16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhııri)c< Matbaacılık ve Gazetecilık Turk Anonım Şırketı adına NMÜr Nıdi. # Gencl Yayın Müduru Hısaa O m ı l , Muessese MUduru Emiat l'şjkJıji, Ya2i Işlerı Muduru O k » Goarasia, # Haber Merkczı Muduru VıifiB Bayer. Sayfa Duzcnı >.önelmenı Ali Acar. 0 Temsılcıler ANKARA Valfu Doftın. IZMİR Hikmeı Çttiafcıya. ADANA M ı t i K l M m u . Islanbul Haberlen Rrha Oı. Dış Haberler Ergun Bala, Ekonomı Osra«n l'lıgty, Kulıur AydtB En»v. Magazın Wlçm Ptkştn, Spor Danışmam \bdulkıdir Vucflmtn. Duzeltme Refik Durtnf, Araşıırma Şahia A l w , lşScndıka Şuknn Ktltncı. HaberAraşiırma l fuk Caldcmir. # Koordınaıör Ahmrl KoraUu. 0 Malı Işler Erol KrkuL Reklâm ve Halkla flışkıta" GvMcraı Koşar. Idare Hnscvin Gurrr. Işlelme Onder (.elık. Bügılşlem Naıl loıl «• yi7Vfi/r Cumhuriytt Matbaacıiık ve Gazetecıiil TA.Ş Turk Ocagı Cad. 39'41 Cağaloğlu 343J4 Ist, PK 246lstanbul, Tel 512 05 05(20 hac)Tdex 22246 • Burolar Auiun. Zıya Gokalp Bulvan tnkılap Sokak No: 19/4 Tel 33 11 4147. Tri« 42344 • tzmin H Zıya Bulvarı 1352. Sok 2/3, Tel. 2Î 47 0913 12 30Tetex: 52359 # Adaaa: Çakmak Cad No 134 Kaı 3, Tel. 1455019731 Telex 62155. TAKVİM 21 NİSAN 1986 tmsak: 4.35 Günes: 6.10 öğle: 13.08 Ikindi: 16.53 Aksam: 19.56 Yatsı: 21.23 Avnıpa bu hafta Türldye'yîtartışacak 5 M*ym rttfielari Bakanlan'nın bugün illrKomhnıro'Jn AET Dışişleri üylr/ınltm'nttt htnriln ILüksemburg'da yapılacak oturumlarında Ankara Brüksel ilişkilerinin normalleştirilmesi tartışüacak. Yunanistan'm itirazını sürdüreceği ve somut bir karar çıkmayacağı sonılıyor... Avnıpa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin çarşamba akşamı Strasbourg'da gerçekleştireceği toplantıda, Türkiye'nin dönem başkanlığı müzakere masasına gelecek. Perşembe günü ise Steiner karar tasansı kabul edilirse, Türkiye konusu gündemden çıkacak ve "normaUeşme rayma oturmuş" olacak... lannda ver almıvor ve en yuksek lannda yer almıyor ve en vük.sek organda 'boş koltuk' siyaseti uyguluyor. Avrupa Konseyi'ndeki "Beşler davasının latlıya bağlanmasmdan" sonra, uye ülkelerden önemli bir böliunünün, başkanlık sorununun çözümlenmesini desteklediği de gözleniyor. Bu konuda öncüluğü, Italya ve îngıltere yapıyorlar. Romanın formulasyonu, Türkiye'nin, alfabetik sırayı aşarak Liechtenstein'ın yerine görev almasını ongöruyor. Ancak, dönem başkanlığına Türkiye'nin çarşamba akşamı yapıiacak toplantıda getirileceği kesinleşmiş değil. Hatta, bu ihtimal "pek fazla" gözukmüyor. Bunun ana nedeninı de, Ankara'ya karşı taviz vermiş olan 'ilkelerin bu tali konuda biraz daha "sert" gözükmek ıstemeleri oluşturuyor. Öte yandan, konuyu bir "baysiyet mesel«si" yapan ve bakanlar toplantısını boykot eden Turkiye, dönem başkaniığının kendisine veriimesı için fazla bir diplomatik girişim yapmayı reddediyor. Ankara, bu konuda, "Ben istemeyeceğim ama siz vereceksiniz" polıtikası izliyor. ^a^^H Kamuda çalışan işçiler ANKARA (a.a.) Kamu kesiminde çalışan işçiler, 1986 yılı ilk ikramiyelerinin bir böliımunu bugün alacaklar. Kamu kesiminde çalışan işçilere birinci ikramiyelerinin ikina yansı 6 haziranda odenecek. tşçilerin ikinci ikramiyelerinin birinci yarısı 15 ağustos, ikinci yarısı da 22 aralıkta verilecek. Yeraltında çalışan işçiler ikramiye lerinin tamamını 22 aralıktu alacaklar. Anayasa MahkemesV 24 yaşında ANKARA (OJL) Anayasa Mahkemesi'nin kuruluşunun 24. yıldonumu 24 nisan perşembe gunu törenlerle kutlanacak. 1962yılında kurulan Anayasa Mahkemesi'nde bugune kadar 2 bin 269 dosya incelenirken, 273 iptal kararı alındtğı, 551 davanın da reddedildiği açıklandı. Siyasi partiler de 19631980 dönemi ıçinde 269 dava dosyası ile mahkemeye başvurdular. Anayasa Mahkemesi, 1964 yılından bu yana Yu'ce Divan olarak 6'sı bakan olmak üzere 129 sanığı da yargıladı ve bu sanıklardan 49'u mahkum oldu. 1962'de ilk kez ı ^ Amerika'nm en çok turist çeken kentlerinden New Orieans'ta Jakson Meydam. Sunihi Arsan'ın başkanlığını yaptığı Anayasa Mahkemesi'nEOeri arkadan kdepcelenmiş genç bir zenci, yert oturmuş potis arabasmm gebneside ni beküyor. Küçük bir kız da lendnin başmda bekltyen polise, yerde oturan adamm suçunu soruyor. Potis zor dunımda. Zencinin sarhoş halen Semih övnert başkanlık gOrevini yürütüyor. olup, sağa sola saldtrdığuu anlatabttmek için epey ter döküyor. (Fotoğraf: AP) H A P İ ULUENGİN LÜKSEMBl RG Türkiye, bugunden itibaren, bırı Avrupa Ekonomik Topluluğu, digeri de Avrupa Konseyi olmak uzere iki Batıü organda gundem konusu oluşturacak. AET Dışişleri Bakanlan'nın bu sabah Lüksemburg'da başlayacak toplantısında "AnkaraBriiksel itişküerinin normalieşme süreci" konusunda genel bir değerlendirme yapılacak ve esas olarak "Yunanistan piirüzunün" çözum olasılıkları ustunde durulacak. Salı gününe de sarkabilme ihtimali olan Lüksemburg oturumunda, Türkiye'ye ilişkin olarak şu tür bir manzaranın şekilJeneceği sanılıyor: Topluluk dönem başkanlığmı surduren Hollanda Dışişleri Bakanı Hans van den Broeck ve diğer "ılımlı ulke" temsilcileri, TürkiyeAET ilişkilerinin ıyileştirilmesı amacıyla, Yunanıstan1 ın Ankara ile "vyiun ftnJasmasuu" imzalaması gerektiğini vurgulayacaklar ve Atina temsilcisinin bu konuda bir tutum değişikliğini benimseyip benimsemediğini soracaklar. Oturumda Yunanistan'ı temsü edecek olan AET işlerinden sorumlu Devlet Başkanı Pugalos'un ise Ankara Brüksel ilişkilerinin normalleşmesıne karşı olduğunu bir defa daha tekrarlaması bekleniyor. Yunanlı bakarun, uyum anlaşmasını imzalamayışına neden olarak iki aydır öne sürduğü hukuki gerekçeyi tekrar göstereceğine kesin gözüyle bakılıyor. Bu gerekçe, Türkiye'nin, 1964 yılmda çıkartılmış bir kanunla, Istanbul'daki Yunan asıllı Rumlann mal varlığına transfer yasağı getirmesi. Atina'ya göre, söz konusu kanun, Ankara'nın AET vatandaşları arasında ayrımcılık yaptığını gösteriyor ve bu değiştırilmedikçe Yunanistan'm "uyum anlaşmasınj" imzalaması söz konusu değil. Lüksemburg toplantısında Atina'nın itirazını sürdurmesi beklenirken, diğer uye ulkelerın bu itirazdan dolayı Yunanistan'a bir blok şeklindejıemen "yükleDecekleri" sanılmıyor. GözJemcilere gore, Türkiye ile ilişkileri "kürekleri aheste" çekerek düzeltmekte yarar gören diğer topluluk ulkeleri, Yunanistan'm çıkışlanndan fazla bezmiş değiller ve bugun mevcut statukonun bir muddet daha surmesine taraftarlar. Bu yuzden, Lüksemburg oturumunda, Yunanistan'm itirazının "kaydedilmesi" bekleniyor ve daha somut kararlar almak için haziran ayının gelmesinin bekleneceği sanıbyor. Gözlemcilere göre, şu anda Ankara'yı memnun edecek konulardan herhangi birı, yani, AET komisyonu Akdeniz havzası sorumlusu Clande Cbeysson'un Türkiye'ye gidiş tarihinin saptanması; Fspanya ve Portekiz ile uyum anlaşması imzalanmasının İcesinleşmesi; TurkiyeAET Ortaklık Konseyi'nin bakanlar duzeyinde yapılacağının açıklanması ya da aynı ortaklık konseyi tarihinin tespit edilmesi gerçekleştiği takJirde, Lüksemburg toplantısının Turkiye ıçın "yararlı olduğunu" ,öylemek mumkun olacak. Ak,i takdirde, iki ay once yine Lük>emburg'da başlayan normalleşne surecinif! "kaplumbaga ıdımlanyla" yuruyebildiğı göruecek. ÜTRASBOURG'DA TÜRKİYE SONLSL Lüksemburg'da bu ihtimaller gkillenirken, dukalığın 200 km. funeyindeki Fransız şehri Strastourg'da da, çarşamba gununcen itibaren Turkiye konusu tartşılacak. Turk milletvekillerinin ce katılacağı ve yılda uç kez gerekleşen parlamenterler assambtsinde, perşembe gunu bir oylana yapılacak. Bu oylama, 12 Eyhl mudahalesi ertesindeki oylanalardan ilk defa farklı olacak. ^ni, parlamenterler, Turkiye lonusunun gundeme alınması ün değil, gündemden çıkartılnası için oy kullanacaklar. Turkleraportoru Avusturyalı parlanenter Ludwig Steiner'in hazırLdığ] ve uç hafta once Paris'te labul edilen siyasi komısyon rapruna göre, "Turkiye'de olaylar •armal seyrini izliyor ve artık sonnun konse> ilkbahar loplanlısoın gündemine gelmesi gereknıyor." Gözlemcılere gore, siyaskomisyonda berumsenmış olan Seiner karar tasarısının assamb1de de kabul edilmesi buyuk bir casılık tasıyor. Bunun gerçekleşresı durumunda ise, Turkiye, gjıdemden çıkmakla, artık yırD bir uyeli Batı kurumunda *toemli bir sonın" oluşturmadı ğını kanıtlamış olacak. Ancak, Avrupa Konseyi'nin perşembe gunku oylamasından onee, çarşamba akşamı yapılacak bir başka toplantı Ankara açısından ayrı bir önem taşıyacak. Konseye uye ulkelerın Dışişleri Bakanları, gerçekleştirecekleri gayri resmi otunımda, Türkiye'nin AvTUpa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin dönem başkanlığını yürutup yurütemeyeceğine karar verecekler. Bilmdiği gibı, 12 EylUl ertesindeki dönemde, dönem başkanlığmdan feragaı eden Ankara, bir buçuk yıldır bu sembolik başkanlığa yine talip. Türkiye'nin isteklerinin reddedilmesinden bu yana da, Ankara, Bakanlar Komitesi'nin toplantı Dünyanın en ünlü yönetmenlerinden Emir Kusturica, sinema ve dünya görüşlerini anlattı: Her fîhru, sonu betirsiz yolculuk gibi olmalı ATİLLÂ DORSAY Enir Kaatnrica, bugün yaşına kıyasla dünyanın en ün10 yöoetmenlerinden biri, bdki de birincisi... Birkaç TV fılminden sonra yaptıgı 2 filmin ust üste dünyanın en saygın ödülleri olan Veaedlk Alon Adan ve C I I M I Altu Pahaljysini alması, Kastuka'vı sinema saoatı çevrderinde gerçek bir 'ıtar' haline getirmiş. Nereye gitsc sinema vazarlan, gazeteciler, meraklılar peşinde... Sineou saaatına Ugmin bu duzeyde olmadıgı ulkemizde AJlahıan bıraz rahat etli, genç Yugoslav sinemacısı!.. örneğın bakanlık kokteylinde gazeleciJeriıniz Tüıtân Şoray'U Hiu>a KoçyJJJI'in bir arada poz vermesi gibi hiç görüimemij (!) bir olayın peşiodeyken, her zamanki gibi gösterişsiz, nerdeyse luüksız halıyle ve uzun saçlanyla, genç bir 'rock mnzikçfai' gıbı ortalarda dolajan Kastvka'ııın farkında bile degüdiler. KaMnrica, *r6poıtaj »enneyf sevtniyor. Bu vüzden lslar ve dinler iç içc... Büyük bOyflkbabam, bir köprü ustasıymif. Kakenlerin üstündc çok durmuyorum aslında, Yugoslavya'da bırçok sanatçımn da yaptığı gibi, Avrupalı bir hümanjst kimliğıyle sanat yapraaya çabjıyonım. Dinsel inançlanm yok. Benun için en büyük tnanç, kttltur... 'Doöy Beflin soniKİa, 6My« tdan (ctenekterlnc y*y koBMnist jöaitmkttt |*re gömaıek koaatMnda bir lart^ma w . Y^oria^a \mg»a, öraejta Mr Potoay giM bâtt dinln, öncmU Mr toplun dİMmifi otaftnrdatn Mr touaUst ttlkc tayilabilir mi? KUSTURtCA Ülkenin hangi yöresinde olduğunuza bagiı. Saraybosna'da Islam hâlâ güçlü... Ama bu konuda, kendi ailemlc ılgüı amlanmdan yamrlandım. Benim ailem de, 'DoOy Bdl'in ailesı gibiydi. Gençler, Batı kültürüne, giyimiyle, "rock'B roH'uyla çok daha yakın biçünde yctişıyorlardı Yaşükr ise, dinsel inançlanm, geleneklerini korumıışlardı, onlara bagbydılar. Asbnda gtlnn yargıcı olmak istemiyorum. BeUi koşuüan, o koşullardaki kışilerin durumlannı, aralannda olujan Uiskileri anlatmak istiyorum. ömeğin 1960'lar, Yugoslavya için önemliydi. özellikle o yıllarda popüler Batı küItOrflyle, bir tür altkultur olayıyla geniş biçimde karşı karşıya gelmiftik. Baudan gelen her şeye dbette tumden karşı degilim. ömegın 'rock'n roU" bir tür *ywüefzistansİTallnı' olarak dünya çapında evrensel bir olaydır. Baudan doğuya birçok ulkede, rock konserlenndeki yığınsaJ tepki, antik tiyatrodaki iuinına' (catbanb) olayına benzer bir olay... Bunu küçümsanek kolay degü. Sonuç otartk aaladıtnı kadanrla rtmleriBİze, poUtik, eteftifd, öı^samsml gibi taanüamalaria ymklmfdfgffii'P kafyutntz. KVSTURİCA Kesinlikle... Bahçemdeki. sokagımdaki insanlan anlatmaya, belli duygıüan, heyecanlan nakletmeye çalısıyorum ben... Bunun için gerekli sinemasal bıçimleri de anyorum aynı zamanda.. Ama sinepaylajtıgım, bize benzeyen şeyler gördum. Gerçi onlan duyumsama ve anlatma biçimi, belki bize veya FeüaP ye göre daha sert, daha güçlü. Ama benzerlik açıkf' Difer yaıtdaıı, stnema cgtumlnizi ÇekoaiovakyıA da yapbtuuzı ve Jiri MeauTtaı ögmsdsl otdaguaza MUroraz. Bnaaa da dmemuuâ» etkiri oMa ••? KUSTURİCA Menzd de Fomua da beni etkilediler, evet... 5 yıl Prag'da sinema okudum. Ne var ki o yıllarda, bir zamanlann ünlü Çek sıneması, bildiğiniz nedenlerden ölüydü. Çek sınemasından en çok, Forman'ın fılmlennde de bchrgin olan yaşama o ironik baki}i aldım sanınm. En yaşamsal, cıddı, dışa dönük durum ve sahnelerde büe ince bir ıronıyi unutmamak, bdki de benim sinemamdakı Çek dersidir. Yasam bugün tüm dünyada zor, her ülkenin, her halkın büyük sorunlan var. Bunlara bakarken, dudağımızın kenanna hep küçuk bir gulümsemeyi iliştırmeliyiz sanıyorum. Beauvoir toprağa verildi Kültür Servia Fransız yazar Simone de Beauvoir, 19 nisan cumartesi gunu Paris'in Montparnasse Mezarlığı'nda 50 yıllık can yoldaşı JeanPaul Sartre'ın yanında toprağa verildi. Salı gttnu CochinHastanesi'nde 78 yaşında ölenyazarm cenazesıne 2000 kadar Parislı katıldu Ellerinde çiçeklerle cenazeyi izleyen bazı kadınlar, "Debout Femmes EsclavesAyağa Kalkm Köle Kadmlar" adlı şarkıyı söylediler. ABD'lifemınıst ve yazar Kate Mittett 'ın da katıldığı cenazede, gazeteci ve film yönetmeni Claude Lanzmann, Simone de Beauvoir uzerine bir konuşma yaptı. Avrupalı bir hümanist kimliğıyle sanat yapmaya çalısıyorum. Dinsel inançlanm yok. Benim için en büyük inanç, kültür... bahçemdeki, sokağımdaki insanlan anlatmaya, belli duyguları, heyecanlan nakletmeye çalışıyomm ben.. Bunun için gerekli sinemasal bıçimleri de anyorum aynı zamanda. Yönetmenin bir kaygısı da, seyirciyi alıp sonuna dek sürüklemek olmalı. Daha ilk üç sahnesinden gelişimi, sonu belli olan filmler de var ne yazık ki... tJnlü olmak çok zor bir şey. Normal olmaya çalısıyorum, zaten normalim de. Onun için Batıda yaşamak istemiyorum. Şenliklerde, filmler, partiler, dedikodular arasında yapay bir hayat yasayan, gerçek 2 BÜYÜK ÖDÜL KAZANDI Venedik Altın Aslm ve Cannes Altın Pahniye ödülleri sahibihayattan kopmuş kişilerle karşılastım. Onun için ülkemde kalmak istiyontm. Yugoslav yönetmen Emir Kusturica, AtiOâ Dorsay ik. (Fotoğraf: UYGAR GÜRKAN) tanbul'da gazetecilerden kaçtı, verdiği kimi randevulara da gitmedi. Sonunda onunla bir ögle yemegınde ve bir Çin sofrası çevresinde bu komı$mayı yapabildik. Ozeüikle "Baban l ı Gezteiııde"nin Cannes birinciliğinden sonra 200'den çok gazeteayle konuştugunu duyunca, onun bu ışten btkmış oLmasına hak verdik. Aslında birden gelen ünune karjın sunank bıri degildi, kapris yapmıyordu, yauuzca bu ünden biraz yorulmus gibiydi. tlginç şeyler konuştuk Kustarica'yla... Işte bir bOlUmü... Bay Kutorica,fllsılerİBİıdebcp Tlrklcr vmr, Bofukiar var. Kendi kdkealertafadnı söz eder U i ? KUSTUIÜCA Ailem Sırp kökenü. Türklerin gebşinden sonra lslam dinıne geçmişler. Bosna Hersek'te, biliyorsunuz çok kannaşık bir uluslar birlığı var. Sırplar, Hırvatlar, Katolikler, Yahudiler, Muslamanlar, ırknumuzde tum dOnyada dinin yenideo flnem g görilşündeyim. Insanlann pou'tik inançlan dtts kınklıklanyla zayıfhyor, onun yerine yeniden dın geu'yor. Ancak, dinlerde, özellikle Vatıkan Katoliküğınde korkunç bir burokratik mekanizmaya dönüşen hiyerarşik uygulamalar, belki de kısısel olarak beni dinden uzak tutan en önemli neden. maya bir estet gibi, örneğin bir Vbconü gibi yaklaşnuyonun. Aslında her sanatçı biraz estettir, ben de öyleyim. Ama kusursuz bir film yapmayı amaçlamadım hiç... Yaşamın kendisi kusursuz değil ki... Diğer yandan, bir yönetmenin bir diğer kaygısı da, seyirciyi alıp sonuna dek sürüklemek olmalı. Daha ilk Uç sahnesinden gelişimi, sonu belli olan filmler de var, ne yazık ki... Her film, sonu belli ofmayan bir yolculuk gıbı olmalı. Fflmkrbjizi özdlikie Fdttoi fBmleriyle layasiayuatar OWB. Sizee Akdeniz nlkelerUK özgö ortak dnyaruklardaa söz edflebUir mi? KUSTURİCA Felttni, Renoir, Vigo gıbı hayran olduğum Italyan ve Fransa yönetmerİJen oidu. Onlan taklide yeltenmedim, ama ortak, Akdenız'e mal edilebilecek bir duyarlığınuz oldugu doğnıdur sanınm. Bir insanın bir lokantada oturma biçiminde bile Akdeniz'e özgü bir şeyler vardır. Ben, sizin filmlennjzde de, örneğin Yuaua Guncy'in birçoğunu izlediğim fiimlerinde de, çok Sinema: Sanayi mi olmalı, zanaat mı? Ünlii olmak nasü bir seyT KUSTURİCA Çok zor bir sey.. Normal ounağa çalısıyorum, zaten normalim de.. Onun için Batıda yasamak istemiyonım. Oradaki vaşama alısamadım. Hep şenliklerde, filmler, partiler, dedikodular arasında yapay bir hayat yasayan, gerçek hayattan kopmuş kişilerle karşılastım. Onun için Olkemde kalmayı istiyorum. Doga ve Ban ıİMtnaları arasındaki farlu aasU detcriendiriyorMHiiB ? KUSTURİCA Her iki yandan da sinemasını scvdiğim (Ukeler, yöneünenler var. Ama asü sorun, bence sinemanın, örneğin Amerika'da da, Rusya'da da büyük bir sanayiye dönüşmüş olması. Oysa ben, hâlâ biraz *artizanal' biçimde, sanayiden çok zana&t gibi füm yapunını seviyonım. Batıdakı sermayenin kesın denetimi, Doğuda devletin kesin denetımiyle yer degistiriyor. Onun için henüz büyük birer mekanizmaya dönüşmemiş bizim ülkelerimizde, Üçuncü Dünya ulkelennde çok iyi şeyler yapılabılecegine inanıyorum." ESRC toplantısı İZMİR (a.a.J Avrupa Bılim Vakfı komitesi Bilimsel Araştırma Kurumlan'nın (ESRC) 16. toplantısı bugün Çeşme'de başlıyor. Altınyunus turistik tesislerinde iki gün sürecek toplantıya 37 temsilcı katılacak. TUBİTAK 1984 yılından beri komite uyesı olarak toptontılara katıltyor. Toplantı sırasmda yıllık faaliyetler hakkmda duzenlenen raporlar Yurutme Kurulu 'na sunulacak. Hayvan ağılı için ruhsat ANKARA (ANKA) Yargttay İkinci Ceza Dairesi, hayvan ağılı kurmak için ruhsat alınması gerektiğim kararlaştırdı. Kararda, kurulacak ağıl içinde hayvan dışkıları ve yem artıklarının konulacağı bir "fosseptik çukuru " açılmasınm zorunlu olduğu da vurgulandı. Yargıtay ikinci Ceza Daıresi'nın söz konusu kararında, Umumi Hıfzıssıhha Yasası gereğmce, ağıllarda belirlı olçülerde fosseptik çukuru bulunması gerektiği ifade edilerek, söz konusu uygulamanın çevre sağlığı açısından zorunlu olduğu bildirildi. Çocuklan yönetmek Gözde yönetmenleriniz? KUSTURİCA Kendi ülkemden, Pavloviç, Peöoviç, Makayajev.» Dışardan FeUinl, Foımaa, Amerikablardan Bob Rafeboo tttmo ts GedsiBde' fUoıinde beni saşvtan bir jey var. Yngoslavya Statin'daı v« Sovyeder'deıı 194Tde koptoga ve o yıiarda iDmıizde oteaklda AntiStatfaıizın rcsid seyea bir SÖZB oedeniyle isinden ve özgnrltttnadcn oinyor. KUSTURİCA O zor v e kanşık bir dönemdi. Her şey karmakansıku. Thtfnun Staiın'den koptuğu o dönem, kimı küçük insanlann yaşasuna nasıl yansıdı, ben onu göstermek ıstedım. İki filminizde de çoeuklan yönettiolz. Bu zor bir deney deffl ml? KUSTURİCA Olaylan çocuklann gözüyle, onlar aracıbgıyla gönnenin çok avantajı var. Degişik, saf bir bakış açısı bu... Çocuk oyunculan bulmak kolay değil elbette. 6 yaşındaki Malik'i tam 200 çocuğu denedikten sonra bulduk. Ve onunla bıraz çahsmca, tam aradıgıtn çocuk olduğunu anladım. Sonrası zor olmadı. Bürokrasi, 'rock' ve estetizm üstüne... Börokrasryi sennjyomDU zaten... tki fiİBİnizde de *& bir birokrud dcstiriaj var. KUSTURİCA Biliyor musunuz, asünda hiçbir şeye karjı, hiçbir kurum veya kavrama karşı film yapnuyorum. Ben insandan gelen ve insana dönük bir sinema yapmak istiyorum yalruzca... Kisiliklerin, durumla NATO'nun Caydırıcı Kuvvet Tatbikatı Karaduman: Meclis, Atatürk kadar hoşgörülü lidere rastlamadı ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Türkiye Buyuk Mıllet Meclisi, kuruluşunun 66. yıldonümunu çarşamba gunu kutlayacak. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle TBMM, 23 Nısan çarşamba gunu, özel gundemle toplanacak. Saat 14.30'da açılacak olan genel kurulda, TBMM Başkanı, siyasi partilenn genel başkanlan ile ulkemizde bulunan yabancı ulkelerın parlamenterlerı konuşmalar yapacaklar. TBMM Başkanı Necmettın Karaduman, yıldonumu nedeniyle a.a.'nın sorularını cevaplandırırken, çok partıli sisteme geçildikten sonra, TBMM'de Ataturk gibi bir lıderin gosterdiği toleransa rastlanmadığını soyledı. Karaduman, siyasi tarıhımize bakıldığmda liderlerin çok toleranslı bir siyasi gorunüm sergıledıklennin soylenemeyeceğini, ara donemler yaşanmasında bunun da etkisinin bulunduğunu kaydettı. Karaduman, bu durumun ara donemleri haklı kılmaması gerektığini de belirterek, "Deneıim zayıflaması, meclislerin gucune zaafiyet getirir. Demokratik (oplumlarda bu hoş karşılanmaz. Bu nedenle meclisler uzerine duşen denelim gorevini biıtun etkinligi ile kullanmalıdırlar. Bunır da isteyecek ve sağlayacak olan yine halkoyudur. Halkoyunu tecelli ettiren mesiek grupian, kurumlar \e basın vardır" şeklinde konuştu. TBMM Başkanı Karaduman, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'ın Rize konuşmasında "anayasayı sadece kendinin savunduğu" yolundaki sözleriyle ilgili bir soruyu cevaplandınrken de, "Bugün Turkiye'de anayasayı savunan buyuk bir topluiuk vardır. Hsasında anayasanın sahibi benim kanaatimre Turk milletidir ve dolayısıyla da Turk milleti de anayasayı savunmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımız, bazı maddeler muvacehesindeki goruşlerini >ansıtmak istemiştir. Yoksa tumuyle anayasa>ı Türk milleti savunmaktadır" dedi. TBMM 66. yılını kutlayacak ANKARA (ANKA) NATO bunyesınde Akdeniz Çağrı Kuvveti bırlikleri tarafından gerçekleştirilecek "Deterrent Force (Caydırıcı Kuvvet) 1/86 Tatbikatı" Doğu Akdeniz bölgesınde başlayacak. Tatbıkat 26 mayısa dek surecek. Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterlığı'nden verilen bilgiye gore, tatbikata Türkiye, Italya, Ingiltere ve Birleşik Amerika bırer muhriple katılacak. Ayrıca, katılan ulkelerın denızaltı, hucumbot, uçak ve helikopterleri de tatbıkatta görev alacak. Antalya Çocuk Şenliği ANTALYA (OM.) Antalya Kültür Sanat ve Turizm Vakfı ile Türkiye Çocukevleri Vakfı , tarafından ortaklaşa düzenlenen Antalya 2. Uluslararası Çocuk Şenliği bugün başlıyor. 13 ülkenin çocuklarımn katılacağı şenlık, 26 nisana kadar devam edecek. Şenlik boyunca, çocuklara yonelik film, kukla, tıyatro ve vıdeo gösterilerı düzenlenecek. Ayrıca yabancı ülkelerden gelen konuk çocuk lar için tarıhı ve turıstık yerleri kapsayan geziler yapılacak. Şenlik dolayısıyla Doç. Haluk Yavuzer de, "Sevgiden Banşa Eğitim" konulu bir konferans verecek. Yabancı çocuklann da gosterıler vapacağı şenlikte, spor karşılaşmalan, folklor gösterilerı, rıımik cımnastik gösterıleri de düzenlenecek. Amerikalılar teknolojiden korkuyor tZMİR (Cumhuriyet Ege Burosu) ABD Kongre Araştırma Servisi'nden Dr. Robert L. Civiak, Amerikan halkının yuzde 78'inin, geçmişe göre günumuzde daha fazla ölum riskiyle karşı karşıya olduklarını duşünduklenni belirtti. Dr Civiak, "ABD halkının yuzde 55'i ise bilimsel ve teknolojik ileriemelerden kaynaklanan risklerin gelecekte daha da buyüyecegini duşunuyor" dedi. Amerikan Haber Servisı Kutuphanesi'nde bir konuşma yapan Dr. Robert L. Civiak, Amerikan toplumunun nukleer aratştırmalardaki gelişmeler ve uzay araştırmaJan konuJarına gösterdikleri tepkilerin arasında çok büyük fark olduğunu söyledi. Amerikan halkının en riskli teknolojinin nukleer güç olduğunu savundukiannı anımsatan Dr. L. Civiak, öte yandan Cballenger faciasından sonra kamuoyu araştırmalarında loplumun yuzde 80'inin "insanlı uzay programına" devam edilmesi göruşünde olduklannın ortaya çıktığını açıkladı. Dr. L.Civiak, 19. yüzyıl sonlan ve 20. yüzyıl başlanndakı sanayi devrimi sırasında kötu çalışma koşulları nedeniyle binlerce insanın yaşamını yitirdiğini, 1912 ve 1975 yılları arasında iş kazasına bağlı ölüm oranımn 100 binde 6'ya düştuğünü vurgulayarak, buna karşm Amerikahların gunümüzde geçmişten daha fazla ölum riskiyle karşı karşıya olduklarını duşundüklerini belirtti. Dr. L.Civiak, sözlerini şöyie surdürdü. " ABD'deki ortalama yaştun süresi, 48 yüdan bugün 75 yüa ulaşraısür. Buna karşm, Amerikalılar gittikçe artan bir şekilde teknolojinin sagJık ve guvenlige olan etkikriyle daha fazla ilgilenir olmuşlardır. 1980'de yapılan bir araştırma, Amerikan balkııun yuzde 38'inin bugun günliik yaşamda geçmişe göre daha fazla riskle karşı karşıya olduklannı diışunduklerini ortaya çıkarmıştır. Yuzde 55 ise bilimsel ve teknolojik ileriemelerden kavnaklanan risklerin gelecekte daha da buyuyeceğini duşunmekte. Tarihleki en guvenceli toplumlardan biri olan Amerikan toplumu, niçin riskle en fazla ilgilenen toplumdur. Birinci neden,bu fazia guvencenin direk( bir sonucudur. Bir toplum, tüm dünvada olum nedenlerinin başında gelen doğai felaketleri, enfeksiyonlan, açlıgı kontrol ettiginde, geriye kalan tebditlere daha yakından bakabilmektedir. "
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle