Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 NİSAN 1986 • • • • SPORTOTO TAHMtNİ Galatasaray Eskişehir Malatyaspor Beşiktaş Samsunspor Sanyer Denizlispor Ankaragücü Kayserispor Bursaspor Altay Kocaelispor Orduspor Sakaryaspor Gençlerbirliği TYabzonspor Fenerbahçe Zonguldak Kizapar Ejtitcfaınpot: Mtlatyupor: Rnopot FMtri K^Krispot: ! MaJMTupor. j Fq*rt»hçe: I Eakifetıinpor: HABERLERtN DEVAMI CUMHURİYET/13 Onhnpoc c Gmçfcrtnrtıjı: Onhapor 31 01 32 tı olao Galalanny fonada ve monü yoklefc. Ofduıpor'u zor ycacs Eskisehirıfncgo lidcr <mande bzla HB9 yok. P»•a •]]]»«] lOjpriz layUır. ABD ile (Baştarafı 1. Sayfada) Sakıryupor 01 "ftlbzonıpor II ZoogBİdakspon 02 DeoizUspor U| MalaDumCda puaa . M J ~ P > ( « tt. NUlıtyupor İK ton bafulard* Kciontaran Oocc 2 loan 0 otermk tfoldunbainiııiz. bmâ. KoS>! • • aetapor'ıı b r t l | 'i bük Bdmapor: AatantacO: Kaadiıpoc Bk 10 33 10 10 11 Zoamkbkspor 00 Bunupor OoOnde Kn ^*^fc« benbcrlıfc yüula^D DeuzJiıpor uluya mutlıU g&fibovt için dkacafc Puua çofc ibüy*a vv. Ankaragtica ue biı do$u4 îçiııdc. 24 ZoonJdakıpor: 00 03 Son h^nkrm l a t r a ı afajm KnamD0»ne luBmdB u z ü k a ı ı t n o B » laıpar uc bir p a u ign ufaajn pJucak ••1 Bunaıpor: k Cccn h^ttyı PUUKZ k n m » Ak« K r 10 23 «SÇK. Ordrapor ae K » ı 12* cak. Uç jhtimUi bır I 42 11 10 yp (vUı m i k n Gençkftlirbtî'am Tttbzoacpor öaaode i|i zor. zoupar'uj] we R t o üb •oanmonli ytUuddi. büyük rol oynadı. HAFTANIN KARMASI: Cüne>i (Denizli)Bahattin (Trabzonspor), Yusuf (Galatasaray) (2), Rıfat (Samsunspor) (7), Ibrahim (Eskişehirspor) (2)BAykut (Sakaryaspor) (2), Orhan (Samsunspor) (4), Erdal (Galatasaray); Türkiye ile ABD arasında görüşmeleri süren Savunma ve Ekonomik tşbirliği Anlaşması Y Af)OMpar: 02 Lifdc bKbm nkımm otaaymn ıkı ulımm odrimnrtı evuhibi ukm ıtı pıana Budınıuspor 11 Aydınspor çerçevesinde Türkiye, ABD'den g«hte»npot: 00 dahı ymkın. Türk tekstil ihraç ürünlerine gelaninpor. 10 Altmordu Şdrcnpor 11 tirdiği kısıtlamalan yumuşatmaY SoBfapor: 10 sını talep ediyor. Nitekim HaziKMannpor 01 tonuk okaD vn cak aoaub bu naç. ne ve Dış Ticaret Müsteşan EkErzurumspor Hopupor 20 Koaysspor sampiyoaJuk yaji^mdajl kop[•fcendenjaspor: 22 rem Pakdemirli, Brown'la görüşcak Enurunupor'dj uhuıodı iyi oy J«Z fcUrtımpor 30 mesinden sonra, "Türkiye'nin Diyırtakınpor: 01 Konyaspor ri 10 ABD ile ücari Uişkilerinde en ayKaımbakıpor: 11 Menin tdmuurardu'ınkıı p u o atarak bincalıklı ulke statüsünden vararBtkıHHtjnpon 00 rmı olsuc nhatlcyın Galüa |Oçl0 Ediri Galata MCTUC IdV 00 oespor önOiKk 2 puaoa birtz daha yıkın lanmak istediğjni" yineledi. Türk |öriUB>or. Edffnopof t x ıkına yvnda iyi 22 tarafı, tekstil ürünleri ihracatımıb*r frmfU (jzdi. 22 Edirnespor za getirilen kasıtlamaların hesap 11 Ufcr Çuakkale'dea 5 goJ v!«n Eıtfckyöntemine ilişkin yeni bir öneriErdekspor Kıncmbeyıpor: 01 spor*UD Ü0B orta anianoda >w ıteo Çande bulundu. Buna göre, kota heÇmtkıiapor. IS spor OoOnde i|i zor. B«nbertık ortada. Soo> Scta: 10 I saplamalarında ara mali sayılan Çanspor Ayvıiıkıpor M j iplik gibi ürünlerin, ABD'de işKuıgbeyıpor: frO j lenerek yeniden ihraca edilebileceği göz önünde tutularak, bu Sebaıtskendenın: 01, [ f i BaybunAin: 1. Q A>/ur 4fTtp<zîu^(Jj /fiz. / 0 ürünlerin kota dışı tutulması istendi. ABD benzeri bir hesap yöntemini bazı ülkelere dış tica2. LİG / B GRUBU retinde uyguluyor. Eğer aynı yöntemin Türkiye'ye uygulanmaHafUnın Takımı: TİY Erkut Baftarafi 12. Sayfada sı önerisi kabul görürse, bu ülHaftanın Futbolcusu: Adnan HAFTANIN TEK.NİK DtREKTÖkeye yönelik tekstil ihracatımız (Muğla) RÜ: Fethi Demircan (5) (Samsun450 milyon dolara kadar yükseHaftanın Hakemi: O. Nedim Ayık spor). lebilecek. Tekstil ve demir çelik (Bolu Göztepe) Deplasmanda Kocaelispor'u 40 ürünleri üzerinde yürütülen paHaftanıa Karmaa: Hayrettin (Y. gibi farklı bir skorla yenen SamsunAfyon) Mehmet (TlY Erkut), i zarlık, Hazine ve Dış Ticaret spor'un teknik direktörü, 90 dakika Muharrem (Karsıyaka), Ethem (BoMüsteşarı Ekrem Pakdemirli'nin boyunca takımı mükemmel yönetti. luspor), Semih (Alünordu) Memayıs ayında ABD gezisinde de Demircan, takımının galibiyetinde 00 OO 20 LJCİD bafansz takjmıftnertoahçeZoagfr^nr oaOnde ikj puama fooriâ. AAcak evMhibi ukım biç •amjçtv •Irçcr Zoafuidakjpor ijc ahlikauldt Bd yazden mında "turistik" bir değişiklik yapıldı. Brown'un Ankara'daki temaslarından sonra, İstanbul'a geçmeden önce Göreme'yi ziyaret edeceği öğrenildi. ABD Ticaret Bakanı Yardımcısı Brown, dün sabah Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan Ekrem Pakdemirli ile göriiştü. Brown, görüşmeden sonra yaptığı kısa açıklamada, Başbakan Turgut Özal'ın ekonomik politikasını övdü, ABD'li işadamlarının Türkiye'ye yönelik ihracat ve Türkiye'den ithalatlannı artırmak isteği taşıdıklarını söyledi. Brovvn, öğleden sonra da, DPT Müsteşan Yusuf Bozkurt Özal, Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Mustafa Aşula ile görüştü. Akşam ABD Büyükelçiliği'nin verdiği kokteyle katıldı. Brown, bu sabah Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Zekeriya Yıldınm ile görüşecek. Daha sonra Türkiye1 ye uçarken THY'nin magazin dergisinde gördüğü ve beğendiği bildirilen Göreme'ye bir gezi yapacak. Brown, İstanbul'da 24 nisan tarihleri arasında toplanacak TürkABD iş konseyi toplantısında hazır bulunacak. TÜRKTEZİ Işkence iddiaları Türkiye'yî kötülemeye yönelik ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Tiilay Giinday adh sanığa işkence yaptıkları gerekçesiyle 4. Kolordu Komutanhğı (1) No'lu Askeri Mahkemesi'nde yargılanan iki polis memuru için verilen beraat kararı Askeri Yargıtay Daireler Kurulu tarafından onaylandı. Daireler Kurulu'nun karannda, yaygın işkence iddialarının nedeninin, "Tiirkiye'yi uluslararası knruluşlar nezdinde zor dunıma düşurmek, mevcut demokratik rejimi kötüleyerek antidemokratik bir uygulama bulunduğu izlenim ve amacını yayma çalışmalan için zemin hazırlamak" olduğu öne sürüldü. Aralarında Daireler Kurulu Başkanı Hakim Tümgeneral Hikmet Tavukçuoglu'nun da bulunduğu 5 üyenin karşı oy yazısında, sanık polis memurlanna yüklenen suçun unsurlannın oluştuğu belirtilerek, sanık polis memurları tarafından da reddedilmeyen gözü bağlı sorgulama yapmanın usul yasalanna aykırı olduğu kaydedildi. Ankara Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube*de görevli polis memurları Ahmet Civan ve Ahmet Nail Atalay hakkında, yasadışı Partizan Örgütü'ne üye oldukları gerekçesiyle Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne götürdükleri füIay Günday'a "suçunu ikrar ettirmek" amaayla işkence yaptıklan gerekçesiyle dava açılmıştı. Tülay Günday'ın başvurusu üzerie açılan davada sanık polis memurlannın Tülay Günday'ın gözlerini bağlayarak, sorgulama yapuklan öne sürülmüştü. Tülay Günday ile duruşmada dinlenen tanıklar, gözleri bağlı olarak kendilerini sorgulayan polis memurlarını, gözlerine bağlanan bağın altından gördüklerini söyleyerek, sanık polisleri teşhis etmişlerdi. 4. Kolordu Komutanhğı (1) No'lu Askeri Mahkemesi, yapılan yargılama sonucunda, "Her ne kadar müdahil tarafından sanıkların kendisine suimuamelede bulunduklan iddia edilmekte ise de dosyada mevcut doktor raponı, vizite kartı, miidahilin sanık sıfatı ile verdiği ifade suretleri, yüzleştirme tutanakları, tanıklann beyanları arasındaki çelişkiler nedeniyle inandırıcı ve samimi bulunmaması dikkate alındığında sanıklann yoneltilen suçu işlediklerine dair, sanıklann cezalandınlmalarını gerektiren kesin ve inandırıcı kanıt elde edilemedigi" gerekçesiyle sanık polis memurlarının beraatlerine karar verilmişti. Askeri Mahkeme'nin verdiği karar, Tülay Günday'ın avukatı tarafından Askeri Yargıtay'da temyiz edildi. Askeri Yargıtay Başsavcıhğı 24 Ocak 1984 tarihli tebliğname ile müdahilin gösterdiği tanıkların sonuçta etkili olmayacağı gerekçesiyle dinlenmelerine gerek olmadığı şeklindeki karar nedeniyle sanık polis memurları hakkında eksik soruşturma sonucundan karar verildiği belirtilerek, Askeri Mahkeme'nin verdiği hükmiin bozulması istendi. Dava dosyasını inceleyen Askeri Yargıtay 1. Dairesi de 1 Şubat 1984 tarihinde eksik soruşturmanın yasaya aykırı olduğunu belirterek, verilen hükmü bozdu. Verilen hükmün bozulması nedeniyle yeniden yargılanan polis memurlan hakkında Askeri Mahkeme yine beraat karan verdi. Verilen karar, müdahil avukat tarafından ikinci kez temyiz edildi. Dosyayı yeniden inceleyen Askeri Yargıtay 1. Dairesi, sanık polis memurlarının beraatlerine karar verilmesini yasaya aykın bularak, müdahilin sağ elinde hafif güç kaybı olduğuna dair rapor olduğunu, bunun da suimuamelede bulunulduğuna kanıt olduğu görüşünü savundu. Askeri Mahkeme, tanık Yılmaz Yüksel'in müdahil ile yüzleştirilmeye götürüldüğünde işkence odasında sanık polis memuru Ahmet Civan'ın manyetoyu çevirirken, diğer sanık Ahmet Nail Atalay'ın ise kabloyu müdahilin vücudunun muhtelif yerlerine değdirdiği, Tülay Günday'ı ise baygm bir şekilde gördüğü biçimindeki ifadesinin, "baygm bir kişiden ifade almak için işkence yapdmasının mantıksız olduğu" gerekçesiyle kabul edilemeyeceğini belirtti. Bozma karanna karşı direnen Askeri Mahkeme, tanık Giilcan tleri'nin "Müdahil "ayakta zor duruyordu" şeklindeki sözlerinin, kendisinin gözlerinin de bağlı olduğunu söylemesi nedeniyle doğru olamayacağı, sorgulamaya kişilerin tek tek götürüldükleri ve gözleri bağlı olarak ifade vermeleri nedeniyle sorgusu yapılan kişiye başkalarının tanık olamayacağı görüşünü savundu. Askeri Mahkeme'nin direnme kararı müdahil avukatı tarafından üçüncü kez temyiz edildi. Askeri Yargıtay Başsavcılığı, tebliğnamesi ile sanık polis memurlarının beraatlerine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu savundu. Dava dosyası bu kez Daireler Kurulu'nda ele alındı. Daireler Kurulu 23 Ocak 1986 tarihli kararı ile sanık polis memurlarının cezalandırılmaları için yeterli ve inandıncı kanıt bulunamadığı gerekçesfyle sanıklar hakkında verilen beraat kararını oy çokluğu ile onayladı. Daireler Kurulu karannda, şöyle denildi: "İşkence yapıldığı iddiasına sık sık başvurulmasının bir başka nedeni de, mensup oldukları örgütlerin vurt dışına kaçarak oralarda barınma imkânları bulunan elemanlan tarafından önerilmesindendir. Bunun nedeni de yaygın işkence soylenti ve iddialan ile Tiirkiye'yi uluslararası kuruluşlar nezdinde zor duruma düşiirmek, mevcut demokratik rejimi kötüleyerek, antidemokratik bir uygulama bulunduğu izlenim ve amacını yaymaya çalışmalan için zemin hazırlamaktır". Daireler Kurulu Başkanı Hikmet Tavukçuoğlu'nun da aralarında bulunduğu 5 üye kurulun aldığı karara karşı çıktılar. 5 üyenin yazdığı karşı oy yazısında, Tülay Günday'ı sorguya çeken rx>lis memurlarının suçu söyletmek için 33 gün süreyle elektrik şoku, falakava yatırma, tavana asılma, soguk suda yıkatılma gibi eylemlerde bulundukları şeklinde iddialar olduğu belirtilerek, sanıklara yoneltilen suçların sübut bulduğu ve suç unsurlannın oluştuğu savunuldu. Askeri Yargıtay: Diyarbakır Askeri Savcılığı: TutukhıBedü Tan, müessir fül sonucu öldürüldü Diyarbakır Askeri Savcılığı, cezaevinde öldüruldüğü ileri sürülen 32 kişiden biri olan Bedii Tan'ın Olümüyle ilgili olarak, iki cezaevi görevlisi hakkında 15 yıldan aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası istemiyle dava açtı. İstanbnl Haber Servisi Diyarbakır Askeri Cezaevi'nde 19811984 yılları arasında işkence sonucu öldüğü ileri sürülen 32 sanıktan biri olan Bedii Tan'ın olümüyle ilgili olarak, Diyarbakır Sıkıyönetim Komutanhğı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde dava açıldı. "Yann başlayacak olan davada, sıkıyönetim askeri savcılığı, cezaevi görevlisi iki sanık hakkında "müessir fiilde bulunarak öliime sebebiyet vermek" suçundan 15 yıldan aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası istiyor. Diyarbakır Sıkıyönetim Komutanhğı Askeri Mahkemesi'nde görülmekte olan 14 sanıklı bir davada. "19811984 tarihleri arasında Diyarbakır Askeri Cezaevi'nde 32 tutuklunun işkence sonocu öldügii" ileri sürülmüş, Diyarbakır Sıkıyönetim Askeri Savcılığı, bunun üzerine yaptığı ve 8 Şubat 1986 tarihinde gazetemizde de yayımlanan açıklamada, 32 tutukludan 30'unun ölümünü doğrulamışti: Askeri savcılık, bu açıklmasında 8 sanığın intihar ettiğini, 6 kişinin açlık grevi sonucu öldüğünü, 15 sanığın ise eceliyle öldüğünü, bunlann "normal ölüm" olduğunu duyurmuştu. Savcılık, 30 ölüm olayından yalnızca birinin, Bedii Tan'ın ölümünün işkence sonucu olup olmadığının arastınldığıru ve soruşturmarun sürdüğunü belirtmişti. Askeri savcılığın sürdüğünü açıkladığı soruşturmanın daha önce, 27 Eylül 1985 tarihinde tamamlandiğı vç Sıkıyönetim Askeri Savcılığı'nın, Esas No: 1985/831. Karar No: 1985/309 sayılı iddianameyle dava açtığı öğrenildi. İddianamede, Diyarbakır Askeri Cezaevi E Blok 33 No'lu koğuşta tutuklu Bedii Tan'ın ölümünün şüpheli görülmesi üzerine, olayla ilgili soruşturma açıldığı belirtiliyor. Askeri savcılığın iddianamesinde, soruşturma sonucunda, 33 No'lu koğuş gardiyanı Adem Gündüz'ün 15 Temmuz 1982 tarihinde Bedii Tan'a "müessir fiilde bulunduğu", o sırada yanında bulunan onbaşı Ali Koyunlu'nun da "duruma müdahale e(mediği"nin anlaşıldıgı açıklanıyor. İddianamede, Bedii Tan'ın olümüyle ilgili olarak verilen tanıklık ifadeleri de yer alıyor. Askeri savcıhjıaiddiaaamesinds;.. ölüm olayıyla ilgili olarak 15 Temmuz 1982 tarihli ve Askeri Savcı Hâkim Yüzbaşı Oktay Yüksel, bilirkişiler Gülgün Öktem ve Reha Kuruoglu'nun imzalarını taşıyan otopsi raporuna da yer veriliyor. Otopsi raporunda, Bedii Tan'ın "travmaya bağlı olarak akcigerierde ve böbreklerde meydana gelen afet sebebiyle solunum yetmezligi ve doiaşım. merkezi sinir sislemi durması sonucu olduğu" belirtiliyor. Diyarbakır Sıkıyönetim Askeri Savcılığı, yann başlayacak olan söz konusu davada, deliller ve tanık ifadeleri göz önünde tutularak, sanıklar Adem Gündüz ve Ali KoyunluL nun, "müessir fiilde bulunarak olume sebebiyel vermek" suçundan, TCK'nın 452/1. maddesi uyannca, 15 yıldan aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası ile cezalandırılmasını talep ediyor. Galatasaray 2. LtG / A GRUBU HaftaniB Takımı: Adana Demirspor HafUnın Futbokıısu: Levent (Diyarbakırspor) HafUnın Hakemi: Yüksel Erdoğrul (Iskenderun 2rzurum) Haftanın Karmaa: Sabahaıun (Sıvas) Sami (Diyarbakır), Hamit (Siirt YSE), K. Orhan (Adana Demirspor), 2İeynel (Konya) B. Orhan (Ad. Demirspor), Naci (Erzurum), Recai (Diyarbakır) Metin (Konya), Levent (Diyarbakır), Tekin (Ad. Demirspor). mik (TtY Erkut), Davut (Y. Afyon), Ozan (Muğla) Murat (Bandırma), Adnan (Muğla), Reşit (TtY Erkut) Takımlar O G B M A V P TİY Erkut 27 17 7 3 49 12 41 Boluspor 27 16 9 2 33 12 41 Y. Afyon 27 14 9 4 34 16 37 Karsıyaka 27 14 8 5 36 18 36 Muğla 27 10 11 6 27 15 31 27 27 27 27 27 27 27 27 27 27 27 27 27 11 10 9 7 8 6 5 5 6 6 4 6 2 8 8 7 11 9 13 14 14 12 9 12 7 6 8 9 11 9 10 8 8 8 9 12 11 14 19 27 34 29 25 22 15 27 17 27 24 16 16 18 25 32 28 24 21 24 30 22 37 39 36 35 50 30 28 25 25 25 25 24 24 24 21 20 19 10 K. Doğsa ı Göztepe Y. Salihli Şekerspor İzmirspor Aydınspor Bandırma Altmordu M. Vestel Kırkkale Burdur Bahkesir Etibank İLERLEME YOK Ashnda TürkABD Konseyi'ne katılmak üzere Türkiye'ye gelecek olan Clerence Brown'un Türk tarafının ısrarı üzerine, gezi tarihini 2 gün öne alarak Ankara'da temaslarda bulunduğu öğrenildi. Onceki gece Başbakan Turgut Özal ile de görüşen Brovvn'un herhangi bir müzakere talimatı olmadan Ankara'ya geldiği belirtildi. Dolayısıyla Türk tarafında ABD Dışişleri Bakanı Shultz'un gezisiyle doğan umutlu bekleyiş ortamı bir kez daha boşa çıktı. 2. LİG / C GRUBU Haftanın Takımı: Galata Haftanın Futbolcusu: Kayhan (Adanaspor) Haftanın Hakemi: Yaşar Karaca (Karabük Gölcük) Haftanın Karması: Mehmet (Gölcükgücü) Feridun (Gölcükgüeü), B. Uğur (Vefa), B. Mustafa (Adanaspor), Selim (Edirne) Yusuf (Kırklareli), Salim (Tekirdağ), Ahmet (Galata) Ibrahim (Babaeski), Yalçın (tnegöl), Kayhan (Adanaspor) Takımlar O G B M A Y P Antalya 27 18 8 1 48 12 44 Adana 27 17 6 4 61 22 40 PTT 27 14 3 10 34 29 31 Anadolu 27 11 9 7 31 27 31 K. Gumrük 27 11 8 8 32 21 30 Düzce 27 11 5 11 36 38 27 Edirne 27 10 7 10 36 43 27 Bakırköy 27 8 10 9 34 36 26 Vefa Simtel 27 7 11 9 29 29 25 İnegöl 27 10 5 12 25 28 25 DÇ Karab. 27 8 9 10 23 33 25 Mersin t.Y. 21 5 14 8 28 25 24 Babaeski 27 6 12 9 22 33 24 Tekirdağ 27 7 9 11 21 34 23 Galata 27 7 9 11 18 34 23 Kırklareli 27 6 10 11 25 34 22 Gölcük 27 6 9 12 18 29 21 Lüleburgaz 27 6 6 15 20 34 18 Meksika'da (Baştarafı 1. Sayfada) ve 8 mürettabattan kurtulan olmadığının sanıldığını bildirdi. Mexico City Havaalanı'nın bir başka yetkilisi de, üç helikopterin uçağın enkazının bulunduğu dağlık bölgede keşif uçuşları yaptığını belirterek uçakta hayat belirtisinin görülmediğini açıkladı. Yetkili, kazadaki can kaybı konusunda kesin bilgi vermenin mümkün olmadığını ve uçak enkazırun hâlâ yanmakta olduğunu söyledi. Ajanslar, kazanın paskalya yortusunun sonuna rastlaması ve uçağın son durağının Los Angeles olması nedeniyle yolcular arasında Amerikan vatandaşlarının da bulunduğunu belirtiyorlar. Uçak yolcu listesinde soyadı İspanyol kökenli olmayan 25 kişinin adının olduğu ancak ülkelerinin saptanamadığı bildiriliyor. K.Maras Vanspor Erzincan Hopaspor Sıvasspor Siirt YSE Gıresun Mardin O Diyarbakır 24 Adana D.S. 23 Konya 23 Iskenderun 23 Gaziantep 24 24 24 ebatspor 24 ürzurum 24 Osmaniye Talumlar Başannın 24 24 23 24 23 23 23 23 4 3 16 26 45 11 G B M A Y P 14 7 3 31 12 35 13 46 16 33 16 38 21 Î3 14 36 18 32 12 32 17 32 12 35 20 31 12 23 23 26 8 8 8 32 25 24 8 7 9 26 36 23 7 10 23 33 21 12 8 20 23 20 8 9 17 27 20 7 11 19 26 19 7 12 17 31 15 5 14 12 33 13 2 16 13 40 12 PKKplanıçöktü (Baştarafı 1. Sayfada) unlerie" gerçekleştirdiği yakın izleme sonuada PKK'nm bu planlan daha geniş biçimde uygulamaya koyamadığı belirtildi. Son operasyoolarda ve PKK guçlerini izlemede kurulan " ö z e l timlere" polisten de önemli ölçüde demanlann katıldıgını, bu nmJerin surekli olarak PKK'cılann faaliyet gösterdigi alanlarda araşurma yapbğını anlatan yetkililer, Pişmanuk Yasası'ndan yararlanan bazı kişilerin bu ümlerle birükte taıamalara lcanlriıgını, PKK'çılann banndıgı, yığınak yaptığı, silah ve yiyecek sağlidığı yerleri gtlvenlik güçlerine gosterdiğini özellilde vurguladılar. PKK militanlannın bazı olaylarda propaganda yoluyla halkı yanbş yollara yonlendirmeyi de bir silah olarak kulladıklan yetkililerce ifade edildi. Benziıı istasyonu soygunundan bir çaoşmada polian şehit olmasına kadar n7anan olaylar zincirinde PKK'nın, bölgede polisin hırsızhk yaptığını ve polislerin birbirini vurduklannı yaymaya yalı;tıHant|ff dikkat çekildi. Bu ayımarfa askeri gamizonlann ve polis karakollannın vunılmasına ha;lanıl/4igını anlatan yetldlüer, PKK mensuplannın daha çok Suriye'den gelip gittiğini, bir ölçüde çok kontrolsüz olan Irak sınıruu da kullandığını belirttiler. PKK militanlannın sayıa hakkında kesin bir rakam verilmemekle birlikte, yetkilikr, örgüt mensubu sayısının 500600 dolayında olduğunu, bunlann işlerine geldiğinde sade bir vatandaş gibi haikın içinde gezdiklerini, boylece tanınıp yakalanmalannın güçleşüğini soylediler. Suriye'nin kendi kuzey sınınnda toplanan PKK'cılan yakalayıp temizleyeceği yolunda verdiği güvencenin henüz olumlu bir yanı gözlenmedi. Suriye'nin Türkiye'ye verdiği bu güvenceye rağmen PKK militanlannın hala Suriye'den eylemleri için sının aşıp geldikleri belirtildi. Irak ya da Suriye kuzey sınınnda "yenl bir opcmyonm, 'şimdüik' söz komsa" olmadığı bildirüdi. Yetküüer, Suriye'nin verdSği gOvenceyi nasıl işleteceğini beklediklerini söderine ekledfler. Ele geçirilen PKK planlaruıın boşa çıkaniması için gtlvenlik kuvvetlerinin her ramanrfan daha geni$ çaph eylemlerini tuzla sürdürdükkri bildirildi. PKK'ya karsı kurulan timlerin sayısı giderek artınlacak. SINIRDA IŞOCLANDIRMA Güney llleri Buromuzun haberine göre Suriye sınınnda bulunan köylerde incelemeler yapan Gaziantep Valisi Abdilkadir Akm, kacakcılara ve Suriye'den muhtemel «Tmaiara karşı fiziki önlemlerin alındığuu ve sınınn da ışıklandınlmasuıa başlandığını söyledi. "Helsinki Watch"a yalanlama Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği, Helsinki Waîch'un Türkiye hakkmdaki raporunda yer alan işkence iddialarını yalanladı ve Türkiye'de "siyasi hükümlü" bulunmadığını öne sürdü. NEW YORK (Cumhuriyet) Helsinki İzleme Komitesi (Helsinki VVatch) tarafından geçen hafta yayımlanan insan hakları raporunda, Türkiye'ye yönelik bazı iddialar üzerine, Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği, bir açıklama yaparak bu iddiaları yalanladı. Helsinki Watch raporu hakkında New York Times gazetesinin sorularını cevaplandıran büyükelçilik, "Türkiye'de siyasi suçtan hükümlü hiç kimsenin bulunmadığını" öne sürdü. Büyükelçilik cevabında, Türk Anayasası, Türk kanunları ve hükümet politikasının tutuklu ve hükümlüJere insanhk dışı davranışiarı yasakladığı da kaydedilerek "Tutuklulara işkence yapılması suçtur. Bu tür davranışlarından şüphe edilen gorevliler hakkında soruşturma açılır ve suçlu bulunduklan takdirde ağır cezalara carptırılırlar" denildi. Bilindiği gibi New York'un insan haklan örgütlerinden Helsinki VVatch Komitesi, geçen hafta Türkiye üzerine yayımladığı bir raporda, hapishanelerde halen işkencenin sürmekte olduğu iddiaları ile polisin yayın yasakları uyguladığına ve sıkıyönetim sırasında cezalandırma amacıyla öğretim görevlilerinin üniversitelerden uzaklaştırmasının eğitimi büyük hasara uğrattığına yer veriliyordu. (Baftarafı 12. Sayfada) Biz sporculann ve hakemlerin kaldıklan otellerde yemekierini yedirelim dedik. Bize oangi sayı verilmişse o kadar kumanya getiriidi. Ancak besaba kaülmayan salon personeli oldu ve ilk gun bu nedenle eksiklik ortaya çıktı. Sonuçta amacına ulaşmışür." Uç giln süren şampiyonada Atatürk Spor Salonu'nda sanatçılara taş çıkartacak bir sovmen izledik. Tekvando Milli Takım Teknik Direktörlügü'nü fahri olarak yürüten tsmet Iraz... Iraz, bir yandan tribünleri yönetiyor, bir yandan Milli Takım sporcularıru salon içerisine çağırıp, her karşılaşma sonrasında şov yapıyordu. Bu arada, hakemlere d'e dısandan uygun dille (!) taktik vermeye çalışıyordu. Iraz'ın Milli Takım üzerinde büyük etkinliği gözleniyordu. Her şeyi o yönlendiriyor, her yerde onun dediği oluyordu. Fahri görev yaptığı için bu işten para almıyordu ama. îıer gittiği yerde giderleri karşılanıyordu... Milli Takımda iki isim dikkatimi;ekti. Biilent Aülgan ve Meiin Çalımh, 76 kiloda Milli Takıma seçilen ve lzmir'e getirilen Çalımlı tribiinlerde amigoluk yapıyor, artı 83 kilodaki Atılgan ise açık alanda Izmir'li gençlerle basketbol oynuyordu. Bu iki sporcunun bir ortak yanları da yabancı bayanlar, onlara rehberlik yapan genç kızların peşlerinden ayrılmayışlan, peki kimdi bu iki genç, İzmir'e neden gelmişlerdi? Bülent Atılgan, Ankara Altındağ'ın ANAP'b Belediye Başkanı Muzaffer AnJgan'ın oğluydu. Metin Çalımlı ise yine Sayın Belediye Başkanı'nın eşinin yeğeniydi. tsmet Iraz da Ankara Çankaya'da ANAP delegesiydi ya, bu kadar çatlak su kaçıracaktı elbet... Buz pateni (Baştarafı 12. sayfada) yerimizde sayıyoruz" derken, Timuçin, "Çalışma olanaklanmız çok kısıth. Bundan fazlasım yapamayız" şeklinde konuşuyor. Türkiye'de çalışma olanağı hemen hemen hiç bulamayan iki sporcu bir buz pateni federasyonu kurulmadığı sürece hiçbır şekilde bu spor dalında başanlı olunmayacağı görüşünde. Timuçin bu konu hakkında "Buz pateni ile hiç ilgilenen yok. antrenmanlanmızı çok zor şartlar altında yapıyoruz. Avrupa'da bir buz patenci için koskoca bir pisti ayınyorlar. Onun çahsması sırasında ise hiç kimse piste giremiyor. Biz ise ona buna çarparak antrenman yapıyonız. Yani tam bir curcuna. Bu spora ilk once devletin el atması gerekiyor" şeklinde görüşlerini açıklarken partneri Deniz, "Buz paleni çok geniş kapsamlı bir spor dalı. Bu sponı yapanlar kullur fiziğin yanı sıra bale ile de ugraşmak zorunda. Bizde ise bilinçsizce yapüıyor. Herkes buz patenini bir eglence gibi görüyor. Bir federasyonumuz büe yok. Kayak Federasyonu'na da bağlı değiliz. Kısaca boşlukta ve ilgisizlik içiode spor yapıyoruz" dedi. Timuçin bu spora üç yıl önce başlamış. Deniz ise çok küçük yaşlarda kaymaya başladı. Çiftlerin yanı sıra teklerde de mücadele eden iki genç sporcu bu dallarda da birincüiği kimseye kapürmıyor. TİKKO davasında bir sanığa ölüm cezası Haber Merkezi 22 sanıklı AdanaMersin TKP/ML TİKKO (Partizan) davası sonuçlandı. Adana Sıkıyönetim Mahkemesi sanıklardan birisini ölüm cezasına çarptırırken, 9 sanığa 4 yıl ile 20 yıl arasında değişen çeşitli h'apis cezaları verdi. 9 sanığın beraat ettiği davada, daha önce hakkında ölüm cezası istenen itirafçı sanık için "ceza tayinine mahal olmadığına" karar verildi. ANKARA İdam cezasına karşı çıktıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan Türk Tabipler Birliği Merkez KonseyiJ üyelerinin yargılanmalarına devam edildi. Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü duruşmasında, dosyanın üç kişilik bilirkişi heyetince incelenmesi kararlaştırıldı. Kapatılan MHP'nin Genel Başkanı Alpaslan Türkeş'in, Milliyet gazetesinde yayımlanan "Lzun Ada Günlüğü" başlıklı yazı dizisinde basın yoluyla kendisine hakaret edildiği gerekçesiyle gezeteci Emin Çölaşan ile Milliyet Gazetesi \azı İşleri Müdürü Doğan Heper hakkında açtığı davaya dün devam edildi. OSMANİYT/ADANA (a.a.) Diyarbakır'ın Dicle ilçesinde üç gün önce akşam evine giderken bölücü çete mensuplan tarafından pusuya düşürülerek şehit edilen Jandarma Karakol Komutan Yardımcısı Kıdemli Başçavuş Sami Bozdogan dün Adana'nın r Osmaniye ilçesine bağlı Koç> urdu köyünde toprağa verildi. Öte yandan, Siirt'in Eruh ilçesi Ağaçyurdu köyünde bölücü çete mensuplan tarafından öldürülen beş köy korucusunun ailelerine iki milyon 5O'şer bin lira tazminat ödenecek. İçişleri Bakanlıgı'ndan gönderilen toplam 10 milyon 250 bin lira yarın ailelerine Şehit Başçavuş toprağa verildi 3A Hvuneyni karşıtlarına (Baştarafı 1. Sayfada) Reagan'ın son zamanıarda dünya çapında izlediği zorlama politikasına değinilerek, Amerikan Merkezi Haberalma Örgütü CIA'nın Başkanı VVilliam Casej'in, Reagan'ın izlediği dış politikada en etkili âdam olduğu belirtiliyor. Dergide yer alan yazıda, Cene\re Zirvesi'nden sonra ABDnin attığı adımların Sovyetler Birliği ile ilişkileri zedelediği beliniliyor. Bu adımlar arasında, ABD'nin mart ayı başında Birleşmiş Milletler'deki Sovyet personelinin sayısmın 275'ten 170'e indirilmesini istemesi, bir hafta sonra Amerikan uçak gemilerinin Karadeniz'de Sovyet karasularına girmesi ve bunun ertesinde Gorbaçov'un, ABD'nin nükleer denemelere son verilmesi önerisine rağmen Nevada Çölü'nde bir denemeye girişme (Baştarafı 1. Sayfada) sonuçlanacağını, yalnızca ömer Bağcı'nın ttatya'ya silah sokmaktan mahkum cHacağını yazmıştık. 9 haziran tarihli "sonuç belli" başlıklı yazı şöyle başltyordu: Papa suikast davasmm ikinci haftası, komecü ile noktalandı. Bundan sonra eğer sağlam kanrt getirilmezse Antanov da, Çelebi de beraat ederier. Bir tek ömer Bağcı mahkum olur. O da ftalya'ya silah sokmaktan.. Bu gözlemimiz, Roma Ağır Ceza Mahkemesi karan ile doğrulanmış oldu. Bu dava üzerine bugüne dek çok kimse konuştu. Olayı yörungesinden kaydırabilmek için büyük istihbarat servisleri seferber oldular. Olay üzerine televizyon programlan yapıldı, televizyon açıkoturumlan düzenlendi. Makaleler yayımlandı, kitaplar yaztldı. Yargılama arasında, Aöca'nın "utkOcu" adı verilen kişi ve kuruluşlar ile ilişkileri iyiös aydınlandı. Abdi Ipekçi'nin kath lini, Avrupa'nın çeşitli kenDerinde kimlerin sakJadığı çok açık biçimde ortaya çıktı. Bu arada, isvjçre'nin Basel kerrtinde sonuçlanan bir dava, Ağca'nın suç ve eyiem arkadaşlan Mehmet Şener ve Oral Çelik'in uyuşturucu madde kaçakçılığına kartştıklannı kanrUadı. Şener, beş yıl hapis cezasına çarptınkJı. UGD Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Çatlı, aynı suç nedeniyle Fransa'da tutuklandı. Bu ilişkiler ile Papa suikastı girişiminin bir ilgisi var mıydı? İste bu kanrtlanamadı. Bulgartar, devlet sirketteri aractlığı ile silah kaçakçıltğı yapmaktaydılar. Bu kaçakçılığın birçok belgesi, Türk mahkemelerinde de ortaya çıkmıştı. Türk yeraltı dünyasının Bulgar şirketleri ile çok yakın ilişkileri bulunmaktaydı. Kaçakçılık yapmak suçlu; ancak suikast olayı ile kaçakçılık çok ayrı daylardı. Agca, kaçakçılık trafiğine, kıyısından köşesinden kanşmış psikopat yapılı bir teroristti. Bulgarlann kaçakçılık öykuleri ile süslediği yalanlarını art arda sıralayarak (talyan adaletini etkilemeye calıştı. Bu psikopat teroristi bu tür ifadeter vermeye zoriayan kalyan Askeri İstihbarat örgütü Başkan YEirdımctsı General Musumici ve arkadaşlanydı.. General Musumici, bu ifadeleri aldıktan bir süre sonra, halyan mafyası ile ilişki kurarak, 1980 yılı agustos ayında, Bologna tren istasyonunun bonv balanma olayı soruşturmasında kanrtlan değiştirmek suçundan tutuklandı. General Musumici ve arkadaşlan bu suç nedeniyle mahkum oldular. Belki rastlantıydı; ama çok kuşkulu bir rastlantı: AQcanın devlet tarahndan atanan avukatı D'lvidk) aynı zamanda, Agca'nın ifadeterini alan ve daha sonra mafya ile ilişkileri nedeniyle tutuklanan SİSMİ görevlilerinin de avukatlıklarını yapmaktaydıl. Bu rastlanttyı dao gunlerde saptamış ve siz okurianmıza duyurmuştuk.. Papa suikastı davasında tozdan dumandan geçilmediği için, bu olayda varsayımlaıia gerçekler; gerçeklerle de yalanlar birbirlerine kanştırılmıştır. Bu gürüttü içinde olayların suikast girtşimi öncesi ilgi çekici kronolojisi göz ardı edilmiştir. kalyan mali polisi, 17 Mart 1981 günü, "P2 Mason Locası skandalı"r\[ ortaya çıkarmıştı. kalyan iş çevreleri ile mafyanın denetimindeki mason locası, Vatikan ile ilişkiler içindeydi. kah/an Askeri İstihbarat urgutü SİSMİ'nin birçok görevlisi, bu arada, SİSMİ Başkanı General Santovitio ve yardımcısı General Musumici de loca üyeleriydiler. Bu operasyon başlayınca loca şefi Licio Gelli, isviçre'ye kaçtı. Burada tutuklandı ve bir süre sonra cezaevinden kaçınlarak Güney Amerika'da bir ülkeye götürüldü. "P2 Locası" ile vatikan arasında köprü kuranlardan biri Banker Calvi'ydi. Polonya'daki "Bağımsız Dayanışma Sendikası"m CIA'nm gönderdigi 50 milyon dotartık para, Calvi'nin bankası "Banco Ambrosiano" aracılıgı ile ulaştmlıyordu. Calvi'nin bankası, aynı zamanda uluslararası mafyanın bankasıydı. İtalyan mafyasının önde gelen liderlerinden Florio Carboni de Banker Calvi'nin en yakın dostuydu. Carboni de SİSMİ ve CIA ile ilişkisi herkes tarafından bilinen Francesco Pazienza ile her an beraberdi. Banker Calvi'nin vatikan ile mali ilişkileri bulunmaktaydı. Bu ilişkiler, Amerikalı Kardinal Marcinkus aracılıgı ile yurütülmekteydi. Aynı halka içinde banker Michele Sindona da bulunmaktaydı. Bu karanlık ilişkiler, 1978 yılında savcılıklarca inceienmeye başlandı. Soruşturmayı yürüten Yargıç Emelio Alassandri, 1979 ocağında ökjürüldü. Alassandri cinayetini, mafya ve gizti örgutlerle ilgili giz dolusu bilgilere sahip gazeteci Pecorilli'nin ö<dürülmesi izledi. Pecorilli'den sonra öldürülen avukat Ambrosoli'ydi. Ambrosoli, Banker Calvi, Sindona ve Kardinal Marcinkus arasındaki karanlık iltşkilerin belgeierini ele geçiren "banka kayyımı"yd\. 1981 mart ayında Banker Calvi hakkındaki soruşturma, son aşamasına ulaşmıştı. İtalyan hükümeti, Vatikan'a basvurarak, "Banker Calvi Ue ilişkilerin kesilmesini" resmen istemişti. Calvi tutuklanmak üzereydi. "P2 Mason Locas/"nın yasadışı belgeleri ele geçmişti. Papa suikastı, işte tam o günlere rastladı. Ve bütün dikkatler, suikast üzerinde yoğunlaştı. Bu yüzden, "P2 Mason Locası" soruşturmasını yürüten Albay Rozzi'nin okjurülmesi ve yargıç Ugo Ztlteti'ye soruşturmalan kapatmak üzere verilen rüşvetin ortaya çıkması da o kadar dikkat çekmedi. Bir süre tutuklu kalan Banker Calvi, sahte kimlik ile Italya'dan kaçtı. 1982 yılı haziran ayında Londra'da "Blackfairs Köprusü"ne asılarak öldürüldü. CHaydan, Calvi'nin yakın dostu mafya Ikjeri Carboni sorumlu tutuldu. P2 uyesi, SİSMİ Başkanı Santivatio, uluslararası silah kaçakçılığı suçuna kanşmaktan sorgulandı, bir süre sonra da öldü. Aynı zincirin bir başka halkası olan Michele Sindona, Amerika'da tutuklandı, ftalya'ya getiriidi ve on gün önce hücresinde siyanüriü kahve ile öldürüldü. Boylece tanıklar bir bir ortadan kaldırılmış oldu. ipekçi olayı gibi, Papa suikastı davasında da kuşkular yine sürüyor. Oral Çelik ve Abdullah Çatlı'nın istihbarat örgütleri içlerindeki birtakım adamlaria ilişkileri kanıtlanıncaya kadar, bu kuşkular hep boyle sürüp duracak.. Bütün yollar Roma'ya çıkmıyor, Roma'da çıkmaz sokaklarda son buluyori. UĞUR MUMCU GOZLEM Uygun ücretle İNGİLİZCE DERSİ verilir. 571 70 23 si sıralanıyor. "Der !»piegel"de yer alan yazıda, Amerikan Gizli Servisi CIA'nın dünya çapındaki eylemlerine değinilirken, CIA'nın Türk hükümetinin yardımıyla Humeyni karşıtı İranlıiara silah dağıttığı iddia ediliyor. Dergi bu konuda, "CIA Türkiye'de, Türk hükümetinin yardımıyla yarıaskeri Humeyni karşıtı İranlılara silah dağıttı" diyor. Der Spiegel dergisinin iddiası, dün Türk Dışişleri BakanlığYnca kesin bir dille yalanlandı. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Yalım Eralp, "Bö>le bir şe> katiyetle söz konusu değildir" şeklinde konuştu. Başkentteki diplomatik gözlemciler de, bu tür haberlerin zaman zaman kasıtlı olarak çıkanldığını belirterek, "Birtakım çevreler, Türkiye'nin komşulan Ue arasını açmak icin bu tür gayretler sartediyorlar" göruşündeler.