Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 NİSAN 1986 EKONOMÎ CUMHURİYET/U Kısa vadeli borçlar 6.6 milyar dolara ıdaştı ANKARA, (BJ.) TOrkiyt, geçen yü 2 müyar 111 milyon dolarhk kısa vadeli borç kullandı. Yeni alınan kısa vadeli borçlar, kısa vadeli borçlann toplamı yıl sonunda 6 milyar 617 milyon dolara erişti. Merkez Bankası Ue Hazine ve Dıs Ticaret Müstey^rliginm nrtaHay» çalışmaUn SODUCU h»Tirl«nBn Türkİye'nİn "dl$ borç bakiyesine iliskin son "geçici" verilere göre, uzun ve orta vadeli borçlann toplamı da 18 milyar 395 milyon dolara erişti. Boylece, 1985 sonunda, TOrkiye'nin toplam dı$ borç yflkü 25 milyar 12 milyon dolar oldu. Dıs borç yflktt, 1984'e göre 1.6 milyar dolar arüş gösterdL Türkİye'nİn 1981 yıtanda toplam dıs borç yüku '6 milyar 861 milyon dolar iken 1982'de 17 milyar 619 milyon Jolara, 1983'te de 18 milyar 385 milyon dolara çüm. 1984 yüında 21 milyar 288 milyon dolara erisen dış borçlarda, son bir yıl içinde 3 milyar 724 milyon dolarhk bir ams oldu. TURKIYE'den tktisatçılar Haftası'nda tartışan bilim adamlarv Demokrasiııiıı temeti, ekonomik haklarm kıınuıısallaşmasKİır ç y Kuruf: "Demokrasi, ekonomik temelleriyle net olmalı. Demokrasi gerçek anlamım ekonomik haklarm kurumsallaşmasıyla bulabUir. Planlama anlayışı netleşmeden demokrasi anlayışı da netleşemez." nun üstesinden gelinemeyeceğini belirtti ve Türkiye'de genç işsizlerin toplam işsizlere oranının Avrupa ülkelerine kıyasla rekor düzeye çıktığına dikkati çekti. Panelde planlı kalkınma modeli üzerindeki görüşlerini açıklayan Doç. Dr. Taner Berksoy da Türkiye'de plandan söz edilince bir ürküntü geldiğini belirterek, "İlk akla gelen merkeziyetçilik oluyor. Ben merkezi bir planlaraadan yana degilim. Zaten istesek de merkezi planlamaya gecemeyiz. Çünkii bu bir siyasal tercih meselesidir. Siyasi çözümü beraberinde getirir" dedi. Berksoy, devletin ekonomiye müdahalesi uzerinde de şunlan söyledi: "Planlamadan, fiyatlar sistemini düzenleyici müdahaleier biitününü anlıyonım. Planlar, fiyatlar sistemini bozmaz, tersine bütünleştirir. Devlet fiyatlar sistemindeki bozulmayı duzeltmek için miıdahaiede bulunur. Fiyatlar sistemindeki duzensiz gidiş sistematik bir müdahaleyle de, alt üst edici bir müdahaleyle de önlenebilir. Sistematik müdahalenin aracı planlardır. Planlamanın bu iktidar döneminde devre dısı kalması tesadüfi degildir." OSMAN ULAGAY EKONOMİ NOTLARI Dünya Ekonomisinin Geleceği "Pembe" mi? Son bir iki hafta içinde Bab besınından dertedtğimiz bazı bHgi ve gostergelere şöyle bir göz atalım: • IMF'nin nisan ayi başında açıklanan son Dunya'da Ekonomik Durum raporuna göre sanayileşmiş ülketerde GSMH buyüme hızlannın 1986'da % 3X1,1987'de % 3.2 olarak gerçekleşmesi; petrol ihracatçtsı olmayan "geHşme yolundakT ülke(erde ise büyüme hızlannın 1986'da % 4.6,1987'de % 4.7 otması bekleniyor. Aynı raporda, sanayileşmiş ulkelerde ortatama enflasyon oranının 1986'da % a4,1987'de % 3.0 oiacağı, petrol ihracatçısı olmayan "geiişme yo/undakT ulkelerde ise 1986'da % 30 doiayında gerçekieşecek olan ortalama enfla»yonun 1987'de % 14'e kadar gerileyeceği tahmin edilryor. • Pek çok ülkede fiyat gerilemesi haberteri birbirtni izlerken 21 ytkJan beri ilk kez bu yıhn şubat ayında 24 OECD ulkesinm ortalama fiyat duzeyinin artış değil düşüş gösterdiği açıklanmış bulunuyor. • OECD'nin Paris'te yapılan son toptantsına sunutan raporda, daha önce % 2.7 olarak tahmin edilen OECD ülkeleri 1966 yılı ortalama büyüme hızının % a2S'e yüksettildiği ve fiyat artış oranlanndaki düşüş beklentisinin surdüğü gorulüvor. OECD'nin başitca sanayileşmiş ülketer için açıkladığı son tahminler özetle şöyle: OSMH Cvtlştomter bOyüme hta ( H artış) ( H artış) (milyar dolar) 19851987 1986 1987 1986 1987 ABD a25 2 5 a25 a 7 5 130 120 Japonya 0 5 0.25 1 2 5 3D 77 70 F.AImarrya 0 0.25 3 5 aO 27 19 OECCWWrupa 5D 4D 2.75 2 5 54 32 OECD Toplamı 3 5 2.75 a2S a 2 5 1« 37 Enftasyon • Başlıca sanayileşmiş ulkelerde faiz oranlanmn düşmesi bekleniyor. • 77ıe Economist dergisi, Üçüncü Dünya ülketerinde yaşayan 4 milyar insandan en az 3 milyannın petrol fryatlanndaki duşüşten olumlu etkileneceğini beürtiyor. Şimdi, acaba bu tahminlere ve gelişrnelere bakarak dünya ©konomisinin ve Türkiye gibi petrol ihracatçısı olmayan "geifme yolundakT ülkelerin yakın getoceğine umutla bakmak, moda deyimle "pembe tablo" çizmek dogru mu? Yoksa tum bu olumlu gelişmelere ve tahminlere gölge düşürecek olasılıklar da var mı? Dünya ekonomisinin ve özellikle sanayileşmiş ülkelerin 198182 yıHannda yaşadıklan durgunluk (resesyon)dan nasıl çtkttklannı hatırlatan ekonomistlere göre, özellikle Japonya ve F. Almanya'mn üzerterine düşen görevi yerine getirmemeleri halinde dünya ekonomisinin ansızın yeni bir resesyon tehdidiyie karşı karsıya kalması olası. 198182 resesyonundan çıkışın, ABD'nin aşın derecede genişlemeci bir maliye politikası izteyerek talebi körüktemesi ve ABD dolannın yuksek degeıinin de etkisiyle bu talebin büyük bölümunun ithal mallara yönetmesi sonucunda gerçekteşrigini hatırlatan ekonomistler, Japonya'nın, F. Almanya'ntn ve bazı Clçuncu Dünya ülkelerinin ABD 1 nin ithalatındaki büyuk artışlar sayesinde büyüme hızlannı artırabildiklerini belirtiyortar. Bugün vanlan noktada ise ABD'nin genişlemeci bir maliye politikası izleyerek deviet bütçe açıklannı ve gene dev boyutlara varan dış açıkiannı sürdurmesi artk mümkün değil. Ddayısryta aynı görevi bu kez ABD'den sonra gelen sanayileşmiş ülkeler olarak Japonya ve F. Almanya'mn yapması gerekiyor. Morgan Guaranty Trust şirketinin başekonomisti Rimmer de Vries, "Eoonomic Imoacf' dergisinin son sayısında yer alan ilginç makalesinde, Japonya ve F. Almanya gibi önde gelen sanayileşmiş ülketerde gerçekleşen üretimin potansiyel üretimrn çok gerisinde kaldığını vurgulayarak enflasyon oranlannı stfıra yaklastıran bu ülkelerin mevcut üretim potansiyellerini tam olarak kullanmaya yönelmelerini öneriyor. Kullanılmayan üretim kapasitesinin ABD'de % 6 dolayındayken Japonya'da % 9, F. Almanya'da ise % 13 doiayında olduğunu belirten De Vries bu ülketerin % 3 dolayındaki büyüme hızlanyla yetinmeyarek genişlemeci politikalara yönelmemeleri halinde dOnya çapında bir resesyonun kaçınılmaz oiabileceğini ileri sürüyor. Rknmer de Vries 196O'lı yıllarda % 5.riik, 1970'li yıllarda % aeitk ortalama büyüme hızlan tutturan sanayileşmiş ülkelerin 1980'lerdeki büyüme hızının ise %2.2'de kaldığını kaydederek şimdi bu rakamın çok uzerinde büyüme hızlan sağlamak için bir fırsat doğduğunu, ancak bu fırsatın kaçınlmaması için Japonya ve F. Almanya'da hükümetterin üzerine duseni yapmasını öneriyor. İktisatçılar Haftası nedeniyle İstanbul'a gelen ünlü iktisatcı Hans Singer de sanayileşmiş ülkelerin % 5.6'lık büyüme hızlan tutturduklan 1960'larda ve 1970'lerin başında "gelişme yolundaki" Üçüncü Dünya ülkeleri için bir atılım fırsatı doğduğunu, bu ülkelerin yeni bir atılım yapabilmeleri için ise sanayileşmiş ülkelerin yeniden yüksek büyüme hızlanna erişmesinin zorunlu olduğunu beürtiyor. Üçüncü Dünya ülkelerinin ıhra ^ ^ • catlarının % 80'ini sanayileşmişzengin ulketere yaptıklannı hatırlatan Singer, sanayileşmiş ulkelerde büyüme hızlarının yeDB40 tersiz kalması ve korumacılık eğilimlerinin artması halinde 18835 Hisse Senedi Türkiye gibi yeni sanayileşen Fiyat Endeksinin ülkelerin geleceğinin gölgeleHaftalık Gelişimi neceğini söytüyor. Rimmer de Vries ve Hans Singer gibi ekonomistlerin haklı kaygıları, dünya ekonomisinin geleceği için "pembe tablolar" cızmeden önce tüm olasılıklan bir kez daha gözden geçirmenin gerekli olduğunu düşündürüyor. thracatta gözde pazar F. Almanya ANKARA, (ANKA) Federal Almanya'mn Türkiye'nin ihracatında ilk sıradaki yerini yıhn ilk ayında da konıduğu belirlendi. Ydın ilk ayında vapüan toplam 626.3 milyon dolarhk ihracatm yuzde 19'u oramnda 119.3 milyar dolarhk bolümu Federal Almanya'ya yapüdı. Geçen yıhn aynı döneminde gerçeklesen 113.1 milyon dolarhk ihracata göre, bu yü söz konusu ulkeye yönehk ihracat yttzde 5.5 oramnda artü. TOrkiye'nin ocak ayında 76 ulkeye ihracat yaptıgı beürlendi. Bu Olkelerden ilk 10*8 giren Federal Almanya, lran, Irak, ABD, Suudi Arabistan, Japonya, lngiltere, Belçika, Lukscmburg ve Fransa'ya yonetik ihracat toplamı 410.424 milyon dolar dttzeyinde buhınuyor. Narin: Gelir düzeyindeki düşüklüğe ttzttlmemek mümkün mü? ANKARA, (UBA) Türkiye tsvercnler Sendikalan Konfederasyonu TİSK Baskanı HaHt Naıta, 1986 yıhnda Türkiye'nin ekonomik açıdaıı son yıllann en guzel dönemmi yasayacaguu öne surdü. Enflasyonda düsüş kaydedildigmi behrten HriM Nario, enflasyon oranındaki gerilemeye karsın gehr duzeyindeki doşuklflfun devam ettiğini bildirdi. Halit Narin, bu tesbiti yaptıktan sonra ' aevtairkra öbttriae bakıp mi?" dedi. nayi demokrasisi 60 yıl önce Keynes'in tam istihdara teorisiyle başlamıştır. tştihdam ve yatınm, ekonominin temel degişkenleri haline gelmiştir. Bu iki makro değişken zaman içinde demokrasinin ve siyasal karariaç thr. Tmmer Berhfj/: "Serbest piyasa nn önemli destek noktalan olekonomisi, demokrasiyi ve özgüriük ortamım getirir muştur. Bugün iktisatçının elingörüşüne katılmıyorum. Askeri cuntalarda bile serbest de ner türiü sorunu çözecek sipiyasa ekonomisi uygulanmıştır." lah yoktur. Yatınm ve istihdam konulan, bugün artık iktisatçıEkonomi Servisi 3 gün sü Kuruç, "Demokrasi ekonomik nın boyunu aşıyor." ren lktisatçılar Haftası'nda tar temelleriyle net olmalı. PlanlaTürkiye'de tam istihdam kotışmalar, demokrasi ve özgür ma anlayışı netleşmeden deraoknusu ile siyaset adamının kültülükler ile serbest piyasa ekono rasi anlayışının netleşmesi rünün bir araya gelemediğini ve beklenemez" dedi. misi ve planh kalkınma ekonobu nedenle de demokrasinin bir Hacettepe Universitesi öğremisi arasındaki ilişkiler üzerinyön duygusu olarak kaldığını satim üyesi Doç. Dr. Taner Berkde yoğunlaştı. Tartışmalarda vunan Kuruç, daha sonra şöyle serbest piyasa ekonomisinin, be soy da "Serbest piyasa ekonomidedi: "Kurumlaşmanın olmaraberinde demokrasi ve toplum si, demokrasi ve özgüriük getiması yüzünden demokrasinin sal özgürlükleri getireceği şeklin rir, tezine karşıyım. Askeri cun kesintiye uğradıgı dönemlerde de görüşlerin yanhş olduğu savu talann işbaşında olduğu ulkeler bu yön duygusu iyke kayboldu. de bile serbest piyasa ekonomik nuldu. Düşük ücretli bir ekonomide, modeli uygulanmıştır" diye göekonomik demokrasi olamaz. lktisatçılar Haftası'nda rüşünü ifade etti. Denokrasi, bedeisiz bir şey deDemokrasiPlan ve Piyasa koiDdir. Faturasını odemek gereDoç. Dr. Bilsay Kuruç tartışnulu panelde görüşlerini açıklakir. Şimdi biz yeni bir Keynes'yan Ankara Universitesi Siyasal mada daha çok demokrasi ile in çıkmasını mı bekleyeceğiz, ekonomik haklar ilişkisi uzerinBilgiler Fakultesi öğretim üyesi yoksa kendi ufkumuzu kendimiz de durdu. Kuruç, demokrasinin Doç. Dr. Bilsay Kunıç, ekonomi yaratacagız?" Batı Avrupa'da ekonomik hakmik ve sendikal örgütlenmenin lann kurumsaUaşması ile gerçek Kuruç, issizlik sorununa değizayıf olduğu bir ülkede demokanlamım bulduğunu belinerek nirken de "kendi işini kendin rasinin sağhklı işlemesinin bekgörüşlerini şöyle açıkladı: "Sabul" yöntemiyle issizlik sorunulenemeyeceğini söyledi. Doç. Dr. Pamukta sanayicilere destek ANKARA, (ajı) Sanayicikrin pamuk bonahumdaki fiyatıarın yuksekliğinden ve fiyatlann artı$ hızından yakınmalannm ardından, Sanayi ve Ticaret Bakanhğı, birliklerin borsa fiyatlanrun altında da satış yapmahuına izm verdi. Edinilen bilgiye göre, pamuk satısı yapan Tariş, Çukobirlik ve Antbirlik, borsalarda serbestçe belirlenen fiyatlann attmda da "• memek koşara 0e" satış yapabüecekler. Sanayi ve Ticaret BakanUğı yetkilileri, birliklere tanınan serbestinin, sanayicileri rahatlatmak için alınmış bir karar olduğunu bildirdiler. Türkiye'nin petrolgaz boru ağı Türkiye'nin 2000 ytima kadar yaklaşık 10 bin kilometrelik petrol ve doğal gaz boru hatlarıyla Orüimesi planlanıyor. Türkiye'nin her yanına döşenecek boru hatlarıyla bir yandan iç tüketimde kullanılacak petrol ve urünlerinin nakliyesi sağlanırken, transit hatlar da gelir getirecek. OSMAN ŞENKUL Türkiye'nin 2000 yılına kadar, yaklaşık 10 bin kilometrelik petrol ve doğal gaz boru hatlanyla örülmesi planlanıyor. Doğudan batıya, kuzeyden güneye, Türkiye'nin her yanına döşenecek boru hatlanyla bir yandan iç tüketimde kullanılacak petrol ve urünlerinin nakliyesi sağlanırken, transit hatlar da gelir getirecek. Sovyetler Birliği, lran ve Irak için döşenecek hampetrol boru hatlanyla, Katar doğal gazını Baıı Avrupa' ya uşıyacak boru hattının getireceği geİirin yanında, ithal edüecek petrol ve doğal gazın garantiye alınması hedefleniyor. Turkiye'yi bir ağ gibi örecek olan boru hatlarının arasında, petrol ürünlerini rafinerilerden büyük merkezlere taşıyacak hatlar ayn bir önem taşıyor. Türkiye'de şu anda, Antalya'dan Eskişchir, tstanbul ve Bahkesir'de, tskenderun'dan da Erzurum'a uzanan iki NATO hattı bulunuyor. Yalruzca askeri amaçla kullanılan bu hatlarm yanında Kerkük petrolunü lskenderun Korfezi'ne ulaştıran, yılhk 50 milyon ton kapasiteli Irak boru hattı hızmet veriyor. Irak boru hattının kapasitesi de, yapılmakta olan ikincisiyle 70 milyon tona ulaşacak. Batman petrolunü Adana Dortyol'a taşıyan 3 milyon ton kapasiteİi boru hattı ise, Türkiye'ye ait boru ssce KİT'lerde reel ttcretler geriledi ANKARA, (ANKA) Merkez Bankası, kamu iktisadi tesebbuslerindeki Ocret ödemelerinin son yülarda reel olarak gerilediğini dogruladı. Merkez Bankası'nın yühk raponında K m e r i n harcamalan değerlendirilirken "maaş vt tcrrt Memleriaia reel olarak dikstttt« görthBekiedk" denildi. Raporda, KTT yöneticilerinin ticari ilkdere dayah bir fiyaüandırma politikası izlemede serbest bıralahnası sonucu KİT Orflnleri fiyaüanndaki artıslann fiyat endekslerindeki artısın uzerinde olduğu da belirtildi. Doğal gaz v petrol boru hatlan ağı I m tonı Mt II Ir* tıonj «I(y«*yo0 K x a Doftıl fu hann K«UM)iy«Mw. v S y SEMIHER, SEBM, KONFERAHS TÜRK BANKACILlGlNIN dünü, bugOnfl ve yannı konulu sempozyum yann yapüacak. Bofarici Universitesi tktisat ve tdari Bilimler Fakültesi işletme kolu tarafından düzenlenen sempozyum üniversitenin Kenan Evrcn salonunda saat 9.30'da başlayacak. 3. TÜRKİYE BİLGİSAYAR KONGRESt yann OTlM salonunda saat 9.30'da baslayacak. Bilgisayar Denjisi tarafından düzenlenen kongre, Sanayi ve Ticaret Bakanı Cabit Aral tarafmdan acılacak ve 26 nisan gunO sona erecek. ÇOCUK *M Çocuk Gereçleri ve Oyuncak Fuan 23 nisanda Odakule tş Mcrkezi salonlannda acüacak. İSOSEM tarafından düzenlenen ve saat H.OO'de acüacak fuar 4 mayıs tarihine kadar acık kalacak. FACTORING konulu Istanbul Ticaret Odası tarafından düzenlenen panel 24 nisan persembe gunO Medis salonunda saat 15.00'te baslayacak. FtNANSAL KİRALAMA konulu seminer 25 nisan cuma gunü tstanbul Ticaret Odası Meclis salonunda saat 10.00'da baslayacak. Seminer sabah ve öğleden sonra ohnak üzere iki oturum seklinde yapılacak. . • . • P T İ İMMM MMn MO hatlannın birincisi. Türkiye'nin ikinci ham petrol boru hattı da Yumurtalık'tan Kırıkkale'ye yapıldı. Kırıkkale rafinerisinin hizmete girmesinden sonra çalışacak bu hattın yıllık kapasitesi de S milyon ton olacak. Bu hatların yanı sıra, bir de geçen yıl hizmete giren Hamitabat doğal gaz hattı bulunuyor. SOVYET DOCAL GAZ HATTI Türkiye'de yapılacak boru hatlannın başında, Sovyet petrolunü Bulgar sımrından Ankara'ya kadar taşıyacak hat geliyor. Bulgaristan'dan Hamiıabat'a gelecek hat, buradan Arabarh'ya yapılacak olan büyuk depoya gelecek ve daha sonra 52 kilometre su altından geçerek Pendik'e çıkacak. Buradan da İGSAŞ Gübre Fabrıkası'nı besleyerek, Cemlik Gübre Fabrikası üzerinden Bursa, Bözuyük, Eskisehir ve Ankara'ya uzanacak. Bu hatla ayııca Cezayir gazını ekleyecek bir de Marmara DUNYAVan Baker, AEPyi 'ticaret savaşı' konusunda uyardı Ekoooni ServU A B D Maliye Bakanı Juacs A. Bmfcer, A E T üyesi ülkeleri, muhtemel bir "ticaret savası" konusunda uyardı. Ispanya ve Pörtekiz'in AETye tam Oye ofanalanyla, ülkesiyle AET arasında, tanm ürunleri tkareti konusunda ciddi »wi«fmpTİiirlar doğduğunu hatırlatan Baker, 'Toplulukla yahuzca bizhn koyduğumuz ticari sınırlamahuı değil, aynı zamanda onlann koyduklannı da görüşeceğiz" dedi. Bilindiği gibi, Portekiz ve tspanya'nın AETye üye ohnalanndan sonra, 1 marttan itibaren, ABD* nin AETye yönelik tanm ürenleri ihracatına sımrlama getirilmişti. Kaynakhu, ABD'nin Portekiz ve Ispanya'ya yapUğı soya, buğday ve mısır ihnnmtına da ^nırlnnn getirüdigmi hatırlatarak, "Yatizca bw kalffcnfc A&iyakm yJık kaybı 5W •lyo» *<**n bnlayor" diyorlar. Ereğli'si Ambarlı hattı eklenecek. Bu kısa hattın amacı ise, doğal gaz konusunda yalnızca Sovyet gazına muhtaç kalmamak. PETROL ÜRÜNÜ HATLARI Petrol ürünlerini önemli merkezlere aktarmak amacıyla, Aliağa ve Kınkkale rafınerilerınden iki ana hat planlanıyor. Aliağa Rafinerisi'nden baslayacak olan hat, Denizli, Aydın, Nazillı ve Eskisehir'e benzin ve mazot tasırken, Kınkkale Rafinerisi'nden baslayacak iki hattan biri Erzurum'a diğeri de Niğde'ye uzanacak. Bu hatların en önemli amaçlan arasında nakliyenin ucuzlatılması ve Orta ve Doğu Anadolu'yu petrol taşıyan tanker yükünden kurtarıp, ihraç urünlerinin taşınmasını sağlayan yük kamyonlarına açılması bulunuyor. Aynca, KerkUk'ten Diyarbakır'a bir doğal gaz hattı çekilmesi de, uze rinde çalışılan projeler arasında bulunuyor. Planlanan trâhsit hatların ilki, Samsun Yumurtalık arasında düşünulüyor. Sovyet petrolünun Bogazlar'dan geçmeden Akdeniz'e pompalanmasını hedefleyen bu boru halıının, kınkkale Samsun bölümu yeni yapılırken, mevcut Kınkkale Yumurtalık hattına da ek yapılması düşünülüyor. Sovyetler Birliği'nin Baku Novorasisk boru hatu ile Karadeniz kıyısına gelen petrolü, bu hat ile Akdeniz'e indirdikten sonra, Akdeniz'den sevkiyatı öneriliyor. Sovyet yetkililerin de taşımayı kolaylaştıracak düşüncesiyle, konuyu hesaba kattıklan belınihyor. Yapılması planlanan diğer hatlar da, lran petrolunü Ahvaz'dan lskenderun körfezine getirecek olan ham petrol boru hattıyla, yapımı şimdilik çok uzak olan Katar doğal gazını Batı Avrupa'ya aktaracak 50 milyon metreküp kapasiteli doğal gaz hattı. SERMAYE Pİ\ASz\SIM)AN HAZIRLAYAN YENER KAYA Dünya borsalarında geçen hafta NEW YORK Borsası oldukça hareketli bir hafta geçirirken haftayı ]798 puandan açan Dow Jones endeksi hafta ortasmda J847.97 puana tırmanan yeni bir rekor kırdı. SOz konusu rekorun kınldığı çarşamba günü Wall Street'teki işlem hacmi 174 milyon hisseye ulaştı. Libya çatışmasından pek fazla etkilenmeyen Wall Street, reeskont oranlanndaki düşiiş beklentisi ve A TT'nin yüksek kârlanndan olumlu etkilendi. TOKYO Borsasında da hisse fiyatlan hafta içinde dalgalanma gösterdi. Japonya ve ABD'nin reeskont oranlannı ortaklaşa düşürme karan aldığı yolundaki söylentiler üzerine hafta başında tırmanan fiyatlar daha sonra geriledi, ancak Wall Street 'leki canlanmaya paralel olarak hafta sonunda yeniden tırmanışa geçti. Boylece geçen haftayı 15.326 puandan kapayan Nikkei Dow Endeksi pazartesi günü 15.396 puana ttrmandı, hafta ortasmda 40 puan geriledikten sonra yeniden yükselerek 15.486 puana kadar çıktı. LONDRA Borsası genelde durgun bir hafta geçirirken, hafta sonuna doğru piyasada faiz oranlanmn düsüruleceği söylentisi ve Wall Street 'teki canlanmaya paralel olarak biraz hareketlendi. Haftayı 1683 puandan açan FT100 Endeksi hafta ortasmda 1651 putma kadar geriledikten sonra yeniden 16H3 puana kadar ytikseidi. FRANKFURT Borsası, genet olarak sakin açılan A vrupa borsalannın tersine, pazartesi günü ani bir hareketlenme göstererek fiyatlann artışına ve Commerzbank Endeksinin ilk kez olarak 2200 puanı asmasına neden oldu. Pazartesi günü 2243 puana ulasan endeks, hafta sonunda 2278 puana yükseldi. 4 0 şirketin kâr, zarar, temettü tablosu AkçtaM* Aksa SBMMTBİ SEttUTE •«IMTL MTTMMI EsU «Mİ 630 1100 4400 150 150 3500 5600 30 30 8000 12000 25 25 1400 4000 1060 2700 50 100 1440 3600 33 1350 1800 1200 420 800 2400 100 100 38400 1400 4900 100 150 4200 1200 1250 2500 80 20 5000 6000 20 240 10000 3000 4000 33 33 3750 2250 10600 6000 6000 2700 9456 2500 540 450 900 50 50 2800 2625 520 1560 100 100 4000 6900 375 35 30000 9 1400 2800 17000 5400 1MSTBIETTİ nAmntts) H •piL 2590 1243 İsviçreHe de fîyatlar düştü Ekoflomi ServisJ lsviçre*de gecen ay toptan eşyafiyatlanyüzde 0.8 düştü. Federal Endüstri, Ticaret ve Çahsma Bürosu tarafından yapüan açıkhunaya göre, söz konusu dOşus, geçen yüın mart ayına göre de yüzde 3.5 oldu. Büronun açüdamasında aynca, fıyat dusüşlerinin, hammadde ve akaryakıtfiyatlannıngerilemesinden kaynaklandıgı ifade edildi. «fttft Ayaar •a«Bf Ctam Nıia* f rmıtın Tıt EşıMra EfV İiMV Ç*»Mrt 1857 17392 511 227 26531 Swissair, Arnavutlak seferierine başbyor Ekoaomi ServM Amavutluk, Swissaiı in Tiran seferine izin vermekle, sıkı sıkı kapah tuttuğu kapüanm biraz anüadı. 4 mayıstan itibaren haftada iki kez Tiran seferi yapacak olan Swissair, bu ulkenm kapüanm aralayan ilk Batüı firma oldu. Arnavutluk'un bu girişimini "Btfıyta otom «jMhrto tcMjlhlİMtri tçhı bes\emtm deria istekleria açtt» çkman" olarak yorumlayan kaynaklar, yönetimin Batıya olan güvensizUğinm henuz sona ennediğini, ancak gelişmenin yenilerioe yol açabüecegini vurguladüar. Amavutluk Cumhuriyeü'ne uçuşu olan Demokratik Ahnan, Yugoslav ve Rumen havayoUan, bu ulkeye yönelik seferlerini sürdurürken, üç yıl önce uçuşlara başlayan Yunan Olympic HavayoUan, "ArnaTattak, U D u e ^ i ymrt difaıa cıkmasraa izta •«•miyor" gerekçesiyle seferlerini durdurmustu. J ErttftaU*. tthmM. IMtaf bacaa brtMtaı Ka» 2425 2621 787 1559 6973 69 7355 2644 1013 1400 (Zarar) ' (Zarar) ? toçhtPaı. İMta KMMH bnM Una IMas Maıksa MMM DÖVİZ KURLARI Dovizin Cinsi 1 ABDDotan 1 Avustratya Dolan 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Be4çika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini 1 Isveç Kronu 1 Isviçre Frangı 100 Italyan üreti 100 Japon Yeni 1 Kuveyt Dinan 1 Sterlin 1 S.Arabistan Rlyali Ooviz 665.60 470.85 42.03 295.05 14.44 80.12 92.47 262.24 91.85 351.53 43.02 374.63 2276.37 995.53 179.67 21 Efektif Dövtz Efektif Alış Satıs Sat* 668.71 655.60 675.27 480.27 447.31 484.98 42.87 42.03 43.29 300.95 295.05 303.90 14.73 14.87 13.72 81.72 82.52 80.12 94.32 95.24 92.47 267.48 262.24 270.11 93.69 94.61 91.85 358.56 351.53 362.08 43.88 40.87 44.31 382.12 355.90 385.87 2321.90 2162.55 2344.66 1015.44 995.53 1025.40 183.26 170.69 185.06 Um Ptaaı PiıtMlty rwjmı Ratah Saılnyıaa SKaf tDtaH6kia 516 1633 2134 1609 32270 1902 1944 (Zarar) IltBMkMI 1 SMMH 1$*CM 180 200 29 53/14.5 27/7 50 100 76 150/25 25 30 4/2 71 16 65 Mİ 68 1265/63 30/14 5 170 38/21/16 39/22 67 108 25 13.5/R75 41/18 7 50 40 45 130 375 180/34 5 1205 9/45 ESKI/YENI Çoğu şirketin genel kurullarını yapıp dağıtacaklan temettüleri açıklaması üzerine bu şirketlerin hisselerine yatınm yapacak tasarrufçuları aydınlatmak açısından bilançolar hakkında mili bilgi vermekten çok bu şirketlerin 1985 yılındaki kârları, dağıtacakları temettü ve sermaye arttırımlannı içeren bir tablo vermeyi uygun gördük. Tablodan da anlaşılacağı üzere, söz konusu şirketlerin genel kurullannda açıklanan temettü ve kârzararlan ile bu şirketlerin yapacaklan sermaye antırımlarını göstermemizin amacı tasarrufçuların hem kendilerini yaptıkları yatırımlardan dolayı sınamalarını hem de bundan böyle şirketlerin bu yapılan ışığında yapacaklan yatırımda yardımcı olmayı amaçlıyor. Bu yüzden, tablo uzerinde şirketlerin mevcut sermayelerinin yanına eğer tezyid yapacaklarsa onu belirtip, sonradan yapacaklan sermayenin bedelli ve bedeisiz olarak oranını gösterdik. Ayrıca tabloda şirketlerin 1985 yılı bilanço kârları ile yine aynı yıla ait temettü oranlan da belirtiliyor. Ancak tablo incelendiğinde şirketlerin kayıtlı sermaye tavanları gösterilmediği gorülür. Bunun için verdiğimiz tablonun temettü dağıtım tablosundan ileri gıtmediği açıktır. Bu arada, bazı şirketlerin şu an için bedelli veya bedeisiz bir sermaye arttırımı yapacağına dair herhangi bir işarette bulunmamış olmamız okuyucuların dikkatini çekmiş olabilir. Bunun gerekçesi de tablonun, şirketlerin ibre edilmiş biiançolarının esas alınarak hazırlanmasından kaynaklanıyor. Tasarrufçuları bu tablonun ışığı altında kendi yorumlan ile başba^a bırakmayı yeğledik. DB40'ta gerüeme sürüyor Gerek temettü kuponlannın kesilmesi, gerekse de Koç Yatınm Pazarlama'nm yaptığı sermaye arttınmından sonra rüçhan hakkı kullanılmış hisselerin yeni fiyatlarının oluşması DB40 Hisse Senedi Fiyat Endeksini kaçınılmaz bir biçimde olumsuz olarak etkiliyor. Oysa haftalardan beri fıyatı gerileyen hisselerin, yükselenlere oranla çok olduğu endekste, geçen hafta bu durum tersine dönmüş ve DB40 Endeksine dahil 40 şirketten 17 adedinin fiyatlan yükselirken yalnız 10 adet hisse senedinin fiyatlannın gerilediği gözleniyor. DB40 Endeksini olumsuz bir biçimde etkileyen ikinci faktör de bazı hisselerin fiyatlannın donmuş olması. Bir önceki haftayı 183.00 u m puanla kapatan DB40 Endeksi geçen hafta içinde, yukanda saydığırruz etkenlerden ötürü 3.4 puan daha yitirerek 179.60'a kadar geriledi. Dıracatm tüketiciye faturası • ANKARA, (ANKA) özal hükümetinin fiyatlar uzerinde herhangi bir denetim öngörmeyen, ihracata her türlü kolaylığın sağlandığı ekonomik politikasının faturasını Türkiye halkı odüyor. Fiyatlar, teşvik tedbirleri nedeniyle döviz geliri elde etmek amacına yönelik olarak ihracattadüşük tutulabilirken yurt içinde daha yüksek duzeyde belirlenip firma kârlannın en üst sınırda gerçekleşmesi saglanıyor. Bu politikamn faturası ise Türkiye^ deki tüketiciler tarafından ödeniyor. Türkiye'de kilosu 760 liradan satılan margarin geçen yıl 423, 400 liradan satılan süt 212, 200 liradan satılan un 82, 220 liradan satılan şeker ise 100 liradan ihraç edildi. Peynirde yurt içi fiyat ihraç fîyatını yüzde 29 ile yüzde 59 arasında asarken, oran un için yüzde 200, süzme bal için de yüzde 124 düzeyinde belirlendi. Zeytininyurt içindeki fiyatının ihraç fiyatından yüzde 205, makarnanın yüzde 85, salçanın ise yüzde 80 fazla olduğu anlaşıldı.