25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/8 11 MART 1986 'ANAP Antep'i perişan etti ağaırî MDP eski Milletvekili "Galip Dede"nin daha cenazesi kalkmadan, Gaziantep'te seçim kulisi hızlandı. ANAP'lılar iddialı konuşmaktan kaçınıp, "durum ortada" diyorlar. Gazianiepli, "Böyle konuşmak ayıp oiur" diyor, ama umutlanmadan da edemiyor: "Galip Dede'nin bize bir yararı oldu. Belki ANAP seçim var diye buraya bir iki milyar yatırım yapar da, Menemen gibi biz de biraz feraha kavuşuruz." MEHMET MERCAN Gaziliği gibi, fıstığı ile ve de baklavası ile UnlU Gaziantep'in bir başka ünü daha var. O da, esnafının yaraücılığı... Kentin çeşitli yerlerinde kümelenmiş küçücük atölyelerde buzdolabından çamaşır makinesine, çelik kasadan askeri kasaturaya, sobadan ütüye, her türlü otomobil yedek parçasından fabrika aksamına hatta makinesine kadar orijinallerinden ayırt edilemeyecek ölçude ve kalitede üretebilen Gaziantep esnafı dert küpü adeta. Yıllar yılı devlet desteğinden yoksun olmalarına karşın yaratıcılığını, hünerini kendi yağı ile kavrularak sürdUren bu "küçük" sanayiciler de "Ozalzede" oldular şimdi... Bir iki sene öncesine kadar tezgâhının başında en ince, en hassas bir makine parçasını büytlk bir beceri ile yapabilen ustalar ağır ekonomik koşullara dayanamayarak tek tek işyerlerini kapayıp fabrikalara kapılanmaya çalışıyorlar. Siyasal iktidarlar oldum olası Gaziantep'teki sanayileşmeye, gelişmeye, daha doğrusu "kurtulmuşluğa" sahip çıkarlar. Oysa buna hiç de hakları yok. Çünkü Gaziantep'i Gaziantcp yapan, tarihin her döneminde bizzat Gazianteplinin kendisi olmuştur. Dünyanın hiçbir ülkesinde, işgalci, sömürgeci guçlere karşı göğüs göğüse çarpışarak böylesine bir direniş gösteren ve kcndi kendini kurtaran bir başka kent yok tarihte. Ve yine dUnyanın hiçbir yerinde, ülkesinin ekonomisi allakbullak iken kendi ekonomisini kurtarmış bir başka kente de rastlayamıyor insan. En kötü koşullarda bile ayakta durmasını bilmiş GaziantepEsnafla, tüccarla, politıkacılarla görüştük. GörUşlerini aldık. Ve gördük ki hemen tümü "an partisi"ne şans tanımıyor. Bazıİarı kesin olarak SHP'nin favori olduğunu belirtirken, baalan seçimin SHP ile DYP arasında olduğunu söylediler. Ama hemen herkes bir yargıda birleşiyordu: Ayıp olur. İnsan ölüme sevinmez ama Galip Deniz'in ölümüne seviniyoruz. Bu sayede hükümet belki biraz yatınm yapar. Menemen'e 500 milyon lira yatınm yapmıştı. Şimdi artık buraya da seçimi kazanabilmek için herhalde biriki milyar lira harcar. Eh, bu da memleketin haynna... Aslında Galip Dede ölmekle Gaziantep'e iyllik etti. Sade vatandaş bir dert küpü. Seçimden çok geçimi konuşuyor sorulan yanıtlarken. Çöpçü VeII Solak ile Bayram Karabaş gibi. Söyleşiyoruz ayaküstü: Yakında seçim olacak Gaziantep'te haberiniz var mı? Yok valla... Galip Dede olmüş ya? Onun yerine bir milletvekili seçilecek. Sizce kim kazanır? Hangi parti daha kuvvetli? Galip Dede ötmüş ya. Duyduk, Allah rahmet eylesin. Valla kim kazanır bilmeyiz. Biz geçim derdindeyiz. Pelü geçinebiliyor musunuz? Yok beğim, yok. Yine de çok şükür. Millet perişan. Bizim yine işimiz var. Allah fakir fukaraya yardım etsin. Çantacı Ali thsan Uçar'ın dükkânı kUçüçük. Bir makine ile bir masayı zor sığdırmış bu daracık yere. O da arı partisine şans tanımayanlardan. Millet perişan oldu agam. Kimse artık an partisine rey vermez. An partisindeki bakanlanmızın da faydasını görmedik. Bu seçimi sol kazanır. Yani SHP ahr. Esnaf artık öldü. Bitti. Bu seçim iyi oldu. Belki hükümet biraz kendine gelir de vatandaşın, esnafın derdi ile ilgilenir... Kunduracı Hayrl Sayınta ile Dursun Urfan ise daha da dertliler: Turgut Bey ümidimizi yıktı. Esnafı, vatandaşı perişan etti. Geçlm derdi, işsizlik, pahalılık... Turgut Beye sorarsanız Durum çok iyi diyor. Bunun neresi iyi. Esnaf açtıgı dükkânını bazı günler sif tah elmeden kapatıyor. Kimsenin esnaftan tıaberi yok. Geçen sene kilosu 1800 lira olan kösele şimdi 3200 lira. Vidola geçen sene 500 lira idi, bu sene 10501100 lira. Kiralar pahalı. Ne yapacauımızı şaşırdık. Herkes an partisine kırgın. Onun için kimse rey vermez. Seçim olsa ya DYP veya SHP kazanır... Galip Dede ölünce, ara seçim illerine Karayılan'ın kenti de eklendi POLtTİKA VE OTESI MEHMED KEMAL Unutulmuş Yazılar Gazetelere, dergılere yazılmış da, aradan uzun yıllar geçmiş, unutulmuş yazılar vardır. Günün birinde karşınıza çıkarıldığında, "Aaa, bunları ben mi yazmışım?" diye şaşar kalırsınız. Geçende bir dost, Ankara'da Cemil Sait Barlas ın CHP'yi savunmak için çıkardığı 'Son Havadis' gazetesinde yayımlanmış bir yazımın fotokopisini gönderdi. Bu fotokopiyi icat edenden Tanrı razı olsun, çok işimize yarıyor. Fotokopiyi görünce bırakın böyle bir yazı yazdığımı, Son Havadis Gazetesi'ne yazdığımı bile unutmuşum. Görünce, "Ben Son Havadis'e de mi yazmışım" diye şaşırdım. Kolay olmasa gerek kırk yılı aşkın bir süreden beri yazmak, elbette böyle şaşkınlık uyandıranları olacaktır. Bizim gibi yıllardır hem edebiyata, hem gazeteciliğe bulaşmış kişilerin bu türlü unutkanlıkları bağışlanabilir. Öylesi çok yazmış oluyoruz ki, kupür de biriktirmediğimızden, hangi yazıyı nerede yazdığımızı unutuyoruz. Belki edebiyat yazısı yazanlar, yazdıklarının bir kopyasını özenle saklarlar, günü gelir, lazım olur. Bende her yazımı saklama diye bir alışkanlık pek yoktur. Bir yazım gerekiyorsa, gider koleksiyondan arar bulurum. iyi mi, kötü mü bilmiyorum, uzun yıllar var, böyledir. Yazdıklarının kesiklerini saklayanlar için böyle zahmet yoktur. Değerlı yazar Memet Fuat'ın 'de' yayınlarından 'Unutulmuş Yazılar1 adlı bir kitabı çıktı. Bunda değerli yazar, 1951 ile 1955 yılları arasında dergilerde, gazetelerde yayımlanmış yazılarını toplamış. Üç yıl bir suskunluk dönemi geçiriyor, yazmıyor. Ondan sonra yeniden başlıyor. İlk ve son yıllardaki şurada, burada kalmış olan yazıları unutulmaktan kurtarmış. Memet Fuat, unutulmuş yazılarını derlerken bunlara 'çıraklık yazıları1 diyor. Herkesin çıraklık yazıları böylesi oturaklı değildir. Bu yazılar arasında 1952 yıllarında yazarlar arasında geçen bir tartışma var; sapat yazıları gazetelerde yayımlansın mı, yayımlanmasın mı? Bu konu bir yandan oldukça eskidir, bir yandan da sık sık tartışıldığı için yenidir. 1952'li yıllarda da bu tartışma açılmış. Memet Fuat, sanatçıların gazetelerde yazmasından yana... Şöyle bağlıyor: ".. Sanatçı ya birkaç bin aydın okuyucu bana yeterdesin, onlar için yazıyorum desin, dergi sayfalannda kalsın, kendi kendini avutup gitsin, ya da bu amatörlük havasından sıynlıp büyük sanatın yolunu tutsun; artık gazetelere mi olur, magazinlere mi olur, nerde olursa, asıl okuyucusunu aramaya çıksın; üç beş kişinin değil, yüzbinlerce kişinin önünde dolaşsın." Memet Fuat'ın yazısı üstüne Nurullah Ataç da, bir süre sonra, ucundan, bu tartışmaya kattlıyor. Ataç, zaten dergilerde, gazetelerde yazdığı için bu yolda şerbetlidir. Onun gazetelerde, dergilerde, hatta magazinlerde yazmak diye bir sorunu yoktur. Bu nedenle yazmadan yanadır. Bir yerinden yakalıyor Memet Fuat'ı, gazetelere yamanma doğrultusunda soruyor: "Gazetelere uymadan nasıl girecek gazetelere? Saldıracak da zorla mı girecek?" Oysa Memet Fuat'ın söylemek istediği, sanatçılarla gazete yönetıcıleri arasında, sekreterler, yazı müdürleri, yazıları derleyenler arasındaki uyumdur. Bunları görmezlikten geliyor Ataç... Onlarla iyi geçinmenin ne demek olduğunu bilir, herkesten çok iyi bilir. Memet Fuat, yazısının bir yerinde halk için yazmak'tan söz ediyor. Ataç da bu ayrımı yakalıyor, "Halk için yazmak ne demektir?" diye soruyor. Okurların bir kalabalık, bir de aydın kişilerden oluşmasına değınmek istiyor. "Bence", diyor, "bir hikâyeci, bir şair herkes için yazar, yani yazdıklarını herkes beğensin de okusun ıster." ister aydın olana, ister olmayana halk deyin, sonunda hepsi bir kazanda kaynayacaktır. 1952 yıllarında böyle yapılan bu tartışma sanmayın ki 1986'larda, otuz beş yıl sonra yoktur. Bugün de vardır. Bugün biçimi değişmiştir. Yazarlar, şairler kolayca gazetelere girerler. Gazetelerin yazı işleri ile uğraşan kişiler şair, hikâyeci, sanatçı çilesinin ne olduğunu çok iyi bilirler. Nitekim görmüyor muyuz, şairler, hikâyeciler anılarını, yaşamöykülerini, başlarından geçenleri yazmıyorlar mı? Bunlar her iki tür okurca, aydın olan, olmayan okurlarca izlenmiyor mu? Ben nice şair, öykücü, edebiyatçının takma adla, kendi adıyla dergi, magazin, gazetelerde yazdığım bilirım. MDP Milletvekili Galip Deniz'in cenazesine her partiden politikacüar katıldı. Cenazeye gelen siyasi parti yönetictleri hem Deniz'e karşı son görevleriniyerine geürdiler, hem de durum değerlendirmesi ve yoklama yaptılar: "Şimdi ne olur?" (Fotoğraf: CUMHURtYET) in günümüzdeki göruntüsü gerçekten Uzücü... özal ekonomisi, özal politikası, o eskiden, işini seven, yemesini, içmesini eğlenmesini bilen çalışkan şen ve konuksever Gaziantepliyi almış götürmüş, yerine bir başka insan tipini getirmiş: Üzgun, bezgin, karamsar... Oysa ne kadar da umutluydu özal hükümetinden Gaziantepli, ANAP'ın kuruluşunda ve de hUkümetin oluşumunda Gaziantep'in belirgin bir ağırlığı vardı. Ama "ANAP içindeki Gaziantep loblsi" kendi kendisi ile uğraşmaktan, Gaziantep'le ilgilenmeye fırsat bulamadı bir türlü... Bir yanda ANAP Genel Sekreteri Muslafa Taşar ile milletvekili Ünal Yaşar grubu, bir diğer yanda eski Milli Eğitim Bakanı Vehbi Dinçerler ile milletvekilifabrikatör Ata Aksu grubu arasında süregelen kıyasıya savaşın zararını koca bir kent çekiyor. Sade vatandaşı ile esnafı ile... CENAZEDE POlİTIKA Şimdilerde bir başka hava esmeye başladı Gaziantep'te: Seçim... Parlamento'nun, melekleri ve istifaları ile ünlü 87 yaşındaki "Dede'si GaUp Deniz'in ölümü ile birden ön plana çıkan Gaziantep'i bir gün içinde seçim heyecanı sardı. Ve daha cenaze yerde iken politik kulis bir hayli hareketlendi. Yaşamı hayli hareketli ve heyecanh geçen rahmetli Galip Deniz'in aslında yaşı 94 imiş. Milletvekili olabilmek için küçültmüş, diyorlar... Ağa ve bey çocuğu Galip Deniz, uzun yıllardan beri yalnız yaşıyormuş... Akrabaları ile, kardeşleri ve hatta çocukları ile bağlarını koparmış. Yaşamındaki dalgalanmalar da bundan olsa gerek... * Gaziantep'in Yeşil Camii avlusunda namaz için bekletilen cenazesi, yaşamındaki yalnızlığı son kez çağnştırıyor. Cenaze törenine katılanların çoğu çeşitli siyasaJ partilere mensup kişiler, yöneticiler, caminin çevresinde öbek öbek politikacılar "durum değerlendirmesi" yapıyorlar, daha cenaze yerde iken... Çelenkleri inceliyoruz. Sağdaki bazı partilerden birer çelenk gönderilmişken SHP'den 3 çelenk gelmiş cenazeye. Cenaze namazına durulduğunda caminin giriş kapısında SHP'ye ait çelenk bir yurttaş tarafından ters çevriliyor. Başka çelenklere dokunan yok... Camiden Kırkayak semtine kadar askerlerin omuzunda getirilen cenaze yürüyüşüne katılan siviller sUrekli politika yapıyorlar. Herkesin merakı aynı: "Klmler aday olacak?" Mustafa Yıldırım Demir'e herkes "Beyaz Mustafa" diyor. Sempatik, cana yakın ve şakacı... Eski politikacılardan. Halen ANAP'tan Belediye Meclis üyesi. Cumhuriyet'in Gaziantep muhabiri Heşat Zorbaş ile takılıyorlar birbirlerine sürekli. 21aten kortejde pek cenaze havası yok. Herkes bir diğerine takılıyor fırsat buldukça. Reşat Zorbaş bir ara Beyaz Mustata'ya soruyor: Ne olacak şimdi? Klm kazanır dersin? Sen eski politikacısın, bilirsin. Beyaz Mustafa pek konuşmak istemiyor. Israr ediyoruz. "Ortada" diyor. Reşat Zorbaş SHP'nin gücünü sorunca Mustafa Yıldırım Denıir gönülsüz yanıtlıyor: "Evet... Adamlar çalışıyor". Mezarhkta da yine politika konuşuluyor. Eski Milli Eğitim Bakanı, şimdilerin Devlet Bakanı Vehbi Dinçerler'in kardeşi ile • karşılaşıyoruz mezarhkta. Fazlı pinçerler genç bir işadamı Gaziantep'te. Halı imalatçısı. Aynı zamanda ANAP'tan tl Genel Meclisi üyesi. Ne kadar ısrar ediyorsak da bir tahmin yapmıyor. Sadece "Kazanmaya çalışacaj;». Çok çalışmamız lazım" diyor. O kadar... Sohbetlcrde dolaşan tek isim, Esat Kaya Turgay. 12 Eylül öncesinin CHP'li Belediye Başkanı. O da cenazede. Mezarhkta karşılaşabiliyoruz. Aday olarak adının geçtiğini söylüyoruz. Gulüyor. Ne de çabuk aday yaptılar, diyor ve ekliyor. "Yok öyle bir şey". Cenaze toprağa verildikten sonra Galip Deniz'in çocukları, kardeşleri, torunları, yakın akrabaları bir yere diziliyorlar. Herkes önlerinden geçip başsağlığı diliyor. Aile ilk kez bir araya geliyormuş. Kardeşlerinden birine, "Galip beyin içinde bulundugu bir aile fotografının olup olmadıgını" sormuştuk. Kardeşi biraz üzgün, şöyle demişti cami önünde iken: Yok. Zaten rahmetli uzun yıllardan beri ayrı ve yalnız yaşardı. Galip Dede'yi mezarında tek başına bırakıp ayrılıyor herkes... Piyasadan kiraladığımız taksinin şoförü Nizipli Mustafa Damar da kendinı havaya kaptırmış. O da merak ediyor kimin kazanacağını. Ama bir yargısı var: Valla beyim, kim kazanır bilmem ama herhal an partisi kazanamaz. Çünkü neden derseniz, hiçbir şey yapmadı memlekette. Millet perişan oldu". Gaziantep'te kimse "ANAP" demiyor. Herkes "an partisi" diyor... Kente dönüp sürdürüyoruz yoklamamızı. Gaziantep Son iki seçim sonucu Boşalan üytllk: MDPmlUttvtküi Galip Deniz, Mart 1986'da öldü. 6KASIM 25 MART AAMAI MOTVI ll genel Medlye BVlOUIjV IMCİİSİ IMCİİSİ batkanhflı soçlın fiflCNIMI SSIfttl VvMlvR Kullanılan oy Katılma oranı fitçMİIoy ANAP 901 n P I Çevrebara|ı HP H SODCP 324.258 292.194 % 90.1 276.079 39.440 115.097 41.7 95.011 34.4 335.927 297.524 %88.6 283.951 109.063 38.4 29.074 10.2 75.247 26.5 21.709 35.153 12.4 12.808 227.608 195.505 % 85 9 179.340 69.048 38.5 21.611 12.1 49.485 27.6 9.506 227.608 195.590 %85.9 180.096 69.135 38.4 21.581 12.0 47.924 26.6 8.701 H MDP % DYP % RP % 65.971 23.9 7.7 Baftımsız % 4.5 897 0.3 20.755 11.6 7.526 5.3 4.2 20.718 11.5 7.389 4.596 4.8 4.1 1.323 0.7 2.6 Mllletvekllleri: 1 ANAPMustafa Taşar, 2 HP Mehmet Osmanlıoğlu, 3 MDP Feyzullah Yıldınr (Partistnder ı htifcı ettt), 4ANAP Ahmet Ata Aksu, 5 HPSüleyman Koyuncugil (Parttsinden istifa etti), 6 ANAP Ünal Yaşar, 7Boş SHP bu kez iddialı 'Seçim heyecanh olaeak 9 SHP II Başhant Bozgeylk: Kesin olarak belirteyim ki biz kazanırız. Canlı ve dipdihyiz. DSP'yi unutmuyoruz, ama seçimi SHP kazanır. Gaziantep'teki siyasal partiler daha birkaç gün öncesine kadar ne de sessiz ve de rahat çalışıyorlardı. Galip Deniz'in ölümü denilebilir ki siyasal pamlerin rahatını bozdu. Toplantılar, kulisler, değerlendirmeler birbirini kovalıyor. En çok SHP, ANAP, DYP ve RP'de gözleniyor canlılık. SHP'ye uğradığımızda hayli kalabalıktı. SHP 11 Başkanı Avukat Bahaltin Bozgeyik daha söze girer gırmez lafı bağladı: "Siz sormadan ben söyleyeyim. Kesin olarak belirteyim kl biz kazanırız. Canlı ve dipdlriyiz. Bütiinlefmemlz çok çabuk ve saglıklı oldu. Vatandaş memnun. Partimiz Tiirk halkının umududur. Hükiimet Gaziantep esnafını magdur etmiştir. Küçük esnaf artık işyerini kapatıp fabrikalarda iş aramaya çıkıyor. Vatandaş gece rahat uyuyamıyor. Herkes sabah acaba hangi yeni vergi ile karşılaşacagım endişesi içinde yaşıyor. DSP'yi gözden ırak tutmuyoruz ama kesinlikle söylüyorum, seçimi SHP kazanır. ANAP ve DYP atbaşı gider..." DYP II Başkanı Şevket Olcay da avukat. Bürosunda görüştüğttmüz Olcay tahminde bulunmaktan kaçınıyor. Ama ANAP'ın kazanamayacağını da söylüyor: "ANAP bir şirkettir. Hani şirkeUer kflr esasına göre yürür ya. Kar olmadıgı zaman şirkette kargaşalık olur ve dagılır ya. tşle ANAP ona benziyor. Partileşmemiş henüz ANAP. Parti politikası degil özal politikası hflkim burda. Kaybetmeye pek tahammulleri yok. Particilikte kazanmak da kaybetmek de var. Asıl olan, siyasette fazilet mücadelesi vermekrJr. Demokrasinin en güzellni en dognısunu halkımız yapıyor. Bu seçlmde de halkımız en dognısunu ympmcaktır. Bir tahminde bulunmak için henüz vakit çok erken. Partiler kadar adaylann kisillgi de önemli bu secimde. Tek kişi seçilecegl için kişUlk agır basacak kanaaümce. Seçimin hayli heyecanh geçeceginl samyorum. tlgi de fazla olur..." MDP'nin kurucularından, Gaziantep eski ll Başkanı Dr. Ali thsan Tahtacı kendi deyişi ile "şimdilik" politikadan çekilmişlerden biri. MDP'deki yanlışlıklara tepki gösterenlerin başında. Yazmamak kaydı ile çok şcyler anlatıyor Dr. Tahtacı. Kapatılan AP'de de il başkanlığı yapmış. Süleyman beyle ilginc anılan var: "Ben hiçbir zaman politikanın geregi olarak gösterilen yalancıhgı.ikiyüzlülügünü beceremedim. HepDognıcu Davut olmaya çalıştım. Epeyi sıkıntı çektim ama olsun. Siyasette layık olmayana musamaha gösterilmesine hep karşı çıklım. Parti liderleri partilerine ve parlamentoya iyiyi layık görmeyip, kendilerinin de net olarak bildlkleri kallte ve kisilik bakımından layıksızlara, sebebini izah edemedlgim yönlerden parlamenler olma musamahasını göstermislerdir. Bu müsamahayı görev ve vatanseverlik anlayışı ile bagdaştıramıyorum. Gaziantep'teki seçim badisesine gelince, kalite ve klşlllk partilerin alacagı reyleri büyük ölçüde elkileyecektir. Bu bakımdan ben ara seçimin bir parti yarışmasından çok kalite ve kisiligin tercihi şeklinde tecelli edecegi kanısındayım..." Gaziantep'te havalar ısındıkça siyasal heyecan da artıyor. Daha ilk günlerde yükselcn tansiyon bakalım seçim günleri yaklaştıkça nerelere çıkacak?... Siyasal partilerin birbirleri ile savaşımı kadar ANAP'ın kendi içindeki savaşımı da kısa bir süre sonra yeniden alevlenecek herhalde. Bilindiği gibi ANAP içinde Mustafa Tasar grubu ile Vehbi Dinçerler grubu birbiri ile savaşım içinde. Kısa bir süre once Belediye Meclisi toplantısında sokaklara taşan kavga biçiminde de kendini gösteren bu savaşımın kökeninde, "MHP'lilik ve MSP'IUİk" yatıyor. Vehbi Dinçerler ile milletvekili Ünal Yasar 'dinci' görüşü, Mustafa Tasar ile milletvekili Ata Aksu ise 'hareketçi' görüşü hâkim kılmaya çalışıyorlar partide... Bu kavga simdilik durulmuş gibi. Ama aday saptaması sırasında yeniden alevlenebileceğini söylüyor Gaziantepliler... Erdem: ISEDAK Iskun ticareünde başarıh olacaktır Istanbul Haber Servisi Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, 14 mart cuma günü lstanbul'da başlayacak olan lslam Konferansı İeşkilatı Ekonomik ve Ticari lşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) ikinci toplantısının, lslam ülkeleri arasında ticaretin gelişmesi ve ekonomik darboğazın kaldırılması konusunda başarıh olacağım öne sürdü. Erdem, lslam Konferansı Teşkilatı (İKT) üyesi 46 Ulkeden gelecek bakan ve ust düzey uzmanların İSEDAK gündemindeki önemli konuları görüşeceğini bildirdi. Kaya Erdem, dün Etap Marmara Oteli'nde lslam Ülkeleri Ekonomik ve Ticari lşbirliği Daire Başkanı Yaşar Yakışır ve DPT Müsteşarı Yusuf özal'ın da katıldığı bir basın toplantısı düzenledi. 1416 mart tarihleri arasında yapılacak İSEDAK toplantısı hakkında bilgi veren Erdem, İKT üyesi 46 ülkenin ekonomiden sorumlu bakanlarının katılacağı bu toplantıda, ekonomik ve ticari kararları hemen uygulamaya koyabilecek üst düzey yetkililerinin bir araya gelmelerinin hedef alındığını bildirdi. Erdem, İSEDAK toplantısının Atatürk Kültür Merkezi'ndeki açüışında, komitenin başkanı Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve Başbakan lurgul Özal'ın yanı sıra İKT Genel Sekreteri Pirzade. lslam Kalkınma Bankası Başkanı Ahmet Muhammet Ali'nin de bir konuşma yapacaklarını söyledi. İSEDAK toplantısında, lslam Kalkınma Bankası tarafından hazırlanan "Uzun Vadeli Ticarel Finansman Kolaylıgı", "Bölgesel threcat Kredisi Garantisi" ve "Çok Taraflı tslam Kriling Birliği" konusunda Uç raporun görüşüleceğini bildiren Erdem, "Uzun Vadeli Ticaret Finansman Kolaylıgı" konusundaki raporun uygulamasına en kısa zamanda geçileceğini bildirdi. Erdem, toplantılarda görüşülecek konulardan birisinin de Kazablanka'da bulunan lslam Ticareti Geliştirnıe Merkezi'nce hazırlanan lslam ülkeleri için bir ticaret enformasyon ağı oluşturulması olduğunu kaydederek, lslam Ülkeleri arasında tarım araştırmaları ve eğitinıi konusunda ortak çalışmalara girileceğini bildirdi. Gürkan Kreisky ile görüştü MEHMET İNHAN ~ VİYANA Avrupa gezisini sürdüren SHP Genel Başkanı Aydın GUven Gttrkan dün Viyana'da Avusturya eski başbakanlarından ve Sosyalist Enternasyonal'in önde gelen isimlerindcn Bruno Kreisky ile görüştü. Olof Palme'nin vurulmasından sonra tıkı güvenlik rtnlemi altında yapılan gOrüşme 45 dakika sürdü. Gürkan görüşmenin olumlu geçtiğini ve son derece memnun kaldığını ifadeetti. Görüşmenin odak noktasmı SHP'nin Sosyalist Enternasyonal'e başvurusu oluşturdu. Bunun yanında Sosyalist Enternasyonal'in Ecevit ve SHP ile olan ilişkisinin ayrı ayrı değerlendirilmesi ve ele aJmması iki tarafın da görüş birliğine vardıgı diğer bir konu oldu. Kreisky, Turk sosyal demokratların Sosyalist EnternasyonaPde temsil edilmcsinin önemine değındikten sonra SHP'nin vakit geçirmeden başvurması gerektiğini OUrkan'a söylediğini belirtti, ayrıca kendisinin de konuyu en kısa /amanda Sosyalist Enternasyonal'in önde gelen isimlerinden Brandt ile görüşeceğini ve eünden gelenı yapacağını bildirdi. Gürkan, daha sonra Avusturya Sosyalist Partisi Enternasyonal Sekreteri, Avusturya lsçi Sendikaları Birliği Uluslararası Sekreteri ve SPO gençlik örgütlerinin temsilcilenyle birlikte parlamentoda ögle yemeği yedi. SHP liderinin yarın Münih üzerinden yurda dönmesi bekleniyor. ÇALISANLARIN SORULAR1/SORUNLARI YILMAZ ŞtPAL W 1OO Günlük Bir Eksiklik" SORLJ 1985 yılı kasım ayında Kmekli Sandıftı'ndan 7. derecenin 3. kademesinden emekliye ayrıldım. Toplam hizmet sürem 19 yıl 8 aydır. Beniın hesabıma göre 100 günlük bir eksiklik var. Bu yüz günün hesaplamada ne gibi bir etkisi olur bilemiyorum. Emekliye ayrılınca bana 478.635 TL. bir odeıne yapıldı. Emekli aylığı olarak da 19.329 TL.'den aylık bağlandı. Sorularıma gelince 19 yıl 8 ay hizmeti olan 7. derecenin 3. kademesinden emekliye uyrılan memıır, ne kadar emekli ikramiyesi alır ve kendisine ne kadar aylık baglanır? M.Ş. İZMİT YANIT: Verdiğiniz bilgiler size emekli aylığınızın 7. derece 2. kadenıeden buğlandıgını kanıtlamaktadır. 610 (7. derece 2. kademe göstergesi) x 49 (1985 yılı 2. yan katsayısı): 29.890 aylığa esas x «7o 64 (19 hizmet yılı aylık oranı) : 19.130 4 199 (8 aylık hizmet için) : 19.329 (7. derece 2. kademeden 19 yıl 8 ay hizmet karşılığı emekli aylığı) 7. derece 2. kademeden emekli olan memura 19 yıl 8 ay hizmet karşılığı ödenecek emekli ikramiyesi 567.910 lira olması gerekir. 610 (7. derece 2. kademe göstergesi) x 49 (1985 yılı 2. yarı katsayısr): 29.890 (1 hizmet yılı ikramiyesi) x 19 : 567.910 TL. (7. derece 2. kademeden emekli olan memurun 19 hizmet yılı karşılığı emekli ikramiyesi) Emekli Sandığı Yasası'na göre "Fiili ve itibari hizmet süreleri toplamındaki ay kesirleri tam ay sayılır. Yıl kesirlerinin her ayı için emekli aylığı bağlamasına esas aylık tutarının • % l'initı 12'de biri emekli aylığına ayrıca eklenir." 100 günün emekli ayhğınıza etkisi 1985 yılı için ayda 100 TL. olacaktır. 1986 yılı 1. yarı için ise bu fark ayda 114 TL.'ye yükselecektir. 610 (7. derece 2. kademe göstergesi) x 56 (1986 yılı 1. yarı katsayısı) 34.160 aylığa esas x % 1 : 342/12 : 28.50 x 4 (100 gün için) : 114 TL. ULUSLARARASI DİNLER VAKFI (IRF1NTERNATIONAL RELIGIOUS FOUNDATION) Tüm dünya uluslarını ve dinlerini temsil edecek olan gönüllü 200 genci 10 Temmıu10 Ağustos 1986 tarihleri arasında yapılacak "Yardımlaşma ve Tanıjma" toplantısına çağırıyor. TUrkiye'den de gönüllü gençlcr seçilerek gönderilecektir. Tüm dünyayı temsil eden 200 genç, Senegal hükümetiyle işbirliği yaparak: • Ormanlandırma, okul ve kuyu yapım projelerinde ve köylere saglık gereçleri ulaştırılmasında çalışacak, * Folklor, müzik, konferans vb. etkinliklerle kendi Ulkelerini tanııacak, kUltürel ve dinsel görüşlerini paylasacaklardır. Senegal'de bir aylık konukluk süresindeki tüm giderler IRF tarafından karşılanacaktır. (Senegal'e gidişdönüş uçak biletleri, gençleri gönderen Ulkelerdeki kişiler ve kuruluşlarca karşılanacaktır.) ÇAĞRI Kalp kapak ameliyatlannda yüksek başarı. Sabancı'dan İşte Hayutun' Sakıp Sabancı, "Işte Hayatım" adını verdiği S66 sayfalık kitabını dün akşam Hilton Oteli'nde verdiği kokteylle sanatçı, sinemacı, gazeteci, yazar, işadamı ve politikacılara tanıttı. Konuklanm eşiyle birlikte karşılayan Sabancı, yaşam boyu kazandığı tecrübeleri gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla bu kitabı hazırladığım söyleyerek, "Kitap yazma konusunda iddialı değilim ve kitabı okuyacak olanlardan iyimser bir gö'ılük takmalarını istiyorum" dedi. Sabancı, Darülaceze 'ye 25 bin lira bağış yapana, kitabını imzalı gönderecek, 50 bin lira gonderene de Darülaceze kurumunca bir sertifika verilecek.Hiiton yöneticilerinin bile "Şu ana kadar gördüğümüz en görkemli davet'' dediği gecede Sabancı, Yasar Kemal V ' 'tşte en büyük Adanalı" diyerek öperken, imzaladığı kiıabına sunları yazdı: "Sevgili hemşerim, büyük yazara, küçuk yazardan. " Geceye Turizm ve Tanıtma Bakanı Mükerrem Tajçıoğlu, Zeki Müren, F.mel Sayın, Hülya Avsar, Şahap Kocatopçu, Ali Koçman, yecati Cumalı, Luneyt Arkın da katıldılar. (Fotoğraf: TAR1K ERSOY) SENEGAL'de TOPKAPI HASTANESI Tel 524 »9 194hat Türkiyc'yi temsil edecek gençlerimizin Senegal'e gidişdönüş uçak biletlerinin lümünü ya da bir bolümünu karşılamak isteyen kişiler ve kuruluşlar için başvuru adresi: NEVZAT ERKMEN P.K. 7 Levem Istanbul KtŞtLERE VE KURULUŞLARA ÇAĞRI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle