemmı daha ıyı anlıyoruz Yerli turistlere rastlanmıvor , s Kentın çıkışına doğru taş tıyatronun basamaklarına oturup, ılkokul oğrencılennın bu tıyatroda vaptığı gosterıyı ızlıyonız Bıraz ılerde de bır oğretmen Bır grup ılkokul oğrencısıne Truva'yı anlatmaya çabalıyor "Burada eskıden Yunanlılar varmış. buyuk savas olmuş, sonra tahta at" gıbı bırşeylersoylemeye çalışan oğret Kuşadası'nda turiste "askıntı" olmak yasak Kaymakamlık, ilçeye gerek günübirlik, gerekse devamlı kalmak için gelen yabancı turistleri, alışveriş merkezlerine, otellere ve pansiyonlara zorla götürmeyi yasakladı. KUŞADASI, (Cumhuriyet Ege Burosu) Kaymakamlık ilçeye gelen turıstlere "askıntı" olmayı yasakladı Kaymakamlıktan yapılan açıklamaya göre, kara ve deniz yoluyla gunubırlığıne veya devamlı kalmak uzere ilçeye gelen turıstlere gerek garajda, gerekse şehrın alışveriş merkezinde "askıntı olunmasını" yasakladı. Kaymakamlık bazı kışılenn kendı dukkânlanndan mal satabılmek veya bellı pansıyon ve otellere muşterı götürmek amacıyla turıstlere baskı yaptığı ve bu sırada "itişip kakışma" nederu>le oluşan kargaşa sırasında tunstlenn paralarının çakndığı yönunde yoğunlaşan şıkâyetler sonucunda bu yönde bır karann alındığını açıkladı. Kuşadası'ndakı hoparlörlerden bırkaç kez duyumlan açıklamaya göre kaymakamlık kararına uymayarak turıstlere "askıntı olmayı" sürdürenler hakkında yasal ışlem yapılacak. Kuşadası KaymakamlığYnın aldıgı "turistlere askıntı olmayı men" eden karara ilışkın gönışlerinı aJdığımız tunstlenn tümü karan memnunlukla karşıladıklannı, bu sayede artık satıcıların baskısı olmadan istedıklen dukkândan ıstediklen mallan alabüeceklennı belifttıler. Bır Alman tunst çıft ıse şunları söyledı: "Kusadası'nda otobusten indigimizden beri karar verme ozgurlugumuz elimizden alındı. Kalacagımız yerden yiyecegimız yemege kadar kerseyi birtakım adamlar halletmeye kalkıyor. Hâlfi ne olduguru anlamadık. Çarşıda yunırken kimi kolumuzdan, kimı omuzumuzdan çeIdp zorla birseylersatmaya çalışıyorlar. Dileriz, bundan sonra bu tur davranışlar olmaz." Bu arada turistleri bağlantılı olduğu otel ve pansıyonlar ıle dukkânlara göturerek, bu yolla Kuşadası'ndakı yaygın deyışle "corbasını çıkarUn"lardan bırı ıse, karann kendılerının yaptığı "turistik hizmeti" baltaladığını, halbukı turıste bedava mıhmandarlık hızrnetı \ererek onları mutlu ettıkiennı savundu ÖrenHlerin derdi kanaüzasyon BARIŞ KUDAR BURHAMYE Ruzgâr ka radan denıze esıyor. Kıyıda dalga olmamasına karşın uzaklarda beyaz kopuklu dalgalar gorunuyor Bır ışçı, buyuk bır kum eleğınm önunde kureğme doldurduğu ınce kumları elıyor Burhanıye'nın mahallesı Oren'de pansıyonlar, oteller, ıkıncıl konutlar yaz konuklannın gereksınımlen ıçın kısmen hazır Kahvelerde, sokaklarda, ınşaatlarda hep aynı konu gundemde "KaoaJizasyon denize verilmesin.." 18 bın lOOnufuslu Burhanıye, yaz aylarında Oren'de 50 bının uzennde kışıyı konuk edıyor IIçenın en onemlı sorunu beledıye tarafından ıhalesı yaptırılan kanalızasyon Bakkalıyla, kahvecısıyle, sokaktakı adamıyla, turızmcısıyle, gazetecısı>le tum Burhanıyelıler kanahzasvonun denıze verılmesını ıstemıyor ANAP'lı olmasına karşın "Herkes beni sever" dıyen Beledıye Başkanı Ferit Çakıroglu, kanalızasyon konusunda çıkan haberlerden o denlı bezmij kı, "Konuşmak istemıyorum" dıyor Ihalesı yapılan kanahzasvonun 350 mılyon Iıraya mal olacağını ve on arıtma ıle denızın 35 metre dennlığıne dek uzanacağını belırterek, "Çevre sağlığını etkilemeyecek" demekle yetınıyor Çakıroglu Beledıye Başkanı Çakıroğluna gore sorun yok Çunku hepsı yapılıyor yavaş yavaş Tunzm konusunda goruşlennı almak ıstıyoruz Çakıroğlu'ndan "Reklam yapsak gelenı nerede yatıracağız?" dıye bashyor konuşmaya Çakıroğlu ve eklıyor "Burada turistik tesisten çok kooperatif evleri var. Turistik \atak sayımız bın kadar. Onlar da ozellikle Ankara'dan gelenlerle doluyor. Bir tek Turban ile bu yü O R E V D E OTEL MOTEL FIYATLVRl T I R B ^ N ORFN MOTEL S r / O N DI*»I i\ arım Pansıvonl I kışı : Kı>ı 2 kışı 3 kibi 42.50 DM. 66 D M SLIT 75DM 103 50 DM. CLLB ORIrNT I Kışı I! 420 DM 550 DM 102. DM 13O5ODM SEZON (Varım Pansıvon) 58.50 DM 87. DM ban Oren "Fiyatlar bu yıl Alman Markı'na gore saptandı. Fiyatı muşterinin gıriş gunundekı kura gore TL olarak belirliyonız" bıçımınde konuşuyor yonetıcı Hasan Çengelci. Hazıran ayında başlayan sezonun rumuyle dolduğunu belırten Çengelci. 12 Eylul öncesı kapatılan DISK'e bağlı GenelIş'ın dınlenme tesısı olan 252 yataklı Turban Oren'ı gezdırırken, "Dış ulkelerden buyuk istek var. Ancak kapasitemızin yuzde 1020'sinı yerli turiste ayırabildik. Sezon şimdiden dolu. Ozellikle Alman, Avusturyalı, Fransız ve Italyan turistler gelecek bu yıl. Diskomuz da sezona yetişecek. Yalnız bizi uzen 12 Eylul oncesi başlayan, ancak bitirilemeyen ek tesisler. Durumu ne olacak, kimse bilmiyor?" dıye anlatıyor. Yenıden Oren'ın merkezıne donuyoruz 2 5 mılyon Alman Markı dış fınansman, 150 mılyon TL. Turizm Bankasi kredısı (bunun bır bolumu 52 mılyon Japon Venı) ıle yaptırılan Club Orıent'e gınyoruz Osmanh Turk mımarısı ıle AppartHotel olarak ozellikle Almanlara hizmet verecek tesısın mıman ve ışletıcısı Filiz Altın, bır Alman mımar ıle evlı Yenı yaptınlan tesısın yanındakı Altınkamp Kampıng'de. Fılız Altın, "Tek gelir kaynağımız turizm olacak. Bu yuzden bu ikincil konutlann deniz kenarından anndırılması lazım" dıyor Babası Tahir Altın'ın (Tahır Hoca) onayını alarak "Bir gun gelecek. denizin dibine yapılan ikincil konutlann hepsi yıkılacak" goruşunu savunan \ltın, sozlerını şoyle surduruyor "Turkiye, turızmde gelişmeye mahkum. Ama deniz kenarlarındaki şehirleşme turızmı olduruyor. \abanci uzmanlar, 'Turkıye daha once çok gelışen tspanyanın yaptıgı hatalan yapıyor. Ornek varken bu hatalar neden vapıhr. dıye sonıyoriar. Turizmin geliştmlmesı için, herkes için denıze girmek paralı olmalıdır. Yabancı turist bınlerce kilometre oteden gelıp parasını verip denıze girerken, bizim burada oturanlar neden para odemesin? Turizm, hizmet goturmek demektir. Hizmet goturuldugu yerde de deniz paralı olmalıdır." Kızının goruşlerıne katıldığını başıyla onaylayan Tahu Altın ıse "Bak ben bu saçlan degirmende agartmadım. Bu işi 24 yıldır yapıyorum" dıyerek soze gırıyor. Tahir Hoca 24 yıl once çadır turızmını Akçay'da başlatmış "Ama bilen, bilmeyen herkes bu işe kalkışınca istedigimiz başarı saglanmadı" dıyor Tahır Hoca ve anlatıyor 'Akçay'da bu işten sonuç alamayınca Oren Tepe'ye geldim. Burada da ilk çadır turizmini başlattım. O zaman çadır da kiralıyordum. İçine muzıkli yatak (samanla doldurulmuş yatak) koyuyordum. Herkesın hoşuna gidiyordu muzıkle uyumak. Şimdi her turlu hızmetı sunabilir dunımdayız. Bıze gelen bır daha, 5 kez daha gelir. Ozellikle de yabancılar. Ama bu kanalızasyon olayı turizmin caruna okuyacak. Oren'in dışı sayılan İskele'den otede denize akacak dediler. Sonra ihalede para eksik diyerek Oren'in ıçınden Oğretmenevlerinın oradan denize vermeyi kararlaştırmışlar. 3 yıl sonra tum korfeze bakan yerlerde kanalizasyon denize akıtılırsa ne olacak? Korfez olecek. Onunla da turizm olecek." Burhanıye've donuyoruz Vluteahhıt Faruk Kızıklı ANAP'lı kızıklı "Yollar yapılmıyor, kanalizasyon ışı suruncemede, Ondan sonra turizm geiişecek diye bekliyoruz" bivimınde kızgınhğını dıle getırıyor Kızıklı'ya gore turizmin gelışebılmesı ıçın oncelıkle altyapı tamamianmalı YAZ VE SAĞLLK Dr. ERDAL ATABEK Denizden bUlnçli yararlanui Guneş, kum, deniz. Doğamn uç armağamdır bunlar, akılhca yararianmak sağlığımız açısmdan önemhdır Doğanın bu uçlusu, bedenın canlanmasmda, yenılenmesınde, harekeüenmesınde buyuk rol oynartar Deniz, ayn bır önem taşır. Dışanyia deniz suyu arasmdakı ısı farkı bedenın canlanmasım sağlar, su ıçınde butun kasların hareket edebılmelerı uyumlu, dengelı hareket etme olanağı verır. Yuzme sporu, sporlann ıçınde, bedenın uyumlu hareketını sağlayan, butün kasları çalıştıran, her yaşta yapılabılen bır spor olarak seçkın bır ver tutar. Denizden yararlanabümek ıçın yuzmeyı bılmek gerekır Yuzme bdmeyenlenn suya gırıp oynamalan, çırpınmaları gereklı yararı sağlamaz. Böyle bır durumda kaslaryt uyumlu çalışması gerçekleşmez. butun kasların hareket etmesı de sağlanamaz. Onun ıçın de, denizden yararlanan herkesın ılk ışıyüzme öğrenmek olmalıdır. En lyısı de, çocuklanmıza bilınçlı yuzmeyı öğretmektır Aslında, kamu kamplarında geçırılen on beş gunluk bır devrede bıle, bır yuzme öğretmenının çocuklara yuzme öğretmesı sağlanabılır. YUzmentn öğrenılmesı ınsanı denızın tehlikelerme karsı da korur. Hıç umulmayan bir olayın denızde buyuk tehlıkeler yaratnğı bıiınmelidır. Yuzme bilmek, bu bakımdan da son derece Onemlıdır. Kuşkusuz, denizden yararlanmanın öntindekı engel sadece ytizme bılmemek değıldır. tnsan, şöyle kuma uzanıp da güneşın, kumun sıcaklığında yayıhnca, ya da bır kıtaba dalınca denıze gırmeye tişenır. Bır sure sonra da guneşın kızgın ışınları gelmce kalkar gıder Oysa, tembelhk etmemek, böyle bır olanakta sabah öğleye doğru, akşam üzerı denıze gırmeyı savsaklamamak gerekır. Yorulma sınınna gelmeden yapılacak hareketler, denızın yararlanru sağlığımıza ekleyecektır. Hıç unutulmaması gereken bır gerçek de, denizle oyun oynanmayacağıdır. Öncelıkle, kıyıdan çok açümamak, hele hele tek başına hıç açılmamak gerekır Beklenmedık bır kramp, açıkta ıken deniz ıçmdekı bır karaltmm yarattığı korku, htzlı bır deniz motoru hıç umuimadık, akla gelmedık tehlıkeler yaratabılır. Nıce tatü, böyle bır olayla zehır olmuştur.Vnuimayalım. BrLrDIYtNIN U\ \T VrRDK.I OTELLER 2KI!jlYAT\K Karaka> Mole! Alta\ \1oiel Şarkov Vlotel Bdedıve ev paıiM\onldrı Dıger panMvonlar 2 300 TL. 1 800 TL 1 700 TL 3.900 TL 2.600 TL 2600 TL 3 yatak 4 500 TL (KDV hanç) , 2 yatak 2 600. 3 yatak 3.250 TL açüacak olan Orient Club var yabancıya hitap eden. Diğer 4 turistik otele de yerii turistler geliyor. Bizim tarife verdiğimiz 6 otel, 50 motel, ev ve pansıyonlar da yerli turiste açık. Bunun dışında daha once kurulmuş buyuk kooperatif siteleri var. Bunlarda yalnız 5 bine yakın konut var. Boyle olunca reklamımızı yaparsak nasıl hizmet sunacagız?" 1954 yılından once "Yılanlı Tepe" dıve adlandırılan vukseltıye uzanan yolların ıkı yanı da çıçeklerle bezelı beyaz boyalı e\lerden oluşuyor Yukseltının buyuk meşe ve Kanada kavaklarının golgesı serınlık verıyor Tepeden kumsala bakıvoruz Denıze gırenlerın sayısı epey kabarık \rabaya bınıp 400 konutluk Oğretmen Evleri ıle 84 konutluk Sunar Sıtesı'ne gıdıyoruz. Yollar toprak ıçınde Sezonun açılmasına karşın çalışmalar henuz bıtırılememış Oren Iskele'ye geçıyoruz Burası "kâğıtta balık" ıle unlenmış Balıkçı lokantasında bır grup Fransız pazarhk yapıyorlar, yuksek sesle Sonunda anlaşıyorlar Grup, deniz kenarındakı bolume geçıyor "Balıkçı bannagı yok ki, balıkçı olsun. Bulabildiğimize de balıkçının ıstediği fiyatı vermek zorunda kalıyoruz" dıyor lokantanın sahıbı Sezon şimdiden doldu Oren'de yaz fiyatlarını belırlemış turistik tesıslerden ılkı Tur