17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CVMHURtYET/12 "Önce Ekonomi" Deyince... (Baştarafı 1. sayfada) bu çevrelerde denilir ki: "Isveç, Insan Hakları Komisyonu'ndan Turkiye hakkında şikâyetini çekmiştir; bunda belirleyici rolü, blr Isveç firmasının ıstanbul'da tramvay ihaleslnl kazanması oynamıştır... Fransa ile ilişkiler düzelmeye doğru gidiyorsa savunma fonunda blrlken paralara dönük llginin bunda ağırlığı vardır..." Bu bakış açısına göre Türkiye'nin ekonomisini iyice güçlendirmeden dış politlkada "ağıriık" kazanması kolay değildlr. "önce ekonomi..." ilkesinin ANAP'ın siyasal geleceği açısından da öncelikli yeri vardır. Ozal hükümeti ekonomide darboğazları belirli ölçülerde aşamazsa, hayat pahalılığını hafifletemezse, ANAP'ın önce seçim sandığında, sonra siyaset sahnesinde etkisizleşeceği 1983ten beri gayet iyi bilinmektedir. 28 Eylül ara seçimlerinde alınan sonuç bu konudaki duyarlığı daha da arttırmıştır. özal hükümetinin 1987 gündeminde dış borç ödemeleri ve dış finansman açığı başlıca sorunlar arasında yer almaktadır. Onun içindir ki dış kaynak desteği, ö z a l hükümeti bakımından düne göre bugün daha da yaşamsal bir nitelik kazanmıştır. ANAP kurmayları, 1988 seçimlerinde partinin bir yenilgiye daha tahammül edemeyeceğini, DYP karşısında dağılıp gideceklerini, gayet iyi bilmektedlrler. Bu yüzden 1987 ve 1988'de Türkiye'ye yönelik dış kaynak akışının güvence altına alınması ANAP içln çok önemlidir. VVashlngton'la "üsler anlaşması" konusunda varılmış olan uzlaşmaya bu çerçeveden bakılırsa, özal hükümetinin geldiği nokta hiç de şaşırtıcı değildir. Amerikan yönetimi, Başbakan Özal'ın manevra alanının ne kadar dar olduğunu başlangıçtan beri gayet İyi görmüştür. Onun içindir ki VVashington, Ankara'nın bir yıl kadar önce Savunma ve Ekonomik işbirliği Anlaşması'nı müzakereye açarken, masaya koyduğu paketi pek o kadar ciddiye almamıştır. • Oysa Türk tarafı bir yıl önce kamuoyuna nasıl da iddialı bir hava şırınga etmişti. Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu, müzakereler açılırken hükümetinin bakış açısını şu sözlerle dile getirmişti: "1980 tarihli Savunma ve Ekonomik Işbirliği Anlaşması Iki unsur üzerlne Inşa edilmiştir. Unsurlardan birisl, ABD'nln Turk ordusunun modemlzasyonuna ve Turk ekonomlslnln güçlenmesine katkıda bulunması, dlğerl Ise ABD'nln Türklye'deki ortak savunma tesislehnden yararianmasıdır. Geçen beş yıl uygulamada bu dengenin gözetilmediğini ortaya koymuş, Turkiye NATOamaçlarıİle sınırlı yükumlüluklerinl bütünuyle yerlne getirlrken, yönetlm taahhütlerinl tam olarak gerçekleştlrmemlştlr." Sayın Halefoglu'nun bu sözlerinden anlaşılacağı gibi, Türk tarafı haklı olarak 1980 anlaşmasının uygulamasında beliren dengesizliğin giderilme8ini istemekteydi. ö z a l hükümeti, bu amaçla (1) Yardımların arttırılmasını, (2) Türkiye'nin ticaretine konan engellemelerin kaldınlmasını, (3) FMS borçlarının silinmesini, (4) Türk Amerikan ilişkilerinin Yunan ipoteğinden kurtarılmasını, ( 5 ) , Savunma sanayii alanında somut projeler üzerinden bir işbirliğine gidilmesini talep ediyordu. Özal hükümeti, bu beklentlleri masaya koyarken ilişkilerin yapısını da tümden değiştirmeyi tasarlamaktaydı. Başbakan özal, özellikle Türkiye'nin dışsatımının arttırılması için tekstil ve demir çelik ürünlerine konan kısıtlamaların kaldınlmasını istemekteydi. Böylece askeri yardımlar, ilişkilerde belirleyici olmaktan çıkabilir ve Kongre'deki güçlüklerin TürkAmerikan ilişkilerini etkilemesinin de önüne geçilirdi. Başlangıçta çizilen bu çerçevenin makul yanları bulunduğu ve belirli ilkelere dayandığı açıktır. Ama ne var ki bugün varılmış olan uzlaşma, bu çerçeveden Amerikan yönetiminin hemen hiç etkilenmediğini göstermektedir. Nedenlerini şu noktalarda özetieyebiliriz: (1) Ticaret alanında Türkiye'nin tekstil ihracatına konan kısıtlamalar kaldırılmamıştır. Türkiye'nin Amerikan pazarlarında rekabet potansiyeline sahip olduğu 15 kategoride sağlanan artış yalnız 20 milyon dolardır. (2) FMS borç yükünün hafifletilmesi konusunda on yıl için toplam 800 milyon dolarlık bir mali katkı vaadi verilmiştir. Bir başka deyişle Turkiye ABD'ye her yıl 80 milyon dolar daha az F M S borcu ödeyecektir. (3) 300 milyon dolar değerinde askeri malzeme hibe olarak vaat edilmiştir. Bu miktar, olsa olsa son iki yılda askeri yardımlarda meydana gelen kaybı telafi etmeye yarar. Yardım alanındaki tek gelişme hibe miktarının artmaya başlamış olmasıdır. (4) Reagan yönetimi Başbakan özal'a orta vadeli tlcari krediler sağlama taahhüdünde bulunmuştur; sadece bir "taahhüf'tür, (5) Savunma sanayii alanında hiçbir ilerleme sağlanmamıştır. (6) Siyasi alandaki pürüzlerin glderilmesini sağlayacak herhangi bir ödün alınamamıştır. (7) Dışişleri yetkilileri, ayrıca Amerika ile Yunanistan arasında 1988'de başlayacak üsler anlaşması görüşmelerine kadar bu işi uzatacaklarını, böylece Amerika'ya karşı bir kart elde edeceklerini ara sıra dile getirmişlerse de, anlaşılan, VVashington'da inandırıcı olmamışlardır. w Varılan uzlaşmayla acaba Sayın Halefoglu'nun konuşmalarında değiştirileceğini söylediği "veren ve alan ulke modeli" gerçekte değiştirilebilmiş midir? Sayın Başbakanın değiştirileceğini söylediği "askeri yardımların belirleyici olduğu ilişki yapısı" değiştirilebilmiş midir? Hayır. Aksine, "uzlaşma" bir "ekstra yardım paketi" üzerinden sonuçlandırılarak askeri yardımların belirleyici olduğu ilişki yapısı bir kez daha teyit edilmiştir. Dolayısıyla TürkAmerikan ilişkilerindeki kısırdöngüler kırılamamıştır. Denilebilir ki zaten özal'ın hesabı o değildi; onun bütün hesabı 1988'i kurtarabilmektir. Bakalım Sayın özal'ın bu hesabı tutabilecek mi? AET atağı geeikiyor (Baştarafı 1. Sayfada) işçilerinin AET içindeki serbest dolaşımı hakkında geri adım atmayı kabullenerek, serbest dolaşım sorununun Türkiye'nin AET'ye tanı Uyeligi çerçevesinde ele alınması görüşünü benimsemesi, tam Uyelik basvurusunun da 1 aralık tarihinde yapılacağı yolunda bir havanın doğmasına yol açmıştı. Buna göre, Başbakan Özal serbest dolaşım hakkırun uygulamnasını ertelerken, bundan doğacuk kaybı telafi elmek için tam Uyelik başvurusunu da kayda geçırecektı. Bu iki konıı arasında dogrudan bağlantı kurulması, tam Uyelik başvurusu için 1 aralık 1986 tarihinin gündeme gelmesine neden olmuştu. Konuyla ilgili Türk yetkililer, başvurunun ne zaman yapılScağı konusunda herhangi bir larih vermekten ö/enle kaçınıyorlar. Türk yetkililer, bu konudaki sorulara standart bir yanıt vcrıvorlar: "Tarlh Başbakan özal'ın kafasında..." Başvurunun zamanlaması konusundaki ilginç bir ipucıı da geçenlerde Dışişleri Bakanı Vahit Halefojlu'ndan geldi. Halefoftlu, TBMM Bütçe Komısyonu'nda başvurunun "gerek l'ürkiye", "gcrek topluluk" açısından "en uygun zamanda" yapılacağını belirtti ve Uyelerin ısrarlı soruları karşısında "Başvuruya az bir zaman kaldı" dedi. Halefoglu'nun başvurunun "lopluluk açısından da en uygun zamanda" yapılacağını vurgulaması, topluluğu bu konuda gUç duruma sokmayacak bir zamanlamayı bekleyeceği mesajı olarak değerlendiriliyor. Bu arada ö/al hükümeti, başvurunun I aralık tarihinde yapılacağı yolunda beliren havanın sürmesinden de "taklik" olarak yararlanıyor. Çünkü bu konuda çıkan haberler, topluluk nezdinde belli bir baskı yaratıyor. özal da bu baskıdan yararlanarak topluluğu serbest dolaşımın ertelenmesi karsılığında Türkiye'ye vereceği ödünler konusunda "harckellendlrmeyl" tasarlıyor. Ancak, güvenilir kaynaklardan alınan haberler, başvurunun 1 aralık tarihinde gerçekleşmeyeceŞi ve büyük bir olasılıkla önümüzdekı yıla sarkacağı yolunda. Ankara'daki bazı BaBaşbakan Ö/al, başvuruyıı neden I Aralık 1986 değil de daha ileri bir tarihe bırakmayı yeğliyor? Başkentte bu konuda yapılan değerlendirmeler söyle ö/etlenebilir: 1. AET Içlndeki engeller Turkiye, başvuruyu bugün yaptığı takdirde, mektupla birlikte başvurunun reddedilmesi için kullanılacak bazı kozları da başvuruyu reddetmeye hazırlanan Ulkelerin eline vermiş olacak. DİSK ve Barış Derneği davaları ile siyasi yasakların sürdüğU bir dönemde başvuru yapıldığı takdirde, Yunanistan ve Danimarka gibi bazı AET üyelerinin bunu hemen "geri piiskürtmeleri" mümkUn. Bir başka tılı diplomatik çevrelerin aldıkları "duyumlar" da bu olasılığı doğnıluvor. HABERLERİN DEVAMI 23 KASIM 1986 olumsuz faktör de Sendikalar Yasası. Sendikalar Yasası değiştirilip işçi hakları ortalama AET standartlarına getirilmeden yapılacak bir başvurunun ciddi güçİUklerle karşılaşacağı bazı AET üikelerince Ankara'yn iletildi. Türkiye, tam Uyelik başvurusunu AET Bakanlar Konseyi'ne yapacak. Bakanlar Konseyi de Türkiye'nin tam Uyeliğe hazır olup olmadığını incele1 mesi için dilekçeyi AET Komisyonu na havale edecek. AET Komisyonu'nun incelemesi en az iki üç yıl alabiliyor. Bütün gUçlük, dilekçenin Bakanlar Konseyi'nden AET Komisyonu'na havale edümesi aşamasında beliriyor. Bazı AET ülkelerinin (Danimarka ve Yunanistan gibi) insan hakları ve demokratikleşme süreci bakımından TUrkiye'nin tam Uyelik kriterlerine hazır olmadığını belirterek, başvurunun komisyona havale edilmesini engellemeleri mümkün. Başvurunun incelemeye alınmadan geri çevrilmesi ya da "buzdolabına konması", özal hukumetinin prestijine büyük bir darbe indirebilir. Doğramacı (Baştarafı I. Sayfada) Doğramacı, açhk grevi yapan öğrencilerin "anormal" olduklarım da savunarak, "Birkaç anormal ögrencinin çıkarı için yüzbinlerce normal ögrencinin çıkan zedelenemez" dedi. YÖK Başkanı Prof. Dr. lhsan Doğramacı, birüıci sınıftan başarısız olduğu dersler nedeniyle ıkinci sınıfta okuldan atılan öğrencilerin seçtikleri branşların kendilerine göre olmadığını belirterek, "Bu ögrenciye yeni bir branş seçmesi için şans tanıyoruz, bu, ögrenciye haksızlık etmek demek değildir" biçiminde konuştu. önceki gün öğrenciler lehine bir karar aldıklarını söyleyen Prof. Dr. Doğramacı, bu konuda şu bilgileri verdi: "Ögrenci, intibaksızlık nedeniyle diyelinı ki vizelerde başarısız oluyor. tlk iki vizenin orlalamasını 40 tutturamıyor. Bu ögrenciye ycni bir telafi vize hakkı tanıyorıız. Telafi sınavında aldıgı nolla, daha önce girdigi vizelerin nolları toplanacak ve üçe bölünecek. Ögrenci, bu iiç vize sınavının ortalamasını 40 lutturursa, vize sınavlarını vermiş sayılacak." Yüksek Öğretim Yasasrnın en az iki vize sınavı yapılmasını zorunlu kıldığını anıınsatan Prof. Dr. Doğramacı, bazı üniversitelerin üç vize sınavı yaptıklarını, bu üniversitelerde ise dordüncü bir telafi vize sınavı yapacaklarını söyledi. Vize sınavlarında yüksek puan tutturarak başarılı olan öğrencilerin, o dersin final sınavına girmeden geçmiş sayılması konusunu Universitelerarası Kurul'a götüıebileceklerini belirten Prof. Dr. Doğramacı, "Öğrenci bütün yıl çalışmış ve yüksek puan (utlurarak başarılı olmuştıır. Final sınavına girmemesine kişi olarak taraftarım. Ama kararı Universitelerarası Kurul verir" dedi. Açlık grcvi yapan öğrencilere de değinen YÖK Başkanı Doğramacı şu görüşleri savundu: "Bunlur normal ögrenci degiller. 44. madde hiçbir şekilde degişmeyecek. Bunlar kesinlikle eğitimle ilgili degiller. Birkaç anormal ögrencinin çıkarı için büyiik çoğunluktaki yüz binlerce normal ögrencinin çıkarı zedelenemez. Anormal ve saglıksız sebepleri dikkalc alıp, yüz binlerce ögrencinin çıkarının zedelenmesi göz önüne alınamaz." Intiharların 44. maddeye bağlanmaması gerektiğini ileri süren Prof. Dr. Doğramacı, 1402'lik öğretim üyeleri ile ilgili olarak da şunları söyledi: "1402 ile ilgili herhangi bir ya' sagımız yok. L'niversiteler uygun olanlar. alıyoriar. Kadroları ilan ediyoruz. Onlar da başvurabilirler. YÖK üniversitelere, bunları almayın, diye bir şey demiyor." UĞURMUMCU GOZLEM (Baştaraft 1. Sayfada) da ve sağda kalmayı tercih etmişimdtr... Bu sözlere hiç diyecek yok. Narln, isterse sol ayağını bile kullanmayıp, sağ ayağı üzerine seksek yürüsün. Kim karışır ki? Sol elini de kullanmasın isterse, sol gözünü de kapatsın.. Hay allahl.. Kalp de sol tarafta değil mi? Kalp de soldadır; beyefendi isterse kalbini de kullanmasınl Elinden gelse sol ayağını bile kullanmayacak olan Narin beyefendinin demokrasi konusundaki düşüncesi çok ilginç. Beyefendi diyor ki: Bir sanayici olarak benlm ana çizgim Ataturk ilkelerlne bağlılık, hürriyetçi demokratik parlamenter sistemdir. Sağın ucu beni rahatsız eder. Merkezdeki solun hemen kenarı bile beni rahatsız eder. Nasıl demokrasi anlayışı böyle? Sol ayağını bile kullanmamayı düşüneceksin, merkezdeki soldan bile tedirgin olacaksın, sonra da "hürriyetçi demokratik parlamenter sistemi" savunacaksınl Halit beyefendinin "parlamenter sistem" kavramını yerli yerinde kullandığı kanısında da değilim. Beyefendi, "parlamenter sistem"\ "pariamentosu olan bir rejim" anlamında kullanmaktadır. Siyasal bilimde "parlamentarizm", çoğulcu demokrasiye dayalı, yasama ve yürütme kuvvetleri arasında eşitliği öngören bir sistem anlamına gelir. Çeşitli düşünceler yoksa "parlamenter sistem" de yok demektir. Böyle bir sistemde işadamları sağ ayakları üzerinde seksek yürümeyip, sağ ve sol ayaklarını kullanırlar. Sağın ucu beni rahatsız eder... Nasıl eder? MHP iddianamesinin 393. sayfasında Halit Narin'in bu partiye para yardımında bulunduğu yazılıdır. Narin, ya sağın bu ucundan "rahatsız olmamak" için MHP'ye para yardımı yapmıştır, ya da MHP'yi "sağ uç" olarak kabul etmemektedir. Narin, "Bizim demokrasiye olan inancımız sıradan inanç değildir" diyor ve ekliyor: Bu Inancımızdan dolayı da biz bilmediğimiz yerin arkasından gltmeyiz. Her Türkün sosyal yapısı vardır, sosyalist yapısı yoktur. "Sıradan olmayan" demokrasi inancı bu. Sol ayağını bile kullanmamayı düşüneceksin. Peki neymiş Halit beyefendiyi bu kadar öfkelendiren olay? Olay, Dışbank'ın, prefinansman kredisinin garanti senedinde imzası bulunan Halit beyefendi hakkında haciz işlemlerine basvurmasıdır. Dışbank, hür teşebbüsün dış mandalıdır. Ne haddine koskoca Narin beyefendiye haciz koymak? Haciz koymak açıkça "posta koymak" demektir. Yer mi bunu Narin beyefendi? Nasıl da kızmış beyefendi? Hemen hacizde "komünist parmağı" aramış. Dışbank'ın Genel Müdürü Vecdi Aksoy, MarksistLeninist ve hatta Maoist olabilir. Niçin olmasın? Banka ortağı "Bank ofAmerica"ya komünistler sızmış olabilir. Niçin olmasın? Bankanın yerli ortağı Iş Bankası içine Leninistler yerleşmiş olabilir. Niçin olmasın? Madem ki beyefendi için haciz işlemi başlatılmış, öyleyse bu haciz işlemine karar verenler, uygulayanlar, bu haberi basına verenlerin hepsi de kızıl komünisttirler. Beyefendinin bu konudaki görüşü şöyle: Şimdi bunda akıllı bir siyasi parmak olamaz. Akıllı bir Işadamı parmağı olamaz. Akıllı adamın zaten böyle bir düşmanı olamaz. Burada olsa olsa komünist parmağı olur diyorum ve herkes fıttırıyor. Çunkü her şeyin eksiğinl yalnız onlarda buluyorum. Bu da fevkalude normal.. Her şeyin eksiği solcularda, kredinin fazlası da Narin beyefendidedir!.. Dışbank'ın haczi de işte bu yüzdendir. "Fevkalade normal" olan da budur. Sporda yenmek kadar yenilmek de şereftir. Şu arabesk liberalizmde de batmak kadar batırmak da serbesttir. önemli, olan şu kavanoz dipli dünyada olup bitenler karşısında fıttırmamaktır. Fıttıranların "hürriyetçi demokratik slstem"de yerleri yoktur. 2. Alman seçimleri: Başta serbest dolaşım olmak üzere TürkiyeAET ilişkilerindeki sorunlu dosyalann çözüme kavuşturulamamasında rol oynayan faktörlcrden biri de ocak ayında Kederal Almanya'da yapılacak seçimler. Kohl hükümeti, seçimler öncesinde Türkiye ile ilgili dosyalar üzerinde karar alabilecek durumda değil. "Eli kolu baglı" durumda olan Kohl hükümetinin, Türkiye ile pazarlıkta daha gcniş bir hareket serbestisine kavuşabilmesi için seçimleri atlatması gerekiyor. Bu açıdan özal'ın başvuruyu yapmadan önce Alman seçimlerinin sonuçlunmasını bekleyeceği dUşUnülebilir. 3. İç polltika: Başbakan özal, tam J? ~t£L £~|1«.«L.^¥t.ır« Afw Cumhurbaşkam Kenan Evren, Ankarayakmlannda kurulan veF16savaşuçakUyelik basvurusunun zamanını beliruu r I Ü J * l>nU>9lllMU> üretecek olan TUSAŞ Uçak Fabrikası'm gezerek incelemelerde bulundu. torınl lerken, iç politikada kendisini güç Cumhurbaşkam Evren, 1987 başlarmda ilk uçağın montajma başlanması beklenen Mürted'deki tesislerde düzenlenen bir brifînge kattldı duruma sokabilecek olasılıkları da ve çahşmalar hakkında btlgi aldu Brtfingde Cumhurbaşkam Evren'e TUSAŞ Genel Müdürü Saim Dtlek ve Fabrika Yönetim Genel Direkhesaplamak durumunda. Başbakan özal'ın başvuruyu kendisini iç polilörii Jerry R. Jones tarafmdan bilgl sunuldu. Cumhurbaşkam Evrentn TUSAŞ Uçak Fabrikası'ndaki incelemelertne, Cumhurbaşkanlığı tikada güçlendirecek bir koz olarak Konseyl üyeleri Tahsln Şahinkaya, Nurettin Ersln ve Nejat Tümer ile MUlt Savunma Bakanı Zeki Yavuztürk ve Genelkurmay Başkanı kullanmak isteyeceği tahmin edilebiOrgeneral Necdet Üruğ ile Hava Kuvvetleri Komutam Orgeneral Cemll Çulha da katıldu Evren, personel eğitimi için montaj alamna lir. Acele bir basvuru sonucu "taünz" konulan eski bir F104jet uçağımn önüne gelince gazetecilere, "Burada yapılacak uçak bu değil, yanlışlık yapmaym" dedi. Evren, yamnbir sonuçla karşılaşıp , iç politikada dakilere dönerek, "Şimdi gatetectler ilk uçağm montajı tamamlandı diye bunun resmlnl basarlar" dtye konuştu ve güldü. (Fotoğraf: aa.) yıpranmaktansa, başvuruyu topluluğun hemen karar alamayacağı bir zamanlamada yapıp hemen ardından seçimlere girmek, taktik olarak özal açısından daha cazip gözüküvor. öte yandan, yukanda ana hatları Yani, herhangi bir AET Ulkesinde işaçmak gerektlgi " konusunda görüş Buna karşılık Başbakan özal'ı (Baştarafı 1. Sayfada) belli olan "sosyal iylleslirmelcre", gücü ihtiyacı olduğu takdirde, başbırliği içındeler. Bu bağlamda, yarın başvuruyu bir an önce yapmaya sevkesinleşmesinden sonra, Brüksel'in v ka bir AET ulkesinde yaşayan TUrk hâlâ Ingiltere ve l ederal Almanya'bakanların yiyeceği öğle yemeği sıkeden faktörler de mevcut. Bunlann Ankara'ya önereceği "uzlaşma yolu" işçisi ya da şu anda Türkiye'de bunın bazı itirazları mevcut. Bu konurasında, AET Komisyonu Akdeniz başında tam Uyelik basvurusunun, buyük ihtimalle bu olacak. tki taraf lunan bir işçi, ikinci öncelik hakkıyla daki anlaşmazlıklar yarınki AET DıHavzası Sorumlusu Claude CheysAET ile çözüm bekleyen dosyaları arasındaki pazarlıgın "mümkün istihdam edilebilecek. Bunun gerçekşişleri Bakanları toplantısında çö son'ıın somut bir takım öneriler sonuçlandırabilmek için Türkiye'nin mertebe" gizli gerçekleştirilmesi de lcşmesi için de, Türkiye'ye istihdam zümlenmeye çalışılacak. yapması bekleniyor. Cheysson'un, elindeki tek güçlü pazarlık kartı olAET'nin "ırzusu". listeleri verilecek. ŞİMDİ NE OLACAK ? serbest dolaşıma karşılık, Ankara'ması geliyor. Serbest dolaşım, 650 TürkiyeAET ilişkilerinde şu andaSerbest dolaşımı "fiilen erteleyen" ya, üçüncü mali protokol ve özel işb) AET Ulkelerinde çalışan TUrk milyon dolar değerindeki 4. mali proki en acil sorunu oluşturan serbest ortak pazar belgcsi, yarın Brüksel'birliği fonundan arta kalan kredileişçilerinin işkolu değiştirmesi için dolaşım konusu BrUksel'de ana hatde gerçekleştirilecek olan AET Dışişrin serbest bırakılacağı ve tekstil ve tokol ve Türkiye'nin ihracatına kobcklemc süresi olan dört yıl, Uç yıla nan kısıtlamaların kaldırılması gibi lanyla aşağıdaki gibi biçimleniyor: leri Bakanları toplantısında "gayrl tarım Urünleri ihracatında kolaylık indirilecek. Daimi Temsilciler Komitesi'nin resmi" olarak tartışılacak. Bu aragösterileceği garantisinin verilmesi dosyalar da halen çözümsüzlUk içinc) Ailelerin birleşimi konusu, Uye de seyrediyor. özal hükümeti, bu çarşamba günü yapılan oturumunda da, önce mevcut belge konusundaki ni isteyeceği belirtiliyor. Ulkelerin kendi hukuki uygulamaladosyalarda topluluğu hareketlendireAvrupa Topluluğu serbest dolaşıma anlaşmazlıklar giderilmeye çahşıları tarafmdan belirlenecek. Şu anda Ancak bunların hiçbirinin Türkibilmek için tam Uyelik başvurusunu ilişkin tutumunu "yuvarlak" hatlacak ve TUrkiye'ye nasıl bir öneri göTürkiye'de bulunan çocukların AET ye'yi tatmin etmeyecegini de göze yapmanın "zorunlu" olduğuna inarıyla belirlcdi. Buna göre, Türk iştürüleceği konusu ele alınacak. ülkelerine gelme sınırı, örneğin Fealan AET yetkilileri, dondurulmuş nıyor. Başvuru yapıldığı takdirde, çilerinin serbest dolaşımı fiilen ertederal Almanya'da altı yaş ile sınırDiplomatik kaynaklardan edinilen durumdaki 600 milyon dolarlık TUrkiyeAET ilişkileri yeni bir çerçelenecek. Mevcut işçilerin sosyal hak lanabilecck. bilgilere göre, mevcut serbest dola4'ncü mali protokol kredilerinin de veye oturtulurken, bu alanlardaki sove statülerinin iyilestirilmesi husuşım belgesinin Türkiye'yi "hiçbir şed) tkinci nesil Türk işcileri Türkiserbest bırakılmasının düşünülebilerunların kendiliğinden çözüme kavusunda ise aşağıdaki uygulamalar gerIdlde talmin etmeyecegini" bilen Avye'de yaşayan kimselerle evlenmek cefiini, fakat burada Avrupa Pariaşacağı hesaplanıyor. Başka bir anlarupa Topluluğu, Ankara'ya taviz çekleşecek. istedikleri takdirde, eşlerini AET ülmentosu engelinin mevcut olduğunu tımla TürkiyeAET ilişkilerini bugüverdirebilmek için "kesenln agzını a) Ikinci öncelik hakkı tanınacak. kelerine getiremeyecekler. belirtiyorlar. nün ihtiyaçlarına cevap vermeyen, sorunların çözümü açısından yeterli olmayan Ankara Antlaşması'nın çerçevesinden çıkanp, yeni bir çerçeveye (Baştarafı 1. Sayfada) sorarak, gelişmeleh Oğrenmek istişında vurguladığımız "Avrupa Türgöre, "Türk işcileri I Aralık 1986 taoturtmak ihtiyacı duyuluyor. Bu çerAvrupa Ekonomik Topluluğu ile yor. örneğin, AET'nin Gtiney Akkiyt'de demokrasi olduğuna inanmırihinden itibaren AET ulkelerinde çeve ise TUrkiye'nin tam Uyeliği. llişkilerindeyardım" ısieminde budeniz sorumlusu Fransız Cheysson yor" yargısı, özal'ı tam burada sıkışserbestçe dolasablllrler". Bu ctimlelunuyormu?.. tslemesi doğal. ÇünKararı verecek kişi olan Başbakan geçen hafta Strasbourg 'da Vahit Hatırıyor. AET'ye uyelik her şeyden nin anlamı şu: Her Türk işçisi artık kü, Almanya ve Ingiltere özal, adımını atmadan önce bu karlefoglu 'nu telcfonla arıyor ve "basvize almadan AET ülkelerine gide Once "tam demokrasiden" geçiyor. "Avrupa'da Türkiye'yi en iyi maşık faktörleri en iyi şekilde değervuru ve serbest dolaşım konusunda bilir. Çalışma izni almadan gider, bu Avrupa topluluğuna "tam uyelik eşitanlayan" iki iilke. lendirmek durumunda. Bu çerçeveTürkiye'nin nabzını tutmaya" çalıtlr tam demokrasi" denklemınden illkelerden birinde çalışabilir. Yani, de tam uyelik basvurusunun ne zaNe var kı, "iyi anlamak" Turkişıyor. Cheysson'un aldığı izlenim şu anda bu ülkelere Türk işcileri için geçiyor. Avrupalı ise, "böyle blr ye 'nin A vrupa 'daki görümüsünü pek ' 'başvurunun bu yıl olmayacağı'' yö man yapılacağı şimdilik bir denklemtn varlığına" inanmadığınknnulmuş bulunan tüm kısıtlamalar "bllmece" olma özelliğini koruyor. değişlirmiyor. Avrupa Türkiye'ye nünde. Eskı Fransız bakanı bu izledan dolayı, özal'ın yapacağı herhanI Aralık I986günu "kâğıtüstünde" ' 'Bu ülkede demokrasi yok'' diye banimden sonra derin bir nefes alıyor. gi bir başvurunun "askıda kalması" sona eriyor. Ama gerçekien erecek kıyor. Bu yargısını da herfırsalia dile çok güçlü bir olasılık. Eğer, özalbaş AET Komisyonu yine de "Olur da, mi?.. geliriyor. Böyle bir yargı Tıirkiye 'başvururlar" korkusuna karşı Onlem vursa ve Avrupa bunu geri çevirse, (Baştarafı 1. Sayfada) Hayır, ermeyecek. AET bunu asnin A vrupa ile olan ilişkilerini sürekli ne olacak?... "Özal'ın yönettiği ülke almayı elden bırakmıyor. "Başvuru "Serbest dolaşım hakkı, Topla islemiyor. tşte, büyük pazarlık bu"gö'lgealtında" tularken. özal'ı da olursa hangi noktada, hangt gerekde demokrasi olmadığı resmen tesluluk ile aranuzda mevcut ortakrada. Ankara "I Aralık'ta serbest sürekli tedirgin ediyor. çeyle, nasıl geri çevirebiliriz ?'' sorudolaşım olmasın, iyi de, slz o zaman ell edllecek." özal şimdilik bu riski lık anlaşmalarından kaynaklalarını teknik yönden karşılamayı ve blze ne vereceksiniz bunun karşıhğın göze alabilîr mi?.. Onümüzdeki birnan bir hak olup, bu hakkın 1 bunun teknik çalışmalarını sürdürözal'ın tedirginliğı "AET'ye tam kaç ay içinde sanmıyoruz. da?" diyor. AET ayrıca Türkiye'nin Aralık 1986dan itibaren işlerlik meyi ihmal etmiyor. uyelik için basvuru yapstn mt, yaptam uyelik için başvurmasım da isAma, buna karşılık, yine özal'ın kazanması gerekmektedir. Bu tamasın mı?" noktasına kadar uzanıtemiyor. tşte, AET'ye korkulu rüya bir başka düşüncesi var. "AET'ye Tam uyelik basvurusunun şu sıra rihe kadar İbplulugun tutumuyor. Ya da "Tam uyelik yaşatan olgu kendini burada güstetam uyelik başvurusunu ben yaptım " larda "hüsranla"sonuçtanacağını en nu tespit etmeıniş olınası bu yabasvutusunu ne zaman yapsm?" gibi riyor. özal, "I aralıkta serbest dodiyebilmek... Hatta, bunu iç politiiyi herhalde özal biliyor. tngiliz, sal hakkımızın urtadan kalkması ortaya bir zamanlama düğümü çı laşımdan vazgeçerim, ama bunun kada "büyiik malzeme"olarak kulFransız, Almcn Başbakanlarının bu kartıyor. Bununla birlikte, Turkiye ' karsılığında tam uyelik başvurusunsonucunu doğurmaz. Topluluk lanmak... yöndeki eğilimlerini biliyor. nin AET'ye tam uyelik için bu yükiimlülUgünii yerine getirda bulunurum" tehdidim savuruyor. Başvursa, geri çevrilecek. Başvurbasvurusunun önumüzdekı hafta Ankara'da, Brüksel'de ve diğer mekle mükelleftir. Ancak bu Ama, özal gerçeklen tam uyelik masa, Türkiye'de demokrasi olma hakkımızın kullandmasının Toptartışmaya açılacağı kesin. Bunun da Avrupa başkentlerinde şu stralarda nedenı I aralık turihı. Turkiye de başvurusunda bulunabilecek mi?.. dığını kendisi de kabul etmiş olacak. büyük kulis dönüyor. Herkes herkeluluk ve bazı üye Ulkeler için giiçAET arasındaki "katma prolokole" Hiç sanmıyoruz. Çünkü, yazının baCiddi bir açmaz değil mi?.. se "Kim, klme ne dedi?" sorusunu lükler yaratması mümkündür. Ortaklık ilişkilerimizin temel hedefi olan tam iiyelige dönük biçimde yapılacak teşebbüsler çerçevesinde serbest dolaşım hakkına işlerlik kazandınlmasına da ayrı bir özen gösterilecektir." Serbest dolaşım pazarlığı ANKARA'dan YALÇIN DOĞAN Bozer: AET TÜRKİYE MUHASEBE UZMANLARI DERNEĞİ MESLEK TOPLANTISI (VERGİ KANUNLARINDAKİ GÜNCEL SORUNLARI) bosfor turlzm ISTANBULAMSTERDAM Bütün Avrupa şehirleriyle bağlantılı muntazam otobüs seferleri. istanbul: Mete Caüdesı No 14 TaksımTel 143 25 25 Ankara: Adem Yavuz Sokak No 3/1 Kızılay Tel: 34 47 40 konusu, 4 Aralık 1986 Perşembe günü saat 9.3017.00 arası HARBİYE Cumhuriyet Caddesi No: 329'daki YAPI ENDÜSTRİ MERKEZİ alt salonunda üye ve Uyemiz olmayan meslektaşlarımıza gırişte davetiye alınarak sunulup tartışılacaktır. Konuşmacı: VEYSİ SEVİĞ Bilgi için: TÜRKİYE MUHASEBE UZMANLARI DERNEĞİ 148 42 27 Seçkin bir gazetenin Abone kampanyasında çahşacak Kültürlü Bay, bayan elemanlara Yüksek gelir olanağı Şahsen müracaat Alayköşku Ervl Bostann ('addesi Eryıimaz Sokak. No: 13 Cağaloğlu Oğlumuz MERAKLI CAMPÎNGÇtLER İÇİN SATILIK MOTORCARAVAN (VOLKSWAGEN CAMPİNG MİNİBÜS) Çok bakımlı Volksvvagen minibüs kaporta ve 1978 motor ile meraklısı tarafmdan düzenlenen camping meraklısı alıcılar için özenle imal edilmiş, arka koltuk açılır kapanır iki kişilik yatak, portatif ve sabit masa, mutfak (buzdolabı, elektrik 220 V, 12 V ve gazlı çelik evye, su deposu 50 lt. açıhr kapanır mutfak tezgâhı, aygaz ocak ve yedek tüp dolabı, çocuk yatağı olur özel koltuk, özel dolaplar ve tavan bölmeli perdeli, seyyar duşlu, arkasında motor scooter taşıyabilir ve ceraskallı, portatif masa ve sandalyeler, yan tente, bilumum camping eşyası ve malzemcleri, ayrıca full göstergeler, radyo, teyp, vantilatör çift akü ve bütün aksesuarlarıyla birlikte 5 yeni lastikle toplam 6.000.000. TL (altı milyon TL) satılıktır. Yansı peşin en çok dört aya kadar vade yapüabilir. Lütfen görmek için Etiler Seher Yıldızı No 6 adresine, görüşmek için iş saatlerinde 163 55 59 nolu telefona başvurunuz. Prof. Dr. Ali Bozer, "Türkiye şimdiye kadar katma protokolde üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmiş midir?" sorusuna ise şöyle cevap verdi: "Katma protokol gerek Topluluk, gerek Türkiye için birtakım yükümlülüklcr içermektedir. Katma protokolün temel dengesi dikkate alındıgında, yükümlülükleri yerine getirmcde tekstil iirünleri ihracatımıza kısıtlamalar gelirmiş olan 4. mali protokole hâlâ işlerlik ka/andırmamış olan, işçilerin serbest dolaşımı konusunda da henüz tutumunu saptayamayan Topluluğun kendlsine düşen ınükclleflyetleri henüz yerine getirmedigi aorülur." "Türkiye'nin Topîuluğa uyguladıgı gümrük vergilerinde indirinı yapınakta gecikmesini katma protokolün temel dengesi çerçevesinde değerlendirmek gerekir" diyen Ali Bozer sözlerine şöyle devam etti: "Topluluk protokolde öngörülmüş bazı vecibelerini Türkiye'ye karşı yerine getirmedigi halde Türkiye'den gümrük indirimlerinin gerçekleştirilmesini islemektedir. Kaldı ki 24 Ocak 1980 kararları ve 1983 kasımından bu yana uygulanmakta olan liberal ekonomi politikası sonucunda AKT'ye karşı gümrük indirimleri yükümlülügümüzü dolaylı da olsa yerine getirmiş bulunuyoruz. İUtelik şimdiye kadar hiçbir ülke loplulııfta önce gümrük birligini saglayaruk luıtılmaınıştır." MEHMET dünyaya merhaba dediğini tüm sevenlerine duyurur. SEBtHAÇELEBİ ÇEVİKSUNGURLU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle