Katalog

14 MAYJS 1986 Ozetle DIŞ HABERLER CUMHURtYET/3 BM Genel Sekreteri Rumların son sorulanna da "Hayır" yanıtını verdi Italyan hükümeti, Libya'nın Palermo Konsolosluğu nda görevli bir metnuru "istenmeyen kişi" ilan etti. Roma'daki diplomatik çevreler tarafından bugün yapılan açıklamada, Mustafa Muhammed Alakreş adh Libyahdan ülkeyi derhal terk etmesinin istendiği bildirildi. Libya da öncekigün 7ülkeden 36 Batılı diplomatı sınır dısı etme karan almış«. (a.a.) Italyu, bir Libyalı diplomatı kovuyor Cuellar 3. belgede kararlı Dış Haberier Servisi Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar, Kıbrıs Rum yönetiminin kendisine sorduğu son soruları da yanıtladı ve Rumlann, Kıbrıs sorununun çözümune ilişkin çerçeve anlaşması taslağını değiştirme girişimlerine yeniden "hayır" dedi. Rum yönetimi, çerçeve anlaşma taslağını reddederken, Türkiye'nin garantisi, adadaki Türk birlikleri ve üç temel özgürlük (serbest yerleşme, dolaşma ve mülk edinme) konulannda ya ujuslararası bir konferans ya da bir yeni zirve istemişti. aalnın Lefkoşe kaynakh haberine göre Rumların bu isteklerini reddeden Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar, Kıbrıs Özel Temsilcisi Vekili James Holger aracıhğıyla Rum yönetimine onceki gün gönderdiği sözlü yanıtta, Türk tarafının reddettiği uluslararası bir konferansın veya yeni bir zirvenin mümkün olmayacağı gorüşunü tekrarladı. Kıbrıs Rum yönetimi lideri Spiros Kipriyanu, bu hafta so DUNYADA BUGÜN ALJSİRMEN Banglades'te 7 yıldan sonra geçen çarşamba günü ilk kez yapılan parlamento seçimlerinin sonuçları üzerindeki tartışmalar sürüyor. Muhalefetteki sol eğilimli Avami Partisi, ülkeyi 4 yıldan beri sıkıyönetim altında yöneden General Muhammed Ersad\ demokrasinin ayaklar altında çiğnenmesine son vererek yönetimi devretmeye çağırdı. Muhalefetin eleştiri ve protestolarının özellikle, hükümetin şiddet olaylarından etkilendikleri gerekçesiyle 36 seçim bölgesindeki seçimleri yenileme karanna yönelik olduğu bildiriliyor. (a.a.) Bangladeş'te tartışmalı seçimler De Cuellar, önceki gün Rumlara gönderdiği yanıtta, uluslararası konferansın ya da yeni bir zirvenin mümkün olmayacağı görüşünü yineledi. KKTC, Geçitkale Havaalanı'nın sivil trafiğe ve aynı zamanda "özel ve diğer" trafiğe de açık olduğunu belirtti. nunda Rum siyasi parti liderleriyle De Cuellar'ın yeni yanıtını görüşecek, daha sonra da Yunan hükümetiyle danışmalarda bulunmak üzere Atina'ya gidecek. Kıbrıs Rum yönetimi sözcüsü, Rum yönetiminin bundan sonra yapacağı girişimlere ilişkin bir soruya karşılık bunun, Rum siyasal parti Iiderleriyle yapılacak temaslar tamamlandıktan ve Yunan hukümetiyie kaçınılmaz olan anlaşma sağlandıktan sonra kararlaştırılacağını söyledi. Fileleflheros adındaki Rumca gazete, Kipriyanu'nun Yunan hukümetiyie yapacağı temasların özel bir önem taşıyacağım, çunkü Genel Sekreter'in Kıbrıs sorununun çozümüne ilişkin çerçeve anlaşma taslağına "evet" ya da "hayır"şeklinde cevap verme durumu yaratıldığınr yazdı. GEÇtTKALE HAVAALANI Öte yandan Cumhuriyet'in New York muhabiri Şebnem Atiyas'ın haberine göre, Türkiye'nin BM Daimi Delegesi tlter Türkmen tarafından BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'a sunulan KKTC New York temsilcisi Özer Koray'ın mektubunda Geçitkale Havaalanı'nın sivil trafiğe ve aynı zamanda "özel ve diğer" trafiğe de açık olduğu belirtildi. Özer Koray'm mektubu Rum yönetiminin BM daimi delegesi PhedonosVadet'in 22 nisanda Genel Sekreter'e sunduğu mektuba cevap niteliği taşıyor. PhedonosVadet, 22 nisan tarihli mektubunda KKTC Dışişleri Bakanı Derviş Eroglu'nun "Kıbns Rumlarının saldınsı söz konusu olduğu takdirde Kıbrıs Türklerinin Geçitkale Havaalanı'nı ve Girne Limanı'nı Türk Si lahlı Kuvvetleri'nin kullanabilecefiine" ilişkin acıklarnasına Genel Sekreterin dikkatini çekmekteydi. PhedonosVadet ayrıca İlter Türkmen aracılığıyla Genel Sekreter'e ve BM'ye iletilen Kıbrıs Turk tarafı taleplerinin duyuruhnasına usulen karşı çıkmakta, bunlann engellenmesini istemekteydi. Koray mektubunda, KKTC Dışişleri Bakanı Eroglu'nun Geçitkale Havaalanı ve limanlarla ilgili açıklamasını "Kıbrıs Türklerinin en tabii savunma hakkı" olarak nitelendiriyor ve şu anda sözu edilen tesislerin "yolcular yaranna" kullanılmakta olduğunu belirtiyor. Koray aynca PhedonosVadet'in BM'de KKTC'nin Türkiye misyonu aracılığıyla duyurulmasına karşı çıkışını şöyle cevaplandırıyor: "Kıbns Türklerinin BM ile iletişimlerini aracılarla sürdürmesinde suçlanacak biri varsa bunun, geçmişte Kıbns Türklerinin tüm iletişim haklarını ve özgurlüklerini ortadan kaldıran kendi yönetimi olduğu ba> PhedonosVadel'e hatırlatılmalıdır." Türkiye'nin Avrapa Adaylığı ve Kımiik Bunalımı... Baharla birtikte başlardı delikanlının coşkusu ve korkusu. Uyanan doğa, yakmaya başlayan güneş, kanını kaynatır, yaklaşan yazın belirtileri onda rüzgânn Göztepe'nin çamlarında ıslıklandtğı temmuz akşamlannın bisiklet gezileri, Moda koyundaki mavi denizli, sandallı, mayolu genç kızlarla bezeli düşleri beslerdi. Delikanlının coşkusunu anlamak kolaydı. Ya korkusu? Korkusu yaklasan ders yıhnın sonundan kaynaklanıyordu. Bütün yıl futbol topunun düşierinin, romanlarının, öykü kitaplannın peşinden koşmuş olan delikanlı, şimdi yürek çarpıntısıyla bekliyordu yılboyu boşladığı fizik, kimya, cebir ve geometriden alacağı notları. Oğretmenler kurulu toplantılarını endişeyle kolluyor, "Bedenci beni tutar, edebiyatçı da arka çıkar; hiç değilse üç dersten bütünlemeyi kurtannz" diye hesaplar yapıyor, araya adamlar sokuyordu. Müdürün emektar ve forslu odacısı Kara Hasan'ı seferber edip, sonuçlan bir an önce ögrenmeye çalışıyordu. Haşarı, dalgacı delikanlı hem okulu bir an önce bitirmek istiyor, hem de bu isteğin gereğini bir türlü yerine getirmiyordu. O yüzden de yıllar yılı mayıs ayı geldi mi, oğretmenler kurulunun toplantı odası Önündeki koridoru arşınîıyordu, yüreğinde baharın coşkusu ve sınıfta çakmanın korkusu ile... • AET Dışişleri Bakanlarının önceki günkü Brüksel toplarrtısının sonucu bir kez daha yürek çarpıntısıyla beklendi Ankara1 da. Pazartesi toplantısında gündemde olan Türkiye konusu somut bir sonuca bağlanmadı. Ancak, Yunanistan'ın sürekli Türkiye'yi AET kapısında bekletme politikasmda bir yumuşama olduğu, Haralambopulos'un Ankara'nın Rumların Istanbul1 daki mallannın transferini yasaklayan 1964 tarihli karamameyi kaldırması halinde uyum anlaşmasının imzalanmasını kabul edeceği bildirildi. Türkiye'nin AET ile ilişkileri ve Ortaklık Konseyi'nin toplanması konusunda şu anda iyimserier ile kötümserlerin görüşleri çelişiyor. Bunlann hangilerinin saviannın ne ölçüde gerçekleşeceğini zaman gösterecek. Somut geüşmeler için ise, 1617'si günleri Bakanlar Konseyi toplantısının yapılacağı, 1920'sinde ise, Cheysson'un Ankara'ya geleceği haziran ayını beklemek gerek. AET sorununun bütün yönleriyie gündeme geldiği şu sıralarda, Avrupa ile aramızdaki ana sorunun ne olduğu sorusu da bir kez daha güncellik kazanıyor doğal olarak. Bu soruya çok değişik çevrelerden çok değişik yanıtlar alabiliriz. Teknik aynntıları bir yana bırakır ve olaya genel çizgiler içinde bakarsak, Türkiye'nin bin dokuz yüz altmışlı ve yetmişli yıllarda AET ile en büyük sorununun ülkemızın ekonomik entegrasyonu nasıl sağlayacağı, hem böyle bir girışimi gerçekleştirip, hem de ekonomisini çökmekten nasıl koruyabileceği noktasında odaklandığını görürüz. Altmışlı yıllarda, sol basın, ekonomi profesorieri ve aydınlar tarafından dile getirilen bu kaygının başlangıcta işadamlanmızı hiç de etkilemezken, yetmişli yıllarda bu kez bu sonuncu kesimin aynı konuda hem de her geçen gün artan dozda feryada başladıklarını da belirtmek gerek. Seksenli yıllarda Türkiye ile AET arasındaki sorunlann önemli değişikliklere uğradığını görüyoruz. önce 24 Ocak Karariarı ve onun ardından da, aynı politikayı da daha da baskıcı yöntemlerle kimseye gık deme olanağım vermeden sürdüren 12 Eylül harekâtı ile özal, vahşi kapitalist uygulamasıyla Türkiye'nin ne pahasına olursa olsun, dışa açılması ve neye patlarsa patlasın, acısı kimin sırtından çıkarsa çıksın, hangi alanda özveriyi gerektirirse gerektirsin Batı dünyası ekonomisıyle entegrasyonu konusunda hatın sayılır biçimde ve bir ölçüde geri dönülmez şekilde yol alınca, dışa açılma ve entegrasyonun nelere patlayacağı sorusu önemini yitirdi. Ama bu kez de, bu tür bir ekonomik politikanın sosyal ve sendikal hakların kullanılması yolunda doğuracağı sorunlar ile 12 Eylül modelinin insan haklarını çiğneyen baskıcı yönetimi baş sorun halini aldı. Seçimlerle iktidarın görünüşteki sivilleşmesi bile, insan haklarının çiğnenmesini ortadan kaldırmadığı ve çağdaş standartlara uygun bir demokrasiyi sağlayamadığı için, "6 Kasım olayı" Türkiye ile Avrupa arasındaki sorunlara kesin somut bir cözüm getiremedi. Bugün de kanımız odur ki, 1982 Anayasası'nın egemen kıldığı baskıcı düzen sürdükçe, bir iktidardeğişikliği bile ilişkilerde beklenen gelişmeyi kolaylıkla sağlayamayacaktır. Ancak, sözü edilen sorun aşılmaz da değildir. ANAP'ın yerine iktidar olması olası güçlerin, bir yandan sosyal ve sendikal hak ve özgürlüklerin kullanılabileceği bir ekonomik model için gerekli düzeltmeleri getirmesi, Türkiye'de çağın ve Avrupa'nın standartlarına uygun bir demokrasinin uygulanabılmesi için gerekli yasal değişiklikleri gerçekleştirmesi, daha sonra ise, gerekli ittifakları sağlayarak anayasa değişikliğinin yapması olanaksız değildir. Ama bütün bu gerçekleşmesi güç de olsa, olast değişiklikler Türkiye'nin Avrupa ile sorunlarının çözülmesi yolunda yeterli adımlar olarak kabul edilebilir mi? Ne yazık ki, bu soruyu kesin bir "evet" ile yanıtlamak olanaklı değil. Çünkü Türkiye'nin Avrupa ile sorunu geçiş dönemiyle sınırlı olmayan, onun sona ermesinden sonra da sürecek gibi görünen asal bir yapısal bozukluktan Türkiye'nin içinde bulunduğu kimlik (özdeşlik) bunalımından "crise d'identitee" den kaynaklanıyor. 1980'den sonra belirginleşen bu kimlik bunalırrv ise her geçen gün artarak sürüyor. Mafyanın 3 numaralı adamı tutuklandı kalyan adli makamlan tarafından mafyanın 3 numaralı adamı olarak nitelendirilen Antonio Calderone 'nin Fransız polisi tarafından Xice kentinde tutuklandığı bildirüdi. Mafya'nın mali sorumlusu olarak görev yapan Calderone'nin iki hafta içinde ltalya 'ya iade edilmesi bekleniyor. Antonio Calderone, sahte bir isim altında 1984'ten beriyasadığı Fransa 'nın Nice kentinde üzerinde bir tabanca ve yaklaşık 4300 dolar bulunduğu halde kent merkezinde yakalandı. Palermo savcıları geçen yıl Calderone için üç tutuklama emri çıkarmışlardı. (a.a.) Israil TVsi' Suriye, Lübnan'ın doğusunda yeni mevziler kuruyor Yunanistan SSCB, Suriye için Batıyı uyardı gıyla karşılandığı ve ABD aracılığı ile bu kaygılann Suriye'ye iletildiği bildirildi. Televizyonda yayımlanan haberle, tsrail askeri kaynakları ilk kez bölgede askeri alanda yeni bir durum oluştuğundan söz ediyorlar. Israilli siyasi yetkililer de şimdiye kadar yatıştına açıklamalarda bulunmuş ve gerginliğin yalnızca karşılıklı açıklamalardan doğduğunu bildirmişti. Bu arada Güney Lübnan'da bulunan gerillaların Kuzey Israil'e Katyuşa füzeleri kullanarak düzenledikleri saldırılarda, üç lsrailli sivilin yaralandıkları açıkladı. Yetkililer, Sovyet yapısı roketlerin hangi bölge lere isabet ettiğini belirtmediler. öte yandan, Sovyet haber ajansı Novosti, Batüı ülkeleri Suriye'ye karşı kampanya FK&nün Ankara temsilcisi Ebu Firaz Israil'in önümüzdeki günlerde Suriye'ye saldırabileceğini söyledi. KUDÜS/ANKARA, (>JL) Israil telcvizyonu Suriye'nin, Lübnan'ın doğusunda şu anda bulunduklan mevzilerin güneyinde birkaç aydır askeri hazarlıklar yaptığını öne sürerken, Filistüı Kurtuluş örgütü'nün (FKÖ) Ankara temsilcisi Ebu Firaz, lsrail'in önümüzdeki günlerde Golan tepelerine, Bekaa Vadisi'ne ya da Ürdün'e saldırmasının mümkün olduğunu öne sürdü. Israil televizyonunun askeri kaynaklara dayanarak verdiği haberde, Suriye'nin kısa süre içinde çok sayıda zırhlı araç alabilecek yeni mevziler kurdufu öne sürüldükten sonra bu gelismelerin Israil'de kay NASA'nın yeni başkanı Amerikan Uzay ve Havacıhk Dairesi NASA Başkanlığı 'na atanan James Fletcher, Beyaz Saray'da ant içerek görevine başladı. Fletcher, ant içme töreninden sonra Washington'da dü zenlediği basın toplantısında, uzay mekîği projesinin yeniden faaüyete geçmesinin ancak 1987 yıhnın temmuz ayından itibaren mümkün olabileceğini söyledi. Fletcher, güvenliğinden emin oluncaya kadar mekik uçuşlarına devam etmeyeceklerini söyledi. Amerikan uzaymekiği Challenger'ın geçen ocak ayında havada infilak etmesinden sonra NASA, Uzay mekiği projesini askıya almıştı. (AP) başlatmakla suçladı. Bunun Şam ile Moskova arasındaki yalun Uişkiler nedeniyle bir anlamda Sovyetler'e karşı kampanya niteliği tasıdığmı vurgulayan Novosti, Suriye'yi hedef alan suçlama yağmuruna, ABD ile lsrail'in yanı sıra baa Batı Avrupa ülkelerinin de katıldığını vurguladı. Sovyetler Birliği'nin, sınırlanna çok yakın olan Ortadoğu'daki geüşmeler karşısında kayıtstz kalamayacağını vurgulayan Novosti Haber Ajansı, "gerginligi ünnandırma ve çatışma" politikasından hiç kimsenin kârlı çıkamayacağını belirtti. FKÖ'nün Ankara temsilcisi Ebu Firaz lsrail'in iç bunalımlarla karşı karşıya kalınca çözümü askeri operasyonlarda aradığını anımsatarak Suriye'ye karşı bir Israil saldınsı beklediklerini söyledi. Lord Carrington: Papandreu ile Türk Yunan sorunlarını görüştük !%ATO Genel Sekreteri, görüşmelenn çok yararlı olduğunu söyledi. Papandreu: Görüşmeler Hginçti. Başka bir şey söyleyemem. STELYO BERBERAKİS ATİNA NATO Genel Sekreıerı Lord Carrington ile Yunanistan Başbakanı Papandreu arasında yapılan goru^melerin laraflar açısından "çok ilginç" geçtığı bildirildi Aıina'dakı resmı temaslarına dun başlayan Lord Carrınglon. önce Dışışlen Bakanı Karotos Papul>as ile goruşıuklen sonra. Dışişlen Bakanlığı'na "Turkive »e NATO ile İlgili Sorunlar" konulu 2.5 saatlık ozel bir toplaniıya katıldı. Lord Carringıon. daha sonra Andreas Papandreu ile Başbakanın Kastri'deki ozel konuıunda bir buçuk saallik bir gor'uşme vapu. Dışışlerı Bakanı Karolos PapuUas. Savunma Bakanı \annis Hanilambopulos ve Genelkurmav Başkanı Orgeneral Nikolas Kuris'ın de >er aldığı toplanndan sonra, Lord Carnngıon ve Papandreu kısa bırer açıklama vaptılar. Papandreu'nun açıklaması şovle. •\NATO Genel Sekreleri Lord Carringlon >e Sivasi Müşatiri Briun tall'ın, Yunan huKumet >etkilileri>le NATO içinde vıllardır surmekle olan sorunlan goru^meleri çok vararlı oldu. Gorusmeler çok ilginç oiup. sureceğini tahmin cdivorum. Bu konuda daha fazla bir şe> so> levemem." Papandreu'dan sonra kısa bir av'iklama v'apan Lord Carrington ise şöyle konuşıu: "Başbakan Papandreu'nun davetinden bu>uk memnunnel du>u>orum. Buradaki goruşmelerim çok ilginç oldu. \unan Dışişleri ve Sa\unma bakanlarını Bruksel ve diğer kentlerde sık sık gorme olanağım >ar. Ancak Başbakan Papandreu ile goruşıne olanağım vok. Bu nedenle kendisi>le Turk • \unan ve diğer NA1O >orunlarını karşılıklı görüşmek çok vararlı oldu." Goruşmeler sırasında özellikle Ege deniz sahanlığı kontrolu sorunları ve Lımnı Adası ile ilgili sorunların ele alındığı sanılıvor. BRÜKSELE GİTMEK L Z E R t Lord Carnngıon bugun Atina'dan ayrılmadan once Yunan Savunma Bakanlığı'nı zıvareı ederek. burada Genelkurmav Başkanı Nikolas Kuns ile Yunan Sılahlı Kuvveılen ve NATO tatbikalları hakkında gorusecek. SARZETAKİS TIRKİVE'M ÇEKİŞTİRDİ Pans muhabırimiz Sabeıav %arol'un haberine gore. 3 gunluk bir ziyaret ıçın Fransa'da bulunan Y'unanistan Cumhurbaşkanı Hristos Sarzetakis, dun Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand ile bir goruşme yaptı. Goruşmede terorızm, \\rupa'nın ve Akdenız'dekı durumun vanı sıra, Turk Yunan ılışkilerının de geniş olarak ele alındığı bıldırıldi. Sarzelakıs, Turkı>e'nin sureklı lehdit ellığı volundaki Yunan ıddıalarını vineledi ve Turkive'nin Kıbrıs'ta surdurduğu politikavı kınadı. Vlıtıerrand da, Avrupa'nın birlığı konusunda. Avrupa'nın venıden kurulmasına buvuk onenı verdığini sovledı. Mıiterrand, ""Bu >onde ileriemezsek mevdanı imparalorlııklara bırakın/. bo>lece Avrupa da >ok olur" dedi Afgan topçusu mülteci kamplarma ateş açtı: 14 ölü Kabil'de, eski başkan Karmal lehinde gosteri yapanlardan 200'u tutukiandı. İSLAMABAD, (AP> Afgan topçulannın dun açtıkları ateş sonucu, Pakistan'ın sınır bolgesindeki multeci kamplarında hasar meydana geldiği \e saldırı sırasında çoğunluğunu Afganlıların oluşturduğu 14 kişinin ölduğü bildirildi. Bir Pakistanlı yetkili yaptığı açıklamada, topçu ateşi hedefinin bölgedeki bir mülteci kampı olduğunun sanıldığını kaydederek. olenlerin çoğunluğunu Afgan mültecilerin oluşturduğunu sovledi. Ote yandan Kabil'de, geçen hafta görevinden alınan Komunist Partisi Genel Sekreteri Babrak Karmal lehinde bir gösteri düzenleyen 200 Afganlı kadın ve öğrencinin tutuklandığı bildiriliyor. AP Ajansı'nın çeşitli Batılı diplomatik kaynaklara dayanarak verdiği haberde, çoğunluğu lise oğrencileri ve kadınlardan oluşan göstericilerin Kabil sokaklannda, "Babrak'ı istiyoruz". "Necibullah'a ölüm" biçiminde sloganlar söyledikleri one süruldü. Çernobtt Batı için pazarhk konusu Avrupa Parlamentosu'na muhafazakârların sunduğu tasarıda, SSCB ve Doğu Avrupa ülkelerine besin maddesi yollanmasımn, bu ülkelerin insan haklanna uymak konusunda taviz vermelerine bağlı olması istendi. Dış Haberier Servisi Çernobil'deki nukleer reaktor kazasının DoğuBatı ilişkilerinde siyasal ve ticari etkilerinin boyutlan giderek belirgınleşiyor. ,\ET, Doğu Bloku'ndan gelen taze yiyeceklere resmen ambargo koyarken, Avrupa Parlamentosu'na sunulan bir karar tasarısında, kazadan oturu yiyecek sıkmtısına duşen SSCB ve Doğu Avrupa ülkelerine şartlı olarak besin maddeleri yollanması önerildi. Şan olarak, insan hakları konusunda ÎNEĞtS UMURUNDA MI? Nükleer kazanın ve radyasyonun SSCB ve Doğu Avrupalı müttefik farkmda olmayan inek Batı Almanya'da rahatça otluyor. lerinin Helsinkı Antlasması hukümbakan Yardımcısı Boris Çerbina, lenne uyması istenen bu tasarıdan madığını belirttiler. aralannda Türkiye'nin de bulundubaşka, ayrı bir tasarıda da MoskoAE r ülkelerinin Çernobil santğu 15 Batılı ulkenin Moskova'dakı va'nın yevre sağlığı konusunda topraJında mevdana gelen kaza nedelulukla işbırliği yapması, daha getemsilcilerine radyoaktivitenin ortaniyle Doğu Avrupa'daki sosyalisl nış bir işbirliği için on şart olarak dan kaldırılması için alınan onlemulkelerden yaptıkları yaş meyve ve sunuldu. ler hakkında bilgi verdı. Diplomasebze ithalatını geçici bir suîe dur:ik kaynaklar, Çernobil kurbanladurma karanna Sovyetler Birlığı a.a!run haberine göre, Sovyet Başsert tepkı gosterdi. rı>la ilgili ayrıntılı açıklama vapıl G. Afrika'da otobüs kazası: 30 ölü Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Transkei bölgesinde meydana gelen otobüs kazasında 30 kişinin öldüğü 64 yolcunun da yaralandığı bildirildi. Yetkililer, bir dağ yolunda de\rilen otobüste 97 yolcu bulunduğunu ve bunlardan 21'inin olay yerinde öldüklerini belirttiler. Yarahlarm hastaneye nakledildiği ve bazılarının yolda öldükleri kaydedildi. Polis yetkilileri, otobüsün bir rampayı çıktığı sırada frenlerinin tutmaması üzerine geriye kayarak devrildiğini ve takla attığım söylediler. (a.a.) Çad'da istenmeyvn gazeteei Orta Afrika'da 1983'ten berigorev yapan Fransız Haber Ajansı "AFP"nin muhabiri Jean Claude Chapon, Çad tarafındah istenmeyen adam ilan edildi. Alınan bu karan AFP'nin bölge sorumlusuna ileten Çad Dışişleri Bakanlığı yetkililerinden \tichel Froud, Çad buyükelçiliklerine bundan böyle Jean Claude Chapon'a vize verilmemesi emri çıkanldığtnı büdirdi. Froud, Chapon'un yazdığı haberlerin asılsız ve yanlış olduğunu bildirdi. Çad yetkililerine telgraf gönderen AFP, bu karara şiddetle karşı çıkarak, bir gazetecinin görevine mani olunduğunu ve bu kararın basın özgürlüğune saldırı niteliği taşıdığını vurguladı. Kaddafiden NepaVde oysandıkları sırtta taşınıyor ühali bo\kot çağrısı K Almanya'da bir Türk öldürüldü Federal Almanyanm Muellheim kasabasmda 18 yaşında evli bir Türk genci, feci bir cinayete kurban gitti. Polis, kimliğini henüz açıklamadığı Türk gencinin çok sayıda bıçak darbesi ile öldürüldüğürtü ve cesedinin de şehre yakın bir çayıra atıldığını bildirdi. Muellheim Polis Mudürlüğü, cinayeti aydınlatmak için özel bir komisyon oluşturdu. Polis, cinavetle ilgili olarak 20 yaşında bir Türkten kuşkulanıldığını bildirdi. Kimliği açtklanmayan şüpheli Türk gencinin yakalandığını bildirmekle yetinen polis, başka bir bilgi vermedL (a.a.) TRABLL'S. (a.a.) Lıb\a lideri Albav Muammer Kaddafi, ülkesinin Avrupa'dan endüstri \e gıda maddeleri ithalatını durduracağını bildirerek, halkı bu maddeleri boykot etmeye çağırdı. Libya Haber Ajansı JANA tarafından verilen haberde, Kaddafi'nin Japon gıda maddelerine de ambargo koyacağını açıklayarak, "Japonja'ya ABD terorizmini kabul etmenin ne demek olduğunu öğreteceğini" sovlediği bildirildi. Kaddafi, konu ile ilgili olarak yaptığı konuşmada, Lıbva halkına seslenerek, "Siıt iste\enler inek beslesinler, A\rupa siitü, >ağı ve peynirinin canı cehenneme" dedi. * Her Libyalı ailenin tahıl ekmesi ve hayvan \etiştirmesi gerektiğini de ka\deden Albay Kaddafi, "Bizim onurumuz için 6dememiz gereken fatura bu ise, traktörlerden feda ederek tarlalanmızı eşek, at ve develerle surmeye de hazınz" diye konuştu. Kaddafi dun gece doğudaki El Bayda şehrinde yaptığı konuşmada, "Tok\o zirvesine" de değinerek, "Tokyo'da toplanan >edi ülkenin canı cehenneme. Amerika \e Batı Avrupa'nın canı cehenneme. Amerikan İngiliz uçak gemisinin canı cehenneme. Son ekonomik çatışmada galip çıkmamız için kendi toprağımıza dayanmamız gerekir" dedi. "Dünyanın daını^nda uzatmalı seçim Nepal'in kimlik kartı Nujusu: 17 milyon Alam: 130 bin km' Yonetim sekli: Meşruti krailık BaşkeniL Katmandu Devlet Başkanu Kral Birendra Bir Bikram Şah Dev Dili: Rcsmi dil olan \epalce ve 12 değifik yerel dil. Din: Yuzde 90 Hindu, yuzdt 7 Budisı. Himalayalartn sırttannda kurubnus bir ulke olan Mepal yüzyıUar boyunca hanedanlıkla yönetüdi. 1769'da Gurka ailesi diğerlerine karşı bir ustünluk kazanarak ülkeyi yönelmeye bafladı. 1951 yılmda Şah aiüsinden birinci hükümdar olan Kral Tribubana Bir Bikram başbakanlığın babadan oğula geçmesi sistemine son vererek bugunku hukümet sisıemini kurdu. Sepal, "dunyanın domı" ve "esrar cennelı" olarak da adlandınlıyor. Nîxon yine sahnede lVewsweek, Waıergate skandahnın kahramam Richard Nixon'm, günümüzde ABD'nin en saygın politikacıları arasına girdiğini yazıyor. Dış Haberier Servisi ABDyi sarsan unlü Watergate skandahnın kahramam Richard Nixon 1974 yılında Beyaz Saray'ı "başı egik" terketmişti, daha doğrusu terketmek zorunda bırakılmıştı. Amerikan basını ve kamuoyunun buyük bölumu, skandaldan ötüru, Başkana ateş püsküruyordu. Nixon Beyaz Stray'ı terkettikten sonra Miami'deki evine kapanarak uzun sure, kimse ile temas etmedi. Amerikahlar artık onu unutmuştu. Ancak eski Başkanın, "kendini tecrit" politikasının sona erdiği anlaşılıyor. "Newsweek" dergisi son sayısında Nixon için "geri geldi" başlığını kullandı. Gerçekten, bir zamanların"!ekelenmiş" Başkanı şimdi ABDnin en popüler kişilerinden biri olarak sahnede boy gösteriyor. Newsweek, Başkan Reagan'ın danışmak için Nikson'u telefonla aradığını, Nixon'un Amerikan Gazete Sahipleri Birliği'nde yaptığı konuşma sonunda ayakta alkışlandığını, Foreign Affairs dergisinin Nixon'dan yazı istediğini, işçiişveren anlaşmazlıklarında arabuluculuk yapması için kendisine başvurulduğunu belirtiyor. Nixon. Cumhuriyetçi Partinin de en populer ve sayılan uyelerinden hîri rlnnımunda. Npva Pazar günü başlayan seçimlerde katıhmm yüksek olduğu bildiriliyor. Bir yetkili, "Halk oy verme konusunda çok istekli" dedi. Krallıkla yönetilen ülkede, parlamento seçimlerinin sonuçlarımn 12 günden önce belli olması beklenmiyor. Bazı sandıklar sayım merkezlerine yürüyerek taşmacak. KATMANDU, (AP) Gu ney Asya ulkelerinden Nepal'de önceki gün \e dün parlamento seçimleri vapıldı. Krallıkla yönetilen ülkede 25 yıldır ikinci kez yapılan seçimlerle oy verme işlemi sırasında çıkan olaylarda 7 kişi yaralandı. Sandıkların sayım merkezleıine getirilmesi zaman alacağı için seçim sonuçlarımn 12 günden önce belli olmayacağı kaydediliyor. Sandıkların bazı bölgelerde yürüyerek merkezlere ulaştırılacağı açıklandı. Nepal yönetimi tarafından yapılan açıklamada, yasadışı kabul edilen siyasi parülerin boykot çağrılanna rağmen seçimlere katılım oranının çok yüksek olduğu belirtildi. Nepal parlamentosundaki üyelerden 112'sini önceki gun ve dün yapılan seçimlerle halk belirleyecek. Geri kalan 28 parlamento üyesi ise Kral tarafından seçilecek. Nepal'de siyasi partılere ızın \ermeyen "panşayat" sistemi uygulanıyor. Başkent Katmandu'daki yetkililerin yaptıkları açıklamaya gore, başkentin guneydoğusundaki Katkataia kasabasında gosteri yapan halkın uzerine polisin ateş açması uzerine iki kişi yaralandı. 15 seçim merkezinde de oy verme işleminde volsuzlukların yapıldığının saptanması üzerine seçimler bugune ertelendi. Başkent Katmandu'da da oy verme işleminin dun yapıldığı bildirildi. Nepal'deki gözlemcilere gore onceki gün ve dün Nepal'deki sandık başlarında uzun kuyruklar oluştu ve 16 milyon seçmenin buyuk çoğunluğu seçimlerde ov kullandı. Seçim Komisyonu başkanı Surya Praşad Şresla, dun yaptığı açıklamada, "Halk oy verme konusunda çok istekli davrandı. Ayrıca hiç kimse oyunu kullanmak için 78 kilometreden fazla yol yiirumek zorunda kalmadı" dedi. Seçimlerin her kentte ayrı günlerde yapılmasının nedeninin, seçim sandıklannın oy verme merkezlerine ulaştırılmasında karşılasılan güçlük olduğu belirtiliyor. Ermeni teröristler için 14 yıl hapis istendi OTTOHA. (a.a.) Türkiye'nin Kanada Büyukelçiliği Ticaret Ataşesi Kani Güngor'u 1982 yılında öldurmeye teşebbus eden üç Ermeninin 14'er yıl hapis cezasına çarptırılması istendi. Savcı, Ottovva'da yapılan duruşmada, Ermeni sanıklar Kevork Harutyan (41), Rafik Bulyan (29) ve Haig Harakanyan'ın adam öldürmeye teşebbus suçundan 14'er yıl hapisle cezalandırılmasını talep etti. da Senatorü Paul Laxalt, "Halen partimizde en saygın politikaalardan biri Nixon'dur" diyor. Başkan Reagan'ın yardımcılarından biri de "Beyaz Sarav'da Richard Nixon'a karşı muazzam bir sevgi ve sa>gı var. Ni\on'un prestiji tümüvle iade edildi" diyor. Kimi gözlemcilere göre, Nixon'un tekrar toplumdaki yerini almasında rol oynayan temel uedenlerden biri eski Başkan'm dış politikadaki başarıları. Bu gözlemcilere göre, NixonKissinger ekibinin yaptığı dış politika atılımları, VVatergate skandalını unutturdu. Çin'e açılma, Sovyetler'le detant. Ortadoğu'da faal politika, bu başarüarın onde gelsnlerini oluşturuyor. Nedenleri ne oiursa olsun, bir zamanların gozden duşmuş ve prestijini yitirmiş Başkanı. şimdi Amerikan toplumunun en popüler kişilerinden biri durumun