18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 MART 1986 Ozetle DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Dış basından Renkli basın İngütere''yv de sıçradı tngiltere'de ilk kez bilgisayarlı baskı sistemiyle ynyımlanan "Today " gazetesinin dün piyasaya çıkntasını iki Türk kızı sağladı. Yayın hayatına dün atılan '' Today'' gazetesinin sahibi Eddie Shah, Amerikan yapımı "Hastech" baskı sistemlerinin Heathrow HavaaUmı yakınlarmdaki tesislere yerleştirilmesinin ardmdan A vrupa 'da aynı sisteme ilk kez sahip olan Izmir'deki Yeni Asır gazetesiyle temasa geçti. tngiliz gazetesinin yardım isteğini olumlu karşılayan Yeni Asır, tstanbul'daki tesislerinden Nilıifer Oktem ile Aytül Özkan 'ı Londra 'ya gönderdi. Yayın hayatına dün atılan ve 1.200.000 baskı yapan tngiliz Today gazetesinin öğleye kadar tamamen satıldığı açıklandı. Palme'nin öldürülmesi olayında polis becerisizlik örneği veriyor İsveç polisi aciz kald1 YAVUZ BAYDAR STOCKHOLM Olof Palme'nin katilı ile takıpçilerı arasmdaki mesafe her geçen saat biraz daha buyurken Stockholm Emniyet MudurİuğU katili bulacak veya polisi katile ulaştıracak olan kişi, ya da kışilere 500 bin kron (yaklaşık 4.5 milyon lira) ödul verileceğirii açıkladı. Bu arada arama çalışmalarında polisin uyguladığı yöntem de eleştirilere neden oluyor. Ote yandan Reuter Ajansı'nın Londra burosuna telefon eden bir şahıs. suikastın "Holger Meins Komandolan" tarafindan ustlenildiğini yınelerken başka bir orgut olan "Christian Klar Komandolan" da cinayeti kendilerinin işlediğini one sürdü. Stockholm Emniyet Mudürü Hans Holmer, dun duzenlediği basın toplantısında soruşturmayı, ihbarları değerlendirerek sürdürdüklerıni, bu yüzden ozellikle basını sükunete çağırdıklannı açıkladı. Holmer, cinayet gecesi olayı gören bir taksı şoforunun de oncekı gun Stockholm Emniyet Mudürluğü'yle bağlantı kurduğunu, katil olduğundan şuphelenilen şahsın kaçtığı arabanın plaka numarasım verdığini, ancak numaradan pek de emin olamadığını bildirdi. Holmer, katilin en az bir suç ortağı bulunduğuna inandıklanru da ekledi. Bu arada îsveç'te öğleden sonraları yayımlanan "Aflonbladet" gazetesi, cinayet gecesi Bonn Büyukelçiliğine telefon ettığini sanan bir kişinin yanlışlıkla Stockholm'deki Hukukçular ve Toplumbilimciler Derneği'nin şef sekreterliğindıki otomatik kayıt araana, "ChristiSB Klar Komandolan adına konuşuyo £t Mmr'daki isyan Mısır'da iktidarın başlıca dayanaklarından biri çatladı. Devlet Başkanı Mübarek, Enver Sedat tarafindan, 1977 ocak aymdaki isyan sırasında, karışık dönemlerde ordunun yardımma kosması için kurulan özel güvenlik güçlerine artık hâkim değiL Ulkedekison olaylann gerçek galibi silahlı kuvvetler oldu. 1981'de iktidara gelmesinden bu yana ordunun imtiyazlanna dokunmayan Mübarek, son basanlarından sonra istahlan artabilecek askerlere daha büyük ayrıcalıklar vermek zorunda kalacak. Yönetimde sarsılmaz biryeri olan ve bir zamanlar başkan yardımcüığına aday olması istenen Savunma Bakanı Maresal Abu Gazala, bu son durumdan yararlanmak isteyebilir. Gazala'nm adamları, Mübarek'in sözünti geçirebileceği tek güç olduklarım gösterdiler. Maresal bunun ardmdan rejimin iki numaralı adamı olmaya oynayabilir. Son olaylar Mısır polisi ile ordusu arasmdaki eski düşmanlığı da alevlendirecek. Bu durumdan zararlı çıkacak olan, son altı ay içinde peşpeşe darbeler yiyen Mısır polisi olabilir. Achille Lauro olayı, Mısır Havayolları'na ait Boeing yolcu uçağına, kaçırıldığı Vailetta Havaalanı'nda düzenlenen başansız baskm, Sina'da tsrailli turistlere Mısırlı bir polisin ateş açması olaylan, bu darbelere örnek. Mısırlı Al Ekber gazetesine göre, ülkedeki son polis ayaklanmasmm ardında sol ve ozellikle tslamcı muhalefet var. tslamcılar, Sina'da tsrailli turistlere ateş açılması olayınt savunarak, Mübarek'i tutumunu sertleştirmeye zorladı. Devlet başkanı, geçen perşembe günü değişik muhalefet partilerinin liderleri ile kızgmlığını belirtmek için toplantı yaptı. Mübarek, tslamcılık sorunu ile artık açık şekilde savaşmak zorunda. özel güvenlik güçlerinin isyanmda radıkal tslamcılann etkisinin olduğu açık. (28 şobat) Bu kez Türkler, bir Dazlağı dövdü Federal Almanya'da Dazlaklarla Türkler arasında son günlerde yoğunlaşan karşılıklı saldınlara önceki gün bir yenisi eklendi. Berlin Metrosu'nun Fehrbelliner durağında iki Türk genci, 15 yaşındaki bir Dazlağı dövdü. Türkler tarafindan dövülen Dazlağın hastanede tedavi altına ahndığı öğrenildL Berlin polisinden vertten bilgide, olaya adı karışan iki Turk gencinin, "Kıyafetinden Dazlak olduğunu anladık. Dazlak mısın? diye sorduk. Sonra da dövmeye başladık" seklinde ifade verdikleri bildiril ^^^^^^^^^^^^^^ lük yaşamlannda sıradan vatandastan farksızdılar. rum. Olof Palme tarafımızdan öJdunılmüştür. E>lemlerimiz bıitun İskandinavya'yı kapsayacak, hem karadan hem havadan aldıracagız" biçimde bir mesaj bıraktığını haber verdi. Gazeteye göre kayıt cihazmdakı mesaj ancak pazarıesı sabahı gelen bir sekreter tarafindan bulundu. BaaderMeinhof örgütunun en tehlikeli üyesi olarak nitelenen Christian Klar geçen nisan ayında çeşitlı sıyasi cinayetler işlemek suçundan 300 yıl hapse mahkum olmuştu. Aynı gazete avrıca polisin Stockholmde kaçak oturan bir Almandan şüp SIRADAN VA TANDAŞ GlBt Olof Palme ile eşi Lisbeth, gün SOnunda r Suikast gecesi Stockholm 'ün çevre yollarının bazılarında hiçbir güvenlik önleminin alınmamış olduğu öğrenildL Katilin kaçtığı bildirilen bölge ancak birkaç saat sonra tam kontrol altına alınabildi. Polisin, bulmak için seferber olduğu iki kurşunu buldu. SİVİller Stockholm'ün çevre yollarının bazılannda hiçbir güvenlik önleminin aünmarruş olduğu öğrenildi. Olay gecesi arabayla ya da yaya olarak şehirde bulunan birçok kişi, tek bir polis bile görmediklerinı anlattılar. Polis, dun yaptığı açıklamada, olaydan yaklaşık iki saat sonra saat 02.00 sıralannda ulke çapında arama çalışmalarına başlandığını ve bilinen tüm sabıkalılann arabalarının durdurularak arandığını belirtirken, katilin kaçtığı bildirilen bölge ancak saat 03.00 sıralannda tamamen kontrol aitına alınabildi. di. (a.a.) helendiğinı ve kendisini aradığını da haberine ekledi Batı Alman polis yetkilileri de Kızıl Ordu Fraksiyonu örgütunun Palme'yı ölduren merminin eşi mermiler kullandığını bildirdi. Ancak yetkililer, olaya Kıal Ordu Fraksiyonu'nun karışmış olmasını "uzak olasılık" olarak nitelediler. btockholm'deki suikastın beşincı gununde arama çalışmalan tüm yoğunluğu ile surdurülurken, tsveç sıyasi polısınin tum dünyayı şaşkınkga uğralan "Palme korumasudı" açıklamasından sonra, suikast gecesi Bağdat'a göre, Fao'da Iran birlikleri umutsuz durumda Irak'tan "teslim oF çağrıs Gromiko'nun uyarısı: "Sovyet gençleri burjuva özentisi içinde" Sovyet yönetiminin en üst düzeydeki yetkilileri, ülke gençliğinin Batıdan gelen etkilere giderek daha çok kapıldığından ve komünist ideolojiden sapma gösterdiklerinden yakımyorlar. Devlet Başkanı Andrei Gromiko da Sovyet Komünist Partisi'nin 27. Kongresi'ndeyaptığı konusmada, bu konuya değindi ve "Sovyet gençliğinin sömurücü toplum adetlerinden, çıkar toptUmunda türeyen sozde kültürden, sefahat ideolojisinden ve hatta küçük burjuva virüsü ile âhlaki çirkinlik ve hayasızhktan qzak tutulması gerektiğini" söyİedi ve "dışandan gelen adilikTtrin körü körüne taklit edümemesini" istedi. BAGDAT/TAHRAN, (Ajanslar) Iranla Irak arasındaki çarpışmalar cephenin güneyinde ve kuzeyinde sürerken, Körfez Işbirliği Konseyi'ne uye ülkelerin Dışişleri Bakanları, Irak topraklannı işgal ettiği gerekçesiyle tran'ı kınadılar. Körfez İşbirliği Konseyi'ne üye ülkelerin Dışişleri Bakanlan'nın Suudi Arabistan'ın Riyad kentinde yaptıkları toplantıdan sonra yayımlanan bildiride, Iran'ın, askerlerini "Derhal uluslararası sınırlara" çekmesi istendi. Suudi Arabistan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Katar ve Umman'dan oluşan Körfez İşbirliği Konseyi, ayrıca Arap uluslannı, bölgenin içinde bulunduğu tehlikeli durum karşısında "ortak bir tavır" almaya çağırdı. Altı ülkenin Dışişleri Bakanları, Irak topraklannın işgal edilmesinin, bu ülkenin "toprak biıtunlügüne ve hukürnranlıgına karşı bir saldın" olduğunu bildirdiler. Bildiride, Iran'ın bölge ülkelerine yönelik "tehditlerine" son vermesi istendi ve bu tehditlerin, bölgenin istikrar ve guvenliğini sarstığı kaydedildi. Bildiride son olarak, Körfez İşbirliği Konseyi Ulkelerinin "ortak kuvvetlerinin", bölgenin tehdit altında kalan herhangi bir noktasına müdahale etmeye hanr olduğu belirtildi ve üye altı ülkenin genelkurmay başkanlarının, muhtemel bir teh Hüseyin: "FKÖ, Filistin halkının tek temsilcisidir" Ürdün Kralt Hüseyin, "Filistin Kurtulus Örgütü nü (FKÖ) Filistin halkının tek yasal temsilcisi olarak kabul eden 1974'te Rabat'taki Arap doruğunda alınan kararlara bağlı kaimaya devam ettiklerini bildirdi. ürdün Resmi Haber Ajansı, "Petra"nm bildirdiğine göre, Kral Hüseyin tsrail isgali altmdaki Jeriko ve El Halil kentlerinden gelen heyetleri kabul sırasındaki konusmada, "Ürdün hükümeti ve halkının FKÖ'ye karşı olmadığını" söyledi ve "Biz yalmzca FKÖ'nün yönetim kadrosuyla görüş ayrılığı içindeyiz. FKÖ yönetimi ile yapılan görüşmeler çıkmaza girince sorunu halka götürmek gerekli oldu, çünkü her Ürdünlü ve Füistinli claylann gelişmesi ile doğrudan UişkUidir" dedi. (a.a.) tran birlikleri, Irak a karşı kazandıkları bir çarpısmayı ABD bayrağım yakarak kutluyorlar. ait olduğu belirlenemeyen bir INA Ajansı da Fao çevresinde iki likeye karşı gerekli onlemleri aluçaktan atılan roketlerle yara allran tümeninin imha edildiğini mak için "çok yakında" toplanadığı bildirildi. Katar haber ajansı ileri sürdü. cakları kaydedildi. ONA, saldın sırasında gemide Bu arada lran, Irak savaş Irak Savunma Bakanı Adnan bulunanlar arasında yaralanan uçaklarının dün cephenin gerisiHayrullah, Fao'daki lran birlikveya ölenin olmadığını açıkladı. ne gerçekleştirdiği saldırılarda lerine teslim ol çağrısında bulun" C h a u m o n t " aynı bölgede 3 toplam 12 sivilin öldüğünü, yetdu. Hayrullah, İran birliklerinin gün içinde yara alan üçüncü tanmiş ikisinin de yaralandığını öne Fao'da tam bir kuşatma altına ker oldu. Katarlı bir yetkili, rosürdü.İRNA, kayıplann çoğugirdiklerini ve kurtulus umutlaketin makine dairesine isabet etnun Iraklı savaş esirlerijcadın ço tiğini açıkladı. Aynı bölgede, 2 nnın bulunmadığını belinti. Irak cuklardan oluştuğunu kaydetti. martta Türk gemisi Atlas1 ve 3 Savunma Bakanı, Irak saldırısının ikinci aşamasının daha şid"Chaumont" adlı bir Fransız mart günü Norveç gemisi Bow detli olacağını kaydetti. Irak'ın petrol gemisinin, hangi ulkeye Fighter saldırıya uğramıştı. Aquino> ABD'den Marcos'un kaçırdığı serveti geri istedi Devrik diktatör, Havai'den telefonla partisinin yöneticilerini arayarak birliği bozmamalarını istedi. MANİLA, (a.a./AP) Filipinler'de devrik diktatör Ferdinand Marcos, uzaktan da olsa siyasal gelişmelerde etkili olmaya çabalarken, Bayan Corazon Aquino'nun başkanlığındaki yeni yonetim de Marcos'un yurt dışına kaçırdığı servetini ve gizli belgeleri geri almaya çalışıyor. ABD mahkemesi ise Marcos'un ülkedeki 350 milyon dolarlık malvarlığını dondurdu. Ajans haberlerine göre, partisi Yeni Toplum Hareketi'nin (KBL) kâğıt üzerinde hâlâ başkanıgözüken Marcos, Honolulu'dan telefon ederek partililerden birliklerini korumalarını istedi. KBL içinde bu amaçla 9 kişilik bir yönetim kurulu oluşturulduğu haber veriliyor. Çeşitli siyasal gözlemciler KBL'nin adını ve programını değiştirerek varlığını sürdürmeyi amaçladığını, erken bir seçimden kaçınmak için de Aquino yöne Marcos'un serveti de tehlikede lamada, Marcos yanlısı oldukları bilinen kişilerin evlerinde yapılan aramalarda büyük çapta silah ve cephane ele geçirildiğini bildirdi. Bu arada Marcos ile yakınlarının iktidarda kaldıklan 20 yıl boyunca devlet kaynaklarını somürerek elde ettikleri servetin 10 milyar dolar olduğu öne sürüldü. Ülkede yeni kurulan hükümetin izleyeceği tutumu belirlemek amacıyla oluşturulan Başkanlık Komisyonu'nun bir üyesinin bildirdiğine göre, bu rakam Marcos ve yakıniarının Filipinler'de ve yabancı ulkelerdeki servetini kapsıyor. Yüksek Mahkeme'nin Marcos yanlısı oldukları bilinen 8 üyesi önceki gün îstifa ettiler. Bayan Aguino istifaları kabul etti. Resimde Bayan Aguino, Yüksek Mahkeme 'nin istifasmı veren başkanıyla göriilüyor. (Fotoğraf: APj timi ile iyi geçınmeyi yeğlediğini belirtiyorlar. Parlamentonun feshedilip yeni bir meclis için seçime gidilmesinin şu aşamiada KBL'nin ağır bir yenilgisiyle sonuçlanmasına kesin gözüyle bakılıyor. Bu arada Bayan Aquino'nun başa geçişinden bu yana Manila'da yapılan en büyük Marcos yanlısı mitingte 20 bin kişi vali ve belediye başkanlarının Marcos'çu olduklan gerekçesiyle gorevinden alınmalarını protesto etti. Fiüpinler Güvenlik Kuvvetleri sözcüsü ise dün yaptığı açıkAquino yönetimi, ABD'ye resmen başvurarak, Marcos'un ülkeden kaçarken yanında götürdüğü gizli belgeler , bir miktar para ve mucevher ile daha önce yurt dışına kaçırdığı servetinin Filipinler'in malı olduğu gerekçesiyle geri verilmesini talep etti. Bir ABD mahkemesi sorunun uluslararası hukuk kurallarına göre bir karar bağlanıncaya dek Marcos'un ABD'deki 350 milyon dolarlık mal varlığını dondurdu. Polisin, Palme'nin öldürülduğü yerde kan birikinüsinin çevresine yerleştırdiği engeller, ancak suikastlan 67 saat sonra ana caddenın büyuk bir bölumunu kapatacak bir biçimde yerleştirildi. Yani birçok şahıs cinayet mahallinde 67 saat rahatca dolaşabildiler. Her iki kurşun da, polisin uzun aramalanndan sonra, iki sivil şahıs tarafindan bulundu. Bu arada, soruşturmayı yürtttmekte olan Stockholm Bölge Emniyet Müdürü Hans Holmer'in, basına farklı bilgiler verdiğı, kurşunlann yapısı ve katilin kaçış yolu hakkında degişik şeyler söylediği ortaya çıktı. Holmer, "Kurşon bakır kaplı, snri çıplak uçludur" derken, balistik uzmanları, "Kurşun ucu bakır kaplı ve dipi çıplaktır" seklinde açıklamada bulundular. Yapılan araştırmalar, kaçış yolu uzerindeki evlerin suikasttan bir gün sonra kontrol edilmeye ve aranmaya başladığını, bu arada birçok evin polis tarafindan hâlâ ziyaret edilmemış olduğunu gosterdi. Stockholm Bölge Emniyet Müdüru, basına yaptığı kısa açıklamada, "Poli.. sornşlurması, basm yajın organlan aracılıgıyla yariitületnez" şeklinde konuşmakla yetindi. Hans Holmer'in bu sözleri, suikasttan bu yana basına yansıtılan bilgilerin yanlış veya eksık olabüeceği ve "polisin, anlattıgından çok daha fadasmı saklamakta oidagn" yolunda yorumlara yol açtı. Bu arada, suikasttan hemen sonra katilin peşinden koşmaya başJayan bir şahsın, polisin elindeki baş tanık olduğu bdirlendi. Henüz bilinmeyen bir nedenle kimliği açıklanmayan bu tanığın, katili yakından görmüş olup olmadığı, ne kadar süreyle ızlediği ve suikast yerınde ne yaptığı da açıklanmadı. Suikastı izleyen gunlerde takip ve arama çalışmalan "Saate karşı mıicadele" halini aldı. Katilin, sınırlann sıkı bir biçimde kontrol edilmesıne rağmen, Isveç'ten kaçraış olabüeceği ıhtimali uzennde durulurken, halktan polise sureklı bügi ve ihbar geliyor. Ancak, soruşturmayı yürutenlerden Komiser tnge Rneborg'a göre, bu bilgiler çalışmalan etkılemiş ya da yönlendirmis değil. Stockholm polisi, suikast aydınlatıhncaya kadar diğer bütün sonışturmalan durdurdu. Taşradaki polis güçlerinin bir bölumu Stockholm'e takviye olarak sevk edilirken, siyasi pobs örgütü (SAPO), Interpol ve Federal Alman polisi ile işbirliği başlattı. Bu arada cumartesi sabaha karşı 03.00 sıralannda Bonn Büyükelçiliği mensuplannın telefonla aranması olayından sonra İsveç Dışişleri ile Stockholm polis merkezi ve siyasi polis örgütü arasında doğan irtibat kargaşası, henuz çözümlenemedi. Taraflar gerekli onlemleri derhal almadıklan ve Federal Alman makamlannı olaydan haberdar etmedikleri için birbirlerini suçlarken, olayı ancak pazartesi günu öğrenebilen Federal Alman pcüs yetkilileri, suikast gecesi telefon konuşmasını yapan Bonn Elçiliği Genel Sekreteri Peter Tejler'in ifadesinı aldı. Ancak Federal Alman polisi nın, cinayeti Kızıl Ordu Örgütü (RAF)'ın işlemiş olabıleceğine inanmadığı bildirildi. Bir Alman polis yetkilisi, "Söz konusu telefon konuşmalan, RAF'ın eylem biçimine benzemiyor" dedi. Öte yandan tsveç Başbakanı Olof Palme'nin öldunilmesi nedenıyie başta Cumhurbaşkanı Kenan E%ren olmak üzere, Başbakan Turgut Özal ve siyasi partilenn yetkilileri başsağlığı dileğinde bulundular. Cumhurbaşkanı Kenan Evren adına Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Sedat Güneral, Başbakan Özal, Dışişleri Bakanı Vahit Haltfoglu tsveç BUyukelçiliği'nde Palme için açılan özel defteri imzaladılar. Intemational Herald Tribune'den Güney Kore ve FUipinler örneği Güney Kore Başkanı Chun Doo Hwan, ülkesini Filipinler'i ait üst eden ilkel politikaya mı sürüklemek istiyor, yoksa Japon ekonomik mucizesine mi ulaşmayı amaçlıyor? Güney Kore gerçi ekonomik bakımdan Filipinler'den daha ileridır ve ülkede Filipinler'de olduğu gibi bir ayaklanma yok. Ama iki ülke arasında siyasal gelişme açısından iç kapayıcı benzerlikler bulunuyor. Seul hükümeti de demokratik başkanlık seçimini öğrenmelidir. Güney Kore hükümeti, Manila gibı 1972'desıkıyönetım ılan etti. 10 yıl sonra da muhalefet liderlerinin ABD'ye tedavi için gitmesine izin verdi. Benigno Açuino'nun aksine, Kim Dae Jung, Seul'a döndüğünde öldürülmedL Kim Dae Jung, ülkesine döndükten sonra diğer muhalefet lideri Kim Young Sam'la işbirliği yaparak, başkanlık seçiminin doğrudan yapılması için mücadeleye başladı. Muhalefet, anayasanın bu konudaki maddesinin değiştirilmesi için 10 milyon imzalı bir dilekçe hazırladı. Devlet Başkanı Chun ise muhalefet in bu kampanyasını yasadışı ilan etti, muhalefetin toplantılarmı bastırttı ve liderlerini sık sık gözaltma aldı. Ferdinand Marcos'un basına gelenlerden sonra Chun, gerçi tutumunu biraz yumuşattı, ama gerekli anayasal değişikliğin 1988 seçiminden önce yapılmayacağını ısrarla belirtiyor. Demokrasilerde, dilekçe imzalayanlara bozguncu muamelesi yapılmaz; başkanın doğrudan seçimi için yürütülen kampanya, isyan olarak nitelenmez; şiddete başvurmayan muhalefet liderleri gözaltma alınmaz ve kimseye zararı dokunmayan göstericiler polisle dağıtılmaz. Güney Kore Başkanı Chun, hedef olarak Japon modelini alıyorsa, Tokyo'ya giden yolun Manıla'dan geçmediğini bitmelidir. (28 şubat) Nablus kaynıyor İsrail askerlerî göstericflere ateş açtı TEL AVtV, (AP) Geçen pazar günü öldürulen, İsrail işgali altmdaki Batı Şeria'da yer alan Nablus kenti Belediye Başkanı Zafer El Masri'nin cenaze töreninden sonra, bir grup Filistinli göstericinin İsrail aleyhtarı gösteriler düzenlemeleri üzerme İsrail birlikleri göstericilerin üzerine ateş açtılar. Açılan ateş sonucu bir Filistinli göstericinin bacağından yaralandığı bildirildi. Pazartesi günü Zafer El Masri için yapılan ve binlerce kişinin katıldığı cenaze töreninden sonra dün Nablus kent merkezinde toplanan bir grup Filistinli gösterici, çevredeki İsrail askerlerini taşlamaya başladılar. Bunun üzerine, İsrail askerleri ateş açarak göstericileri durdurmak istedüer. tsrail radyosunun haberine göre, tsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu bacağından yaralanan Filistinli gencin hayati tehlikesi bulunmadığı belirtildi. Nablus Belediye Başkanı Zafer El Masri'nin cenazesinden önce Balta multeci kampında meydana gelen bir protesto gösterisi sırasında, İsrail askerleri 57 yaşında bir Filistinliyi öldürmüştü. Siyasal gözlemciler, geçen aralık ayında Nablus kenti belediye başkanlığına İsrail tarafindan atanan Masri'nin öldürülmesinin, Batı Şeria'ya özerklik vermeyi planlayan İsrail Başbakanı Şimon Peres için büyuk bir geri adım olduğunu belirtiyorlar. Bir süre önce Amerika 'dan İsrail"e iade edilen Yahudi kasabı Demjanjuk, sorgulaması sırasında toplama kampında çahstığvu reddettL Kuzey Irlanda'da gösterilerde 47 polis yaralandı Kuzey Irlandalı Protestanlann geçen yü Irlanda Cumhuriyeti ile tngiltere arasında imzalanan ve Dublin 'in Kuzey îrlanda uzerinde söz hakkı olmasını öngören anlaşmanın tngiliz parlamentosunda onaylanmast üzerine önceki gün ilan ettikleri protesto günü olaylı geçti. Protestan göstericilerle polis arasında çıkan çatışmalarda 47polis yaralandı. \ahudi kasabı suçımu inkâr ediyor TEL AVİV, (Ajanslar) Geçen hafta ABD tarafindan Israil'e iade edilen ilk Nazi savaş suçlusu John Denjanjuk'un sorgulanmasınabaşlandı. tsrail polisince sürdürülen soruşturmalarda Demjanjuk'un İkinci Dünya Savaşı sırasında Polonya'daki "Treblinka" toplama kampında görev yaptığı yolundaki iddialan reddettiği bildirildi. Soruşturmayı yüruten tsrailli mufettiş AlexishShalom'un verdiği bilgiye göre savaştan yararlanarak Sovyetler Birliği'nden kaçan diğer Ukraynalılarla birlikte toplama kamplannda çalışmadığını belirten Demjanjuk, aynca "Treblinka'nın Korkunç Ivan'ı" lakabının da kendisine ait olmadığını ileri surdü. 1958 yılında ABD vatandaşlığına geçen Ukrayna doğumlu Demjanjuk hakkındaki soruşturmanın 15 gün daha uzatılması yolunda bir karar almak zorunda kaldıklarıhı belirten Shalom eski Nazinin ileri sürdüğü iddiaların soruşturmanın genişletilmesine yol açtığını kaydetti. Treblinka'da 9 yüz bin Yahudi'nin gaz odalannda öldürülmesinden sonımlu tutulan Demjanjuk, suçlu bulunduğu takdirde "insanlık ve Yahudi haikına" karşı suç işlemekten idama mahkum edilecek. Arjantin'de başka bir kimlik altında yaşayan eski Nazi savaş suçlusu Adolf Eichmann'sa, 24 yıl önce tsrail gizli istihbarat örgütu MOSSAD ajanlannca kaçmlarak tsrail'e getirilmişti. Eichmann, yargılandıktan sonra idam edildi. Israil'de, ölüm cezası ülke vatandaşlan için uygulanmamakla beraber yakalanan eski Naziler için geçerli oluyor. Demjanjuk idam edilirse, Eichmann'dan sonra ölüm cezasına çarptınlan ikinci Nazi olacak. İsrail'de yargılanan ikinci "savaş suçlusu" olarak bilinen Demjanjuk, halen Tel Aviv'in güneyindeki Ramla kentinde bir hapishanede tutuklu bulundunıluyor. Manajans Thompson için Art Director 166 99 00dan Fahrettin Erçer'i aramanızı rica ederiz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle