Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 Petrolde 14 dolar paniği (Baştarafi 1. Sayfada) bildirerek, "gizli indirime" zemin hazırladı. Petrol Ihracatçısı Ülkeler örgütü'nün militan üyeleri olarak anılan Libya, Cezayir ve Iran'm OPEC'in diğer üyelerini son krizden sonımlu tutan ve dünya çapında tüm petrol ihracatçısı ülkeleri olağanüstü bir toplantıya çağıran bir muhtıra yayımlamalan, yaşanan panik havasını daha da şiddetlendirdi. Bu arada Kuveyt Petrol Bakanı da OPEC üyelerinin sadece kendi çıkarlarını savunmalan halinde petrol fiyatlannın 5 dolara kadar inebileceği uyarısında bulundu. Kuveyt Petrol Bakanı Şeyh Ali Halife EsSabah OPEC üyelerinin 15 veya 16 martta lsviçre'nin Cenevre kentinde olağanüstü bir toplantı yapacaklannı da doğruladı. Bakan, petrol fıyatlarının 10 dolara inebileceği yolundaki kötümser değerlendümesini hâlâ koruyup korumadığı yolundaki sonıya, "Kötâmser degilim. Ancak durumda bir degişme olmazsa, fiyatlar varil başına 5 dolara kadar düşebilir" diye karşıhk vcrdi. Serbest petrol piyasalarında yeni panik dalgası ABD'nin en biünen ham petrolü Batı Teksas "Ara"tipi petrolün New York ticaret borsasında mart ayı teslimath fiyatımn 14.77 dolardan işlem görerek, 1979 başından bu yanaki en düşük değerine inmesiyle başladı. Ham petrol fiyaılarının dttşüşüne paralel olarak gaz, benzin, ısınma yakıtı gibi petrol ürünlerinin fiyatlan da 2.5 ile 3.5 dolar arasında aşağı çekildi. AP ajansının geçtiği haberde enerji uzmanı Madispn Galbraith, New York'ta yaşanan durumu şu cilmlelerle ifade etti: "Bütün telefonlar yeni satış siparişleri için çalmaya başladı. Herkes elindeki pctrolü fiyata bakraadan satmaya çalışryor. Piyasada bulunduğumdan bu yana petrolü ilk kez bu kadar düşük gördflm. Dunırau tam bir panik olarak niteliyorum." Petrol piyasasında fiyatlann geleceğine ilişkin belirsizlik, OPEC üyesi olmayan Meksika'nın ham petrol fiyatını geçen hafta sonu 15 dolara indirdiğini açıklamasıyla yoğunlamıştı. Birçok petrol tüccan serbest piyasanın büyük bir arz fazlasıyla boğulması ve OPEC dışındaki üreticilerin günlük üretimlerini kısacağına dair bir iz olmaması yüzünden kaygılann giderek arttığını belirtiyor. YARI YARIYA DÜŞTÜ Serbest piyasada ham petrol fıyatları geçen kasım sonundan bu yana yüzde 50 düzeyinde düşüş gösterirken, ABD'de daha yakın zamana kadar 2729 dolardan işlem gören yüksek dereceli ham petrolün fiyatı da, önde gelen Amerikan şirketlerinin üreticilere ödedikîeri fiyatlan diğer deyimle "sözJeşme fivatlan"nı aşağı çekmeleri sonucu şimdi 1821 dolar düzeyine indi. Öte yandan Suudi Arabistan'ın öncülüğündeki OPEC'in zengin kanadına karşı isyan bavarğını açan Libya, Cezayir ve Iran ilk kez bu tutumlannı resmi bir bildiriyle açıkladüar. Cezayir'de yapılan iki günlük toplantı sonucunda bir bildiri yayunlayan üç ülkenin petrol bakanı, OPEC'e üye.olsun olmasın, tüm petrol ihracatçısı ülkelerin petrol bakanlannın olağanüstü bir toplantıda bir araya gelmeleri çağnsında bulundular. örgütün militan üyeleri olarak nitelenen Libya, Cezayir ve tran'ın petrol bakanlan, bildiride isim belirtmeden kartelin diğer üyelerini OPEC kararlarını hiçe sayarak yaşanan krize katkıda bulunmakla suçladılar. Basına sanstir için kıırul (Baştarafi 1. Sayfada) Eğitim Gençlik ve Spor, Sağhk ve Sosyal Yardım, Kültür ve Turizm Bakanlıklan ile Diyanet tşleri Başkanı tarafmdan seçilecek birer üye ve Ankara, Istanbul ve lzmir Gazeteciler Cemiyetleri'nin belirleyeceği birer basın mensubu aday arasından Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'nce saptanacak bir üye olmak üzere toplam 11 kişiden bir kurul oluşturulacak. Başbakanlık bünyesinde oluşturulacak olan kurul, yayınlann küçüklerin maneviyatı üzerinde, "maar tesir edip etmediği" konusunu inceleyerek karara bağlayacak. Kurul, müstehcenlik konusunda da resmi bilirkişi görevini üstlenecek. Ancak, müstehcenlik konusu ayrı suç oluşturduğundan, bu konuda herhangi bir karar vermeyecek. öneride yapılan değişiklikle muzır nitelikteki yayınlann ancak 18 yaşından büyüklere, içi görünmeyen zarf ve poşetler içinde satılacağı ve bu eserlerin üzerine herkesin kolaylıkla görüp okuyabileceği büyüklükte, "knçükiere zararlıdır" ibaresi yazılacağı hükme bağlandı. Bu şekilde damgalanacak olan eserler, açık sergilerde ve seyyar satıcılar tarafından satılamayacak, dükkânlarda camekân ve benzeri yerlerde teşhir edüemeyecek, bir yerden bir başka yere teşhir maksadı ile açık biçimde nakledilemeyecek. Üzerlerine "küçüklere zararlıdır" damgası vunılacak. Yayınlar gazete, mecmua, duvar, el ilanlan, radyo ve TV ile hiçbir biçimde ilan edüemeyecek. Reklam ve propaganda konusu (Baştarafi 1. Sayfada) Petrol fiyatlan böylece 1979 başından bu yanaki en alt düzeyine düştil Amerikan Doları da petrol fiyatlarındaki hızlı düşüşün etkisiyle Avrupa paraları ve Japon Yeni karşısında psikolojik olarak büyük önem taşıyan limitleri birer birer yıkarak rekor düzeyde değer yitiriyor. Petroldeki düşüşten güç kazanan Japon Yeni dolar karşısında tkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki en yüksek değeri olan 175 yene doğruyaklaşırken, Alman Markı da 230 sınırına ulaştı. Mark karşısında 2.50'nin altına inmez denilen Amerikan Dolan İJ aylık bir sürede 20 fenik değer kaybederek 230'lara düştü. Petrol fiyatlarındaki gelişmeler uluslararası döviz piyasalanm da yakından etkiliyor. İlk önce, sanayileşmiş ülkelerde enfiasyon oranlanmn çok daha alt düzeylere inmesi için uygun zemin yaratıyor. Enflasyondaki düşüş Petrol ve dolar ise uluslararası mali sistem içinde tümuyle faiz oranlanmn da aşağı çekilmesini beraberinde getirecek. Nitekim ABD'de benzin, gaz, ısınma ve sanayide kullanılan yakıt fiyatlan son günlerde 2.5 ile 3.5 dolar arasında düşüş gösterdi. Bu gelişme birçok tüketim malının da fiyatımn ucuzlamasını sağlamaya yetiyor. ABD'de enfiasyon oramndaki düşüş dolara verilenfaiz oranlanmn yükselmesi ümidini sona erdirirken, değer kaybı için de yeterli zemin ohışmuş olacak. Bu durumda doiar üzerine yapılacak yatmmlar çekici olmaktan çıkacağı için Amerikan parasımn şimdiki düzeylerinin üzerine çıkmasına neden kalmayacak. Uluslararası piyasalarda dolar şimdiye kadarki güçlü para imajını güvenilmesi güç para özelliğine bırakmaya hazırlanıyor. Amerikan parasındaki düşüşün nereye kadar varacağının bilinmemesi bu eğilimi daha da güçlendiriyor. Dolardan kaçış (Baştarafi 1. Sayfada) gördü. Dolann hızlı aşağı çekilişine karşılık altın fiyatlannda önemli bir sıçrama olmadı. Londra borsasında altının onsu 336 dolardan 340 dolara çıktı. Dolann dış piyasalarda düşüşe geçmesi Türkiye'de de Amerikan parasımn değer artışına izin vermiyor. Serbest piyasa olarak bilinen Tahtakale'de dolar 619 dolardan alıcı bulurken Alman Markı hızla itibar kazanıyor. Tahtakale'de döviz simsarlannın mark peşine düşmesi sonucu Alman parası 2691iraya fırladı. Dolann uluslararası piyasalarda düşüş eğilimin koruması nedeniyle gerek bankacıhk ve sanayi kesimi, gerekse serbest piyasada "Amerikan parasına fazla güvenilmemesi" görüşü ağırhk kazanıyor. Uluslararası döviz ve altın piyasalanm büyük ölçüde hareketlendiren nedenlerin başında petrol fiyatlarındaki düşüş geliyor. Petrol fıyatlanndaki son düşüş faiz oranlanmn dünya çapında düşeceği yolundaki beklentUeri iyice güçlendirdi. Faiz oranlanndaki düşüş dolar üzerine yapüacak yatınmlan çekici olmaktan çıkaracağı için, Amerikan parasının aşağı çekilişine uygun zemin oluşuyor. Dolann Japon parası karşısındaki sürüklenişi 8 günden beri devam ediyor. Önceki gün 181 yenden işlem gören dolar dün Londra döviz borsasında 178 yene kadar düştü. Dolann Alman parası karşısındaki değeri de bir gün içinde 4 fenik azaldı. Önceki gün Londra'da 2.34 marktan işlem gören dolar, dün psikolojik açıdan büyük önem taşıyan 2.30 mark sınınna dayandı. ABD Maliye Bakanı James Baker'in dolann halen bulunduğu düzeylerde kalması için destek vermeyecekleri açıklaması ştrt paralara büyük güç verdi. İsviçre Frangı 1.91'le son dört yıhn en yüksek düzeyine ulaşırken, Ingiliz Sterlini de 1.44 dolara çıktı. Dolann rekor düşüşüne karşüık altın fiyatlannda beklenen yükselme gerçekleşmiyor. Dolarm 2.54 markta seyrettiği zamanlarda 365 dolara kadar fırlayan altın fiyatlan, dün Londra borsasında 343 dolardan işlem gördü. Bir önceki güne kıyasla artışı 8 dolara yaklaştı. Kimi ekonomistler dolann mevcut düzeyine orantılı olarak altın fiyatlanmn 400 dolar veya daha üzerinde olması gerektiğini savunuyorlar. İsrail Sayfada) (Baştarafi İ. kentleri üzerinde ses duvannı aşarak, gövde gösterisi yaptıklan kaydedildi. İsrail makamları, kaçırılan tsrail askerlerini ellerinde tutan tslami Direniş Cephesi'nin, askerleri öldürme yolundaki tehditlerine rağmen, operasyonun süreceğini bildirdiler. Ancak Beyrut radyosu, dünkü çarpışmalar sırasında 3 Şii gerillanın öldüğünü 9 gerillanın da yaralandığını duyurdu. Öte yandan "Dünya Ezilenler Örgütü", 30 Mart 1985'te kaçınlan Lübnanlı Yahudi profesor Elie Hallak'ın öldürüldüğünü açıkladı. Elie Hallak, diğer üç Lübnanlı Yahudi ile aynı tarihlerde Beyrut'un Müslüman kesiminde kaçınlmıştı. "Islami Direniş" örgütü, pazartesi günü Güney Lübnan'da yakaladığını bildirdiği iki İsraiili askerden birini öldürdüğünü açıkladı. Beyrut'taki yabana bir haber ajansına telefon ederek örgüt adına aradığını bildiren kimliği beürsiz bir kişi, "Örgütün verdigi uttimatom geregince tsrailli rehinderden birinin öMüriildiigünü" söyledi. (Baştarafi 1. Sayfada) Bu arada, Türkiye ile Ingiltere arasında çifte vergilendirmenin kaldırılmasına ilişkin bir anlaşma da dün düzenlenen bir törenle iki ülkenin büyükelçilen tarafından imzalandj. Ankara'daki tngfliz Büyükelçisi Sir Mark Russell ile Türkiye'nin Londra Büyukelçısi Rahmi Gümnikçiıoglu, aynca iki ülke arasında yatırımlara güvence anlaşması imzalanması konusunda bir ön mutabakat imzaladtlar. Özal, programının sosyal amaçlı bölümunde de dün akşam Büyukelçi Gümrükçüoğlu'nun verdiği ve kalabalık bir davetli topluluğunun geldiği davete katıldı. Özal, sabah da kaldığı Dorchester Otdi'nde 'Times", "Guardian". "D«ily Teicgraph" ve "Financial Times" gazeteleri ile "Economist" dergisinin genel yayın müdürleriyle kahvaltıda yapılamayacaklar. Bu yayınlar, buluşarak sorularını yarutladı. Özal, para karşuığı veya parasız küçükgazetecilere Türkiye'de demokrasiye lere gösterilemeyecek, verUmeye geçişi anlattı. Bunun ardından da cek ve hiçbir biçimde okul ve Milli Savunma Bakanı Zeki Yavuzbenzeri yerlere sokulmayacak. türk'le birlikte Ingiliz Savunma BaKurulun küçükler için muzır kanı George Younger'ı kabul etti. AVAM KAMARASI'NI olduğuna üç kez karar verdiği yaZtYARET yınlann, sonraki sayılan yeniden Basbakan Özal, tngiliz Savunma karar verümesine gerek kalmakBakanı George Vbunger'ı kabul ettiksızın sınırlamaya tabi olacak. ten sonra Avam Kamarası'nı ziyaret Ancak, bu yayınlann sahipleri ederek Türktngilız parlamento gruyayının peşi sıra sayı ve baskılabunun üyelerıne hitaben bir konusnnın muzır olup olmadığı konuma yaptı. Özal, bu konuşmasında sunun incelenmesi için kurula Türkiye'de insan haklan ve demokyeniden başvurabilecekler. rasi alamnda gerçekleştirilen aşamaöneriye göre, kendilerine teblan anlattı. ligat yapıldığı halde yayınlan Türkiye'de canlı bir demokratik atmosfer bulunduğunu, basının Batı damgasız olarak yayımlayan esebasını kadar özgür olduğunu anlatan rin sahipleri, sorumlu müdürleve "Eski politikıcıUr da koroya ri ve telif hakkı sahipleri, sınırkatıldtlar" diyen özal, işçi hareketilamaya tabi olan damgalı veya nin de gösteri ve grev yapma özgürdamgasız basümış yayınlan belüğüne sahip olduğunu kaydederek Iirtilen şekillerin dışında satan, Türklş'in lzmir'deki gösterisini örteşhir eden, nakleden, sipariş kanek verdi. bul eden, ilan eden, gösteren, veÖzal, sıkıyöneümin 58 ilde kaldıren ve okullara sokanlar ile yanldığını da hatırlattıktan sonra, söyınlan zarf ve poşet içinde satzü sürmekte olan "bnyük davalarmayanlar 1 milyon liradan 10 'la ilgili eleşıirüere getirdi ve "Bnnmilyon liraya kadar para cezasıylann uygunluklan hakkında yargtda la cezalandınlacaklar. Suçun bulunmak bana düşmez" dedi. Türktekran halinde cezanın azami iye'de "kuvvetler ayrılığı" bulunduhaddi uygulanacak. Basılan ya ğunu hatırlatan özal, sürmekte olan davalar hakkında yorumda bulunma yınlann her nüshasından ikişer hakkına sahip olmadığını kaydetti. tane, yayını takip eden çalışma Basbakan, konuşmasında ışkence gününde bir alındı belgesi karşıiddıalanna da değindi. Özal. "Bu, bilığı Kurul Başkanlığı'na göndezim için soyut bir kaygı degildir. tnrilecek. sanlanmıza olan sevgimizden kayöneriye göre, bir aydan az sü naklanan bir konudur" dedi ve işkence sonımlulannın yargılanarak cezareli yayınlar dışında sınırlamaya landınldıklannı anlattı. ÖzaJ, konuştabi tutulan eserlerin sahiplerinmasının bu bölümünün sonunda, den, haklannda kurulun herhan"Türkiye, seçimini çok önceden yapgi bir karan bulunmadığı halde mışlır. Bu seçim de Batı'nın deraokeserlerinın küçüklere muzır niteraük toplumlanyla birlikte oimaktır" likte görerek zarf veya poşet içinifadesini kullandı. de satmak isteyenler, bu eserleCHATHAM HOUSE'DAKt rin KDV dahil toplam satış beKONUŞMA deli üzerinden yüzde 25'ini, eserTurgut Özal, dün öğleyin de Ingiller hakkında kurul tarafmdan tere"nin dış politika ve strateji konumuzır nitelikte olduğuna karar lannda onde gelen enstitülerinden verilenler ise KDV dahil toplam "Kraliyet Uluslararası tliskiler Enssatış bedelinin yüzde 40'ını Ma titüsü"nde (Chatham House) kalabaliye Bakanlığı'na yatıracaklar. Bu lık bir dinleyici topluluğuna hitaben paralar Toplu Konut Fonu'na akkonuştu. özal, 30 sayfa tutan bu konuşmasında demokrasi, insan haklan tanlacak. ve dış politika konulannda ayrıntılı Söz konusu yasa önerisi buaçıklamalarda bulundu. gün Milli Eğitim Komisyonu'nda özal, Chatham House'daki konuşgörüşülmeye başlanacak. masında Türkiye'nin AET'ye tam üyeliği konusunda oldukça kararlı ifadelerle konuştu ve 2000 yılında AET'ye üye bir Türkiye'nin görün(Baştarafi 1. Sayfada)*' tüsünü çizdi. özal, "Tnrkij*, 2000 yıimkânları anlattı. lında AET üyesi olarak Batı Avrupa1 Zeki Yavuztürk, bu firma tem da büyük bölgesel olanaklar silcileriyle yapılan görüşmelerde, saglayacaktır" dedi. savunma şanayiinde gerçekleşti NATO'NL'N SIN1R rilecek yatınmlan, yalnızca BEKÇİSİ DEGİLtZ Türkiye'nin ihtiyaçlarmı karşılaTurgut Özal, konuşmasında Türkmak üzere düşünmeâiklerini, bu iye'nin "NATO'nun sınır bekçisi" Urünlerin ittifak içinde ihraç edil olarak görülemevecegini kaydederek, mesini öngördüklerini belirtti. "Türkiye, Avnıpa'ıun sosyal ve ekoBu arada, tngiliz fırmalarının, nomik butunleşmesinde de yerini almalıdır. Gözle gorulur bir gelecekte, gerçekleştirilecek yaunmlann fi AET'ye tam üye olmak konusunda nansmanı için Türk ihraç ürün karariıyu. Guney Akdeniz'e kadar lerinin Avrupa'ya pazarlanması inen bir toplulugun dışında kalmanı önerdikleri, ancak Türk tara mız, ekonomik bakımından düşünüfinın buna yanaşmadığı öğrenil lemez. Siyasi bakımdan da kabul di. Yavuztürk, kendisine yönelt edilemez" dedL özal, Türk ekonotiğimiz bir soru üzerine bu misinin şimdiden tam üyelik hedefıdurumu doğruladı ve şunlan ne göre hazırlandığını da kaydetti. söyledi: "Herkes 'karşı ticaret' öneriyor. Geleneksd Türk ürünlerini pazaıiayalım diyortar. Bi(Baştarafi 1. Sayfada) zim ise satabilecek durumda Oİnp da «iatamarlıgımiT ürttn çok Başbakanlık Konutu'nda yapılan azdır." görüşmeden sonra Thatcher'dan Milli Savunma Bakanı, hükü etkilendiğini gizlemedi. Gazetemetin Türk ihraç ürünlerinin pacilerle sohbet ederken, Bayan zarlanmasım esas alan "indirekt Thatcher'ın "Fevkalade nazik ve offsett' yerine, Türkiye'de imal yumuşak bir hanan" olduğunu söyledi, "Çok kibar ve nazik bir edilecek savunma sanayii ürünhavada konustuk" dedL lerinin pazarlanmasını öngören "direkt offsef'e önem verdiğini Gerek aynı burçtan olmalarıkaydederek, "Bizim için esas sa nın etkisi, gerek ekonomik polivunma sanayii ünınlerini pazar tikalanndaki benzerlikler Ozal ile Thatcher arasında karşılıklı lamaktır. Yoksa kendi ihraç ürünlerimizi biz kendimiz de bir çekim yaratıyor. Birbirlerini karşılıklı olarak etkiliyorlar. pazarlayabiliriz" dedi. Yavuztürk, bu çerçevede kısaBayan Thatcher da, Önceki ca "NAMSA" olarak adlandırı akşam özal onuruna verdiği yelan NATO tedarik kurumunun mekte bu duruma değindi ve işi, Türkiye'de ortaklaşa imal edile kendisini "özalcı" ilan etmeye cek savunma sanayii ürünlerini kadar vardırdı. Thatcher, konuşsatın almasını istediklerini de masının bir yerinde "Ingiliz gakaydetti. Türkiye'nin özellikle zeteleri benim politikalanmın Thatchercı değiL, Özalcı olduğuzırhlı nakliye araçlan, askeri radyolar ve torpido ortak yapımıy nu yazmış" dedikten sonra eklela ilgilendiğini anlatan Yavuz dt "Bunu büyük bir kompliman türk, "projeler önümüzdeki ay olarak ahyorum" Ingiliz Başbalarda realize olma saftaasına ge kanı 'nın bu sözleri salondaki konukların alktşlanyla karşılandı. ürilebilir, şeklinde konuştu. 9 Thatcher'ın konuşması edebiyat ve tarih yönünden zengindi. Konusmasına Türkiye'nin "sadık (Baştarafi 1. Sayfada) bir NATO müttefiki" olduğunu SHP'ye eJeştiriJer yöneltiyor. Bu vurgulayarak başladı, Türkiyeölçüde ağır suçlamaları ve eleş yi "eski uygarhğm beşiği" olarak tirikri bize yönelteceğine biraz nitelendirdi Thatcher, daha sonda ANAP'a yöneltsin." ra Türkİngiliz ilişkilerini tarihGürkan, Bülent Ecevit'in dış sel bir perspektif içinde anlattı. Gerçekçiydi. Kraliçe Birinci EUpolitika konusundaki SHP'yi suçlayan demecine ilişkin bir so zabeth döneminde kurulan ilişru üzerine de "Gend görüşme sı kilerin "iyi bir baştangıç " olmarasında dış politika konusunda. dığını kabullendi. Thatcher, Oski söderimiz Medis tutanakla manlılann ilk dönemlerinde Innnda meveuttur. Ecevit'in sözle gilizlere "iyi bakmadıklannı" göstermek için 1594 yılında Sulrinin dofru olmadıgının kanıtı tan 3. Murat'm Babıali'deki InMeclis rutanaklanndadır" dedi. Gürkan, Ecevit'in açıklamasını giliz Büyükelçisi ve sefaret men"taJihsizlik" olarak nitelendirdi. supları için yazdığı bir şikâyet Bülent Ecevit, önceki gün yap mektubunu da okudu. Thatctığı açıklamada, SHP'nin ekono her'ın konuşmasında alıntı yaptığı mektupta, pidaşahın şöyle mide olduğu gibi dış politikada da bir alternatif oluşturamadıgı dediği aktanlmaktaydv nı belirtmişti. "İyi komşu olmaktan uzaklar. ÖzaFazor sornlar Basbakan Ozal, Chatham House1 daki konuşmasında demokrasi başlığına daha geniş bir şekilde yer verdL 12 Eylül'ü doğuran nedenleri anlatan özal, "1983'teki seçimlere ban partil*rin katdmaana izin verilmemiştir. Seçimi ordunun tercih etmedigi benim partim kazanmışOr" şeklinde konuştu. 1985'teki yerel seçimlerden sonra parlamentoda muhalefet kanadınm da oluştuğunu belirten özal, bununla birlikte Türkiye'de sorunun kendilerine geçerli bir muhalefetin yokluğundan kaynaklandığmı ifade etti. özal, "Türkiye'deki sosyal demokratlar da Avrupa'dakiler gibi 1970 krizinin yarattıgı sorunlara etkili çözümler öncrememektedirter" dedi. özal, konuşması sırasında Türkiye'de demokrasinin durumuna yöneltilen eleştirileri yanıtlarken de, "Eger bükümete ve liderine yöneltilen eleşliriler demokrasinin bir deliliyse, Türkiye. haklı olarak dünyaıun en demokratik ülkelerinden biri olduğunu iddia edebilir" diye konuştu. Basbakan Özal, konuşmasında Ermeni terörüne de değindi. Osmanlı arşivlennin açılmasıyla Ermeni iddialarının dayanaktan yoksun kalacağıru anlattı. Bulgaristan'daki Müslüman Türk azınlığa yapılan baskılar konusunda ise Özal, Batı kamuoyunun bu baskılan insan haklan ihlalleri olarak kınaması gerektiğini belirtti. K1BRIS özal, konuşmasının Kıbns'la ilgili bölümunde de Kıbrıs Rum yönetiminin meşru hükümet olarak tanımp, bütün yardımlardan yararlandığı surece çözüme yana^ması için hiçbir siyasi "teşvigin" bulunamayacağım kaydetti. Basbakan özal, TürkYunan ilişkilerine ise çok kısa bir şekilöe değindi. Yunanistan'la anlamlı muzakerelere hazır olduklannı tekrarlayan özal, "Ancak bu sürecin başiayabilmesi için karşı tarafın kendi kendini bağiadığı yargılardan kurtulacak cesareti göstermesi geıckir" şeklinde konuştu. EKİN A.Ş. KONUSU Özal'ın konuşmasını tamamlamasından sonra sorulara geçıldı. özal, "Türkiye'ııin AET'ye tam üyeliğinin 2000 yılına kadar gerçekleşecegine inanıyor musunuz?" şeklindeki bir soruya "Evet, inanıyornm" karşıbğını verdi. Toplantıda Özal'a yöneltilen sorulardan biri de şu oldu: "Türkiye'de demokrasi olduğunu söytediniz. Yiizlerce sendikacı, aynca Bans Dernegi üyeleri tutuklu iken. İşçi Paıiis üyesi Tony Benn'in katılacağı (oplantılar iptal edilirken. Batılı anlamda bir demokrasi olduğunu soyleyebilir misiniz?" özal, bir İşçi Partisi üyesinin yönelttiği bu soruya verdiği yanıtta, Banş Derneği ve tutuklu sendikacıların durumuna değinmedi ve Ekin AŞnin faaliyetlerini gundeme getirdi. özal, şu yanıtı verdi: "Bundan bir süre önce ticari bir şirkel kurmak üzere başvunıda bulundular. Ancak şirkete vermek isledikleri statüde siyasi faaliyetler de yrr almaktaydı. Bu yasalara göre mumkün degildir. Tkarel Bakanlığı da bu nedenle şirkete kunıluş izni vermedi. İzin verilmediği halde siyasi bir tartışma başlatblar. Valiler de bunun üzerine düzenledikleri toplanlılara izin vermediler. Hep söylüyorum, parti kursunlar... Ticari şirketlerin politikaya girmesini düşünebiliyor musunuz? Zengin şirketler de politikaya girerse, ne olur? Bir düşünün. Benim Mr. Tony Benn'e tavsiyem şu: Ticari toplanlılara katılmasın.. Parti toplantılanna gitsin..." SEDAT CANER Ünlü Kraliyet Uluslararası llişkiler Enstitüsü'nün konferans salonunda dün işkence konusunda itiraflarda bulunan eski polis görevlisi Sedat Caner'in durumu da gundeme geldi. özal, insan haklan konusunda yöneltilen bu soruyu yanıtlarken Sedat Caner'in itiraflarını yayımlanan "Nokta" dergisini "asın solda" bir yayın organı olarak nitelendirdi. özal, "Nokta" hakkında bu nitelemeyi yaptıktan sonra sözünü geri aldı, "Aşın sol dcgü de solda diyelim" HABERLERİN DEVAMI 20ŞUBAT 1986 şeklinde konuştu. Yanıtı sırasında yer yer duraklayan Özal, söz konusu derginin Türkiye'de işkence olduğunu iddia eden maksatlı çevrelerce dışarıda dağıtıldığını da kaydederek şöyle dedi: "İki dönemi birbirinden ayıralım. tşkence olmuşsa 1983'ten yani biz hükümete gdmeden önce olmuştur. 1982'de olmuştur. Bizim dönemimizde küçük bir işkence olsa dahi, bu, hemen parlamenlonun gündemine getirilraektedir." özal bu akşam geç saatlerde Türkiye"ye dönecek. GÖSTERİLER Özal'ın dünkü temaslan sırasında biri büyükdçıtiğın önünde, diğeri de Kraliyet Uluslararası llişkiler Enstitüsü önünde olmak üzere iki protesto gösterisi düzenlendi. Sabah düzenlenen ilk gösteride aıalarında ünlü tiyatro yazarı Harold Pinter ve ArnokJ VVesker bulunan PEN Kulüp'ten bir grup, Türkiye'de "fikir ve diişünce sncıı" olarak tanıralanan suçun varlığı ve tanımını kınadı. Aynca "Kört mesetesi"nden söz ederek yazarlann baskıya uğradığını ileri sürdüler. Banş Derneği davası tutuklulannın tümünün salıverilmesini talep eden PEN Kulüp üyeleri, isteklerini içeren bir mektubu da Basbakan özal'a iletümek üzere büyükelçiliğe bıraktılar. özal, Kraliyet Uluslararası llişkiler Enstitüsü Merkezi Chatham House'da konuşmasını yaparken de sayılan 60 kişiyi bulan iki muhalif grup, bina dışında gösteriler düzenledi. Uluslararası Af örgütü imzası taşıyanbir pankartta "tşkenceye son" sloganı okunurken, "Demokrasi için tek yol devrimÖzal dışan" sloganı atıldı. Bu grubun içinde aynlıkçı unsurlan destekleyen pankartlar da dikkatleri çekti. Savunmaya Kıbrıslı Rumların çoğunlukta olduğu bir başka grup da ayrı bir köşede Kıbns'taki Türk birliklerinin adadan çekilmesini isteyen sloganlar atarak gösteri yaptı. Bu grup içinde Ermeni gençlerin bulunuşu dikkatleri çekiyordu. Bu arada iki grup arasında bir de çatışma çıktı. Dört kişinin hafıf yaralandığı çatışmayı polis derhal bastırdı. BBC: ÖZAL lÇtN SIKICI BtR ZtYARET Basbakan özal, BBC'nin 2. TV kanalının haber programı "Newsnight" programında 8 dakika boyunca sorularını yanıtladı. Programda 1970 yıhndan beri Türkiye'deki siyasi, ekonomik ve askeri durumlar tngiliz kamuoyuna yansıtıldı. özellikle işkence ve insan haklan ihlalleri üzerinde durulan programda Basbakan özal iktidara geldikleri 1983 yıhndan itibaren Türkiye'de insan haklan diye bir sorun olmadığını söyledi. Zaman zaman Türkiye'deki "Işkencezedder" ve özal'ın açıklamalarıyla devam eden program, Uluslararası Af Örgütü'nün Türkiye'de 15 bin siyasi tutuklu bulunduğu iddiasıyla sürdü. Öte yandan Özal'ın 1952 yıhndan bu yana ilk kez bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakaru'run Londra'ya yaptığı ilk resmi ziyaret, BBC2 tarafından "Özal için can sıkıct bir ziyaret" olarak niıelendi. lngiltere'de yaklaşık en az 3 milyon kişi tarafından izlenen televizyon programında Türkiye'nin halihazırda fr'o40 oranında enfiasyon oranına ulaştığı, Batı Avrupa ile savunma alamnda iş birliğine girişmesinin "en azından" inanılmaz olduğu belirtildi. Ingiliz hükümetinin denetimindeki televizyon kanalında, eski başbakanlardan Süleyman Demird ve Bülent Ecevil'in de halen aktif siyasi hayaıa kauldıkları iddia edildi. BBC 2. kanalının programının başında Basbakan Turgut özal'ın Arap ülkeleri ile iş birliği yapan kardeşi Korkut Özal'ın, siyaset hayatından yasaklanan politikacı olarak gösterilmesi ilgi çekti. Ozalcı Thatcher Gürkan dan LONDRA (Cumhuriyet) Basbakan Özal'ın Londra ziyaretinin üçüncü gününde, İngilteSefahat içinde yaştyorlar. Namaz re'deki tüm işçi sendikalannın vakti davui, zil ve boru çahyorüst kuruluşu olan İşçi Sendikalar..." ları Kongresi, dün düzenlediği Margaret Thatcher, bu alıntı bir toplantıda DİSK'in kuruludan sonra sözü Ankara'nın şim şunun 19. yılını kutladı. 13 Şudiki Ankara Büyükelçisi Sir bat 1967 tarihinde kurulmuş Mark Russel'ın düzenlediği par olan DİSK'in 19. kuruluş yıldötilere getirdi: "Padişah Ingiliz nümü, Özal'm Londra gezisine BüyükelçisTnden şikâyetçiydi, denk düşürülmesi için dün konancak bugün bu durumlar çok federasyonunun Londra'daki daha iyi idare ediliyor. Sir Mark merkezinde yaklaşık 50 Türk ve Russel'ın partüeri son derece öl tngiliz sendikacının katılımıyla çülü". kutlandı. Ingiliz İşçi SendikalaThatcher, aynca Londra'ya rı Konfederasyonu (TUC) Baş1 atanan ilk Osmanlı Büyükelçisi kanı Norrnan WilBs toplantının nin merkeze gönderdiği ilk me açış konuşmasında tngiliz işçi sajlarda havanın soğukluğundan hareketinin Türkiye işçileri ile şikâyetçi olduğunu da anlattu dayanışma içinde olduğunu beIngiliz istihbaratınm geçmişte lirtti ve 5. yılına giren DİSK dade güçlü olduğunu kanıtlayan bu vası sanıklannı aklanmasını saptamalardan sonra söz Türk istedi. lerin Kore'deki kahramanlıklanna gelmekte gecikmedt "Korede birlikte savaştık. Türk asker (Baştarafi 1. Sayfada) leri olağanüstü bir kahramanbk rine verdiği demeçte, Türkiye ile ve sebat gösterdiler..." Irak arasındaki eski petrol alım Ancak Thatcher'agöre, Türk anlaşmasının yürürlükten kalklerin birinci özelliği savaşkanlık tığını beürterek, bu ülkeden alıları değildi. "Türlerin yumuşak, nacak 4 milyon ton petrolün sessiz taraflan da vardu." Thatc "netback" esasına göre yurda geher, bunu belgelemek üzere de tirileceğini açıkladı. Oksay, Ba"Türk düşmanı" olarak ün yap kanlar Kurulu'nun dün akşammış olan ünlü tngiliz şairi Lord ki toplantısından sonra gazeteciByron'ın bir arkadaşına yazdığı lerin soruları üzerine de şunlan mektuptan şu alıntıyı yaptı: söyledi: "Onlarm uzun, bizim ise kısa el"Spot alımlar konusunda Subiseler giymemiz, aynca bizim udi Arabistan'dan netback anlaşçok onlarm ise az konuşması dı ması daha önce imzalanmıştı. şında Türklerlt aramızda büyük Dün de Irak ile petrol anlaşmabir fark görmüyorunu. Makul sı yenilendi. Bu ülkelerden 4 milinsanlar.." yon ton petrol alıyoruz. Böylece Thatcher, Lord Byron'ın bul petrol intiyacımızın üçte birlik duğu benzerlikleri hatırlattıktan kısmını uygun fiyatlarla karşılasonra şöyle devam ettt "Bugün mış oluyoruz. Yarın (bugün) de aramızda birçok benzerlikler TPAO'dan uzman arkadaşlarıvar, özellikle hükümetlerimizin mız Libya'ya gidecekler, Libyaizlediği ekonomik potitikalarda.. dan üç milyon ton petrol alıyoHer ikimiz deferdi teşebbüse ve nız. Bu ülke ile de netback anlaşması yapıluıca petrol ihtiyacıözel sektöre önem veriyoruz." Thatcher, yemeğin sonunda mızın çoğu uygun fiyatlarla alınkadehini Özal'ın politikalannın mış olacak. lran ile görüşmeler de devam ediyor." başansına kaldırdı. DİSKin 19. kuruluş yıh Londra'da kutlandı Doktorlara 2 yıl hapis (Baştarafi 1. Sayfada) şı çıkarken meslek namusumun gereklerini yerine getirdigimden eminim. Adalet Bakanı'nın bizi suçlaması demokratik haklanmıza tecavüzdür" şeklinde konuştu. Diğer samklar da Nusret Fişek'in savunmasında söylediklerine aynen katıldıklannı belintiler. Nevzat Eren bir şeye inanmanın kendisinin anayasal hakkı olduğunu belirterek, "Vicdanımın gerektirdiğini yaptım" dedi. Hüsnü Çuhadar, eskiden idam cezalannın ibret olsun diye meydanlarda yapüdığmı, şimdi ise ülkemizde bile gizli yapıldığını belirterek, "İdam cezalanna karşı çıkmanın suç olmayacagına inanıyorum" dedi. Ragıp Çam sorgusunda, "tdam cezalanna karşı çıktığım için iddia makamı tarafından suçianıyorsam, meslege başlarken yemin etmek ve mesleğine inanan bir hekim olarak bundan böyle de bu suçu işlememek eerektigine inanıyonım" şeklinde konuştu. Duruşmada daha sonra Cumhuriyet Savcı Yardımcısı Hayri Tayhan tarafından hazırlanan iddianame okundu. Savcı, TTB Merkez Konseyi üyesi bulunan ' sanıklann, 6023 sayılı Türk Tabibler Birliği Yasası'nın 65 sayılı Yasa Hükmündeki Kararname ile değiştirilen 3'üncü maddesine aykın olarak TTB'nin belirlenen amacın dışına çıktıklaruıı öne (Baştarafi 1. Sayfada) olaylar ve "Yıldız Mahkemesi"nöe Mithat Paşa ve arkadaşlannın yargılanmaları ile ilgili konulan kapsayacak... Sultan Abdülaziz'in tahttan ındirilerek yerine Murat Eferv di'nin oturtulması, baştan sona kadar bir hükümet darbesi biçiminde gelişti. Oarbeye karar verenler, Sadrazam Mütercim Rüştü Paşa, Serasker Hüseyin Avni Paşa, Mithat Paşa ve Şeyhülislam Hayrullah Efendi'ydi. Darbeyi, askeri mektepler nazırı Süleyman Paşa yönetmişti. Darbenin planlayıcılarından Mithat Paşa, sık sık Şehzade Abdülhamit ile temas ediyor ve gelişmeler hakkında bitgi veriyordu. Sultan Abdülaziz'in en büyük düşmanlarından biri olan Abdülhamit, yapılacak hükümet darbesini adım adım izliyordu. 27 Mayıs 1876 günü darbenin nasıl yapılacağı karartaştırıtır. 30 mayıs günü askeri mektepler nazırı Süleyman Paşa Harbiye öğrencileri ile Veliaht Murat Efendi'nin bulunduğu sarayı sarar ve Veliaht'a Surtan Abdülaziz'in tahttan indirildiğini bildirir. Sultan Murat, Serasker Hüseyin Avni Paşa'nın beş çifte yıkjızlı kayığı ile saraydan alınarak Serasker Kapısı'na götürülür. Bu beş çifte yıldızlı kayık Sultan Abdülaziz tarafından, bir ara sadrazamlığa da getirilmiş bulunan Hüseyin Avni Paşa'ya armağan edılmışti. Kaderın ne garip cilvesidir ki, Abdülaziz, sadrazam ve seraskerine armağan ettiği beş çifte yıldızlı bu kayık ile tahttan indirildikten sonra Topkapı Sarayı'ndan Fer'iyye Sarayı'na götürülecektir. Fer'iyye Sarayı'nda ruhsal bunalımlar geçiren devrik sultan, bir gün bir makas ve ayna istemiş, hizmetçiler, Abdülaziz'in bu isteklerini annesi Pertevniyal Sultan'a iletmişler, Valde Suttan'ın bir sakınca görmemesi üzerine makas ve ayna Abdülaziz'e verilmiştir. Abdülaziz, ayna ve makası aldıktan sonra kapısını içerden sürgülemiş ve bu makasla sol kolunun damarlarını keserek intihar etmiştir. Bundan sonraki olaylar çok hızlı gelişmiştir: önce Sultan Murat delilik belirtileri gösterdiği gerekçesi ile tahttan indirilmiş ve yerine "Meşrutiyeti ilan etmek" için Mithat Paşa ve arkadaşlanna söz veren Abdülhamit tahta çıkanlmıştır. Abdülhamit, bu aşamaya kadar amcası Sultan Abdülaziz'i bir hükümet darbesi ile deviren ihtilalcilerle beraberdir. Bu beraberlik daha sonra 1. Meşrutiyet'in ilanı ile de sürdürülür. Mithat Paşa da sadrazamlığa getirilir. Oaha önce de önemli bir olay olmuş; Abdülaziz'in tahttan indirilmesinde birinci derecede rol oynayan Serasker Hüseyin Avni Paşa, Mithat Paşa'nın konağında Çerkes Hasan diye bilinen Sultan Aziz yanlısı bir subay tarafından öldürülmüştür. Bu cinayet ile Abdülhamit'in bir ilgisi yoktu ancak böylece, Abdülhamit, tahta çıkmadan önce, en büyük engellerden biri olan Hüseyin Avni Paşa'dan Çerkes Hasan'ın düzenlediği suikast ile kurtulmuş oluybrciu. Artık, tahta çıktıktan sonra karşısındaki en büyük engel, Mithat Pasa'ydı. Mithat Paşa, yabancı devletlerce de sayılıp, seviliyordu. Halk da paşadan yanaydı. Bir anönce"/sf;bdaf yönetimi" kurmak isteyen Abdülhamit, Mithat Paşa'yı yurt dışına sürdu. Bununla da yetinmedi. Sultan Aziz'in ölümünün intihar değil cinayet olduğunu ileri sürerek, Mithat Paşa ve arkadaşlarını, tarihe "Yıldız Mahkemesi"olarak geçen"kukla mahkeme"dey&rg\\a\arak ölüm cezalarına çarptırdı. Mahkeme başkanlığına, Mithat Paşa aleyhine Abdülhamit'e jurnaller veren Ali Sururi Efendi'yi getirdi. Mahkemenin ikinci başkanlığına da Hristo Fondes Efendi atandı. Gabdan Efendi de mahkemede üye olarak görev aldı. Mahkemenin bir başka üyesi de Alman dönmelerinden Emin Beydi. Savcı yardımcılan arasında Ropen Efendi de bulunmaktaydı. Abdülhamit'e bir Belçikalı Ermeninin suikast düzenlediğini dillerinden düşürmeyenler, nedense Abdülhamit'in Mithat Paşa'yı yargılatırken, mahkemeye Müslüman olmayan [ azınlıklardan yargıç ve savcı atamasını hep görmezlikten gelirler. Osmanlı Imparatorluğu'nda çeşitli azınhklar yaşamaktaydı. Bunların deviet dairelerinde görev almaları da bu yüzden doğaldı. Abdülhamit'in tahttan indirilmesi sırasında bir Yahudinin de görev almasını, Abdülhamit'in "gayri müslim unsuriar eliyle devrildiği" görüşüne dayanak yapmaya çalışanlar, Mithat Paşa'yı ölüm cezasma çarptıran mahkemedeki "gayri Müslim"yargıç vesavcılarınbulunuşunu nasıl yorumlarlar bilinmez. Mithat Paşa ve arkadaşları ölüm cezasma çarptırıldıktan sonra cezaları Abdülhamit tarafından yaşam boyu hapts cezasına çevrilir. Padişah, Mithat Paşa'nın İstanbul'da bulunmasından tedirgindir. Eski sadrazamı Taif'e sürer. Ceza, burada çekilecektir. Bilindiği gibi Mithat Paşa, Taif zindanında, Damat Mahmut Paşa ile birlikte boğdurularak öldürülür. Abdülhamit, Mithat Paşa'yı "İzzettin Vapuru" ile Taif'e göndermeden önce vapuru, içinde Mithat Paşa olmak üzere kırk sekiz saat bekletmiş ve halkın tepkisini ölçmüştür. Halktan Mithat Paşa lehine bir tepki gelmeyince de vapura hareket emri verilmiştir. Ne ilginçtir; Sultan Aziz'in tahttan indirilmesi olayına karışan ve devrik sultanın ölümünden de sorumlu tutulan eski sadrazamlardan Mütercim Rüştü Paşa'nın Bebek'teki yalısı, Mithat Paşa'yı yargılayan kukla mahkemeyi kuran Adliye Nazırı Cevdet Paşa'ya idam kararlarından sonra Abdülhamit tarafından armağan edilmiş ve kukla mahkemenin ücreti böyle ödenmiştir; Mithat Paşa'yı Taif'te boğan "İkinci bölükten Edimeli Berber ismail" mı daha suçludur, yoksa kukla mahkemeyi kuran ve bu mahkemenin verdiği idam kararlarından sonra, Abdülhamit tarafından hediye edilen yalıya yerleşen Adliye Nazırı Cevdet Paşa mı? Tarihin belleği insanlann vicdan azaplarına benzer. Bazen sızlar bazen de kanar! Ama yaşanan olaylar hiç unutulmaz. UGUR MUMCU GÖZLEM Irak'tan sürdü. TTB'nin 28 Eylül 1985 tarihli toplantısında ölüm cezalannın kaldınlmasına ilişkin bir bildiri hazır layarak, hazırlanan bildirinin Cumhurbaşkanı, Basbakan, bakanlar ve milletvekillerine gönderilmesine karar verildiğini kaydeden Sava, bunun, evrak dosyası içinde yer alan bildiri metni, karar örneği ve sanıkların ikrarı ile anlaşıldığım savundu. Savcı, samklann 2908 sayıh Dernekler Yasası'nın 74/2 maddesi uyannca yargıianmalanmn yapılarak, Dernekler Yasası'nın 37 ve 92. maddeleri gereğince aym yasarun 77. maddesi ile ayn ayn cezalandınlmalannıistedi. Duruşmada söz alan sanık avukatlarindan Halit Çelenk, insanlann gerek anayasa, gerekse uluslararası yasalarla güvence altına alınan düşünce açıklama özgürlüğünün, savanın hazırladığı iddianamede amaç dışı çalışmalar olarak nitelendirildiğini söyleyerek, mahkeme heyetine Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin bir örnek kararını verdi. Tecrübeli ve dürüst hocalarıyla her zaman hizmetinizde. Tarabya Tel.: 162 08 18162 08 98 Erenköy Kozyatağı Tel.: 357 20 13 BORA 12 ŞOFÖR KURSU