16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel Kazan patladı: 1 ölü, 2 yaralı Sahıbı Cumkııriyct Matbaacıhk ve Gazeıecılik Turk Anonım Şirketi adına N*dir Stdi, # Genel Yayın Muduru Hasan O n n l . Muessese Muduru: Emine l>jklıgij, Yazı ljlerı Muduru. Okaj Gonessin. • Haber Merkezı Muduru Yatçıa Bayer, Sayfa Duzeni Yönetmenı: Ali Arar, 0 Temsılaler ANKARA: Yalcı» D o g u . İZMİR: Hikmrt Çetinkm. A D \ N \ Mekmcl Mrrcaa. lstanbul Haberlerr Reh« Öz, Dış Haberler: Ergıı» B«lo, Ekonomı: O s a u Ulagıy. Kultur: Avdın Emec, Magazın: Yakpn Pek$*o, Spor Danışmam: Abdulkadir Yuctlman, Duzeltme: Refik Durbiş, Arajtirma. Şakin Alpay. IşSendıka Şuknn Krtend. HaberArajtırma: L'fuk Guldemir. # Koordınaıör: Ahmcl Korulsao, 0 Malı Işler. Erol Erkut, Reklâm ve Halkla llışkıler Culderen Koşar, tdare Haseyin Gurer, Işleıme Önder Çelik. Bügıİşlem Nail tnal. Basan ve Yayam Cumkurfyei Matbaacıhk ve Gazeterilik T.A.Ş. Turk Ocafc C»d. 39/41 Cağaloğlu 34334 Ist., PK: 246lstanbul, Tel: 526 1000 (9hat), Telex: 22246 # Bumlar: Ankara: Ziya GökaJp Bulvarı Inkılap Sokak No: 19/4 Tel:' 33 II 4147, Telex: 42344 • lımir H. Ziya Bulvan 1352 Sok 2/3, Tel: 25 470913 12 30Telex: 52359 • Ad»n.: Çakmak Cad No: 134 Kat 3, Tel: 1455019731 Telex. 62155. TAKVlM 19 NİSAN 1986 tmsak: 4.39 Ganes: 6.13 Oğle: 13.08 Ikindi: 16.53 Ak$am: 19.54 Yatsı: 21.21 3. belge için Kipriyanu, Papandreu'dan destek aldı DoğramacıNokta tstanbul Haber Servisi YÖK Başkanı thsan Doğramacı'yı, tstanbul Üniversitesi kapısmda oturmuş bir şekilde gösteren Nokta dergisi hakkında ceza davası açıldı. Doğramacı'nm şikâyeti üzerine açılan kamu davasında "thsan Doğramacı'nm şahsına ve YÖK'e hakaret edildiği" iddiasıyla derginin Sorumiu Müdürü Ardan Uskan 'ın 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası ile cezalandınlması isteniyor. YÖK Başkanı thsan Doğramacı, Nokta dergisinin, kapağında kendisini tstanbul Üniversitesi 'nin kapısı üzerinde pantolonunu sıyırmış bir şekilde oturmuş olarak gösteren 23 man tarihlisayısı için "Şahsına ve YÖK'e hakaret edildiği" gerekçesiyle şikâyette bulunmuştu. 'Iş kazası değil, cinayef Çabalar batağa saplanıyor tstanbul Haber Servisi Patlayan bir kazan. Yiten bir can. Biriağır yaralı iki kişi. Ve arkadaşlarının tabunu taşırken "Bu iş kazası degil, cinayet" diye ağlayan 150 işçi. Kâğıthane, Cendere Yolu 16 numaradaki Ege Kimya Sanayii AŞ'de dün sabaha karşı meydana gelen olayın özeti bu. Silikat üretiminde kullanüan cam ve buhan, 140 derecede kaynatan ve "otogiav" adı verilen kazanın sonradan kaynaklanan kapağının patlamasıyla başladı oiay. Patlama sırasında Hasan Bayram ve Ceial Suna adıl işçiler ağır, Azu Topbaş adb işçi ise hafif yaralandı. Ali Mansur, Ben Mayor ve Sivio Sayah'ın sahibi olduğu fabrikada çalışan işçiler, yaralıları SSK Okmeydanı Hastanesi'ne taşıdılar. Aziz Topbaş, ayakta tedavi edilirken, Hasan Bayram ve CelaJ Suna, yoğun bakıma aiındılar. Ancak Hasan Bayram, yanık şokundan kurtulamayarak yaşamım yitirdi. Celal Suna'nın durumunun ise öncekine oranla iyi olduğu bildirildi. Olaydan hafif yaralı olarak kurtulan Aziz Topbaş, patlayan kazanın daha önce dikey durumda olduğunu, ancak sonradan yatay haJe getirilip kazanın üst tarafında bulunan kapağının kaynaklanarak kapatıldığını bildirdi. Topbaş, kaynak yapılan kapağın 140 derecelik ısıya dayanamayacağırun ve teknik süresinin uzun süre önce bittiğinin fabrika yetkililerine söylenmesine karşın, kullammının sürdürüldüğünü bildirdi. Topbaş, kazanın periyodik olarak basınçlarının dahi ölçülmediğini belirtti. Olay sırasında fabrikada bulunan öteki işçiler de Genel Müdür Yusuf Aryas ve fabrika sahiplerinden Ali Mansur'u telefonla arayarak olayı anlattıklannı, ancak Aryas ve Mansur'un "Biz ne yapalıra" şeklinde yanıt verdiklerini soylediler. Petrollş Sendikası Boğaziçi Şubesi ldari Sekreteri Cemal Tezcan ise bu tip kazanlann yekpare olması, üzerinde hiçbir kaynak bulunmaması gerektiğini belirtirken, fabrika salıiplerinin 200 bin liralık masraftan kaçındıkları için bu olayın meydana geldiğini söyledi. Rumlar değîşiklik isti yor KİPRİYAMJ NE ISTtYOR? CENGİZ ÇANDAR ABD ile Libya arasında son günlerde patlak veren çatışma Akdeniz'in bir başka köşesindeki gelişmeleri gözden kaçırdı. Kıbns'tan. Bilindiği gibi BM Genel Sekreteri Perez de Cueüar'ın 29 mart tarihinde sunduğu ve üçüncu belge olarak anılan "Taslak Anlapna îçin Çerçeve"ye ilgili taraflann 21 nisan günü, yani yanndan sonra cevap vermeleri gerekiyor. Ancak, bu cevabın verilmesinin uzayacağı anlaşılıyor. Rum tarafi ve Yunanistan'm tutumu nedeniyie Genel Sekreter'in çözüm çabalannın bir kez daha batağa saplanması ciddi bir ihtimal olarak belirmiş durumda. New York muhabirimiz Şebnem Atiyas'ın Henry Kamm imzasıyla New York 71mes gazetesine dayanarak verdiği haber BM Genel Sekreteri 'nin girişiminin kaderi üzerinde tsık tutucu nitelikte. Henry Kamm, New York Times'ın uluslararası ün sahibi Atina muhabiri. Haberinin kaynağı ise Yunan ve Kıbns Rum yöneticileri. Kamm'ın haberinin Atina'da PapandreuKipriyanu görüşmesinin ardından gelmesi Rum Yunan ortak tavnnı aydınlatıyor. Bu arada IVashington'daki diplomatik kaynaklarla yaptığımtz görüşmede de New York Times'a yansıdığı gibi Kıbns Rum yönetimi ile Yunanistan 'ın Perez de Cueüar beigesine ilişkin temel değişiklikler isteyeceğini öğrendik. SOVYETKOZU labileceğini söylemişti. Yukanda Ozetlenmeye çalışılan Rum yaklaşımının sonucu olarak PapandreuKipriyanu ikilisinin üçüncü belgede şu hususlarda temel değişiklikler isteyeceği basına sızdı: 1Türk birliklerinin geri çekilme takvimi şimdiden belirlenmelidir. Bu konuda belgede kesin bir tarih saptanmıyor. Belgenin 8. maddesinin l. fıkrasında şöyle deniyor: "Ktbnsh olmayan askeri biıiikierin ve unsurlarm adadan çekümesine üiskbı takvim ve tatmin edkl garantUer konusunda geçid federal hükumet kurubnadan taraflar arasında anlasmaya varüacak. Bu arada, iki taraf da, Bans Gücü tnün iyi niyet hizmetUrini ve yardıhüküm getirilmekteydi: "Federal Kıbns Cumhuriyeti, uluslararası bir şahsiyete «h hip olacak. Federal hükümet, toprağm tümü üzerinde egemen olacak. Federal anayasaya uygun olarak, federe hukümetler, özel uluslararası şahsiytte sahip olacak..." Söz konusu Rum talebi Kıbns Türk kesimini bu olanaktan yoksun bırakmayı öngörüyor. 5 Veto yetkililerinde değişikliğe gidilmelidir. Bu taleple de Türk tarafımn güvencelerinden biri ortadan kaldınlmak isteniyor. 6Oç özgurluk (seyahat, yerleşme ve mülk edinme) açıklığa kavusturulmalı. REDDETMEDEN REDDETMEK Bütiin bu talepler alt alta toplandığında ortaya çıkan, Rum tarafımn üçüncü belgede "esasa degfsikUkler" istemesi değil, belgeyi "reddettim demeden reddetmesidir." Bu tutumda ısrar edildiği takdirde Genel Sekreter'in önünde üçyol bulunuyor: 1Rum taleplerini geri çevirerek yeniden değerlendirme yapmalannı istemesi ki, zayıf bir ihtimaldir. 2Rum taleplerini inceleyip, sonra cevap vermek kaydıyla kabul etmesi. Bu ihtimal, Türk tarafımn üzerine baskıyı çevirecek bir ihtimal olarak değerlendirilmelidir. Türk tarafınca istenmeyecek tavır budur. 3tyi niyet girişimi fgood offıces) görevini, bu gOrevin meşruiyet kaynağı BM Güvenlik Konseyi'ne iade etmesi. Ortada hiçbir girişim bulunmamasından, topal da olsa, bir girişimin bulunması evladır diye düsünüldüğü için, bu dapekgüçlü bir ihtimal saydmıyor. Bu durumda, üçüncü belgenin geleceğinden umutlu olmak aşın bir iyimserlik. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Rosanne Ridgway ve son olarak Başkan Ronald Reagan 'ın Rum tarafım ikna etmek için yaptığı açıklamalara rağmen, Yunanistan 'm ve Kıbns Rum yönetiminin kabulü olanaksız talepler ortaya atmalan ve üstelik Sovyet kartını oynamayı hesaplamalan, sorunun çözüm çabalannı yine bir çıkmaza saplamak ihtimalini arttınyor. 1 Türk askerlerinin çekilmesi için kesin zaman tablosu belgeye eklensin. 2 Uluslararası garantiler bölümü değiştirilsin. 3 Federal hükümetin kararlannda Türklerin veto gücü azaltılsın. 4* Dolaşım, yerleşme ve HSsîl mülkiyet haklanndan oluşan "üç özgürlük"le ilgili bölüm değişsin. ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK New York Times muhabiri Henry Kamm'ın Atina'dan bildirdiğine göre Papandreu'nun desteğiyle Kipriyanu, BM'nin üçüncü belgesi üzerinde temel değişiklikler istemeye karar verdi. Kıbrısh bir kaynaktan aktarıldığı belirtilen haberde salı günu Atina'dan dönen Kipriyanu, önümüzdeki pazartesi BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'a ileteceği yanıtta üçüncü belgeyi reddetmeyecek, ama temel değişiklikler isteyecek. Haberin kaynağı olan adı açıklanmayan Kıbrısh yetkili, genel sekreterce sunulan üçüncü belgenin Türkiye'nin istekleri doğrultusunda Amerikan etkisi taşıdığını belirtti. Kıbrısh Rumlar için böyle bir belgenin kabul edilemez olduğunu belirten yetkiliye göre Kıbrıs tarafi şu anda belgeyi reddederek kapıları tamamen kapatmak istemiyor. Ayrıca Kıbrısh Rumlar son belgeyi nisan 1985 beigesine göre daha az tatminkâr buluyorlar. Belgede yapılması istenilecek değişikliklerin başında Türk askerlerinin adadan çekilmesi için kesin tarih gösteren bir takvim eklenmesi, Türkiye'nin yeniden adaya çıkma olasıhğırun tümüyle yok edilmesi doğrultusunda garantilerle ilgili maddenin değiştirilmesi, kurulacak federal hükümetin kararlannda Türk tarafımn veto gücünün azaltılması geliyor. Ayrıca federal cumhuriyetin Türk tarafımn dışanyla tümüyle bağımsız ilişkiler kurabilmesinin anlaşma gereğince engellenmesi isteniyor. Tüm Kıbrıshlann dolaşım, yerleşme ve mülkiyet haklanndan oluşan üç özgürlük le ilgili bölümde değişiklik yapılması gerekli görülüyor. Haberde, Kıbns Rum kesiminin ve Papandreu'nun Sovyetler'in son önerisini kendilerine yakın bulduklanna değinilmekte. 28 nisanda Rum Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu'nun Moskova gezisinde Sovyet önerisini tartışacağı bildiriliyor. Atina muhabirimiz Stelyo Berberakis'in haberine göre Kıbns Rum Yönetimi lideri Kipriyanu, 17 gün içinde üçüncü kez Atina'ya geldi, ancak bu kez kendisine Kıbns Rum siyasi parti yöneticileri ve temsilcileri de eşlik ediyor. Kipriyanu ve Rum partileri bugün Yunanistan Başbakanı Papandreu başkanlığında toplanacak, bu toplantıda BM Genel Sekreteri De Cuellar'ın üçüncü belgesi görüşülecek. Ancak yapılan açıklamaya göre söz konusu toplantıda salt göruş alışverişlerinde bulunulacak ve belgeyle ilgili herhangi bir karar aiınmayacak. Yunan hükümet sözcüsünun açıklamasına göre " b u konudaki kararı Kıbrıs hükümeti alacak." Ana muhalefet Yeni Demokrasi Partisi Başkanı Mitsotakis, Atina'da bulunan Rum partileri liderleriyle Yunan parti liderlerinin bir araya gelmesini ve De Cuellar'ın beigesine ortak bir karar alınmasını Başbakan Papandreu'ya önerdi. Ancak şimdiden kabul edilmeyeceği beklenen bu öneriye henüz resmi yamt verilmedi. Prof. Bıyıkoğlu öldü ANKARA (a.a.) Atatürk Üniversitesi eski rektörierinden ve Uludağ Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kemal Bıyıkoğlu, tedavi edilmekte olduğu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde öldü. 62 yaşında ölen Prof. Dr. Bıyıkoğlu 'nun cenazesi, bugün Hacıbayram Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra doğum yeri olan Polatlı 'da toprağa verilecek. 1984 yılında Uludağ Üniversıtesi'ne atanan Prof. Dr. Bıyıkoğlu, Ziraat Fakültesi öğretim üyeliğigörevini sürdürüyordu. Bıyıkoğlu, evli ve üç çocuk babasıydı. R ,um tarafi, PapandreuKipriyanu görüşmesinden sonm, üçüncü belgede esaslı değişiklikler isteyecek. Rum değişiklik talepleri, belgeyi reddettim demeden, reddetme niteliğinde. mmt kuBanarak temas hata boyundaki askerîain uzaklaştmbnalarau sağlamaya çaPapandreuKipriyanu ikilisinin görüşü hsacak." 2Uluslararası garantilerin revizyonu. ne göre BM Planı, ABD'nin Kıbns Türk Garantiler konusu da yukanda aktartarafım kayıran etkisini yansıtıyor. dığımız 8. maddenin 1. fıkrasında belgePapandreuKipriyanu ikilisi, bu ABD etnin kabulünden sonra göruşmeye açılacakkisini Sovyetler'in Kıbns sorununun çött. RumYunan ikilisi, bu konuda da keZümüne ilişkin önerilerini bir koz olarak sin bir hükmü şimdiden istiyor. kullanmakla dengelemek eğilimindeler. 3Şu andaki anayasal düzenlemeler, feRum yönetiminin Dışişleri Bakanı muhtemelen bu amaçla 28 nisanda Moskova 'yı deral ve üniter bir devlet için yeterlidir. Bu talep, üçüncü belgenin tüm hukuki ziyaret edecek. Dolayısıyla Perez de CueOar belgesin'm kaderinin önutnüzdeki pa dtizenlemelerini anlamsız saymıs oluyor. 4Türk kesimi ile herhangi bir biçimde zartesi çizilmesi olanaksız görülüyor. Zabağımsız temaslar kabul edilemez. ten KKTC Cumhurbaşkam RaufDenktas Belgenin ilk maddesinde bu konuda şu da 21 nisan tarihinin Rumlar isterse aşı Yılanların Öcü için EvrerCe başyuru Kültür Servisi Yılanların öcü'nün yapımctsı Nazmi özer, Birinci Denetleme Kurulu 'nun 2 nisan tarihli kararı ile fılminin yasaklanması üzerine dün FlYAP'ta (Film Yapımcıları Derneği) bir basın toplantısı düzenledi. özer, Yılanların öcü'nu üst kurulda reddederse Cumhurbaşkam Kenan Evren ve Başbakan Turgut özaVa çağrıda bulunarak fılmi izlemelerini isteyeceğini bildirdi. Bilindiği gibi Metin Erksan 1961 'de Fakir Baykurt'un romanını ilk kezperdeye uyarladığı zaman da Yılanların Öcü sansürden geçmemiş, ancak devrin Cumhurbaşkam Cemal Gürsel'in fılmi izlemesi ve lehinde mudahalesi ile gösterime girmişti. Denktaş, Rıun yvnetimbıi suçladı D e n k t a ş : Kıbrıs sorununa Atina'nın gözii ile bakıldığı surece soruna bir çözüm bulunamaz. LEFKOŞE, (a.a.) KKTC Cumhurbaşkam Rauf Denktaş, Rum siyasi parti liderleriyle, Güney Kıbns Cumhurbaşkam Kipriyanu'nun topluca Atina'ya giderek, Papandreu'dan görtiş almalarının, Kıbns sorununun Yunanistan tarafından başlatıldığım ve Yunanistan'm kendi çıkarları doğrultusunda yürütuldiiğünü gösterdığini belirtti. Denktaş, Güney Kıbrıs Cumhuriyeti liderlerinin, belge hakkındaki görüşlerini açıklarken, Yunanistan'm görüşünü yansıtacaklannı söyledi. KKTC Cumhurbaşkam, Kıbrıs Rumlannın, Türklerin temel hak ve hürriyetlerini defiştirmek niyetiyle hareket etmeleri halinde, çok dik bir duvara tırmanmak çabasında olduklannı bilmeleri gerektiğini ifade etti. Denktaş, dün Lefkoşe'de verdiği demeçte, BM Genel Sekreteri Pereı De Cuellar'ın Kıbns sorunu ile ilgili olarak taraflar a sunduğu "ikinci" belgenin Bakanlar Kurulu'nda gorüşüldukten sonra dün de Mecliste ele alındığını ve genellikle olumlu bulunduğunu hatırlattı. Denktaş, ikinci belgeyi Türk tarafından göruş alınmadan hazırlandığj için onu yok sayıyor. Üçüncü belgeyi, ikinci belge olarak adlandırıyor. Bu aşamada konu hakkında daha fazla bir şey söylemek istemediğini kaydeden Denktaş, Güney Kıbrıs'taki tüm siyasi parti yetkilileri ile Kipriyanu'nun görüş almak için topluca Atina'ya gitmeleri olayına değindi ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu parti liderlerinin ve Güney Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkam Kipriyanu'nun müstereken Atina'ya gidip, Papandreu'nun elini öperek ne yapılacagı hakkında bilgi almalan da gösteriyor ki, Kıbns meselesini Yunanistan başlatmıstır." Denktaş, Kıbrıs sorununa, Atina'nın gözü ile bakıldığı sürece bir çözüm bulunmasının mümkün olmadığını da sözlerine ekledi. Sovyet sineması Kültür Servisi tstanbul Kültür ve Sanat Vakfı tarafından düzenlenen "Altın Lale Ödülü" yarışmasına "Başan" adlı fılmi ile katılan Sovyet yönetmen Konstantin Khoudjakov ile "Sinema Günleri" kapsamında gösterilen , N. Gubenko'nun "Ve Yasam ve Gözyaslan vt Aşk" fılminin başoyuncusu Zhanna Bolotova, dün Etap Marmara Oteli'nde bir basın toplantısı düzenlediler. Kendi fılmleri ve Sovyet sineması hakkında bilgi veren sanatçılar, aydın kesime büyuk sorumluluk düştüğünü belintiler. Bolotova konuşmasmda, "Aydımn birinci görevi, halkın bilinç düzeyini yükseltmektir. Sovyetler Birliği'nde devrim öncesi büyuk bir cahil kitle vardt Aydtnlann çoğu ise göç etmişUrdi. Geri kalan küçük bir aydın topluluğu, Çarlık dönemi yapıtlanmn hângisini halka ileteceği gibi bir sorunla karşı karşıya kalmıştı. Devrim kültürü, geçmişin seçkin örnekleri üzerinde yükseldi" dedi. 39. Cannes Film Şenliği Ana bölümde yarışacak 25 film belli oldu MEHMET BASUTÇU PARİS 819 mayıs tarihleri arasında yapılacak 39. Cannes Film Şenliği'nin ana bölümünde yer alacak filmler 16 nisan günü belli oldu. Şenlik Başkanı Pierrc Viot ile genel delege Gilles Jacob'un katıldıkları basın toplantısında açıklanan listede yirmi beş yapıt bulunuyor. Bunlardan beş tanesi yanşma dışı sunulacak. Şenlikte gösterilecek fılmler şunlar: Woody AUen: "Hannah and HerSisters"(yarışma dışı), Robert Altman: "FoolforLove", Bruce Beresford: "Fringe Dweilers", Bertrand Blier: "Tenuede Soiree", Sergev Bondarçuk: "Boris Codounov", Alain Cavalien "Therese", Marco Ferreri: "/ Love You", Arnaldo Jabor: "Eu Sei que Vou te Amar", Jim Jannusch: "Dovvn by Law", Neil Jordan: "Mona Lisa", Andrei Konçalovsky: "Runaway Traın", Muhammed Lakbdar Hamina: "La Derniere İmage", Oaude Lelouch: "Vingt Ans De'ja" (yanşma dışı), Nagisa Oshima: "MaxMon Amour", Roman Polanski: "Pirates" (yanşma dışıaçüış filmi), Carios Saura: "El Amor Brujo"(yanşma dışıkapanış filmi), Martin Scorsese: "After Hours", Mrinal Sen: "Genesis", Steven Spielberg: "Color Purple" (yanşma dışı), Andrei Tarkovski: "Offret", Rauldela Torre: "PobreMariposa", Margaretbe von Trotta: "Rosa Luxembourg", Franco Zeffirelli "Othello." Şenlik Seçici Kurulu'na Sydney Polack başkanhk edecek. Öteki sekiz üye ise şöyle sıralanıyor: Sonia Praga, Lino Brocka, Tonino Delii CoMi, Philip Frencb, Alexandre Mnouchkine, tstvan Szabo, Alexandre Trauner ve Daniele Thompson. Şenliğe katılmak için başvuran Türk filmlerinin hiçbiri gösterime kabul edilmedi. Yönetmenliğini Tevfik Başer'in, göruntü yönetmenliğini ise, lzzet Akay'ın yaptığı " 4 0 Metre Karelik Almanya" ise Federal Almanya adına "Eleştirmenlerin Haftası"nda gösterilecek. Süper nüniklerin yaşamı değişiyor Menenjitli bir anneden doğan süper miniklerin yaşamı değişiyor. Huseyin Kum ile kansı Ömür Kum'un üstün zekâlı çocuklanntn öykülerinin televizyonda yayımlanması ve basında yer almasmdan sonra, aileye yardım istekleri yağıyor. Cumhurbaşkam Kenan Evren'in de yardım için girişimde bulunduğu ve TRT Genel Müdürlüğü aracılığıyla ailenin adreslerini aldığı öğrenildL Kum ailesine ilk yardım elini uzatan tzmir Merkez tlçe Belediyesi, kendilerine Esentepe'deki sosyal konutlardan bir apartman dairesi verdi. Süper minikler, dün Karataş'ta sefalet içinde yaşadıklan evden yeni konutlanna taşımrken çok sevinçliydL Merakla yeni evlerini dolasan çocuklann hepsi mutluluklannı dile getirirken en büyükleri Arzu ise "Çok sevindbn, ama burası en üst kat, annem çıkabüir mi?" diye tek kaygısım dile getiriyordu, Merkez tlçe Belediye Başkanı Süha BaykaU denizcilikten artık yorulduğunu belirten baba Hüseyin ı Kum'a belediyede iş vereceğini söyledi. (Fotoğntf: NÜVtT TOKDEMİR) 4F YCNIGUH Yunanistari'dan araştırma bursu ANKARA, (UBA) Türkiye ile Yunanistan arasındaki kültürel ilişkiler çerçevesinde Yunanistan hükümetinin 1986 1987 öğretim yılı için Türk hükümeti emrine I adet araştırma bursu vereceği bildirildi. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'ndan verilen bilgiye göreburs, Yunanistan'daki üniversite veya yüksekokullarda araştırma yapmak isteyenlere verilecek. Burstan yararlanmak isteyenlerin 6 Mayıs 1986 tarihine kadar Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurt Dışı Eğitim ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı 'na başvurması gerekiyor. Arapça değil mi, uydur uydur söyle! AfrikaVlaki ırkçı beyazlar, tarih önünde yargılansın Yedi yıl hapis yattıktan sonra, 1982'de serbest bırakılan ve Paris'e yerleşen Breytenbach, Güney Afrika'nın en saygın edebiyat ödulunü kazandı ödül dolayısıyla surgünden ilk kez Güney Afrika'ya dönen yazar, ırkçı beyaz azınlık Bnyitn Bnyunbaeh yönetimini canilikle suçladı. Kültür Servisi Yedi yıl hapis yattıktan sonra 1982'de salıverilen ve Paris'e yerleşen Güney Afrikalı yazar Breyten Breytenbach, Güney Afrika'nın en sa>gın edebiyat ödulunün kendisine verilmesi dolayısıyla surgünden ilk kez ulkesine dondü. "International Herald Tribune" gazetesinin verdiği habere gore, yapıtlarını Afrikaans dilinde (Güney Afrika'da konuşulan Hollanda Lehçesi) yazan Breytenbach, odul toreninde yaptığı konuşmada, kendi halkı olan Afrikanerleri (Guney Afrika'da doğmuş Avrupalılar) ırk ayrımını destekledikleri için şiddetle eleştirdi. Guney Afrika'da Afrikaans dilinde çıkan tek haftasonu gazetesi olan " R a p p o r t " tarafından \erilen Rapport Edebiyat Ödülii'ne değer gorülen Breytenbach, başkent Pretoria'daki Devlet Tiyatrosu'nda yapılan odül töreninde, Güney Afrika devletinin yasadışı bir devlet olduğunu, adalet ve hoşgorünün asgari gereklerini bile yerine getirmediği için var olma hakkını yitirdiğini, ancak baskıyla ayakta durabildiğini söyledi. Hapisteyken yazdığı bir şiir kitabı dolayısıyla Rapport Edebiyat Ödülu'nu kazanan Breytenbach, törende ödulu aldığında, aralarında beyaz azınlık yönetiminin ust kademelerinden kişilerin de bulunduğu izleyiciler, yazarı ayakta alkışladılar. Daha sonra Breytenbach'ın hapiste, tecritte ve sorgulamada geçirdiği deneyimleri dile getiren şiirlerini okuyan tıyatro sanatçıları da ızleyicilerden alkış topladı. Ancak Breytenbach, "Afrikanerlerin iilkedeki siyahların başına gelenlerden canice sorumiu olduklannı" söylediğinde salon sessizliğe gömüldü. Breytenbach, yaptığı konuşmada, beyaz azınlık polhikacılarının insanlığa karşı durmadan işledikleri suçlar, uygar değerleri yozlaştırmalan ve ülkeyi cehenneme çevirmeleri dolayısıyla bir an önce tarih önünde yargılanmaları gerektiğini belirtti. Ödülü almak için Güney Afrika'ya dönüp dönmeme konusunda yureğinin sesini dinlediğini söyleyen Breytenbach, "Afrika'ya ve Güney Afrika'nın kurtuluş miicadelesine gonülden bağlı olduğu" için dönmeye karar verdiğini vurguladı. Breytenbach, aynca, ödül tutarı olan 7500 dolann bir bolümünü siyasal tutuklulann savunmaları için harcayacağını söyledi. Rapport Edebiyat Ödülü'nün Breyten Breytenbach'a verilmesi, yıllardır Afrikaans dilinde yazdığı yapıtlarla ırkçıhğı ve baskıyı topa tutan Breytenbach ile Afrikanerler arasında aşknefret ilişkisini yansıtıyor. Breytenbach, uzun bir sure önce Vietnamlı prenses Ngo Thi Hoang Lien'le evlendiği ve Paris'te yaşadığı için kendi halkı Afrikanerler tarafından döneklikle suclanmış ve tecrit edilmişti. Ancak Breytenbach da, hapis cezasına çarptırılışından bu yana kendisini Afrikaner saymıyor ve zulumle olan ilişkisinden dolayı Afrikaans dilinin mezartaşlannda kuUanılacak bir dil olması dışında hiçbir geleceğinin bulunmadığına inanıyor. Ancak bütün bunlara karşın, Afrikanerler Breytenbach'ın yapıtlarına saygı duyuyorlar ve onu kimliklerinin merkezi olarak gördükleri dilde yazan en önemli yazar sayıyorlar. Breyten Breytenbach, 1975'te ırkçıhğa karşı bir gerilla hareketi başlatmaya kalkıştığı iddiasıyla yargılanmış ve suçlu bulunarak dokuz yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Yedi yıl sonra yirmi siyasal tutukluyla birlikte serbest bırakılan Breytenbach uçağa bindirilerek Paris'e gönderilmişti. Güney Afrika'nın en önemli edebiyat ödülünü kazanan sürgündeki yazar Breytenbach: Türk Müziği Beste Yarışması ANKARA, (UBA) Kültü, ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü, Türk Müziği ve Çocuk Şarkılan Beste Yarışmalan düzenliyor. Yarışmada birinciliği kazanan bestecilere 250 bin lira ödül verilecek. Türk müziğine yeni eserler kazandırmak, bestecileri teşvik etmek, Atatürk, tstiklal Savafı, milli egemenlik ve vatan sevgisi aşılamak amacıyla düzenlenen beste yarışmasına katılmak isteyenler 12 Eylül 1986 tarihine kadar başvuracaklar. Birinciliği alan bestelere 250 bin, ikinciye 225, uçüncuye 200 bin lira ödül verilecek. Ayrıca 100 bin liralık üç mansiyon dağılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle