Katalog

CUMHUKlYtl/14 HABLKLtKl> Öyle görıinüyor ki bu alanda ihtiyath davranmak gerçekçi politika olacaktır. Demokrasi konusunda SHP ile uzlaşmayı ve bütunleşmeyi reddederek DYP ile uzlaşma yollannı arayan DSP'Ii eğilim, zaıen inandma olmaktan uzaktı. İnandırıcıhk önce sol kesimde demokrasiye yönelik birliğin sağlanmasıyia başlayacaktır. DYP'ye "demokratik sağ" etiketinin yakıştmlması için de vakit erken görünüyor. Bu deyimı hak etmesi için DYP'nin, anayasanın geçici maddeleri otesinde demokratik ilke ve kurallan savunması gerekmektedir. Şimdilik DYP bu noktadan uzaktadır. "Şimdilik" diyoruz, çünkü herkesin isteği ve umudu, sağ ile sol arasında demokratik bir rejim için uzlaşmanm sağlanmasıdır. Eğer gelismeler DYP'yi demokrasiye doğru itebilirse, bundan kazançlı çıkacak olan, kuşkusuz ulke ve halk olacaktır. ' *•• YAZ1 UKVAM1 Özal'dan sinyal mi? •to ıvıs\ ıyoo OLAYLARIN ARDENDAK1 (Baştarafı 1. Sayfada) DYP'ye HP'liler yaramıyor GERCEK ratik sağ ile demokratik sol arasında, rejirn ve anayasa bakımından, hatta belki bazı sosyal politikalar bakımmdan, uzlaşma olanaklarını arttırıyor sanıyorum." DSP Kurultayı'ndan yükselen ses, "demokratik sol" ile "demokratik sağ"m "umut verici" yakmlaşmasmtn 'ler geç bazı somut sonuçlar vereceğini" vurgulamıştı. Nitekim bu somut sonuçlar, kısa sürede ortaya çıkmıştır. DYP Meclis Gurubu, "sol ile ortak anayasaya karşı olduğunu" açıklamış, DYP Genel Başkan Yardtmısı da "Sol ile bir anayasa veya muhalefet stratejisi üzerinde mutabakatumz esyanın tabiatına aykırıdır" diyerek bütün umutları söndürmüştür. Sivrisinek (Baştarafı 1. Sayfada) Geçen yıl, insanlar üzerinde toksik etkisi nedeniyle oldukça tepki alan ve yoğun tartışmalara yol açan ilaçlama sonucunda bir bölüm Istanbullu, ilaçlamanın etkili olduğunu savunurken, kent halkının bir bolümü de sivrisineklerde hiçbir şekilde azalma olmadığını öne sürüyor. tstanbul Anakent Belediyesi Sağlık Daire Başkanlığı, bu yıl sivrisinek mücadelesini iki aşamada gerçekleştiriyor. Larva ve erişkin sinek mueadelesi. Anakent Sağlık Daire Başkanlığı'nda sivrisinekle mücadele çalıçmalarını yürüten Dr. Suna Akdemir, 1 Haziran 1986 günü havadan uçaklarla ilaçlamalarm başlatılacağını belirterek, bu yıl ilk kez uygulanacak bir sistemle Haydarpaşa ve Sirkeci tren istasyonlarında bir vagona bağlanacak sisleme cihazları Se belirli saatlerde demiryolu hattı boyunca erişkin sinek mücadelesine başlanacağını söyledi. 1 Nisan 1986 gününden bu yana larva mücadelesini sürdürdüklerini kaydeden Dr. Akdemir, dere yataklarının düzeltilerek akıntılarının sağlandığını, Istanbul'un tüm ilçelerinin mahalle ve sokaklannı ilaçlamak için ekipler halinde, belli bir program çerçevesinde mücadelenin sürdürüldüğünü kaydetti. Bu arada kentin tum çöplüklerinin de ilaçlandığını vurgulayan Dr. Akdemir, periyodik olarak 1 haziranda başlayacak ve bütün yaz boyunca sürdurülecek yerden havaya^ havadan yere ilaçlama sırasjnda SSYB'nin mhsatlı ilaçlannın püskürtüleceğini kaydetti. İlaçlama için 17 kamyonet, 6 tifa (sisleme cihazı), 1 arazöz (12 tane daha geliyor). 300 geçici ve 80 sürekli işçi, 15 sağlık memuru ile çalıştıklarını vurgulayan Dr. Akdemir, bu arada konutlarda da ilaçlama çalışmalarının sürdürüldüğünü belirtti. Larva mucadelesi için şimdiye dek 5 ton abate, kanal ve çöplükler için de 5 ton organik fosfor (malationactellic) kullandıklarını belirten Dr. Akdemir. erişkin sinek mucadelesi için 5 ton permetrinin kullanılmak üzere alındığını, ihtiyaca gore ilaçların miktarının yaz süresince arttırılacağını belirtti. İstanbul Tıp Fakültesi Koruyucu Hekimlik Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Övat Giiray, İstanbul Anakent Belediyesi'nin sivrisinek mücadelesinde kullandığı ilaclardan biri olan organik fosforun, kimyasaJ maddeler içinde en toksik maddelerden biri olduğunu kaydederek, "Belediye kullanüacak ilaçlarla ilgili gönışümü sordu. Ben de kendüerine ileltim. Benim görevim insanları uyarmakladır. Organik fosfor denilen ilacın. şehir dışında kullanılması gerekiyor. Havadan, insanların yoğun olduğu bölgclere püskürtülürse tehlikeli olabiliyor" şeklinde konuştu. İstanbul Anakent Belediyesi Sağlık Dairesi Başkanı Reha Aral ise, sivrisineklerle mücadeleye başlamadan Once bir sivrisinek laboratuvarı kurduklarını kaydetti. AÇIKLAMA CUMHURtYET GAZETESÎ tŞLERI MÜDÜRLÜĞÜNE Gazetenizin 20.4.1986 tarihli nüshasının 1. sayfa, I. Sütun'unda "Olayların Ardındaki Gerçek" köşesınde yayımlanan "Bu Se Biçım Ümversile" başlıklı yazınız, mudavim bir okuyucu olarak dikkatimiZİ, yazı metninde yer verdiğiniz universitenin de sorurr.lusu olarak ilgimizi çektı. Gazetenizdeki yazı vesilesiyle tenkıt konusu yapılan ve universitemizle bağlantılı hale gelırilen panel, Sayın Cumhurbaşkam 'nın yurt gezısinden ve anayasa ile ilgili konuşmalardan i ay önce hazırlanmıs ve kamuoyuna duyurulmuştur. Paneie, değerli basın mensıtplan ve TRT gorevlüerı özellikle davet edilmiş, konusu bulün kesıme duyurulmuştur. Panelın geniş bir kitieye duyurulmasındaki amacımız da, panalistlerın açıklamalarmdan sonra soru sorulması ve ilgi duyanlarm sorularla paneie katılmalarıydı. Bu düşünce ve amacımız gerçeklesmiş, panalisılere çesıtli sorular yöneltılmış ve cevaplar almmıştır. Değerli temsilcınizin basın mensupları arasında bulunmaması, veya bulundu ıse iyi araştırma yapamaması "Bu Ne Biçım Üniversite" başlıklı yazmın haksız hazırlanmasınm talinsiz sebebı olmuştur. Yazmın yayımlanmasından önce, bizlerle temas kurarak bilgi alma imkânı aransa veya yaratılsaydı, gerçek bılgileri ihıiva eden bir yazı hazırlanabilirdi. Böylece; panalisllerin, anayasa hazırlayıcıları olarak verdıği bılgiler ve anayasada da yer alan kuralların tarihi ve bilime dayalı gerçekleri, izahlan ve verdikleri örnekler, daha ısabetli olarak yorumlanabilecekti. Panalistler tarafından yapılan açıklamalar, inanan bilim adamlannın açıklamalanydı; "Tek laraflı bir mekaniizma"mn çalışması olarak kabul edilemezdi. Kaldı ki, lek larafda yok, iki taraf vardır. Birisi hazırlayıcıiar, diğer taraf ise tabiri caizse "herkes"ıi. Her vesileyi, sebep kabuiederek eleştıriye hazır olan herkes, bir taraf oluşlurdu. Bu ıtibarla, yazınızda belirtriğiniz şekilde üniversitemizde yapılan panelde karşıt fîkirlilennin bulunmaması, eksiklık sayılmazdı. Karşıt fıkirdeki profesör, doçent ve bilim adamlarmm universiteden, zaten lemizlendikleri şeklinde yazınızda yer alan bilgi de ısabetli değildir. Sıkıyonetim Kanunu 'nun verdiği yetki ile ilgili komuıanlık tarafından gorevli mahkemelerde dava açılan gorevleri aynı kanun uyarınca sona eren öğrelım uyelerıne karşıt fıkirli olarak kabul ve ifade edıyorsanız fsayısı iki lanedir), kanun gereğı universiteden uzaklaştırılanları savunmak görev ve yetkimiz dışındadır. Emeklıye aynianlar ile kendi istekleriyle ayrıianları aynı paralelde goruyorsamz, ona rahatlıkla "hayır" diyebılıriz. Göruluyor ki, toplantı "tek taraflı gorunlu" vermıyor. Panalıstlerin, uluslararası belge ve dığer ulkelerm anayasalarına dayalı olarak yaplıkları açıklamalarla, universıtemizin veya universitenin siyasallaştığını ifade etmek gerçekle nasıl bağdaşır; anlaşılması guç bir değerlendirmedır. Anayasa Hukuku'nun temelilkelerıni ve anayasamızın dayandığı tdrihi esaslar ile niteiiğinı kamuoyuna açıklamak her universitenin görevidir. Peşın yargı mahiyetindeki yorumlarmızı, Universilemızdekı panel vesiiesıyle, değerlendirmeniz mesieki bir usul değibe, bızimle temas kurmanız yararlı olurdu, ama gazeteniz universitemız hakkında maalesef peşin yargtsını surdıirmekte devam edıyor. 7 Mayıs 1986 tarıhli gazetenızde en samimi duşuncelerle öğrencılerimizın bızler ıçın ne düsündüklerini, hizmetımizi nasıl değerlendirdiklerini ve onlara daha iyi hizmeli nasıl verebiieceğimızı araşlırmak için komisyonlar kurarak hazırlatıırıp, unıversite yetkili kurullannda tartışarak kabul edılen ankeı formumuzu bıle; "kişıyı nasıl bilırsin kendın gıbi" deyimine uygun olarak kendınizı çok iyi tammladımz. Bizler durust bir şekilde, ön yargısız bu memlekete hizmet vermek istiyoruz. Insanlara şu şekilde veya bu görüntu ile bakmıyoruz. Gelınız; bizim eksik hızmetımiz varsa onu bize bildirinız. Memnuniyetımizi ve teşekkürlerimizi sizlere bildirelim. Bu memleket bizlerın ve insanlar bızim kardeşlenmız, onlara mılli şuurla çağdaş hizmet vermek istiyoruzDurumu bu şekilde açıklığa kavuşturarak üniversıtedeki panelın 3 ay önce hazırlandığını, herhangı bir ışaret ahnmadığını tekrar teyid eder, bundan boyle universitemizle ilgili herhangi bir konuyu yayımlamadan önce sizlere yardımcı olmaya hazır olduğumuzu bilgilennıze sunar, saygılarımm kabulunun rıcası ile, açıklamalarımıza aynı sutunda yer vererek yayımlanmasını sağlarsamz, bir okuyucunuzu muhafaza hususunda memnun edersıniz. Tekrar saygılarımla. Prof. Dr. ŞAKtR AKÇA REKTOR EKETİ HERCUMAKESİN HAREKE 9 GECE/10 GÜN YARIM PANSIYON Kıhvaln ' Ak^am >cmegı turizjn sunar ortur ALANYA Vcpyen detarısyanu * ALAADDİN OTEL. BEBEK MOTEL. f I KUŞADASl KUŞ ÖMER ÇSfc TATİL KÖYÜ TATİL KÖYÛ TAM PANSIYON PTTHtYE GÜL MOTEL MARMAfÜS ÖREN EFEM TATİL KÖYÜ " Klimalı Ozel Otobuslerle' GıdışDonuş \ tUOkflyTM: 336 16 60 KESKJN cntı at 14.00 sıralarında yapılan bir torenle DYP'ye girdi. Selulozİş eski Genel Sekreteri olan Salih Güngörmez'in partiye girişi sırasında bir konuşma yapan Hüsaraetlin Cindoruk, letvekili Salih Güngörmez ile eskı Güngörmez'in DYP'ye katılmasıyla ANKARA. (Cumhurivet Bürosu) HP'li yeni DYP MilletvekiH Sabit partisinin işçi hareketine, sosyal dev DYP'den istifa ederek HDP'ye Batumİu ve lskender Cenap Ege dün let fikrine daha fazla kalılımda bugiren HP kökenli Tevfik Güneş'in öğle yemeğinde buluştular. Yemeklunması olanağının onaya çıkacağıardından dün DYP'ye giren HP koANKARA, (Cumhuriyet Büten sonra Güngörmez'in koluna ginı söyledi. Cindoruk, konuşmasını kenli Kocaeli Bağımsız Milletvekilı rosu) Başbakan Turgut Özal, ren Batumİu ve Ege, kendisini DYP şöyle sürdürdü: Salih Güngörmez de kayu torenınara seçim tarihinin belirlenmesi Genel Merkezi'ne gotürdüler. Salih den sonra DYP'den istifa etli. Salıh "30 yıldan beri fevkalade başanlı için TBMM'nin, tatile girdikten Güngörmez, yakın akrabası olan Güngörmez'in DYP'den istifasına sendikacıbk harekelini yakından bilsonra olağanüstü toplantıya çağNecdet Calp'ten onay ahndığı bildi diğim sayın milletrekilitnizin partiSHP milletvekilleri on ayak oldular. rilerek, ikna edfldi ve Güngörmez sa mize katılmasından gurur duymakrılabileceğini söyledi. Ara seçim HP Wr>kerıli Kocaeli Bağımsız Mıltarihinin saptanması için SHP layız". DYP'deki törenden sonra Salih Kongresi'ni beklemediklerini Güngörmez, TBMM'ye gîtti. HP kaydeden Özal, "Önemli olan Kurucu Genel Başkanı Necdet Calp'kendi karanmızdır. Karanmızı in yeğeni olan Salih Güngörmez kudaha vermedik" dedi. liste Calp'in yarunda oturmaya başBaşbakan Turgut Özal, dün ladı. Bu sirada SHP'li milletvekillesabah Meclis'te gazetecilerin sorinden Abdullah Çakırefe ve Vehbi rulannı yanıtladı. Özal, "Ara seBatnman yaklaşarak, kendisini çim konusunda halen bir yasa DYP'ye girmesinden dolayı kıönerisi verilmemesi, seçimin nadılar. önümüzdeki yıla kaldığı anlamıSHP'U milletvekilleri aynı yerde oturan ve Güngörmez'i DYT'ye kay na mı geliyor?" sorusuna, "Herdında baş rolü oynayan eski HP'li şey olabilir. Meclis kapanır, tekşimdi DYP'li Sabit Batumİu yu da rar çağınnz. Meclisi olağanüstü bu davranışmdan öıürü eleştirdiler. toplarız" yanıtını verdi. Hangi TBMM kulisindeki bu sohbet sıolasılığın daha güçlü olduğunu rasında SHP'li milletvekilleri, konuşbilemediğini söyleyen Ozal, maları sessizce ama sigarasından he"SHP Kongresi gibi bazı gelişyecanlı heyecanlı dumanlar çekerek meleri mi bekliyorsunuz?" soruizleyen Güngörmez'e çeşitli sözlerle sunu da, "Olabilir de, olmayabitakıldılar. SHP'li Kcridun Şakir lir de. O kadar önemli değil Öğünç, Güngörmez'e, "Sen şimdi Meclis kiirsnsüne çıkıp 'Beni bu in kongre. Önemli olan bizim kensanlığın yuzkarası Sabit Batumİu iğdi karanmızdır. Daha karar verfal eltı diyeceksin'. O zaman durumedik." biçiminde yanıtladı. mu kurtanrsın" derken, Calp, bu Özal'a daha sonra yöneltilen soduruma niye izin verdiğini eleştiren rular ile yanıtları şöyle: mılletvekillerine. "Ben ne yapayım " Meclis bugünkü dunımuykoskoca adam, çocuk değil ki, gitla ulusal iradeyi temsil ediyor raiş kendi başına >apmış" biçiminmu? de konuştu. ÖZAL Gayet tabii. Bu Gungörmez, SHP'lilerin konuşmalarım ve transferleri eleştiren soz Meclis yüzde 92 reyle seçildi. Her ESAD;PAPANDREU Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad gezisizaman temsil eder. lerini sessiz sedasız izlerken, SHP nin ikinci gününde Yunanistan Başbakanı Andreas Papendreu ile Manisa Milletvekilı Abdullah Çakı 6 Kasım seçimlerinde rtfe, cebine bir kağıt koyarak, "Ha MDP'ye oy verenler şu anda di git bunu postaneden gönder. Bu HDP, DYP >a da ANAP'a oy rada boşuna oturma" dedi. SHP vermiş konumuna düşmediler Adana Milletvekilı Vehbi Batuman (Baştarafı 1. Sayfada) il'in Güney I ubnan'a saldırısı ile mi? da Güngörmez'e. "Senin >aptıgını Pretorya'nın Güney Afrika'daki Yunanistan Cumhurbaşkam ÖZAL O manada bakmaçocuklar bile yapmaz. Böyle şe> olur ülkelere saldırıları gelmekledir. Sartzetakis, Esad'ın onuruna yın. Eğer mahalli seçimde dışarmu? Hiç ulanmadın mı? \ er şu isliverdiği yemekte, Türkiye ve Kıb Halkların baskılardan kurtuluşu daki partiler, içerdekilerden fazla fayı da gri" diye çıkıştı. Gungörmez, için verdikleri savaşımlar terorıs konulannı dile getirdi. Siyasi rey almış olsalardı. O dediğiniz daha sonra telaşlı hareketlerle yeringözlemciler tarafından "ağır dil rizm değildir" biçiminde konuşden kalktı \e biraz ilerledikten sonolabilirdi, Meclis milli iradeyi kullandığı" belirtilen Sartzetakis, tu. Bu arada, Suriyeli ve Yunanra cebinden çıkardığı kağıda bakatemsil etmeme k o n u m u n a Türkiye konusunda şunları söy lı bakanlar, Yunanistan'ın Volos rak, bunun Çakırefe tarafından kendüşerdi. ledi: kentinden Suriye'nin Lazkiye lidi adına yazılmıs istifa telgrafı oldu Siz iktidar partisinin konuğunu gördu. Telgraf metnini oku"Suriye ile Yunan halkının, ge manına kadar uzanan feribot muna göre düşünüyorsunuz. Oyduktan sonra teredduı içinde kalan hattının geliştirilmesini görüşüleneksel dostluklanndan ote birsa iktidar ve muhalefet birlikte Güngörmez'in koluna giren Batuyorlar. çok ortak yaraları da vardır. bir bütün olarak Meclisi oluşturman, Meclis içindeki PTT şubesıne Bunlann en önemlisi, her iki halgötürdü. Güngörmez burada 250 li mazlar mı? Sartzekatis, Türkiye'nin Kıbrıs kın da, 400 yıl boyunduruk alÖZAL Esas olan iktidardır. ra ödeyerek. DYP Genel Merkezi'Adası'nın yüzde 40'mı işgal ettitında kalışıdır. Geçen >uz>ıllar, ne birkaç saat önce girdiği partiden İktidar dışardaki partilerin iki ğini öne sürdü ve "yayılmacılık halklarımızın en karanlık >ılları misli fark attıktan sonra ne fark siyasetini Hitler'in metotlarıyla" ıstifasını bildiren telgrafı çekti. istiolmuştur." fa telgrafını gönderdikten sonra Baeder. uyguladığını söyledi. Ayrıca, tuman ile yeniden SHP kulisine do Bu durumda size göre uluSartzetakis, "Osmanlı ImparaTürkiye'nin "Kıbns'taki etnik nen Gungörmez, yolda DYP'nin sal iradeyi temsil etmeyen muhatorluğu dönemini" ıma ederek. birliği bozduğunu ve Kıbrıs'ın Meclis Grup Başkanı İstanbul Millefet mi? bu konuda sözlerini şöyle surbağımsızlığını istemedigini" sözletvekili Memduh V aşa ile karşılaşdürdü: ÖZAL Hayır, onu düşünıilerine ekledi. Dünya ülkelerinin tı. Yaşa, Gungörmez'in yanına soyorsanız, bütün partiler Meclise "Llkelerimizi işgal eden, u\kularak, "Tanuun degil mi? lşlemKıbns'ın ulusal bağımsızlığına leri hallettin herhalde, lebrik girdi. ftna mı? DYP ve SODEP gariıktan uzak güçler ise, bu ytizkatkıda bulunmalan için de çağederim" dedi ve kolunu sıvazladı. geldi, kuzu kuzu Meclis'e girdi. yılları kendi tarihleri için 'şerefrıda bulundu. Ancak Gungörmez, heyecanlanarak Artık bu eleştiriler bitmek zoli bir mazi' olarak niteleyemez." ÜRDÜN BAŞBAKANI DA Yasa'ya anlaşılmayan bazı bözler runda. Siz(basın) dışarda yalnız Atina'daki siyasi gözlemciler, söyledi. Ancak, istifa ettiğini bir turATİNA'DA kaldınız". Sartzekatis'in bu konuşmasıyla, lu açıklayamadı. Güngörmez'in bu Hafız Esad'ın Yunanistan ziÖzal, bir soru üzerine Fransa Başbakanı Chirac'a da haline şaşıran Yaşa ise grup odasıyareti sürerken Crdün BaşbakaANAP'a geçmek isteyen yeni böylelikle yanıt vermiş olduğunu na doğru uzaklaştı. nı Luberj de Atina'ya dun ani bir milletvekili olabileceğini söyledi. beiirttiler. Chirac, Sanzetakis'in ziyaret yaptı. Ürdun başbakanıbarış ziyareti süresinde yaptığı nın sürpriz ziyaretinin nedeni bir konuşmada, "Fransa, Türkiresmen açıklanmadı. Ancak güye ile Yunanistan'ı şerefli mazicısı Kava Erdem. yapılan düzenleme venilir kaynaklardan edinilen bil (Baştarafı I. Sayfada) lerinden dolayı, eşit iki devlet ile Merkez Bankası'na 50 milyar likelinin kaldırılmasının bir onerge ile gilere göre Luberj, Suriye Devlet olarak görmektedir" demiştı. ralık ek olanak sağlanacağını one yasalaşmasından sonra. ANAP kuBaşkanı Hafız Esad'ı görmeye surdu. lısınde, "Muhalefet ne yaplığımm SartzetaMS daha sonra, Filisgeldi, amacının ise Ürdün Kralı anlayamadı bile" dedi. Tasan ile Merkez Bankası her cins tin konusuna değindi \e bölgeHuseyin'in bir Arap doruğu için devlet borçlanma senedi. kamu idaÖzal, ozelleştirme yapılırken, mode yaşayan halkların var olma Irak ve Suriye Devlet Başkanını re ve muesseseleri tahvilleri alıp sanopolun de kaldırılacağını, Tekelbir araya getirmek için arabuluhaklannın bulunduğunu ve Filistabilecek. in muessese olarak korunacağını, anculuk olduğu belirtiliyor. tin halkının, sınırları güvenlik alcak ortaklık şekline donuşlurüleceANAP'lılar tarafından verilen bir tında milli bir yurda sahip olma ğini söyledi. PAPLLYAS'IN ÇAĞRISI başka değişiklik önergesinin kabulu hakkı bulunduğunu savundu. Ozal. sadece sigara üretimimn ya ile ozel bankalar uzerındeki yonetim Öte yandan Yunan Dışişleri bancılara açılacağını belirterek, "Ar ve denetieme yetkisi de hukumeıe \eÖte yandan, Suriye Devlet Bakanı Karolos Papulyas öncelık daha kalileli sigara içcceksiniz. bu Başkanı Hafız Esad, Türkiye korildi. Mevduat toplayan butun banki akşam NATO ve AET ülkelelıitun ureticilerinin de lehinedir" denusuna değinmeyen konuşmakalara Başbakan Yardımcısı tarafındi. sında, salt Kıbrıs sorununun çö ri büyükelçileriyle yaptığı toplandan bir denetim ve bir yonetim kuBaşbakan yabancı tutünden siga rulu uyesi atanabilecek. tıda Türkiye'nin son zamanlarda zümünun Birleşmiş Milletler'in ralardan Turk tutünunu koruyacak Öte yandan Toplu Konut ve Kaaldığı kararlar çerçevesinde bu Yunanistan'ı açık bir biçimde şekilde yuksek fon alınacağını. 10 mu Ortaklığı Kurulu, de\let garan"savaşla tehdit ettiğini" söyleyelunacağını ve Suriye'nin, Kıbrıs yıllık bir geçiş donemi içerisinde tilı ya da garamisiz iç ve dış lahvil Cumhuriyeti'nin, birliği, bağım rek, "Türkiye'nin bu tehditçi luTurk tütununun kalitesinin yukselile her turlu menkul kıymet çıkarasızlığı, bütünluğu ve toplumlara tumu nedeniyle gerekli girişimtileceğinı de sozlerine ekledi. bilecek. lerde bulunmalarını" istedi. rası müzakerelerin gerçekleşmeMerkez Bankasf nın yetkilerini arTasarıda yapılan bir başka değisinden yana olduğunu belirtti. ııran \e KlT'lenn ozelleştirılmesine Başbakan Turgut Özal'ın son şiklikle, Sermaye Piyasası ve Turk olanak sağlayan yasa tasarısı. dun açıklamalarını bunun en iyi orTicaret Yasası'nda belırlenmiş, anoEsad daha sonra, "emperyalist gece geç saatlere kadar suren gorusneği olarak veren Papulyas, nim ortaklıklann çıkaracakları tahve Siyonist" olarak nitelediği meler sonunda ANAP'hlar larafm"AET ve NATO ülkelerinin arv illerle ilgili sınırlarm Bakanlar KuABD ile İsrail'in yayılmacılık sidan yapılan değjşiklıklerle kabul ediltık yansızlık siyasellerini bir yarulu tarafından antınlması ongörulyasetlerini eleştirdi. di. TB.MM Genel Kurulu nda na bırakmaları gerektiğine" de du. Suriye'nin, ABD'nin suçladığı ANAP'lıların verdikleri bir onergeTBMM Genel Kurulunda kabul işaret etti. nin kabulü ile Başbakan Yardımcıgibi terörist yuvası olmadığını edilen tasan. Bakanlar Kuruluna sı, özel bankalar dahil, tum bankaNATO ve AET ulkelerini, ima eden Esad, "Terorizm deyinKIT'lerin ozelleştırilmesi. Toplu Koce, akla ABD'nin LJbya'ya, İsra Türkiye'ye gerekli uyarıları yap ların yonetim \e denetieme kurullanuı ve Kamu Ortaklığı Kurulu'na da rına birer uye atayabilecek. Ayrıca maya çağıran Papulyas, TürkiKIT'lere bağlı kuruluş ve müesseseBaşbakan da fonlar arasında akıarye'nin "sisiematik olarak gerginlerin ozelleştirilmesı vetkısini veriyor. ma yapma yetkısine sahip olacak. liği arttırdığını". bunun eerek Bakanlar Kurulu satış \e devirde yetANAP'lılar tarafından son anda yaNATO ve gerekse AET için kili olacak. Aynca Kamu Ortaklığı (Baştarafı 1. Sayfada) pılan bir başka degişıklik ile de Tu"olumsuzluklar yarattığım" diie Fonu, KIT'lerin ortaklıklarımn hantun Tekeli Yasası'nın 4. maddesi >ubulunuyor. Türk liderleri tslama gilennin hisse senetlerinin saıılacağı. getirdi. rurlükten kaldırıldı ve Tütun Fonu sadakati dile getirmeyi çok sevikiralanacağı, devredileceğı veya tasoluşturulması hükme bağlandı. yorlar. Ancak bunu yaparken de Öte yandan hükümet çevreleliye edıleceğine de karar verecek. onun en kudurmuş düşmanlarıTBMM Genel Kurulu'nda kabul rinden edinilen bilgilere göre YuSHP'li Âyhan Fıral. KIT'lerın edilen tasanya göre, Merkez Bankana yardım ediyoriar" ifadesi kulnan hukümeti bütün uluslararaozelleştırilmebine karşı çıkarken. sı, karar ve kredi konulannda her lanıldı. "Siz satın. biz iklidara gelince geri sı muzakere, görüşme ve toplanturlu karar alabilecek. hukumete alacağız" dedi. SHP'li Banş Can ı>e tılarda Türkiye'nin Yunanistan'a Açıklamanın son bölumunde, onerılerde bulunacak. Merkez Ban KIT'lerin ozelleşıirılmesini ongoren karşı tutumunu kınayacak. YuTürk hukumetinin tutumunu dekası ayrıca. yaptığı düzenlemelere diMoryan Trosl raporunun acıklanmanan Başbakanı Andreas Papandğiştirmesi ve Bağdat'a sağlanan ğer bankaların uyup uymadıklarını sını istedi. reu ise haziran sonunda Lahey'ua Jenetleyecek. destekten vazgeçilmesi isrenivor Mecliste daha sonra vatanı hizmet de yapılacak AET doruk toplan ve "Aksi halde intikam alacağız Tasan ile bankalara tah\il karşıtenibinden aylık bağlanmasına iliştısında Türkiye konusunu gunlığı avans olarak \erilen miktann sıve Türkiye'nin yurtdışındaki miskin yasa tasarısı kabul edilerek, Telnırları dagenisletildı. Bu duzenlemedeme getirecek. yonlarına karşı e>lemlere sız Yasası'nda değişiklik yapan ye gore. bankalar senet ve vesıkaiageçeceğiz" deniliyor. tasannın görüşulmesine geçildi. MecYunanistan ana muhalefet nn toplamının nomınal değeri kadar lis çalışmalarına bugün devam edılpanisi lideri Konstantin Mitsotahvıl karşılığı avans alabilecekler. İİST DÜZEY mek üzere ara verildi. takis, Yunanistan'ın uluslararası HDP'li Kenni İslimyeli bu duzenYETKİLİLERE DE alanda itibannı büyük ölçüde lemenın emısvon hacminı genişleıeislami Cihad'm tehdit dolu kaybettieini bildirdi. ceâıni bovlerken, Babakan Yardımbildirisinin bazı ust düzeş yetki(Baştarafı 16. Sayfada) lilere de gönderildiği oğrenildi. dugu ilke rezervini şimdilik kaldırıAncak bildiriyi alan bu ust duyor. zey devlet yoneticilerinin kimler • Bu yardımın verilmesi hiçbir şe Bebek'ın ve Kolejlılerın eski fotoğrafçısı. merhum Kemal kilde, domık bulunan mali yardımın oldukları belirtilmedi. Tahir E\erı \e merhume Sevim E\eri'nin mahdumu, Cem tumuniin de bloke edildiği anlamıTalip Even'nın kardeşı. NukhetZe\nepAsh'nın amcaları "İslami Cihad" örgütunun bu na gelmiyor. yeni tehdidi hakkında UBA muve Nelda E\eri'nın sevgili eşi • Komisyon rezervleri arasında yer habirıne açıkîama yapan Dışişalan Kıbns'taki durumun, Siyasi Komisyon'un tulumunda önemli bir rol leri Bakanlığı üst duzey yonetioynadığını halırlalnor ' cilerinden biri, belirli ülkelerde\efat etmişıir. Sivasi Komiiyon'un belırttiği goki Türk büyukelçiliklerinde Erruş, yann sabah Butçe Komisyonu'Ccna/esı 28 Nla>ıs 1986 (bugun) Bebek Camii'nde oğlen meni terörune karşı alınan onnda gorüsuldukıen sonra. AET Konlemlerin yeterli olduğunu kaydenama/mdan >onra A>i\an'dakı aile mezarlığına seyi larafından haziranda kabu! ediderek, buyükelçiliklerde veni en defnedilecektir lecek ve boylece lOmılyon ECU'luk önlemler alınmasına gerek olmaAİLESİ AET yardımı. bu rezervlerle Türkidığını söyledi. ye'ye verilecek. 4 saatlik transfer Tevfık Güneş'ten sonra, DYP'ye giren HP kökenli Salih Güngörmez, 4 saat sonra SHP'lilerin ısrarı üzerine istifa etti. Ara seçîm için Meclisi gerekirse olağanüstü toplarız' 6 Atina'dan suçlama (Baştarafı 1. Sayfada) sanlar da hep yasal olmayan kuruluşlarda çalışmak isterier. Son zamanlarda, Türkiye'de "illegal", 'iraksiyon" gibi Batı kökenli kavramlar kullanılıyor. Türkçesi varken "illegal fraksiyonlar"' deniliyor. "Fetişizm" de öyle... Bu kavramın kökeni Portekiz dilidir. Sözcük anlamı ile "put" demektir. "Fetişizm" de eşyanın doğaüstügüç ve etki taşımasına inanmak demektir. Kapitalist toplumlarda, "mal fetişizmi", faşist rejimlerde "devlet fetişizmi" olur. İnsanlar. neredeyse mala ve devlete taparlar. Mala ve devlete doğaüstü güç ve etkı tanırlar. Birtakım solcularda da kavramlar ya da ideolojinin kendi 'ietiş" hale gelir. "Sanatiçin sanat" yapılması gibi "ideoloji için ideoloji" yapılır. Böylece bir "ideoloji ve kavram fetişizmi" yaratılır. "İllegalite fetişizmi"de bu saplantılardan kaynaklanır. Yasal örgütlenmelerle, yasalardan yararlanarak toplumu değiştirme yerine küçük grupçuklar kurup, bunlann adına da "parti" adı vererek örgütlenmek isteyenler çıkar. Devletin istihbarat örgütleri hemen bu örgütlere sızarlar. "illegalite" ilk andan başlayarak, devletin istihbarat örgütlerince adım adım izlenir. Bakarsınız en "keskin devrimci" tavırları sergileyenlerin bir süre sonra "ajan" oldukları anlaşılır. Örnekleri, "51 tevkifatı" diye bilinen davadan verelim: Ankara Garnizon Komutanhğı 2 Nolu Askeri Mahkemesi'nin 7 ekim 1954 gün ve 1953/17 esas ve 1954/33 karar sayılı gerekçelı kararının 25'inci sayfasını açıp, okuyalım: Şahitlere karşı umumiyetle yapılan itiraza gelince: Duruşma sırasında vaka şahidi olarak dinlenen Yusuf Etik, Şükrü Dinsel, Behçet Şener. Ibrahim Turan, Sabahattin Özbay, Necdet Güncakın'ın poiis ajanı oldukları, amme şahidi olamayacaklan ileri sürülerek dinlenmemeleri talep edilmiştir. Bu şahitlerden Behçet Şener'in 3 Şubat 1948, Ibrahim Turan'ın 25 Eylül 1948, Şükrü Dinsel'i'n 20 Ekim 1946, Yusuf Etik'in 1 Aralık 1944 tarihlerinde milli emniyet tarafından angaje edildikleri, Ege bölgesi başmüfettişliğinin 4 Mayıs 1954 gün ve 1257 sayılı, Necdet Güncakın'ın 1946 yılında, Sabahattin Özbay'ın da 1948 yılında milli emniyet tarafından angaje edildikleri Ankara Emniyet Başmüfettişliği'nin 12 mayıs 7954 tarihli yazılarından anlaşılmıştır. Bu cihet ne kadar hakikat ise adı geçenlerin gizli komünist partisi faaliyetıne agâh otduktan sonra emniyete başvurarak, memleket için zararlı olduğuna ınandıkları bu faaliyeti ıhbar ettiklerı ve müteakiben de emnıyetin direktifi daıresinde hareketle içlerıne karışıp, yapılan faaliyetlere vakıf olduklan da, mahkeme huzurundaki yeminli ve açık şahadetlerinden ve emniyet başmüfettişleh yazılarından anlaşılan bir hakikattır... Devlet istihbarat örgütleri yalnızca 'illegal örgüt'e değil, yasal sol partılere de sızarlar. Türkiye İşçi Partisi ilk kurulduğu günlerde, 'Aramızda ajan var mı?" sorusuna bir deneyli sosyalıst şaka ile karışık şu yanıtı vermişti: Ajan olabilir. Vardır. Önemli olan a/anların çoğunluk oluşturmamalarıdır; Önemü olan, yasal olanakları sonuna dek kullanmaktır. Bunca deney. yaşanan bunca olay, "illegalite fetişizmi"ri\n yalnızca totaliter bir devlet kurmak isteyenlerin ekmeklerine yağ sürdürdüğünü kanıtlamıştır. Sosyalist olanlar, yasal sosyaiist partilere gitmelidirler. Öbür yollar kapalıdır. Yolu açık görenlerin yolları da hep "çıkmaz sokaklar"da son bulmaktadır. "İllegalite fetişizmi" hastalığım yenmenin tek yolu yasallık ve açıklıktan geçer. UGUR MUMCU GOZLEM ANKARA'dan YALÇIN DOĞAN (Baştarafı 1. Sayfada) cakmış gibi davranıyor. Zaman zaman bu davranışlanna "Esrarengiz bir hava" katarak, dikkalleri iyice "seçim zamanlaması" üzerine çeviriyor. Ara sıra bu yöndeki dikkaıleri, tam tersine, dağıtıyor. Ama, hemen ardından "Bizim ne yapacağımız belli olmaz, bir bakarsınız seçime karar vermişiz " diyebihyor. Başbakan Turgut Özal'ın hiçbir netlik taşımayan sö'zleriyle seçimi sürekli gündemde tuttuğuna kuşku yok. Buna son olarak dünku sözlerini de eklemek gerek: "Gerekirse Meclisi olağanüstü toplar, seçim karan alınz." ANAP içinde şu sıralarda en çok tartışuan konu, "ara seçimin zamanlaması" ve buna ek olarak "eğer ara seçimden vazgeçilirse, erken seçime gitme" eğilimi. ANAP'ın üst yönetiminde her iki düşünceye de taraflar olanlar var. Bir bölüm ASAPyönetıcisi "Erken seçim" derken, bir başka bölümü "Erken seçim olmasın, mümkün olduğu ölçüde uzak bir tarihte ara seçime gidilsin" düşüncesinde. Özal da birbirine karşıt bu iki düşünceyi eviriyor, çeviriyor ve çeşitli insanların görüşlerıni alıyor. Tam bu evirip çevirme sırasında kendisine bir soru yoneltildiyse, "Biz böyle de yaparız, şöyle de ederiz"gibi açıklaınalarda bulunuyor. Yaptığı açıkîama tam o andaki düşunce dunyasını yansıtıyor. 1lerde ne vapacağını değil L "Sürekli seçim havası yaratmak " Özal'ın temel polıtik stratejisi içinde yer alıyor. Bu politik manevrası son zamanlarda ekonomiye de yansıyor, seçim için karar verırken, Özal biliyor ki, en büyük engel "İktidarı dönemindeki ekonomik uygulamalardan bıkmış bulunan geniş bir kitlenin" varlığı. Düşuk ucretler, enflasyonun çok gerisindeki gelırler, tophımun geniş kesimmde yaygın olan gelir dağılımı dengesizliği gibi çok önemli etkenler Özal'ın seçim zamanlamasında kendisini kararsızlığa itiyor. Seçim denildiğınde, Özal için uykusuz geceler gelir dağılımı bozukluğuyla başlıyor. Toplumun çeşitli sınıflan arasındakı "gelir farkından doğan uçurumlar" uykusuz gecelerı kâbusa dönuşlüruyor. Yalnız son günlerde Özal'ın ekonomide ııygulamaya yöneldıği ilginç "seçim yatınjnlan" göze çarpıyor. Uykusuz gecelerden kurtulmak ve bunu sotnut ekonomik önlemlere döndşturmenin önemli birkaç aracını Başbakan sessizce gundeme geririyor: Adına "FakirFukara Fonu" dıyerek sosyal dayanışmayı özendirmek amacıyla yeni bir yasa çıkarıyor. Böyle birfonun kaynaklarını gelir vergisi ile kurumlar vergisinden yapılacak aktarmalara davandırıvor. ü'zun süredir askıda kalmış bulunan "tüketici kredisi" aniden güncellik kazanıyor. Bu krediye göre, vatandaşlar artık mal alırken üreticiye değil, bankalara borçlanacaklar. Tüketici daha az faiz ödeyecek, ureticinin de üzerindeki finansman yüku hafifleyecek. Bankalar riski yayarak geniş kitlelere para satabilecekler. Ve ANAP iktidarının en buyuk kozu... Belediyeler... Kentlere tanınan ağırlık ve bu ağırlık doğrultusunda belediyelere akıarılan mali kaynaklar Cumhuriyet tarihinin en buyük kaynak akıarımını oluşıuruyor. Sadece iç para değil, aynı zamanda buyük miktarlarda dış para, yani dış borç da kullanan belediyeler, yerel anlamda seçim havasını her an taze tuımaya katkıda bulunuyor. Ücretlerin düşüklüğünden ve gelir dağılımı bozukluğundan urken Özal, "herhangi bir andaki seçim için" bunlah düzeltmenın araçlarını bir bir gundeme getiriyor. Özal'ın seçime ilişkin sağısolu hiç belli değil. Aylardır bu konuyu olçüp biçiyor, ama bir bakarsınız, elindeki son göstergelere dayanarak bugunyarın kürsuye çıkıp seçim tarihini ilan edivermiş... Tütün tekeli kalktı OzaPdan (Baştarafı 1. Sayfada) çok geç" şeklinde yanıtladı. Özal, bunun üzerine "Bunları önlemenin bir yolu olmalı. Önümüzdeki yıl bu konu üzerine düşünelim" şeklinde konuştu. Başbakan Turgut Özal, TBMM'yi terkettikten sonra Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Metin Emiroğlu ile Ali Tanrıyar arasında oldukça uzun bir tartışma oldu. Tartışma sırasında Bakan Emiroğlu, Ali Tannyar'a "Her tarafı sarmışsınız. ben ne yapayım. Siz başka şe> söylüyorsunuz, onlar başka şey söylüyorlar" dediği duyuldu. Ancak bu tartışma gazetecilerin yanlarına gelmesi üzerine hemen kesildi. Bu arada Milli Eğitim Gençlik \e Spor Bakanı Metin Emiroğlu lig şampiyonunu belirleyecek TrabzonsporBeşiktaş maçı ile ilgili olarak yaptığı açıklamada "Trabzon gibi şerefli bir takımın şike vapacağına en önce ben inanmam" dedi. TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Emiroğlu. daha sonra şöyle konuştu: "Ligin son haftasında şampiyonun belirlenmesi soz konusu olunca, konu bu derece ciddileşti. Herkese serikanlı da*ranmasını öneriyorum. Münferit olayların dışında hiç kimse, hiçbir müsabakanın somıcunun arkasında başka şey aramasın. Bütün takımlanmız şerefleriyle mucadelelerini sürdürmektedir. Şike iddiası uydurmadır, yakış tırmadır." İslami AETden VEFAT FERDİ TALİP EVERİ