Katalog

6 MART 1986 Ozetle DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Islami Cihad bir Fransız rehineyi öldürdü Lübnan'da faaliyet gösteren hlami Cihad Örgütü tarafından dün yaptlan açıklamada, ellerinde bulunan dört Fransız rehineden birinin, Fransa'nm Irak'a karşı tarafh politikasım protesto etmek için öldurüldüğü bildirildL Şimdiye kadar Lübnan'da lOyabananm kaçırüması olaymdan sorumlu tutulan ŞU grup, Beyrut'ta bir haber ajansı bürosuna bıraktığı yaztlı açıklamada, Michel Sourat'nın idam edildiğini belirtü. Yetkililer, geçen mayts aytnda Fransız gazeteci JeanPaul Kauffman ile birlikte kaçırtian Seuratnın İ7 yasmda olduğunu ve Lübnan'da Ortadoğu bölgesi ile ilgili araştırmalar yapan bir Fransız kuruluşuna bağh olarak çalıştığını söyledüer. Katilin eşkali belirlendi Katili kaçarken gören bir kadın portre ressamı teröristin resmini çizdi. Katil 3035 yaşlarında, uzun boylu ve kıvırcık saçlı. PKK lideri Abdullah öcalan'ın eşi Kesire'nin tsveç'i terk etmiş olduğu açıklandı. tsveç siyasi polisine göre, cinayeti Kızıl Ordu Fraksiyonu işlemedi. YAVUZ BAYDAR STOCKHOLM Stockholm suikastı altıncı günunü doldururken, katıün eşkali, dun UK kez kesınlıkle kazanmaya başladı. Suikastlan bir gun sonra polisle bağlantı kuran bir kadın, radyo ve TV yayımlarını izlediğinı, suıkastın olduğu saatlerde kaçış yolu üzerinde katili görduğünu sandığını söyledi. Katilin yüzıinü ayrıntılanyla anımsadığını anlatan tanık, portre ressamı olduğu için ayrıntılı olarak çizmiş olduğu bir resmi de polise verdi. Tanığın ıkinti olarak pazartesi akşamı ve son olarak da salı günü ifadesi alındı. Konuyla ilgili bir açıklama yapan polis kaynaklan, ifadenin başlatılan soruşturmada en önemlı bilgileri içerdiğini ve katilin eskalinin hemen hemen kesinleştiğinı söylediler. tsveç adalet tarihinde ilk kez bir katilin bulunması için, 500 bin tsveç Kronu ödul konduğunu açıklayan Stockholm Emniyet Müdünı Holmer, tsveç TV'sine yaptıftı açıklamada "Katil herhaMe hâlâ fsveç'te" dedi. Çeşitlı eleştiri \e soruları yanıtlayan Holmer, katil İsveç'te mı sorusunu "Sanıyorum. En azındaa suikastın geccyansı işlenmiş olması katilin tsveç'ten kaçmak için ıcclesi olmadıgını. saklanmak istrjeceSini gösterijor" dedi. ödülun az bulunduğu yolundaki eleştirileri de yanıtlayan Stockholm Emniyet Mudüril, "Her sey görecedir. BiMerör örgiıtjı ile karşı karşıya isek. onlan satan •Imak zaten zor. Ama birkaç kisilik bir cele soz konusu ise, bu para yelerlidir'" şeklinde konuştu. DUn öğleden sonra yeni bir basın toplantısı yapan Holmer, sorusturmayı yünlten polis sayısının 150'den 300'e cıkanldığını açıkladı. Basından ve polis örgutu içındeki bazı kişilerden gelen eleştirilerin değerlendirildiğıni anlatan Holmer, "Soruşturma komisyonu yeniden düzenlenerek genişletilmiştir" dedi. Bu arada katili görduğünü söyleyen 22 yaşlarındaki ressam kızın çizdigi portre, Wiesbaden'deki Federal Alman Emniyet Dairesi uzmanlannca incelenecek. Alman uzmanlann. yanlanndaki modern bir eşkal saptama aygıtı ile Stockholm'e gelerek katilin eşkalini fotoğraf halinde haarlayıp basına dağıtacaklan da Holmer'in dün yaptığı açıklamalar arasında yer aldı. Holmer, aynca katilin kaçtığı söylenenarabanın hâlâ aranmakta olduğunu söyledi. öte yandan bir taksi şoförünün ifadesıne göre, suikast yeri yakınlanndaki bir ana caddeden kaçan katilin başka bir şahsın kullandığı mavi renkli Passat modeli Volkswagen bir arabaya bindiği betirtildi. Bu arabanın aranma çalışmalan sürdürtılurken, bir başka tanık aym olayın benzerini suikast yerine aksi istikamette, tren istasyonu yakınlarındakı bir başka ana cadde üzerinde gOrdüğunü anlattı. Yalnız başına yurürken Palme'nin ölduruldıiğu yonden, kendisine doğru bir şahsın hızla koştuğunu söyleyen bu tanık, koşarken boynuna beyaz bir atkı sarmaya çalışan bu kişinin uzun boylu, siyah, kıvırcık saçlı ve 3035 yaşlannda olduğunu söyledi. Tanığın yanından geçtikten sonra caddeye çıkan şahıs arkasına bakarak geçen arabalara dur ışareti yapmaya başladı. İlk araba durmadı. Onun hemen arkasından gelen ikinci araba sen bir frenle durdu, açılan kapıdan dışan çıkan bir şahıs koşan şahsı içeri aldıktan sonra, kendisi de içeri gırerek kapıyı kapattı. Araba kuzeye giden yollardan birinde kayboldu. Suikast soruşturmasım yürüten Holmer ile siyasi polis dün de basının eleştirilerini yanıtladı. Olay nsdenıyle Stockholm'de bulunan yabancı muhabırler, "Polisin çalışma biçimi bize garip geliyor. Gevş«k ve beceriksiz bir biçimde çalışı>oriar" biçiminde konuşuyorlar. Bu eleştinlere tsveç basını da katılıyor. Cinayeti Kızıl Ordu Fraksiyonu'nun işlemediğine inanan İsveç siyasi polisine, Alman siyasi polisi de katıldı. Alman siyasi polisi İsveç TT haber ajansına cinayetin RAF'ın eylem biçimine uymadığını açıkladılar. Baader Meinhof adlı kitabıyla ülkesinde olaylar yaratan Alman gazeteci Stefan Aust da "RAF oldurduk sozcugunu kuüanmaz, idam ettik, der" dedi. PKK SORGUYA ÇEKİLDt tsveç polisi bugüne kadar düzenlediği basın toplantıiannda sorguya çekilen kişiler arasında kimsenin gözaltına alınmadığını vurguladı. Holmer konuyla ilgili açıklamasında suikastı izleyen saatlerde yapılan baskınlar sonucu birçok kişinin başka suçlardan yakalandığuu açıkladı. Suikastla ilgısi olduğu tartışılan PKK örgutünden birkaç kişinin sorguya çekilmiş olduğu da verilen bilgıler arasında yer alıyor. İsveç'te son yıllarda meydana gelen PKK cinayetleri ile ilgili olarak siyasi polis gözetimi altında olan PKK üyelen, polis tarafından sorgulandı. Ancak bu kışiler arasında PKK lideri Abdullah Öcaton'ın eşi Kesire Öcalan'ın bulunmadığı belirtildi. Eldeki bilgilere göre, Kesire öcalan, eşi Abdullah öcalan'a isveç vizesı verilmemesı üzerine Isveç'ı terk etmişti. Yine PKK liderlerinden olduğu öne surülen Hüseyin Yıldınm'ın da, uzun bir süredir tsveç dışında bulunduğu öğrenildi. PKK ile ilgisi olduğu sanılan sekiz kişi hâlâ siyasi polisin gözetimi altında bulunuyor. PKK'NİN KARA LİSTESİ Belçika'da yayımlanan "La Libre Belgique" gazetesi, tsveç Başbakanı Olof Palme'nin (PKK) tarafından öldürülmüş olabileceğıni öne sürdü ve buna gerekçe olarak şu görüşleri ortaya attı: "tsveç makamlan yıl başında PKK orgutunun başı olan Abdullah Öcalan'a sığınma hakkı tanımayı reddetmişli. Aynca davadan dondugu bildirilen Enver Ata'nın I984'te Uppsala'da, Çetin Gunor'un ise Stockholm'de öldurulmelerinden sonra örgütun çok sayıda sempatizanı gozaltına alınmıştı. Geçen ağustos ayında tsveç Gizli Polisi, Palme'nin, PKK tarafından öldurüiecek kişilerte ilgili listenin başında >er aldıgını tespit etmişti." Öte yandan Olof Palme için 15 martta düzenlenecek cenaze töreninde Turkiye'ye Devlet Bakanı ve Hükumet Sözcusu Mesut Yılmaz temsıl edecek. Palme cinayeti ile ilgili olarak 8 PKK% polis gözetimi altında Cinayeti Gördüm SAMtM LÜTFÜ Herşeyuzak, çok uzak, düşsel bir deniz ülkesinde oldu. Önce bir sabah hukuku çiğnediler; gün güze dönüyordu. Birden karıştı ortalık. Toz dumandan göz gözü görmez oldu. Zıncirler şakırdıyor, düdükler ötüyor, tetikler düşüyor, kapalı arabalar, koca koca mekânlara, dizı dizi insanlan taşıyor, damarlarda kan yerine elektrik akımı dolaşıyordu. Ellerin devşırdiğini ağızlar çığneyemez, gözlerin deriediğini diller söyleyemez, yüreklerin duyduğunu sözcükler iletemez olmuştu. Coplar, cipler, darağacından saltanan ipler, yeknesak kara gözlüklü tipler... Bir avuç adam ve da aralarında hukukçu, seslerini yükselttiler; Olmaz! olmaz! Olmamalı! 'Sen karışma' diyorlardı, 'olur! Sus sen! Oturduğun yerde otur!' "Ama" diyordu hukukçu. Oysa "ama" diyenlerin hepsi kafileletie "bir yeriere" yolcu... Herşeyuzak, çok uzak, düşsel bir deniz ülkesinde oldu. Bir gün, gelip hukukcuyu kelepçelediler; sular buz kesiyordu... Kelepçeledıklerinı bir arabaya tıktılar, hep birden bir dağ köyüne yolladılar. Onları kartalkondu kalenın kapısında karşıladılar, eli silahlıların yanında zıncirlerini zorlayan Dobermanlar. Bir çocuk kadar bakıma muhtaç, en hafif meltemden şifayı kapacak kadar şeffaftı hukukçu. Karısı yüreğinde tarifsiz acılar, nice nice korkular, yüzünde gülucüklerle koşup gelirdi kaleye her gün. Bir kenarda otururlardı. O, kalın gözlüklerinin ardından bakardt karısına. Orada öyle otururlardı diz dize... Tel örgülerin ardından görürdü oğlunu ise. Bu sıralarda kimileri meydanlarda bagırıyor, dağköyünün kalesindeki hukukçuya sövüyorlardı. Bir gün hukukçunun parmak izıni düşürdüler ak kâğıt üslüne. Bir başka gün önden, yandan suretini çektiler çıplak duvar önünde. Sonra bir gün alıp onu koca bir top salonuna götürdüler; topun tüfeğın duyumsanıp da görülmediği bir oyuna sürdüler. Biteviyeliğin üstünde cüppeler, yüksek yerden hukukçuya seslenirler. Sen yapmışsın! Sen düşünmüşsün! Sen konuşmuşsunl Hukukçu konuşuyor, haykırıyor, söylüyor. Nafile! Deminkişahinler çoktan Sfenks olmuşlar bile Dışarda toz dumandan göz gözü görmüyor, zincirler şakırdıyor, düdükler ötüyor, tetikler düşüyor. Kapalı arabalar koca koca mekânlara dizi dizi insanları taşıyor, damarlarda kan yerine elektrik... Coplar, cipler, darağacında sallanan ipler... işbrtirici kara gözlüklü tipler... içerde abanıyorlardı hukukçuya O ise çocuk kadar bakıma muhtaç, en hafif meltemden bile şifayı kapacak denli hassastı. Ama aldırmıyorlar, abanıyorlar, sıkıyorlardı yüregindekt kuşun boynunu. Sonra üstüne çıkıp tepindiler onun. Sabırla, inatla, kinle, nefretle tepindiler. Her şey uzak, çok uzak, düşsel bir deniz ülkesinde oldu. önce hukuku çiğnediler; gün güze dönüyordu. Sonra hukukcuyu kelepçelediler; sular buz kesiyordu. Yüreğindeki kuşu susturmak için tepindiler üstünde günler, geceler boyu. Sonunda öldüğünde hukukçu, sular bir kez daha buz kesiyordu. Evet, herşeyuzak, çok uzak, düşsel bir deniz ülkesinde oldu. Ve ben cinayeti gördüm. Danimarka ' başbakanına ölüm tehdidi Kuveyt ordusuna ateş emri tsveç Başbakanı Olof Palme'nin Stockholm 'de öldürulmesinden 4 gün sonra, Danimarka eski Başbakanı ve Sosyal Demokrat Parti Başkanı Anker joergensen 'in de ölüm tehdidi aldığı bildirildi. "ExtraBladet" gazetesinin yaptığı açıklamaya göre, yabancı aksanlı meçhul bir kişinin Sosyal Demokrat Parti Sekreterliğine telefon ederek, Anker Joergersen'in hayatınm tehlikede olduğunu söylediğini bildirdi. AETde Yunanistan engellemesi HADt ULUENGİN BRÜKSEL AET yürütme orgaru durumundaki AET Komisyonu, dün Bruksel'deki toplantısında Türkıye'ye \erilecek 10 milyon ECU'luk yardımın ışlerlik kazanmasını ve "serbest dotaşım" belgesını kabul ederken, Türkiye konusunun 10 marttaki AET dışişleri bakanları oturumunda "resmen" tartışılması tehlikeye girdi. Avrupa Topluluğunun Türkiye'yle ilgili 17 marttaki Lüksemburg kararlarından bir "geri donüş" olarak nitelendirılebılecek bu "az resmilik", esas olarak Yunanıstan'ın tutumundan ve diğer bazı ulkelerin de "siyasi cibetli yaklaşınundan" kaynaklanıyor. Gelişmeler, dün akşama kadar şoyle bir seyir izledi: Ortak Pazar hukumeti durumundaki Bruksel Komisyonu, dunku oturumunda, Türkıye'ye özel yardım olarak verilecek 10 milyon ECU'luk bir kredi dilimine işlerlik kazandır.lmasını ve "serbcsi dob$ını"a ilişkin olarak hazırlanan belgeyi kabul ettL Yardım, 4. mali protokole ait ve AET butçesi rezervlerinden karşılanacak. Defiştirilmeden benimsenen "SCHKS! dotasnn" bdgesı ise bir yönlendırme niteliğinde ve uç ana bölumu ıçenyor. Bunlar, AET ülkelerindeki Türk işçilerinın sosyal güvencelerinin arttırılması, bu ülkelerdekı nilir diplomatık kaynaklardan edinilen bılgilere göre, AET dışişleri bakanlannın 10 martta yapacakları toplantıya Türkiye konusunun "resmen" gelmesi, "oldukça" zor göruluyor. Bunun nedenlerinı de Yunanistan'ın "isi yokus» surmeje devam etmesi" ve diğer bazı ulkelerin de Türkiye sorununu "teknik duzey tstanbul'daki Rumların malvarlıklannı gündeme getirme çabaları Güney Afrika'da büyük cenaze töreni Kuveyt Savunma Bakanhğmın, ülkenin sınırlan herhangi bir dıs güç tarafından ihlal edildiği takdirde, orduya ateş açmast için entir verdiği bildirildi. Savunma Bakanı Şeyh Salem AlSabah tarafından dun yapılan açıklama, da, askeri kuvvetlere Emirlik anırlannı ihlal edenlere derhal ateş açılması için emir verildiği ve bu karara kayıtsız uyulacağı belirtildi. (a.a.) Alina'mn gMşîmlerinden ve siyasi yaktaşımdan dolayı, AET dışişleri bakanları toplantısında Türkiye'nin resmen görüşülmesi ortada. Türklere kademelı olarak fakat Yunanlı, Ispanyol ve Portekızli çalışanların haklarına ters düşmeyecek bir şekilde "işgücii pazan" yaratılması ve nihayet aile bütünlüğunun pekiştirılmesi ıçın önlemler alınması. Nıspeten "olumlu" sayılabilecek dünku komısyon kararlan, şimdi karar organı bakanlar konseyme iletilecek. Ancak Türkiye dosyasının konseyde tartışılarak buradan "sarih" bir karar çıkması ise, şımdı yeni pürüzlerle karşı karşıya. Güvede d*gU de siyasi düzryde" ele almak ıstemelerinden kaynaklanıyor. Yunanistan'ın Türkiye konusunu ertelettirmek için uyguladığı yeni senaryo şu: AET'deki Atina temsilasine göre Istanbul'da yaşayan Yunan asıllı Rumların mal varlıkları, Yunanıstan'a transfer edılemiyor. Dıplomatik kaynaklardan edinilen bılgilere göre, Yunanistan'ın AET bunyesindekı bu yaklaşımı, Atina'nın topluluğa üye olmasından son ra Türkiye ile imzalaması gereken, ancak hâlâ geri çevırdiği uyum anlaşmasını imzalamak istememesmden ve Türkiye konusunu da Avrupa Topluluğu içınde siyasi düzeyde ele aldınmak kaygısından kaynaklanıyor. öte yandan yine aynı kaynaklardan edinilen bılgilere göre batı komşumuzun bu tutumu, AET bünyesi içinde tepki yaratmış durumda. Kaynaklar, Yunanistan temsilcisinin bu tür konuşmasından sonra, komisyon yetkılilerınin Yunanistan'a "cıkıştıklanm" ve uyum anlaşmasını ımzalamamakta direndiği takdirde Türkiye'nin Lüksemburg Adalet Divanına gidebileceğini hatırlattıklarını bildiriyorlar. Şimdıki durumda gelişmelerin şu yönde olması beklenıyor AET ülkelerinin buyükelçilennden oluşan daimi temsilciler komitesinin bugun Brüksel'de yapacağı toplanlıda. topluluk komisyonu, dunku kararlar hakkında sCzlu bir açıklama yapacak. Yine bu oturumda Türkiye konusunun 10 mamakı AET dışişleri bakanlanmn gündemine gelip gelmeyecegi kesinlik kazanacak. Güney Afrika CumhuriyetVnde yönetim aleyhtan gösteriler sırasmda güvenlik güçlerince öldürülen 17 siyahın cenazeleri onbinlerce kişinin katıldığı büyük bir törenle kaldınldu Üzerinde yeşU, sarı ve siyah renkli ANC bayrağının bulunduğu 17 tabut, 30 bin kadar kişinin katıldığı sessiz bir yüruyuşle torenin yapıldığı bir stadyuma getirildi. Polisin aldığı olağanüstü tedbirler nedeniyle cenaze töreninde bir olay çikmadıği, ancak törenden sonra bazı gruplann bir polis merkezine saldında bulunduklan, bazı araçları da yaktıkları bildirildi. 17 siyahın cenazesine siyah lider Nelson Mandela'mn eşi fVinnie Mandela da katıldu Fransa'da seçim kampanyası kızıştı Mitterrand'm seçim yasaklanmn başlamasındatı bir gün önce yaptığı TV konuşması, siyasal çevrelerde dalgalanma yarattı. Sağ partilerin seçımi kazanması durumunda, Mitterrand'la uzlaşabilecek sağcı bir başbakan olarak ChabanDelmas'm adı ortaya atıldı. SABETAY VAROL PARİS Şubat ayının ortalarına kadar kamuoyu yoklamalarında yuksehşe geçen iktidardaki Fransız Sosyalist Partısi'nin oy oranı seçimlere on gün kala yıizde otuzun uzerine çıkmayı başaramazken sağ partilerin önde gelen liderleri arasında başbakanhk görevinin kime verileceği konusunda süregelen sürtüşmeler, Başkan Mitterrand'm pazar akşarru TV'de yapıığı konuşmayla yeni bir manzara arzetmeye başladı. François Mitterrand, "secim kampanyasının sıkıcı olup olmadıgı" konusundaki bir soruy'u cevaplandınrken, "Belki benim bu konuşmam kampanyaya biraz renk kalacak" demişti. Gerçekten de Mitterrand'm, "Cumhurbaşkanlığı yetkililerimin kısıtlandığını gormektense gorevimi >itirmeyi tercih ederim" sözleri Fransa'da seçim oncesi politik at ChabanDelmas Raymond Barre Jacaues Chırac mosferi bir anda değıştirtneye yardımeı oldu denebilir. 5. Cumhuriyet Anayasası'nda Cumhurbaşkanının büyük yetkilere sahip olduğu tezini savunarak sağ partilerin parlamento çoğunluğunu elde etmeleri durumunda Mittenand'ın istifa etmesi gerektiğini savunan eski başbakanlardan Rayrnond Barre, Mitterrand'm bu sozlerinin kendi değirmenine su taşıdığını ifade etti. Seçim sonucunda sağın çoğunluğu sağiaması halinde başbakan atanarak, 1988'de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerı için şansını korumaya çalışan Paris Belediye Başkanı Jacques Chirac ise Mitterrand'm sözlerınin yeterli açıklıkta olmadıgını söyleyerek kendi stratejisine zarar vermemesi için fazla üstünde durmamaya çaba gösterdi. Öte yandan, geçen günlerde Isviçre gazetesi Tribune de Geneve'e bir demeç veren Bordeaux ili belediye başkanı ve Pompidou 1 nun başkanlığı döneminin başbakan larından Jacques ChabanDelmas'ın Mitterrand'm başbakanlık önerisini kabule hazır olduğu şeklindeki sözleri ChabanDelmas'm uyesi olduğu RPR (Cumhuriyet için Birlik) yöneticileri tarafından yalanlandı. A b man işgaiine karşı Fransız direnmesinin önde gelen simalanndan olan ve Mitterrand'la birbirlerine "sen" diye.hitap edecek derecede yakın arkadaş olan Delmas bir süredir Mitterrand ile sağ örgutler arasında bir uzlaşma unsuru olarak öne surülüyordu. 1973 yılında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olduktan sonra Jacques Chirac tarafından Valery Giscard d'Estaing lehine "harcanafa" Chaban Delmas ikı yıllık "geçiş" dönemi için ideal bir isim sayıhyor. Gorbaçov Yunanistari'a gidecek Sovyet lideri Mihail Gorbaçovun Başbakan Andreas Papandreu'nun Yunanistan'ı ziyaret etmesi çağnsını kabul ettiği bildirildi. Yunan Televizyonu, Gorbaçov'un daveti kabul ettiğinin Yunanistan Başbakanı Papandreu "yu ziyaret eden Sovyet Büyükelçisi Viktor Stukhalin tarafından bildirUdiğini duyurdu.(**.) TÜ YENİ BİR 'Lübnan'da, Beyrut'a yakın tepelik yörelerde Falanjist ordu birlikleri ile Dürzi milisler arasmda dün de şiddetli çarpışmalar oldu. Sayda kentinde de bomba yerleştirilmiş bir otomobil LübnanSuudi Bankası 'mn bir şubesi yakınında infilak ettL Toplam 7 kişinin öldüğü, 26 kişinin de yaralandığı bildirildi. Bu arada, Beyrut dün de kanlı bir gün geçirdu Içine bomba yerleştirilmiş bir otomobiiin infilak etmesiyle çevredeki 4 kişi öldü, 3 kişi yaralandı. Polis, olayın Şii ve Sünni 'JMüslüman gruplar arasındaki fekabetten kaynaklandığını •açıkladı. Lübnan yine hanlı bir gün Jyaşadı lı BÜYÜK SÖZLÜK E« B i n k S6d«t* • • Bugunden yanna kalacak, daıma yararlanılacak çok önemlı bir ansiklopcdı... Turkçe'yt ve dil kultürünt anem veren herkesın sahip olması gereken. Tanzunat 'tan bugunc yayınlanmış Turkçe sözlükltrin en kapsamlısı.. Çok değerli bir temd kaynak... Bayuk SOzlufec sahip olun, kiuplı|ımza kaıandınn. PARAS1Z EK Dtl ULAVVZU DÖRT SÖZLÜK YERİNE ANSİKLOPEDİK Tarafsız degil hilafsız haber istiyorsanız. Duvalier'ye Fransa'da kalma izni verildi ülkesini terk ederek ailesiyle birlikte Fransa'ya kaçan Haiti eski Devlet Raşkanı Jean Claude ' 'Baby Doc'' Ou valier 'ye, transa 'da daimi kalma izni verildi. Paris 'te yayvnlanan "Quotiden de Pans" gazetesi, Başbakan Laurent Fabius 'un çabasıyla Duvalier 'ye Fransa 'da ikamet izni çıkartüdığım bildirdi (UBA) • Her sözcujün lagilizce, Fransızca, Almanca ve >abana kokenU(Arapça, Farsça vb) karşılıklan Edebıyatımıan seçkin ürünlerinden örnekler • Terımler, deyımler, atasozlen • YaUasık 100.000 madde • Çogu renkli 3000 fotoğraf ve reum • 12 cilt, 2328 sayfa Bu Pazartesi çok iyi bir dostluk başlayacak. Nufus cuzdanımı kaybettim. Hükümsuzdur. ^ ^ 1 haneo goodenlır. Ufsilat l. fmkulsk. ABDURRAHMAN KOCALAR Kiralık ev aranıyor 334 83 44