01 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 NİSAN 1986 Ozetle DIŞ MABERLER CUMHURtYET/3 Afganistan sorununa çözüm getirmek amacıyla Birleşmiş Milletler'in gözetiminde yürütülen dolaylı görüşmelere 5 mayısta Cenevre'de yeniden başlanacak. Görüşmeler öncesinde tavnnı belli eden Pakistan hükümeti, Afganistan 'daki Sovyet birüklerinin geri çekilmesi koşulunu yineledi ve bu yerine getirilmediği sürece, Afgan yönetimi ile doğrudan görüşmelere oturmayacağını bildirdi. Afganistan görüşmeleri Japonya hükümeti, "Yıldız Savaşlan" olarak da tanınan "Stratejik Savunma GinşimV'' (SDI) projesine katıltp katılmama konusunu görüşmeye başladı. Japonya Dışişleri Bakanhğın 'dan yapılan açıklamada, Başbakan Yasuhiro Nakasone'nin ABD Başkanı Ronald Reagan 'la geçen hafta yaptığı görüşmede, '' Yıldız Savaşlan'' projesine katılma konusunda Reagan 'a güvence verdiği yolundaki haberler yalanlandı. Açıklamada, Başbakan yakasone'nin ABD gezisine, projeye katılmak isteyen bazı Japon şirketlerinin temsilcilerinin de katıldığı belirtilerek, "Ancak, bu konuda, savunma, endüstri ve dışişleri bakanlannın da dahil olduğu bakanlıklararası komisyonda henüz görüşülmektedir" denildi. (UBA) Tokyn, Yıldız Savaşlarmı görüşüyor Fîlipinlerlde çarpışmalar ABD Dışişleri Bakanı George Shultz, önümüzdeki ay Filipinler'e giderek Corazon Aquino hükümeti yetkilüeri ile görüşecek. İÛlkenin çeşitli bölgelerinde ordu birlikleri ile gerillalar arasmda meydana gelen çarpışmalarda 18 asker, 2 gerilla öldü, 7 asker de yaralandı. MAMLA, (AP) Filipinler'in güneyindeki Mindanau adasında önceki gün ordu birlikleri ile gerillalar arasmda şiddetli çarpışmalar başladı. Legaspi kentinde Yeni Halk Ordusu gerillalannın bir askeri araca saldırmaları üzerine 17 asker ölürken, Albay bölgesinde çıkan çatışmada 7 asker yaralandı. Ülkenin Legaspi kentinde bir askeri aracın dün mayına çarptığı ve patlamanın ardından komünist Yeni Halk Ordusu gerillalarının araca ateş açtıkları bildirildi. Olayda 17 asker öldürüldü. Albay kentinde gerillalar, ana yola pusu kurarak askerlere ateş açtılar. Bu saldırıda da 7 asker yaralandı. Mindanau adasında gerillalar ile ordu birlikleri, önceki gün çarpışmaya başladılar. Çarpışmalarda bir askerle iki gerillanın ölduğü bildiriliyor. Çarpışmalar nedeniyle bölgeye ordu birlikleri gonderildi. Kara birliklerinin iki helikopterle desteklendiği açıklandı. Filipinler resmi haber ajansı tarafından yapılan açıklamada, askerlerin çarpıştığı gerillaların komünist Yeni Halk Ordusu'na bağlı üç gerilla birliği olduğu belirtildi. Filipinler'de önceki gün iki ayrı bölgede çıkan çatışmalarda da iki gerilla ile bir köy ağası öldürüldü. Bu arada Filipinler Devlet Başkanı Corazon Aquino, devrik diktatör Ferdinand Marcos'un, ülkeye geri donebilmesi için öncelikle yurtdışına kaçırdığı serveti iade etmesi gerektiğini söyledi. Marcos'un kaçırdığı servetin 5 milyar dolar değerinde olduğu bildiriliyor. Corazon Aquino, önceki gün Amerikan ABC televizyonuna verdiği demeçte, yasadışı yollardan elde ettiği serveti iade etmedikçe, Marcos'un Filipinler'e dönemeyeceğini belirtti. Bu arada ABD Dışişleri Bakanı George Shultz'un önümuzdeki ay Filipinler'e giderek hükumet yetkilüeri ile temaslarda bulunacağı açıklandı. Yeni Halk Ordusu gerillaları, askerlere karşı eyleme geçti DtnYEADA BUGUN ALt SİRMEN İngiltere Nerede? De Gaulle'ün, Fransa Cumhurbaşkanı olduğu yıllarda, İngiltereyi AET'nin dışında tutmaya büyük özen gösterrnesi, Londra'nın Avrupa ile bütünleşme girişimlerine inatla karşı koyması, birçok gözlemci tarafından, General'in İkinci Oünya Savaşı yıllarında, ChurchiH'in kendisine çıkarmış okjugu güçlükleri unutmamış bulunmasına bağlanıyordu. Gerçekten, "özgür Fransa"nın önderi, Londra'da birçok güçlükle karşılaşmış, hatta zaman zaman İngiliz yöneticileri tarafından aşağılandığı duygusuna bile kapılmıştı. Acaba Fransız Devlet Başkanı, zamanı gelip olanağı elde ettiğinde, eski ezilmişliğinin acısını mı çıkanyordu? Devletlerin politikasında uzun yıllar kinin egemen olduğu, tarihte hiç görülmemiş olaylardan değılse bile, kuşkusuz ki oldukça az rastlanan durumlardan biridir; De Gaulle'ü, Londra^ yı Avrupa dışında tutmaya iten neden de, kini degildi. Ama General yine de bir anıdan, unutamadığı bir olaydan, İkinci Dünya Savaşı'nın herkes için güç, ama kendisi için daha da güç günlerınden birinde Churchill ile tartışmastndan yola çıkarak, Ingiltere'yi Avrupa kapılarından geri çeviriyordu. Sözü edilen tartışmada, Churchill, son derece açık ve kırıcı bir biçimde General'e şunları söylemişti: Atlantik ötesiyle Manş'ın berisi arasmda bir seçim yapmak zorunda kaldığı her olayda, Majestelerinın Hükümeti hep Atlantik ötesini yeğleyecektir. İşte bu açık ve kesin tavır, De Gaulle'ün İngiltere karşısındaki politikasımn oluşmasına büyük katkıda bulunacaktı. Aradan geçen yıllar, bu tutucu, ama uzak görüşlü devlet adamının, Ingiltere'yi Avrupa'nın dışında tutarken dayandığı gorüşün ne denli doğru olduğunu birçok kez kanıtlamıştır. Gerçekten Majesteterinin ülkesi, Manş Denizi ile ayrıldtgı Avrupa'ya hep yabancı ve başka türlü insanlann ülkesi olarak bakmış, kendini hiçbir zaman ve hiçbir alanda onlaria tam olarak bütünleşmiş gormemistir. Nitekim, Ronald Reagan'ın son Libya saldınsı sırasında Londra'nın VVashington'u desteklemesi, desteklemekten de öte, ona toprakları üstündeki üsleri kullandırması, tüm AET ülkelerinin tepkilerine neden olmuştur. Nasıl olmasındı ki, Avrupa ülkeleri olaydan önce ortak tavırlarını saptadıkları, üstelik de İngiltere, onerilere hiç karşı çıkmadığı halde, Margaret Thatcher tam tersi bir yol tutmakta ve Reagan'ın saldınsma topraklarını sıçrama tahtası yapmakta hiçbir sakınca görrnemişti. Son olay, Ingiltere'nin nerede olduğu sorusunu çok ciddi bir biçimde bir kez daha gündeme getirmiş bulunuyor. Gerçekten kara Avrupasından yüzerek bile geçilen küçük Manş Denizi ile ayrılmış bulunan İngiltere, birkaç mil ötesinde bulunduğu "eski dünyadan" çok, binlerce mil uzağındaki "yeni dünyaya" daha yakın olduğunu bir kez daha belirtmistir. Bu durumda, temeli Mitterrand ve Thatcher tarafından birkaç ay önce atılmış bulunan Manş tünelinin bitmesi halinde İngiltere ile Avrupa'nın gerçekten birleşip birleşmeyeceği konusuna kesin bir yanıt vermek de güçleşiyor. öyle ya, İngiltere'yi coğrafya açısından bağlı olduğu anakaradan ayıran, küçük Manş Denizi değil, Avrupa ile aralarındaki büyük görüş ayrılığı ve bakış farkları... Manş tünelinin ise bu ayrılığı giderebılmesı oldukça güç görünüyor. Olayın ilginç olan bir başka yönü ise, Thatcher'ın ülkesini "Demir Leydi" nin hayranı olduğu Ronny'nin ülkesine bağlayan bağların niteliğidir. Doğrusu istenirse, bir zamanlar herkese tepeden bakan İngiliz Arslanı, bu kez Sam Amcası ile ilişkisinde hiç de o eski üstün durumunda değildir. Bu kez dizginleri elinde tutan, emreden ve hükmeden VVashlngton'dur. Öyle ki, İngiliz toprakları üzerinde bulunan ve NATÖ çerçevesi dışında, salt ABD'nin kullanımında olan askeri üslerde Ingilizlerin hiçbir denetim yetkisi de yoktur. Cpğu ikinci Dünya Savaşı'ndan kalan ve "İngiliz Kraiiyet Hava Üssü" diye anılan bu üslerde bir tek İngiliz üniformasına bile rastlamak olası değildir. Sayılan 64'ü bulan bu tesislerin, bir olay patlak verdiğindc ABD tarafından İngiltere'yi de bir maceranın içine sürükley^cek biçimde kullanılabilecek olması tehlikesine dikkati çeken muhalefet, üslerin çift anahtar sistemine geçirilmesini, dolayısıyla kullanımın denetim altına alınmasını önermektedir. Bu haklı istek karşısında Thatcher hükümetinin tavrı ise, son derece iiginç, ilginç olduğu ölçüde de şaşırtıcı olmuştur. İngiliz Milli Savunma Bakanı Michael Haseltine, çift kilit sistemintn "İngittere'nin ABD'ye güvenmediği kanısını uyandıracağını" ileri sürmüş ve ülkesinin en büyük güvencesinin ABD'ye güvenmekte yattığı göruşünü oluşturabilmişti. Bir zamanların dünyaya hükmeden arslanı, şimdi en büyük güvencesini, ABD'ye güvenmekte buluyor. Vah zavallıl Zavallı İngiltere, coğrafi konumuna karşın Avrupa'ya öyle uzak ve ABD'ye öylesine yakın ki... Ama Ingilizlerin bundan yakınmaya da pek hakları olmasa gerek. Ne de olsa, bu durumu kendileri istediler, Sam Amca^ ya yakınlığı, bilerek, isteyerek seçtiler. Hayırlı olsun! ASKERGERtLLA ÇARPIŞMASI Filipinler'de Yeni Halk Ordusu geriOalan, önceki gün eylemlerini yoğunlaştırdılar. Gerülalar, ülkenin çeşitli bölgelerinde askerlere saldırüar düzenledt (Fotoğraf: AP) tran ve Irak bağlantmzlan suçladı tran ve Irak önceki gün bağlantısız ülkeleri, 6 yıllık savası sona erdirmek için girişimde bulunmadıkları gerekçesiyle suçladılar. Savaşan iki ülke, aynca birbirlerini de savaşı ilk başlatan taraf olmakla suçlâdılar. Her iki ülkenin dışişleri bakanlan, Hindistan 'ın başkenti Yeni Delhi'de sürmekte olan bağlantısız ülkeler tbplantısında sorunlarını dile getirdiler. (AP) Güney Kore'nin demokrasi düşü Güney Koreti yetkililer, "Eskiden ekonomik başarılanmız nedeniyle bize ikinci Japonya derlerdi, şimdi ise siyasi durumumuz yüzünden ikinci Filipinler diyorlar" benzetmesini yapıyoriar. Dış Haberler Servisi Güney Kore'de yoneüme karşı muhalefet giderek yoğunlaşıyor. Siyasi sorunlar, ülkeyi gittikçe gergin bir ortama sürüklerken Devlet Başkanı Çun DooVan yönetiminin bir yetkilisi, "Eskiden ekonomik başarılanmız nedeniyle bize ikinci Japonya derlerdi, şimdi ise siyasi durumumuz yüzünden ikinci Filipinler diyorlar" benzetmesini yapıyor. Güney Kore'de 1988 yılında devlet başkanlığı seçimleri yapılacak. Böylece ülkede iktidar, Japonya somürgeciliği döneminden beri ilk kez darbesiz, barışçıl bir şekilde el değiştirmiş olacak. Bu nedenle Batıiı diplomatlar, ÇunDoovan'a "sakia geçiş adaau" . diyor. . • Ancak muhalefet, ülkenin anayasasının, söz konusu banşçıl geçişin sonucunda Çun'un yeniden başkan seçilmesini güvence altına aldığını savunuyor ve 1988 seçimlerinin özgur şekilde yapılmasına olanak sağlayacak anayasa değişikliği için bir imza kampanyası surdürüyor. Kilisenin de desteklediği bu imza kam panyasında 10 milyon imza toplanması hedef alınıyor. Ulke muhalefet hareketlerini yoğunlaştıran etken, Filipinler'de Ferdinand Marcos diktatorluğünun devrilmesi oldu. Muhalefet lideri Kim Yung Sam, geçen hafta Teagu kentinde binlerce göstericinin "Kahrolsun diktatörlük", "Demokrasi düşumüzü gerçekleştirelün" sloganlan arasında yaptığı konuşmada, "Adaletle şeytan arasmda bir savaş başladı. Demokrasiye dognı bu gidiş duramaz ve durdurulmamalıdır"dedi. Muhalefetin yanında yer alan Kardinal Stephen Kim de. "Filipinler'e benzemedigimizi söyleyenler bunu kanıtlamalı. Burada zenginlerle yoksullar arasmda uçunım olmadığını. oligarşi, hapis. işkence, >olsuzluk bulunmadığını, tek kelimeyle Filipinlerden farklı olarak Kore'nin özgür olduğunu kanıtlamalılar" diyordu. Güney Kore yönetimi, anayasa değişikliği için sürdurülen mücadeleye yanıt olarak "Bize biraz daha zaman verin" diyor: "Adım adım yol almalıyız, çünkü ekonomik açıdan çok ileri olsak da henüz demokrasi denevimimi/ yok." Guney Kore'de muhalefet dahil herkes Kuzey Kore'yi bir tehlike olarak kabul ediyor. Ancak muhalefet, yönetimin, kendi iktidannın reklamını yapmak için "kuzeyden gelen tehlike" temasını işlemesine karşı. Muhalefete göre, "Ulusal savunma, özgürlük ve demokrasiyi korumaya yarar, iktidan degil." Güney Kore yönetimi, anayasa değişikliği için açılan imza kampanyasını "isyancı bir girişim" diye niteliyor. Ülkede öğrenci, insan hakları savunucuları ve grevci işçilerden oluşan binlerce tutuklu var. Hükümet se "Cezaevlerinde siyasi tutuklu yok, komunistler var" diyor. Devlet Başkanı Çun, sevilen bir lider değil. ABD ile üişkilerin gelişmesi, Pekin ve Moskova'ya saçtığı gülücükler ve Pyongyang ile diyalog girişimleri de başkanın sorununu çozümleyemedi. Ne yaparsa yapsın popüler değil. Üstelik kendi adamlan bile, "Çun'u teievizyona çok çıkanyorlar, sonunda da herkes ondan sıkılıyor" görüşünde. Ferdinand Marcos'un düşuşunden bir gün önce Çun Doovan, yeni bir taktik deneyerek üç muhalefet lıderini çaya davet eıtıve oniara eğer haÜt ıstı>orsa anayasanın gözden geçirilebilecefini, ama 19Wdan önce değişiklikten söz edilemeyeceğini söyledi. Bu olay, muhalefet gösterilerinin daha da yoğunlaşmasına yol açtı. Güney Kore yönetimi, bugün ekonomik gelişme hızına ve ordunun gücüne güveniyor. Rejimin savunucuları, bundan yola çıkarara, muhalefetin Çun'a kendine Marcos'unkinden daha şerefi bir son seçmesini önermekte, fazla kahramanca davrandığı göruşünü savunuyorlar. Ayrıca polis, her yerde "hazır ve nazır"! Güney Koreli aydınlar ise, ülkedeki gelişmelerde beklenmedik bir rol oynayacaklarını söylüyorlar. Ermeniler, Güney Kıbrıs ve Yunanistan'da toplantılar düzenleyecek LEFKOŞE, (a.a.) Ermeni orgutleri, Güney Kıbns ve Yunanistan'da bu ay içinde toplantılar düzenleyecekler. " K ı b r ı s Ermeni L'lusal Komitesi" adındaki Ermeni örgütü, Guney Kıbrıs'ta yapacağı toplantıyı Rum Temsilciler Meclisi Başkanı ve Sosyalist EDEK Partisi lideri Vassos Lissarides'in himayesinde düzenleyecek. Ermeni dostu Rum tarihçisi Theodorts Papadopulos'un konuşmacı olarak katıldığı toplantı 24 nisanda gerçekleşecek. "Ermeni Halk Hareketi" adındaki Ermeni örgütü de pazar günu Atina'da İkinci Uluslararası Çrmeniler Kongresi'ni başlatacak.. NATO'da savunma işbirüği yoğunlaşıyvr NA TO üyesi ülkeler arasındaki savunma alanındaki işbirliği giderek yoğunlaştyor. Son olarak Kanada, Fransa ve Federal Almanya, pilotsuz "CL289" hava istihbarat aracının ortak yapunına geçiyorlar. Üç ülk , arastnda imzalanan anlaşmada proje için Kanada 'nın 20 milyon dolar, Federal Almanya 'nın ise 60 milyon dolar yatınm yaparak, üretimde eşit paya sahip olmalan öngörülüyor. UraiVde erkekler artık kadın olabilecek tsrail Sağhk Bakanhğı, Kudüs ve Tel Aviv'de bulunan devlet hastanelerinde cinsiyet değişikliği için yapüan ameliyatlara resmi olarak izin verildiğini açıkladı. tsrail Sağhk Bakanhğı sözcüsü, bugüne kadar yasadışı olarak yapılan cinsiyet değişikliği ameliyatlannm artık devlet hastanelerinde serbest olarak gerçekleştirilebileceğini bildirdi. Mirage uçaklarının babası Dassault öldü PARİS, (a.a.) Fransvzlann "Mirage" ve "Mystere" adlı savaş uçaklarının yapımcısı olan firmanm sahibi Marcel Dassault Paris'te 94 yaşında öldü. 16 bin işçinin çalıştığı ve 14 milyar franklık yılhk iş hacmi olan Dassault şirketinin, şimdiye dek, 4 bin kadar uçak ve helikopter ürettiği kaydediliyor. Dassault uçak ve helikopterleri 50 kadar ülkede sivil ve askeri amaçlarla kullanılıyor. FUipuıkr 'de Marcos diktatörlüğüniin devrüişinden sonra Güney Kore'de muhalefetin gösterüeri yoğunlaştı. Anayasa değişikliği için başlatüan imza kampanyası Kilise'den de destek topluyor. DOSTLAR TİYATROSU TUrne Nedeniyle SON S E K İ Z G Ü N EdwardBOND Yöneten: Gcnco Erkal SAYIN ANTMSALILAR Antalya Belediyesi'nin değerli katkılarıyla düzenlediğimiz 1. ANTALYA KİTAP FUARI "BELEDİYE KÜLTÜR SALONU'NDA" 150 yayınevi 6000'i aşkın kitap Yüzde 20 indirim Ayrıca taksitli satışlar sürmektedir. "KitapOkur ilişkisinde yeni boyutlara" BtLGE KİTAP KULÜBÜ Vaükonağı C. 73/2 Nişantaşı wz ve SAYIN DOKTOR VE ECZACILARA İMZA GUNU NEZİHE ORUÇOGLU ADNAJN YUCEL 19 nisan cumartesi (bugün) 1519 aras\ kitaplarını imzalıyor. AKADEMİ KİTABEVİ İLANEN TEBLİGAT SAMSUN 1. İCRA MEMURLUĞU'NDAN 1985/2057 Alacakhsı ve varsa T.C. Ziraat Bankası Şubesi SAMSUN vekilinin adı soyadıAv. Hacıbey DılekA\. Alpay Sungunekin, Adresi Osmaniye Caddesı Edis lş Hanı No: 109 Tel: 18016 SAMSUN Borçlusu Nusret Özel, D. Dere Caddesi No: 38/A RİZE Borç Miktan 535.647. TL.'sı icra masrafları, avukatlık ücreti ve faızlerı hariç. Ödemeye borçlu hakkında aleyhine ikame edilen icra takıbınde: Yukarıda belirtilen adresimze çıkarılan kambiyo hukukuna gore diızenlenmiş ödeme emri bilâ tebliğ iade edılmiştir. Zabıta manfetiyle yaptırılan tahkikatta dahi adresınizin tespiti kabil olmadığından kambiyo hukukuna ait ödeme emri 1201 sayıh kanunun 28. ve muteakip maddelerine tevfıkan kanuni sureye 20 gun daha ilave edilerek ilanen tebliğine karar verilmiştır. Yukarıda yazılı borç ve masrafların işbu ilanın gazetede neşir tarihinden itibaren 10 günluk ödeme muddetıne 20 gun ilavesi ile 30 gün içerisinde odemeniz, takibin dayanağı senet kambiyo senedi nıteliğmi haiz değilse 25 gün içerisinde mercıe şikâyel etmeniz, takip dayanağı senet altındaki imza size ait değilse yine bu süre içerisinde aynca ve acıkça bir dilekçe ile icra dairesine bitdirmeniz, aksi lakdirde icra takibindeki kambiyo senedi altındaki imzanm sizden sadır sayılacağı, imzanızı haksız yere inkâr edersenız 1005000. TL.'sına kadar para cezasıyla mahküm edileceğıniz, borçlu olmadıgınız veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zamanaşımına uğradıgı veya yetki itirazınızı sebeplerı ile birlikıe bu süre içerisinde tetkik merciine bildirerek mercıden itırazın kabulune dair bir karar getirmediğiniz takdirde cebri ıcraya de\am edileceği, ıtıraz ( edilmediği ve borç ödenmediği takdirde 30 gun içerisinde 74'ncü madde geregince mal beyanında bulunmanız, bulunmazsanız hapisle tazvik olunacağınız, hiç mal beyanında bulunmaz veya hakıkate a>kırı beyanda bulunursanız hapisle cezalandırılacağınız tebliğ yerine kaim olmak uzere ilanen teblîğ olunur. 13.1.1986 Basın: 17015 NEStN VAKJTNDAN İŞÇİ ARANIYOR Hayvan bakabilen ve bahçecilik yapacak bir işçi ve bir şoför aranıyor. Konut, giyim, yemek, yakacak, sağhk ve başka gereksinmeleri karşılanacak ve sigorta yaptınlacak. Istekliler asagıdaki adrese özgeçmişlerini yazarak mektupla başvursunlar NEStN VAKFI • P.K. 5 / Çatalca Günde tek bir doz ile Mide ve Duodenum ülserlerinin tedavisinde ve nükslerinin önlenmesinde ŞtŞLİ 3. SULH HUKUK HÂKİMLİĞt'NDEN 1985/38 Vasi tayini Babalannın ölmüş olup annelerinin ak.il hastası bulunmalan nedeniyle küçükler Erdoğan, Jale, Yavuz, Canan'ın hacrile kendilerine Yeşilce Mahallesi Defıle Sokak no: 14 Levent'te ikâmet eden amcalan Merdinsah Gümüş 20.1.1986 tarih ve 985/38 esas ve 986/4 karar sayılı ilamla vasi tayin edilmiştır. Keyfiyet ilan olunur. 29.1.1986 Basın: 4600 ULCURAN 300 mg Tablet 28 TABLETLİK çift taraflı folyo ambalaj içinde piyasaya verilmiştir. ABFAR ilaç sansyı «e ticacet a ş BuyuKdere Caddes, 205 Levend Islanbui RANITIDINE ELAZI0 ASLİYE 1. HUKUK HAKİMLİĞİ'NDEN 1985/214 Davacı Ray Sigorta A.Ş. ile davalılar ömer ve Celal Çalışkan aralanndaki alacak davasuun yapılan açık yargılaması sırasında: Davalılardan ömer Çalışkan ve Celal Çalışkan gösterilen adreste bulunamadıklanndan ilanen yapılan tebligata rağmen de duruşmaya gelmediklerinden bu defa da ilanen gıyap kararı tebliğine karar verildiginden davalılar CELAL ÇALIŞKAN ve ÖMER ÇALIŞKAN duruşmanın bırakıldıgı 13.5.1986 günu saat 09.00'dakı durusmaya gelmez veya kendılerini temsile bir vekil göndermedikien lakdirde haklarındaki yargılamamn gıyaplannda yürutülecegi gı> p karan yerine kaim olmak üzere ilanen tcblig olunur. Basın: 17232
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle