Katalog

CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Murat (<Murad), Şahıt (<Şahıd), Mevcut (<Mevcud) Bu örneklerden sonra sorulacak ıkıncı soru şu Murat, şahit, mevcut sözcüklerının son sesle rı t'dır de Bağdad, Ahmed söz cüklerının son seslerı nedcn d oluyor 9 Bu, eskı yazıya özlemın bır belırtısı rrıdır 9 Bır soru daha Eskı yazıyı öğrenmemış olanlar Bağdad, Ahmed gıbı sözıüklerın d ıle, Haleb, Gazianteb gıbı sözcüklerın b ıle yazılacağını nereden bıle cekler 9 22 Kımı yazım kurallarının kesın olmaması, onları kural olma nıtelığınden çıkarmaktadır Bu durum uygulayıcıları nasıl bır yazım kullanacakları konusunda kararsızlığa ıteccktır. Bırkaç ör nek gösterelım Yenı kelımelerde bu ışaretın (düzeltme ışaretının) kaldınlması yanlış sayılmaz (s 7) Ancak, çağdaş şaırlerın, mısraların ılk kelımesıne küçük harfle başladıkları da görülür (s 16) Kıtap adlarının ve yazı baş lıklarının her kehmesı çoklukla büyük harfle başlar (s 16) Gazete ve dergı başlıkları na getınlen ekler çoklukla kes me ışaretı ıle ayrıhr (s 37) Kurum ve kuruluş adları na getınlen ekler çoklukla kes me ışaretı ıle ayrılmaz (s 37) Bu örneklerde görüldüğü gıbı "yanlış sayılmaz", "çoklukla" gıbı sözcükler kurdl nıtelığı taşı mamaktadır Amav, "şöyle de, böyle de yazmak ısteğe bıra kılmıştır" demekse bunun açık ça bıldırılmesı gerckırdı 23 tmlâ Kılavuzu'ndakı kurdlların sıralanmasında da birta kım düzensızlıkler vardır Çok önemlı resmı bır kuruluşun çe şıtlı kurullannca ıncelenıp gelış tırıldığı bıldırılen ve okuryazar herkesı ılgılendıren bu denlı önemlı bır yapıtın böylesıne du zcnsızlıkler ve dıkkatsızlıklerle dolu olmasına şaşmamak elden gelmıyor örnekler verelım Nokta ışaretının kullanıldı ğı yerler sıralanırken beş değışık kullanış ycrı ayn ayrı numaralar altında gösterılmıştır. (s. 2728) Ama bu numardlama bırçok yerde yapılmamıştır örneğın Bırleştırme çızgısının kullamldığı yerler sıralanırken sekız değışık kullanış yerı ayrı ayrı numaralar altında gösterılmış, ıkı değışık kullanış yerı ıse numarasız olarak verılmıştır (s 3334) Vırgül ışaretı ıçın 12 kullanış yerı gösterılmış, ancak bun lardan bırıne numara konulmuş, ötekıler numaralanmadan arkd arkaya sıralanmıştır (s 2930) Üç nokta ışaretı ıçın altı kullanış yerı gösterılmış, ancak bunlardan bırıne numara konulmuş, ötekıler numara konulma dan sıralanmıştır (s 31) Kesme ışaretı ıçın on kullanış yerı sıralanmış, ancak bunlardan bırıne numara konulmuştur (s 36 37) Ünlem ışaretının dört kullanış yerınden ıkısıne numara konulmuş, ıkısıne konulmamış tır (s 3233) "Ünlülerın yazılışı" bölümündekı on bır kullanış yerınden onuna ayn ayrı numaralar konulmuş ama arada bırı numaralanmamıştır (s 6 7) "Ikılemeler" başlığı altın da bu konuyla ılgılı kurallar ve örnekler, kımı numaralı, kımı namarasız sekız maddede verılmış ve yenı bır başlık konmadan ıkıieme ıle ılgılı olmayan kural lar numaralı olarak sıralanmıştır " 1 arıhlerın yazılışı" başlığı altında bu konu ıle ılgılı kural lar, kımı numaralı, kımı numarasız altı maddede verılmış ve yenı bır başlık konmadan tarıhlerın yazılışı ıle ılgısı olmayan ku rallar sıraldnmıştır (s 40) "Noktalama ışaretlen" bölümünde noktanın kullanılacağı yerler sıralanırken "başlıklarda soru ve unlem ışaretlen de kullanılır "Bu Vatan Kimin?" (s 28) sözlerı görüluyor Soru ve ünlem ışaretlen ıle ılgılı bır bıl gının nokta bölumünde ne ışı var 9 "Vırgül" ımının kullanıldığı yerler sıralanırken "Cümle ıçındekı ara sözler ve ara cümleler çızgı veya paraptez ıçınde de gösterılebılır " (s 29) denılı yor Bu kuralın yerı burası değıl, "bırleştırme çızgısı"nın (s 3334) ve "parantez"ın (s 36) kullanıldığı yerlerı anlatan sayfalardır Nıtekım, kural bu ıkı yerde de yınelenmıştır Bu dıkkatsLZİıkler ve düzensızlıkler ıçın daha bırçok örnek gösterılebılır 24 "Tırnak ışaretı"nın kullanıldığı yerler sıralanırken şöyle ıkı tümce görüluyor "Cümle ıçınde özel olarak behrtılmek ıstenen bırtakım sözler tırnak ıçıne alınır Tırnak ıçıne alınan söz ler daha çok alay yollu kullanılır" (s 35) Bınncı tümce ıle doğru bır şey söylenıyor, ama onu ızleyen tümce ıle o doğru söz yaralanıyor Tırnak ıçıne alınan sözler "daha çok" alay yol lu kullanılmaz 25 Noktalama ışaretlen üze rınde de söylenecek sözler var "Başkasından aktarılan tırnak ıçındekı söz arasına alınacak ıkıncı aktarma söz, tek tırnak ıçıne alınır" gıbı bır kural eksıktır tmlâ Kılavuzu'nun 6,7,8,9, 10,11,12,14,17,24'üncüsayfalarında bol bol kullanılmış olan > ımının de 138 numaralı maddede bulunan ışaretler arasına alınması gerekme7 mıydı 9 Yazım Kılavuzu'nda bulu nan ve bırçok yazılarda da kul lanılan [] ımı de gösterılınemıştır "Yüzde" ışaretı ıle "çevırınız" ışaretı aynı Parantez ıçınde bulunan bır tümce bıttıkten sonra nokta parantezın ıçıne mı konulmalı, dışına mı 9 "Denden" dıye adlandırılan " ımının görevını açıklamak uygun olmaz mıydı 9 Kımı bılımsel yazılarda gö rülen, tmlâ Kılavuzu'nun 40 sayfasında da kullanılmış olan / (eğık çızgı) de noktalama ışaret lerı arasında yoktur Vurgu ımıne yer venlmemıştır Türkçe Sözlükte kullanılan * ve ~ ımlen de noktalama ışa retlerı arasında gösterılmelı ıdı (Eleştırılerımın dördüncü ve son bölümü önümuzdekı günlerde) 12 MART 1986 Dağdan Bîr Aslan Doğurması Beklenirdi3 İmlâ Kılavuzu'na göre, "Leman Gölu"ündekı "gölü" küçük harfle, "Van Gölü"ndeki "gölü" buyük harfle başlatılmalı "Murat" sozcuğu kişi adı ise"d"ile, değilse"t" ileyazılmalı kuralda "Gazı Osman Paşa" yazılacak demlıyor, sözcıikler dızelgesınde, "Gazı Osmanpaşa" bıçımınde gösterılıyor. PENCERE Işık'ın Mektubu... Sayın Hasan Esat Işık'tan bır mektup aldım Içınde yaşadığımız bır buyuk sorunu saydamlaştırıp temele oturttuğu ıçın mektubu yayımlıyorum "Osmanlı devletı, özellıkle hılafetı usttendikten sonra Islamıyetı yaymayı amaçlayan ummetçı" bır polıtıka ızlemıştlr Devlet duzenınde ve devlet ışlenmn yurutulmesınde dım esas alması, lyı olduolmadı tartışılabılır ama bu tutumla amaç arasında bır çelışkı ıddıa olunamaz 'Kavmı Necıp" dıye kendıne esas olarak Arap âlemını alması da aynı şekılde değerlendırılebılır Cumhurlyet ıse, bılındığı glbı, bunun tam tersı bır tutum ıçine gırmıştır "Mılletı" esas almıştır "Âlem'Wde "uygarlık âlemi" olarak tanımlamıştır Batıya yönelmıştir Devlet konusunda ıse, "laıklık ılkesıne sıkı sıkıya bağlanarak devlet ışlerinde dım kıstaslara yer vermeye değıl, tersıne, yer vermemeye özen göstermıştır Burada da amaç ıle tutum arasında herhangı bır çelışkı yoktur Hatta burada bır de "çağ"a karşı da bir tutum yoktur Ama bır suredır görulmektedır kı, Turkıye'de bazı kimseler eskl zıhnıyetle "Cumhurıyet hedeflerını" bağdaştırmak ıddıasındadırlar Gerıye dönmemn bır hazırlık aşaması olarak böyle bır tutum ıçıne gırmek duşunulebılır, fakat bunun gerçekleştırılebllecek ve surdurulebılecek bır polıtıka olabıleceğı duşunulemez Bır yandan savunma ve ekonomı gıbı gayet önemlı temel konularda kaderimız Batıya bağlı olacak, bır yandan da yıne ummetçı zıhnıyete dayalı bır polıtıka ızleyeceğız Bu mumkun değıldır Bır terclh şarttır Bır söz vardır, hıç de zarıf değıldır ama bence çok çarpıcıdır "Bır ıneğın hem sutunden hem etınden aynı zamanda yararlanılamaz" denır Bu gerçeğl gözardı etmek olanağı yoktur Nerede çelışkı görulurse onun uzerınde durulmalıdır, gıderılmeye çalışılmalıdır Cumhurıyet, Ayasofya'yı bır dın mabetliğınden bır tnsanlık mabedıne dönuşturmuştur Bu, Turk ulusunun ınsanlığa buyuk bır armanağıdır Cumhurıyet, hep aynı genış ıdrak ıçınde, Istanbul'un fethı yıldonumlerınde bıle göze batmayacak, basıt torenlerle yetınmıştır Her yerde, özellıkle eğıtımde laıklık konusunda buyuk bır tltızllk göstermıştır Bugunku durum çok farklıdır Ayasofya'nın yemden camı halıne dönuşturulmesı ıçın çaba göstenldığı ve buna Cumhurıyet hukumetlerınde görev almış bakanların bıle katılabıldığı gözlenmektedır Hatta bu yolda resmı glrışımler de olmuştur Istanbul'un fethı gunu, dolaylı vesıleler yaratılarak top seslerını takllt eden dınamıt patlamaları da dahil, en yuksek duzeyde görevlılenn huzuru ıle gayet görkemlı şekllde kutlanmaya başlanmıştır Boğaz'ın yuksek bır tepesı uzerıne Fatıh'ın muazzam bir heykelının dıkılmesıne karar verılmıştır Butun bunlara bırkaç gundur Saıdı Nursı'nın övulmesı de eklenmiştır Devlet kademelerınde çok yuksek sorumluluklar ustlenmış olan kımselerin, "Saıdı Nursı bağnaz değıldı zamanında yanlış anlaşıldı" dedıklerı yolunda basınımızda haberler yer alıyor Butun bunlara karşı Turkıye'de oldukça sessız kalınıyor Ben bundan buyuk kaygı duyuyorum Hem geçmışın özlemını çeken bır zihnıyet ıçıne gırer hem de hâlâ savunmamızı ve ekonomımızı Batıya bağlı tutulmakta devam etmek ıstersek Batı ıle aramızdakı ılışkıler "eşıt koşullar altında ışbırlığı" olmaktan çıkar, Turkıye belırlı bır bedel mukabılınde Batının 'fedaısı'Veya "hızmetkârı" olmayı kabul etmış duruma duşer Bunun Cumhurıyet veya Ataturk zıhnlyetı dediğımız zıhnıyetle herhangı bir alâkası olmadığı çok açıktır Ben bu göruşumu ve kaygılarımı, ılgi görup görmediğine bakmaksızın her vesıle ıle açıklamaya çalışıyorum Bugun de bu konuda sızınle dertleşmış oluyorum * Sayın Işık doğru söyluyor Islam dunyasında "savunması" ve ekonomısı' Batıya (daha doğru deyışle Amerıka'ya) bağlı, ama duzenı "serıat" olan ulkeler var Bunların temel çelışkılerı "Batı" ıle değıl uygarlık' ıle aralarındakı uzaklıkta derınleşır Bır nokta daha Son yapılan kamuoyu yoklamalarında ulkemızde en aşağı yuzde 5 oranında olan Islamcı sıyasal akımların sıfırlandığı görüluyor "Acaba bu seçmen kıtlesı nerede?' sorusunun yanıtını bulmak ısteyenler gözlerını ANAP'a çevırsınler 12 Eylul'le kapatılan ıkı partı ANAP şemsıyesı altında ıktıdarın kanatlarını oluşturuyorlar ÖMER ASIM AKSOY 716 numaralı eleştınler, 6 mart günU bu sütunlarda çıkmıştı Kaldığımız yerden sürdürelım 17 tmlâ Kılavuzu ıkı kanşık kural da "göl, dağ, denız, ırmak, şehır" sözcüklerı ıle bırlıkte kullanılan coğrafya adları ıçın getırmıştır özetle dıyor kı Marmara, Sakarya gıbı adlar, tek başlarına kullanılınca, Marmara denlzi ve Sakarya nehri anlaşılır Yanı, Marmara denızı'ndekı dcnizi ve Sakarya nehn'ndekı nehri söztüklerı özel adın gereklerınden değıldır Bu nedenle denizi ve nehri sözcüklerı büyük harfle değıl, küçük harf le başlatılmalıdır. Buna karşılık Çanakkale Bogazı, Van Golu gıbı adlarda boğazı ve gölü sözcüklerı özel adın gereklerındendır Çünkü, Çanakkale ve Van gıbı adlar tek başlarına kullanıl dıkları zaman şehır adı da olabılırler Yanı, bogaz ve gol sözcüklerı bulunmadan Çanakkale ve Van'ın hangı coğrafya adı olduğu bellı olmaz Bu nedenle Çanakkale Boğazı'ndakı Boğazı ve Van Gol'ündekı Golu sözcüklerı özel adın gereklerınden olduğu ıçın büyük harfle başla tılmalıdır (s 22) tşte sıze ıkı ku ral kı, genış coğrafya bılgısı ol mayan kımseye doğru yazımı bulmak^olanağı tanımıyor Ddhası var tmlâ Kılavuzu (nıspet ı'sı konusunda olduğu gıbı burada da) kuralın doğru uygulan mayacağına çarpıcı ıkı örnek vermıştır Marmara sözcüğünden denız, Sakarya sözcüğünden nehır anlaşılacağından deni/ ve nehir sözcüklerının küçük harfle başlatılması gerektığını bıldırmıştır Ama Marmara denizi'nden başka bır Marmara adası ve Sakarya nehn'nden başka bır de Sakarya ıli bulunduğunu anımsayamamıştır Bu duruma göre tmlâ Kılavuzu'nun bıze doğru yazım örneğı olarak sunduğu Marmara denizi ve Sakarya nehri yazımları (kendısının getırdığı kurala göre) yanlıştır Uygulanması bu denlı karışıklığa yol açacak yenı kuralları kım benımseyıp uygular 9 Bu, yazım kuralı değıl, herkesın çözemeyeceğı bır matematık problemıdır Oysa, Yazım Kılavuzu'nun verdığı kural çok kullanışlı "Denız, nehır, boğaz, göl " gıbı ıkıncı sözcüğün de her yerde büyük yazılacağını bıldırıyor 18 "özel adlardan oluşmuş mahalle, meydan, bulvar, cadde, sokak adları büyük harfle başlar ve ayrı yazılır " (s 23) kuralı verıldıkten sonra gösterılen ör nekler arasında Gazi Osman Paşa Mahallesi de var Oysa, sözcükler dızelgesındekı yazım Gazi Osmanpaşa bıçımındedır Sözcükler dızelgesınde bır de Mustafa Kemalpaşa var Kurallar bölümündekı yazım mı doğru, dızelgedekı yazım mı 9 Sonra, "ıl, şehır" ıçın ayrı, "mahalle, semt" ıçın ayrı, "özel adlar dan oluşan mahalle, sokak" ıçın ayrı kural Şaşırmadan uygulayana aşkolsun 19 "Kurum, kuruluş, ışletme, kooperatıf, ortaklık, okul, bır lık ve derneklerın resmı adları nın her kehmesı büyük harfle başlar" (s 23) dıye verılen ku ral ıçın Turkiye Buyuk Millet Meclisl, Devlet tstatistik Enslitusu... gıbı bırçok örnekler arasında, ilkokul, ortaokul örneklerı yok Sözcükler dızelgesınde bakıyoruz, orada da yok Kurala göre bu adlarda bulunan her sözcük ayrı yazılacak 20 "Yabancı yazılışa göre yazılan adlara getınlen Türkçe eklerden önce çoklukla kesme ışaretı kullanılır Beelhoven'in, Horatius'tan..." demlıyor (s 25) önce, neden kesın kural değıl de "çoklukla"? " A ı a s ı r a " kullanıldığının örneklerı var mı 9 Bu anlaşılmıyor Sonra, "kesme ışaretı"nın kullanılacağı yerlerı belırten bölümde (s 36) "özel adlara getınlen eklerı ayırmak ıçın kullanılır" dıye genel ve kesın bır kural varken yabancı özel adlara özgü ayrı bır kural koymdnın ne gereğı var? 21 "Arapca ve Farsça adlar Türkçe söylenışlerıne göre yazı lır " (s 25) kuralı söylendıkten sonra verılen örnekler arasında Bagdad, Ahmed adları da göru lüyor Burada sorulacak ılk soru "Bu sözcüklerın Türkçe söy lenışlerıne göre son seslerı sert ünsü7 (yanı t) değıl m ı 7 " Nıtekım , tmlâ Kılavuzu'nda şöyle bır kural vdr "Türkçe kelıme lerın sonunda yumuşak b,c,d,g Unsüzlerı bulunmaz Kelımeler, bunların sert eşlerı olan p,ç,(,k unsüzlerı ıle bıter Dılımızdekı alıntılar da bu kurala uymuşlardır Kıtap (< Kıtab), Metot ( < Metod) '' (s 8) Bunlara yıne Yazım Kılavu zu'nun sözcükler dızelgesınden bırkaç örnek de bız ekleyelım EVET/HAYIR OKTAY AKBAL BAŞSAĞLIĞI Şirketimiz Hukuk Muşavirlerinden saygıdeğer insan 12 Mart ordu mudahalesının ıçyuzunu aynntıları ve belgelerıyle anlatan tek kıtap 12 Mart'ın 15. Yılında... "Ilk önce geldıler, komunıstlerl alıp göturduler Ben sesımı çıkarmadım Benı ılgılendırmıyordu Sonra Yahudılen aldılar toplama kamplarına, ışkenceye göturduler Ben yıne ses çıkarma dım, çunku bana göre bır şey yoktu Sonra sosyal demokratları vurmaya, hapse atmaya, toplama kamplarına goturmeye başladılar Ben ylne sesımı çıkartmadım Çunku bana dokunan yok tu Bır gun kapım çalındı Benı alıp toplama kampına göturdu ler, Işkenceye Hiç kimse ses çıkarmadı Çunku ses çıkaracak kımse kalmamıştı" Talât Turhan'ın 'Bomba Davası Savunması"nın başında bır Alman bılım adamının bu sözlerı yer almış Kım midır Talât Turhan? Bır asker On yedı yıl orduda hız metgörmuş ikı buçuk yılını da hapıste geçırmış 1944'teHarp Okulu'ndan çıkmış daha sonra, Kara Harp Akademısı'nden çok ılerı bır dereceyle mezun olmuş llhamı Soysal'ın deyışıyle sa pına kadar Ataturkçu', 'arkadaşları arasında hep geleceğın parlak generallerınden, komutanlarından bırı olacağı' duşunulen bır subay Soysal, kıtabın önsözunde şöyle yazıyor "Gözunu budaktan sakınmaz, sert, dlnamık sözunu esırgemez, ınandığını sonuna kadar savunur, bılınç duzeyı yuksek bır Ataturk'çu olarak tanınmıştı 1964'te emeklı edıldı Ataturk'un tam bağımsızlık ılkesını savunuyordu O tarıhlerde 40 yaşındaydı Isteseydı sıvıl yönetımlerde elde edemeyeceğı mevkı yoktu O, hıçbınne ve hıç kimseye yanaşmadı Tek başına dımdık ve bağımsız kaldı" Genç yaşta emeklı edılen bır kışı ne yapar? Hele malı mulku, parası da yoksa1 Babadan kalma evıne çekılır, emeklı aylığıyla geçınmeye çalışır Talât Turhan da öyle yaptı Ta 12 Mart'a kadar Sonra bomba davasının, sabotaj davasının sanığı ola rak tutuklandı 'Bomba Davası' adlı kıtap Talât Turhan'ın sa vunmalarının ılk bölumudur "Bu bırıncı kıtabım, on klasör ve 5000 sayfadan oluşan bomba davasında yaptığım savunmanın birincı klasörunun 'polıtık savunma' bölumudur Zamanı geldı ğınde dığer bölumlerlnın de yayımlanmasını duşunmekteyım' Turhan, "devletın tum guçlerını kışısel ıhtırasları ve kınlennı tatmın ıçın kullanan zavallılardan bır gun mutlaka hesap sorulacaktır ve yazdıklarım bu amaca katkıda bulunduğu olçude bır anlam ıfade edecektır" dıyor Bugun 12 Mart Talât Turhan'ın belgelere dayanan savunmasının bırıncı kı tabını 12 Mart 1971'den on beş yıl sonra okumak ılgınç oluyor Daha tarıh olamamış bır sureç Ustelık bu 12 Mart tek kalmamış, bır de 12 Eylul gelmış dokuz yıl sonra "Bir kulotla bıraktılar Islak ve sıdık kokan bır pı/ama verdıler Döşeksız, uzerınde ıslak bır örtu bulunan demır tellı bır karyola ya tekmeyle attılar Ayaklarıma zıncır taktılar 'Komunıst, vatan hainı buradan sağ çıkmayacaksın' dıye bağırıyorlar, kufur edıyorlardı Uç gun ne yemek ne sıgara verdıler Sorgulama başladı 'Söyle bakalım köpruyu nasıl uçurdun?' Bır şeyler soylemeye çalışıyorsun, bır yumruk 'Memleketı nasıl sattınız Yere yatırdılar, koltuk altlarımdan mengenelediler, ayaklar havaya kaldırıldı ve sopa başladı' Talât Turhan'ın kıtabından bu kadar alıntı yeter Gerısını sız okuyun 12 Mart olgusunu butun yo&unluğuyla yaşamış, acılar çekmış, suçlamaların karşısında ezılmeden, yenılmeden Ataturkçu bılınç aydınlığını yıtırmeden dırençle çıkmış bır askerdır bu acı anılarını bızlere anlatan Ibretle okunacak bır yapıt Bugunden yarına bır tanık, bır kanıt 12 Mart'ta'n bu yana on beş yıl geçtı Ama demokratık bır duzenın yurttaşa sağladığı haklar, ozgurlukler toplumumuzda lyıce yerleştı m ı ' Turhan ın Turhan gıbı ınsanların başına gelenler bır daha yaşanmayacak m ı ' Buna kım ınanabılır1 Hemen her gun ışkence haberlerını okumuyor muyuz' Yıne acı lar çeken gençler, onların acılarıyla bunalan ana babalar yok mu' 'Ne zaman bır toplum guvencelı bır yaşama kavuşur' dıye sorarsanız benım yanıtım şu Ne zaman kı bır ulkede Talât Turhan gıbı Ataturk Cumhurıyetı'nın temel ılkelerını savunmak ıçın yureklı savaşım verenler çoğalır ve bunlar buyuk bır açıklıkla başlarından geçenlerı kamuoyuna duyurmaktan kaçınmazlar, ancak o zaman1 12 Mart'ın on beşıncı yılında o dönemle ılgılı belgesel anıları, Arcayurek'ın, Batur'un, Celıl Gurkan'ın, Talât Turhan'ın ve daha başkalarının yazdıklarım, anlattıklarını okumalıyız Yenı 12 Mart'ların, yanı Turk toplumunun demokrası ve barış yolunda ılerleyışını kostekleyıcı durumların bır daha yaşanmaması, hal kımızın bılınçlı davranışlarıyla önlenecektır Av. GÜVEN ESEN'İ hayatının en verimli çağında kaybetmenin üzüntüsu içindeyiz. Merhuma Tanrı'dan rahmet diler, kederli ailesine en derin taziyetlerimizi bildiririz. CÜNEYT ARCAYÜREK ı CANKAYAYA GIDEN YOL 1971 1973 (jineyt Arcayürek ,. ; açıklıyor 6 BİMHOL BtRLEŞMtŞ MÜTEAHHİTLER HOLDİNG A.Ş. Barış, demokrasi ve hukuk savaşçısı ÇANKAYA'YA GİDEN YOL 19711973 \a\mı Bultın ORHAN APAYDIN içimizde yaşıyor. Dostların başı sağolsun. CÜNEYT ARCAYÜREK .ıcıUlıyor 9 Her cildı bır ı>la\ olan CÜNÇYT ARCAYÜREK Açıklıyor dı/ısının V kılubı CAGDAS YATI Ilhan Selçuk 12 EYLÜIE DOGRU KOSAfl ADIM ETAP MARMARA OTELI IŞÇILERI 12 EYLJÜLE DOGRU KOŞAR ADIM bulun kılup<,ılarda M ) \ dahıl 22IHI lıra l l l l l I \ \ M M M Mı>ıuu\cll JJ 16 I a,Nk\R\ M I 'i 16 d< ıı «ı : : \ IlRkDtMİRDOkİ>1 V I VBPİKAI \Q\ \.§. \()\l 1İM k l K l l l BAŞKAM K.INDAN Şırketımızın ortaklar Olağan Genel Kurul ToplantiM, 198S yılı v<ı lışmalarını ıncelemek ve aidgıda ya/ılı gündemı göruşup karara bağ lamak üzere 16 Nısan 1986 çarşamba günu saat 15 00'de Cumhurıyet Caddesı No 2, Elmadağ / Istanbul adrcsındckı Uıvan Otelı'nde yapılacaktır Sayın ortaklarınu/ın toplantıdan en geç bır hafta önce şirketimiz den gınş kartlarım alarak bızzat vcyd bır temsıkı vaiiiasıyla Genel Kurul Toplantısına katılmasını rn.a ederız Temsılcı gönderılmesı du rumunda usulune uygun olarak düzenlenmış vekâletnamenın veya tcmsıl belgesının şırkelımıze ıbrazı gereklıdır Hamılıne yazılı hısse sahıplcrı hı&sc senetlerını şırketımue teslım ederek gırı> kartı alabıleteklen gıbı herhangı bır bankaya da tevdı edebılırler Bu bankadan alınan ve bankaya teslım edılen hısse scnctlerının değer, adet ve numaralarını gösteren belge karşılığında ken dılerıne gınş kartı verılır Gırış kaıtı olmayan hamılıne aıt hısse se nedı sahıplerının toplantıya katılmalarına kanunen ımkan olmadığı sayın ortaklarımızm bılgılcrınc arz olunur 1985 faalıyet yılına aıt Yönetım Kurulu vc Denetçıler kurulu ra porlan ıle bılan<,0 ve kâr /.arar hesapları 1 Nısan 1986 taııhınden ılı baren Alıbeyköy yolu Uzerı No 178 Sılahtarağa / Istanbul adresın dekı şırket merkezınde ortakların tetkıkıne amade bulundurulacak tır Sayın pay sahıplerının bılgılerıne aı/olunur GÜNDEM. 1 Açılış ve Başkanlık Dıvanı se^ımı, 2 1985 yılı faalıyet ve hesapları hakkında Yönetım Kurulu ve Denetı,! raporlannın okunması, müzakeresı, Yönetım Kurulu'nun 1985 yılı bılançosu ve kâr zarar hesabı ıle ılgılı öncrısının kabulü, değışlı rılcrek kabulü veya reddı 3 Yönetım Kurulu uyelerı ve denetçılerın şırketın 1985 yılı faa lıyetlerınden dolayı ıbra edılmclerı 4 Yönetım Kurulu'nun 1985 yılı kazanunın dağıtılması ve dağı tım tarıhı konusundakı önerısının kabulü, değıjtırılerek kabulü veya reddı 5 Yönetım Kurulu üye adedının tespıtı ve tespıt edılen Uye ade dı göz önünde bulunduruiarak görev sürelen dolmuş bulunan Yöne tım Kurulu üyelerının tekrar seçılmelen veya değıştırılmelerı 6 Görev sürelen dolmuş bulunan denetçılerın tekrar seçılmelen veya değıştırılmelerı 7 Yönetım Kurulu başkan ve üyelerı ıle denetçılerın yıllık ücret lennın tespıtı 8 Yönelım Kurulu üyelerıne şırket konusuna gıren ışlen bızzal veya başkaları adına yapmaları ve bu nevı ışlen yapan şırketlerde or tak olabılmelerı ve dığer ışlemlcn yapabılmelen hususunda Türk Tı caret Kanunu'nun 334 ve 335'ncı maddelen gereğınce ızın verılmesı 9 Genel Kurul ToplamiM tuıanağının Başkanlık Uıvanı nca ıııı zalanması ve bununla yetınılmesı hususunda yetkı verılmesı SOKAKTA (19801983) YALÇIN DOĞAN Bütün kitapçılarda DARSOKAKIA 10 bası •çıktı Fiyalı: 800 lira, Çağdaş Yayınlan, Türkocağı Cad 39/41 Cağaloğlu Istanbul /J 5.BASI Nadir Nadi'nin kısa sürede 3. basıya ulaşan kitabı Yaşama bir harika çocuk olarak başlayan, harika çocuk olarak ölen üstün sanatçı Mozart üzerine ülkemizde ilk çalışma. TEŞEKKÜR Geçırdığım kaza sonucu göz amelıyatımı başarı ıle gerçekleştıren Dostum Mozart ÇOLPAN MİRZATAŞ'a NESRİN GÖKŞEN'e Canımız, akrabamız Dr. Sayın GÜLSEREN IZBhK'e ve tüm HAYAT HASTANESt personehne en ıçten teşekkurlerımı sunarım Prof.Dr. Sayın Narkozitör Sayın 3. BASI 700 lira Yayınlan, Turkocağı Cad 3941 Cağaloğlu/Istanbul SATILIK Fabrika arsası Tel. 584 54 94 Terhıs belgesı, sıgorta kartı ve mavı kartımı kaybettım Hüküımüzdür MUS1AFA ÖNER SERDAR SAMİR