Katalog

Cumhuriyet Sahibi: Ccmhuriyrt Maıbaacıhk ve Gazeıecilik Türk Anonim Şirkeıı adına NMÜr Nıdi. • Genel Ya>ın Müdürü: Hısan Cem»l. Müessese Muduru: Eminc Uşaklıgi. Yazı Işleri Muduru: Okay Gönmsin, # Haber Merkezi Muduru: Valfia Bjjrr. Savfa Dıizeni Ydnetmenı 4li Ar«r. • Temsıtaler: ANKARA: D o g u . IZMİR: Hikıtırı (, rlinkgy», ADANA: Mckmd Mrmın. Isıanbul Haberleri: Reha Öı, Dış Haberler: Ergun B»kı, Ekonomi: O s m u Ul*g«y. Kültür: Cetâl Lsltr, Magazin: Yalçın Pekştn, Spor Danışmam: Abdülkıdlr Yuctlraan. Düzeltme: Rrfik Dorfoaş, Araşurma: Şahin Alpay, IşSendika: Şuknuı KeteDd. Habcr Araştirma: Lfuk GUdemir, • Koordinaıör: ABOKI Korulsan, • Maiı Ijler: Eıol Erkut, Reklâm ve Halkla lüşkıler: Gahfcrnı Koşar, tdare: Hüseyin Gürer, Işletme: Öndcr Ç«Uk. BUp Işlcm: N«il laai. Basan ve Yavan: Cumhuriyct Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türk Ocagı Cad. 39/41 Ca|aloğlu 34J34 tsı , PK: 246lstınbul, Tel: 512 05 05(20 hal)Telex: 22246 • Bürolar Ankara: Ziya Gökaip Bulvar: Inkılap Sokak No: 19/4 TeJ: 33 Jl 4147. Telex 42344 • lımir H Ziya Bulvarı 1352. Sok. 2/3, Tel: 25 47 0913 l2 3OTelex: 52359 • Adana: Çakmak Cad. No: 134 Kal 3. Tel: 1455019731 Telex: 62155. TAKVÎM 26 MAYIS 1986 Irasak: 3.38 Güneş: 5.31 öğle: 13.06 Ikindi: 17.04 Akşam: 20.31 Yatsı: 22.15 Savunma Bakanı Giraud 'memnun' ayrıldı Fransa ile yeni dönemin ilk harcı Türkiye, "Fransa'nın savunma sanayii alanındaki potansiyelinin verimli bir işbirliğine imkân sağladığmı" belirterek, bu alanda Fransa'ya "yeşil ışık" yaktı. Giraud, Mirage uçaklan için destek ararken Başbakan özal "Cazip bir teklif getirin, inceleyelim" karşıhğını verdi. Halefoğlu ile Giraud arasındaki görüşmelerde iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin ve ticaret hacminin arttırılması konusunda tam bir görüş birliği sağlandı. SEDAT ERGİN Amansız Yol Taşkent FestivalVnde ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Sovyetler Birliği 'nde yapılan Taşkent Film Festivali'ne Türkiye Ömer Kavur'un yönettiği "Amansız Yol" adlı fılmle kaıılıyor. "Amansız Yol"festivalde bugün göstehlecek. Dışişleri Bakanlığı 'ndan yapılan açıklamada, Türkiye'nin ikiyılda bir yapılan Taşkent Film Festivali'ne bu yıl da katıldığı ve "Amansız Yol"un yanı sıra festivaleSüha Ann'ın "Kula'da Üç Gün'' ve Nesli Çölgeçen 'in ' 'Sultanahmet Meydam" adlı belgesellerinin göndehtdiği betirtildi. öte yandan, Dışişleri Bakanlığı, 28 haziran günleri arasında Moskova'da, Baku'da veKırgızistan'ın başkenti Frunze'de Türk Filmleri Haftası düzenleyecek. Türk Filmleri Haftası 'nda Taşkent Film Festivali'ne gönderilen "Amansız Yol", "Kula'da Üç Gün" ve "Sultanahmet Meydanı'' adlı yapıtlann yanı sıra Ömer Kavur'un "Körebe", Halit Refiğ'in "Alev Alev", Osman Seden 'in '' Vahsi Gelinler", Zeki Ökten 'in "Pehlivan "veŞerif Gören'in "Derman" adlı filmleri gösterilecek. Sovyetler Birliği 'ndeki Türk Filmleri Haftası'na sanatçılar adına Tanju Gürsu, yönetmenler adına da Halit Refığ katüacak. ANKARA Fransız Savunma Bakanı Andre Giraud'nun öncekı gün sonuçlanan 24 saatlik Ankara ziyaretinde, uzun süren bir soğukluk döneminden sonra düzelme sürecine giren TürkFransız ilişküerindeki yeni dönemin "harcı" aüldı. Fransız Savunraa Bakanı Giraud'nun ziyaretinin sonuçları ana hatlarıyla şöyle değerlendirilebilir: Türk tarafı, "Fransa'nın savunma sanayjj alanındaki potansiyelinin Fransız firmaiannın Türkiye'ye ilgisi de goz önünde lutuldugunda verimli bir işbirliğine imkân sağladığmı" belirterek, bu alanda Fransa'ya "yesO ışık" yaktı. Giraud, Mirage uçaklan için destek ararken, Başbakan özal "Cazip bir teklif gelirin. inceleyelim" karşıhğını verdi. Türk tarafı aynca Mirage uçaklan üzerinde incelemede bulunmak üzere askeri bir heyeti Fransa'ya göndereceğini belirterek, Fransızların "Mirage" önerisine kapıyı açık tuttu. Savunma sanayiinde işbirliği ve silah alımlannm, ilişl(ilerdeki canlanmanın "itici giiclerinden" biri olacağı anlaşılıyor. Chirac hükümeti Ankara'ya siyasi temsilci olarak özellikle Savunma Bakanı 'm göndererek bu faktöre ne kadar önem verdiğini hissettirmiş oldu. TürkFransız ilişküerindeki soğukluğun Ermeni blaylarından çok önce Türkiye'nin 1971 yılında hücumbot ve Exojet alımı için verdiği bir siparişi son anda iptal ede rek, Amerikan firmalanna yönelmesinin Paris'te yarattığı "aMablnuşhk" duygusundan kaynaklandığı hatırlandığmda, bu "kopma noktası" nın yeni dönemde "başlangıç noktalanndan" biri olarak alınması "anlamlı" gözüküyor. EKONOMtK ILİŞKİLER: Andre Giraud ile Dışişleri Bakanı ve Milli Savunma Bakan Vekili Vahil Halefoglu arasındaki görüşmelerde, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin hareketlendirilmesi ve ticaret hacminin arttınlması konusunda tam bir görüş birliği sağlandı. Her iki bakan da airbuslar hariç tutulduğunda 400 milyon dolara yaklasan ticaret hacminin, iki ülkenin potansiyeli ve arzusu karşısında çok yetersiz kaldığı görüşünde birleştiler. Ekonomik ilişkileri canlandırmak için iki ülkenin özel sektörleri arasmda temaslar sıklastınlacak, aynca TürkFransız Ekonomik Konseyi kuralacak. Bu arada, Andre Giraud, Fransız firmaiannın katıldıkları bazı ihaleleri gündeme getirerek diplomatik bir dille destek arayışına girdi. Giraud, "Kuşkusuz ihalderde karar verflirken ticari kıstaslar esas alınır. Ancak Fransız firmalan da kuvvetli ve tanınmış firmalardır" dedi. Giraud, Ankara metrosu ile de ilgilendiklerini açıkca söyledi. SİYASİ İRADE: Giraud, Ankara^ ya Fransa'nın 1970'li yılların başından beri mesafdi bir şekilde seyreden ve zaman zaman ciddi bunahmlara sahne olan Türkiye ile ilişkilerinde ortaya çıkan "kaybın" hızla "telafi edilmesinr arzuladığı mesajını getirdi. Zi>"aret sonunda ilişkilerde yitirilen "zamanın" hızla kapatılması için sivasi, askeri, ekonomik ve kültürel alanlarda bir dizi mekanizmamn oluşrurulması ve harekete geçirilmesi konusunda görüş birliğine vanldı. ASKERİ TEMASLAR: Bu mekanizmalardan en önemlisi kuşkusuz özellikle son 6 yıldır tümüyle kesilmiş bulunan askeri temaslann yeniden başlatılması oluyor. Türk tarafı, Fransız Genelkurmay Başkam'nı resmi bir ziyaret için Türkiye'ye davet ederken, Giraud da Türk subaylannın Fransa'da staj, eğitim görmeleri üzerinde durdu. Aynca yakın bir tarihte Türk limanlannı ziyaret edecek olan Fransız askeri gemileri de TürkFransız ilişküerindeki yakınlaşmanın sembolik bir göstergesini oluşturacak. SAVUNMA SANAYtİNDE İŞBİRLİĞİ: Giraud, Ankara'da yürüttüğü görüşmelerde Fransız siiah yapıması firmalann, Türk pazanna duydukları ilgiyi vurguladı. Türk tarafı ise Savunma Sanayiini Destekleme ve Geliştirme Fonu'nun işleyişi hakkında Fransız bakana bilgi verdi. Yakın bir tarihte Fransa'nın önde gelen silah yapımcısı firmalannın temsilcilerinin Türkiye'ye gelerek temaslarda bulunmalan kararlaştınldı. KÜLTÜREL tLİŞKİLER: Türki ye ile Fransa arasında kültürel ilişkilerin canlandınlması, Giraud'nun üzerinde "hassasiyetle" durduğu konulardan birini oluşturdu. Fransız hükümetlerinin geçmişte Ermeni iddialarına verdikleri destek nedeniyle Fransa'nın Türkiye'deki görüntüsunün "bozulması" ve Fransız kültürünün etkisinin "azalması"ndan rahatsız olan Fransa, kültürel alanda bu süreci tersine çe\'irmek istiyor. Bu çerçevede Andre Giraud'yu en çok rahatsız eden konulardan biri Fransızcanın Türkiye'de artık unutulmaya başlanması oldu. Giraud'nun Türk gazetecilerin ısrarı üzerine basın toplantısını İngilizce yapmak zorunda kalması bunun göstergelerinden biriydi. "Ben Tiirkiye'ye ilk kez 19S6'da geldiğimde Fransızca çok vaygın bir şekilde konuşulmaktaydı. Oysa şimdi durum degişmiş" diyen Giraud, bu konudaki "üziintüsü"nu Halefoğlu'na açıkça dile getirdi. Halefoğlu da kendisine "Bunda İngilizcenin İkinci Dün>^ Savaşı sonrasında mesafe kaletmesinin yanı sıra. Fransa'nın Tiirkiye'ye karşı izlediği politika da rol oynadı" karşılığını verdi. Giraud da Türkiye'de Fransızca eğitim yapan okullan. üniversitelerin Fransızca kürsülerini destekleyeceklerini, burs imkânlarmı artıracaklarını ve Türkiye'ye Fransızca öğretmenleri göndereceklerini bildirdi. Giraud, bu işbirliği konularım göruşmek üzere Karma Kültür Komisyonu'nun temmuz ayında Paris'te toplanmasını da önerdi. STRATEJİK FAKTÖR: Andre Giraud, Fransa'nın Ortadoğu politikası ve Akdeniz stratejisinde Islam dünyası ile Batı arasındaki köpru konumuyla Türkiye'ye önemli bir yer verdiğini gösterdı, "Türkiye buyük bir Akdeaiz gucudur" şeklinde konuşıu. Tarihi tecrübesi ile Ortadoğu'yu yakından tanıyan bir ülke olarak Fransa, Türkiye'nin sön dönemde bölgede ağırlığını arttırmasına ve bir istikrar unsuru olarak ortaya çıkmasına seyirci kalmadığını hissettiriyor. Giraud'nun Ortadoğu sorunları üzerinde Türkiye ile sürekli danışma arzusunu belirtmesi de. Fransa'nın Türkiye politikasını gözden geçirmesine yol açan faktörlerden birini açıkliycr. Andre Giraud, Türkiye'nin Ortadoğu politikasını uzun uzun övdü. Türkiye'nin bütün bölge ülkeleriyle dengeli üişkiler yurütrnesinin önemine değindi. AVRUPA İLE İLİŞKİLER: Andre Giraud, Türkiye'nin Avnıpa ile ilişkilerinin bir an önce rayına oturtulması konusunda da Türk hükümetıne tam destek vaat etti. Halefoğlu. Giraud'ya Yunanistan'ın, başta AET olmak Uzere bütün forumlarda Türkiye'ye çıkardığı "zoıiuklan" anlattı ve "Dostlanmızın bu konularda gerçekleri görmelerine ve bize yardımcı olmalanna öncm veriyoruz" dedi. Giraud ise Yunanistan'ın tutu(Arkası 11. Sayfada) "Trukyu 86" Tatbikatı Haber Merkezi Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yıllık planlı tatbikatlanndan olan "Trakya 86" dun sona erdi. "Thakya86" Tatbikatmda, tekrar silah altına alman emekli subaylarla terhis olmuş yedeksuhay, erbaş ve erler de görev aldu Tatbikatı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Üruğ ile Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Necdet Oztorun da izledL Caydırıcı Kuvvet Tatbikatı ASYA'DANAVRUPA'YAlstanbul'dakiSportAidkofusuna3800kişikaaldı. Milli Eğitim Gençtik ve Spor Bakanı Metin Emiroğlu, tstanbul Valisi Nevzat Ayaz, Futbol Federasyonu üyeleri, müsteşarlann yanı sıra Türkiye 'nin dört bir yantndan gelen genç yash, kadın erkek, sakat, sağlam binlerce insan, bir kıtadan diğerine koştular. (Fotoğraflar: TA YFUN GÖNÜLLÜ ARİF KIZILYALIN) MilyonlarÂfrika için koştu Sudanlı atlet Ömer Halife'nin Avrupa'nın 13 başkentinde yaptığı 10'ar km. 'lik koşu New York'ta sona erdi. Halife'nin Birleşmiş Milletler Binası önündeki meşaleyi yakmasıyla, 5 kıtada milyonlarca kişi aynı zamanda insanlık için koştu. şi yakmasıyla birlikte, 5 kıtanın FATtH ALTAYLI /insanlan, gece gündüz, sıcak soğuk demeksizin koştular. Ayaklar, Afrika için koştu, terler, Afrika içjn aktı. 5 kıtada Afrika'daki açlar için bir şeymilyonlar, din, dil, ırk ayrımı ler yapmak gerektiğine inanan ve yapmaksızın insanlık için bir bu konuda ilk adımı atan, Bob araya geldi. Ömer Halife'nin Geldof adında bir rock şarkıcıdoğduğu topraklarda, El Moveysıydı. Afrika'nın sorunlannı tüm li kampında yaktığı meşale, 68 insanlığın sorunu olarak gören ülkede, 266 kentin insanlannı inve gecesini gündüzüne katarak sanca bir amaç uğruna çevresinçalışan Geldof, geçen yıl düzende topladı. Sudanlı atletin Avrulediği "Live Aid" konseriyJe Afpa'nın 13 başkentini dolaştığı rika için 80 milyon dolar toplayolculuğu, dün New York'taki mıştı. Geldof, bu kez de dünyaBirleşmiş Milletler binası önünca ünlü atlederle el ele vererek de sona erdi. Ve Ömer Halife'nin "Sport Aid" adı altında yeni bir Birleşmiş Milletler önündeki ateyaridım kampanyası başlattı. Yardım amacıyla şimdiye dek gerçekleştirilmiş en büyük organizasyon sonunda 150 milyon dolar gelir elde etmeyi umuyorlardı, ama asıl amaçları tüm dünyanın dikkatini Afrika'ya çekmek ve uluslararası kuruluşlann konuyla ilgilenmelerini sağlamaktı. Dün bütün dünyada aynı saatte beyaz, siyah, sarı, genç yaşlı, zengin fakir, sağlam sakat, milyonlar "Afrika" için koştular. Aynı saatlerde Istanbul'da da 3800 kişi, Asya'dan Avrupa'ya koştu. Koşuda kimler yoktu ki... Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Metin EmiroğJu, Istanbu! Valisi Nevzal A>az, Futbol Federasyonu üyeleri, müsteşarlar, sanatçılar, mankenler, sporcular, atletler ve hepsinden önemlisi insanlığın kardeşliğine inanmış 68 ülke 266 kentte § birlikte IstanbuVda, Taksbn Meydanı'nda dinleniyor. Okadar yorulmuş ki, oturduğu bankta uyuyakabvermiş. Arkasında tüm görkaniyle Etap Marmara OtelL Uyuyan yüvinde büyük bir keyif sez&yor hamahn. Sol bileğbu taktığı künyesi de başka türlü bir keyftn simgesi mi? Bankta uyuklarken tstanbuVun göbeğinin hayhuyundan, etrafmdaki hareketlüikten etküenmişt füç benzemiyor. Otel gölgesinde uyumanın, hele hele Taksbn Meydanı 'nda uyumanın, sepet sepet yük taşıyıp yorulduktan sonra ayn bir tadı olsa gerek. (Fotoğraf: ENDER ERKEK) 1 Otel gölgesinde uyumak.BthamaL Septtiyle binlerce insan. Birçoğunun elinde pankartlar: "Afrika içia et ele", "Açlık çagın yüzkaraadır", "Dünya aç kalmamalı", "Açiannı da düşünen insanlık, erdemine ulaşacaktır" yazıları, koşanlann duygulanru dile getiriyordu. Çevrede toplanan gençlerden birisi ise, "Katılmamakla çok ayıp ettim. Şimdi televizvonda açları örünce vicdan azabı duyacağız" iyor ve bir sırt numarası alabilmek umuduyla Atletizm Federasyonu Başkanı Ciiueyt Koryürek'i arıyor, Ciineyt Koryiirek de ramazan nedeniyle katılımın az olmasından yakınıyor ve ekliyordu: "Koşunun geliri fazla degil, ama asıl yardımı kuruluşlardan alıyonız." Koşuya katılanların duyguları aynı. Türkiye'nin dört bir yanından gelenler var ve hepsi yardım için koştuklarım, böyle olayların insanjan birbirlerine yaklaştırması gerektiğini söylüyor, dünya insanlannın kardeşliğinden, barıştan söz ediyorlar. Saat 19.00'da verilen startla Boğaz Köprüsü'nün Beylerbeyi ayağından başlayan koşu, Galaıa Köprüsü'nün Eminönü tarafında sona eriyor. Yanşm ne birincisi var, ne sonuncusu. ANKARA, (a.a.) NATO'nun ilkbahar dönemi planlı tatbikatlanndan olan "Deterrent Force1/86" (Caydırıcı Kuvvet) Tatbikatı bugün sona eriyor. Orta ve Doğu Akdeniz'de 22 nisanda başlayan tatbikata Türkiye, ttalya, ABD ve Ingiltere birer muhrip ile katıldılar. Zaman zaman hücumbot, uçak ve helikopterlerin de eşlik ettiği tatbikat sırasında, çeşitli deniz savaş yöntemleri denendi, denizde ikmal ve mu. harebe eğitimleri gerçekleştirildi. Evren Macaristan 'a gidiyor ANKARA, (ANKA) Cumhurbaşkanı Kenan Evren 'in Macaristan 'a yapacağı ziyaret 2426 haziran tarihlerinde gerçekleşecek. Evren, bu ülkeye resmi olarak giden ilk Türk Cumhurbaskam olacak. Macaristan Devlet Başkanı Pal Losonoczi'nin resmi konuğu olarak gerçekleşecek ziyarette, Cumhurbaskam Kenan Evren'e Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu ile bakanlık yetkililerinin eşlik etmeleri bekleniyor. /ki ülke arastndaki siyasal diyalog çerçevesinde, ilk olarak 1982 yılında dönemin Başbakanı Bülend Ulusu Macaristan 'a resmi bir ziyarette bulunmuştu • Notlar tstanbul ynkasında elektrik arızası İstanbul Haber Servisi İstanbul'un Avrupa yakasındaki çeşitli semtler, dün akşam yiıksek gerilim hatıında meyduııa gelen arıza nedeniyle uzun süre elektriksiz kaldı. TEKy\:kililerinden alman bilgiye göre dün, gündüz istasyonlarda sürdürülen bakım çalışmalanııın ardından hatlara elektrik yiiklenince Aksaray ınerkez trafoda arıza meydana geldi. Saat 19.00 sıralannda elektriklerinin kesilmesi nedeniyle yuruaşlardan şikâyeıler gelirken, teknisyenler de birkaç grup halinde geceyarısma kadar çalıştılar. Arıza geç saatlerde giderildi. ABD'li iki gazeteci, dünyanın en zengin adamının içyüzünü yazdv ThatcherPerez örü görüşmesine ara verüdi Spor Servisi Koşunun yapıldığı saatlerde, Tel A viv 'de görüşmekte olan tngiltere Başbakanı Margaret Thatcher ve tsrail Başbakanı Şimon Perez, koşu sırasmda görüşmelerine ara vererek, Başbakanlık binasımn öniinden geçen atletleh selamladüar. • Kenya'nın başkenti Mairobi'de ise günlerdir sürmekte olan şiddetli yağmur, koşunun başlamasına kısa bir süre kala aniden kesiiiverdi. Ve koşunun tamamlanmasmdan bir saat kadar sonra aynı şiddetiyle tekrar başladı. Koşuya kaalan 600 atlet, havanın bu iyi niyetini alkışlarla karşıladüar. • Dublin 'de koşunun başlamasından önce bir konuşma yapan Spor Bakanı Sean Barrett, "Bu kadar insant bir araya getirecek iki kişi tanıyorum. Biri Papa, diğeriise Bob Geldof" dedi. Dublin'deki koşuya 20 bin atlet katıldı. • Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki koşuya ise 10 bin kişi katıldı. Koşuya toplu halde katılan emirler ve ülkedeki yabancı misyon şefleri, daha sonra bir basın toplantısı da düzenlediler. Toplantıda ortak bir bildiri yayımlayan emirler, zengin ülkeleri ve OPEC (Arkas: II. Sayfada) Paul Getty cimrî ve kişiliksizdi bi bir kişiliği olduğu sonısuna "Dış yttzeyi yok Id" cevabıru verecekti. 10 milyar dolara ve en büyük özel sanat koleksiyonuna sahip olan Paul Getty, daha 12 yaşındayken günlüğüne "Babam bugün bir dolar verdi." Benzeri cümlelerle gelir ve giderlerini not etmeye başlamıştı. Bu alışkanhpm ölene kadar sürdüren Getty 66 yaşındayken defterine "Gazete 10 sent, berber 25 Dış Haberler Servisi Dünyanın sayıh zenginlerinden Paul Getty ölümünden önce de pek iyi şöhrete sahip değildi ama ölümünden on yıl sonra yayıroJanan iki Getty biyografısi, Amerikalı petrol zengininin sanıldığmdan daha kötü bir insan olduğunu açığa çıkanyor. Russel Miller ve Robert Lenzner adlı iki gazeteci, biyografilerinde, dünyanın en rengin adamının yükseliş öyküsünü, şatosuna jetonla çalışan bir telefon koyduracak kadar cimri olduğunu, babasından onu mahkeTneye vennekle tehdit edecek kadar nefret ettiğini ve gözünün paradan başka bir şey görmediğini anlaüyorlar. Gazeteci Lenzner, Getty'nin çelişkili davranışlan yüzünden, çevresindekilerin ne zaman ne yapacağını kestiremediklerini anlaüyor. Birlikte olduğu kadınlann Getty'nin iyi bir sevgili olduğunu söylemelerine karşın, yatak haricinde onları sürekli küçük düşürüyordu. Siyaset alamnda ise Roosevelt ve Hitler'i kendine yakın buluyordu. Hitler hayranlığı FBI tarafından Nazi ajanı olmakla suçlanmasına neden olacaktı. Bu kadar farklı karakter özelliklerine sahip olması, kendisi hakkında en iyimser düşüncelere sahip olanlar tarafından bile kişiliksizlikle suçlanmasına neden oluyordu. A ı sayıdaki yakın dostiarından biri olan Bedford Dükü, Getty'nin dış yüzeyinin altında ne gi Şatosunda jetonlu telefon bulundüran Paul Getty, torunu kaçmldığında istenen fıdyeyi, ancak torununun bir kulağı kesildikten sonra ödemiş, bu parayı da daha sonra ailesinden yüzde 4 faizle geri almıştı. sent, bahşiş 2 sent, Les Ambassadeurs'taki öğle yemeğinin parasını başkası ödedi" notunu düşecekti. 17 yaşındayken babasının petrol şirketinde çırakhk vapmaya başlayan Getty'nin ilk kazandığı para günde 3 dolardı. Bundan 7 yıl sonra 500 dolarla ttmit vaat eden bir arazinin sondaj haklarını satın alacak.burada petrol bulunmasından sonra araziyi satarak yenisini alacaktı. Beş kez evlenen Paul Getty eşlerine oldu ğu kadar oğullarına da umursamaz ve acımasız davranıyordu. En büyük oğlunun ayyaş olmasına ve sonucta intihar etmesine neden olmuş, bir küçüğünü annesinden intikam almak için mirasından mahrum etmişti. Üçüncü oğlu ise uyuştunıcu düşkünü olmuştu. En küçük oğlu dokuz yaşındayken kanser olunca, tedavi masraflannın yüksek oluşundan şikâyet etmiş, öldüğünde ise günlüğüne cenaze masraflannın ne kadar tuttuğunu not etmeyi unutmamıştı. Torunu J. Paul kaçmldığında istenen fidyeyi, ancak torununun bir kulağının kesilmesinden sonra ödemiş, tabii bu parayı daha sonra ailesinden yüzde 4 faizle geri almıştı. 1976 yılında ölene kadar aralarında Rubens, Rembrand ve Van Dyck'in tablolannın da bulunduğu binlerce sanat eserini satın almış, daha sonra bunlan Kalifomiya'daici kendi müzesine bağışlayarak vergi yükünü hafıfletmişti. Yaşamının son 17 yılını Ingiltere'daki şatosunda altı kadınla birlikte geçirmiş. Mirasını onlara bırakacağını söylemesine rağmen ölümünden birkaç hafta önce vasiyetnamesini değiştirerek, ne altı kadına ne de hayattaki üç oğluna hiçbir şey bırakmamış, bütün mallannı Kaliforniya'daki müzesine bağışlamıştı. Akrabaları ise cesedi daha soğumadan miras kavgasına tutuşmuşlardı. Ziraatçılar Derneği ödülleri ANKARA, (ANKA) Türkiyet Ziraatçılar Derneği, kurüluşunun 27. yılı nedeniyle dün düzenlediği toplantıda 4 gazeteciye plaket verdi. Cumhuriyet Gazeıesi'nden Hasan L'ysal ile Hikmet Çetinkaya, Milliyet Gazeıesi'nden Zülflkâr Doğan ve Güneş Gazeıesi'nden Serdar Turgut'a dernek tarafından "Tarımsal Haber Ödülü" verüdi. TZD Genel Başkanı İbrahim Yetkin, derneğin kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'de tanm üretiminin son yılarda büyük çapta düştüğünü, iktidarın tanm ureticilerini yoksullaşıırdığını, Türkiye'de tanmı karanhk günlehn beklediğini anlattı. GETTY VE KADINLAR Dünyanın en zengin adamı olan Paul Getty, mirasından pay vereceği vaadiyle birçok kadını kandırarak onlarla gönül eğlendirdi. Öldükten sonra açılan vasiyetnamesinde paralarını ve bütün mallannı Kalifomiya 'daki ktndi müzesine bağışladığı yaztyordu. üç çocuğuna ve yıUarını Paul Gretty'ye adayan kadınlara geride hiçbir şey kalmamıstı.