Katalog

Cumhuriyet Sahibı: C M h u i j « t Mubaacüık ve Gaznecilık Tttrk Anonim Şirketi adıoa Nadir Nadi, # Gend Yayın Madurtt: Haoaı Ctmti, MOesıea: MOdttrt: Eariae Uşakbgl, Yazı lşlerı Müdürü: Ok*y Göacaria, • Haber Merkezi MOdOrtt: Yalfn Bayer, Sayfa Duzeni Yöneımeni: Ali Acar, # Temsücıler ANKARA: Vaipa Dofaa, İZMİR: Hikncl Çctiakaya, ADANA: Mehact M f f i t t lsunbut Haberlen: Refca ö ı , D15 Haberler: E f * u M a , Ekonomi. O m Ubfar. KOltür: Aj*a BBCÇ, Magazin: Y«Jç» Ptkfn, Spor Damjmanı: AbMkaMr Yicetana, Düzehme: tefik D a t a f , Arajnma: ŞaMa Alpcr, 1*Sendika: Ş t k n a Kctead. HaberArajünn*: Ufmk C t H f i r , • Koordınalör: A t a e t Ksnfaam, • MaJi Ijler: Eral Erfcn, Reklâm ve Halkla tfijkiler. GÜUCRB Kafv. tdaır. Hwtyta Gtrer, tştamc Owkr ÇcMk. Bilgjlşlem: Nril I n L Basan ve Yayan: C»bartref Malbaacıhk ve Cazetealik T.A.Ş. TUrk Ocagı Cad. 39/4] Cagaloilu 34334 lsl PK: 246lsttnbul, Tel: 526 10 00 (9hat), Tetac 22246 • Bürolar Aakara: Zıya Gökalp Bulvan Inkılap Sokak No: 19/4 Tei: 33 11 4147, Tetat: 42344 • Umir H. Ziya Bulvan 1352. Sok. 2/3, Te): 25 47 0913 12 30 Tdex: 52359 • Adanm: Çakmak Cad. No 134 Kaı 3, Td: 1455019731 Tetac: 62155 TAKVİM 17 MART 1986 tmsak: 4.41 Güneş: 6.06 öğle: 12.17 îkindi: 15.39 Akşam: 18.19 Yatsı: 19.38 BM belgelerinde Bulgar ırkçılığı Bulgaristan, 1984 yılında BM Irk Ayırımı Komitesi'ne sunduğu raporda, ülkede Türk asıllı vatandaşların yaşadığını kabul etti. Ancak raporu geri alan Bulgaristan, raporun değiştirilmiş son şeklinde "Türk" sözcüğü geçen bütün cümleleri çıkarttı. SEDAT ERGİN ANKARA Bulgaristan Birleşmiş Millctler Irk Ayınnunın Ortadan Kaklırüması Komitesi'ne sunduğu ve ülkede bir Türk azınlığın varlığını kabul ettiği raporu geri çekerek, "Türk" sözcüğünün geçtiği bölümleri ayıkladı. Son dönemde topraklan üzerinde Türk azınhğı yaşamadığını ileri süren Bulgar hükümetinin, ülkede "ırk aynmı gözetilmedigini" savunduğu bu raporda "Türk" sözcüğünün geçtiği bütün cümleleri kazıması, Ankara'da "ırkçı bir davranıs" olarak nitelendirildi. Türk yetkililer, Bulgaristan'ın, bu davranışıyla "kendi kendini acığa çıkardıguı" belirterek, ırk ayınmı komitesinin New York'ta sonuçlanan toplantısında bu durumun üye ülkelerin dikkatlerine sunulduğunu bildirdiler. Türkiye, Bulgaristan'daki TUrk azınlığa yapılan baskılan uluslararası forumlarda "enerjik" bir şekilde gündeme getirirken, Bulgar hükümeti yürüttüğti karşı kampanyayı ülkede Türk asıllı Bulgar vatandaşlannın yaşamadığı tezine dayandınyor. Bulgar hükümeti, gerek ikili temaslarda, gerek uluslararası kuruluşlara yaptığı büdirimlerde Türkiye'nin konu ettiği kişilerin Türk değil, Osmanh Imparatorluğu döneminde zorla Muslünıanlaştınlnuş Bulgarlar olduğunu savunuyor. Bulgaristan ülkede bir Türk azınhğı bulunmadığım iddia etmesine karşılık, BM Irçılıkla Mücadele Komitesi'ne sunduğu raporda kendi kendiyle çelişti. BM'nin "her türlü ırk ayınmının ortadan kaldınlması sözleşmesi"ne taraf bir ulke olarak sözleşmenin 9'uncu maddesi uyannca 1984 yıh sonunda komiteye sunduğu yıllık uygulama raporunda ülkede "Törkler"in de yaşadığını kabul etti. duklan haklardan geniş bir şekilde söz edildi. örneğin, raporun "nüfusun demografik yapısına ilişkin bilgiler" başhğını taşıyan üçüncü maddesinde aynen şu ifadelere yer verildi: "1975 sayımına göre, Bulgaristan'ın nüfusu 8 milyon 750 bindir. Vüzde 90'ın Bulgar olması nedeniyle, nüfus homojen bir yapı göstermektedir. Bulgaristan'da yalnızcaSlav ırkıodan etnik gnıplar bulunmaktadır. Aynı zamanda ülkemizde Türk, Ermeni, Yahndi, Rum ve çingcne asdiı vatandaşlar da yaşamaktadır". KAZANIN TERMOSTA TI YOK Üst katlara su gitmesini saglayan vanalann kapalı olmast dolayısıyla olusan buhar sıkışınca patlama oldu. Olay anında kazan dairesinde bulunanlar termostat olmadığı için kazan buhanmn basıncım hesaplayamadılar. (Fotoğraf: a.a.) FAO Konferansı Imşlıyor Istanbul Haber Servisi Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım örgütü FAO'nun 18. Yakındoğu Bölge Konferansı bugün lstanbul'da başlıyor. 21 marta kadar sürecek toplantıda tanmsal üretim ve özellikle de hububat üretimi ele alınacak. Tarım Bakanı Hüsnü Doğm ile FAO Genel Müdürü Adouard Saouma tarafından açılacak konferansa Afganistan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Cibuti, Fas, Irak, tran tslam Cumhuriyeti, Katar, Kıbrıs Rum Kesimi, Kuveyt, Libya, Lübnan, Mısır, Moritanya, Oman SuU tanlığı, Pakistan, Somali, Sudan, Suriye, Suudi Arabistan, Tiınus, Türkiye, Ürdün, Yemen Arap Cumhuriyeti ve Yemen Demokratik Cumhuriyeti temsilcileh katılacak. Aîaköy Emlak Kredi bloklarında 92 daire boşaltıldı Rapor geri alınıyor Bulgaristan, komiteye 1984 yılı sonunda sunduğu bu raporu geçen yıl gözden geçireceğini belirterek geri çektı. Bir yıl kadar süren inceleme döneminden sonra Bulgaristan 1984 raporunu "degiştirilmis" bir şekilde 10 Ocak 1986 tarihinde yeniden BM Irk Ayınmı Komitesi'ne iletti. Ancak raporun eski ve yeni biçimleri karşılaştınldığında, ilk metinde Türklerin durumuna değinen cümlelerin tümünün "ayıklanmış olduğu" ortaya çıktı. Rapordaki bir ifade BM tarafından yayımlanarak resmi BM belgesi haline gelen söz konusu raporun birçok bölümünde "Türk asıllı vatandaştar"ın dunımundan ve sahip ol Kalorifer kazanı patladı: Dört ölü, bir yaralı Ataköy Emlak Kredi bloklarında kazan dairesinde meydana gelen patlamada apartman yöneticisi PTT Sirkeci Merkez Telgraf Müdürü ve 3 işçi yanarak öldü. 14 kaîlı binanın 7. katına kadar camları kırıldı. tstanbul Haber Servisi Ataköy'deki Emlak Kredi Bankası bloklarında dün akşam uzeri meydana gelen kalorifer kazanı patlaması sonucunda, 4 kişi yanarak öldü, 1 kişi de yaralandı. PTT Sirkeci Merkezi Telgraf Muduriı Halil Rıfat Başkan (46), tsmail Artug (35), Metin Artug (24) ve Süleyman Erkmen (25) adb işçilerin ölümüne, Tuncer Aginel (34) adlı işçinin ise yaralanmasıyla sonuçlanan patlamaya, üst katlara su gitmesini sağlayan vanalann kapalı olması dolayısıyla oluşan buhar sıkışmasının neden olduğu öğrenildi. Patlamanın etkisiyle kazan dairesinin ve üst kaundaki dairenin duvarlan yıkıldı, 14 katlı binanın 7'nci kata kadar olan camlan kınldı. Kasun ayı içerisinde fueloil ile çalışan kalorifer kazanının değiştİrilerek kömürlüye çevrilmesinden sonra, bazı dairelerinin PTT lojmanı olarak kullanıldığı, 92 dairenin bulunduğu 14 katlı A8 blokunun yöneticiliğini yapan Halil Rıfat Başkan'ın, kömttrlü kazanı takan Mum Kazan Sanayii yetkilileriyle sık sık meydana gelen arızalar yuzünden tartıştığı öğrenildi. Dün akşam Uzeri kömürlüğün temizlenmesi ve kazanın kontrolü için kazan dairesine inen Halil Rıfat Başkan ve beraberindeki işçilerin, termostat bulunmadığı için kazanın ürettiği buhann basıncım hesaplayamadıkları sanılıyor. Saat 17.40'ta meydana gelen patlamadan sonra, ortalığın bir anda ana baba gününe döndüğünü anlatan görgü tanıklan, kazan dairesinden her tarafı kan içinde fırlayan Tuncer Ağinel'i, bir taksiye bindirerek önce SSK Samatya Hastanesi'ne götürdüklerini, yaralının buraya kabul edilmemesi üzerine bu kez götürdükleri Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Acü Servisi'ne yatırdıklannı belirttiler. Olay yerine kısa bir süre içerisinde yetişen Bakırköy ve Istanbul itfaiye ekipleri, patlamadan sonra çıkan yangını söndürerek ölüleri çıkarmak için çalışmaya başladüar. Ancak kazan dairesindeki yoğun duman ve gaz kaçağı nedeniyle bir süre içeriye girilemedi. Bu arada Istanbul Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, olay yerine gelerek kısa bir süre çalışmalan izledi. Dumarun dağılmasından sonra saat 20.00'de, kazan dairesinden ölüler çıkanlarak Bakırköy Akıl ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nin morguna götürüldü. Bakırköy Adliyesi Nöbetçi SavCTSı Oktay Ögd, cesetlerin çıkanlmasından önce, olay yerine gelerek incelemelerde bulundu. önlem olarak 92 dairenin boşaltıldığını belirten ögel, gerekli teknik ve statik incetemelerin tamamlanmasından sonra, ailelerin dairelere alınacağını belirtti. Sigara besienmeyi etkitiyor ANKARA, (a.a.) Akciğer kanserinden kalpdamar hastalıklanna ve çeşitli solunum sistemi rahatsızlıklarına vanncaya kadar birçok hastalıkta etkili olan sigaranın, insanın düzensiz beslenmesinde de büyük ölçüde rol ovnadığt bildirildi. Hacettepe Universitesi Beslenme ve Diyatetik Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Sevinç Yücecan, "Ağızlannda sürekU sigara bulunanlar, bazı öğünleri atlamakta, iyice acıkınca da fazla miktarda yiyecek tüketmektedirler. Bu da vücudun besinlerden en iyi biçimde yararlanmasını önlemekte ve ülsere yol açabilmektedir" dedi. DOĞRAMACI, YÖK'ÜTS 4 YILINI . DEĞERLENDİRDİ: Oğrenci başarısı arttı Çıkartılan cümleler Yapılan "ayıklamalar" arasında 1984 raporunda yer alan nufusun demografik yapısına ilişkin üçüncü paragraftaki cümlelerde bulunuyor. Bunun yamsıra raporun 1986 tarihli değiştirilmiş şeklinde "Türkler"den ve "Müslümanlar"dan söz eden 7 ayn bölümun daha çıkartılmış olduğu anlaşılıyor. Bulgaristan'ın çıkarttığı diğer bölümler arasında şu cümleler de yer alıyor: " Bulgaristan'da din özgürlügü garanti edilmiştir. Dindar Bulgar vatandaşlannın çogunlugunu Ortodoks Kilisesi'ne baglı Hıristiyanlar oluşturmaktadır. Türk asıllı olanlar tslam dinindendir. Yahudi asıllılar Musevi, Ermeni asılldar ise Gregoryendirier. Bulgaristan'da etnik temele dayanan kültür ve egitim dernekleri de bulunmaktadır. Anayasanın 45. maddesi uyannca, Bulgar asıllı olmayan vatandaşlar Bulgarca ögrenmeleri zonınluguna karsıük kendi dillerini ögrenme hakkına sahiptirler. Bu hak devlet tarafından güvence altına alınmışür. Devlet bu amaçla okullarda gerekli maddi koşuüan sagJamaktadır. Uygulamada, bu, daha çok Ermenice ve Türkçe çalışmak isteyenler için düzenlenmektedir. 1944te cahil olan Türk asıllı nüfusun içinde bugün binlerce entdektüei, ögretmen, doktor, mühendis, sanatçı ve gazeteci bulunmaktadır. Bulgar asıllı olmayan vatandaşların kültürel gelişimleri için özen gösterilmektedir. Bunlar arasında Türkler, Yahudiler ve Ermeniler de yer almaktadır. Bunların bir bölümünün kendi kültür dernekleri vardır. Türk, Ermeni ve Yahudi asıllı vatandaşlar için dergi ve gazeteler yayırnlanmaktadır. Bulgar radyosunda Türkçe yayuı da yapümakta, aynca TUrk ve Bulgar yazariann kitaplan Türkçe yayımlanmaktadır. Egitim alanında Türk asıllı nüfusun geriliğini yenmek amacıyla uzun vadeli önlemler alınmıştır". tlk charter uçak seferi ANTALYA, (Cumhuriyet) 1986 turizm mevsiminin ilk charter uçak seferi Antalya'ya yapıldı. İlk charter seferi ile 130 turist geldi Charter seferlerinin başlaması nedeniyle Antalya Valisi Bahaettin Güney yaptığı açıklamada, bu yıl Türk Hava Yollan ve yabancı hava yolu şirketleriyle 200 bin dolaymda yabancı turistin Antalya'ya geleceğini söyledi Geçen yıl hava yoluyla A ntalya 'ya gelen turist sayısı 60 bin dolaymdaydı. Vali Güney, bu yıl yabancı hava yollan tarafından 1500, THY tarafından da 200 dolayında charter seferi düzenleneceğini açıkladı. ANKARA, (ANKA) YÖK Başkanı Prof. İhsan Dogramacı, yükseköğretimde, YÖK'un kuruİuşundan bu yana geçen 4 yıllık süreyi, "Gençlerimize daba çok okuma imkânı verildi. Oğrenci başansı arttı, ögretim elemanlan sayısında dengeli bir artış sagladı" şeklinde değerlendirdi. Prof. Doğramaa, YÖK'ün yayım organı olan "Yüksek Ögretim BültenPne, "Yükseköğretimde gerçekleştirilen reform ve 4 yıllık uygulamanın sonuçlan" adı altında bir değerlendirme yaptı. Prof. Doğramacı, "reformu gerektiren nedenleri" şöyle sıraladı: "Kasım 1981de tstanbul, Ankara ve İzmir'deki 7 üniversitede 3156, bu illerdeki akademilerde 325 olmak üzere loplaın 3481 oğrelim uyesi bulunduğu halde, bu iller dışında kurulmuş olan ve en az ögretim üyesi bulunan 9 üniversiledeki toplam ögretim üyeri sa>ısı 85'i geçmiyordu. Plan hedeflerine göre yükseköğretimde okullaşma oranı 19791980 dönemi için 10.4. 198081 için 11.2, 198182 için 12.2 olarak öngörüldügü ve 19741975 yılları arasında 6 >eni üniversite açılmış olduğu halde, yükseköğretime alınan ögrenci sayısında 1975"len sonra bir azalma görülmüştur. Yükseköğretimde koordinasyonu saglayan etkin bir organ bulunmaması yüzündendir ki, üniversitelerdeki egitim süreleri bu yıl farklılık gösteraıiş, bu nedenle öğrencilerin bir egitim programından başka bir üniversiledeki benzeri bir egitim programına yalay geçiş yapabilmeleri çogu zaman mümkun olmamıştır." REFORMUN GETtRDİKLERİ Yazısında, YÖK'ün daha çok sayıda ortaöğretim mezununa yüksekoğretim sağlamak amacıyla çalışmalar yaptığını da ifade eden Prof. Doğramacı, reformun getirdiği yenîlikleri ise ana başlıklar halinde şöyle sıraladı: "Gençlere daha çok okuma imkânı verildi, ögrenci başansında artış oldu, ögretim elemanlan sayısında dengeli bir şekilde artış sağlandı, >üksekögretimdeki araştırmaların sayısında ve niteliginde gelişme oldu." EUROVISION FtNALtNE TEPKtLER Halley'in bestecisi: Şarkıda değişiklik yapmaya ihtiyaç var Haber Merkezi Norveç'in baskenti Oslo'da 3 mayıs cumanesi günu yapılacak olan Eurovisiön Şarkı Yanşması'nda Turkiye'yi temsil edecek olan eserin, önceki gece televizyonda yapılan finalde seçilmesinden sonra çeşitli çevreler tepkilerini dile getirdiler. Yarışma sonucunda "Klips ve Onlar" grubunun seslendirdiği "Halley" adlı şarkımn birinciliği kazanması bazı kişilerce bu topluluğun genç ve tecrübesiz olduğu gerekçesiyle eleştirilirken, şarkımn bestecisi Melih Kibar, "Türk insanının kulagına hoş gelecek biçimde bestelenen bu şarkıda, Avrupalılann kulagına da hitap edecek bazı değişiklikler yapmaya ihtiyaç vardır" şeklinde konuştu. Eurovision yanşmasına katılmanm, Turki ye'nin Avrupa televizyonlarında 3 dakikahk bir reklamını yapmak olarak değerlendirmek gerektiğini söyleyen Melih Kibar, yarışmaya amatör ruhla katılmak gerektiğini, bu olayı bir Misakı Milli ruhuyla değerlendirmenin yanlışlığına değindi. Şarkımn söz yazarı, tlhan Irem de, Halley şarkısının sözlerini bir gözlem sonucu yazdığını, yarışmanın yapılacağı sırada Halley Kuyrukluyıldızı'nın Norveç'ten çıplak gözle görulebileceğini belirterek, yaptığı gözlemlere göre, Türk halkının Halley'i uğurlu bir yıldız olarak görmesinin şarkısının da başansını sağlayacağını soyledi. Eurovision şarkı yarışması ve önceki gece yapılan Türkiye finali konusunda çeşitli sanatçılar ve müzik dünyasının önde gelen isimleri şunları söylediler: ZEKİ MÜREN: Benim naçizfikrime göreJEuro vision'a hiç katılmamak daha doğru olur. Bazı siyasi nedenlerle bunca yıl ağzuruzla kuş tutsak 16!ncılıktan ileriye gidemedik. Ajda Pekkan'ın katıldığı yıl guncel bir konu olan Petrol'ü seçilmesi gibi sanırım bu yıl da güncel olması nedeniyle Halley seçilmiştir. Ama bence muzik demek aşk demek, sevgi demek, şiir demek, sevda demek, gönul macerası demek, aşkta hayal kınkhğma uğramak demek, aynhk demek, ümit demek. umutsuz. luk demek yani tümüyle duygusallık demek. Halley şarkısı ritm bakımından benim hoşuma gitti, inşallah ilk üçe girerler. Zaten ya ilk 10'a ya ilk 3'e girmek gerek. İnşallah ilk 3'e girerler. "Klips ve Onlar" grubuna başarılar dilerim. AJDA PEKKAN BARS İki şarkı üzerinde çekişecekler sandım. "Dünya Dünya" ve "Bu Film Bitraeli" ikisi de harikaydı. tkisi arasında bir çekişme olacağım zannederken, Halley'in kazanması buyük bir sürpriz oldu. Ama madem böyle oldu. Kendilerine bol şans diliyorum. Dört parça da kendine gore gayet guzeldi. Dunya'nın koreografısi çok guzeldi. Nilufer'in sesi ve yorumu harikuladeydi. Sadece Eurovision döneminde bestelerin yoğunlaşması hatalı. 1yi sanat yapmak için iyi organizasyon yapmak lazım ve iyi bir ekip lazım. ZÜLFL LİVA.NELİ Artık biz bu olaya Eurovision yarışması değil, "Eurovision isterisi" diyebiliriz. Ve bu yarışma sadece Türkiye'de isteri haline donuşmuştur. Batıda kimsenin aldırmadığı ve muzıkal bir onemi olmayan yarışmanın bizde boyle "kurtuluş savaşı" gibi algılanması onur kırıcı bir durumdur. Bu yarışmalara katılan müzisyen arkadaşları kınamak aklımın ucundan geçmez, bütun dunyadaki hafif muzikçiler gibi onlar da bu yarışmaya katılmaya haklıdırlar. Ama bunun bir resmi devlet politikası haline getirilmesi yanhştır. ORHAN GENCEBAY Eurovision, Avrupa'da Batılının kendi ahşkanlıkları içinde oynadığı bir oyun. Biz bu oyuna ister katılınz ister katılmayız. O kadar önemli görmüyorum. önemli bir propaganda olduğu kanaatinde değilim, ama Eurovision heyacanının bir yararı oluyor. Ama Türk hafif müziği çalışmalan açısından yararlı. Türkiye elcmelerine gelince: Dun akşamki parçaları beğendimdiyemiyorum. Hiçbirini birinci düşunemiyorum. (Arkası 10. Sayfada) Stre&f saçları döküyor ANKARA, (ANKA) Sanayi çağının ruhsal hastalığı "stres"in, saç dökülmelerinin de önemli bir etkeni olduğu bildirildi. "Stres", özellikle orta yaşa yakın erkeklerde diğer etkenlerin de yardımıyla kelliklere yol açabiliyor. Ingiltere'dt yayımlanan "British Medicaı Journal" adlı dergide, bir kerede 3 taneden fazla saç telinin elde kalması, saç dökülmesinin kamu olarak gösteritiyor. HESABIMVHASEBECİÇ1KARACAK Aslen Erzincanh olan mağaza sahibi Huseyin Şentürk, olaydan sonra saatlerce şaşkmhktan kurtulamadı. Şentürk, çalman mallarınm hesabmı muhasebecisinin çıkarabileceğini söylüyor. (Fotoğraf: HALİL NEBİLER) Şirinevler'de büyük soygun Duvarı delip magazayı taşıdılar Bir mobilya ve elektronik eşya mağazasına önceki gece giren soyguncular, 30 milyon lira değerinde 56 video, 30'dan fazla müzik seti ve çok sayıda radyoyu çalarak kaçîılar. v CAtuf Kansu Şür Odülü Kültür Servisi tlk kez düzenlenen Ceyhun Atuf Kansu Şiir ödülü'nü Behçet Aysan kazandı. Talip Apaydm, Reftk Durbaş, Ahmet Erhan, Bahar Gökler, Ismail Karaahmedoğlu, Cahit Külebi, Uğur Mumcu, Emin Özdemir ve tlhan Selçuk 'tan oluşan Ceyhun Atuf Kansu Şiir ödülü seçici .kurulu, cumartesi günü toplanarak aday olan 74 ozanın 77 yapıtını inceledi. Seçici kurulun oy çoğunluğuyla aldığı kararuyprmca, Behçet Aysan'm "Eylül" adlı kitaplaşmamış yapıtı ödüle değer bulundu. 100 bin lira değerindeki ödül Behçet Aysan 'a 23 mart günü düzenlenecek bir törenle verilecek. Alman Turing otobüslerinin Türkiye seferleri durduruldu EDlR>E, (Cumhuriyet) Alman Demiryollannın "Bundesbanh" Turing Otobus İşletmesinin Frankfurt Istanbul seferıni yapan otobüslerinin Türki ye'ye girişi, Kapıkule Mulki îdare Amuiiği'nce geçici olarak durduruidu. Geçen hafta başında Almanya'dan bir grup Turk işçisini getiren işletmenin WU P 4259 plakalı kiralık otobüsünde, beyan dışı 44 parça pat astragan kurk, 116 adet plak ve şanzıman ele geçirildi. Olayla ilgili olarak iki şofor hakkmda kaçakçılık davası açılırken, Turing firmasının taşıma belgesinin kullanıldığı gerekçesiyle, Alman şirketinin otobüslerinin Turkiye"ye girişleri durduruldu. Almanya'nın Ankara Buyukelçiliği'nin konuyia ilgilendıği öğrenildi. tstanbul Haber Servisi Şirinevler Mahmutbeyköy yolu üzerindeki bir mağazanın duvannı delen hırsızlar, yaklaşık değeri 30 milyon lirayı bulan 56 video, 30'dan fazla müzik seti ve çok sayıda radyo çalarak kaçîılar. Mahmutbeyköy yolu üzerindeki benzin istasyonunun yanında bulunan Şentürk Mobilya Mağazası'nın bitişiğindeki küçük boşluğun önüne kamyonet getirerek park ettikleri belirtilen hırsızların, daha sonra duvarı delmeye giriştiklerı öğrenildi. Bir insanın girebileceği büyüklukte açtıklan delikten mağazaya giren hırsızlar, önce iki bolumden meydana gelen mağazanın ilk bölümündeki vitrinde bulunan çeşitb' elektronik aletleri dışarı çıkardılar. Daha sonra mağazanın ilk bölümündeki tüm video, muzik seti ve radyolan delikten kaçıran hırsızların büyük olduğu gerekçesiyle televizyonlara dokunmadıkları sanılıyor. Önceki gece sabaha karşı gerçekleştirildiği tahmin edilen olay sırasında daha sonra mağazanın ikinci bölümüne geçen hırsızlann çeşitli elektronik eşyalan dışarı çıkarmak uzere yerlerinden indirdikleri, ancak tümünü alamadıkları belirlendi. Çalman eşyaların tümunün yaklaşık 30 milyon lira değerinde olduğu belirtilirken, 56 videonun dışındaki eşyaların henüz tam olarak saptanamadığı açıklandı. Olayın dün sabah 10.3011.00 sıralarında farkına vardıklannı belirten mağaza sahibi Hıiseyin Şentürk, çalman eşya miktannın kendisi için çok fazla olduğunu e her zaman dolu olan mağazasını şimdi bomboş gibi görduğünü söyledi. Hüseyin Şentürk, hırsızların mağaza içinde uzun süre kaldıklannı sandığını belirterek ••Vitrinim veraağazamboşaldı. Şimdi çalman malların tam envanterini yapmaya çalışıyoruz. Şaşkına döndüm. Ama başa geldi bir kere. Hırsızların en kısa zamanda yakalanmasım istiyonım" şeklinde konuştu. Olayla ilgili olarak soruşturmayı derinlemesine sürdürdüklerini açıklayan polis yetkilileri ise, mağazada alınan parmak izleri sabıka kayıtlarıyla karşılaştınldıktan sonra olayın en kısa zamanda çözumlenebileceğini, hırsızları yakalayabilmek için ellerinden geleni yaptıklarını be lintiler. Bulgarlann gerekçesi Türk diplomasisi, Bulgaristan'ın BM Irk Ayınmının Ortadan Kaldınlması Sözleşmesi'ne taraf bir ülke olarak bu sözleşmenin gereklerini yerine getirdiğini göstermek amacıyla kaleme aldığı bu raporda yaptığı deği'şiklikleri, Irk Ayınnu Komitesi'nin New York'taki toplantısı sırasında aktif bir şekilde gündeme getirdi. Bulgaristan'ın raporda yapılan değişiklikler için "1984 raponınun sorumsuz bir memur tarafından yazüdıgı" gerekçesini getirdiği bildirildi. Japonlar çehre değiştirmeye başladı Japonlar hazırlanması ve yenmesi uzun süre alan geleneksel yemeklerini terk edip hamburger, pizza gibi Batıdan gelen ayaküstü yenilen yemeklere yöneliyorlar. Japon tıp adamlanna göre yemek alışkanlığındaki bu değişiklik Japonların çehrelerinin de değişmesine yol açıyor. Dtş Haberler Servisi Taklitçi bir ulus olarak ün yapan Japonlar, bu alanda kendi rekorlarını kırmak uzereler. Londra'da yayımlanan Observer gazetesinde çıkan bir yazıya göre, Japonların yüzleri de gitgide Batılılannkine benzemeye başladı. Gerçi bu gelişmede Japonların bilerek kendilerini Batıblara benzetme çabası söz konusu değil, ama yine de belli bir taklitçiliğin payı var. Üstelik estetik cerrahi ya da makyaj hileleri gibi yapay şeyler de rol oynamıyor. Tersine çok doğal ve adeta biyolojik bir sürecin sonucu. Bu "dogal taklit mekanizması"nı harekete geçiren olgu şu: Japonlar hızla geleneksel beslenme alışkanlıklarını terk ederek Amerikalılar gibi yiyip içmeye başladılar. Birçok Japon tıp uzmanı değişimin bundan kaynaklandığını öne surüyorlar. Geleneksel besinleri olan pirinç, sebze ve bahğm yerini Batılılann, özellikle de Amerikalıların, hazırlaması kolay, yemesi çabuk yemekleri, yiyecekleri aldı. Tokyo'da ya da herhangi bir başka Japon kentinde bir suredir her koşe bucakta hamburgerciler, pizacılar vs. görülür oldu. Özellikle Japon gençleri ve işadamları bir çırpıda yeniveren bu tur yiyecekleri yeğlemeye başladılar. Yemek yapmaya, yemek yemeye fazla zaman harcamamak cabasından kaynaklanan bu yeni yonelişin sonucunda, Japonların nispeten yuvarlak ve geniş olan yüzleri, daha kuçük ve daha oval bir biçim almaya başladı. Japon tıp otoriteleri, fiziksel değişimin yanı sıra eskiden Japonlar da ender olarak rastlanan kabızlık, yuksek tansıyon, kalp krizi, kanser gibi hastalıkların çok buyük bir artış göstermesini de bu gelişmeye bağlıyorlar. Daha onceleri Japonya'da en çok rastlanan ölüm nedeni beyin kanamasıydı. Şimdilerde ise beyin kanaması ölüm nedenleri sıralamasında kalp, kanser, yüksek tansiyon hastalıklannın gerisine düştü. Bu hastahklann ise hay vansal ağırlıklı beslenmeden ileri geldiği Batıda da yıllardır savunulan bir göruş. Bununla birlikte, ortalama yaşam süresi Japonya'da da Batıdaki gibi çok yükseldi. Ortalama olarak Japon erkekler 74, kadınlar ise 80 yaşına dek yaşıyorlar. Çocuk ölumleri de dunyadaki en düşük düzeyde. Hazırlaması zahmetli ve zaman alıci yemesi uzun süre alan Japon yemeklerinin yerini Batılı yiyeceklerin alması pek önlenebilecek bir eğilim değil. Bu durumda Japonların çehrelerinin de Batılılaşması kaçınılmaz oluyor. ANKARA (OM.) Türkiyedeki hastanelerde bulunan 200 milyon dolar değerinde elektronik tıbbi aletin yüzde 70'inin bakım ve onarım yetersizliğı yüzünden çahşmadığı bildirildi Türkiye ile BM arasında imzalanan "ODTÜ Elektrik Mühendisliği bölümüne klinik mühendisliği ünitesi kurmak için yardım" proje anlaşması dün Resmi Gazete'de yayınlandı. Anlaşmada gelişen teknolojinin sağlık alanına da girdiğine değinilerek bu aletlerin bakım ve onarımmın gerekliliği üzerinde duruluyor. Bakımsızlıktan çahşmıyor Gereksiz ilaç tüketimi ANKARA, (ANKA) Türkiye'de büyük boyutlara ulaşan, "ilaç savurganlığı" ve "gereksiz ilaç tuketimi"ne son verebilmek için yürütülen çalışmalar yoğunluk kazandı. Serbest eczaneler ile kamu kurum ve kuruluşlanna bağlı hastanelerde, bir yılda 220 milyaı liralık ilacın tüketildiği Türkiye'de savurganlığın "suçlusu, nu" bulmak üzere, ilaçla ilgil, tüm özel ve kamu kuruluşlar, bir araya gelecek.