Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/6 HABERLER 3 NÎSAN 1986 Ozetle Cenaze jandarmalarca köy mezarlığına gömüldü, otopsiye izin verilmedi, SHP heyeti köye alınmadı Bombacı poüslere yardun kampanyası ÇORUM, (Cumhuriyet) Çorum Emniyet Mudüru Ömer Ileri imzası ile Emniyet Müdurlıiğu birimlerine gonderilen 20 Mart 1986 tarih ve 156 sayıh yazı ile 1980 yılındaki Çorum olaylan sırasında adam öldüren, bu nedenle de ömür boyu hapis cezasına mahkum edilen aşırı sağ görüşlu polis memurlan Kemal Maraşu, Ekrem Bagane ve Yaiçın Malkoç içın yardım kampanyası açıldığı duyuruldu. Kemal Maraşlı, Ekrem Bagane ve Yalçın Malkoç adlanndaki polis memurlan 2 Temmuz 1980 tarihinde Çorum'un Üçtutlar Mahallesi 5. Stat Sokakta Aslan tşitmen adlı kişınin evine bomba atmışlar ve bombanın patlamasından sonra da evi silahla tarayarak Aslan Işitmen'in ağır yaralanmasına ve Mustafa Tahtasız adlı kişinin de ölümune neden olmuşlardı. Gorgu tanıklarının ifadeleri ve elde edilen kanıtlarla olayın suçlusu olarak 3. Ordu ve Sıkıyönetim Komutanhğı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde yargılanan Kemal Maraşlı, Ekrem Bagane ve Yalçın Malkoç once idam cezası ile cezalandırılmış, daha sonra bazı hafifletici nedenler goz onunde tutularak cezaları omur boyu hapis cezasına çevrilmişü. Bilgirîin cesedi nakledildi İçişleri Bakanı Yıldınm Akbulut tarafından ailesine verileceği açıklanan öğretmen Sıddık Bilgin'in cesedi jandarmalar tarafından köy mezarlığına götürülerek gömüldü. Nakil sırasında Bilgin'in eşi ve amcası hazır bulundular. SHP'li Canver, Elgin ve Genç sıkı kordon altında tutulan köye "can güvenliği sağlanamayacağı" gerekçesiyle alınmadılar. MUSTAFA KURBAN BtNGÖL Bingöl'ün Genç ilçesine bağlı Doğanlı köyünde, işkence sonucu öldürüldükten sonra "kaçarken vuruldugu" süsü verildiği iddia edilen ve Jandarma Karakolu'nun bahçesinde gömülü bulunan öğretmen Sıddık Bilgin'in cesedi, dün jandarma tarafından ahnarak köy mezarhğına gömüldü. Cenazenin köy mezarlığına nakli sırasında Sıddık Bilgin'in eşiMuzevvenBügiıı ve amcası Mebmet Bilgin de hazır bulundular. Nakilde bulunmak uzere Bingöl'e gelen SHP'b' Milletvekilleri AM thsan Elgin, Cüneyt Camer ve MKYK üyeşi Kamer Genç ise, jandarmanın engellemesiyle karşılaşarak köye giremediler. İçişleri Bakanı Yıldınm Akbulut, bir süre önce Sıddık Bilgin'in, karakol bahçesinde gömülü bulunan cesedinin ailesine teslim edileceğini ve bu konuda Bingöl ValiligTne gerekli talimatın gönderildiğini açıklamıştı. Ancak dün, nakil işleminin bizzat jandarma taraCanver (Gazetecilere dönerek) Bir mületvekilinin can güvenliSHP7; parlamenîerler nakilden sonra şu ğinin olmadıgı yerde, vatandaşın dunımu ortadadır. Bo devlet bikaçıklamayı yaptılar. "Otopsinin yapılmasına, >üktür, fakat bunu yöneten hâkümet yetkilileri küçüktor. Bn bölgede seyahat özguriugü bik kalmamıştır. milletvekillerinin, gazetecilerin ve ailesinin Otomobildekı Bilgin ailesinin ağlama sesleri arasında konuşan Sıdmezar başına gitmesine yetkililer engel oldular. dık Bilgin'in amcası Gıyasettin BUgin de "Biz bu devleti de, zalimNeyi gizlemektedirler? Elbiseleri ile leri de Allah'a havaie ediyonız. Çünkfl başka bir umudumuz gömüldüğünü mü, işkenceden akmış beynini mi, kalmamıştır" dedi. senaryo olarak kalbura çevrilmiş cesedi mi? Yoksa ÎKİ ZIT AÇIKLAMA karanlıklara gömülmüş olayın hesabını mı?" fmdan yapılması, köye giden yollann güvenlik güçlerince kordon altına alınarak milletvekillerinin, Bilgin'in ailesinin, diğer mensuplarının ve köylülerin bölgeye girmesinin engellenmesi tepkilere yol açtı. Daha sonra Bingöl'e dönen Cüneyt Canver, Ali Ihsan Elgin ve Kamer Genç, ortak bir açıklama yaparak, olaylar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, Sıddık Bilgin'in ölümü hakkmda kesin bir kanıya varmanın mümkun olduğunu söylediler. Sıkıyönetim Komutanlıgı tarafından yapılan açıklamada Bilgin'in 31 Temmuz 1985 tarihinde yakalandığı ve aynı gün kaçarken arkadan vurulduğu belirtilmesine karşın tçişleri Bakanlığı tarafından 7 Eylül 1985'te yapılan başka bir açıklamada da 29 Ağustos 1985 tarihinde bir ihbar üzerine yakalanıp kaçarken öldurüldüğünden söz edildiğine dikkat çeken Canver, Elgin ve Genç, bu iki zıt açıklamanın öğretmen Bilgin1 in suçsuzluğunun açık kanıtıru oluşturduğunu öne sürdüler. Milletvekilleri açıklamalarında daha sonra şöyle dediler: "Otopsinin yapılmasına, milletvekillerinin, gazetecilerin ve aUesinin mezar başına gitmesine yetkililer engel oldular. Neyi gizlemektedirler. Elbiseleri ile gömüldngünü mü, işkenceden akmış beynini mi, senaryo olarak kursunla kalbnra çevrilmiş cesedini mi? BUgin ailesinin başına gelen bu olayla, gecmişte yaşannus, tarihin karanhklanna gömülmüş bir olayın besabını mı sormaktadırlar? Mnstafa Kemal'in affettigi bu insantan birkaç sütü bonık vatan ve millet duşm u ı çapukrunan cezalandırmaya kalkması affedilemez." Deniz Kurdu1/86 Tatbikatı "OPERASYON VAR" ~ Deniz Kuvvetleri Komutanlığının, 1986 ytti planh tatbikatlanndan "Deniz Kurdu1/86" Tatbikatı sürüyor. Tatbikata katılan muhripler, hücumbotlar, denizaltüâr, mayın tarama gemileri, yardımcı sınıf gemiler sabahın ilk saatlerinde Marmara'dan Karadeniztn uluslararası sulanna geçtiler. Deniz karakol uçak ve helikopterleri ile, Hava Kuvvetleri'ne bağlı avcı ve av bombardıman uçaklan da Karadeniz tn uluslararası hava sahasında tatbikata kanldılar. Donanma Komutanı Oramiral Emin Göksanuı sevk ve idare ettiği tatbikatta, en son deniz muharebe usuüeri deneniyor, Deniz ve Hava Kuvvetleri arasında koordinasyon ve isbirliği çalışmalan gerçekleştiriliyor. Tatbikatta atışlar, gerçek mermilerle yapıüyor. Sıddık Bilgin'in cesedinin naklinde bulunmak istediklerini belirten SHP Adana Milletvekili Cüneyt Canver ile görevli Jandarma Takım Komutanı Fehmi Akkınık arasında şu konusma geçti: Asb. Operasyon var, giriş yasak. Canver Geçemez miyta? Asb. Savcı beyin arabasından sonra hiçbir arabayı bırakmam, bana bu emredildi. Canver Geçcrsek ne yaparsınız? Ateş eder misiaiz? Asb. Her yerde asker var. Can güvenliğinizi sağlayamam. YÖK'ten uyarı YÖK, Çalısma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı nm bilgi yaztsı üzerine üniversite rektörluklerini uyararak, "SSK mensuplarmın yüksek paralarla tedavi edUdiklerini'' bildirdi. Konu son olarak tstanbul'da yapılan rektörler toplantısmda da gündeme geldi. YÖK üyelerinin bu konuda sozlü olarak bazı üniversite rektorierini uyardıklan öğrenilirken, YÖK daha sonra rektorluklere birer yazı göndererek duruma dikkati çekti. Ancak, üniversitelerin almacak ücretleri kendi döner sermayeleri çerçevesinde belirledikleri, bu nedenle bu konuda somut bir yaptınmın olmadığı bildirildi. Mahkeme 'Muzır KuruTu arıyor tstanbul Haber Servisi BJ sın davalan kapsamı içinde mustehcenlik suçlanna bakan tstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, kamuoyunda "Muzır Kurulu" olarak adlandınlan 11 kışilik bilirkişi kurulunun, "hangi adreste ve ne zaman faaliyete geçeceginin Başbakanlık'tan somlmasına" karar verdı. Aynı mahkemenin yargıcı Kayaalp Uluğ. gazetemize yaptığı açıklamada, yeni oluşturulan bılirkışi kurulu için, "Mahkemeyi bağlayıcı niteiikte değildir. Yargıç niteliginde de değildir. Son soz mahkeme nindir" dedı. Playmen, Playboy dergileri ile Tan gazetesi aleyhine açılan mustehcenlik dayalannda alınan karar gereğince İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Başbakanlığa yazdığı yazılarda, "1117 sayıh >asa geregi kurulan bilirkişi kurulunun adresini ve ne zaman faalivete geçecegini" sordu. Cezaevleri ferahladı: 16 bin hükümlü salıverildi ANKARA (ANKA) Infaz Yasası'nın hapis cezalannda yaptığı indirimle "ilk aşama"da yaklaşık 16 bin kişi ozgürluğune kavuştu. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğu yetkilileri, yasanın yurürluğe girdiği gunden 26 mart akşamına kadar 14 bin 70 kişi tchliye edildiğini açıkladılar. Yetkililer, verilerin henuz kendilerine ulaşmamakla birlikte 26 şubattan bu yana tahliye edilenlerin sayısını 2 bin civarmda tahmin ettiklerini belirtiyorlar. Yasanın yurürluğe girdiği tarihte cezaevlerinde yaklaşık 44 bin hükurnlu bulunduğunu belirten yetkililer, bu sayının 30 binin altına duştüğünu ifade ettiler. Yetkililerin verdiği bilgiye göre, lnfaz Yasası'nın sağladığı indirimle tahliyeler devam edıyor. "ARTUKASLAN^I SUÇLADILAR" ~ SHP iktidarında devri sabık açacaklannı belirten milletvekilleri, kanunlann geçcrsiz olduğu bu bölgelerde özellikle Türk Silahlı Kuvvetlerinin dürüst ve vicdani davranmalan gerektiğini söylediler. özalın, her gün dünya ve Türkiye kamuoyu önünde ekonomi ve insan haklan konusunda yalan söylediği kaydedilen açıklamada bu olayla işkencecüerin maskelerinin düşürüldüğü belirtildi. Açıklamada daha sonra şu göruşlere yer verildi: "Cesedi, jandarma karakolu bahcesinden abp köy mezarugma berkesten saklı olarak gömmeleri, suçlulugun açık telaşıdır. Bu ceset defnetme olayı sayüamaz, çünkü dini vecibeler yerine getirilmiyor. Sadece berkesten gizli olarak karakol bahcesinden alınarak mezarhga gömülmüştür. Bu olaylann arkasında BingöHülerin iddiasına göre ANAP Milletvekili Hakkı Artukaslan var. Bütün senaryolan düzenleyen bu vatandaştır. Bu şahıs, yörede güçlü olan ailelerden biri olan Bilgin ailesini de yıpratmak için bu senaryolan hazıriamıştır. Diğer taraftan Apoculan besleyip teslim eden de kendisidir. Bu olay yalnu Sıddık Bilgin olayı değildir. özellikle Doguda yogun olan bu insanhk dışı olaylann son bulması, vatandaşın insanca yaşaması vazgeçilmez davamızdır." Hayuli ihracat Maa'ye ve Gümrük Bakanağı'nın suç duyuruları uzerine açılan "hayali ihracat" davalarmdan ikisine dün başlandu Süzer Dıs Ticaret A.Ş. yetkilisi Mehmet Turan özyaşar hakkmda açılan davada 268 milyon 767 bin 340 lira vergi iadesinin haksız olarak ahndığı öne sürüldü. Batı Pazarlama yetkilisi Mustafa Zorlu, Süzer Dıs Ticaret A.Ş. yetkilisi Mehmet Turan Özyaşar ile Köy Ürünleri Şirketi temsilcisi Ender Oskay hakkmda açılan ikinci davada ise üç firmanın toplam 2 milyar 551 milyon 931 bin lira vergi iadesinin hayali ihracat sonucu ahndığı öne sürülüyor. ?• Mezannı kazdı, öhneyi bekliyvr JSSÜİfîSSSfSSt kasınuı Başkanı Hyas Gürses, köfteciUk yapmak için belediyeden büfe alamayınca, Santoprakhk Mezarlığında kazdığı mezan başında ölüm orucuna basladu Eski Sendikacı Gürses, Yozgat Belediye Baskunhtı'na başvurarak, Tby Çarsısı çevresinde köfteciUk yapmak için bir büfe yeri istedL Ancak belediye, bu isteğe olumsuz cevap verdi. Hyas Gürses, belediyenin aynı bölgede başka seyyar satıcılara ruhsat verdiğini ve kendisine haksızUk yapıldığvu öne sürdü. tlyas Gürses, dün sabah Yozgat'm Santoprak Mezarhğı'na giderek, kendisi için bir mezar kazdu Daha sonra mezan başında olum orucuna başladu Gürses, gazeteciUre, "Beiediye Başkant, tüm vatandaşlara eşit davranacağını açıklamadan ben ölüm orucundan vazgeçmem" dedi. (Fotoğraj: axı.j Sıddık BUgin olayı Haber Merkezi Bingöl 'de Genç ilçesi Dedebağ köyu öğretmeni Sıddık Bilgin 'in ölum oiayımn öyküsü 1985 yılı temmuz ayı sonunda başladt. 29 Temmuz 1985 giinü Bmgöl'ün Genç ilçesi Doğanlı köyunde yapılan bir operasyon sırasında köy sakinlerinin, yasadışı örgut uyelehni sakladıklan gerekçesiyle toplu halde kötü muameleye maruz kaldıklan öne sürüldü. Bu arada aynı günün gecesı Bingöl'de gözaltma alınarak Doğanlı köyiine göıurulen Sıddık Bilgin, köy sakinlerinin ıddiasına göre bütün gece ve ertesi gun görduğü işkence sonucu, 31.7.1985 tariMisıkıyönetim açıklamasına göre ise, bindiriidiği askeri araçtan kaçmaya çalışırken, vurularak öldü. Olay, SHP Adana Milletvekili Cüneyt Canver tarafından TBMM'ye gettnlerek İçişleri Bakanı Yıldınm Akbulut 'a konuyla ilgili bir soru önergesiyönelıildi. Bakan Akbulut önergeye verdiği yanıtta, Sıddık Bilgin 'in 29 Ağustos 1985 günü bir ihbar sonucu yakalandığım ve kaçarken, güvenlik güçlerince öldürüldüğunü söyledi. Sıddık Bilgin'in ölümünden sorumlu olduğu iddia edilen Bmgöl ll Merkez Jandarma Komutanı Yuzbaşı Ali Şahin hakkmda ise, hiçbir soruşturma açılmıyor ve daha önce görevli bulunduğu Muğta'da da adı kötu muamete olaylanna kanşmış bulunan Yzb. Şahin, yaptığı bir açıklamayla basının kendisini hakstz yere hedef gösterdiğini öne surüyordu. Bu arada ölümünden sonra cesedi Jandarma Karakolu'nun karştsına gömülen Sıddık Bilgin'in cesedi ailesi tarafından talep edildiğinde, yetkili makamlar, cesedin ailesine önce teslim edilmek ıstendiğım, ancak ailesinin bunu kabul etmediğini öne sürdü. Bunun uzerine Sıddık Bilgin'in eşı'Muzeyyen Bilgin. Cumhurbaşkanı, Başbakan, TBMM Başkanı ve Adalet Bakanı'na başvurarak, eşınin cenazesinin kendisine teslim edilmesını ve dini vecibelere gore mezarlığa defnedilmesini ısıiyordu. SHP milletvekilleri Cüneyt Canver ve Ali Ihsan Elgin de, 4 şubatta bir açıklama yaparak, olayı protesıo etmek amacıyla Bilgin 'in cenazesi ailesine verilinceye kadar sakallarmı kesmeyeceklenni açıklıyorlardı. Son olarak bu hafta başında tçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Sıddık Bilgm 'in cenazesinin ailesine teslitnı için Bingöl Valiiıği'ne gerekli talimatın verildiği belirtilıyordu. Stddık Bilgin dun Doğanlı köyundekt mezarlığa jandarma tarafından nakledıliyordu. SATILIK MURAT 1241975 Saat: 10.00 Akşam: 18.00 Tel: 556 18 43 Türel Polonyu'da Enerji ve Tabü Kaynaklar Bakanı Sudi Türel, DPT, Hazine ve Dış Ticaret Müstesarhğı ve TEK yetkililerinden oluşan üç kişilik bir heyetle resmi bir ziyaret için uçakia Polonya*yagitti. Sudi Türel, Atatürk Hava Limanında yaptığı açıklamada ziyareti sırasında iki ülke arasında madencilik ve enerji alanlarındaki isbirliğinin daha da geüştirilmesi konusunun görüşüleceğini söyledL DtSK DAVASI Çelebi: Savcının suçlamaları soyut İşSendika Servisi DİSK davasında dunkü yargılamada savunmasını yapan DİSK Yurütme Kurulu uyesi ve Tekstıl Sendikası Başkan Vekili Suleyman Çelebi, eldeki kanıüann yapılan suçlama ile bağdaşmadığinı, suç bulmada zorluk çeken askeri savcılığın çektiğı sıkıntı nedeni ile soyut suçlamalara başvurduğunu soyledi. DlSK'in tum faaliyetlerinde izni anayasadan aldığını belirten Çelebi, "Bu davada ozde, bue bu izni veren 1961 Anayasası ve yasalar ile demokrasi ve onutı vazgeçilmez bir unsuru olan işçi sınıfının örgütlu mucadelesi yargılanmaktadır. Doğallıkla da suçlu sandalyesine bizler ve bizimle birlikte de sendikal anlavışımız oturtulmaktadır. Bu davanın gerçegi budur. ttham ve kanıtlar arasında hiçbir irtibat, hiçbir bağlantı yoktur. Bunları tek tek incelediğimizde, durum tum açıkugı ile ortaya çıkacakbr" dedi. Çelebi, Tekstil Sendikası'na yonelik DlSK'e paralel ağır suçlamaların DlSK'e katılma karannın verildiği 1975 genel kuruluna dayandınldığına işaretle özetle şöyle devam etti: "Askeri savcılık DİSK'i suçlu saymakta, ona katılmavı da doğallıkla suç kabul etmektedir. Oyle goruluyor ki, Tekstil Sendikası 4. genel kurulunda DİSK'e katdmayıp da bagunsız kalsavdı, kimse bugun oldugu gibi suçlanmıyacaktı. Hiçbir tüzelkişi, sihirbaz asası değmiş gibi birdenbire iUegale donuşmez. Ama bu, savcılık için mumkün göriılüyor. DİSK'e katüdıgı anda öyle bir illegak dönıişüyor ki, bunun açıklanmasına bile gerek gorulmuyor. Buna hayret etmemek mumkün degil." Çelebi daha sonra, iddıanamelerde suçlama konusu yapılan tuzüklerinin amaç maddelerinde yer alan ilkeleri açıkladı, "Bu yaklaşımlan>la Tekstil Sendikasa'nın MarksistLemnist proletarya diktatöriüğunu amaçladıgını söyleme, Müsluman mahallesinde salyangoz satmaya benzer. Demokratik esaslara aykın olmayan, sendikal demokrasiyi ve üyelerinin ekonomik, sosyal ve kultürel çıkariannı amaç edinen tuzüklerimizin vasadışılıgını iddia etmek, demokrasiyi yasadışı ilan etmekle eş anlamlıdır" şeklinde konuştu. Çelebi, ıddianamelerdeki suçlamalann ciddiyetsizlikten uzak oluşuna kanıt olarak, Tekstil Sendikası'nın mahkeme kararı ile kayyım yönetiminde olduğu döneme ait fiülerden dahi kendilerine suçlama getirilmediğini gosterdi. Mahkeme, dun bir ara kararla savunmalann aralıksız sürdurülebilmesi konusunda sanıklara ihtarda bulundu. Çelebi'den sonra Yönetim Kurulu üyesi Selahattin Selçuk Sayın da savunmasını tamamladı. Saat 15.20 sıralarında sona eren ikinci savunmadan sonra, mahkeme savunma yapmaya hazırlıkh bir 3. sanık bulunmadığını saptayınca, konuya ilişkin ihtar niteliğinde bir ara kararı verdi. Mahkemenin daha önce savunmalann aralıksız sürdurulmesi konusunda karan bulunduğu hatırlatılarak, boşluk doğması halinde bu karar doğrultusunda işlem yapılacağı, savunmalarda 2. tura atlanacağı bildirildi. Sakıncahlara yargı hakkı reddedildi ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) SHP Sinop Milletvekili Banş Can'ın sıkıyönetim komutanlıklannca işlerine son verilen sakıncaülara yargı hakkı tanınmasına ilişkin yasa önerisi, TBMM Genel Kumlu'nda kabul edilmedi. Adalet komisyonun ret raporu görüşulurken konuşan Banş Can, önerisinin af niteliğinde olmadığını, Türkiye'de huzuru sağlamaya yönelik olduğunu söyledi. Can, "Önerimizle Sıkıyönetim Yasası'nın, anayasayla uygun hale getirilmesi amaçlanmıştır" dedi. Çirkinleştiren geçit Şişli Belediye Başkanı Mehmet Emin Sungur "Şişli'yi çirkinleştiren" Osmanbey üst geçidinin kaldınlması için çahşmalar yapddığını bildirdi. Üçüncü hizmet yılına girmesi nedeniyle dün düzenlediği basın toplantısmda bu yerde bir yer altı geçidi ve çarşısı yapüacağım, Nisantaşı'nda da bir âlt geçit planlandığını söyledi. Sungur, aynca belediyenin ilk üç ayük çalışmalarını anlattu 4 ömürboyu hapis için karar boztna istemi ANKARA, (UBA) Askeri Yargıtay Başsavcılığı, işkenceci polis Sedat Caner'in emniyette 200 gün süreyle işkence yaptıklarını söylediği ömur bovıı ağır hapis cezasına çarptırılan, DevSavaş Grubu davası saruğı Hamit Kapan ile 23 arkadaşı hakkındaki mahkumiyet kararlarının bozulmasını istedi. Tebliğnamede işkenceci polis Sedat Caner'in 200 gun işkence yapılarak ifadesinin alındığını söylediği sanık Hamit Kapan hakkındaki karann bozulması istenirken, sanığın emniyet ifadelerinde belirtilen ve mahkumiyete esas alınan Mustafa Yuzbaşıoglu ve Hacı Çolak adlı öğretmenlerin öldürülmesi olayına karıştığını gösterir yeterli delil bulunamadığı bildirildi. Belediyede atama tstanbul Anakent Belediyesi tmar Daire Başkanı Kutlu Gütelsu görevinden ayrüdu Güzelsu, Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'ın tmar Danışmanlığına atandu Güzelsu'dan boşalan Imar Daire Başkanlığına ise tmar Müdürü Veti öztürk getirildL GALERİLER 528 66 29526 10 00/412 Bu hafta ki okudunaz mu? MBkSAMT ULİMSI f 2« Mart I I Ntaa AEDPA URART ZTHHtUt SA1VT <.AU BISI Cavit Atmaca MUSTAFA ATA MEHMEJ GÜLhRYÜZ 17 Mart • 17 Msan Scınjl Oıtası '.ZMIR den • MFHMET BOZTAS • FAHRI SEVER •FAMrtl SUMEH GALERİİ LEBRIZ Bu hafta ki okudıınuz mu? CEVAD ERKUL %wnt* To 1402282 1410964 >ııv\t ^aicrı «BO 'OEKÇ C»DO€S'. Muvev Gcrede Cjd 126 Tesvttuyç MeydarolST Td \4t Î 7 11 Vakko Sanat Galerileri Sunar. Vakko/lstanbul 130 Nısan 1986 Bodıl Andersen Crs Resım Sergısı Vakko/ Ankara 130 Nısan 1986 Saım Ozeren Resım Sergısı Burhan Yıldınm ıMart a WSM dörtboyı atgalerisi U M Ü A R I U GALER1SI SMUT DESTEK 14« 03 M I$IK DERİNLİK VE 26MAKT23NİSAN 1986 RJAT ACAROĞLU ÖZDEMIR ALTAN GÖKHAN ANLAĞAN MUSTAFA WA TOMUR AIAGÖK TOLGA KARAHASAN GULSUN KARAMUSTAFA ZEKAI ORNAuMC) GÜNGÖR TANER EMRE ZEYTINOĞLU AuOoVsuot *a^^.m oıogıan^ heıgun soo' 17 30 doaır Goleıı pa^artesı d'sında hetgun 10 30 19 30 OrDü x « t < Ku»vjiutıostcın Sc* 44'2 Nımet Ae> fel 147 08 99 147 Ç7 56 MÜRŞİDE İÇMELİ GramSMfisl 1 2« Msaa 1M6 Vakko/lzmir 130 Nısan 1986 Coşkun Çayhan Resım Sergısı Serdar Samancıoğlu 2111 f Suna Meriç M. ALİ MERİÇ 3Zi TAKSIM SANAT GALER1SI RAZAM SMMT UUMSİ Nazan Akpjnar Guler Haşımu^îu Murcccel Kuçukaksov Mahmure OzçeiıK Tekin Artemel . I M PjSJbilne ,jn BtyoQit; ıymt»,( Int'o" ı u 96 33 1t MMt • 11 MSM Rtımetı Zıa S.UTUI Hvi 7 IMudo luss.l Tel 147 66 89 GALERI ILANLAFil HER GUN BU KOŞEDE