15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI Günü Gününe Yaşıyanlarımızı Düşünelim (Baştarafı 1. Sayfada) Vatandaşlann istikbalterini, rahal nefes almalannı patronlann keyfine bırakamayız. Bu topragın çocuklannı "yann ne olacagım?" endişesi içinde kıvrandırmak onları burada yabancı tutmaya benzer. Başka memkketlerde işçi meselesi, uzun senelerden beri üzerinde ugraşılmış, şu veya bu şekilde bir neticeye baglanmış bir haldedir. Fransada 1848 ihtflâfinden sonra kabul edilen (kazaya karşı sigorta) kannnu, işçiyi kâfi derecede himaye etmediği Için sonralan degiştirilmiş, 1885'te oldukça iyi bir şekle sokulmuştur. Almanya'da 1881de Bismark'ın teşebbüsile kabul edilen (agır sanayide çalışan işçilerin kazaya karşı sigortası) kanunu, daha sonralan bu memlekette yapılan içtimaî yardım sistemlerinin temelini teşkil ediyordu. tngiltere'de, on dokuzuncu asnn ortalannda tatbik edilmege başlanan sigorta sistemi gene 1881'de daha mükemmel hale getirilmiştir. Isviçre 1877de, İtalya 1883'te, Avusturya 1886"da aynı içtimaî mevzu üzerinde esaslı kararlar almışlardır. Şüpbesiz lu bundan eJli altmış sene evvel, sanayiin de, içtimaî hayatın da bugiinkii yüksek seviyeye varmakUn ıızak bulunduğu zamanlarda yapılan ıslahat o zamandanberi çok defjişti. Bugiin, yukanda saydıgım biitün memleketlerde işçinin yannını konıyan, zamanın kabatına uygun kanunlar var. Bugiin Fransa'da herhangi bir sebeple işsiz kalan bir amele açlıktan ölmek tehlikeşine maruz degildir. Bugiin Isviçre'de bir saat fabrikasında çalışan bir amele patronun keyfile dokuz saat, on saat iş başuıda alıkonamaz. Ingiltere'de, bir kömiir madeninde toprak altında ezilen bir madencinin çocuklan sokaga atılamaz. Biz de memleketimizde işçi meselesile uğraşılmasını, günü gününe yaşıyanlanınıza bir "yarın" (ernin edilmesini istiyoruz. Bundan beş altı sene evvel Meclise verilmiş olan iş kanunu projesinin ciddi olarak tetkik edilmesi ve memleketimizdeki içtimaî şartlara uygun bir şekilde havatımıza katılması zamanı artık gelmiştrr. Yannını endişe ile diişünen adam bugün eksik yaşıyor sayılır. tçimizde böyleleri o kadar çok ki... Yunus Nadi Armağanı Yanşması Konu: Mizah Öyküsü Yunus Nadi Armağanı Yanşması'mn konusu mizah öykusüdür. Türk toplum yaşammda soluk almıp verilirken, bilinçli ya da bilinçsiz; nükte, iğneleme, espri, yergi, gülmece oluşur. Nasrettin Hoca, Bektaşi, încili Çavuş öyküleri, geçmiş hayatımızda mizahm ne denli önemli yeri olduğunu tartışmaya yer bırakmayacak biçimde vurgular. Nasrettin Hoca, Bektaşi, Încili Çavuş fıkralarının yanı sıra, halk edebiyatındaki taşlamalar da geçmişimizde kalmamıştır; ölumsüzlüğü içeren bu mizah ürünleri günceliklerini de yitirmezler, yaşanan olaylara gure yenilenerek, yinelenerek sürer giderler; kuşaktan kuşağa aktanlırlar. Mizah edebiyatımız bir yandan bu köklü geleneğe dayanırken, Ote yandan gün geçtikçe gelişerek, olgunlaşarak, serpi/erek yeni yaratıcılannı da yetiştirmiştir. Bugün ünu sınır dışına taşan mizah yazarianmız. gerek Oyküde gerek romanda, edebiyatımıza ölümsüz yapttlar bırakmışlardır. Türkiye, bir yandan Doğunun mirasını yüklenmiş; öte yandan iki yüzyıla yaklaşan Batıhlaşma çabasında, çelişkiler ve ikilemler, toplumun dokusunu oluşturmuştur. Bu ikili gelişmenin yanı sıra, toplumsal yaşamdaki ekonomik çelişkilerin derinleşmesi ülkemiz açısından olumsuz; ama mizah yazarları için değerli kaynaklar yaratmışlardır. Siyasal çatışmalann hızlanması; demokrası serüvenimizdeki dönemeçler; geçim darlığu işsizlik ve çeşitli baskılar altında yaşayan insanımızın dramı, bir açtdan mizah yazannın itici giicii sayıimaktadır. Siyasal baskı dönemlerinin de mizahı, aynca besleyen bir yanı olduğu bilinir; halk açıkça söyleyemediğini mizah silahına başvurarak dile getirir; halktan yana yazarlar, mizahı sivri bir yergi mızrağına dünüştürerek kullanırlar. Turkiye'nin bugünkü ortamında mizah için elverişli koşullar bulunduğunu düşünerek 19851986 Yunus Nadi Armağanı Yanşması'nın konusunu kısa mizah öyküsü olarak saptamış bulunuyoruz. Sanat değeri içeren, toplumsal işlevi bulunan, siyasal hayatımızı işleyebilen, insan çelişkilerini ele alan; özetle, her boyuta açık mizah öyküleriyle yarışmamıza katılacak olanlann Türk Edebiyatı'na katkıları, Türk diline de hizmetleri olacağı inancındayız. Odalar Birliği'ne güvence özal ve Sanayi Bakanı Aral, Odalar Birliği'ne ilişkin taslağm komisyonlarda ele ahnması sırasmda, birliğin görüşleri doğrultusunda değişiklik yapılacağı vaadinde bulundular. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Turgut Özal ile Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral'ın Odalar Birliği'ne ilişkin taslağın TBMM Komisyonlannda ele alınması sırasında birlik görüşleri doğrultusunda değiştirileceği vaadinde bulundukları öğrenildi. Odalar Birüği Yönetim Kurulu'nun taslak üzerinde çalışmak üzere bugün lstanbul'da toplanacağı bildirildi. Yönetim Kurulu toplantısından 1115 nisan tarihleri arasında düzenlenecek bir "Başkanlar Kuruhı" çağnsırun çıkması bekleniyor. Birlik eski Başkanı Mehmet Yazar, taslağın "Biriigi iç çekişmeye ve bölünmeye götürecek yönde olduğunu" ileri sürdü. ÖZAL'IN GÜVENCESİ Odalar Birliği Başkanı Ersin Faralyalı ve Başkan Yardımcısı Ali Coşkun, hafta sonunu lstanbul'da geçiren Başbakan Turgut özal ile Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral'la görüştüler. Coşkun, gerek özal ve gerekse Aralm görüşmede, taslak üzerinde Odalar Biruği göruşünün mutlaka alınacağı yolunda garanti verdiklerini söyledi. Coşkun şöyle dedi: "Sayın Başbakan ve Sanayi ve Ticaret Komisyonu'ndaki görüşmeler sırasında taslağın birlik göriışleri doğrultusunda degiştirilecegini belirtü. Bakan Aral da, taslağın oda görüşlerinden farklı bir yanı bulunmadığını ifade ederek, yine de komisyon görüşmeleri sırasında değişiklik yapılabilecegini bildirdi". Başbakan Turgut özal, Odalar Birliği'ne ilişkin yasa tasarısı konusundaki bir soruyu yanıtlarken, "Komisyon Başkanf na Ersin Faralyalı ile bir araya gelerek, görüşmesi için talimat verdim. Onlann fikrini almamız icap eder" dedi. özal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz bu gibi kunıluşlann siyasetten uzaklaştırılmasından yanayız. Ama kendi meselelerinde bizi tenkit de edebflirler. Buna siyaset demeyiz. Ancak kongrelerine siyasi parti havası verilmemeli. Eskiden birtakım şeyler oldu. Biz bu gibi muesseselere el atmayı katiyyen dıişunmüyoruz. Bunda hayır yoktur. Sadece o müesseseler zarar görur. Zaten eskiden olanlar y üzünden anayasada haklı olarak kısıtlamalar getirilmiştir. Yaptıgımız doğrudur". YAZAR'IN ÇIKIŞI Birlik eski başkanlanndan Mehmet Yazar da yeni taslağa ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Yazar şu görüşleri savundu: "Bu model teorik olarak ihtisaslaşmaya agırlık veren bir iş bölümü görüntüsü vermekle beraber, uygulamada Türkiye Odalar Birliği ve hür teşebbüs camiasını bir iç çekişmeye ve bölmeye dogru götürebileceği endişesini taşıyorum. Bu sistem, iktidarlann Türkiye Odalar Birligi'ni kendi kontrollerinde yonlendirme ve seçimleri etkileme arzusuna uygun düşmektedir." TÜSİAD Başkaıu işadamı Sakıp Sabancı YÖK larafından düzenlenen Üniversite Sanayi Koordinasyon Kurulu toplantısından sonra basın mensuplarının değişiklikle ilgili bir sorusu üzerine bu konuyu incelemediğini söyledi. "Ama sizden duydugum kadanyla Odalar Biriigi'nin seçim sisteminde değişiklik yapılacak demektir. Bunu ilke olarak dogru bulmadım" şeklinde konuşan Sabancı şöyle devam etti: "Hep ileriye giderken ne sebep var anlayamadım. Eğer durum sizin anlattığınız gibiyse, bu arabayı vitesten çıkanp, geri vitese takmaktır, derim. Personel verimliliginin artması esasken bizde insanlar çok çabuk yerinden edllir. Hükümetin eiemanları seçmesini ben 'davulun birisinin omuzunda tokmağın başka birisinin eünde olması' şeklinde degeriendiriyorum." Odalar Birliği Başkanı Ersin Faralyalı da tasarının gündeme gelmesinin bile çalışmalannı etkilediğini belirtti. Faralyalı bir sempozyum için geldiğı Manisa'da Cumhuriyet muhabirinin sorusu üzerine şunları söyledi: "Hükümet Odalar Biriigi'nden tedirgin midir, bilmiyorum. Ancak bir düzenleme getiriyorlar. Bu düzenlemeyi bize danışmadan yapıyorlar. Bu yasa bugün \e bugunden sonra Odalar Biriigi'nin çalışmalannı kısıtlayıcıdır. Odalar Birliği ozel sektor kuruluşudur, devlet kuruluşu değildir. Kanuni bir kuruluştur, gerçi günün şartlanna göre ıslah edilmesi zaruridir. Ancak getirilmek istenen hususlar bizim demokratik anlayışımıza terstir. Dolayısıyla bizi bir nevi vesayet altına alan bir tutum altında çalışmamız mümkün değildir. Camiamıza bu şekilde faydalı olamayız. Bu şekli ile >asalaşırsa Odalar Biriigi aleyhine olacaktır." MUSTAFA EKMEKÇİ ANKARA NOTLABI Fıkralaria (Haylar 1 NÎSAN 1986 Yunus Nadi Armağanı Mizah Öyküsü Yanşması Seçici Kurullan ön Seçici KuruL Refık Durbaş, Aydtn Emeç, Yalçın Pekşen, Vural Sözer. Büyük Seçici KuruL Sabahattin Kudnt Aksal, Melih Cevdet Anday, Salâh Birsel, Rıfat Ilgaz. Vural Sözer, Haldun Taner. Yanşma Koşullan 1. Profesyonel ya da amatör herkes yanşmaya katılabilir; ancak gerçek ad ve adreste yanşmaya katılmak zorunludur. 2. Ad ve adresinin saklı tutulmasım isteyen katılmacılann bu isteklerine uyulacaktır. 3. öyküler beyaz daktilo kâğıdına çift aralıklı makine yazısıyla yazılacak, dört sayfayı geçmeyecektir. Hınfmaalar, öykülerini 6 nüsha olarak hazıriayaaüdardır. Her yanfmaa, yanfmaya sadece bir öyküyU kattlabilecektir. 4. Yanşmaya katılanlar konularım seçmekte özgürdürler. İnsan, doğa, toplum ilişkilerinin her kesiminden kaynaklanan her konu işlenebilir. 5. Yürürlükteki yasalara aykın ve sakıncalı görülen öyküleri yanşma dışmda tutmak zorundayız. 6. Yanşmaya katılacak öyküler daha önce başka yerde yayımlanmamış olmahdır. 7. Yanşmacılann öyküleriyle birlikte adlarını ve soyadlanm arkasına yazacaklan iki fotoğraflannı, yaşamöykülerini ve açık adreslerini 1 Mayıs 1986'ya kadar "Cumhuriyet Gazetesi, Yunus Nadi Armağanı Yanşması, Cağaloğlu, İstanbul" adresine elden teslim etmeleri ya da iadeli taahhütlü olarak postayla göndermeleri gerekmektedir. & Yanşma sonuçları 29 Haziran 1986 günü açıklanacaktır. 9. Yanşmaya katılanlann öyküleri geri verilmeyecektir. Cuma günü, Büyük Ankara Oteün'de, İstanbul Teknik Ûniversttefiler Biriigi'nin gelenekBel toplanbstnda, Başbakan Turgut Bey de vardı. Bir ara mikrofona o da geidi, mübendistere: Sizieri neşetendirmek için ben de bir fıkra anlatayım, dedi, şöyle konuştu: 1 9 6 0 yazında Başbakanhk Müsteşanyken, Paris'e kredi bulmaya gitmişrJm. OECD'nin borç verme grubuyia toplanuiar yap«yordum. Bir yandan da borçlann ertetenmesini tonuşuyorduk. Para grubunun başkanı bir ara sordu: Bay özal, dedi, hem borçlusunuz, hem yeni borç tsbyorsunuz. Bunlan nasıl ödeyeceksiniz? Sizededim, bir Nasrettin Hoca hkrası anlatayım; fıkrayı anbabrsam hoştenna gideceğini düşündüm; baştedım antatmaya: Nasrettin Hoca, yol kıytana çalılar dikryormuş; "Hocam, buniar ne?" diye sormuşlar. Hoca karşıhk vermiş: "Bu çaMaria borçtenrru ödeyoceğim". Ekfemiş: "^u yokian hoyunter, kuzular geçecek, yünlert bu çaUara taiolacak, yuNeri toptayp eğlmceğlz, sonra dokuyup satacağa, borçlanrm da boyfece ödeyeceğimT Turgut Bey ektedi: Ben fıkrayı anJattıktan sonra baktım, gulmek bir yana, gulümseyen bie yoktu. Para gmbu başkanının da öbürierinin de suratJan asık... Turgut Bey ftaaan anlattıktan sonra yerine oturdu. Mühendbter arasında fıkraya gülen olmadıt Vedat Datokay: Turgut Bey fıkrayı bağiayarnadı! dedi; bir ara yanına gidip konuştu. Kimi mOhendisier de: Başbakan bu fıkrayla bir mesaj veriyor, Turkiye'nin durumuyla ilgili... dedfter... Prof. Sadun Aren de, MüHdyeMer Biriigi SaJonu'ndaki tonuşmasmda yer yer fıkralar anlabyordu. Teknolojik geftşmenin zrjrunkılugunu anlaörken, şöyte dedi sabr başlannda ana çizgHeriyte: & y g ş g nkk&dukikliitotev^ atom santrak nasıl yapdır? Bunu bHmek gerek. Bunu büsek bH B bük bHe onu yapmak guç otobOk. Buyuk sermayeye VB yetnma gereksinim vardtr. Çok sayıda yatmm yapmak gerekir. YUna bUmek yeh mez. Ingfftere'de çimenler vardtr, çok bakmHıdr. Londrefda onun ustunchyikuner.Çokhoştu.Amen1<alrmblhlrıgmerery^ bu çok hoşuna gitmiş, "Biz de yapsak bu cimenlerden" diye düşunmüş. Sormuş: Nasıl yapryorsunuz? Ingiliz karşılık vermiş: Çimleri ekjyoruz, Ostunden de merdane geciriyoruz. Bunu beş yüz yıl sürdürmek gerekir!" âadun Bey'in konuşmasını pazar gunkü Ankara Nottan'nda, kısaca vermeye çalişmışDm ya, kanımca eksik verdim. \erim oncağızdı. Sadun Bey'in bağımsızlık üzerine ağırlık verdiğini yaz. mışbm. Sadun Bey şöyle dryordu: nuniçkidedevletpomkasıgerekir. BöytebirşeybağtmsızbğıgerekVrir. Bağımsakk da M aşamahdr: 1) Çtkarian beHrtemekte özgur olmak, 2) Bu çtkahan sevunmakta özgur olmak. Bağntsa değffsenlz, ulkenizi kafkmdnvak için birşey yapamazsma. Turtdyefye özel yabancı sermaye çokça geHrse, buniar içehdeki yönetimle işbiriiği yapar, ulkenin yöneimini etkOer, CHkenin bağmtsolığı canevinden zedetenir. iabenct sermaye dlya, cıllyeSm bir Amertkah TOrtdyefye sermayesinl geHrse, burada yatnm yapsa bunda bir zarar yok. AmerikaJıyı eviendlririz füan (gulüşmeler). Gelen yabana şirket ise, onun çıkan başka. Bunun çtkan üe Türkiye'nin çzkan aynı olmaz. Bizim bağımsalığmat skngesi TBMMdk Gelen s/rtef onu etkKerse o zaman yandıkt TOrklye'oe böyle bir durum yok, ama olabHlr de. \abancı sermaye var ama o kadar etkkı değü. Yabana sermaye kâr otmadığı için gelmfyor. Kâr olsa gehr. Fakat yabana sermayeye karşı uyanık olmak gerekr. Camm fena mt? Şlmoisl için fena obnaz, sonra için fana oüurf Eslt işlem görmenin tek yolu eşH olmakbr. EşK gtoi iştem görmek yetmez. Herkesten aynı parayı alsalar, yoksul adamdan daha çok almtş gbi okr. EşHHk, tek bt dunyaya gltmenin yokı oiarak oagerekMr. TQn\iyeiçin,kr9dibakımındant3irazkoWdurdurijmumuz. Borçluyuz. Cari harcamalanmızı süfdümbHmek için borç almak zorundaytz. Bugünkü yaşam duzeyimizi suröurebimek lon Umtyer dolara gereksinim var. Sonra buyuk skkeOer sizkı geHşmenizi de istemezler 'Canım büyük baraj yapmayınl' demişlerdir. Türktyet nin geUşmesinl, kendi geüşmesinin dümen suyunda istryoriar..." Sadun Bey'e konusmasından sonra çeşitii sorular sorukju. Bir dinleyici, "ANAP'la OYP arasmdaki aynmı" sordu. Aren buna şu karşılığı verdi: ANAP, daha çok dtşa açılmaya yönelmiş, ona uyum sağtamış sermayenin partisi; ÖYP ise, yine sermayenin partisi, ama ş y p y i i dönük, biraz korumacı bir parti diyebiliriz. k bi i y iceri döük bi < Bir dinleyici de, t3erce/rv«saf/ıapAa<2 neoSr7"dryesormuştu. Aren şöyle karşılık verdi: Gerçek kapitalizm nedir, ben ne bileyim? (Gülüsmeter) Bir kapitalist üretim biçkni başladı. Daha brtmiş degH. Habire dönuşebilryoc Kapitalizm özüne dogru geHşryor. İlk straiarda kaprtaPzm zavallı bir durumdaydı. Fransız Devrimini anımsayın. "Burfuva devrimT dedikleri bu. Adam Smith, kapitaizrnin banisi filan degl. Kapitalzm o zaman öyte serbest Nan da değl. Beyter var, vs. Kapitalzmde ryOk aramayml B e n o n * fcerafzm demek, gOcu gücü yetene' demektir. Siyasal liberalizrn iykJir Tamam. Serbest rekabet de iyidirt Buralarda yanılmayalım ista.. Haberier var, çopieri Adana Beledryesi özei sektöre toptabyormuş! Emlak vergisini de bir adam tcplasın diye ... bir şey varmş! Eskiden "Amm« m«itaati" dediğimiz, "kwnu y w w ı A diye bir söz vardı. MOIkJyelUer bilirier. 56 yıl öncesinde "İş adwnı" bu denli makbul değikji. İş adamı demek ayıp sayılırdıl Kaprtalizmin safı, daha serbest rekabete ve dünyaya açık olmak demektir..." ABD Dışısteri Bakanı George Shultz'un Türkiye'de olduğu gurv terdeydi. Sirte Körlezi olayı da sürmekteydi. Ankara'daki IJbya Halk Sekreteriiği sabaha dek açtk kakjı. Diptomaöar calıştılar. übyalı bir diplomat, Türk bayana şöyle dedi: Amerika'nın iki kansı var. Birist Müslüman, öoürü Hırisrjyan. Biribirinin kuması. Müslüman kansı, çok bağlı, sadakatii. Kocast onu zaman zaman azariıyor, dövüyor, hırpaJrypr. Müslüman, htç sesini çtkarmryor. Yine onun yoiunU bekfiyor. Ûstüne basına bakryor, sökügünü dikiyor.tetekteriniyerine getiriyor! Hıristiyan kansı ise, sansın, ruj sürüyor, takıp takıstınyor. O batJı. Kocasını da pek dinlemiyori Kocası ise, Hrristiyan karemı daha çok seviyor. Onun her şeyine katlanıyor. Fıkra burada bitiyor... Gazeteierde haberier Shultz, lstanbul'da toplantı yapbğı, iş adamlannı neredeyse azariryor; Atina'da Shultz için aleynte gösteriler yapılıyor. Sonunda Shultz Atina'dan hoşnut ayniryor. Cetin Artan'ın "George'a Mektup" başlıklı fıkrası, pazar günkü Güneşte çıkt. Şöyle diyordu Çetin Altan fıkrasınının bir yerinde: "SenburadaykBndogrusu çok eğlendik.Ne zaman canımasıkdsa seni yemeğe çağınyor, tozunu havaya savuruyorduk. Sen işin sonunda kalktin: Ulan iki lokma ekmek karşılığında beni kum torbasma çeverdiniz, demeye bastadm. Senin orda boksörier kum torbast ustunde çahşmanvış. Bizim burada adetier başka olduğu için, senin dilindeki "kum torba ~ s\"nın bizdeki karşılığı "şamar oğianı"dK O gelir bir tane patlatr, öteki gelir bir tane patlatır. ... George buraya bak, gözünün akını yryeyim, bize çok gönül koma... Senin Amerikan bezlerinden daha iyisini yapryoruz burada. Basma masma, şile bezi, emprime, ne varsa hepsini airver, olsun bitsin. Burada her şey bıraktığın gibi. Aramızda da arada arada çekişip, senin kulaJdannı çmlabyoruz. Arslarum George, yanakJanndan öperim, by by..." " l k ^ ^ yd ug » k k ^k ^ l k i k J ^ k ş "Yunus Nadi Armağanı Mizah Öyküsü Yanşması 19851986" ödülleri şöyledir: Birinciye 300 bin TL. Ikinciye 150 bin TL Üçüncüye 80 bin TL. Aynca 5 öyküye 25'er bin lira mansiyon. Yanşmaya katılan öykülerin Cumhuriyet'te yayımlanması durumunda herbirine 5000 lira telif ücreti ödenecektir. NADtR NADt (1 Nisan 1936) Gürkan'dan çekişmeye (Baştarafı 1. Sayfada) degil, ama antimilitarist olmak da iyi degildir.. Antimilitarist oJdugunuzu bilseydim, sizleıie birlikte olmazdun" sözlerinin kavram kargaşasından kaynaklandığını bddirdi. Gürkan, MKYK' daki banş çağnsından sonra Karaman'ın suçlayıcı bir konuşma yapması konusundaki düşüncesinin sorulması üzerine de "gereken vapdacaktır" yanıtını verdi. SHP Genel Başkanı, geçen hafta sonu yapılan ve yer yer tartışmalann çıktığı ilçe kongreleri ile ilgili bir soru üzerine şunları söyledı: "Goıel merkezde değişikük otmasıydı da kongrelerde listeler çıkacaktı. Kongrelerde birkaç Hsteniı çıkması, yanşması ve za•• man zaman onlenemez gerginliklerin çıkması dogaldır. Buniar kongre mücadelesidir. Parti içinde kanatlann olması doğal ve bir anlamda yarariıdır. Ancak, bunun karşıüklı suçlama, karalama ve kötüleme noktasına varmaması gerekir. Buna da izin vermeyecegim. Bir partili, bir diger partiliyi kötüleme, karalama, küçümseme ve suçlama hakkına sahip degildir. tl ve ilçe kongrelerini dikkatle izletiyonım. Parti disiplinine aykırı herhangi bir gelişme olursa müdahele edeceğim. Ancak, şu ana kadar bana intikal eden, kongrelerde yarışmanın banşçd, olgun ve karşılıkiı saygı içinde cereyan ettiği yolundadır". Kapanan THA çalışanları: ıınyerı doldurulmaz A. İnan Gaydalı DYP'ye giriyor AP Eski*Bitlis Millitvekili Abidin İnan Gaydalı yann oğlu Saffer Gaydalı ile birlikte DYP'ye giriyor. DYP'den verilen bilgiye göre, Gaydalı'nın partiye giriş formunu Genel Başkan Hüsamettin Cindoruk imzalayacak. MDP Bitlis MiUetvekiü Kâmuran lnantuı üvey kardeşi olan Abidin İnan Gaydalı, Bitlis poütikasında çok etkili bulunuyor. Ozetle OzaFdaıı (Başttrafi 1. Sayfada) Başjakan Turgut özal'ın MKYK toplantısında, "Solun hanesiıe yazılmayan her oyu biz almak istiyoruz" dediği öğrenildi. uzıl'ın partisinin birleşmeyle ilgil atağını anlattığı sırada "Sağ»l dersek eski kavga ortamının Joğmasından endişe ediyonım Ama millet bizi tanıdı. Karşuuzdakileri de tanıdı. Sağı toparltraa adına >ola çıkanlann yaptıkiın solun işine geliyor" dediği bdirlendi. A N A P Teşkilat Başkan Yardımcıs Eyiip Aşık, yeni Siyasi Partile ve Seçim Yasalan'ndan sonra, A.NAFın hedefınin yüzde 50'rin üzerinde oy alarak iktidar clmak olduğunu söyledi. Aşık, rumhuriyet muhabirinin sorusınu yanıtlarken, "Bu kanunu A H P ' ı n yüzde 35 oyla iktidar ouıa hedefini belirledigj sekKnde tdayanlar yanüıyorlar. Her şeye n|men Özal'a oy verecek kemikeşmiş yüzde 30 oyumuz var" ddi. Aşık, "Sagı birieştireceğiz riye ortaya çıkan partiler, aslın<lı sola yardım etmiş olacaklar Toplayacakları her oy solan hıtesine yardım etmiş olur. Biz is sola gitmeyen her oyu toplauk istiyoruz" biçiminde konuşu. Aşık, Başbakan Özal'ın hafta önunda Çanakkale, Balıkesir v Manisa illerine yapacaİf geae, "bahar taarnızu" olarak dlandınlan "birleşme davetijsi" fikrini aynntdı biçimde anJacağını kaydetti. r Gürkan, suçlamalann sürmesi durumunda ne önlem alacağı yolundaki bir soru üzerine, "Partinin disiplin kurulları var, MKYK'sı var ve ninayet kamuoyu var. Bunlara karşı gerekirse ben de çıkar kamuoyunda gerekeni söylerim" dedi. SHP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile yapaca| ı görüşmede, Siyasi Partiler ve Seçim Yasası'nda yapılan son değişikliklerden duyduğu kaygıTürkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Oktay yı dile getireceğini bildirerek, Knrtböke, "Kapaolan gazete ve ajanriardaki üyekrimizin hak"Bu yasanın Turkiye'nin sorunlaruu her düzeyde ve her yerde savunacagız" dedi. larını arttıracagına inanıyorum. UBA muhabirine son o'arak çalışmalannı durduran THA' Bu yasa ile 1988 seçimlerinden daki TGS üyelerinin yasal haklan ve iş sorunları konusunda sonra bile Turkiye'nin sorunlar çalışmalannı sürdürdüklerini belirten Kurtböke şunlan söyiçinde olabilecegi kaygısını ledi: taşıyorum" diye konuştu. "Üyeterimizin çalıştıklan işyeri kapatıldıgmda iki tür çaSiyasi Partiler ve Seçim Yasauşmayı gündeme getiririz. Birindsl eger kapaüiaa işyerinde sı'nın iptali için mutlaka Anayayasalara ters bir nygulama varsa üyderimizin haklannı yargı sa Mahkemesi'ne gideceklerini, organlaruıda taldp edecegiz. tldncisi işsiz kalnuş durumda böyle bir yasa ile Türkiye'nin yöolan üvderimize iş imkâni«n saglanması için basın kunüuşnetilemeyeceğini ve parlamentolan ile temaslara geçecegiz. Bunon örnekkrini Ankara ve tsnun siyasetin odak noktası dutanbol'da gostenük. THA çahşaaı ayekrimizin de bu darumrumuna getirilemeyeceğini beliruuı hakkmda fhyn«ianmı»ı sürdürüyoruz." ten Gürkan, iki partili sistem konusundaki düşüncelerini şöyle 9 açıkladı: •tki partili sistem belki karar(Baştarafı 1. Sayfada) yi iptal için hiçbir sebep yok." lılık saglanması açısından gerekli Demirei cuma sabahı karayolu üe olabilir. Ama, bunu zorla yap Demirel, seminerde konuşma yapması için çajn aldıjınj ve daha sonAnkara'dan hareket edecek ve cuma mak, toplumu böyle zonınlu bir ra da frnti'niar"»" için bir uyan namaaru Bozüyuk'te kıldıktan sonra seçenek karşısında bırakmak geunediğini bildirerek 4 nitanrfa Bursaat 15.00 dolaylarında Inegol'un onaylayabilecegimiz birşey degil sagezisineçıkacağınıbiklirdi. DemiOsmaniye kcyünde karşıianacak. dir. Biz solda tek bir demokra rdgoylededi: 1983'te Zincirbozan dönuşu Demitik sol parti ohnasudan yanayız. "Ben. Marraara çe\resi illeri barel'i karşıiamak isteyenlerin guvenAma, bunun yasaklamalarla, kı rolannın duzenlediği bir toplantıda lık kuvvetleri tarafından dagıtıldığı sıtlamalarla değii, yanşma ko konuşmak uzere çağn aldım. Şimdibu koyde bir kahve molası verecek olan Derairel'in büyük bir taşıt konşullan içinde saglanması düşün ye kadar bu toplantıya kalılmamam voyu Ue Bursa'ya girmesi bekleniyor. cesindeyiz. Özal, bu yasa ile sag konusunda herhangi bir u\an bana Demirel aynı gece Kültürpark'ta da yarışmayla toparlanma yeri gelmedi. Bu memleketin kanunlan ne zorla toparlanmayı yeğlemiş var. Aynca Bursa gezisiı»e çıkış mak dostlarının vereceği 4 bin kişilik bir yemeğe katılacak. Bursa'nın ilçelesadım sadece o lopjanlıda konuşmak tir. SHP iktidar oldugunda bu rini de gezmej>i beklenen Demirel pada degıl. Bunun iv'in hiçbir sebep geyasayı mutlaka degiştirecektir". zar gunü Ankara'ya dönecek. zıyi iptal etmemi gerektirmez. Gezi Haberier Ajansı ne yaak Id basudan ve devtetten yeteriace destek göremedL Diuyanın çofu ülkesinde basu organlan ve ajansbr devlet sübvansryonuMİu yararuuurken aıı»mi™ı» hA. lâ bu olanak basına gaghmmamakta, kendi yagryia kavruli d kahnmaktadır. Haberdlikte böyiesüıe büyük h k bdlik blü bir oianak da aolayıs yolurolagn •edeniyle harcanmış oMo. Bana bir daha de geçinııek son derece gttçtör. Bn arada şu•• da bettrtBek gerek Id ajans kuıncolan ve abooelerin Ugisiz if«iwi««mtıı da ba sonoçta payı bolanmaktadu. Bogün gaırtrtrrimirin öaemli mevkilerbıde, çeşitli servisfcrÜMİe çalışanlann bir kısnu Türk Haberier Ajansı'nın yetiştirdigi kişuerdir. Türk Haberier Ajansı Babuüi'de bir ekoldü. Hiçbir zaman unutulmayacak ve boşlogu da biç doidnrulamayacak." Haber Merkezi Geçen cumartesi günü kapatılan Türkiye'nin ilk özel ajansı, 37 yıllık THA'nın eski çalışanlan bir bildiri yayımlayarak THA'nın faaliyetine son vermesine basının kendi bünyesindeki ilgisizlik ve devlet desteğinin yokluğunun yol açtığını duyurdular. 37 yıl önce merhum gazeteci Kadri Kayabal tarafından Kurulan THA'nın eski ffliıyminnnın basına dağıttıklan bildiri aynen şöyle: Türk Haberier Ajansı yülarca yansız, hagima» tam bir gazetedük anlayışıyla faaliyct gösterdikten sonra geçen cumartesi gönfi faaUyeÜne son vermek zormnda kakb. Türk Haberier AJansı'ııdan yetişenler olarak içunizn acuı hiçbir n dkuneyecek. ş nryede, yalmz habercflikle basma bjzmet ı İyi ç ^ ^ Gürkanh Mısır elçisi ziyaret etti Mısır'm Ankara Büyükelçisi Aü Şevki ElHadidi, SHP Genel Başkanı Aydtn Güven Gürkan'ı dün genel merkezde ziyaret etti. Gürkan, yaklaşık bir saat süren görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, büyükelçüün nezaket ziyaretinde bulunduğunu bildirdl • • • Bursa'da Muzır Yasası uyarınca toplatma Bursa polisi, "Muzır Yayın Yasası"na dayanarak, kent içindeki gazete bayilerinden bir bölümiinü denetledi ve açıkta satüan eski tarihli dergileri topladu 28 mart cuma günü yapılan denetimler sonunda Bravo, Playboy, Erkekçe, Domino, Poster ve Pazar dergilerinin yanı sıra bazı haftalık gazeteler de toplatüdı ve zabıt tutuldu. Gazete bayüeri, bu dergilerin eski tarihli olduklanm ve iade edilmek üzere bekletildiklerini öne sürdüler. Konuşma yasağı TBMM'de ele alınıyor 2969 sayılı yasada değişiklik yaparak, eski siyasilerin konuşma yasağını kaldıran yasa tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nun bugünkü birleşiminde ele alınacak. Tasan, 2969 sayılı yasanın 7 Kasun 1992 tarihinde yürürlükten kaldınlmasım da öngörüyor. Kaldınlması öngöriüen fıkralar, eski siyasilerin Türkiye'nin iç ve dış politikasını menfi yönde etkileyecek sözlü veya yazılı beyanda bulunmalannı, kapatılmış siyasi partilerin kapatılma tarihindeki merkez karar ve yönetim kurullannda bulunanlan suçlayıcı veya savunucu nitelikte beyanda bulunmalannı yasakhyordu. Demirel ve Gürkan a GENEL GÜVENLİK GÖZETİMİ SÜRGÜNCEZASI, av. atilla coşkun DaOnvn: ETKİN D^ıtım 527 60 11 CEMMAY 527 01 53
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle