15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ğı, Tabipler Birhği, Eczacılar Birliği Kanunlan'ndakı ve Dernekler Kanunu'ndakı) "siyasetle uğraşma (siyasi faaliyette bulunma) yasağT'nın, başka bir anlam ve kapsamı olması gerekır. Bu anlamın ne olduğunu, hem bilimadamları, hem de onların verdikleri bilirkişı raporlanna uygun olarak çeşıtlı mahkemelenmız belirtmışlerdır. Aynen aktarıyoruz: "Geniş anlamada politika, bir memleketin ıç ve dış sorunlannın yönetimi ile ilgilenmek şeklinde tanımlanabılir (..) Bir memleketteki siyasi iktidann yönetimine muessir olmak ve belirli davranışlarla iktidar mücadelesi içinde yer almak şeklindeki hareketleri, (memurlar ıçın) yasaklanan siyasi faaliyet olarak nitelemek gerekmektedir. Bunun dışında toplum sorunlannın eleştirilmesi, değerlenduılmesi gibı hareketler, siyasi faaliyet olarak kabul edilemez. Bunlar, her vatandaşın anayasaya göre haiz olduğu duşünce özgurluğu ilkesinin kapsamı içinde mutalâa edilmektedır" (Prof. Dr. Hakkı Uma'nın 12.10.1966 gunlu raporundan). Kanunlanmızın yasak ettiği sıyaset, DAR MANADA SİYASETtir. Yani memurlann, öğrenci derneklennin, askerlerın vs., günluk pani politıkasına gırerek bir siyasi partı veya şahsın siyasi iktidan kazaıunası ya da ka> betmesi için faaliyette bulunmalan, siyasi faaliyet sayılır. Memleket meselelerıyle uğraşmak, bunlann çozum tarzlannı arayıp gostermek, toplum yararlan bakımından zararlı olan hareket ve tutumlann karşısına çıkmak, her vatandaşın sıfatına ve görevıne bakılmaksızın hakkıdır. Bu yoldakı hareketlen SİYASİ nıtelikte görup cezalandırmağa, kanunlanrruz ve anayasa hükumleri elverişli değildır" (Prof. Ugur Alacakaptan, Prof. Adnan Guriz ve Doç. Dr. Eralp Özgen'in 14.7.1968 gunlu raporlanndan; bkz: Muammer Aksoy, Devrimci öğretmenin Kıyımı ve Mücadelesi, s. 367373). Zaten 135. maddenin Daıuşma Meclisi'ndekı goruşmeleri sırasında, Gungor Çakmakçı, "siyasetle uğraşamazlar" yenne, "normal eleştın, uyan ve göruş bildirme sınırını aşarak siyasetle uğraşamazlar" formülunun kullanılmasını onermiş ve buna gerekçe olarak da, "Muhendisler Odasının konut polıtikasını", "Tabipler Odası'nın örneğin tam gun uygulamasını, rotasyonu, ucret politikasmı, genel sağlık sigortasımn hâlâ uygulanmamasım, doğum kontrolune gidilmemesini", "Barolar Bırliğının, yenı malı kanunun, ya da falan kanunun kazanılmış hakları çiğneyici bir onlem getirmesini, gozaltında tutulma suresınin uzunluğunu, hâkim karan olmadan kişilerin hurriyetlerinin kısıtlanmasım" eleştirmelerının, cezalandırma konusu yapılmaması gerektiğini açıkça vurgulamış ve "kendi amaç ve konulan doğnıltusunda göruş bildirme, eleştiride bulunma hakları saklıdır" diyelim yolunda konuşmuştur. İşte Gungor Çakmakçımn verdiği bu tür orneklerin, "politika ile ılişkisi bulunmadığını" belirten Abdullah Asım tgneci'den sonra, bizzat Anayasa Komisyonu Sözcusü Şener Akyol da, Çakmakçı'nın önerisını ve açıklamalarını, yanıtlarken, GEREKÇE YERİNE KAİM olmak uzere yaptığını belirttiği konuşmasında, bu tur goruş açıklamalarının, tamamen bu meslek kuruluşlannın kuruluş amaçlarına bağlı olduğunu söyleyerek (yani maddedekı yasağın zaten bu gibi eleştınleri kapsamadığını) vurgulayarak, bu nedenledir ki komısyonun önergeye katılmadığını bıldirmiştir. (Bkz. 9.9.1982 gunu Tutanagı s. 9293). SONUÇ Goruluyor ki, 135. maddeyı getirenler bıle, örneğin Barolar Bırliği'nın hukuk alanında, Tabipler Birliğı'nin insan sağlığı ve hayatı alanında "göruş bildinnelerını, önerıler ve eleştirıler yapmalarmı yasaklamayı" duşunmemişler; bu kadar ıleriye gitmenın, geriye demokrasiden zerre bırakmayacağının bilinci içinde olmuşlardır. Kaldı ki, Komisyon Sözcusu böyle konuşmasaydı bıle, "demokratik ve insan haklanna saygılı olduğunu ilan eden bir anayasanın ruhu ve felsefesi", meslek kuruluşlarının (ve derneklerın) kendı amaçlan dogrultusunda, ya da ulkenın genel sorunlarına ılışkın konularda, goruş açıklamalannın yasaklanmasını, demokrasıye, insan haklan sıstemine ve hukuka ters duşen bır yorumlama olarak reddederdı. 24 ŞUBAT 1986 ması gereken) incelemesinde, matematik bir tutarulıkla kanıtlanmıştır. Anayasamn belli bir hükmu de, soyutlanarak tek başına değıl, anayasa ilkelerinin ışıgında manalandınlabilır. Bu son derece değerli inceleGeniş anlamada politika, bir memleketin iç ve dış sorunlarının yönetimi medekı açıklamalar goz önunde ile ilgilenmek şeklinde tanımlanabilir (...) Bir memleketteki siyasi tutulduğu zaman, anayasasında "insan haklanna saygılı cumhuiktidann yönetimine müessir olmak ve belirli davranışlarla iktidar riyet", "demokratik cumhuriyet" mücadelesi içinde yer almak şeklindeki hareketleri, (memurlar için) "Hukuk Devleti" ilkelerinı ilan yasaklanan siyasi faaliyet olarak nitelemek gerekmektedir. Bunun dışında etmış bir ulkede kı 1982 Anatoplum sorunlarının eleştirilmesi, değerlendirilmesi gibi hareketler, siyasi yasası'nın 2. maddesinde bu ılkeler açıkça ilan edılmıştır, faaliyet olarak kabul edilemez. 135. (ya da 33.) maddede (ya da kimi yasalarda) >er alan, kuruluşların "siyasetle uğraşamajacaklan" yolundaki hukumlerı, 1961 Anayasası'nın yanında dahı vurguladıktan sonra) söyle tanınmış bir tngiliz duşunuru. bu anayasal ilkelerin taşıdığı anbuyuk bir geri adım oluşturan demektedir: "Çıkar (baskı) gnıpBatı dünyasında benımsenmış lamlann ASGAR1SI ile dahı 1982 Anayasası'nın, hazırlanış ve larının SÎYASAL faaliyetlerinin olan anayasa] duzen ile, "1982 bağdaşamayacak bir anlamda muhatapları sunlardır: 1) Kamo Anayasası'nın ızin verdiği dekabul ediliş biçimi kadar, içeriği yorumlavabilmeğe olanak yokde "demokratiklik" niteliği ba oyu: Baskı grupları, basın, rad mokrasi duzeyi" arasmdaki butur. kımından çok zayıftır. Ancak, yo, televizyon, kısmen de kendi yuk farkı gormezlikten gelerek, Boyle olunca, "bir demokrabu anayasada önemlı değişiklık yayım ve yaym organlan aracılı"bizde de bugun bıle, meslek kuside ve insan haklanna saygılı bir ler yapıbncaya kadar, onun çeşit ğı ile, amaçlanm ve çıkarlanru ve ruluşlannın ve demeklerin, serHukuk Devleti'nde" meslek kuh hukumlerinı, "amaçcı (doğru) bunlann temehnı oluşturan gö bestçe faaliyette bulunma, partiruluşlannın (ve derneklerın), bir yorumlama" sayesinde, "de ruşlerini (kuruluşun ideolojisini) lerle ve sendikalarla ilişki içerı"kendi alanlannda ve amaçlarımokrasiye yakışır içeriklere açıklamak, kamuoyunu kendi sine girme yasal olanağına sahip na ilışkin konularda" ve "toplukavuşturma" olanağı, yine de yanına çekmek ve etkilemek için olduklanru" ıddia edecek kadar, mun tumunu ılgılendiren (bir ölçüde) vardır. lşte bu yazı gınşimlerde bulunurlar". Prof. hayal urunu göruşleri savunacak konularda" bile göruş ve tercıhmızda, "kuruluşların siyasal nı Beck sonra da, onların "partite değiliz. Ancak, anayasanın 135. lennı dile getırmelerinın yasak " p a r l a m e n t o l a n " ve (ya da 33.) maddesine, ya da Tatelikte görüş açıklamalarının ya ri", bir eylem sayılabılmesı duşunu"hükümetleri" nasıl etkiledikle bipler Birliğı, Barolar Birliği ya sak olmadığım" gösterme bakılemez! Çağımızda yasal baskı rini anlatmakta ve şunu ekle da Eczacılar Birliğı yasalannın mından, bu soruna değineceğız: grupları olarak, demokrasinın mektedir: "Özgürlükçu demok (ya da Dernekler Yasasf nın) sa13 ocak günlu bu sütunlardayozlaşıp halkın zaranna işleyen kı yazımda, "yasal baskı grupla ratik bir devlet ve toplum düze dece belli bir maddesine bakabır mekanizmaya donuşmesinı rının (meslek kuruluşlannın, ninde, baskı gnıplarının etkileyi rak, oralarda yer alan "siyasatle önleyıcı kurumlann başlarında deraeklerin, sendıkalann ve ben cı faaliyette bulunmalan, yasal, ugraşamazlar" sözcuklerınden, sayılan bu kuruluşlar, kendı zeri tuzel kişilerin) çağımızın ço meşru ve zonınludur". (Makale bu kuruluşların "siyasal nitelik amaçlan dogrultusunda, ya da nin boyutu izin verseydı, aynı taşıyan açıklamalar yapamayağulcu demokrasisinde oynadığı toplumun tumunu ilgilendıren önemli rolden kısaca söz etmiş noktalarda Prof. Klaus von Be> cakları sonucuna ulaşmak", yugenel sorunlarda dahı goruş ve me, Herbert Schneider ve Wü rürlükte olan hukukumuz bakıtim. Şimdı, yasalanmızdakı ve terahlenni bildıremıyorlarsa, ulanayasadaki ılgili hükumlere de helm Ropke'nin sözlerini de ak mından bile, çok yanlış bir yargı kemizde "demokrasmin ASGAğinmeden önce, yine birkaç ak tarmak isterdik). Sadece Satnu niteliği tasır. Meslek kuruluşlaRlSl'nin", "insan haklanna tarma yapmak ısteriz. Batıda, el Finer'den şu cumlelerı duyur nnın yasalanna (yeni değişiklikSAYGININ ASGARlSl'nın" ve makla yetinmek zorunluğunda lerle) eklenen bu hükümler, 1982 ansiklopedilerden, ya da siyaset " H u k u k Devleti ilkesinin yız: "Parlamento ve hükumet, Anayasası'mn 135. maddesinde bilimi sözluklerınden herhangi ASGARlSl'nın" var olduğunu birisine baksanız hemen saptar seçmenden 5 yıl için bir vekalet yer alan hukmun tekrarından kabul edebilmek kesınkes OLAsınız ki, çağımızın çoğulcu de almaktadır. Bu sure içinde, seç başka bir şey değildır. (DernekNAKSIZ'dır. "Demokratiklik". menler ve seçilenler arasında su ler Yasası'ndaki yasak da, anamokrasisıne damgasını vuran "insan haklanna saygılılık" ve rekli olarak bağlantıyı, baskı yasanın 33. maddesi hukmune birkaç öğe arasında, "siyasal "Hukuk Devleti obna" deyimlebaskı gnıplannın serbestçe faa grupları sağlamaktadırlar. Bu dayanmaktadır). rinin, bir anayasanın hem de gruplar, kendi göruşleri aracıüliyette bulunarak (göruşlenni duUygulanması söz konusu olan Cumhuriyetin niteliklerını yurarak) kamuoyunu ve iktidar ğı ile, belli halk çevrelerinin dert herhangi bir yasa hukmu karşıbelirten ana maddesine, süs olİarı etkileme olanağına sahip ol lerini, gereksınmelerini ve zorun sında kalınca, "Hâkimin o yasa sun dıye konulduğunu auşunluluklannı, bakanlıklann, partıma hakkı" da yer almaktadır. mek, her turlu anayasa, hukuk lerın ve parlamentonun öğren hükmüne, anayasanın ilkelerine ve devlet anlayışına ters duşer. örneğın Kroner Yayınları melerini sağlayarak, seçmenle ve açık hükumlerme uygun du"Politikanın Kavram Sözluğü"n yönetim arasındakı boşluğu dol şecek bir anlam vermek zorunde Prof. Dr. Reinhart Beck, bas durmaktadırlar. Eğer tngiliz yö luğunda olduğu ', unutulmaz GETtRİLEN AÇIKLIK kı gnıplarının demokrasılerde netim sıstemı, baskı gruplarının Yargıç Dr. Recai Seçkin'in ("AnaŞu halde, eğer anayasamızın hangi yollarla siyaset yapaeagını yardımından yoksun kalsaydı, ne yasa Mahkemesı'nden Başka "demokratik olmayan", "insan ve yönetimi kendı amaç ve duşu olurdu? Boyle bir halde, hukü Mahkemelerin Anayasayı Uyguhaklanna saygısız" bır "polıs nüşleri doğrultusunda nasıl etkı met partısının egerneliğı, dar ka lamalan ve O Mahkemelerce devleti" olduğunu kabul etmeyeleyeceğmi açıklarken, (çoğu kez falı ve cahil bir ıstibdada (tiran Hukuk Kurallarının Anayasaya ceksek, anayasanın 135. (ve 33.) baskı gruplanyla partiler arasınlığa) dönuşurdü!". Böyle diyor, Uygun Yorumu" baslıklı ve tum hukukçulann tekrar tekrar okumaddesındekı (ve Barolar Bırlıda sıkı bir ılişki bulunduğunu Kuruluşlann Siyasal Görüş Açıklamalan OKURLARA. OKAY Kim Muzır?... H Prof. Dr. MUAMMER AKSOY er yazının, çizinin, fotoğrafın ardında 'muzırlık1 arayan gerçek 'muzır mantıklar' için aslında yapılacak bır tek şey var: Bugünkü zaten yeterince bunaltıcı basın kanununu ve bır sürü yasadaki yine basın yayınla ilgıli bütün maddelerı kaldırmak ve tek maddeiik bır yasa çıkarmak: 'Her türlü neşriyat muzırdııf Böylece bütün dertlerini çözmüş, istediklen güllük gülistanlık ortama kavuşmuş olurlar. Muzır olmayan neşriyatı da devlet yapar olur biter... Bugünlerde Meclis'ten geçinlmeye çalışılan 'Çocuklan muzır neşriyattan koruma' yasası her türlü yetkiyi 11 kişilik bir memurlar kuruluna vererek her yurttaşın hakkı olan yasal güvenceyi ortadan kaldırıyor. 11 kişilik memurlar heyeti re'sen ya da başvuru üstüne yaym organlarına cezalar verecek, dağıtım koşullan, poşet zorunluluğu vb. yükümlülukler getirecek. Böyle bır hukuk anlayışını kim savunabilir? Dileriz parlamentodakı sağduyu sahibi mılletvekillerı, büyuk tehlıkeler taşıyan bu 'muzıf önerinin geçmesıni önleyerek onemlı bir görevi yerine getihrler. • Cumhuriyet Dergi'nin geçen pazar Cumhuriyefle birlikte dağıtılan ilk sayısının dogrusu bu kadar büyük bir ilgi göreceğinı biz de beklemıyorduk. Geçen pazar Cumhuriyet 175 bin basıldı ve 161 bın satıldı. Aynı gün başladığımız dızilenn de ılgı gordüğu hafta içı yapılan denetimlehe ortaya çıktı. Orneğın geçen pazartesı gunünün hemen hemen kesın olan satışı 139 bini buldu. Dünkü Cumhuriyet Dergi'li gazetemiz de 200 bin basıldı. Dergı üstüne değişik tepkiler de aldık. Okurlarımız Dergi'de beğenmedıkleri kimı yanları sıcağı sıcağına bize ilettiler. Bu eleştirileh de dikkate alarak Cumhuriyet Dergi'nin her sayısının bir öncekine oranla daha gelişmiş, daha doyurucu olması için çalışmalanmız sürüyor. Ocak 1986'da on büyük gazetenin günluk ortalama net satışlan şoyle oldu: 100 liralık gazete Cumhuriyet 80 liralık gazeteler Mllllyet Tercuman Gunaydın Guneş Hürriyet Yeni Asır Ege 60 liralık gazete Sabah 50 liralık gazete Bulvar 40 llrahk gazete 108155 253.665 210.353 218524 221845 670.837 71753 581528 244 404 428353 1802 25.551 34.851 69.668 37741 39.091 7.831 67.022 47541 9994 OKTAY AKBAL MN EVET/HAYIR Özdağlar'ın Durumu... ' Çarşamba gunu TBMM, eskı Devlet Bakartı ve Manısa Mılletvekılı Ismaıl Özdağlar'ın durumunu goruşecek Bıhndığı gıbi, Ozdağlar Yüce Dıvan ca 2 yıl hapse mahkum olmuştur Bu cezayı çekmesı için mılletvekıllığının kaldırılması gerekmektedir. Hukukçular arasında değışık goruşler ılerı suruluyor bu konuda . Meclıste en az 201 uye 'Ozdağlar ın mılletvekıllığı kalksın1 derse Yüce Dıvan kararı uygulanabılecek, olmaz' derse Yüce Dıvan'ca ıkı yıl hapse mahkum edılen, gorevını kotuye kullanmış' bir bakan olduğu saptanan bir kışı Manısa mılletvekılı olarak Meclıste kalacak.. Çelışkilı, tartışmalı bir konu Eskı Trabzon Mılletvekılı, avukat Rahmı Kumaş'tan bir mektup aldım. Bu konuda ınceleme yapıtları da bulunan Kumaş'ın görüşlerını okurlarıma sunmakta yarar goruyorum "Ismail Ozdağlar'tn Devlet Bakanlığı yaptığı sırada gorevını kotuye kullandığı için ıki yıl özgurluğunun bağlanmasına Yüce Dıvan ca karar venlmesı uzenne, bu kışının yasama kurumu uyeIığının dusmesı icın ne yapılması gerektığı yonunde değısık goruşler ortaya sürulmektedır Hukukcularımız ya da bu alanda gorüşlerıne basvurulan siyaset adamlarırnız konuyu, kendılerıne soru sorulduğu sıradakı bılgılertyle açıklamaya kalktıklarından ortaya çıkan goruş demetı arapsaçı gorunumundedır. Oysa bu durumda ıçtuzuk geçerlıdır 1924 Anayasası donemınde dort eskı bakan Yuce Dıvan'da yargılandı Ancak yargılama sonunda verılen kararlara gore yasama kurumu uyelığının düşmesı durumu ılk kez Ihsan Eryavuz ıçın görüldu ve bu yonde bir parlamento kararı alınmasına gerek kalmadı Çunkü 1924 Anayasası'nın uyelığın duşmesıyle ilgilı 27 ve 28. maddelerı bu yonde bir karar alınmasıhı ongormemektedır Hatta ' hukümlüluk'' kesınlesınce uyelık duser dıye kesin bir anlatım varaır (m. 27) Ama parlamento çalışmalarını anayasaya aykırı olmayan bir ıçtuzukle yuruttuğune gore Mıllet Meclısı Içtuzuğune bakmamız gerekmektedir 112, 113 ve 114. maddeler durumu aydınlığa kavuşturmaktadır Buna gore bir uyenın uye seçılmeye engel bir suçtan dolayı kesın olarak hükum gıymesı durumunda hukmun kesınleştığı günde uyelık sona erer (m 112/1) Bir uye, milletvekıllığınden çekıldığını başkanlığa yazılı olarak bıldırmışse, çekılme yazısının Genel Kurul'a sunulması ile uyelık sona erer (m. 112/2) 1982 Anayasası daha çok bir 'dısıplın yonetmelığı" havasında olduğu ıçın "uyelığın düşmesı konusunda 84 maddede ayrıntılı duzenleme getırmıştır 1961 Anayasası'nın uyelık dusmesiyle ılgılı duzenlemesı 1982 Anayasası'na da alınmış. ancak ayrıca o beş uyelık dusmesı durumuna bir de partısınden cekılen uyenın bir baska partıye gırmesı durumunda uyelığın dusmesı gıbı bir yapay neden eklemıstir Maddenın yazılısına göre tum uyelık düşmesı durumlarında genel kurul kararı gerekır. Oysa 1961 Anayasası da öyle yazıldığı halde Mıllet Meclısı Içtuzuğu buna gerek görmemıştir Uye olmanın asal kosullarından bırı yıtırıldığı zaman karar almaya neden gerek olsun? Devamsızlık, uyelıkle bağdaşmayan ış alma, partı değıstırme "mılletvekılı olmanın" olumiu ya da olumsuz asal kosullarından değıldır Onun ıçın bu durumların arastınlması ve genel kurul kararına vardınlması doğrudur Içtuzuk duzenlemesı de boyledır Çekılme ıse genel kurulun bilgısıne ulaşmakla gerçeklık kazanır. 1982 Anayasası'nın ongörduğu ıçtuzuk henuz yapılmadığına ve gunumüzde de bu ıçtuzuk uygulandığına gore Ismaıl Ozdağlar ıçın uyelık duşurme kararı almaya kesınlıkle gerek yoktur Bu durumda Yuce Dıvan kararı, açıklandığı 14 Şubat 1986 gunu kesınleştığı ıçın Ismail Özdağlar'ın uyelığı Mıllet Meclısı lctuzuğu'nun 112/1 maddesı gereğı 14 Subat 1986 gunu duşmustur Turgut Ozal'ın açıkladığı gibı Anayasa Mahkemesı kararı yayımlandığında duseceğını duşunmek de yanlıştır. Cünku karar veren Anayasa Mahkemesı değıldır, karar veren kurum Yuce Dıvan'dır ve bunun kararları Resmı Gazete'de Anayasa Mahkemesı kararları gıbı yayımlanmaz "Hukum fıkrası", 'ınfaz" ıçın Cumhurıyet Başsavcılığı'na gonderılır ve gereğı yapılır" I Tan ALMANA DIŞ TİCARET VE TURİZM LTD. ŞTİ. ALMANA GROUP "A newiy established assocîMfe offhe ALMÂNÂ1 GROUP V/hıch ıs a large reputed ındustrıal rtouse ın the Arabıan Gulf" •. YANKI ı ^ Mıllı Eğıtım Bakanlığı baş mufettışlerinden rahmetli Sabıh Ozlu ile Nımet özlu'nun kızı, Sezer Duru ile Demır Özlu'nun kızkardeşi, Ayda Özlu, Harun Mılko ve Emre Ozlu ile Nazlı Doğulu'nun halası, Orhan Duru'nun baldızı, Hans Peter Marti'nın eşi, Deniz Kıral'ın biricik annesı, değerli insan ACI KAYIP REÛUIRES AN EXPORT COORDINATOR Wıth the followıng gualıfıcatıons • 3 years of related work experıence • Marketıng experıence ıncludıng exports of food and commodıtıes • Excellent knowledge of export regulations and documentatıon • Excellent knovvledge of Englısh • Mınımum Unıversıty degree, have completed mılıtary servıce and younger than 40 • Good contacts ın Turkısh market • Possesıon of a valıd drıvıng lıcence and wıllıngness to travel wıthın Turkey and abroad All applıcatıons wıll be treated confıdentıally Please c a l l 148 05 28 / I S T . genç yaşında kaybettık. Cenazesı 25 Şubat 1986 (yarın) Bebek Camiı'nde kılınacak oğle namazından sonra kaldınlarak Aşıyan'dakı ebedı ıstırahatgâhına defnedılecektir. Tann rahmet eylesin. AİLESt TEZER ÖZLÜ'yü TEZER ÖZLÜ'yü GÜVERCİN ŞAHİNLEŞİYOR • GÜVERCİN ŞAHİNLEŞİYOR • GÜRKAN: 'Ecevit SHP'nin içişlerine karışıyor." • Hasan Esat Işık, Doç. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Doğu Perinçek, Semih Eryıldız, Aytekin Kotil, Hayrettin Jysal, Şahin Mengü, Muammer Erten, Halil Tunç ve Süleyman Genç soldaki bölünmeyı değerlendirdiler. • Libya'daki müteahhitlerin durumu arapsaçı • CAHİT ARAL: "Libya'daki müteahhıtler için bankaları sıkıştırıyoruz." • Emeklilerın çilesi ve özel sigorta şirketleri' 'Damlaya damlaya göl olur mu?" • HALLEY DÜNYAYI HÂLÂ KORKUTUYOR • Dr.Agâh Oktay GÜNER: "Demokrasımizin. dünü, bugünü, yarını." • SporOıtıan AYHAN: "Basketbolda yaşanan facıa." yıtırdik. Aılesine ve yakınlanna başsağlığı dileriz. ERGİN AİLESİ BAŞSAĞLIĞI Bırıcık ve se\gıli kardeşim inşaat yuksek muhendısı ÇUKUROVA SUAT YALÇSN SELÇUK'u kavbetmenın sonsuz acısı ıçındeyım. Aılesı, dostları ve sevenlerıne sabır ve başsağlığı dılerım. SELÇUK BAKKALBAŞI KARTALTuzla ŞÜBEMİZE ve DİYARBAKIR ŞÜBEMİZE ELEMANLAR ALINACAKTIR Ingılızceyı lyı bılen MAK1ME MÜHENDISLERI Endustrı MESLEK LISESI mezunları IŞ MAKINELERI ve MOTOR GSTALARI ^skerliğıni yapmış yaşı ve fızığı serv ıs gorevıne musait ısteklılerın fotoğraflı bır dılekçe ile ışver lerımıze veya Buvukdere Caddesı fSo 14 Şışlı Istanbul adresıne muracaatları rıca olunur vmı HAfUiiK HAKR DERGİSI KARTALKAYA KARTAL OTEL SICAK YUVAN1Z KAPAIIifZIHBHA\X!ZV• DİSKO ÜCRETSİZ LİFILER t* TELESKJ ÇAYve IHLAMURUNUZ 5DOĞAL BlrMtitampanslyon 1, ŞİŞLİ 2. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Do^ya No 1985'36" Davacı Suzan Karabulut vekilı tarafından da\alı Sabn Karabulut alevhıne açılan boşanraa davasımn rapılan yargılaması sonunda: Çelıktepe tnonu Cad kaptan Sokak No 2/3 Şışlı adresınde mukim davalı Sabn Karabulut adına çıkartılan dava dılekçesı hâkımlığımıze bıla tebhğ ıade edıldığınden ve zabıtaca adresı tespıt edılemedığınden, dava dılekçesinın ılanen tebhğıne karar verıldığınden, hâkımlığımLzın 1985/367 esas sayıh dosyasında 26.3.1986 saat: 12.00'de duruşmada hazır bulunmanız, belli edüen gunde mahkemede hazır bulunmadığımz takdırde soruşturma>a yokluğunuzda devam edilecektır Geçerb özurunuz olmadan gelmedığınız takdırde yokluğunuzda cere>ajı eden ışlemlere ıtıraz etmeveceğınız, dava dılekçesı \enne kaım olmak uzere ılanen teblığ olunur Ra^ın 7.H7 ÇUKUROVA tthalat v« Ihracat T.A.Ş. KAYAKPtSTt Pazar.Perşembe (4 gece 5 g(in) 60 000 TL Perşembe.Pazar(3gece 4gün) 60 000 TL Pazar.Pazar (7 gece 8 gün) 120 000 TL CumaPazar (2 gece 3 gün) 45 000 TL Otobüs servislmlz vardır • Raı. Beşikiaş 16110 74 161 22 81 161 82 26 Kadıkfly 33616 60 Ji TAlİPCTİlCitfii U6TÛCB£ri HÛB7&&L&İİ MECTUPLA8JUI GAZETECI OLUNMAZ GAZETECİ DOĞULUR Yazan: Şinasi Nahit Berker Eden: 2000 TL lsteme Adresı: P.K 138 Bahçelıevler/ANKARA Ankara'da Satış Yerr llhan tlhan Kıtabevi Bayırdır Sokak KADIKÖY İKİNCİ ŞULH HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN 1984/146 Vesa>et. Kadıkoy koz>aıağı Çakmak Sıtesı D Blok D. 14de ıkâmet eden Ragıbe Nevın Tuleay rahatsızlığı nedenıvle vesayet aluna alınmış olup kendısıne a\nı adresıe ıkâmet eden eşı Mehmet Dundar Tuleay vası tavın edılmıştır Keyfıye! ilan olunur Basın: 2050 SERAMÎK DERSLERİ Çiçeksuyu Sok. No. 4 AkatlarEtiler
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle