15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel FELAKET ZINCIRI aaaaaaaaaf Burun lapesi / A AnaparaşOfer ^ t Sahibı: Cuaaartyct Matbaacılık ve Gazetecılik Turk Anonım Şirkeıı adına Nadir Nadi, # Genel Yayın Mudüru Haıaa Cemal. Muessese Muduru Emine Ufaklıgil, Yazı lşlerı Muduru: Ok«j Gooeasia, # Haber Merkezı Muduru Valçın Bayer. Sayfa Düzenı Yöneımcni: Ali Acar, • Temsılater: ANKARA. Yalcın Dogaa. İZMİR: HiknMt Çetiakaya, ADANA: MchaKt Mcrcan. lslanbul Haberlerı: Rrha Oz, Dıj Haberleı. Ergaa Bakı, Ekonomı: Osman L'lagay, Kulıur: Ajdın Emec, Magazın: Yılcın Pekşea, Spor Danışmanı: Abduikadir Vücclmaa. Duzeltme. Rrfik Durbaş, Araştırma: Şahia Alpay, tşSendıka. Şukna Kclcnci. HaberAraşlırma. Lfuk Galdcmir. # Koordınatur Ahmel Korulsan, # Mah Işler Erol ErVul, Reklâm ve Halkla llışkıler: Galdcrta Koşar, Idare HasryİB Gurer. Işlctme: Öader Çeiik. BügjIjlem Nlil laal. Basan ve Yavan. Cumhuriyet Matbaacılık vc Gazetecılık T.A.Ş. Turk Ocagı Cad. 39/41 Cagaloğlu 34334 Isl., PK. 246tstanbul, Tel: 526 1000(9hat), Telex: 22246 • ' Burolar: Aakan: Ziya Gökalp Bulvan tnkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33 11 4147. Telex 42344 • tımin Halıl Zıya Bulvarı No: 2/3, Tel: 25 47 0913 12 30 Telex: 52359 # Adıam: Çakmak Cad. No: 134 Kaı 3, Tel: 1455019731 Telex: 62155. TAKVİM 25 ŞUBAT 1986 İmsak: 5.14 Güneş: Öğle: 12.22 tkindi: 15.24 Akşam: 17.56 Yatsı: 19.15 ^ H Uytncı j J [*!* 1 aıi|>i1aaamıal , ^ > 1 Kat yataflı • • f j H WMMaaaaaa1 ıHt P S ^^^^ Tahtakale semt değil, olaycbr' CEM HAMULOĞLU Mağazalannın vitrinlerine sadece telefon koymalarına bakıp sünnetçinin vitrinine saat koymasını hatırlamamak elde değildi. Dükkânlar bir masa, iki tabure, telefon ve kasadan oluşuyor, o dünyaya mensup olmayanlar için anlaşılması olanaksız bir dille, kimsenin görmediği, nerede olduğunu da bilmediği bir "malın" ticareti yapılıyordu. Burası Tahtakale'ydi. Mahmutpaşa yokuşundaki Çuhacı Han'm önünde her gün ve herkesin önünde açıkça toplanan ve gelip geçen insanlann şaşkın bakışları altında rahathkla işlerini yürüten bu insanlar kimdi? Neler yapıyorlardı? Nasıl bir dil kullanıyorlardı? Kuralları neydi? Tahtakale iki hafta önce Amerikan Dolan'nm 635, Alman Markı'nın 272 liraya fırlamasıyla döviz piyasasının altını üstüne getirmesi nedeniyle gündeme geldi. Bu artışa, bir iddiaya göre baa bankaların döviz ihtiyaçlarını Tahtakale'den gidermesi yol açmıştı. Buna karşılık Merkez Bankası'nın Tahtakale piyasasının gücünü kırmak ve döviz piyasasındaki karmaşayı önlemek amacıyla müdahale edeceğini açıklaması, karaborsada dolar ve markın baskı altına alınmasını sağladı. B i r s e m t tni? "Tahtakale nedir?" sorusundan yola çıktığımız zaman elde ettiğimiz en çarpıcı cümle, "Tahtakale bir semt degil, olaydır" oldu. Hatta Derborsa Yönetim Kurulu Başkanı Deniş Temel'e bakıhrsa Tahtakale, "Lsrura Kemal gibiydi; her mahallede olan, arna kim olduğu bilinmeyen bir olgu." Tahtakale olayının bir parçası olarak kabul edilen Çuhacı Han'ın önündeki insan kümelerini yararak zorlukla ilerleyen ve bir iki dakika duraklayıp çevredekilere, "Bu kalabalık nedir?" diye soran insanlar, kullanılan dilden pek bir şey anlamadıklarından bir süre sonra o kalabalığın ne yaptığını hâlâ anlamamış olarak yollarına devam ediyorlardı. tkiden çeyrek alıyorum. Lçten tam satan var mı? "Tam" ve "çeyrek" sözcüklerinin ne olduğunu sorduğumuz da, "Çeyrek, çeyrek altın demektir" gjbi hedef şaşırtan bir yanıt aldıysak da, topluluktan koparak ikili pazarlıklara girişen esnafa kulak misafiri olunca bu sözcükler anlaşılır olmaya başladılar. "Çeyrek" Alman Markı, "Tam" ise Amerikan Dolan anlamına geliyordu. Bir, üç gibi sayılar ise bu paraların değerlerinin son rakamının karşılığıy Beceri USl KB1WUWIIIW bOgesi Tutuşturucu ! • 1 u 1 1 1 • Wm \. AB yakrt\ Kan , i ^ •i bttgtM rr • MT*'* ^* ^k • | i •a ıT i Ifla rokgun art ksmı yennden oynayarak bumunu dış yakıt tankımn tepesıne çvpmş otabtkr 1 Tı Boşluk Att keneilenme Bkvıye baJatalan ^ |^HHKâpiâin7 lstanbul Haber Servisi Devlet Bakanı Mustafa Tınaz Titiz, dün tstanbul'da "radyotelevizyon tarnirciliği" ile "temel marangozluk'' dallarında düzenlenen beceri kurslarını hizmete açtı. Zeytinburnu Meslek Lisesi'nde açılan ve başlangıçta 1325 yaş arasındaki 40 kişinin alındığı beceri kurslarmda gençlerle konuşan Devlet Bakanı Titiz, "Çok düşük ücrete sahip obnakla, issizlik arasında asağı yukan benzerlik vardır" dedi. Vali Nevzat Ayaz da konuşmasında, toplam 35 kursta 800 kursiyerin eğitilmesinin altı milyonluk bir kent için pek bir şey ifade etmeyeceğini bildirdi. kursları 4' 1 ^ H I ı Bf2p^U 51. Macun ttMip.lfiMil Fas heyeti tSTANBUL (a.a.) Fas Temsilciler Meclisi Başkanı Ahmet Osman başkanlığında yedi kisilik bir parlamento heyeti dün TBMM Başkanı Necmettin Karaduman 'm konuğu olarak dün uçakla tstanbul'a geldi. Kentin tarihi ve turistik yerlerini gezen Fas heyeti bugun Ankara'ya gidecek. Fas heyeti ile Ankara'dayapdacak resmi göruşmelerde iki ülkeyi ilgilendiren konulann yani sıra, tslam dünyasındaki mevcut sorunlar ve uluslararası konulann ele alınacağı bildirildi. HKoruyuoı^# v 5 Bunm 1 PHhvmıtnrofcetmriaMkimuıwn bajtant nakttsandakı bir kaçak sonucu tneydana gelm$ olabılır 8u kaçak dış yakıt tankımn altında ronrt tutan balatalan tatmp etrms ola Soruşturma sonucu ortaya çıkan gerçek: TARtHt HA A Döviz ticaretinln enyoğun şekilde yaptldığı Mahmutpaşa yokuşunda Çuhacı Han 'm ayrı bir yeri var. Tarihi hanın önünde, her gün gelip geçenin anlamsız bakiflan altında onaiıkta görunmeyen çeyrekler ve tamlar el değiftirir. IVASA*mn bir sorumlusu temmuz ayı başlannda hazırladığı bir raporda sentetik vidaların daha önceki seferlerde de aksaklık çıkardığını belirtmişti. Dış Haberter Servisi Amerikan uzay mekiği Challenger'ın üç hafta önce infilak etmesinden sonra açılan soruşturmada birbiri ardından çorap söküğü gjbi ortaya çıkan gerçekler, soruşturmayı yürüten bağımsız komisyonu bile hayretten hayrcte düşürüyor. Time dergisinin haberine göre, Amerikan Uzay ve Havacıhk Dairesi NASA'nın belgelerinde uzay mekiği Challenger'ın O halkalannda yolunda gitmeyen bir şeyler olduğu yazıhydı, yani NASA patlamadan uzun süre önce O kalkalanndaki bozukluğun farkındaydı. O halkaları, Challenger'ın itici roket parçalan arasındaki birbirine bağlı iki sentetik kauçuk vidaya verilen ad.New York Times gazetesinin NASA hakkındaki bu açıklamasımn ardından Aviation Week and Space Technology dergisi, Challenger'ın üst tarafındaki itici roketin Challenger'ın yakıt deposunu nasıl patlattığının aynntılı bir açıklamasını yayımladı. Bu yazının ardından NASA, kalkış sırasında itici roketten yükselen esrarengiz siyah bir dumanı gösteren fotograflan yayımladı. ABD eski Dışişleri Bakaru VVUIiam Rogers, Nobel ödüllü fızikçi Richard Feynman, Neil Armstrong ve SaDy Ride adlı astronotlan da içeren 13 uyeli soruşturma komisyonunun bugünlerde olaya ilişkîn yeru açıklamalarda bulunmaları bekleniyor. NASA'nın bütçesinden sorumlu Richard Cook uzun süre önce, daha temmuz başlannda O halkalannın mekiğin daha önceki seferlerinde aksakhk çıkardığını, bu nedenle bir faciaya yolacabileceğini yazılı bir belgeyle açıklamıştı. Ancak soruşturma belgenin güvenilir olamayacağını savunarak Cook'un mühendislik bilgisinin böyle bir yargıya varmasını sağlamaya yeterli olmadığını söyledi. Cook ise buna yanıt olarak, "NASA mühendislerinin, O balkalanndaki aksaklık vıizünden mekiğin ber fırlaülışında yürekleriııin ağızlanna geldiğini kulağma fısıldadıklannı" söyledi. Daha sonra NASA'nın mühendislerinden Lawrence Mulloy, O halkalanndaki aksaklığın çok önceden bilindiğıni açıkladı. ÖNEMLt AÇIKLAMA Patlama konusundaki en önemli açıklama geçen hafta Aviation Week dergisi tarafmdan yapıldı. Dergi, Challenger'ın sağ itici roketinde belirlenen kıvılcımın dış yakıt tankımn altmdaki takviye balatalannı erittiğini yazdı. Bu nedenle itici roket yerinden oynayarak yakıt tankına çarpmıştı. Çarpışma sonucu yakıt tankından sızan sıvı hidrojen ve oksijen, patlamaya neden olmuştu. NASA ise Aviation Week'in açıklaması hakkında hiçbir yorum yapmadı. Daha önce NASA dahil hiç kimse Challenger faciasına mekiğin sağ roketinin neden olabileceğine olasılık vermiyordu. NASA'nın yayımladığı ve siyah bir dumanı görüntüleyen fotoğraflar da kazaya O halkalannın yol açtığını düşündürüyordu. Duman, roketin tutuşmasından 45 saniye sonra belirmişti ve yeri, patlamanın merkezi olduğu sarulan roketle dış yakıt deposu arası idi. Bir uzman, itici roketlerdeki katı yakıtların beyaz bir ekibinden VV'illiaın Rogers bu Uzay mekiğinin düşmesine bozuk vtdalar neden oldu dumana yol açacağını, bu nedenle siyah dumanın O halkalanndan kaynaklandığını söyledi. Soruşturma komisyonundan Richard Feynman, O halkalarındaki bozukluğun nedeninin düşük ısı olabileceğini söyledi. Fırlatılış sırasında Cape CanaveraJda hava sıcaklığı 3 derece idi. Ancak bu durumda da O halkalanndan sadece önde bulunanında bozukluk görülüyor, diğeri normal işlevine devam ediyordu. Aynı şey NASA'nın 1982 tarihli belgelerinde de yazıhydı. Ama NASA "Bozukluk uçuşun ba$ansudıgına, aracın ve tayfalannın yok olmasına neden olabilir" yazıh belgeye rağmen Challengerın uçuşuna izin verdi. Son olarak ortaya çıkan en sarsıcı gerçek de, soruşturma komisyonundan VVUliam Rogers' ın Başkan Rea dı. örneğin; "3'den satılan tam"ın anlamı, 623 TUrk Lirası'ydı. Sokakta ayaküstü yapılan soruşturma pek verimli olmadıysa da en azından buranın "Kırkpınar Çayın" gibi gelenekselleştiğini görmek mumkündü. Adının açıklanmaması koşuluyla sorularımıza yanıt vermeyi kabul eden bir esnafın dükkânına girerken, sokaktaki nöbeti küçük kardeşi alıyordu. Çalıçanlar akraba Dükkâna girmeden önce dışanda ilk dikkatimizi çeken olgu, alışveriş yapanların genç oluşuy "Ambar"ı yani kasayı yabancı para ile dolu tutanz. Büyük çapta ış yapanlar Zürih, Londra, Tokyo borsaları ile bağlantı halindeler, dünya piyasasından sürekli haberdarlar. Biz sabahleyin bankalara telefon açıp günlük kuru öğreniyoruz. Artık parayı Türk Lirası olarak tutmak safdilliktir. Halk bilinçlenmeye başladı. Geçen sene içerisinde Alman Markı ^ z d e 75 değer kazandı. Durum böyle olunca ben niye paramı lira olarak tutayım. Oturduğum yerden param >üzde 75 değer kazanır. Tahtakale'yi yıkmaya kimsenin gücü yetmez. Türkiye'nin mer ce bankalar istemez. Konuşmamız sık sık sokaktan son fiatlan getiren kardeşine yanıt vermesi nedeniyle kesiliyordu. Aynı konuda görüşlerini aldığımız Menkul Kıymetler Piyasası'ndan bir yetkili ise Tahtakale'nin artık eski gücünde olmadığı savındaydı. Bu piyasayı "Tahtakale kendini giiçlü göstererek dikkatleri üzerine toplamıştır. Tahtakale sadece bir simgedir" sözleriyle niteliyordu. Derviş Temel ise, •'Tahtakale diye bir şey yok. Tahtakale Ustura Kemal'dir. Ama her mahallede bir Ustura Kemal vardır. Bu yiizden de kim olduğu bilinmez" ne sanayicilerin hammadde ve yedek parça ithalinin ihtiyaçlannın karşılanması da büyük ölçüde kullanıldı. Sanayiciler ve ithalatçılar yönünden sistemin işleyişinde kredili ithalat formülü bulundu. Gerçekten bu sistemde üretici firmalann gerçek kredisi "Io 10 civanndaydı. Bunlara garantısız ticari krediler denilmekte ve ithal edilecek malın bedeli Tahtakale formülüyle yurt dışında döviz olarak ödenmekte, ancak tutan olan kredi bir imalatçıdan ya da dış bankadan alınmış gibi görünmekteydi. Gerçekten bu sistem yerli sanayinin 197778, 79 yıllannda çalışmalarını sürdürebilmeleri için en buyük kaynaklanndan birini oluştunnuştu. Menkul kıymetlerle ilgili bir uzman ise "Geçen yılda dış ticaret hacmi 20 milyar dolar olmuştur. Tahtakale'nin rakamlan ise bu sayının binde 3'u, 2'si bile olamaz. Tahtakale'de bir günde dönen para nedir? Olsa olsa 1 milyon dolar" şeklindeki sözleriyle Tahtakale'nin işlevinin azaldığını vurguluyordu. Ama yalnızca son 1 yılda yüzde 70'lerin üzerinde değer kazanan Sterlin, Alman Markı, Isviçre Frangı ve Japon Yeni'ne olan ilgi nedeniyle "kayıt dışı döviz piyasası" diye de adlandırılan Tahtakale, canhhğıru koruyordu. Derviş Temel yakından tanıdığı Tahtakale'yi anlatırken "Tahtakale diye bir yer yok. Ayakçılar tabir edilen birtakım insanlann el altından döviz alıp satma işlemi var" diyor ve ekliyordu: "Kimin dolara. marka ihtiyacı varsa Tahtakale onlardır." Çocuklarda kanser ANKARA, (ANKA) Kan kanseri (lösemi)nin Türkiye'de çocuklar arasında büyük bir yayılma gösterdiği bildirildi. Hacettepe Üniversitesi Onkoloji ve Hamatoloji bölümlerinin verilerine göre, çocukluk çağına özgü bir karakter gösteren lösemi, diğer ülkelerde olduğu gibi, Türkiye'de de çocuklar arasında birinci sırada gelirken, bu kanser türünü lenj sistemi kanserlerinin izlediği belirlendi. İTmahmutpaşa'nın dar sokaklannda küçük dükkânlar. Içeride bir masa, iki tabure, telefon ve bir kasa. Alıcı ve satıcı anlaşılması olanaksız bir dille kimsenin görmediği, nerede olduğunu da bilmediği bir malın pazarlığını yapıyorlar. Bir başka sokakta bir kalabalık. Aralannda çocuklar da var. Karşılıklı çeyreğin, tamın pazarlığına girişmişler. Bir borsaa şunları söylüyor: "Tahtakale bir semt değil, bir simgedir.. " du. örneğin 67 yaşlarında bir çocuk bile gelip sokaktaki "amcalanna" çeyreğin scn değerini sorduktan sonra bilinmeyen bir yöne doğru koşarak kaybolmuştu. Konuşmaya buradan başladık. Çalışanlar akrabadır; ya yegen ya da kardeş. Çiinkii bu işte tam giıven şart. Sonra bu oyun açık oynanan bir oyun. Fiat belli değil. Ayrıca buradaki esnaf çekirdekten yetişmedir, herkes birbirini tanır. Çoğu daha önce sarraflık yapmış. Aralannda yüksekokul mezunu çok azdır. Alışveriş nasıl yapılıyor? kezi burası. Anadolu'da müşterilerimiz var. Dövizleri toplayıp gelirler. Amerikan Dolan'nm resmi kuru 590 liraysa burada 620'den gider. Ben adama 2550 kuruş eksiğinden fiyat veririm ve dolar başına 50 kuruş kazanınm. sözleriyle Tahtakaleyi hem yok hem de var sayıyordu. Tahtakale en güçlü dönerr.ini 7879 yıllannda yaşamıştı. Başlangıçta, yurt dışı girdilerinde döviz eksiidiğinin karşılandığı bedelsiz ithalat ve serbest transfer rejiminde otomobil, ev eşyalannın serbest ithal yoluyla sağlanmasında başvurulan bir sistemdi. Yurt dışına döviz gönderme usulleri konusunda işleyen bir mekanizrnaydı. Özellikle yurt dışmdaki işçilerimizin dovizlerine avantajsız kur uygulaması sürecinde bu kaynak önem ve ağjrhğını daha da arttırdı. Petrol krizinin başlaması üzeri Borsa açsınlar Y'aptığınız işin hukuki çerçevesi nedir? Türk Parasıru Koruma Kanunu'ndaki değişikliklerden sonra döviz bulundurmak yasak olmaktan çıktı. Istediğim kadar bulundururum. Açsınlar bize de bir borsa, vergimizi verelim. Ama borsanın açılmasını ilk on gan'a Challenger'ı fırlatma karanrun hatalı olduğunu söylemiş olduğu idi. İspanyrtl Mutfağı Haftası Haber Merkezi Ispanya havayolları tberia, İmprotur ve Sheraton Oteli, Ispanya turizmini ve havayolu şirketinin 1986 sezonu için başlatacağı faaliyetlerini tanıtmak amacıyla düzenlenen "Ispanyol Muıfağı Haftası" için ortaklaşa bir basın toplantısı yaptılar. tspanyollar daha sonra. flamenco danslanndan ornekler sundular. Konuklara Ispanyol mutfağından "fino" adlı içki ile Ispanyol omleti ikram edildi. Yıldız Kenter Londra'da "Ben Anadolu"yıı anlattı: Türkiye'yi eleştirenler sırça köşklerde oturuyor FİLİPİN DEMOKRASİSİ LONDRA, (a.a.) "Ben Anadolu" adındaki tek kişilik oyunu, Londra'da tngilizce olarak başanyla sergileyen Yıldız Kenter, "Tiirkiye'deki insan hakları uygulaması konusunaa" eleştiri yapanlann bilmeden konuştuklannı ve "sırça köşklerde oturduklanm" söyledi. Yıldız Kenter, Amerika'ya hareketinden önce Londra'daki temsil ile ilgili soruları şöyle yanıtladı: Tek kisilik bir oyunu büyük çogunlugu Ingiliz olan kalabalık seyirci önünde İngilizce oynamak nasıl bir şey? Çok heyecanlandınız mı? KENTER Oyunda 3500 yıllık Anadolu tarihinin resmi geçidi var. Oyunun Türkçe oynanması da kolay değil aslında. Bütun biletler satılmış, salon dolmuştu. Türkiye"de tiyatro olduğundan habersizler de var buralarda. Saruyorum iyi bir gosteri oldu. Oyunu izlemeye gelen ünlu İngiliz oyuncular da heyecanlandılar. Anadolu'nun 3500 yıllık geçmişini, 1922 yılına kadar özetlemek çok ilginç gelmiş nı oyunu tekrar etmek uzere turneye çıkacağım. Temsiliniz Sayın Özal'ın Londra ziyaretine rastladı. Bu ziyaret dolayısıyla gösteriler oldu. Türkiye'de insan haklannın ihlal edildigini soylemeye çalışülar. Oyun öncesi bu hareket siniıierinizi etkiledi mi? KENTER Geçen gün televizyonda bir program izledim. îngiltere'deki adalet sistemi, mahkemeler üzerine, hapislikle ilgili. Orada dediler ki, "Biz mahkumlanmızı baa memleketlerde tutmak istemiyoruz. Bu memleketlerden biri de Türkiye." Ben, insan haklan konusunda dışandaki insanlann çok şey biliyormuş gibi konuşmalanna karşıyım. Duydum ki Harold Pinter ( \azarlar Kulübü Başkanı), Türkiye Büyükelçiliği önünde yapılan gösteriye katılmış ve bir de dilekçe vermiş. Ben Harold Pinter'ı çok beğenirim, oyun yazan olarak. Hatta onu Türkiye'de ben tanıttım, oyununu sahneye koyarak. Fakat Türkiye hakkında konuşmaya hakkı olduğunu sanmıyorum. Sonra insan haklan diye söylenenlerin "sırça köşklerde oturduklanm" ben biliyorum. Sırça köşklerde oturanlann taş atarken biraz dikkatli olmaları gerektiğine inanıyorum. Gerekçe olarak demokrasiden söz ediyorlar? KENTER Yani ne tür bir demokrasiden söz ediyorlar? Her ülkenin kendi koşullanna göre bir idare biçiru var. Ben Îngiltere'deki demokrasiyle, Fransa'daki demokrasiyi, Amerikadaki demokrasiyi, eğer hepsi demokrasiyse, kıyaslayamıyorum ki... Ben Türkiye'de altı sene önceki durumu düşündüğüm zaman, elimizde olanlarla aman çok iyi idare edelim demiyorum, ama, bir iç savaşın, bir iflasın eşiğindeydik. Şimdiki durum, aman ne güzel, hep böyle kalsın, diyemeyiz ama, bunu da unutamayız. İlaçta ambalaj ANKARA, (ANKA) Sağhk ve Sosyal Yardım Bakanlığı'nm ilaçta kalite ve standardın sağlanmasına yönelik olarak çıkardığı "iyi üretim tekniği yönetmelip"nin kasım 1985 aymdan itibaren yürürlüğe girmesiyle fırmalar bazında başlatılan denetimlerin piyasada da sürdürüldüğü açıklandı. Söz konusu çalışmalar sonucunda ilaçlann ambalajlarının üzerinde bulunması gereken bilgilere ve ambalajların sahip olması gereken niteliklere uyulduğu belirlendi. Bakanlık tlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Rıfat Öktem, "Ambalaja ilişkin çalısmalarımız da, diğer çalışmalarda olduğu gibi tümüyle tüketicinin korunmasına yöneliktir" dedi. Türkiye, bilimsel yazar sıralamasında 45. sırada ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Turkiye'de 1979 yıhndan 1984'e kadar "bilimsel yazar" sayısında artış olmasına karşın, tum dünya ülkeleri arasındaki sıralamada yerinde sayıyor. 1979 yılında 315 "bilimsel yazar" ile 45. sırada yer alan Türkiye, aradan 5 yıl geçtikten sonra da 629 bilimsel yazarla yine aynı sırada kaldı. International Directory Of Scientists and Scholars İntitute for Scienüfic Information lnc. adlı kuruluşun her yıl yayımladığı verilere göre, Türkiye bilimsel yazar sayısında lsrail, Mısır, Bulgaristan, Hindistan, Yunarustan gibi ülkelerin sürekli arkasında kaüyor. 1979 ydında 41. sıradaki yeriyle Türkiye'den daha fazla bilimsel yazara sahip olan Iran ise, 1984'lere gelindiğinde 66. suaya düşerek Türkiye'nin gerisinde kaldı. Kuruluşun derlediği rakamlara göre, gerek fen ve teknik bilimlerde, gerekse sosyal bilimlerde ilk sıralan ABD, SSCB, fngiltere, Kanada ve Batı Almanya gibi ülkeler alırken, Türkiye'nin komşulan arasında lran dışında, bir tek Suriye'yi bilimsel .yazar sayısında geride bıraktığı gözlendi. Bu artışlara göre, ABD, SSCB, lngiltere, Batı Almanya gibi ülkeler ilk sıralan alırken, Hindistan 9., Israil 18., Bulgaristan 34., Mısır 31., Yunanistan33., Iran 66., Türkiye 45., Portekiz41., Suriye de 88. sırada yer aldı. Sosyal bilim dallanndaki bilimsel yazar sayısı da aynı kuruluşun verilerine göre 1984 yılında şöyle oldu: Türkiye 81 bilimsel yazarla 40., ABD 77 bin 766 ile birinci, Batı Almanya 4 bin 3O5'le 4., SSCB bin 221 ile 10., Hindistan 957 ile 13., lsrail bin 183 ile 11., Bulgaristan 89 ile 39., Mısır 80 ile 41., Yunanistan 157 ile 33., tran 12 ile 80., Portekiz 62 ile 43. ve Suriye 3 bilimsel yazarla 109. sırada yer ahyor. BILİMSEL YAZAR SAY1SEVDAKİ ARTIŞ Ben Anadolu'nun afişi kendilerine. "Başka ülkeleri bilmiyoruz. Onlar hakkında cahil kaldtgımız için sıkddık" dıyenler çıktı aralanndan. Bu oyunu başka ülkelerde sergileyecek misiniz? KENTER New York'a gidiyorum. 26 şubatta Lincoln Centers'da Vivien Beaumont Tiyatrosu'nda oyunum var, bir gece için, sonra dönüp Türkiye'de ay Adlı tıp kararı ANKARA, (ANKA) Yargıtay Birinci Ceza Dairesi, Adli Tıp Kurumu'nun aldığı 'İftihat niteliğindeki kararlann'' mahkemeler için bağlayıcı olmayacağını hüküm altına aldı. Yargıtayın aldığı karar uyannca, özellikle işkence sonucu adam öldürmelerde kanıtları destekleyici ve belgelere ışık tutucu nitelikteki Adli Tıp Kurumu'nun kararları mahkemeler için bağlayıcı olmayacak. Japon sobalarıııda çifte vuı^un Ekonomi Servisi Japon sobalannın ithalatı sırasında teknik ya da sağhk yönünden kontrol edilmediği anlaşıldı. Japonya'da ölümlere yol açan sobalar için TSE yetkilileri, sobalarla ilgili TSE maddesi bulunmadığını ifade ederken, İsUnbul tl Saglık Müdürlügü kendilerine bu konuna hiç başvuru gelmediğini, Belediye de konunun kendi ilgi alanları çerçevesinde olmadığını açıkladı. Japon sobalannın kontrolü için TSE'ye başvuru yapılmadığını belirten TSE Bolge Müdurii Rahmi Toker, "Japon sobalan hakkında bir TSE maddesi yok" dedi. Şimdiye dek hiçbir Japon sobası için belge düzenlemediklerini belirten Toker, incelemeyi de şikâyet söz konusu olduğu zaman yapabileceklerini söyledi. tl Sağhk MüdUrü Vekili Dr. Kadri Özbegin de, Japon sobalan ıçın başvuru almadıklannı belirterek, "Ancak eger bir mal kullanımı sırasında zarar verecek dunımduysa, sakınca >aratacak durumlann ilan ve reklam kampanyalan ile broşürlerde mutlaka beiirtilmesi gerekir" dedi. Firmalann hiçbir odanın uzun sure kapalı kalmayacağını bildiklen ıçın, kampanyalarında 'havalandırma'ya değinmediklerini söylediklerini ilettiğimiz Özbegin, "Ölmaz öyle şey, kullanma talimatlan ve kampanyalar her türlü durum göz onune alınarak hazırlanmalıdır" şeklinde konuştu. Japon sobalarının sağlıklılığı ile ilgili hiçbir işlem yapmadıklannı belirten lstanbul Buyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Atanur Ofuz da, kendilerinin daha çok gıda ürünleriyle ilgilendiklerini, konuyla ilgileri bulunmadığını söyledi. JAPON SOBALARININ FtYATLARI DA ÇOK SICAK Piyasada 115 bin liradan 280 bin liraya kadar değişen fiyatlarla satılan Japon sobalannın ithalatcılannın da "fahiş* kârlar elde ettiği ileri sürülüyor. Bir firmaya gelen teklife göre, sobalann lstanbul teslim fiyatı 24 ile 29 dolar arasında değişiyor. Yüzde 40 gumrük vergisi bulunan bu sobalann toplam maliyeti 3035 bin lirayı buluyor. Bu hesapla, 3035 bin liraya mal olan sobalann satış fiyatı 3 katından da fazla miktara yukseliyor. Etaphn trunsferi lstanbul Haber Servisi Etap Otelleri, Türk otelcilik dünyasında yankı uyandıran trans ferlerle kadrolannı güçlendiriyor. Sheraton 'un eski Genel Müdür Yardımcısı Efe Uçaner, bu kuruluşa transfer oldu ve Türkiye Etap Otelleri lşletme Direktörlüğü 'ne getirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle