19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 MA YIS 1986 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 YAYIN DU1MASINDA SÂNAT EDEBİYÂT HAYVANLAR ÎSMAİL GÜLGEÇ 5AYIN &LA£ UK. M rvii AbUANDAN Sînema eleştîrîsînde göstergebilîm Sinemada Anlam Yaratma / Seçil Büker / Milliyet Yayınları / 173 sayfa. FATtH ÖZGÜVEN Sinema eleştirisine başka disiplinleri sokmak, ya da en azından başka disiplinlerle ortak çalışma alanlan aramak, özellikle 1960'lardan sonra önem kazandı. Son yıllarda bu konudaki en bellibaşlı girişim, göstergebilimle sinema arasında kurulmaya calışılan ortak alandır. Göstergebilim, özetle söylemek gerekirse, "her türiii göstergenin toplum içindeki yaşamını inceleyen bir büim daJı" (Sanssare) olarak ortaya cıkan çağdaş ve çok geniş kapsamlı bir disiplin. (Genişliği konusunda bir fıkir vermek için, işitimsel göstergdefüı raşamını inceleyen dilbilimin, göstergebilimin sadece bir bölümü olduğunu hatırlatabiliriz). Göstergebilim, dil olgusuna ağurlık veriyor, göstergelerin sözkonusu "yaşamlannın" bir dil oluşturduğunu sürekli olarak vurguluyor. Bu niteliklere sahip bir disiplinin sinemaya yönelmesi (ya da sinemarun ona yaklaşması) son derece doğal bir gelişim. Güriümüzde bir "dil" olduğunu en sıradan seyirciye bile ısrarla hissettiren, aynca doğal ya da uzlaşımsal (conventional) bütün gösterge türlerini olanca zenginliğiyle bünyesinde banndıran sinemadan başka bir sanat dalı var mı? Işte, Eskişehir Üniversitesi öğretim üyesi Seçil Büker'i göstergebilimsinema ilişkilerini araştınnaya göturen yol da böyle bir mantık çizgisi izlemiş. özürlü çocuklar için dil öğretimiyle ise başlayan bir kişi, mesleğinin çeşıtli yönlerini yaratıa biçimde kurcalamaktan kaçınmadı mı, "sinema dili"nde bulabiliyor kendini. Seçil Büker, "Sinema DUi Üzerine Yazılar" adlı ilk kitabını geçen yıl yayımladı. Bu kitapla birlikte birden bir boşluk doldu. Göstergebilim ve sinema ilişkileri üzerine bölük pörçük bilgilerle, bağlamından kopuk çevirilerle yetinmek zorunda değildik artık. Bu yılsa "Sinemada Anlam Yaratma" aynı boşluğu doldurmayı sflrdürflyor. bir sözlükçe oluştunnak, bellibaşlı kuramcılann kuramlanm doyurucu biçimde özetlemek gibi çok temel, çok gerekli erdemleri var. Bunun ötesinde Biıker, "Sinemada Anlam Yaratma"da ilgisini sinemanın "dildeki tümceyle eşdeğerli olan en kiiçük birimi", yani göriintü üzerinde yoğunlaştınyor. Bu bağlamda, önemli noktalara yeniden değüıiyor. Görüntünün "taem gösteren, hem gösterikn olma özelligini taşıyan kendine özgü bir gösterge" olduğunu hatırlattıktan sonra, özellikle bizim sinemamız için kaçınılmaz önem taşıyan bir saptamada bulunuyor: "Göıüntünün tözü (substance) yani fiziksel görttnüşii ile göriintünün biçimi ayn şeylerdir." Gönintünün tözü, yani onu meydana getiren şeyler ile bu "şeyler"in işlenmesiyle çıkış noktası! Ardmdan bu bağlamda düzanlam (denotation) yananlam (connotation) meselesine deginiyor Büker. Kulturel düzgülerin (code) önemine de değindikten sonra, anlam yaratmada işimize yarayan "parçaüstü birimlere" sıra geliyor. Büker, burada dille bir koşutluk kuruyor. Tümcede yer kaplamayan, ama anlamı etkileyen "vnrgu, ton, süre, durak" gibi birimlerin sinemadaki karşılıklannı saptıyor. Bunlar "renk, alıcı devinimieıi, kesme ve geçişler." Kitabın geri kalanı bu "parcaüstii birinüerin" anlam, yananlam ve eğretileme (metaphor) yaratmada oynadıklan rollerin çeşitli film metinleri aracılığıyla ömeklenmesi ve tartışılması niteliğini taşıyor. KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK Olaeı işbirligi Seçil Büker, "Sinema Dili Üzerine Yazılar" adlı kitabını Bu yazı çerçevesinde yapmak istediğim, Segeçen yıl yayımladı. Bu kitapla çil Biiker'in çabasına tanıtıcı bir yaklaşım gebir boşluk doldu. tirmsk açıkçası. öncelikle onun yaptığı işin ne ölçüde bir boşluk doldurduğunu, Biiker'in Göstergebilim ve sinema ilişkileri üzerine bölük pörçük bunu yaparkenki alçakgönüllülüğünü, okuyucusuna yaklaşınıındaki öğretimci titizliğini bilgilerle yetinmek zorunda vurgulamak istiyomm. (Bir bölüm anlattıkdeğildik artık. Bu yılsa tan sonra belki anlaşürnamıştır kaygısıyla dönüp konuyu özetlemesi özellikle ilk kitabında "Sinemada Anlam Yaratma" gözden kaçmayan bir özellik) Biiker'in çalışaynı boşluğu doldurmayı malan yankı bulmalı ve tartışma ortamı oluşsürdürüyor. malı. Böyle bir ortam oluşursa ortaya çıkan "biçim" arasındaki ayınm, ilgüenenler için sinemamızdaki terimleri doğru dürüst saptanmamış o ünlü temcit pilavıru, biçimiçerik tartışmasmı yeniden ve sağlıklı olarak gündeme getinneve yarayacak bir saptama oiabilir. "GenfUikk biçimin, içerigin karşıtı oldugu söylenir... Oysa biçim bir yanda içerik bir ymnda degil... Aynı içerigi anlatan dryelim ki iç savaş üç ayn filmde her filmin biçimi aynı içerigi degişik bir biçimde beUriiyor." "Sinema, 'gerçegi gerçekle gösteren' bir sanat oldngn için biçim çok önemli, gerçegi sunus biçimi anlamı beliriiyor." "Biçim" ve "biçimdlik" üzerine, entelektüel ortamımıza özgü önyargılann ötesinde düşünce üretmek isteyenler için önemli bir göstergebilimsinema eleştirisi ilişkisi enine boyuna ele alınabilir. O zaman bazı kuşkulara da sıra gelir. Gündelik, kişisel izlenime dayalı sinema eleştirisi göstergebilimden ne ölçüde yararlanabilir? Ondan neleri alıp işine yarayacak biçimde özümleyebilir? (Büker, göstergebilimin değerlendirici değil, betimleyici oldugunu, böyle bir alışverisin mümkün olamayacağını düşünüyorsa da, ben o kadar umutsuz değilim.) Ya da tersi; göstergebilimle yapdan metin çözümlemeleri de bir noktada gelip kişisel yoruma, izlenime dayanıyor mu? Sınırlann ve ortaklıklann saptanması gerek. Göstergebilimsel metin çözümlemeleriyle izlenime, yoruma dayalı klasik sinema yazarlığının ol»s" işbirliğinden mutlaka çok yararü sonuçlar alınacaktır. PÎKNİK PtYALE MADRA Önyarfcılann ötesinde Bu iki kitabın her şeyden önce derli toplu NEF1S BIPDONDUC MA ALDIM.. Yayın Raporu SANAT KAVRAM VE TERlMLERİ SÖZLÜĞÜ Hazırlayanlar: Metin Sözen ve Uğur Tanyeli / 291 sayfa / Remzi Kitabevı. İTÜ Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Metin Sözen ve İTÜ Mimarlık Fakültesi öğretim elemanlanndan Uğur Tanyeli'nin birlikte hazırladıklan "Sözlük", resim, heykel ve mimarlıktan endüstri tasanmı ve grafik sanatlara, fotoğrafçılıktan geleneksel Türk sanatlarına kadar uzanan bir alanı kapsıyor. "Söriük"te okurlara sanatla doğrudan ya da dolaylı biçimde bağıntılı dört bini aşkın madde sunuluyor. Ancak "Sanat Kavram ve Terimleri Sözlüğü"nün alışılagelmişin sınırlarını zorlamak gibi bir kaygısı da söz konusu. örneğin, bazı maddelerde eleştirel bir yöntem uygulanıyor. JOAN BAEZ Yazan: Burak Eldem / tmge Yayınları / 144 sayfa Burak Eldem 'i "Bob Marley ve Reggae" ve tzzet Eti'yle birlikte yazdığı "Rock Tarihi" adh incelemeleriyle ve "Stüdyo İmge"de yayunlanan yazılanyla tanıyonız. Burak Eldem, "Mayıs Çiçeginden Barış Türküsüne: Joan Baez" adlı yeni kitabında, ABD'de 1960'larda gençliğin başkaldınsını "protestfolk" adlı akımın gelişmesiyle iç içe ele alıyor ve ünlü müzikçi Joan Baez'i bu dönemin önde gelen bir simgesi, bir temsilcisi olarak değerlendiriyor. Kitabın sonunda ayrıea, Joan Baez'in şarkılarından seçmeler veriliyor, bütün albümlerinin bir listesi sunuluyor ve sanatçının degişik dönemlerinden fotoğrafları yer alıyor. ŞİİRİN YALNIZLIĞI Meftmet H. Doğan 'ın deneme, eleştiri ve incelemeleri / Broy Yayınları / 366 sayfa. Eleştirmen, ozan ve çevirmen Mehmet H. Doğan, "Şiirin Yalnızlığı" adlı kitabında, son >irmi yılı aşkın bir sure içinde dergilerde yayımlanmış yazüarını bir araya getiriyor. Kitabın birinci bölümünde şiirin genel sorunlanna eğilen tartışmalar \e değerlendirmeler yer alıyor. Ikinci bölümdeyse Nâzım Hikmet ve Orhan Veli'den başlayarak günümüz ozanlarma uzanan incelemeleri ve eleştirileri okuyoruz, Behçet Necatigil'den Refik Durbaş'a son dönemin birçok ozanını daha da yakından tanıma olanağı buluyoruz. RESME BAŞLARKEN Yazan: Bedri Rahmi Eyuboğlu / Bütün Eserleri 3 / Bilgi Yayınevi / 520 sayfa, Ressam ve ozan Bedri Rahmi Eynboğlu'nun Bütün Eserleri dizisi kapsamında "Dol Karabakır Dol" ve "Kardeş Mektuplan", daha önce yayımlanmıştı. "Resme Başlarken" Bütün Eserleri dizisinin üçüncü kitabı. Kitabı baskıya sanatçının oğlu Mehmet Hamdi Eynboglu hazırlamış. "Resme Başlarken" ilk kez 1977'de yayımlanmıştı. İlk baskı toplam altmış alt! konuyu kapsıyordu, bu kez otuz yeni konu daha eklenmiş. Bedri Rabmi'nin resimle ilgili görüşlerini olduğu kadar, resim uğraşını, serüvenini de ortaya koyan "Resme Başlarken", sanatçının deneme yazmaktaki ustalığının da bir ürünu. Tan OraVdan bir avuç albüm Gözağrısı / Tan Oral'ın karikatürleri / Metis Kartpostalkitap. TURGUT ÇEVİKER Geçen mart ayında Tan Oral ile Metis Ya>ınlan'nın işbirliği, ilginç bir karikatür albumu çıkarttı ortaya: Gözagnsı. Yayınevi "Metis Kartpostalkitap" olarak deyimlendirmiş, yayını. Sanırım uygun bir seçim. Kartpostal olarak basılmış yirmi üç karikaturden oluşuyor albüm. İç kapaktaki açıklama şöyle: "Metis Kartpostal kitaplarda yerii yabancı çizer ve ressamlann karikatür, resim, desen ve grafik yapıtlardan seçmelere yer vereceğiz" Yıltar önce Polonyalı karikatürcü dostum(uz) Janusz Kapusta'nın verdiği bir armağanı anımsadım. On Polonya film afişinin kartpostalı ve onları saran üç kartpostal boyutundaki sargı kapak; iç yuzünde bu filmler üzerine bir yazı. Çok sevmiştim, bu kartpostal sunma biçimini. Aynı şeyi tabut ikonlanndan, Ekim Devrimi'nin 60. yıh afişlerine değin uygulamışlardı. O günlerde (1979), bizde de böyle bir yayın yapılsa diye duşünüp. söylenip durmuştum. Düş bu ya bir hayali yayın listesi bile yapıvermiştim. Bu ilginç yayını, tek tabanca değil de, bir dizi olarak çıkarmak, sanırım daha anlamlı olacaktı. Kullanım alanı geniş olan bu çalışma, bir takım olarak tasarlanıp uygulansa olay boyutu kazanabilirdi. Anlamsız, işlevsiz gozüyaşlı kartpostal dünyasına anlarnlı bir biçimde girmek ve bu noktada ısrar etmek gerekiyor. Bir on'lu takım (çeşitli alanlara ilişkin), hazırlamak çok para işi biliyorum. Böyle olursa kartpostal tanklanna ve kitapçı raflarında kendilerine yer açılabilir. Pikültürsanat kartpostal yayıncılığı yeteri kadar ciddiye alınmıyor. Varsa yoksa minyatür, tarihi anıtlar, röprodüksiyonlar. Bütün sanatların görsel öğeleri bu yayıncıhğın kaynakları arasında gorülmelidir. Salt sanat da değil. Ulkemiz kartpostal yayıncıhğı daha çok iç dolaşıma yöneliktir. Turist olarak ya da başka nedenlerle ülkemizi görmeye gelen insanlar için özel kartpostallar bile hazırlanabilir. Metis, iç kapağm son tümcesinde şöyle diyor: "Bu gözagrılarıru ister saklayın, ister koparUp birilerine gonderin". tlginç değil mi? Albümde yer verilen karikatürler, çeşitli izlekleri çevreliyor: Politika, dil, basın, okur, özgürlük, fantezi... Işin bu yanına ilişkin bir özlemimi dile getirmek isterim. Bu tur çalışmalarda çeşitlilik değil de çeşitlemeler daha ilginç olur kanısındayım. Çeşitlifik, o sanatçıyı ya da o alanı bütün zamanlarda temsil edecek ürünler olduğunda anlam kazanabilir. Metis Yayınları'yla Tan Oral'ı kutlarım, bize yeni bir pencere açtılar. Ya>ıncılık, yetinme>ip yeni olanaklar araştırmaktır da. "Küçük bir boyul farkı Kuçük bir mutluluktur" diyerek imzalamış Tan Oral bana armağan ettiği albümünu. Buna gerçekten inanmak istiyorsanız ve tabii kopartıp kopartıp yollayabileceğiniz birileri varsa Metis'in kargasını fazla bekletmeyin! ÇIZGILIK KÂMtL MASARACJ AGAÇ 1AŞKEN EGILIR KEMAL GÖKHA\ yasaya çıkma da, zamanlama"da önemli. Iki bayram öncesi ve yılbaşı gibi kartpostal tüketiminin yoğun olduğu bir surecin başında yapılırsa sonuç çeşitli açılardan sevindirici bir boyut kazanabilir. Bu tür yayınlar, "takım/set" gibi sunumlarla yabancıların ilgisine de sunulabilir. Bizde TARIHTE BUGUN MVMTAZ ARIKA 22 Mayıs 1939'DA 8U6ÜN, MAZİ ALMANM'SI İLE G4ffST İ77İLYA, ARALAGINDA B'K ANTZAÇMA IMZAUYARAK *M/Hy££ O£VLETl££J" OlYE ANILAN S'BLldl OLÛÇmeoU. MUSSOUKIİ KtSA SÜR£ ÖNCE YAPTlĞl g/S KONUŞMAPA, "ROMA İLE BERUSl AHASlNCiAKl DİKEY HATnTAN SÖ2. ETMİŞ VE SUNUM TUM AVEuPA ÜLH£UE£İ IÇIKI 8ifZL£$TİEİCİ O) Bİ& MİHVER fEJCSEN) OLACA6/M SÖYLEMİfT/. 22 A*AY(S 1339'DA YAPlLASl SÖZ fZOUUSU AMTLAÇMA, "ÇEUK PAKT"AI>IYLA DA TAUINACAK, gUUA 6Ö/££/ iici OEVLET, HERHANGl BlR SAl/AŞ DURUhHJUPA gll?.gl£İNr PEST€fCUYEC£KT(. PAKTA, JT. bÜNYA SAVAÇ/'NA UYGUN BİR. UVEGTÜR. DENEBİURDl'.. f/ot: fİesmm uS+ürıctekı A/manca SÖZÜn atılatnı: İki htlk. ve. +ek CUMHURÎYET KÎTAP KULÜBÜ'NDEN HABERLER Yeni bölgelerde temsileilikler... Kulübümüz, üyelere daha iyi hizmet verebümek amaayla yurdun çeşitli U ve ilçelerinde Cumhuriyet Kitap Kulübü temsikilikleri açacaktır. Bu amaçla asağıda saptanan ikinci grup il ve ilçelerdeki birer kitapçı ile taksitli ve indirimli kitap satışı ve sergilenmesi konusunda gönişmeler sürmektedir. Temsilcilik yetkisi verilecek kitapçüar, Cumhuriyet Kitap Kulübü 'ne üye kayıt edebilecek, küaplan sergüeyebüecek ve taksitliindirimli kitap satışı yapabilecek.. Cyelerin de katkısıyla gerçekleşecek olan ve 30 nisana kadar başvurulann kabul edüeceği, Kitap Kulübü Temsilcilikleri için belirlenen il ve ilçeler şöyle: Antalya, Bandırma, Bahkesir. Bikcik, Bingöl. Bolu, Çanakkale, Çorlu, Denizli, Elazığ, Elbistan, Erzincan, Gaziantep, Gölcük, Kars, Kahramanmaraş, Kırklareli, Konya, Kü tahya, NaziUi, Sakarya, Sinop, Sıvas, Söke, Tatvan, Tekirdağ, L'rfa. L'şak, Yalova, Zonguldak, Kıbns. AYEV EN ÇOK SATAN KİTAPLARI ROMAJV 23.4.198621.5.1986 Krtakın Mı/Yazan: Sm: Krt: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 002.280 021.236 002.067 077.043 002.224 021.048 102.006 086.011 097.218 022.051 Gece Denieri/LatHe Tekte Beyaz Kate/Orton Pannk Stvgill kna Öttm/Lattre Tekln DoAnamı< Cııerfa MektiipyO.FaJlacl Berci Krtetiıı Çop Masallan/Lattfe Tekiı Sessiz Ev/Ornan Parauk İRsanlan SeveceksinVE.Maria Beniın Unlversiteierim/Maksiın Gortt Zsyno'mın Oğlu/HaUde Edip Uıvar Kuyncaklı Yusof/Sabahattln All Ryaiı: 909800.682. 500545.16001 QtV\ 50 YIL ONCE Cumhuriyet Her şeye rağmen! Paris 21 (a.a.) Gazeteler dün M. Sarraut, M. Boncour, M. Leger ve M. Blum arasında yapümış olan görüşmeler neticesinde harici vaziyetin vahim değilsede pek ciddi oldugunu ve Cenevre toplantısının yaklaşmış olması, tngiltere ve İtalya arasındaki gerginlik ve Avusturyadakı vaziyet dolayısile çok acıl tedbirler atınmasımn zaruri bulunduğunu meydana çıkarmış oldugunu ittifakla 22 Mayıs 1936 Bu gazete diyor kı: "İtalya, otomatik surette Almanyaya ve Macaristana yaklaşacak, yanaşacak ve ergeç Baltık denizile Adriyatik denizi arasında yüz milyon insandan mürekkeb bir faşist seddi vücude gelerek demokrat Avrupayı ikiye bö'lecek ve tehlikeli bir surette Fransayı en emin menfaatlerinden ayıracaktır." 19361986 Yahudi mallarımn Tel A vivde karaya çıkanlmasını protesto etmişler ve bu yüzden hadis olacak bütün karışıklıklardan hukümetin mesul olacağını beyan etmişlerdir. Şimdiye kadar 814 Arab ve 53 Yahudi tevkif edilmiştir. laOO. 650.1000.1000 İLAN T.C ANTALYA ASLİYE 2. HUKUK HÂKİMLİĞİ Esas: 1985/132 Karar: 1986/300 Zeliha Dıker larafındao Yusuf Diker hakkında açılan boşanma davasında: Davacı vekili, taraflar arasında şiddetli geçimsizlik bulunduğunu, boşanmalarına karar verilmesini tklep etmiştir. Davalı Yusuf Diker adreste bulunamadığından. ilanen tebliğler yapılmıştır. Dinlenen tanıklar, toplanan delillere göre davanm kabulune karar verilmiştir. HÜKÜM: Antalya Merkez Bahtıh köyulü 029/02 cilt, 8 sayfa, 65 kütük sıra numarasında nufusta kayıtlı Mehmet oğlu 1322 doğumlu Yusuf Diker ile Demir kızı Zeliha Diker'in M. K'.aun 134. maddesıne göre evlenmekten 1 sene sure ile kısıtlanmasına, 9500 lira mahkeme harç ve masrafı ile 6500 lira maktu ücreti vekâletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine 21/4/1986 tarihinde karar verilrniş olmakla davalı YAısuf Diker'e mahkeme karan >«rine geçmek üzere üanen tebliğ olunur. Basın: 19647 KAYSERI 2. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN 1985781 Davacı Osman Oğuzturk vekili Av. Mehmet Karamursel tarafından davalı Cemal Karayazı aleyhine açılan tahliye ve alacak davasının mahkememızde vapıian açık yargılaması sırasında verilen ara karan gereğince; Davalı Cemal Karayazı'mn adresi meçhul oldufundan ilanen teblıgaı >apılmasına karar verılmış olmakla; Duruşmanın atılı bulunduğu 27.5 1986 gunu saat 9.20'de mahkememızde davalının hazır bulunması veya bir vekıl marifeti>le kendısini temsil etlirmesi H.M.L'.K.'nun 509 ve 510. maddeleri gereğınce duruşma>a gelmediği lakdirde yargılamanın gı>abında vurutuleceğı tebligat yerine geçerlı olmak uzere ılanen teblig olunur. 1.5.1986 kaydetmektedirler. Petit Parisien gazetesi, İtalyanHabeş ihtilafının tasfiyesi usüllerine ve Italyanın A vrupada mesai • birliğinde bulunmağa mutemayil olup olmadığına da Paris, Londra, Roma arasında hemen noktai nazar teatilerinde bulunulmasmın zaruri oldugunu ehemmiyetle kaydetmekte ve aksi takdirde îtalyanm Cenevre müessesesinden aynlmasının katiyet kesbedeceğıni ilave evlemektedır. Kurukahveci Filistinde tevkifat Kudüs 21 (a.a.) Arab denizcilerile Arab dok amelesi JT1 MEHMED EFENDi Ca=Q^ MAHDUMLARJ SAKARYA İCRA TETKİK MERCİ1 HÂKİMLİĞİ DOSYA NO: 1985/517. DAVACI: Yaşar Mercan vekili Av. Turhan özümer. DAVALILAR: 1 Ihsan özvarol (Borçlu). 2 Imdat Demir (Alacaklı) vekili Av. Türan Şen. DAVA: lstihkak. Davacı Yaşar Mercan tarafından, davalılar Ihsan özvarol ve lrndat Demir aleyhlerine açılan istihkak davasında; Adresi meçhul davahborçlu thsan özvarol hakkında mahkememizce ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş olmakla, davalıborçlu thsan özvarol'un duruşmanın bırakıldığı 5/6/1986 perşembe günü saat 9.30'da mahkememizde hazır olması, mazeretsiz duruşmaya gelmcdığı takdirde davanın gıyabında yürütülecegı, davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. (H.U.MJC. 509510 Mad.) Basın. 20015 İLAN T.C DENİZLİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas No: 1985/366 Davaa T. Halk Bankaa vekili tarafından davalı tsmail Azbagcı aleyhinde mahkememizde açılan alacak davasırun yapılan açık dunışması sırasında: Davalı Ismail Azbagcı adına daha önce ilanen dava dilekçesi ve dunışma günü tebliğ edilmiş olup bu kerre duruşma günü olan 23.6.1986 günü mahkememizde bizzat kendisı veya bir vekille temsil ettirmesi yerine kaim olmak üzere duruşma günü ilanen tebliğ olunur. Basın: 19162
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle