16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 NtSAN 1986 Ozetle DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Başbakan Şimon Feresfn koalisyon hükümetinde başgösteren kriz, koalisyon ortağı Likud Partisi ile Maliye ve Adalet Bakanlan'nm değiştirilmesi için vardığı anlaşmanın ardından sona erdi. Maliye Bakanı Yitzak Modai'nin hükümetin, ekonomik ayasetini sert bir diüe eleştirmesi üzerine Peres, bakanın değistirilmesini istemiştL Modai, televizyon ve gazetelere yaptığı açıklamada, Peres*i de kmamtştu Hükümet bunalımım sona erdiren anlaşma çerçevesinde Modai, Adalet Bakanı Moşe yissimtn görevini üstlenirken, Nissim de Maliye Bakanlığı görevini üstlenecek. (a.a.) tsraiVde hükümet bunahmı sona erdi Wînnie Mandela meydan okudu Dış Habener Serviâ Gtiney Afrika Cumhuriyeti'ndeki ırkçıUk aleyhtan liderlerden Winnie Mandela, önceki gun Soweto kasabasmda binlerce siyaha hitaben konuşma yaparak, "1986 yıh Gütey Afrika'd» gyablann nihayet beyazlarla eşit ttaklara kavuştuklan yıl olacak" dedi. Irkçılık aleyhtan gerilla örgütu Afrika Ulusal Kongresi'nın hapiste bulunan lideri Neison Mandeia'nın eşi Winnie Mandela, ırkçüığa karşı mücadeleyi, ellerinde silah olarak sadece taş ve gaz bombası bulunsa da kazanacaklarını söyledi. Bu arada Güney Afrika1 da önceki günden bu yana 18 siyah öldürüldü. Ülkenin Mooiplaas gettosunda siyahlara ait 20 gecekondunun önceki gün yıkıldığı ve 9 siyahın öldüğü bildiriliyor. 3 siyah da, dün polis tarafından vuruldu. AP ajansının haberine göre Winnie Mandela, Soweto'ya girme ve konuşma yasağına rağmen, siyahlann çoğunlukta ol DUNYADA BUGUN AIİStBMEN Mandela, Soweto'da binlerce siyaha umut verdL duğu bu kasabada üç ayn konuşma yaptı. Batılı gazetecilerin de izlediği konuşmalarda Winnie Mandela, "Irkçılıga karşı verdiğimiz miicadelede bizden çok daha güçlü silahlara sahip bulunan beyazlara karşı savaşıyoruz. Ama gerçekte guç birim elimizde: Biz halkın gucıine sahibiz" dedi. Mandela, "Tüfeklerimiz yok. Sadece taşlanmız, kibritimiz ve gaz bombalanmız var" dedi. Irkçılık aleyhtan lider, bin Irkçılık aleyhtan lider Winnie Mandela, beyaz azınlık yönetiminin yasağına rağmen Soweto'da konuşma yaparak "1986 yıh siyahlann nihayet beyazlarla eşit haklara kavuştuklan yıl olacak" dedi. çı rejimin işbirlikçisi olarak niteledikleri siyah polisleri yakarak öldürüyor. Mandela, kendisini dinleyen binlerce siyaha hitaben, "Beyazlann fabrikalannda ve mutfaklannda calışan siyahlar, isteselerdi bugüne kadar onlan öldürürterdi, ama yapmadılar" dedi. Winnie Mandeia'nın eşi ırkçılık aleyhtan gerilla örgütü Afrika Ulusal Kongresi'nin askeri ka nadının lideri Neison Mandela, 1963 yılından bu yana hapiste bulunuyor. Irkçı beyaz azınlık yönetimi Mandela'nın 1%3'te tutuklanışından bu yana, Winnie Mandela'ya yönelik birçok konuşma ve seyahat kısıtlamaları getirdi. 1977 yıhnda VVinnie Mandeia'nın Brandfort kasabasından dışan çıkması yasaklandı. Aynı yıl bu yasak yeniden gözden geçirilerek, Soweto kasabası dışında her yere gidebileceği açıklandı. Güney Afrika Cumhuriyeti'nde Pieter Botha liderliğindeki ırkçı beyaz azınlık yönetimi, Winnie Mandela'yı yasa dışı Afrika Ulusal Kongresi gerilla örgütünün sözcüsü olmakla suçluyor. Öte yandan, Amerikan Shell petrol şirketi, Güney Afrika'daki ırkçı rejimi kınayarak, Güney Afrika'daki ırkçıhk aleyhtarlannın kendi şirketlerini boykot etmelerinin haksızlık olduğunu belirtti. Bombay Konuşması Bombay, bağnnı Umman Denizi'rte açmıştır, kavurucu stcakta oradan gelecek esintkJen medet umar. Bombay'm sokaklarına, yılan oynatıcılarıyla fakirieri ve dilencileri seyrederken "Ooo I seel" diye hayretini dile getiren yaşlı Amerikalı ya da İngiliz kadın turistbr dolar. Bombay'm çarşılarında hindistancevizi, kivi, ananas ve rnangodan muza kadar binbir tadına doyulmaz tropik meyvesi ile çeşidi saymakla bitmez "baharat" satarlar. Bombay sokaklannda sefalet diz boyudur. iki adımda bir kalabalık bir dilenci ordusu çevrenizi sarar. Insanlar, paan denen, yaprağa sanlmış garip bir kanşımı çiğneyip, yerlere kırmızı tükürükler atariar. Bombay'm bir zamanlar Hintliler ile kopeklerin giremedikteri büyük yüzme havuzlu, lüks kulüplerinde, artık Hintliler ile diptomatlar birtikte eğlenirler. Bombay geceleri, ökjün ışıklann altında kaldınmlar, çulsuzundan bembeyaz çarşafiı karyolasının üstünde yatana kadar, uyuyan insanlarla dolar. Bombay'da nüfus genellikle, gecelerin kapalı yeıierde geçirildiği Muson yağmurları mevsimi sırasında artar. Yoksullar kaldınmlarda uyuıiarken, Bombay'm kentsoyiulan, kriket stadyumlannda, İngiliz somürge dönemirv deki egemenlere öykünen, danslı "party"ler verirler. Ve Bombay sokaklannda Tac Mahal Oteti'nin önünde, eskiden sanşın olan, beyaz saçlı, beyaz tenli, mayi gozlü, somürgecilerin çekilirken unuttuklan yaşlı bir İngiliz kadın, biraz şaşkın, biraz kaybolmuş bir edayla dolanır durur. Gtzemlidir Bombay, insanı çarpar. • • • Başbakan, Hindistan gezisinin son durağı olan Bombay'da, Tac Mahal Oteli'nde bir konuşma yapmış, son derece önemli bir konuya değinmiş. Bakın ne diyor Sayın Özal: "Yola çıkarken takip ettiğimiz bir potitika var. Bu politikanın temelinde yatan husus, Türkiye'nin dış polrtikasını, Kıbns ve Ege meselesinin ipotek altına koymamasıdır; sadece bununla uğraşıyoruz, Türkiye'nin başka şeyi gozü gormüyor esprisinden çıkmamız lazım." Sayın uzal bu sozleriyle önemli bir gerçeği vurgulamaktadır. Türk insanı da, Türk basını da, Türk diptomatı da, uzun süre dünyaya bakarken ufkunun Ege'nin ve Kıbrıs'ın ötesine geçmediği bir dönemi yaşadı. Her olayı her gelişmeyi yalnızca bu dar ufkun sınırlan içinde ele almak hiç kuşkusuz bize kazanç sağlamak bir yana, oldukça pahalıya oturmuştu. Tüm dış ilişkilerimizi, bu iki sorunun çevresinde dolandırmak ve onlarla sınıriı olarak geliştirmeye kalkışmak da yanlış olmuştu. Türkiye, bloksuzlarla ilişkilerini geliştirmeyi Kıbns önkoşuluna bağlarken, ne bu önkoşul konusundaki isteklerinden bir sonuç sağlayabilmiş ne de, ilişkileri geliştirme ydunda sağlam adımlar atabilmişti. Olaya bu açıdan bakıldığında Sayın özal'ın sözlerinin özune katılmamak elde değildir. Ama ne yazık ki, Özal'ın bu açıklaması Ege konusunda ciddi gelişmeler karşısında Ankara'nın tehlikeli bir tepkisizlik içine girdiği bir döneme rastlamıştır. Olaya bu açıdan yaklaşıldığında ise, başka bir zamanda, başka koşullar attırv da, Türkiye'nin temel dış sorunlannın dikkatle izlendiği ve çıkarlarının tttizlikle korunmasından hiç ödün verilmeyeceginin açıkca belirtildiği bir ortamda söylenmiş olsaydı, özüne katılınmaması olanaksız olan bu sözler, içinde bulunduğumuz koşullarda, ömegini daha önce başka konularda da gördüğümüz, garip bir vurdumduymazlık havasını vurgularmış izlenimi veriyor. Evet dış politikamızı yalnızca Ege ve Kıbns ipotegine sokmak yanlıstır. Ama bu iki konunun, dış politikamızın yaşamsal önem taşıyan, öncelikli sorunlan olduğunu unutmak ve hete hele Ege'deki son oldubittileri görmezlikten gelmek, birincisinden daha büyük ve daha tehlikeli ikinci bir yanlıstır. Ege'den esen son rüzgâriar, Bombay'm sıcağında bu reh vetin tehlikeli yanlışının pekistiğini haber verir gibidir. Başbakanın konuşmasının bir ilginç yanı da, "Hindistan gibi planlı bir ekonomi ile çalışan bir ülkenin, bizden programa ilişkin olarak, epey bilgi almak istemiş olması"nı açıklamasıdır. Artık alıştık Sayın özal'ın her gezisinde hikmeti kendinden menkul bir başan ve kendi modeline yabancılann duyduğu hayranlık öyküsü anlatmasına. Doğrusu Başbakanın bu açıklamalarıyla kamuoyu oluşturduğunu sanmasını da hayretle karşılamıyor değiliz. Acaba Sayın özal, Türk halkının saflığının, içinde yaşadığı koşullara karşın "Aman ne iyi Hindistan da, Japonyada, İngiitere de bize öykünüyormuş" diyerek hosnut olup kendisine yeni destek sağlamasına yol acacak kerteye kadar vardığını mı sanıyor? Her neyse. Hintlilerin bizim ekonomimize ne derece ilgiyie baktığtnı bilemeyiz. Ama keşke Sayın özal, dünyanın en büyük demokrasisi olarak, çoğulcu yaşamı, tum fikir akımlanna acık, terör eylemlerine kapalı olarak. yıllardır akıl almaz güçlüklere karşın, kesintiye uğramadan sürdüren, Hindistan'ın demokrasisine, biraz daha dikkatle baksaydı. Bize sorarsanız Sayın özal'ın o örnekten alacak çok dersi vardır deriz. • • • Hindistan'ın Batıya açılan limanı Bombay'da bu mevsim rüzgâr sıcak eser, mangoları, sefaletin kokusuna kanşmış baharatı, buhurdanları; fakirieri, yakıcı güneşiyte gizemli Bombay, insanı çarpar ve şaşırtır. öyle ki, bazen gözier görülmesî gerekeni görmez olur, kişioğlu düşünü gerçek sanmaya koyulur. CIA'dan contralara milyarlarca dolar yardım Amerikan Merkezi Haberalma örgütü CIA'nın Nikaragua'da Sandinist yönetime karşı silahlı mücadek veren contralara milyonlarca dolar tutartnda siyasi amaçlt yardım yaptığı büdirüdi. Adınut açıklanmasmı istemeyen ABD yönetiminin bir üst düıey yetkiasi, CIA 'nm bütçesinden çıkan paranın, contralann siyasi örgütu niteliğindeki Birleşik Nikaragua Muhalefeti'nin çeşitli Avrupa ve Latin Amerika ülkelerinde buro açmast için kullanüdığım belirtti. (AP) lerce siyaha karşı konuşmada, "Bu yd 1652den beri kaybettiğiniz her şeyi geri alacaksınu" dedi. O tarihte Cape Town'a Hollandalı göcmenler gelmiş ve kuzeye doğnı yayüarak 1910 yv lında bugünku Güney Afrika Cumhuriyeti'ni kurmuşlardı. Winnie Mandela, Sovveto'da yaptığı konuşmalarda. "Irkçı yönetimle işbirligi yapanlan oldurerek bu ülkeyi kurtaracağız" dedi. Güney Afrika'da sıyahlar, ırk Kipriyanu yine Atina'da Perez de Cuellar'ın 3. belgesine yanıt önümüzdeki günlerde verilecek. Yunan basını, 3. belgede "kabul edilemeyeeek" maddelerin bulunduğunu belirtiyor. olumsuz" bir şekilde karşılandı. Bu konuda basına sızdırılan bilATİNA Kıbns Rum yöne gilere göre, 3. belgenin içerdikletimi lideri Spiros Kiprivanu, BM rinden bazılan Rum tarafınca Genel Sekreteri Perez de Cuel "kabul edilemeyecek" nitelikte tar*ın 3. belgesi ile ilgüi görüşme görulüyor. lerde bulunmak için dün yine Glafkos Klerides'in partisi 3. Atina'ya geldi. Kipriyanu, Kıb belgede bazı olumsuz maddelens'taki Rum siyasi parti liderle rin bulunduğunu, ancak bunlar rine belge ile ilgili bilgileri verdik hakkında şimdiden "ret" ya da ten ve partilerin görüşlerini al "kabııl" karan verilemeyeceğini dıktan sonra şimdi de, Yunanis bildirdi. Klerides'e göre, Rum ve tan Basbakanı Andreas Papand Yunan siyasi parti liderleri "orreu ve Yunan siyasi partilerinin tak bir karara" varmalı. konu hakkmdaki görüşlerini alAynı haberlere göre, diğer maya geldi. Kipriyanu, Papand Rum partileri de Klerides'in bu reu ile ilk görüşmesini dün ak görüşünü paylaşıyor. Kipriyanuşam yaptı. nun partisi ise, bu konuda "taeLefkoşe'den Atina'ya ulaşan nttz bir açıklama yaptlmayacahaberlere göre, de Cuellar'ın 3. gına" dikkati çekiyor. belgesi, Rum siyasi partileri taKıbns Rum tarafından 3. belrafından "oldukça çekhnser ve ge ile ilgili "olumsuz" bir hava STELYO BERBERAKİS estiği sezilirken, Atina'da konu ile ilgili "sessizlik" sürüyor. Yunan hükümeti, Kipriyanu üe temaslar tamamlanmadıkça, bu konuda hiçbir açıklama yapılmayacağını vurguluyor. Ancak, Yunan basını da Rum basını gibi, 3. belgede "kabul ediktneyecek" çok önemli maddelerin bulunduğuna işaret ediyor. Kipriyanu, bundan önceki Atina ziyaretinde, Atina'ya 16 nisanda geleceğini acıklamıştı. Bu ziyaretini iki gün önceye alması, Yunanistan Basbakanı ile görüşmek istediği konulann çoğaltılmasına, ya da Papandreu'nun 18 nisanda parlamentoda yapacağı konuşmaya çok yakın olmasına bağlanıyor. Yunan siyasi parti liderleri, Başbakan Yardımcısı Vannis Haralambopulos tarafından 3. belge konusunda bilgi almış durumdalar. Kıbns için trafık yoğunlaştı *tet îmelda Marcos'un felsefi açıklaması "Dünya yuvarlaknr, sürekli döner ve siz her zaman en tepede olamazsmıt." Bu sözler eski Filipinler diktatörü Ferdinand Marcos'un eski güzellik kraliçea kansı Îmelda Marcos'a ait. Oldürülen muhalefet tideri Benigno Aguino'nun eşi Corazon Aquina tarafmdan iküdardan indirilen Marcos'un hanımı, bir tngiliz gazeteciye şunlan söyledl "Ayakkabılanmla çok uğraştılar. Onlar benim değilki, ben her zaman devlet işleri ile de ilgilendiğimden, yaktnlanma hediye almak için çarşıya filan çıkamıyorum. Gelen gidene ısmarlayıp, daha sonra yakınlarıma hediye vermek için ayakkabu parfümeri ve giyim eşyası biriktiriyorum." (a.a.) StHLER Geleneksel Hasat Festivaü dolayısıyla Amristar'daki Altın Tapınak 'ta toplanan yaklaşık 6 bin Sih, rejbn aleyhtan bir gösteri düzenleyerek özerklik istediler. Hindistan güvenlik kuvvetleri, gösteriler üzerine Altın Tapınak'm çevrtsini kuşattüar. Denktaş, AKEEi eleştirdi Sovyet görüşünde, bu garantinin yok edüdiğini, bunun yerine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin garantisinin öngörüldüğunü belirten Denktaş, iki halk arasındaki kendi haklanyla ilgili bir ihtilafın Rum liderliğinin görüşü doğrultusunda uluslararası bir konferansa götürulmek istendiğini söyledi. Denktaş, "Bu tuzağa ginnedik. Yine girmeyeceğiz. KKTC olgusu tanınmadıkça. gün«>deki Rum idaresinin sadece Rumlan temsü ettigi Kıbns Türk halkı Altın Tapınak'ta Sih'ierin büyük gövde gösterisi AMRtTSAR, (AP) Hindistan'ın Pencap eyaletinin Amritsar kentindeki kutsal Altın Tapınak'ta toplanan yaklaşık 6 bin Sih, hükümet aleyhtan bir gösteri düzenlediler. Sih göstericiler, Pencap eyaletinin özerkliğini sağlamak için, gerekirse silaha başvuracaklan tehdidinde bulundular. Gösteriler sırasında Kutsal Tapınak'ın çevresi 4 bin kadar polis ve asker tarafından kuşatıldı. AP ajansının haberine göre, Altın Tapınak'taki gösteri sırasında göstericüerle güvenlik kuvvetleri arasında herhangi bir çatışma meydana gelmedi, ancak siyasal gözlemciler durumun zaman zaman çok gerginleştiğini bildirdiler. Geçen pazar günü geleneksd Hasat Festivali dolayısıyla Amristar'daki Altın Tapınak'ta toplanan binlerce Sih militan, yönetimin kendilerine karşı izlediği politikayı eleştirerek, rejim aleyhtan sloganlar söylediler. Hasat Festivali'nden bir gün önce, Amritsar kentinde Sihlerle Hindular arasında çatışma çıkmıs ve 2 Sih militan ölmüştü. LEFKOŞE, (Cumhuriyet) KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Rum kesimindeki AKEL Partisi'nin Kıbrıs'la ilgili Sovyet önerileri konusundaki demecini eleştirdi. Denktaş, AKEL Partisi Genel Sekreteri Papayuannu'nun Sovyet önerilerini "Hürriyet için miicadele veren Kıbns halkı için cankurtaran simidi" olarak niteleyen görüşünü değerlendirirken, "Kıbns Türk halkı için Türkiye'nin etkin garantisinden başka garanti tanınmayacağını" hatırlattı. adına söz söyleme hak ve yetkisinin bulunmadığı teslim edilmedikçe SovyeClerin görüşlerini kabul etmek. Kıbns'ta Rum hakimiyetine boyun efmek anlamına gelir" şeklinde konuştu. Kıbns'ta iki halkın varuğını kabul etmiş olan Sovyetlerin Türk halkına bilerek tuzak hazırlamış olduğuna inanmak istemediğini de ifade eden Denktaş, iki süper gücun Kıbns'ı birbirlerine karşı koz olarak kullanmaktan vazgeçmelerini istedi. Waldheim: Suçlu değilim BirUşmiş Milletler eski Genel Sekreteri Kurt Waldheim, Nazi suçlusu olduğu yolundaki iddialan bir kez daha reddederek, "Suçlu değilim, hakkımda yüriitülen bir karşı kampanya var" dedi. BM Genel Sekreterliği tarafmdan hakkmdaki belgelerin Israil ve Avusturya'ya verümesinden sonra bir Amerikan TV Kurumu'na demeç veren Kurt fValdheim, iddialann asılsız olduğunu yineleyerek, Cumhurbaşkanüğı adayüğmdan çekibneyi düşünmediğini bildirdL Suudi Arabistari*a silah satışı tehlikede Birleşik Amerika Başkanı Ronald Reagan'ın Suudi Arabistan'a 354 milyon dolar tutannda silah satabilmek amacıyla başlattığı yeni girişimin sonuçsuz kabnası olasıhğı yüksek görünüyor. Bildirildiğine göre, Reaganh m bu konudaki talebini olumsuz karşılayan Kongre üyelerince haztrlanan karşı öneri, 8 mayısta Senato'da ele almacak. Satıst önleyecek karşı önerinin benimsenmesi için Senato uyelerinin üçte ikisinin olumlu oy kuUanması gerekiyor. Saudia Haftası Saudia, Türkiye'deki 10. yılını "Saudia Haftasryla kutluyor. 1621 Nisan arasında Etap Marmara Oteli Opera Salonuna davetlisiniz. Saudia sergisini izleyecek, Saudia sürprizleriyle karşılaşacak, geleneksel Saudia konukseverliğiyle ağırlanacaksınız. 10 yıldır Türkiye ile Suudi Arabistan'ı yakınlaştıran güvenli, rahat bir yol var. Saudia 10 ynldır Türkiye'de. Dünyanın en büyük 10 havayolundan biri olmanın gururuyla. 41 yıüık tecrübenin getirdiği güvenle. Dünyanın en modern uçaklarından oluşan jilosuyla. Zamanınızın değerini bilen dakikliğiyle. Sürekli yenüenen mutfağıyla. Dilinizi anlayan, size dostça hizmet veren personeliyle. Saudia 10 ynldır Türkiye de. Leopard tankları Bonridan Türkiye'ye 'hayır9 tspanycfya ise 'evet9 MADRtD/ANKARA, (ANKA) Federal Almanya, Türkiyei'de ortak yapımına yanaşmadığı "Leopard" tanklarını Ispanya'da üretebilmek için büyuk bir çaba gösteriyor. Bildirildiğine göre, Ispanya Silahh Kuvvetlerinin modernizasyonu çalışmalan çerçevesinde yapımı planlanan "19901ı yıllann tankı" projesine ilişkin ihaleye katılan üç yabancı firma arasında Federal Alman Krauss Maffe' fırması da yer alıyor. Krauss Maffe, "Lince programı" olarak tanınan söz konusu proje için en modern teknoloji urünu olan "LeopardH" tanklarının ortak üretimini öneu riyor. 1984 yıhnda sonuçlanma^ sı beklenen, ancak çeşitli nedenlerle geciken ihaleye ayrıca "ECP" tankı ile Fransız fîrması Giat ve "MK3" tankı ile İtalyan, Fiat firması katılıyor. Bu ay içerisinde bir karar verilmesi beklenen ihalenin başh1 ca koşullanndan birinin, üretile* cek tankların serbest bir biçimde istenen ulkeye ihraç edilmesi olduğu belirtiliyor. Scotland Yardhn silahh personeli azaltılıyor Ingiliz güvenlik örgütü Scotland Yard, silah kullanma yetkisine sahip personel sayısmda indirim yaptı. Scotland Yard sözcüsü, daha önce örgütte görev yapan 27 bin kişilik personelin yüzde 14'ünün silah kullanma iznine sahipken, bu oranın yüzde U'e indirildiğini bildirdL Sözcü yeni düzenlemeyle Scotland Yard içinde silah kullanma yetkisine sahip eleman sayısmm 3 bin 780 kişiden 2 bin 970'e indirilmiş olacağım belirtti. (UBA) Balkan Kasabı^mn yargdanmasına başlandı ZAGREB, (»A.) Nazi savaş suçlusu, 86 >uşındaki Andrejia Artukoviç'in yargılanmasma Yugoslavya'da başlandı. ABD tarafından Yugoslavya'ya iade edilen ve "Balkan kasabı" olarak adlandırılan Artukoviç, idam istemiyle yargılanıyor. Artukoviç, İkinci Dünya Savaşı sırasında, Crotaia eyaletinde sayısı kesin olarak belirlenemeyen kurbanlannı en acımasız yollardan ölüme göndermekle suçlanıyor. "Tüm zamanların en büyük ölüm meleklerinden biri" olarak da nitelenen Artukoviç'in işlediği suçlar şoyle sıralanıyor: " Çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu 450 kişiyi, kurbanlarına kazdırdığı mezarlar içinde makineli tüfekle taramak, Balkanlar'da yüzlerce köyü basarak, halkın büyuk çoğunluğunun öldürülmesini emretmek, Binlerce Yugoslav partizan savasçısının idam emirlerini vermek, bunlarm bazıların çtşitli şekillerde öldürmek!' u Ganj'da panik: 47 ölü Hindistan'daki Kutsal Ganj nehrindeki geleneksel şenliklerde, bambu barikatlarm devrümesi sonucu çıkan kargaşada 47 kişi öldü, 37 kişi yaralandu Hindistan Radyosu, çoğunluğu kadın olan ölülerin Hintli hacüar olduğunu ve ölü sayısının artmasmdan endişe edüdiğini duyurdu. Dünyamıza Hoşgeldiniz SAUDİA Bilet Satış Rezervasyon Ofisi: Cumhunyet Caddesı. İnkılap Apanmanı 3133, Tel: 155 6044 (5 hal) SAUDIA Havalimanı BUet Satış Ofısi: Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Termınalı, İsianbul, Tel: 574 1056 (4 hat) SUUDİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle