Katalog

12 HAZİRAN 1986 Ozetle DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 Güney Ajrika'da durum çok gergin Güney Afrika 'da Cape kenti yakınlannda bulunan zenci yerleşim merkezi Crossroads da ırk ayrımına karşı olan siyahlarla muhafazakâr ırkdaşlan arasında iki günden bu yana süren çatışmalarda ölü sayısı 17'yeyükseldi. Çatışmalarda aralarında 4 gazetecinin de bulunduğu çok sayıda kişinin ysralandığını bildiren pplis, durumun son derece gergin olduğunu ve yeni cesetler bulunmasından endişe ettiklerinıbildirdi. (a.a.) Viyana hükümeti çözülüyor VİYANA (Ajanslar) Avusturya Cumhurbaşkanlığına Knrt VValdbeim'ın seçilmesi uluslararası düzeyde birbirine karşıt tepkilerle karşılanırken ülke içinde de hükümette çatlamaya yol açtı. Avusturya Başbakanından sonra Dışişleri ve Ulaştırma bakanları da istifa ettiler. Waldheim'ın zaferiyle sonuçlanan cumhurbaşkanbğı seçimlerinin ikinci turunun kesin sonuçları açıklandı. Resmi rakamlara göre, katılma oranının yüzde 87.3 olduğu seçimde muhafazakârlann adayı, BM'nin Eski Genel Sekreteri Kurt VValdheim oylann yüzde 53.9'unu, sosyalistlerin adayı Kurt Steyrer de yüzde 46.1'ini elde etti. Öte yandan, Devlet Başkanı seçildikten sonra ilk defa basın toplantısı yapan Waldheim, geçmişinin uluslararası bir panelde araştınlmasını önerdi. Waldheim, toplantıda ayrıca Yugoslavya'dan ellerinde bulundurdukları biitün belgeleri kamuoyuna açıklamalannı istediğini belirtti. Yahudiler tarafından eski bir Waldheimiın Cumhurbaşkanı seçilmesi Avusturya'yı karıştırdı POUTIKADA SORUNLAR ERGU1V BALO Gemide yangın: 3 ölü, Û yarah Sicilya açıklannda seyreden bir gemide yangın çıkması sonucu, 3 kişi öldü, 30 kişi yaralandı. 11 kişi de kayboidu. Italya Sivü Koruma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, ekiplerin 49 kişiyi kurtardıkları belirtildi. Yetkililer, "Reccia di Messia" isimli gemide 57 yolcu ve 6 mürettebatın bulunduğunu açıkladılar. Başbakandan sonra dışişleri ve ulaştırma bakanları da istifa etti. Waldheim, geçmişinin uluslararası bir panelde araştınlmasını önerdi. Sosyalist blok ve Arap dünyası sonuçtan memnun, ABD suskun. İsrail ve Yahudi âlemi ateş püskürüyor. İsrail, Viyana'daki büyükelçisini geri çağırdı. Dünya Yahudi Kongresi Başkanı, "Devlet başkanları arasına bir de Nazi katıldı" dedi. Nazi olmakla suçlanan ve çeşitli katliamlara kanştığı iddia edilen Waldheim'ın cumhurbaşkanlığına seçilmesi sosyalist blok ve Üçüncü Dunya ulkelerinde sevinç uyandırdı. İsrail şiddetie t«pki gösterirken Batı dunyası seçim sonucunu genelde sıkıntı ve suskunlukla karşıladı. Sosyalist Parti adayının seçimi kaybetmesi üzerine Başbakan Fed Simowatz'in istifasından sonra Dışişleri Bakanı Leopold Gratz da görevinden aynlacağını açıkladı. Onu Ulaştırma Bakanı Ferdinand Lacina'nın istifası izledi. Hükümet başkanhğına şimdiki Maliye Bakanı Franz Vranitzky'in getirileceği kaydedildi. Siyasal gözlemciler hükümetten yeni istifaların beklendiğini bildiriyorlar. ABD yönetimi seçimle ilgili olarak resmi bir açıklamada henüz bulunmadı. SSCB ise sonuçtan memnun. Sovyet resmi TASS Ajansı haberi gecikmeden duyurdu ve seçim sonucunun ABD hükümeti ile siyonist çevrelerin "aşağılık oyunlannı" başansızlığa uğrattığını bildirdi. Waldheim'ı kutlayan ilk liderler arasında Federal Almanya Beyrut'ta çarpışmalar tüm şiddeti ile sürüyor Nebflı Berri Suriye'yi çağırdı Şii EMEL örgütü lideri, "Arafat, Lübnan'a en az 1000 gerilla soktu. Suriye'nin askeri müdahalede bulunma zamanı gelmiştir" dedi. Hamaney: Irak'a yakında öldürücü darbeyi vuracağız Iran Cumhurbaşkanı SeyyidAU Hamaney, Körfez savaşında Irak 'a yakında kesin ve ölümcül darbeyi vurarak savaşı bitireceklerini söylediler. Hamaney, Ramazan Bayramı dolayısıyla Tahran radyosundan yaytmladığı mesajında, tüm tranlı savaşçıların yakında savaş cephesine gideceklerini umduğunu söyledi. Isveç polisi: Pabne'nin katili İsveçli OlofPalme suikastınm soruşturmasınt yürüten komisyonun bir sözcüsü, tsveç Başbakanmın Şili Gizli Polis Örgutu tarafından öldürülmüş olduğu yolunda tngiliz gazetesi Observer'de çıkan haberin 'gerçek dışt' olduğunu kaydederek cinayetin bir ya da bir kaç tsveçli tarafından işlenmiş olabileceği yolundaki inancın güçlii olduğunu söyledi. tngiltere 'nin saygın gazetelerinden Observer 'de geçen pazar günü yayımlanan haberde yer alan iddialarla ilgili olarak bir açıklama yapan Isveç Cinayet Masası Şefi Nils Linder, "tsveç polisi, Palme'nin Şili Gizli Polisi tarafından kiralanmış bir katilin kurşununa kurban gittiği varsayvnı üzerinde durmuyor" dedi. BEYRUT ( A P « x ) Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta Şii EMEL militanlan ile Filistinliler arasındaki çarpışmalar ateşkes girişimlerine rağmen tüm şiddeti ile devam ederken, EMEL örgütunün lideri Nebih Berri, çarpışmalann durdurulması için Suriye'nin askeri müdahalede bulunmasını istedi. Berri, yaptığı açıklamada, "Surryeö kardeşlerimizin çarpısmalan durdurmak için bir askeri güç ohışturması zamanı getmiştir" dedikten sonra şöyle devam etti: "Beyrut'taki savsış son derece tehlikeli bir boyuta ulaşrruşür. Yaser Arafat, lübnan'a en az 1000 gerillayı sokmayı başarmıştır. Hıristiyan cumhurbaşkanı Emin Cemayel ise, Arafat yanlıa gerillalarui Lübnan'a gümesini kolayiaşürmakudır. " Beyrut'ta EMEL milisleri ile Filistinliler arasında uç haftadır suren çarpışmalarda en az 115 kişi öldü, 500'den fazla insan da yaralandı. Polis kaynakları, önceki gece üç saat süren karşılıklı yoğun top ateşinde 6 kişinin yasamını yitirdiğıni belirttüer. Filistinliler, EMEL milisleri ile çoğunluğunu Şiilerin oluşturduğu Lübnan ordusu 6. tugayının Sovyet yapısı T54 tankları kullandığını açıklarken, EMEL ha reketi de Filistinlilerin Amerikan yapısı M48 tank mermisi kullandıkları bildirildi. Lübnan resmi haber ajansının bildirdiğine göre, Beyrut'un Müslüman ve I^ıristiyan kesimlerini ayıran yeşil hat uzerindeki karşılıklı top ateşi de dün belirgin bir şekilde arttı ve iki kişi öldü. Bekaa Vadisi'nin batısında ise lran yanlısı "HizbuUah" örgütü militanlan ile Suriye yanlısı Filistin örgütü "Ulusal Sosyal Parti" gerülalan arasında pazar günü çıkan çatışmada ise 4 kişinin öldüğü haberi alındı. Bölgedeki gazeteciler, çatışmalar sırasında Hizbullah uyesi 5 kişinin de kaçınldığıru bildiriyorlar. Beyrut'taki kamp savaşı sürerken, İran Meclis Başkanı Haşemi Rafsanjani de Tahran'da yaptığı açıklamada, savaşan taraflann ateşkes sağlanması için yaptıkları çağnlara kulak tıkadıklarını bildirdi. Çatışmalann son bulması için Beynıt'a Dışişleri Bakan Yardıması Beşarati başkanlığmda bir heyet gönderdiklerini anımsatan Rafsancani, yalnızca Hizbullah örgütünun çağnlannı dinlediğini, ancak bu örgütün kamp savaşına katılmadığını bildirdi. Cumhurbaşkanı Richard von VVeizsaecker, Almanya'nın Bavyera eyaleti Başbakanı Franz Josef Strauss, FKÖ Lideri Yaser Arafat, Cezayir Cumhurbaşkanı Şadli Bin Cedid, Libya lideri Muaramer Kaddafi bulunuyor. Arafat mesajında, sonucu Filistin ulusunun büyük bir sevinçle karşıladığım bildirdi ve Waldheim'ın insanhğın iyiliği, banş ve adalet için sürekli çaba harcadığını vurguladı. 1974 yıhnda, Waldheim'ın genel sekreterliği zamanında ilk kez BM'de konuşma olanağı tamnmış olan Arafat mesajında daha sonra şöyle dedi: "Cumhurbaşkanlıfına seçilmeniz Avusturya halkımn size duydugu giıvenin ve durmaksızın savundugunuz soylu ilkelerin bir zaferidir." NValdheim'ın Cumhurbaşkanı seçilmesine bekleneceği gibi en sert tepki tsrail'den geldi. israil Dışişleri Bakanhğfnca yayımlanan bildiride seçim sonucunun "derin bir iizüntii ve hayal kınklıgı ile karsılandıgı" belirtildi. Savunma Bakanı Izak Modai de yaptığı açıklamada "Savaş suçlusu olduğundan kuşkulanılan bir kişiyi cumhurbaşkanı seçen bir ülke ile ilişkileri sürdünnenin İsrail için güç olacagım" söyledi. Bu arada İsrail hükümetinin Viyana'daki büyükelçisini danışma için Kudüs'e çağırdığı bildirildi. Diplomatik gözlemciler, İsrail hükümetinin görev süresi birkaç hafta sonra dolacak olan buyükelçinin yerine atama yapmayabileceğini kaydediyorlar. Dünya Yahudi Kongresi adlı kuruluş ise, Waldheim'ı "Nazi devlet başkanı" olarak niteledi. orgut başkanının açıklamasında "Dünyadaki katil ve işkenceci devlet başkanlanna şimdi de Nazi bir devlet başkanı eklendi" iddiasına yer verildi. Buyük bir Yahudi nüfusuna sahip New York kentinin Belediye Başkanı ise Avusturya halkını suçlayarak "Avusturyalılar verdikleri bu kanuia 40 yıl önce bulunduklan yere geldiler" dedi. Haliç ve Kızıltoprak... Fırsat buldukça İstanbul'u gezmeyi sşveriz. Aslında, buna keşfetmek demek belki daha doğru olur. istanbul, öylesine büyük, ilginç ve çeşitli kültürlerin ızlerinı taşıyan bir kent ki, her gezide yeni bir şey, daha önce gözünden kaçmış bir nokta keşfediyor kişi. Bu, eski bir yapı, duvar, çeşme, ev ya da sokak olabiliyor. Geçen hafta, Eminönü'nden Eyüp'e kadar Haliç'i gezdik. Daha sonra da Kadıköy tarafına geçip, yeni yapılmakta olan sahıl yoluna gittik. Bedrettin Dalan'ın Haliç'te gerçekten çok önemli bir atılımı gerçekleştirdiği açık. Haliç düzenlenirken, büyük talihsizlik olarak bazı tarıhi yapı kalıntıları ve duvarlar da yıkılmıştı. Dalan, bunlann, başlarda kaza ve acemilik sonucu olduğunu kabul etmiş ve bu konuda çok dikkatli davranılacağını vaat etmişti. Sayın Belediye Başkanının sözünü tutacağına inanıyoruz. Çimlerin, yazın kavurucu sıcakları ile henüz sararmadığı şu sıralarda, Haliç gerçekten kendine yaraşan görüntüye kavuşmuş, ya da kavuşmak üzere. Mezbelelerın, çirkin binaların, kişinin ıçini kapayan yapıların yerini, alabildigine uzanan yeşil, çimler, parklar almış. Haliç, kendişini boğan çirkinliklerden kurtularak nefes almaya başlamış. Ünlü Altın Boynuz'u görebilmek için Pierre Lotı kahvesinin bulunduğu tepeye çıkmaya gerek yok artık. Eskiden olduğu gibi alaylı biçimde, "Haliç'igörebilmek için en iyi çare, bir helikopter kiralaytp şehrin üzerinde tur atmaktır" diye de düşünmüyorsunuz. Dalan, Haliç'i açmış, vatandaşa getirmiş. Ancak, bu noktada bir gözlemimizi belirtmek istiyoruz. Biz otomobille Eminönü'nden Eyüp'e gidip, tekrar aynı yoldan geri geldik. Yoldan geçerken, Haliç'in ancak yarısını görebiliyorsunuz. Çünkü yol, sahilden çok uzakta kalıyor. Sahil boyuna derinliğine park yapılmış. Haliç, bu parkın bitiminde başlıyor. Parklara dikilen agaçlar, voleybol ve basketbol sahalan ise, zaten derinliğin sınıriadığı Haliç'in görüntüsünü büsbütün sınırlıyor. Şöyle diyebilirsiniz: O parklarda, halk nefes alıyor, dinleniyor, gençler, çocuklar spor yapıyor. Parklar yapılmasın mı? Kuşkusuz yapılmalıdır. Daha da arttırılmalıdır. Ama park ve spor sahalan, Batı dünyasında sahilde, hemen deniz üzerine yapılmaz. Deniz kenanndan, önce yol geçer, parklar spor alanları, kafeteryalar. gazınolar ise, yolun öte tarafına yapılır. Haliç'te ise tersi olmuş. Önce park yapılmış, yol ise parkın gerisinde kalmış. Böyle olunca da, yoldan geçerken Haliç'in görüntüsünün önemli bir bölümünü derinliğine uzanan parklar ve spor alanları engelliyor. Bizim bildiğimiz, deniz kıyısına, sahile sadece vatandaşların oturacaklan banklar konur, gezinti yerleri yapılır, ondan sonra da yol geçer. Parklar, spor sahalan, çocuk bahçeleri gibi tesisler ise yolun öte tarafında yer alır. Nice'de, Cannes'da deniz kıyısında, göz alabildigine. sadece insanların oturduğu banklar, dolaştıkları gezinti yerleri vardır. Moskova ve Leningrad, sık sık bir parka rastlayabileceğiniz kentler arasındadır. Ama örneğin Moskova Nehri'nin kıyısında Haliç'teki gibi derinliğine park bulamazsınız. Yoldan geçerken Moskova Nehri ayağınızın dibindedir Parklar ise yolun öte yanındadır. Nice ve Cannes'da yolda yürürken de, Akdeniz ayağınızın dibindedir. Haliç ise, yoldan geçenler için çoğu yörede parkın dibinde kalıyor. Aynı olguya, Kızıltoprak'ta da tanık olduk. Bu arada başımızdan biraz komik bir olay da geçti. Kızıltoprak'a uzun bir süredir gıtmemiştik. Geçen hafta gittik. Otomobili yol kenarına park edip, dışan çıktık. Ama bir değişiklik vardı. Deniz yoktu. Acaba yanlış mı gelmiştik? Biraz ötede büyük bir parkın kapısında duran görevli ilişti gözümüze: Affedersiniz burası Kızıltoprak değil mi? Evet, öyle. Peki, ama deniz nerede? Ortada yok. , Hiç yok olur mu beyim. Girın parka; bitiminde denizi görürsünüz. Kızıltoprak'ı doldurmuşlar. Gayet iyi de yapmışlar. Ancak sahilden, önce yol geçırip, onun gerisine park yapacaklarına, önce park yapıp, onun gerisinden yolu geçirmişler. Böylece, yoldan geçerken, geniş parkı, ağaçlan, voleybol sahasını görüyorsunuz, ama bunlann arasından Marmara Denızi'ni sezebilmek için son derece dikkatli bakmak gerekiyor. "Denizi, yaiı sahiplerinin, apartmanların tekeiinden kurtarıp halka açacağım. güzelliğinı herkes görsün" deyip, bu kez de parkla ve voleybol sahası ile kapatmak, doğrusu bize biraz aykırı gelıyor. Oysa, sorun gayet kolaylıkla çözümlenebilirdi. Deniz kenarından once yol geçerdi. Sahile, oturmak için banklar yerleştirilirdi. Yayaların yürüyeceğı gezineceği bir yer ayrılırdı. Park da yolun öte yanından, gerisinden başlardı. Yani, park, denizin hemen kenarından başlayacağına, 1015 metre içeriden başlardı. Ama ille de denizin hemen kıyısında park yapılacaksa, o zaman öu denli derin yapmamak gerekir. Çünkü bu kez, görüntüyü park engelliyor. Hele, basketbol, voleybol gibi spor sahalarının, hemen sahilde yapılması yerine biraz içeride yolun gerisinde yapılmalarının hiçbir sakıncası yok gibi geliyor bize. Gerek Haliç'in açılması. gerekse Asya tarafında sahil yoiunun yapılması, kuşkusuz herkesin yürekten onaylayacağı son derece olumlu girişimler. Ancak, bu girişimlerin heyecanı içinde bazı noktalan gözden kaçırmamak için, belediye kadrosunun dışındakı uzmanların da görüşünün alınıp sorunların enine boyuna tartışılması herhalde yararlı olur. flörtü IrakSuriye İki ülkenin dışişleri bakanları buluşacak. Filistinlilerle EMEL milisleri arasında üç haftadır süren çarpışmalarda en az 115 kişi öldü. Jamaika'da sel: 47 ölü Konvansiyonel silahlarda iııdirim Budapeşte'de dün sona eren Varşova Paktı zirvesinde konvansiyonel silahlar konusunda özlü indirim ve sıkı denetim önerisi yapıldı. BUDAPEŞTE (a.a.) Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de önceki gün bir araya gelen Varşova Paktı'na üye ülkelerin temsilcilerinin Batıya Avnıpa'daki konvansiyonel silah ve askeri güçlerin azaltılmasına ilişkin görüşmelerde bulunmayı'önerdikleri bildiriliyor. Bildiride ayrıca alınacak önlemlere uyulup uyulmadığının etkili biçimde kontrol edilmesi isteniyor. İki gün süren doruğun bitiminde açıklama yapan bir Macar sözcü, Avrupa'daki askeri güçlerin iki üç yıl içinde her iki taraftan olmak üzere her defasında 150 bin kişi civarında azaltılabileceğini söyledi. Hava kuvvetlerine ait askeri malzemelerde ve askeri sayısında da yüzde 25'lik bir indirim öneren Doğu Bloku ülkeleri, böylelikle NATO'ya ve Varşova Paktı'na üye ülkelerde her defasında yaklasık 500 bin askerin azaltılabileceğini öne sürdüler. Varşova Paktı bunun, Atlas Okyanusu'ndan Ural Dağları'na kadar olan bölgede 9O'lı yıllarda yaklasık bir milyon askerin azalması anlamına geleceğini savundu. Sovyet lideri Mihail Gorbaçov, nisan ayında Demokratik Alman Komünist Partisi kongresinde yaptığı konuşmada, Atlas Okyanusu'ndan Ural Dağlan'na kadar olan bölgede bulunan konvansiyonel güçlerin azalülması çagrısında bulunmuştu. Varşova Paktı'nın NATO'ya önerisi: Karayipter denizinde yer alan Jamaika'da seller yüzünden ölenlerin sayısı 47'ye yükseldi. JammJca yetküOeri, kurtarma çahşmalannın devam ettiğini ve ölü sayısının daha da artmasından endişe duyulduğunu belirttüer. Jamaika hükümeti, seller yüzünden ABD ve Kanada'ya, ülkeye acilen yardım etmeleri çağnsında bulundu. (UBA) Contraların rehin aldığı 8 Alman serbest bırakıldı Orta Amerika ülkelerinden Nikaragua'da bir ay kadar önce "Contralar" olarak tanınan sağcı gerillalarca rehin ahnan 8 Alman vatandaşı serbest bırakıldı. Nikaragua Enformasyon Bakanı Manuel Espinosa, bu konuda yaptığı açıklamada, dördü kadın, dördü erkek olan Almanlann başkent Managuanm lSOmil doğusundaki bir köyde serbest bırakıldıklarını bildirdL. Corazon Aquino9nun 100 günü doldu Filipinler'de gerçi ekonomik ve sosyal bakımdan büyük atılım henüz yapılamadı, ama özellikle insan haklan ve özgürlükler konusunda birçok olumlu sonuç alındı. Mısır'da yvlcu uçağı düştü: 20 ölü Mısır'da iç hat seferi yapmakta olan küçük bir yolcu uçağının başkent Kahire yakınlannda düşmesi sonucu 20 kişi öldü. Yetkiüler uçakta bulunan 26 kisilik yolcu ve mürettebattan 6 kişinin de yaralandığmı belirttüer. Uçağın, kum fırtmastna yakalandıktan sonra Kahire Havaalanma zorunlu iniş yapmaya çalıstığı, ancak bunu başaramayarak yere çakıldığı bUdirildL (UBA) Yunan Havayolları Olympic'in pilot ve teknik ekiplerinin süresiz grev ilan etmeleri üzerine Yunan Ulaştırma Bakanı Papadimitrou, hükümetin de onayıyla, Olympic personeline karşı seferberlik ilan etti. Bu seferberlik uyarmca, pilotlar ve teknik ekiplerin grev yapma haklan ellerinden alındı. Dün geceden itibaren yürürlüğe giren söz konusu seferberliğe uymayan Olympic Havayolları 'nda çalışan 5 pilot görevinden ahndı. Olympic'te anlaşmazlık Dış Haberier Servisi Filipinler'de Marcos diktatorlüğunun devrilişinin ve Corazon Aquino'nun iktidara yükselişinin üzerinden 100 gün geçti. Devlet Başkanı Corazon Aquino'ya göre bu ilk 100 günde Filipinler'de ekonomik veya sosyal bakımdan bir mucize gerçekleştirilemedi, ancak özellikle insan haklan ve özgürlükleri konusunda birçok olumlu sonuç alındı. Fransız Le Monde gazetesinin haberine Jbre Aquino yönetiminin ilk hedefı, adaletin bağımsızlığım sağlamaktı. Aquino'ya göre, bu konuda atılan önemli adımlar, özellikle insan haklan konusunda bir yasanın kabul edilmesi sayesinde, Filipinler'de mahkemeler bugun siyasetten tamamen uzak ve özgur. Corazon Aquino, ülkesinde basın ozgürlüğünun garantiye alınmış olması ile de övünüyor ve "Filipinler, bugün basın özgüriüğü bakunından Asya ülkeleri arasında birinci sırayı alıyor" diyor. Corazon Aquino'ya göre bu ilk 100 gun içinde, ekonomik alanda halkın beklediği mucizeler gerçekleştirilmedi, ama bir çok olumlu gelişme kaydedildi. Filipinler Maliye Bakanlığı'nın verilerine gore 1984'te yüzde 50 olan enflasyon oranının >ıl sonuna kadar yüzde 2,1'e düşmesi bekleniyor. Döviz rezervlerinin şubat ayından bu yana yüzde 85 WASHINGTO\, (a.a.) Ür dun Kralı Hüseyın, Suriye ile Irak dışişleri bakanlarının cuma gunu bir ara\a geleceklerini açıkladı. Huseyin Washington Post gazetesine verdiği demeçte, iki dışişleri bakanının, Irak ve Suriye sınırına yakın bir yerde buluşacaklarını ve ülkeleri arasında uzlaşma sağlanması olanaklarını ele alacaklarını bildirdi. Kral Husevin. bu görüşmenin, kendısınin Bağdat ve Şam'a yaptığı ve Başbakan Zaid Rifai'nin Suriye Cumhurbaşkanı Hafız Esad ile bu ay başında Atina'da gerçekleştirdiği görüşmenin bir sonucu olduğunu söyledi. Resmi bir ziyaret için Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunan Kral Huseyin. "Irak ve Suri\e arasında sağlanacak uzlaşma Arap dun.vasının içinde bulunduğu felçlen çıkmasını sağla>acaktır" dedi. Gözlemciler, Suriye Cumhurbaşkanı Hafız Esad ile Irak Cumhurbaşkanı Saddam Huseyin'in Arap Baas Sosyalisı Partisi'nin değişik fraksiyonlarından olduklarını ve ıkisınin karşılıklı olarak bırbirlerini komployla buçladıklarını belirtivorlar. Bu arada, Sume'nin bugune kadar Körfez savaşında Iran'ı desteklemesınin de durumu daha da gerginleştirdiğı bildiriliyor. Ancak Surıve'nin İran'dan aldığı subvanse edilmiş petrolun Tahran tarafından durdurulmasının, bu iki ulkenin arasına "kara kedi" soktuğu bildiriliyor. Pangalos: Türkiye 3. Reich siyaseti izliyor STELYO BERBERAKİS ATtlNA Yunanıstan Oışişleri Bakanlığı AET İşlerı Bakan: Teodoros Pangalos, Avrupa Ekonomi Topluluğu Heyet Başkanı Jacques Deior'un Atina ziyaıetiyle ilgili yaptığı açıklamada, Delor'a Turkiye konusunu da açacağım söyledi. Teodoros Pangalos, önceki gun Yunanlı gazeteciler için duzenleLen basın toplantısında, Turkiye ile AET iliSkilerinden soz ederken şunlan söyledi: "Türkiye'nin AET'\e girebilmesi için AET'nin 12 uvesinin de bu konuda hemfikir olmalıdır. Ama ilerici \e demokratik bir topluluk (AET) nasıl olur da Türki>e gibi, >onelim sistemi u>gar ülkelerin dışında bulunan bir tılkeyle muzakereler >apmak isli>or. Türki>c'nin bugunku yonelim sislemi, Hillerin Yahudiler için uyguladığı 3. Reich siyasetine benzelilebilir." Pangalos, Jacques Deior'un Aıina zıyaretinde, Türkiye'nin Yunanistan'ı, dolayısıyla bir Avrupa lilkesıni lehdit etıiğini ve AET ile bağlansıtı oian Kıbns'ı 12 yıldan bu yana işgal etıiği yonundeki Yunan goru>lerini anjınsatacak. Pangalos, Turkiye konusunda daha sonra şunlajı söyledi: "Turkler, bizim AET prolokoluniı imzalamamı/ı isli>or >e bunda zorunlu olduğumuzu iler suru>or. Söz konusu protokolü imzala>abilmemiz için engcller >ardır. Şu jnda bu>uk ulusal sorunlarımı/ \ar. ()rnetiin, s*rbesl dola^ıın ve finansman prolokolleri gibi. Diğer bir,konu. Türkiye'nin Yunanislan'a karşı ve Kıbrıs konusuna karşı aldığı olumsuz lavırdır. AET've katıimak isle>en bir ülke AET'nin tüm u>e ulkelerivle iyi geçinmeye çalışmalıdır. Turkiye bugün için siyasi bir çıkmazda bulunuyor. Ancak bu çıkmazdan kurlulmak için onlem alacağı yerde, lutarsız tenditlerde bulunuyor. Yunan adalan ile ilgili soyledikleri gibi. ya da Özal'ın kıbnsın işgal edilmiş topraklannı ziyarel etmesi gibi." LAHEY'DE. TtiRKİYE GÜNDEME GELECEK AET tşleri Bakanı Pangalos. aynı basın toplantısında Başbakan Andreas Papandreu'nun 2628 hazıran arasında Lahey'de yapılacak AET doruk toplantısında Turkiye konusunu da gundeme getireceğinı açıkladı. TÜRKİYEVE KARŞI SEFERBERLİK Bu arada Yunanıstan'ın son zamanlarda ve özellikle Başbakan Turgui Ozal'ın "Adalar ve Türkiye'nin kalabalık nüfusundan" soz eden açıklamalarından sonra, Turkiye'ye karşı voğun bir diplomatik kampanya başlattığı gozleniyor. Pangalos'un soylediklerı ve Papandreu'nun Lahey'de Turkive'vı suçlayacağı açıklamalarından baska, Yunanlı sıyaset adamları vehukumet yetkilileri davet edildikler, yerlerde ya da davet eıtiklen vabancılara sureklı Turk lehditıni günd£nre geıırmeve başladı. Izvestia da itiraf etti: Mücahitler KabU çevresinde Bayan Corazon Aquino'nun halkın buyuk desteğine sahtp olmasına ve ordu ile de iyi ilişkiler kurmasına rağmen eski diktatör Marcos yanlıları sık sık gösteriler düzenleyerek huzursuzluk yaratıyorlar. oranında arttığı kaydediliyor. Son aylarda resmi dö\iz kurları ile karaborsa döviz kurları arasındaki uçurum da ortadan kalktı. Filipinler yonetimi, kaydettiği siyasi başanlara rağmen, ulusal ve uluslararası iş çevrelerini rejimin istikrarını uzun vadede koruyacağına henuz inandırabilmiş değil. Yeni teşebbuslerin kurulması gecikiyor. Filipinli işadamları, Aquino'nun ozel sektorün parlak geleceğine ilişkin \aatlerine de inanmamış gozuküyor. Aksine işadamları hükümetin gelecekte ozel sektörün işlerine burnunu sokmasından endişeye kapılıyor. Filipinler koyiusünun uzun zamandır hayalini kurduğu toprak reformu projesi henuz oluşturulabilmiş değil, ancak tarım ürünlerinden ihracat vergisinin kısa süre once kaldırılması bu yönde atılmış bir adım olarak gorülüyor. Corazon Aquino'ya göre iktidarının 100 gunü içinde kaydedilen en önemli başarı, Marcos doneminde oluşturulan 1973 anayasasının geçen 25 martta yürürlükten kaldırılışı oldu. Yeni anayasanın hazırlanması çalışmaları 2 haziranda başladı. Aquino, anayasayı hazırlayan komisyona hiç bir siyasi baskı yapılmayacağını soyluyor. Aquino yonetiminin ulkedeki gerilla eylemlerini bastırma konusunda kaydettiği gelişmeler ise fazla iç açıcı nitelikte değil. Komunist Yeni Halk Ordusu gerillaları ve diktatör Marcos'un yandaşları Aquino yönetimine zor günler yaşatıyor. Butün bunlann yanında Corazon Aquino'nun halk arasındaki popülerliğinin ilk gunkünden hiçbir şey yitirmeden devam ettiğinin de unutulmaması gerektiğine dikkat çekiliyor. S 3 yaşındaki devlet başkan', milyonlarca Filipinlinin gözünde hâlâ halkın gücünun bir simgesi. Ancak, diktatorlük rejiminin değişmeşine karşın, bu milyonlarca Filipinlinin yaşam koşullarında bü>uk bir değişiklik olmadı. Başkent Manila sokaklan hâlâ dilencilerle dolu. Boş arazilerde gecekondular mantar gibi bitmeye devam ediyor. MOSKOVA, (a.a.) Sovyeı hükümetinin yayın organı •'Izvestia" gazetesi, Afganistan1 ın başkenti Kabil uzerinde alcaktan de\Tİye uçuşu yapan bir Sovyet yarbayının, helikopteri mücahitlerin açtığı ateşle infilak edince hayatını kaybettiği bildirildi. Yarbay İvan Pianzin'in, helikopter isabet alınca yardımcı pilota paraşütle atlama emrini verdiğini kaydeden Izvestia, daha sonra aracı yerleşim merkezinin üzerinden uzaklaştırmayı başaran yarbaym inTılak sonucu parçalandığını belirtti. "Düşman'' olarak nitelediği Afgan mucahitlerinin Kabil yakınlannda bile etkili olduklarını itiraf eden Izvestia, gece olur almaz, mücahitlerin dağlardan inerek başkenti kuşattıklarını ve Amerikan yapısı taşınabilir roketlerle Kabil'i ateşe tuttuklarını bildirdi.