17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 NİSAN 1986 KÜLTÜRYAŞAM :UMHURÎYET/5 YflflN DtmASENDA İNCELEME ARAŞTIRMA YÖNETEN ŞAHİN ALPAY "~ HAYVANLAR ISMAIL GÜLGEÇ Bir "alternatif tarih e doğru CemilKoçak, Türkiye'de Milli Şef Dönemi, Yurt Yayınları, Ankara 1986, 573 s. SELİM DERÎNGİL Tarih yazıcılığımızda son yılınn en sevindirici gelişmesi, gi.erek bir akernatif tarihin ortaya çıkması. Gitgide kısırlaştıran bir yasaklar ve gizlilik paravanından yararlanılarak üretilen 'resmi tarih' de atakta kuşkusuz. Ancak artık karşısında ağırbaşb ve titiz araştırmalann oluşturduğu bir alternatif bulunuyor. Cemil Koçak'ın kitabı bu 'alternatif tarih'e ivme katacak önemli bir çahşma. 19381945 yılları Türkiye'sini ele alan kitapta iyi bildiğimizi sandığımız fakat aslında pek de bilmediğimiz bir dönemin iç ve dış politikası ele alınıyor. 'Milli ŞeF öğesi, 1930 ve 1940'Iarın siyasi dünyasımn ana teması niteliğindedir. Siyasi yelpazenin her cihetinde 'güçlü önder' ve 'tek parti' ön plana çıkan fıkirlerdir. Avrupa'da Mussolini, Hitler ve Franco, Sovyetler'de Stalin. lngiltere'de Churchill hatta ABD'de Roosevelt bu genel akıma örnek gösterilebilir. Türkiye'nin yaşadığı Milli Şef dönemi bu olgusal çerçeve içine oturtulmalıdır. Koçak'ın çalışması bu dönemi dünya konjonktürü bağlamında değerlendiriyor. w Tarih yazıcılığımızda son yıllann en sevindirici gelişmesi giderek bir 'alternatif tarih'in ortaya çıkması. Gitgide kısırlaştıran bir yasaklar ve gizlilik paravanından yararlanılarak üretilen 'resmi tarih' de atakta kuşkusuz, Ancak artık karşısında ağırbaşlı ve titiz araştırmalann oluşturduğu bir alternatif bulunuyor. bir şekilde 'es geçilir'ken burada somut sorunlar ortaya konuyor. Atatürk'ün hükümete müdahalelerinin İnönü'ye büyük rahatsızlık verdiği vurgulanıyor. Atatürk'ün son günlerinde aralarında oluşan fikir ayrılığını da salt Atatürk'ün 'hastalığı nedeniyle asabi olduğuna' bağlamanın yetersizliği de ortaya çıkıyor. Sorun iktisadi konularda somut yol aynmlanndan kaynaklanmaktadır. İnönu, C«lal Bayar ve Iş Bankası grubunun daha liberal iktisadi görüşlerinin Atatürk tarafından da desteklendiğini görmüştür. Bu dönemin bir diğer duyarlı konusu da lnönü'nün Cumhurbaşkanlığı'na seçüişinde Celal Bayar'ın rolü. Atatürk'ün sağlığında İnönü'ye karşı 'kampta' yer almasma karşın, Bayar'ın lnönü'nün Cumhurbaşkanlığını destekleyici bir ortam hazırladığını ve muhalefetten kaçındığını okuyoruz. Bu da alışılagelmiş bazı 'resmi tezlerin' doğru olmadığını gösteriyor. Ancak Şttkrii Kaya ile Rüştü Anıs'ın bası çektikleri Inönü karşıtı grubun ortaya, İnönü'ye karşı ağırlığım koyabilecek herhangi bir adayı getiremedikleri de meydanda. Kitapta vurgulanan bir diğer ilginç gelişme de Cumhurbaşkanı seçildikten sonra lnönü'nün Atatürk döneminderejimleters düşmüş unsurlarla barışma çabaları ve onlan tekrar rejime asimile etmede kaydedilen başarıdır. Milli Şefin dış politikası Dış politika yaklaşık olarak kitabın yarısını kapsıyor. Yakın tarihimizde 2. Dünya Savaşı'nın bu denli önemli bir yer tutmasına karşın Türk tarih yazınında genelde çok az dikkat görmüş olması, burada konuya ayrıntılı yaklaşılmış olmasım büsbütün makbul kılıyor. Savaşa giden günlerde Türkiye kendini statükoyu koruma yanlısı ülkelerin yanında görüyordu. Balkanlar ve Ege, Türkiye'nin birinci derecede önemli gördüğü 'savunma alanını' oluşturuyordu. Bu bölgede huzuru bozan başlıca iki unsur ise Bulgaristan ve Italya idi. Bu ikisine karşı Türkiye'nin başı çektiği bir çabayla Balkan Paktı imzalandı. Ancak bu pakt, Bulgaristan'a karşı etkin olabilmişse de, Italya'nın 7 Nisan 1939'da Arnavutluk'u işgal etmesine engel olamadı. Akdeniz'de Urmanan gerilimin sonucu 12 mayısta Türktngiliz ve 23 haziranda TürkFransız deklarasyonları yayımlandı ve bu iki deklarasyonla Türkiye, Akdeniz'de oluşacak bir savaş halinde tngiltere ve Fransa'yla ortak hareket etme yükümlulüğü altına girdi. Ancak Türkiye'nin Sovyetler1 le yakın ilişkileri surmekteydi ve gündemdeki Türkİngiliz / Fransız Antlaşmasına Sovyetler'in de katılması bekleniyordu. Fakat 23 ağustosta Almanva'nın Sovyetler'le imzaladığı Saldırmazlık Paktı bütün dünyada şok etkisi yarattı. 2 Eylül 1939'da savaş patlak verdiğinde Türkiye henüz hiçbir anlaşma imzalamamıştı. Söz konusu anlaşma ancak 19 Ekim 1939'da gerçekleşti. Haziran 1940'a kadar suren 'garip savaş', yani batı cephesinde hareketsizlik dönemi, Almanya'nın Fransa'ya saldınsıyia ve 10 haziranda halya'nın savaşa girmesiyle son buldu. Böylelikle Türkiye'nin anlaşma yükümlülüklerine göre savaşa girmesi gerekiyordu. Ancak Türkiye savaşa girmemeyi başarmıştır. KIM KIME DUM DUMA Rhvlonah . &ı gorifydtn onv Rh, ne mut/ıış t" mt>ondt. Buk, önun ıcın 1 BEHIÇ AK g/)K, 60 FOTOĞRRfl • 8OPÇ0MOR (ekttrdık. Nt gvn/erdı i>eEllerı o kadar yvmuiakU ki. Elele iutuşunca resmen elım dınlenırdi flnlalamam abı 0 kadar gvzeldi h, Ktskandık ederdi flyr/Uıruz gahba ha? Nerde o ş/mdi ? D£MÜİC Turancılar Savaşın muhtelif evreleri kitapta titizlikle ele alınmış. Özellikle bazı duyarlı noktalar Alman arşiv belgeleri kullanılarak şimdiye değin ilk kez gün ışığına çıkarılıyor. Burada en ilginç konulardan biri kuşkusuz Turancılık konusu. 18 Haziran 1941'de imzalanan TürkAlman Dostluk ve Saldırmazlık Anlaşması ardından gündeme gelen konu, Alman orduları Türk kökenli halkların yaşadığı Sovyet topraklarında ilerledikçe canlılık kazandı. Kınm, Azerbaycan, Dağıstan ve Türkistan'ı kapsayan topraklarda Türkiye'ye bağımlı tampon devletler kunılması fikrini Enver Paşa'nın kardeşi Nuri Paşa'nın 1941 sonlarında Almanya'da ortaya attığı görülmüştür. P I K N İ K PİYALE MADRA AHIAT B4KALIM VİLDIZIN NLASIU DÜKI^İMIZA Ht . >l ) AtatürkİTiönü sürtüşmesi Kitaha başlarken iç politika alanında çok önemli bir konu hemen göze çarpıyor: Atatürktnönü ilişkileri. 'Popüler' literatürde iki önderin bazı konulardaki uyuşmazlıklan bazen yeterince vurgulanmaz, bazen bilinçli Kısa... Kısa... Tarık Zafer Tunaya / TÜRKİYE'DEStYASAL PARTİLER, Cilt II, Hürriyet Vakfı Yayınları, Şubat 1986, 694 s. Prof. Tunaya'nın büyük eseri Türkiye'de Siyasal Partiler'in Mütareke dönemini (19181922) kapsayan ikinci cildi yayımlandı. İkinci cilt üzerine llber Ortaylı'nın bir yazısmı önümüzdeki haftalarda yayımlayacağız. Sina Akşin'in, kitabın birinci cildini konu olan yazısı sayfamızda 31.1.1985 tarihinde cıkmıstı. Bekir Onur / KADIN, GENÇLİK VE CİNSELLİK, Gur Yayınları, tstanbul 1986, 265 s. Ankara Ü. Eğitim Fakültesi psikoloji doçer.ti Bekir Onur eğitim, gençlik, kadın ve cinsellik konularında 1975'ten bu yana Milliyet Sanat Dergisi'nde yayımlanmış olan psikoloji yazılarını bu kitapta bir araya getiriyor. ÇtZGİLİK KÂMİL MASARACI Alman filozofu (18441900) Nietzsche Nietzsche'nin "DeccaFı Nietzsche (18441900) bir çoklarınca irrasyonalizmin (akıldışıcüığın) önde gelen temsilcilerinden ve Nazizmin esin kaynaklarından biri olarak sayıldığı halde; yakınlarda, çok daha derinliği olan bir düşünür olarak yaygın bir ilgi görmeye başlayan, geçen yüzyılın en ilginç filozofanndan biri. Nietzche'nin hem öir felsefe hem de edebiyat başyapıtı sayılan Zerdiişt Böyle Buyurdu adlı ünlü eserinin dilimizde (Sadi Irmak, Osıtıan Derinsu ve Turan Oflazoğlu tarafından) yapılan çeşitli çevirileri var. Düşünürün otobiyografisi niteliğindeki Ecce Horao adlı eseri Can Alkor tarafından çevrilmişti. Şimdi de temel eserlerinden bir diğeri olan Der Antrictarist (1888) Onıç Anıoba tarafından Türkçeye kazandırıldı. (DECCAL, Hil Yayın, Şubat 1986, 127 s.) Cumhuriyet tarihinin belki de en karanlık safhalanndan biri olan bu girişim konusunda Cumhuriyet arşivleri açılmadan son sözü söylemek olanaksızdır. Ancak Sovyetler'in yenilgisinin Türkiye'de genelde sevinçle karşılandığı ve orada yaşayan Türk Muammer Yaşar / ZtNCtRBO kökenli halkların kaderiyle de ZAN GÜNLERt, Tekin Yayme yakından ilgilenildiği, Koçak'ın çahşmasında belgelenmiş duvi, Mart 1986, 129 s. rumda. Frvzi Çakmak ve Şiikrii Arda Denkel / NESNE VEDOYeni Asır gazetesi Ankara Saraçoğlu gibi devletin en yükĞASI, Metıs, Şubat 1986, 181 s. Temsilcisi Muammer Yaşar, ara sek katlarında görev almış kisiArda Denkel'in Bilginin Te larına eski Başbakan Süleyman lerin bu fıkirlere yakınlığı ve Numelleri ve Anlamın Kökenleri' Demirel'in de dahil olduğu 16 ri Paşa'nın tümüyle gayri resmi politikacının 1983 yılında dört temaslarının devlet onayıyla geıni izleyen yeni kitabı. felsefenin en eski sorusunu, nesne ve do ay süreyle Zincirbozan askeri çekleştiği belgelerden anlaşıhyor. Özellikle Saraçoğlu'nun "bir ğası sorununu ele alıyor. "Öz kampında zorunlu ikameıe tabi dek (madde) nedir? Evreni tutulmalannın öyküsünü, tanık Türk olarak" Sovyetler'in yik.illarına başvurarak anlatıyor. masını istediği ve bunu Von Paoluşturan en temel ögeler hangipen'e beyan ettiğini okumak illeridir? Nesneler icin zaman içinginç. Ancak savaş müttefiklerin de var olmak, değişmek, varlığa lehine dönünce Turkiyeli Turangelmek, yok olmak ne demekcıların faaliyetlerine de son veritir?" sorularını yanıtlamaya çaliyor. lışan bu felsefe araştırması ile ilgili bir değerlendirme yazısını ileride yayımlayacağız. AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN Ingiltere'nin 'hoşgörüsü' Koçak'ın çalışmasına bazı eleştiriler yöneltilebilir. Türkiye savaşın sonuna kadar muhtelif taktik uygulamalarla 'savaş dışf halini korumuştur. Aslında Türkiye 2. Dünya Savaşı'nı tumüyle Avrupa'nın kendi başına açtığı bir bela olarak gorüyordu. Bu nedenle savaşın başından beri İnönu ve yönetici kadronun asli Bilat Şimşir / BULGARİSTAN amaa bu afetin dışında kalmakTÜRKLERİ: 18781985, Bilgi tı. Koçak'ın çalışmasında bu huYayınevi, Şubat 1986, 404 s. sus, başlarda belirtilseydi daha Tarih araştırmacısı Bilal Şim iyi olurdu. Oysa bu temel ilkeyi şir'in yeni kitabı prenslik, kral ancak 145. sayfada okuyoruz. lık ve halk cumhuriyeti Öte yandan, kitapta Ingilteredönemlerinde Bulgaristan'daki nin Türkiye'nin 'savaş dışı' hali"Hıristiyanlıga Lanet" altbaşTürk azınhğın sosyal, ekonomik ni 'hoşgördüğu' söyleniyor. Anlığını taşıyan bu kitap, Nietzve kültürel konumu ile devletler cak İngiltere, Türkiye'nin 1940'ın sche'nin entelektüel aydınhukuku ve anlaşmalar açısından ilk yansındaki tutumunu şiddetle Muzaffer Sencer / İNSAN lanmanın ve manevi özgürdurumunu inceliyor. Şimşir'in kınamış, çok yoğun bir baskı uyHAKLAR1: ANA KURULUŞlüğün engeli olarak gordüğü Hıilk basımı TTK tarafından yapıLAR VEBELGELER, TODA lan British Documents on Otto gulamıştır. Baskı sonuç vermeristiyan inancına karşı açık bir yince de Türkiye'nin tutumunu İE Yayını, Ankara 1986, 256 s. man Armenians (1982) adlı polemiği. Aruoba, Antrichrist'ı 'ehveni şer' olarak kabullenmek dilimize Deccal olarak aktarmaçahşması da OSMANLI ERME zorunda kalmıştır. 'Hoşgörü' Muzaffer Sencer'in hazırladığı sını şöyle açıklıyor: "Almanca NİLERİ: 18561880 (Bilgi Yayı dünyaya bir muttefikiyle ters bu derlemede Birleşmiş Milletler biçimi, hem İsa'nın kendisine ve Avrupa Konseyi örgütleri çer nevi, Mart 1986) adı altında düşmüş gözükmemek için takıhem de 'Hıristiyan olan'a 'karşı' çevesinde imzalanan (bir kısmı yayımlandı. Türkçe metni hazır nılan resmi tavırdır ve Türkiye'olmayı belirtir. Bizim verdiğimiz na Türkiye'nin de taraf olduğu) layan Şinasi Orel, "Bu güncel nin Almanya'ya büsbütün yak'Deccal' karşılığı, biraz Müslükonunun geçmişini kısa zamaninsan haklanna değgin uluslaralaşması kaygısıyla ön plana çıkaman bir 'ton' içerse de, genel da tetkik etmek isteyen araştır rılmıştır. rası belgeler bir araya getiriliyor. olarak 'kıyamete yakın zamanTürkiye'nin onayladığı resmi çe macılar için kitabı Türkçe da ortaya çıkacak fenalık timsali Koçak'ın kitabı duyarlı bir taözetlemenin yararlı olacağını virileri bulunan belgeler yeniden kişi' anlamına yakın düşüyor." çevrilmiş. rihçilik orneği. Ayrıca resmi tezdüşündüm" diyor. leri sorgulaması bakımından okunması gereken bir çahşma. CUMHURÎYET KİTAP KULÜBÜ'NDEN HABERLER Zira Türkiye'de resmi tarihçilik, tlbey Ortaylı'nın deyişiyle, 'menkıbevi' niteliğini sürdürrişier konusunda üyelerin yatnız malanna yeni bir hız kazandvamekte. Bu 'tabu'lann büsbütün ca istediği kitaplann listesini cak olan bu sistemle, olası geçerli olduğu siyasi tarih için Cumhuriyet Kitap KuUibü'ne zaman kayıplan da önlenmiş özellikle böyle. Burada başlıca göndermesi yeterü. Kulüp çabş olacak. etken Cumhuriyet dönemi arşivlerinin kapalı oluşu. Bu durumda menkıbelerle yetinmeyen taCumhuriyet Kitap Kulübii'nde rihçi, yabana arşivlere dayanyeni sipariş sistemine geçilerek, mak zorunda kalmakta. Oysa bu önce Kitap, Sonra Ödeme Kamyaklaşım da, elimizde hangi kipanyası başlatıldı, Bundan böylide uyduğu bilinmeyen bir anahle kulüp üyelerinin 5000 TL.'ye Sar. Kad: KKabıa Mı/Yazan: tarla dolaşmaya benziyor. kadar olan kitap siparişleri ad• Dr. Selim Deringil, Boğaziçi Ü. 1 027.048 Dostum Mozart/Nadir Nadi reslerine postalanacak. Üye, ki2 117.053 Bin Insanlnsan Hakları Dosyası/Erbil Tuşalp öğretim üyesidir. taplan aldıktan sonra kendi 3 027.052 Oniki'den Onikı'ye/AIİ Sirmen 90a adına düzenlenen posta çekiyle 4 075.112 Bomba Davası/Talat Turhan 1182. TANS1YON ödemesini yapacak. önce Kitap, 5 152345 12 Eylül'e Doğru Koşaradım/Cüneyi Arcayurek 2000. SORUNUNUZA ÇOZÜM Sonra ödeme sisteminden yeni 6 017.011 Barış için Yazdılar/Der: Haluk Gerger 819. Basit kullanımlı. elektronik kulüp üyeleriyle, üyelik yenüe7 087.048 idamın Günlüğu/Osman Balcıgil 500. tansivon aletleri, mesini yaptırmış olanlar yarar8 076L056 Doludizgin/Sadun Tanju 1727. ithalatçısından lanabiliyor. Yeni sisteme göre 9 152459 Mavi Surgun/Halikarnas Balıkçısı 145 00 71 145 00 72 5000 TL.'yi aşmayan tüm sipa10 057Jİ23 Kurtuluş Savaşı'nda İşbirlikçiler/ilhami Soysal 900, Taha Parla / TÜRKİYE'NİN SİYASAL REJİMİ, Onur Yaymlan, tstanbul 1986, 194 s. Boğaziçi Qniversitesi eski öğretim üyelerinden Taha Parla, 19801986 arasında çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlanan yazılarını bir kitapta topladı. Parla, kitabını sunarken şöyle diyor: "1978 ve 1979'da çıkmış iki yazıyı da (biri hukuk, öbürü üniversite rejimi üstüne) dahil etmemin nedeni, 1980'lere gelinirken siyasal sistem üzerinde yoğunlaştırılan geridüzenlemeci baskılara Türkiye'nin o zamanki sosyal demokratlarının da katılmış olduğuna tanıklık etmeleridir." îUHKİİiKi TARİHTE BUGÜN M£WIAL ARMLAS TOPK4P/ SAAAY7 MUZES/ (t&Z') mpitAPi SARAYI, «se oev'/iPE 3 Nisan tS24 'TE &U6ÜU, BAKAULA& tCUÜULU KAgA&tYLA, 7OP KAPt SARAVt, MÜZSYE DÖk/ÜÇTÛRÛLDÛ. FATİH SüLTAM MEHMET ZAMAMINDA YAflMtNA gAŞLAAJAU 8/NALAIZLA ÇOK GEHİŞLEMİŞTI'. 699. OOO m 'üt; 8İR ALAKIl KAPLAYAU SABAİ, OSMAKSU rMPAATZĞ'UAI SOtJA EGMeSİYLE MÜZ£ , DÜNYANIKI BAŞTA GELEN MÜZELERi iÇ£GM£Kre£>f£: EL EKLeueN z BİRJ OLAM TOPKAPl, Şu YAZMASI KJTTVLAR, PON POBSELSA/Lesi, PAD/ŞAH PO&TfSEÜERJ, SİLAHLA.R, PAPİŞfiıH GİVSİLE/Zİ,A£ABALAe. VE UAREM... Solda, sarayın "Orfa Kapı*iı (Ba, Sağda iseusf*en görunfü N£TL£e, HAZİHEf tUjTSAL SM4 Ç'N VB &6LÜ*AL£XA 50 YIL ONCE Cumhurivet Kâğıd fiatlartııda yükselme başladı Üç gundenberi şehrimizde ve dolayısıyla buıun memlekeıte kâğıd fiyatlarında süratli bir yükselme başlamışıır. Bu yükselişle muvazi olarak bir kâğıd buhranı orıaya çıkmıştır. Bu yüksehş ve buhran piyasada hakiki bir endişe uyandırmaktadır. Fiat farkına sebeb şunlardır: Memlekelimizde kullanılan adi maıbaa kağıtlannın çoğu A vusturyadan gelmektedir. Avusturya kağıd ve diğer ithalatına mukabil memleketimizden döviz imkansızlığı dolayısile mal alamadığmdan gönderdiği mallann bedelini tahsil edememektedir. A vusıuryadan aldığımız mallann bedeli Cumhuriyet Merkez Bankasma yatınlmaktadır. Fakat Avusturya milli bankası geçen haziran ve temmuz aylarmda yatınimış olan mallann bedelini bile Merkez Bankasından alamamıştır. Sattığı malın bedelini almak 3 Msan 1936 imkanını buiamayan A vusturya kağıt sanayii, buradan yapılan siparişleri kabul etmemeye başlamıştır. Bu vaziyet karşısında piyasada kağıt fıatları derhal lereffüe başlamış ve birinci hamur kağıdın kilosu şimdiye kadar 26 kuruşa satılırken evvelki gün 28.5, dün de 30 kuruşa yükselmiştir. Bu yukselişin devam edeceği tahmin edilmekiedir. İkinci hamur kağıtlarla her sahada kullanılan muhtelif kağıılarda da vaziyet aynıdır. 19361986 BENHtJR 0 . 1 0 incelikte harütı HER VAŞTA 8 E H Ç L İ K Önce Kitap, Sonra Ödeme Kampanyası başladı Ayın en çok satan kitapları Denemeincelemebelgeanı 5.3.19862.4.1986 T.C. SAKARYA ASLİYE İKİNCİ HUKUK MAHKEMESt Sayı: 1985/543 Davacı: Mustafa Gülener Kayrancık köyünden Adapazarı. Dava: Gaipüğe hüküm isteği. Davacı Mustafa Gülener tarafından mahkememize açılan gaipliğin hüküm altına alınması davasında Mehmet Hulusi Gülener'in Sakarya Merkez Kayrancık nüfusunun cilt: 113, sahife: 76 ve 30 numaralı hanede kayıtlı bulunan davacırun babası Mehmet Hulusi Gülener'in 26.4.1333 doğumlu olduğu askerlik hizmetini yapmak uzere köyden aynlmış olup, bir daha geri dönmediğinden bahisle gaıpliğine karar verilmesini talep etmiş olduğundan yukanda adı geçeni gören ve bilenler ilan tarihinden itibaren bir yıl içinde Sakarya Asliye 2. Hukuk Hâkimligi'nin 1985/543 numaralı dosyasına bildirmeİeri ilan olunur. T.C. SORGUN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 1984/718 esas Davacısı Cemal Pusmaz vekili Av. Nihat Çetiner, davahlan Veysel Murat, Halil Yılmaz ve 7 arkadaşı hakkında açılan tapu iptali davasının mahkemenüzde yapılan duruşmasının verilen ara kararı gereğince: Davahlardan Veysel Murat ve Halil Yılrnaz uzun aramalara rağmen bulunamadığı ve adreslerinin de meçhul olduğu, bu nedenle dava dilekçesi gazete ilanı>la yapılmış olup, gıyap kararı yerine kairn olmak uzere Türkiye'de çıkan bir gazetede ve mahalli gazetede gıyap kararı yerine kaim olmak uzere ilanen tebüğine; Sorgun Asliye Hukuk M^hkemesı'nin 2.5.1986 gunü saat 9'da mahkemede bulunmaları, yoksa kendisıni bir vekille temsil etürmeleri, ettirmedikleri takdirde duruşrpaiannın gıyaplannda devam edeceği hususu ilanen tebliğ olunur. "SS;
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle