15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 24 ŞUBAT 1986, Org. Uruğ: MİT'ten rapor alınamıyor KoşarAdım. CÜNEYT ARCAYÜREK 2 4 Aralık 1979 günü sıkıyönetim toplantısında Org. Üruğ'un sunduğu metni açıklıyoruz 12 EylüVe 4 Aralık 1979 günüydü. Genelkurmay Başkanlığı toplantı salonunda "sıkıyönetim komutanlan" toplantısı yapılıyordu. Toplanöya Başbakanın dışmda, Devlet Bakanlan Ekrem Ceyhun, Ornan Eren, Ahmet Karahan, Adalet Bakanı ömer Ucuzal, Milli Savunma Bakanı Ahmet thsan Birindoglu, tçişlcri Bakanı Mustafa Güldgfl, Milli Eğitim Bakanı Orhan Cemal Fersoy, Ulaştırma Bakanı Huseyin özalp, Gençlik ve Spor Bakanı Talat Asal, Dışişleri Bakanı Hayrcttin Erkmen, Maliye Bakanı tsmet Sczgin, Çalışma Bakanı Cavit Erdemir, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nuri Bayar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Esat Kıratlıoglu, Gümrük ve Tekel Bakanı Ahmet Çakmak, Bayındırhk Bakanı Sdahattin Kılıç katıldı. Toplantıda bulunan ve birer konuşma yapan sıkıyönetim komutanlan da şunlardı: lstanbul Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Necdet Üruğ, ErzincanSıvas flleri Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Sdahattin Demircioghı, DiyarbakırUrfaMardinSiiıtHakkâri tUeri Sıkıyönetim Komutanı Korgeneral Cemalettin Albnok, ErzurumKars tlleri Sıkıyönetim Komutanı Korgeneral Ragıp Ulugbay, ElaağMalatyaBüıgölTunceli tUeri Sıkıyönetim Komutanı Korgeneral Talat ÇetiııeUi, Ankara Sıkıyönetim Komutanı Korgeneral Nihat Ozer, AdanaKahramanmaraşGaziantepAdıyaman tlleri Sıkıyönetim Komutanı Korgeneral Nevzat BÖlügiray. Demirel konuşmaya, "Bugun burada Türkiye'nin en hayati, en acil, en önemli konusunu konuşmak üzere toplandık..." diye başladı: "...Bu toplantıda meselelerimizi görüşüp, hep beraber çareler arayacağız. Sıkıyönetim, gücünü anayasadan alan kanuni bir idaredir. Sı Org. Üruğ'un metninde anar$inin kaynakları ve orgut analizleri Anarşi, gecekondu bölgesi behdiyelerinde planUmıyor Orgeneral Üruğ'un 4 Aralık 1979 tarihindeki toplantıda sunduğu ve daha sonra Demirel'in isteği üzerine kendisine verdiği metin "Bildiğiniz vechile..." diye başlıyordu: "Bir ay sonra sıkıyönetim idaresi, bir yılını doldurmuş bulunacaktır. Bu bir yillık süre sonunda, anarşinin ulaştığı düzey nedir, sıkıyönetim uygulaması ne yapabümistir, bunlan dile getirmek istiyonım." Anarşik eylemler bugüne kadar başlıca: A) Sokak Hareketleri: Korsan miting, gösteri yürüytişü, rastgele silah ve patlayıcı madde atmak, şehir trafiğini aksatmak, slogan atmak. B) Psikolojik Etkileme Hareketleri: Afiş, pankart vs. asmak, yapıştırmak, bildiri ve benzeri matbuayı dağıtmak, genel yerlere resim yapmak, yazı yazmak, yasaklanmış matbuayı satmak, dağıtmak, rastgele ateş etme, patlayıcı madde atma. C) Gasp: Bankalar başta olmak üzere, toplu para bulunduran kurum ve kuruluşlardaki soygunlar, toplu para nakillerindeki soygunlar, kuyumcu soygunları, münferit soygunlar, oto çalınması. D) Okui Olaylan: Hem öğrenci, hem de öğretmenler tarafından okula gelmemek ve derse girmemek şeklinde boykot, okula girmeyi engelleme, ders sırasında slogan atmak, karşıt görüşlüler arasında kavga çıkartmak şeklinde öğretim özgürlüğünü kısıtlamak, bildiri dağıtmak, afiş, pankart, duvar gazetesi asmak, E) tşci Olaylan: Kanunsuz grev, iş yavaşlatması. tamamen işi durdurma, karşıt görüşlüler arasında kavga, işyerine girişçıkışı engelleme, fiili işgal, sendikalann işçi ayartması, sendikal rekabet, zorla sendikaya üye kaydetme: F) Dernek Hareketleri: Derneklerin tüzüklerindeki amaçları dışına çıkmalan, politikaya karışmaları, bölücülüğü tahrik etmeleri, devlet otoritesini zayıf düşürücü hareketlerde bulunmaları. G) Silahlı Saldırı Sonuctı Yaralama ve Öldürmeler: 1) Güvenlik kuvvetlerine karŞi, kıyönetim idaresinin menşeinde, meşnıiyet vardır. Sıkıyönetimin devamı süresince, bu idarede görev almış Silahh Kuvvetlerimizin mümtaz komutanlan, subay, astsubay ve erleri, görevlerini şerefle yapmışlardır. Yapılan hizmetlere şükran borçluyum. Türkiye, bugün bir yangının içinde bulunuyor. Buna, 'anarşi ve terör yangını' diyoruz. Biz bu yangını söndürmek için neler yapılması gerektiğini tespit için burada toplanmış bulunuyoruz. Aaayasamıza göre ba tip mcadcierbı çözttmttBde sıkıyönetim, son caredir. Silahh knrvetterimizin başanlı olmts lazundır. Silahh Kur?etlerimizin ba$anh obnası haUnde, bu yangın söndiiriilebilir ve ülke knrtalur. SOahlı Knvretlerimizin başanlı olmaması halinde, ne olacagını düşünemiyonım, döşünmek de istemiyornm. Memleketimizde her şey, kanun ve nizam hâkimiyetinin sağlanmasına bağhdır. Kanun ve nizam hflkhniyeti sağlanamadığı sürece, hiçbir şey yapmak mümkün değildir. Bizim görevimiz, çare butanakür. Çare bolalım. Suclamalaria bir yere vanunayu. Herkes, astone düşenin ne oldnğuno iyice anlayarak, bnradan kalkmalı ve bnndan sonra da, görevi ne ise, onn yapmalıdır. Aaarşi ve terörle miicadele, bir milli meseiedir. Bunun aksinl dnsnnecek hiç kimse yok. Milletimizin Silahh Kuvvetlerimize olan guveni tamdır. Bugüne kadar yaptığınız görevlere ve bundan sonra yapacaguuz görevlere dayah olarak, bu yangını söndnrecejiz..." ;ı Uruğ konuşuyor Demirel'in konuşmasından sonra... yangını söndürmek için.. nedenleri saptamak... yapılması gerekenleri ortaya koymak amaayla komutanlar sırayla söz aldılar. llk konuşmayı yapan lstanbul Sıkıyönetim Komutam Orgeneral Necdet Üruğ'du, lstanbul, anarşik olaylann yüzde 35'inin merkeziydi. Anarşinin önlenmesinde tstanbul'da yapılacak çahşrnalann büyük önemi vardı. Bu kent, bir çeşit anarşinin odak noktası, kaynağıydı. Orgeneral Üruğ'un önündeki kâğıtlara bakarak yaptığı konuşma üç bölümlüydü: tlk bölUmünde sıkıyönetimin hangi ölçütlerde başanlı olduğu kısaca sıralanıyor, ardından "neden başarüı olamadığı" açık yureklüikle anlatıhyor ve sonunda da ahnmasını gerekli gördttğü önlemleri söylüyordu. (Bu metnlyan sütunlarda bölümler halinde yayunuyoruz,.) Toplantı dokuz saat sürdü. Kapanış konuşmasında Demirel, sıkıyönetim komutanlanmn öne sürdükleri değerlendirmeleri toparhyor, komutanlann "istediklerini" vereceklerini, kimi yasa tasanlannm hemen Meclise gönderileceğini söylüyor, "bunlar tamamlanıncaya dek, mevcut yasalann verdiği yetkileri kullanmaiannı..." istiyordu. Demirel'e göre, "Devlet kansere maruz degildi, tedbiıierini bulacaktık!.." ı eylemcilerin de çoğunun eylemlerindeki benzerlik bakımından, sol kesim içinde bulunduklannda şüphe yoktur. A) Çok bilinçli ve organize usullerıe çalışan aşın sol; hedefini açıkça ilan etmiş durumdadır. Aşırı solun hedefı; işçi sınıfı ve emekçi halkın oluşturduğu ileri• ci, devrimci, demokratik güçler önemle belirtilmesi gereken bir nokta da; Eylemci solun bilinen 35 fraksiyonunun tümünün MarksistLenininst hareketin açtığı bayrak altında birleşmek gibi, müşterek ve açık seçik sekilde belirgin bir hedefleri olmasına karşı, eylemci sağm; kendi içlerinde organize olmamış bir kısmı teokratik, bir kısmı ise, ırkçı faşist görüşü benimsemiş gruplar halinde bulunduğu tahmin edilmektedir. Sağın, sol gibi ihtilal teorisine dayalı sistemle ve bilimsel bir teşkilatlanma içinde olmadığı bir gerçektir. Bugün ülkemizi ve milli bütünluğümüzü bölünme noktasına getiren, sosyal bünyemizde çeşitli çalkantılara sebep olan, devlet otoritesini ve hiyerarşisini tahrip eden, eğitim ve çalışma hayatını felce uğratmaya çalışan unsurlann başında, kitle örgütlerinin bulunduğundan şüphe yoktur. Bugünkü tedhiş literatüründe bu örgütler bizde 'ilericidevrimcidemokrat kitle örgütleri' olarak yer almış bulunmaktadır. Bu örgütleri şöylece tasnif edebiliriz: Sendikalar, Okullar ve talebe dernekleri, Belediye teşkilatları ve muhtarlıklar, Meslek mensuplan dernekleri, Çeşitli maksath paravan dernekler, Gecekondu sakinleri Legal görüntü içinde bulunan bu orgutlerin, illegal örgüt ve faaliyetlere kaynak teşkil ettiğinde Dtmirei, 4 arahk topumtısuun yapddtğt gün akfamüteri Org. Evve birçok yasadışı eylemlerin orren ve Org. Üruğ'u Çankaya Bafbâkanhk Konutu'na davet ettL Org. ganize edildiği merkezler oluşOruğ toplantı için yazdtğı metni Demirel'in ricası üzerine kenturduklarında şüphe yoktur. disine verdL Org. Üruğ 'un elyazısıyla istihbarat önlemleri bölumü Kanaatimizce, bu görüntü içindeki örgütler, maruz bulunduğumuz tehdidin başlangıcını le silahh halk eylemine kalkışa munist olmasım Önlemek olarak teşkil etmektedir. rak, mevcut anayasal düzeni yık beürlemektedir. Nitekim; bu keBu arada, özellikle gecekondu mak, parçalamak, yerine prole sim mensuplannın katıldığı eybölgelerini kapsayan, belediye tarya diktatörlüğünü kurmaktır. lemlerin çoğunun, sol kesime teşkilatları ve muhtarlıkların bizÖzetle, Turkiye'de Marksist mensup kişilere karşı silahh salzat anarşinin planlandığı ve düLeninist bir idare kurmak ve dın, öldürme, suikast ve bombazenlendiği mihraklar olduğunda TKP kanalı ile Türkiye'yi Mos lamalar olduğu dikkat nazarda şüphe yoktur. Birçok muhtarın kova'nın peyki bir ülke haline tutulursa, ideolojik hedeflerinin olmasa bile, taktik hedeflerinin illegal sol örgütlerin bölgesel getirmektir. semt komitelerini oluşturduklaGene kendi vesikalanna göre, söyledikleri gibi olduğu sonucun bir vakıadır..." sol, bu hedefe 3 safhalı bir stra na varılmaktadır. Bu arada teji ile varmayı planlamıştır. Şöyle ki: 1. safha: Şehir gerillacılığı, 2. safha: Kırsal bölge gerillacılığı, 3. safha: Silahh Kuvvetleri bertaraf edip, iktidarı ele almayı amaclayan iç harp. B) Eylemci sağ ise; ideolojik hedeflerini, ülkeyi komünistlerden temizlemek ve ülkenin ko Komutanlar, sıkıyönetim kapsamı içindeki askeri yargıdan da şikâyetçiydiler. Demirel, Org. Evren ve Üruğ'dan CHP döneminde atanmış olan askeri hâkim ve savcılann "hemen" değiştirilmesini istedL Kimi hâkim ve savcılann değiştirilmesini içeren kararname, ertesi gün Başbakanhğa gönderildL Başbakanın konuşmasındaki öz buydu ve söylenenleri toparlarken kimi vurgulamalar yapıyordu: "...Evvelce yapdanlar nedir, onlara bakacağım. Gerçek, tarafınızdan dile getirgdi. Feryat ile, düşüncelennizi dile getirdiğinizi gördüm. Umumi kalkışma önlenmiştir. Bu, ordunun fedakâr çalışması sonucudur. 11 ay sonra durum parlak değil. Hadise durmadan devam ediyor. Hedefte ihtilaf yoktur. Kanun ve nizam hâkimiyeti, ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğü sağlanmalıdır. Bu bir, milli meseledir. Mesele, gayri siyasidir. Daha önceki sıkıyönetim dönemlerinde katil, masum muamelesi gördü. Görev yapan faşist muamelesi gördü. Bugün görev yapılsın diyor herkes. MİT, ajanprovakatör ilan edildi. Kontrgerilla adı altında, Silahh Kuvvetlerimize dil uzatıldı. Sıcak harp sınırlanmızdadır. Doğnı ama, içimiz daha önemlidir. Ayaklanma, bölücülük, komünizm iç içedir. RizeAdana hattının doğusu, sıcak harp alanı olarak ilan edilmiştir. Kars'ı pencere olarak kullanma imkâm vardır. Dışandan düşmanı getirme yerine, içeriden harp üretme, seçilen yoldur. Rahatsızhğı halk yapmıyor. Devletten maaş alan veya devletin himayesinde olanlar yapıyor. Bunun karşısında devlet, 18.11.1978e kadar sessizdir. Mesele dddiye aunmamışür. Yıldınm savaşı şeklinde yıhnadan, bezmeden yapacağız. Ne lazımsa, onu bulacağız. Mevcut imkân ve yasalan sonuna kadar kullanalım. îdari tedbirleri hemen alıp, icra edelim. Yasalan çıkartanm. Psikolojik savaşa, sivil ve asker kadro ile girelim. TRT, basın, belediye, okullar, memurlar devlete sadık olacaktır Demokratik otoriteyi sağlamaya mecburuz. Sıkı tedbirler alahm. Şavşat, Fatsa, Aybastı, Turgutlu, vs. Tarsus mesele olmamah. 50 kasabanın 45'inde bir ay içinde sonuç alınmalıdır. Strateji, taktik, zamanlama. Bir 'G gününde netice alacağız'ı kabul edip, geriye doğnı gelerek, neler yapacağımızı tespit etmeliyiz. O doküman, bizi baglamalıdır. Yapılsın denen işleri de, kimin yapacağı belli olmahdır. Mücadelenin başındayız. Anarşinin gücünü ve kudretiri kabullenemiyorum. Millete rahat nefes aldırmalıyız. Gerekirse kalkınmayı, bütün diger işleri, her seyi durdururuz, ama anarşiyi mutlaka önkmeliyiz..." Org. Üruğ. 1. Ordu Komutanbtt'ndanJinceKaraKuvvetleri Komutanhgı'na ve son olarak Genelkurmay Bafkanhgma atanth. Oruğ, AnUkabir'deki bir tören arasmda. Org. Üruğ'un metninde anarşiye karşı istihbarat ve psikolojik önlemler bölümünden 2) Karşıt gruplar arasında hedef gözetmeden, 3) Karşıt gruplar arasında belirli kişileri hedef alan suikast ve cinayetler. 4) Kahve taramaları H) Karşıt Gruplara Veya Kişilere Karşı Bombalı Suikastler: 1) Bombalı Veya Silahla Sabotaj, Tahripler: şekillerinde tezahür etmiş bulunmaktadır. 2) Bu olayların hemen her cinsi, 11 aydır Istanbul'da her gün değişik adetlerde olmak üzere vukua gelmektedir. Bütün bu eylemler, şüp!~.esiz bir iç harbe müncer olacak bir seri ayaklanma hareketleridir. Bugün anarşi veya tedhiş olarak adlandırdığımız eylemler serisinin bir iç isyanın vasıtaları olduğunda şüphe yoktur. "...Şimdi, bir yıldan beri tstanbul'da meydana gelmiş bulunan ve yukarda çeşiüeri açıklanmış bulunan anarşi eylemlerinin miktanna, eylemcüerin benimsedikleri ideolojik görüşler itibariyle kısaca bir göz atahm..." "...Eylül ve ekim aylarını kapsayan beşinci sıkıyönetim devresinde, bütün olaylarda rekor seviyeye ulaşan bir artma olmuştur. 6. sıkıyönetim döneminin birinci ayı sonunda, özellikle: A) Suikast olaylarında, B) Banka soygunlannda, Beşinci dönem rakamlanna, ölü sayısmda ise 2/3'e ulaşılmıştır. 3. Bilindiği veçhile, bu eylemler hem aşın sol, hem de aşın sağ görüşlü kesimden kaynaklanmaktadır. Ancak, tespit edilen eylemcilerden büyük miktarı, aşın sol kesime mensuptur. İdeolojik mensubiyeti bilinemeyen MİT reorganize edilmelidir Org. Cruğ'un 12 Eylül öncesi dönemine ait bu önemli metnini bölümler halınde yayımlayacağiz. • • "...1) Esas istihbarat sağlayıcı organ olarak, MİT anarşik istihbarat yapacak şekilde yetki, teşkilat, çalışma yöntemleri bakımından yeni bir reorganizasyona tabi tutulmalıdır. 2) PolisMİT istihbarat işbirliği, daha verimli •yöntemlere bağlanmalı, bu husus, yasal temellere oturtulmalıdır. Karşılıklı güven havası yaratılmahdır. 3) MİT, gerçek hüviyeti içinde Sıkıyönetim Komutanlığı ile irtibat ve İcoordinasyonunu devam ettirebilmelidir. Bugün MİT'ten resmi hiçbir rapor almamamaktadır. 4) MİT, polis, askeri unsurlar ve zaman zaman da askeri savcıların katılacağı özel soruşturma timleri, komutanlığın emrinde teşkil edilmeh", buna yasal destek sağlanmahdır. 5) Anarşik örgütlerin ve mensuplarının Türkiye sathında meydana çıkarulabilmesi için askeri ve sivil adliyedeki bu tür suç dosyalarının maksada uygun bir modele göre kompüterize edilmesi sağlanmahdır. 6) Anarşik olaylarda kullanılan silahların birbirleri ile bağlantısı bulunup bulunmadığını ve kimler tarafından kullarlıldıklarını tespit için, Türkiye sathında silahların ve mermilerin balistik bağlantısını saptamak ve değerlendirmek üzere, merkezi ve otomatize edilmiş bir laboratuvar tesis edilmeli, terminallerle diğer vilayetlere bağlanmahdır. 7) lhbarlar ve görgu tanıkhğı üzerınde halkı teşvik edecek, yardıma çağıracak tedbirler alınmalıdır. Para mükâfatı cazip bir metot teşkil edebilir. 8) MİT de polis gibi politikadan arındmlmalıdır. 9) İç savunma ve geliştirme harekâtı; tamamen iç istihbaratın başarısına dayanır. Bu başarı için, iç tehdidi değerlendirmeye, güvenlik makamlarını ikaz etmeye, anarşi Orgutune nufuz edebilmeye ve anarşiyi etkisiz kılmak uzere yardımda bulunmaya muktedir özel polis fonksiyonuna sahıp uyanık bir teşkilatın gerekli olduğu goz önunde bulundurulmalıdır. Güvenlik kuvvetlerinin istihbarat kabiliyetlerı bu yonde suratle geliştirilmeli veya yeniden organize edilmelidir..." Psikolojik önlemler "... 1) Devletin düzeni ve milletin birliğine yönelik çeşitli gençlik kesimlerinin eylemlerine karşı kuşakları bir araya getirici, en azından, nötr kitleyi koruyucu ve uç grupları caydıncı her türlu siyasal ve ideolojik etkiden uzak, milli bir 'psikolojik karşı savaş' stratejisinin tespit edilmesi, bunun yöntemlerinin saptamp, süratle devlet çapında uygulamaya geçilmesi sağlanmalıdır. Bu maksatla, biıtün basın ve yayın araçlarından faydalanılmalıdır. Belirli yazarlar bir konsept etrafında toplanmalıdırlar. 2) Yayın araçlarının değerleri yitirici, moral bozucu, menfı etki yapıcı, heyecan verici ve bilhassa, devlet otoritesini ve Silahh Kuvvetleri kuçük düşurucu ve acz içinde gösteren yayınları, etkin şekilde kontrol altına alınmalıdır. MİT, polis askeri unsurlar ve zaman zaman da askeri savcıların katılacağı özel soruşturma timleri, komutanlığın emrinde teşkil edilmeli. Buna yasal destek sağlanmalıdır. 3) Psikolojik uğraş hedefi olarak bilhassa öğrencıler ele alınmalıdır. 4) Anarşi ve terör olaylarında suçlu kişilerin çoğunun, askerlik yapmamış kişiler olduğu dikkate almarak, lise ve üniversitelerde yaz tatillerinde öğrencilerin askerlik hizmetlerinden düşülmek üzere askeri kamplarda askeri eğitime tabi tutulmalarını, böylece isyankâr ve katı duşünceli gençlerin, otoriteye hürmetkâr olmaları için uygun bir telkin imkânı sağlanmahdır. 5) Psikolojik harekâtın kapsamındaki en önemli faaliyetın, halkın desteklenmesi ve kaynakların kontrolu olduğu goz önunde tutularak, Istanbul'da önemli maddelerin dağıtımı süratle adaietli bir nızama bağlanmalıdır. Bugunkü kadrosu ile sıkıyönetim, bu görevi yapamaz. 6) Tedhiş gruplarının koordine etmelerini ve eylem birliği yapmalannı onlemek uzere legal örgütlerin, dernek ve sendikalann yasaya dayalı tedbir lerle disiplin altına ahnmaları sağlanmahdır..." "...F) Önemli kanun degişiklikleri: 1) TC Kanununun 448. ve muteakip maddelerinde yazıh adam öldürme, 456 ve muteakip maddelerinde yazıh muessir fiil suçları ile, 516. ve 517. maddelerinde yazıh nası izrar suçlanndan takibi şikâyete bağlı olmayanların, siyasi amaçla işlemeleri halinin ve TC Kanununun 536. 6136. maddelerinin 1402 sayılı yasanın 15. maddesine dahil edilmesi sağlanmahdır. 2) 1402 sayılı kanunun 16. maddesinde yazıh cezanın asgari haddi, 6 aydan başlatılmahdır. Ayrıca, 17. maddesi 'Sıkıyönetim mahkemelerince verüen hürriyeti bağlayıa cezalann para cezasına veya kanunların öngörduğü tedbirlere çevrilemez' şeklinde değiştirilmelidir. 3) Soruşturmanın etkin biçimde ve illegal örgütlerin meydana çıkartılmasını sağlayacak şekilde, Sıkıyönetim Komutanına 1402 sayılı kanunda tanınan gözaltı süresi, 15'ten 30 güne çıkartılmalıdır. 1402 sayılı kanunun 13 ve 15. maddeleri yanhş anlamlara gelmeyecek şekilde açıkhğa kavuşturulmalıdır. 4) Mahkeme önunde gerçek tanıkhktan kaçmayı, tanığın tanınmasını önleyici bazı yeni hükümler, usul kanununa ithal edilmelidir. 5) Kaçak sanıklann teslim olmaları için 'izalei şekâvete' benzer yeni bir kanun çıkartılmalıdır. Bir akşamüzeri... Çankaya'da Aym günün akşam saatlerinde Demirel, Orgeneral Üruğ'u Çankaya'daki Başbakanlık Konutu'na çağırdı. 4 Aralık 1979 günü akşamüzeri Orgeneral Üruğ, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Evren'le Başbakanlık Konutu'na geldi. Sıkıyönetim Komutanlan toplantısında, Orgeneral Uruğ, konuşmasım kâğıtlara bakarak yapmıştı. Her komutan gibi, Orgeneral Üruğ da sıkıyönetim toplantısında yapacağı konuşmayı birkaç gün önce kâğıda dökmüştü. Öyle anlaşılıyordu. Başbakan, Orgeneral Üruğ'dan konuşmanm tam metnini istedi, buradaki önemli vurgulamaları daha özenle saptamayı düşündüğünü söyledi. Orgeneral Üruğ, Demirel'in bu isteğini geri çevirmedi. Orgeneral, toplantıda kimi yakınmalan arasında özellikle birkaç nokta üzerinde dikkatle durmuştu. Bunlardan birincisi, sıkıyönetimdeki hâkimlerle savalann tutumlanyla ilgiliydi. Demirel'de esasen, sıkıyönetim CHP hükümetince açıklanır, hâkim ve savcılar atamrken, bu görevlere getirilenlerin CHP SenatörüJUğur Alacakaptan'la, Hasan Işık tarafından "başka bir özenle" seçildiği gibi bir yargı vardı. O zaman, bu yargısını açıklanuş, ne var ki, hükümet ve Genelkurmay Başkanlığmca tepkiyle karşılanmıştı. Bu hâkimlerle savcılann "hemen" değiştirilmesini istedi. Demirel'e göre kısa bir duraksamadan sonra, Genelkurmay Başkamnca bu istek kabul edildi, ertesi günü, kimi hâkimlerle savcılann dcgiştirilmesiyle ilgili kararname Başbakanhğa gönderildi. Asıl önemlisi ise, Orgeneral Üruğ'un Demirel'e verdiği konuşma metnindeki irdelemeler, saptamalardı. özenle hazırlandığı kuşkusuzdu. Anarşi tarihinde her zaman önemh' bir yeri olacaktı bu konuşma metninin... Diğer ilave önerüer: 1. Sıkıyönetim tazminatı yetersiz ve semboliktir. Erata da teşmil edilmelidir. 2. lstanbul polisi, tayin endişesi ile hareketsizdir. Tayin işleminin süratle sonuçlandınlması 3. Anarşi ile mücadelede yer almış belirli kişilerin, fiziki olarak devlet guvenliği altına ahnması. 4. Anarşik eylemlerde yer alıp yakalanan üniversite öğrencilerinin, üniversite ile ilişiği kesilerek, asker edilmesi, bulunduklan çevrenin dışında bu askerliklerini yapmaları. 5. Polislerin silahh bırlikler kazanından ıaşe edilmeleri (Silahh Kuvvetlerle birlikte çalışan). 6. 1402'de hâkim ve savcıların atanması ile ilgili hükmun 'Komutanın teklifini' kapsayacak şekilde tadili. SİRFCFK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle