Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURIYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER mı taşıyan "yasaklayıcı ve baskıcı" bır yaklaşımm benımsenmeye baslandığı bır donemeçtır Goreve başlarken yayımladığı "tamım"de, (genelgede) CHF programında ver alan halkçılık ılkesıyle ızlenen amacın, "sınıf mucadelesı yerme ıçtımaı ıntızam ve tesanut temın etmek ve bırbırını nakzetmıyecek surette menfaatlerde ahenk tesıs eylemek" olduğunu vurgulayan Mahmut Celal Bey, ızleyen a>larda da ulkenın ekonomık yapısı ıle ış yasası tasansmı yabancı uzmanlara ınceletmeye karar vermıştır Amerıkalı uzmanlarca hazırlanan raporda, " dığer bırçok memleketlerde ıktısadı mekanızmanın ı$lemesınde vakıt vakıt durgunluklara sebebıyet veren ve mıllı menfaatın elde edılmesınde sınıflar bırhğme ıstmat eden Turk Cumhunyetı'nın esaslarına uymayan sınai ihtilaf ve mucadele rubunun doğmasına manı olmak ıçın hukumet tarafından lıderhk edılmelıdır" denılerek, ışçıışveren ılışkılen ve özelhkle sendıkal haklar alanında tumuyle CHF programı doğrultusunda bır duzenleme yapılması salık venlmıstır Bu göruş ve öğutler doğrultusunda hazırlanan 1934 Âlı İktısat Meclısı tasarısı, sendıka hakkında hiç söz etmeyen, "mıllı enerjının beyhude ısrafı" saydığı grev ve lokavtı yasaklayan ve toplu ış uyuşmazlıklarının kotanlmasında zorunlu uzlaştırma surecıne yer veren yasakçı ve baskıcı >aklaşımıyla 1936 tş Yasasına temel olmuştur Celal Bayar'ın göruşmeler sırasında da kısa ancak özlu bıçımde vurguladığı gıbı, programa göre hazırlanan Tş Yasası, CHP'nm buyuk ve ana prensıplerınden nur almıştır tlham almıştı CHP'nın halkçılık ve devletçılık ılkelerını çalışma ılışkılerıne yansıtan bu yasanın bılınçlı bu suskunlukla geçıştırdığı sendıka hakkına ılışkin yasakçı duzenlemeyse, ıkı yıl sonra Celal Bayar'ın Başvekıllığı donemınde çıkarılan ve sınıf temelıne ya da adına dayalı dernek kurma yasağj getıren 1938 Cemıyetler Yasası'yla gerçekleştırılmıştır DP YILLARI Bılındığı gıbı programında, ışçılenn yanı sıra "memur ve mualUmlerın" de sendıkalar kurmasını gereklı bulduğunu açıkladıktan başka, "işçi sendikalannın grev hakkının tanınması" göruşune yer veren ve bu hakkın "her turlu sıyası tesır ve maksatlar dışında" tutulması koşuluy la tanınmasından >ana olduğunu açıklayan DP, kuruluşundan ıktıdara gelışının ılk yılına değın grev hakkım savunmuştur Bu savunmada, 1947 sendıkalar yasası göruşmelerı de, "eğer grev hakkı tanımıyorsak, kabul etmıyorsak, sendıka kanununun hıkmetı vucudu olamaz Bu sadece gösterışten ıbaret kahr, mantıksızlıktan ıbaret kahr" dıyerek sendıka ve grev haklannın ayrılmazhğıru, sendıka hakkının ancak grevle donatıldığı zaman bır anlam tasıyacağını vurgulayan Fuat Köprulu yanı sıra, muhalefet önderı ve Cumhurbaşkaru olarak Celal Bayar da yer al mıştır Hazıran 1949'da Karabük'te ışçılere grev hakkı tanınmasını ısteven, Kasım 1949'da da Malatya'da "grev, demokrasının rubunda mevcut bir esastır" dı yen Celal Bayar, bu görüşunu Cumhurbaşkanı sıfatıyla 1 Kasun 1950 gunu yapuğı TBMM'yı açış konuşmasında da yınelemıştır tş Yasası'nm yenı gereksınmelere göre değıştırılmesı ıçın çalışıldığını belırttıkten sonra, grev hakkının ozel kesunı temel alan bır ekonomı polıtıkasının ızlendığı bır duzende tanınması gerektığmı, hakkın sınırını da göstererek şöyle savunmuştur "Hususı teşebbusu esas tutan serbest bır ekonomı nızamında işçinin grev hakkım ve teşktlatianma hurriyetıni tanımak icabeder (Soldan alkışlar) Elbettekı her hak ve hurnyette olduğu gıbı bunun da, umumi menfaat ölçusune göre sınırları olacaktır" Ne var kı DP'nın grev hakkına ılışkin muhalefet yıllanndakı olumlu göruşu, daha ıktıdar oluşunun bınncı yıh dohnak uzereyken değışmiştir Orneğın, Menderes'ın 1951 martında kurduğu ıkıncı hükumet programında, ılkınde yer verilen grev hakkından hiç söz edilmemıştır 1951 yazında ellı maddelik bır Grev ve Lokavt Yasası Tasansı hazırlanmışsa da, bu, gerçekte 16 Eylul 1951 ara seçimlenne yönelik sıyasal yatırım amaçlı bır gırişımdir tzİeyen yılîarda zaman zaman grev hakkının programda yer aldığına ılışkin resmı demeçlere rastlansa da, bunlar ıçtenlıkten uzak açıklamalardır Çunku mayıs 1952'de, haksız ışten çıkarmalan protesto etmek, ışçılenn somu rulmesını engelleyecek önlemlerı konuşmak uzere bır sendıkaca duzenlenmek ıstenen ancak ızın venlmeyen bır açıkhava toplantısı, "ıçtımaı huzur ve refahı, sınıf mucadelesı yaratmak suretıyle ıhlal etmek" bıçımmde nıtelendırümış, bununla da yetınılmeyerek, benzer gırışımlere "kanunlarımız musaıt olmasa bıle", hukumetçe karşı konulacagı parlamentoda açıkça dıle getınlmıştır (2) SONUÇ Kurtuluş Savaşı yıllannda, ıçınde bulunulan olağanustu siyasal koşullarla, yabancı sermaye elındekı kömur yöresınde surup gıden acımasız çalışma koşullannın etkısı alünda ışçı sorununa olumlu ve antıemperyalıst bır yaklaşımla eğılen Celal Bayar, ıkıncı iktısat Vekıllığı ıle Başvekıllığı donemlerınde çahşma ıhşkılerıne ve özellıkle sendıkal haklara, CHP'nın halkçılık ve devletçılık ılkelennın egemen olmasını sağlamış, gundemdekı hberal ve demokratık bır tasarı yenne, ızlenen devletçı ekonomı polıtıkası sonucu belırmeye başlayan ve resmı çevrelerce de artık varlığı yadsınmayan toplumsal sınıflann, açık çıkar savaşımlarına gırışmesme karşı bır "kale duvarı" orme amacındakı 1936 Iş Yasası'na temel olan yasakçı ve baskıcı bır yaklaşımı benımseyen bır başka tasannın hazırlanmasında rol oynamıştır Celal Bayar'ın ve DP'nm muhalefet yıllarında ve doğallıkla ıktıdar donemının başlangıcında ızledığı grev hakkına ılışkin olumlu tutumsa, on yıl boyunca çalışma yaşamında somut yankısını bulamamıştır Dolayısıyla da, Kurtuluş Savaşı yıllannda "ezılmış, aç ve çıplak" ışçılerden söz ederek onlara arka çıkan Celal Bayar, çok partılı dönemde muhalefet önden ve DP ıktıdannın başlangıcında Cumhurbaşkam olarak grev hakkının demokrası gereğı tanınmasını savxınmuş olsa da bunun uygulanmasma kesınhkle yanaşmamıştır (1) Mesut Gulmez, Tnrkiyc'de Çalışma tlişkileri (1936 Öncesi), TODAİE \a>ını 1983, s 164165 ve 240242 (2) Z»fcr. 8 Mavıs 19^2, s 1 ve 4 17 KASIM 1986 Celal Bayar velşçi Sorunu DP'nin grev hakkına iîışkin muhalefet yıllanndakı olumlu gpriışu, daha iktidar oluşunun birinci yılı dolmak uzereyken değışmiştir. Örneğın, Menderes'in 1951 martında kurduğu ikinci hükümet programında, ılkinde yer verilen grev hakkından hiç soz edılmemtştir. 1951 yazında ellı maddelik bir Grev ve Lokavt Yasası Tasarısı hazırlanmışsa da, bu, gerçekte 16 Eylıil 1951 ara seçimlenne yönelik siyasal yatırım amaçlı bır gırişımdir. îzieyen yılîarda zaman zaman grev hakkının programda yer aldığına ılışkin resmi demeçlere rastlansa da, bunlar içtenlıkîen uzak açıklamalardır. CUMHURIYET'TEİV OKURLARA... OKAY GÖNENSİN Uyumlu Basın... P Doç. Dr. MESUT GÜLMEZ TODAİE Oğretim Üyesi duşuncesını vansıtan bu yasaya, "bolşevıklık" suçlamasına değın varan kımı gerekçeler öne surulerek şıddetk karşı çıkılraıştır Yasayı ışçı vanlısı bır tutumla savunan tktısat Vekılı Mahmut Celal Bey, yasanm gerçekte " on bınlerce Musluman ve Turk amelenın ( ) hayatı sefilanesıne" ılışkin olduğunu vurgulamış \e yöredekı çalışma koşullannın acımasızlığını tum açıklığıyla dıle getırmekten kaçınmanuştır Zorunlu çalışma yöntemının sürduğu kömur bölgesmdekı ışçılerın "hali perişanisini" ılk kez TBMM'ye sunmuş olmasından dolayı "bir vazife ifa ettiğine kaani bulunduğunu" söyleyen tktısat Vekılı'ne göre, yerlı ışçılerın "hepsi çıplak, hepsi açür," Hatta uzerlerınde bır mıntan bıie yoktur Mahmut Celal Be>, ışçılerın ekonomalar elıyle maden ışverenlennce nasıl somurulduklerını de, çok açık bır dılle şöyle behrtmıştır " Tetkıkatıma nazaran yevmıye bugun onlara seksen kuruş ucret venyorlar Fakat seksen kuruş ucretten ekmek bedelı olmak uzere kırk kuruş tevkıf edıyorlar" Mahmut Celal Bey, emeğı>le geçınen ve ışverenlenne "pek muhım servet kazandıran ve daıma ezümiş ve ezılmeye mahkum bulunmuş \e hıçbır taraftan muavenet görmemış olan maden amelelerının" haklannı maden sahıplerıne karşı korumak ve olabıldığınce "daha insani bir hayat geçırebılmelennı" sağlamak amacıyla çıkarılan 151 sayılı yasaya karşı çıkanlan yanıtlarken de, ışçı sorununa olumlu ve guçsuzu koruyucu bır yaklaşımla eğılmıştır tktısat Vekâletı'nm genel bır ış yasası hazırlığı ıçınde bulundu Celal Bayar'ın ıkı kez ustlendığı Iktısat Vekıllığı görevı, Turk çalışma üışkıkrı tarıhınde gerçekten önemlı yen olan yasaların çıkanldığı tanhlere rasüar Ancak, 15 yıl arayla kabul edılen bu yasalaı, Bayar'ın ışçı sorununa yaklaşımının siyasal ortam ve koşullara göre değıştığını de sergıler Celal Bayar'ın çok partılı duzene geçışı ızleyen yıllarda, DP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkaru olarak düe getırdığı göruşler göz önune alındığında, bu olgu daha behrgın ve anlamlı bır nıtelık kazanmaktadır. Bayar'ın Kurtuluş Savaşı yıllanndakı tktısat Vekıllığı gorevı sırasında, Ereğlı kömur havzası ıçın ıkı yasa çıkanlmıştır Bırıncısı, 114 sayılı ve 11 Mayıs 1921 tanhlı Zonguldak ve Erefcü Havzaı Fahmı>e"sinde Mevcut Komnr Tozlarının Amele Menafii Umumıyesıne Olarak Furuhtuna Dair Kanun'dur tkıncısı de, 151 sayılı ve 23 Eylul 1921 tarıhlı Ereglı Havıai Fahmiyesi Maden Amelesınin Huknkuna Muteallik Kanun'dur 114 sayıh yasa, çalışma koşullanyla doğrudan dofruya ılgılı bır duzenleme yapmamış, salt Ereğlı yöresınde kömur uretımı sırasında ortaya çıkacak maden kömuru tozlannın maden ışçılen yaranna ayrılarak, amele ıdare heyetınce Iktısat Vekaletı'nm gözeürrunde açık arttırma yoluyla satılıp amele ıdare heyetı adına Zıraat Bankası'na vatınlmasını öngörmekle yetınmıştır Yasanın, o tarıhe değın ıhmal edılmış olan "bıçare amele"run, olabıldığınce "insani bir taayata sevkine" neden olması ıçın çıkanlması zorunlu görulmuştur Ne var kı, ışçıyı son derece ölçulu ve "sımgesel" bır çerçevede koruma ğunu açıklayan Mahmut Celal Bey, yasanm çıkanlmasmda etken olan antıemperyalıst duşuncelen de vurgulamıştır Havzarun dörte uçünun "maalesef kendı unsurumuzun elınde" olmadığını, "bugun madenm dortte uç servetıne sahıp olan adamlar (ın) kazan (dığını)", bu kışılenn "tstanbul'da ttüaf Komısyonu'nun yaptığı manevralar karşısında Musluman âmıllerın hukukuna darbe vur (duklannı), ( ) bızım Muslumanlann kömur ıstıhsalatırun sevkını menetmış" olduklarını, buna karşıhk "kendı adamlarının ve kendı ocak sahıplennın kömurlennı sevk ettırı (p) teşvık ve teshıl" ettıklerını belırten tktısat Vekıh, daha a>rıntılı açıklama yapmak ıstetnedığını söyleyerek, sözlennı şöyle noktalamıştır "Meclısı Âlı, butün bır (bu) hakıkatı görerek zayıf otanlann hâmisidir. (Herkes) Ona göre reyını \ersın efendım" DEVLETÇtLtK YILLAR1 Mahmut Celal Beyın, ış dunyasının \e özellıkle Iş Bankası çevresırun tepkılerıyle İktısat Vekılhğı'nden çekılmek zorunda kalan Mustafa Şeref (özkan) Bey yenne, Iş Bankası Genel Mudüru ıken bu görevı Eylul 1932'de ıkıncı kez ustlenmesı, 1936 Iş Yasası ıçın bır dönum noktası olmuştur İş çevrelennın ve dış basının çok hoşnut karşıladıği bu görev değışıklığı (1), Mustafa Şeref Beyın mımarı olduğu 1932 ış yasası tasansının sendıka ıle grev ve lokavt hakla nm taruyan ve toplu ış uyuşmaz lıklannın tümüyle gönullü nıtehk taşıyan uzlaştırma ve hakem sureçlerıyle kotanlmasını öngören "özgurlükçu ve hberal" yaklaşımı yenne, CHF programında da yer alan ılkelere dönuş anla EVET/HAyiR OKTAY AKBAL OKURLARDAN Yeni bir bankerlik olayı mı? Ülkemizde bir sure once yaşanan bankerlik olayının benzerini, eğer arsa söhipleri ile yetkıhler onlem almaz, ya da alamazlarsa, bir de TOYKO'zede dramı yaşanacakdır. TOYKO: Tum Oğretmenler Sınırlı Sorumlu Yardımlaşma ve Tuketım Kooperatifidır. Bu kooperatif tuzuğu gereği, zaman zaman arsa alır ve ortaklanna satardı. Bundan 1S yıl once Ankara Yenimahalle Çakırlar Yuva koyunden de almış olduğu arsayt, kooperatıfin ortağı olan biz 368 oğretmen arkadaş almıştık. Taksit taksit odeyerek o zaman on bin TL'ye aldığımn arsalarm uzenne bırer konut yaparız dıye umıtlenirken, maalesef TÖYKO Yonetim Kurulu bizim bağımsız tapulu imar ve parselli arsalarımızı bizlerin onayım almadan KENTKOOPa satacaklarmı bize birer yazı ıle duyuruyorlar. KENTKOOP yoneticileri bizleri yok sayarak TOYKO Yonetim Kurulu'ndan bu arsalarm satışmı ıstemışler. Çakırlar'da arsası olan sayın oğretmen arkadaşlarım, TOYKO Yonetim Kurulu, bızlerce hiç de tasvip gormeyecek olan şuphelı ve şaıbeli ısler peşindedir. 15 yıl once on bin TL'ye alınan arsalarm bugunku gerçek değeri en az on mttyon TL'dir. ölçu bundan 15 yti once on bin TL bir kilo altın ederdl Bizlerin menfaatım dusunduğunü söyleyen TOYKO arsalanmızı birer milyon civannda gulunç bir fiyata satacağına bizleri tav etmeye çalışarak nabız yoklaması yapıyor. Hep birlik olup devletin yetkili mercüerini, bu satışa engel olunması için gereken duyuru ve uyan gorevımizi yapmazsak, belli sonumuz TÖYKO'zededir. EMEKLl OĞRETMEN H HÜSEYİNÖZMEN Özlü'yü Yurttaşhktan Atmak!.. Anayasanın 66. maödesı, "Htçbır Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bır eylemde bulunmadıkça vatandaşhktan çıkarılamaz" der. Oysa hükümet, çıkardığı btr yönetmelıkle bu konuda önemlı değişıklıkler getırmıştır TCY'nın 125 maddesınden 164 maddesine kadar uzanan bütün suçlan güvenlık aleyhıne sayrnıştır Sonuçta, yalnız para cezasını gerektıren 14a maddedekı suç ıle eleştın hakkı nıtelığındeKı 140,141,142, 158,159. ve 163. maddelerde yer alan suçlar güvenlık aleyhıne suçlar olup çıkmıştır Yanı, yönetmelık açıkça yasayı aşmışbr Adeta yenı suçlar ve cezalar yaratmtştır. Bu nedenle muvekkılım hakkında söz konusu yönetmelığe dayanıtarak venlmtş yurttaşlığı yıtırmek kararı yasaya ve hukuka aykındır" dıyor yurttaşlıktan atılan Demır uzlü'nün avukatı Turgut Kazan Yurttaşlığı yıtırmek1 Sen artık TC yurttaşı değılsın dıyerek bır yurttaşı ıçımızden atabılmek Hele bu kışı bır yazar, bır sanatçı, ünlü, saygın bırı ıse Demır Özlu yakından tanıdığım, sevdığım, beğendığım bır yazardır Gerçek anlamda yurtsever btr sanatçıdır Yazdığı, yayımladığı yapıtlar ortada Sartre, Camus sevgısıyle, varoluşçuluk felsefesının etkısıyle yazı alanırva gırmış, 1960'tan sonra yenı kusağın önde gelen kışılerınden bırı olmuş "Bunaltı", "Soluma", "Boguntulu Sokaklar", "ötekı Günler Gıbı Bır Gün", "Bır Kuçük Burjuvanın Gençlık Yıllan", "Aşk ve Poster", "Bır Beyoğlu Düşü" gıbı kıtapları ıle çağdaş yazınımızın önemlı bır sanatçısı. Her zaman belırtt btr beğenı düzeyınde, her zaman ınsan sorunlanyta ıç ıçe, kışının ruhsal dennlıklenndekı çırpıntıları, toplumla kışı arasındakı çelışkılen, dengesızlıklerı ve bunun yarattığı bunalımları sağlam bır Türkçeyle anlatmış Butün yazın sözlüklennde, ansıktopedılerınde, yurtıçı ve dışı yayımlarda kendısınden söz ettırmış bır ınsan "Daha çok özyaşamsal nıtehk taşıyan bu yapıtlarda toplumsal ve siyasal çalkantılar ıçınde duşunsel ve ruhsal sorunlarıyla baş başa kalmış bır aydının bunalımlı yaşantısı anlatılır Kadın erkek ıhşkılerıne yapmacıksız, yüreklı ve cınsellığın ağır bastığı bır açıdan bakılır" dıyor bır ansıklopedı maddesı Behçet Necatıgıl kı öztü'nün Kabataş Lısesı nden oğretmenıdır"Hıkâyelerının yapısını varoluşçu ve gerçekustu öğeler oluşturur, entelektüel ve tsraıiı havasıyla yalın gerçekçılenn karşıtı bır yazar oldu" der onun ıçın . Ben Demır Özlü'nün sanat alanındakı yerıni, değerını belırtmek ıstemıyorum özlü, yazın adamı olarak yurttaşlıktan nasıl çıkarılır, dıye soruyorum Herhangı bır yurttaşın belırlı nedenlere dayamlmadan yurttaşlıktan atılmasının yanıışlığını belırtmek ıstıyorum Turgut Kazan'ın 5 Kasım 1986 gunlu, Cumhurıyet Savcılığı'na verdığı dılekçede, "Izın şartı tamamlanmayan ve dava açma süresı geçtığı ıçın artık tamamlanabılme imkânı kalmayan bu soruşturma nedenıyle takıpsızlık kararı venlmesı" göruşu ılerı sürulüyor Kazan, 'Çünku, artık açılacak bır davanın dınlenebılmesı, dınlenemeyecek bır davanın da açılabılmesı mümkun değıldır" dıyor Demır Özlu bırkaç yıldır yurtdışında, Isveç'te yaşıyor Orada bır yazı yazmıs, o yazıda suç ögelerı bulmuşlar Yazının yayımianma tanhı 1983. Aradan üç yıl geçmış, dava açma suresı aşılmış. Hukuk açısından özlü hakkında dava açmak olanaksız olmuş Nıtekım bır başka yazar hakkında buna benzer bır suçlamayla açılan dava düşmuş Avukat Turgut Kazan, basın toplantvsında Bırleşmış Mılletler Insan Haklan Evrensel Bıldırgesı'nın 15. maddesine değınıyor Bu bıldırgede, "Herkes bır uyrukluk hakkına sahıptır, kımsenın keyfı olarak bu haktan yoksun bırakılamayacağı" yer almaktadır Kazan, son olarak dıyor kı "Muvekkılım Demır Özlü ıle ılgılı yasaya ve hukuka aykırı karann gen alınmasını ıstıyorum Aksı hakje, ulusumuzun onuru yaralanmış olur dıyorum Böyle bır sonucun onlenmesını ıstıyorum" Bır yazı ya da bırkaç yazı yazıp yayımlamak, bunu yurtdışında vapmak, o yazılarda o gunlerdekı bırtakım ışlerı, davranışları kınamak, eleştırmek nıye "yurttaşlıktan atılma' nedenı olsun? Demokratık bır düzende yaşıyorsak, yasaların egemenlığı altındaysak, böyle bır davranış çok yanlış, çok haksız sayılmalıdır Bu haksızlığın en kısa sürede düzeltılmesını dıleyerek olıtık gelışmelerı yönlendırmede bastndan "yararlanma", sıyasıtenn her zaman öenedıklen, bazen başardıkları, bazen de kendılenne zarar veren bir, yontem olarak özgür basının bulunduğu her ülkede her gun görulüyor Nedır sıyastlenn ıstedıklerı? "Devletin yüksek çıkarlan", basının ılgılı konularda "uyumlu" davranmasını zorunlu kılmaktadır bu sıyasılere göre. V&n/ basın, haberlennde "devletin yuksek çıkarlarını" gözetecek, yorumlarında saptanmış po/ıtıka/an tartışmayacak, hatta destekleyecektır öncelıkle "devletin yuksek çıkan" ne demektır? Bunun ölçusünü kım bılmekte, kım saptamaktadır? Konu gerçekten "devletin yüksek çıkarları"m ılgılendırtyorsa, styasılenn belırlediklen polıtıkalann daha da ınce bır bıçımde kamuoyu adına denetlenmesı daha doğru değıl mıdır? Aynca gazetecı ne devlet adamıdır ne de devlet memuru Gazetecinın bir tek görevı vardır Olaylardan, gelışmelerden kamuoyunu bılgılendırmek, uyarmak, ırdelemek, tartışmak Gazetecı bu görevını yenne getırırken konusuyla ılgılı olarak en genış bıçımde, bılgı sahıbı olmakla yükumludur, çalışma tarzı sorulan açmak ve yanıtlarını aramak bıçımındedlr Gazetecı, "Şu haber yayımlanırsa devletin yüksek çıkarlan zarara uğrar" dıye duşünmekle yükümlü değıldır Gazetecı, doğruluğuna emın olduğu haberi yazar, yorumlar, görevı budur Gazetecılerle sıyasiler arasındakı ılıskılenn de kendıne özgu kurallan vardır Sıyasiler de gazetecıler ıçın önemlı haber kaynaklandır, bu yüzden gazetecı bu haber kaynaklarıyla saygılı ılışkı kurar, hıle yoluna gıtmez, kendısıne back ground bılgı olarak venlen konuları gerektığı gıbı kullanır, kaynağını guç durumda bırakmamaya dıkkat eder, ama aynı zamanda da kaynağının 'sozcusu" durumuna duşmemeye özen göstenr Önemlı sorunların sıyasılen bunatttığı her dönemde ılk suçlu hep kolay bulunur Sorumsuz basın meselelen abartmakta ve çözüm bulmak üzere olan sıyasılen guç durumda bırakmaktadır Sıyasiler basını kontrol ettıklen, "uyumlulaştırdıkları" surece yaşamlarının çok daha kolay o/acağına ılışkin bır saplantıyı sureklı taşırlar, ama hıçbır zaman "uyumlulaştırma"da tam başarı sağlayamazlar Demokrası varolduğu sürece • Uluslararası Basın EnsMüsu (IPI) Yürutme Kurulu, bu yılkı toplantısını Kudus'te yapıyor Genel Yayın Mudurumüz Hasan Cemal'ın de yurütme kurulu uyesı olarak katıldığı toplantıda değışık ülkelerde basın ozgurluğünun durumu ve dığer sorunlar ele alınacak Toplantının ağırlıklı konusunu Guney Afrıka'da basına dönük ağır baskılar oluşturuyor Turkıye'de basınla Hgılı gelışmeler de gundem maddelerınden bin Kudus toplantısında, aynca 1987 Mayısında Arıantın'de yapılacak genel kurulun hazırlıklan gozden geçırılecek ve 1988 genel kurulunun yen ıçın karar venlecek 1988 genel kurulu ıçın çeşıt/ı kentlerın yanı sıra, istanbul da adaylar arasmda Eğer bu karar gerçekleşırse, ıkı yıl sonra lstanbul, dunyanın en önde gelen gazetecılennı bır hatta konuk edecek • Ekım 1986'da buyük gazetelenn gunluk ortalama net satışlan şöyle oldu. 120 LİRALIK GAZETE Cumhunyet 129894 100 LİRALIK GAZETELER Hurrıyet 682 180 Mıllıyet 258 160 Günaydın 241177 Tercuman 181814 169094 Turkıye Guneş 153.088 Yenı Asır 87164 80 LİRALIK GAZETE Sabah 571181 70 LİRAUK GAZETE Bulvar 92 726 50 LİRAUK GAZETE Tan 316381 7928 11 354 + 7056 + 21 759 + 2300 + 8681 22 798 3143 36405 14.334 20 717 Oğretmenlerin ek göstergesi 241 ve 243 sayılı kanun hukmunde kararnameler ile ek gostergeler yeniden duzenlenmiştır. Duzenleme geleceğe de donuk olarak yapıhnıs ve ek gostergeler 1984 yılı sonu itıbanyla, 1985, 1986 ve 1987 yılı için saptanmıştır. Bu duzenlemeye gore 1984 yılı sonu itıbanyla kadrolan eğıtim ve oğretim hizmetleri sınıfına dahil bulunanlardan 4'uncu derecenin kademelennden aylık alanlara 100, 3'uncü derecenin kademelennden aylık alanlara 200, 2. derecenin kademelennden aylık alanlara 300 ve 1. derecenin kademelennden aylık alanlara 400 rakammın gosterge tablosundaki sayıları eklenmesi ongorulmuştur. Buna gore de kadrosu eğitim \e oğretim hızmetlen sınıfına dahıl 1. derecenin 1. kademesınden emekli olan bir oğretmenin 1986 yılı toplam göstergesi 2200 olması gerekirken, bu derecede olan emekli oğretmenin aylığına uygulanan gosterge 1800 sayısıdır. Emekli oğretmenlerin yasal haklannın en kısa bir sure ıçinde verıleceğı umıdiyle kendımızı avutuyoruzRAStM TURAN EMEKLl OĞRETMEN VEFAT Merhum Faiz Kapancı ve merhume Emine Kapancı'nın oğulları, merhume Faize Kapancı ve merhume Saliha Kapancı'nın kardeşleri, Hikmet Şamlı, Fatma Cezzar, Engin Cezzar, Mine Cezzar ve Ömer Şamlı'nın enişteleri, Refia Çeliker, Nevzat Çeliker, Nahide Dilgimen, Orhan Dilgimen'in dayıları, Rahime Dorsay ve Avni Dorsay'ın dunurleri, Kerem Kapancı ve Bilâl Kapancı'nın dedelerı, Ayşe Hulya Kapancı ve Karın Kapancı'nın kayınpederleri, Cem Kapancı ve Ali Kapancı'nın babaları, Ayşe Kapancı'nın eşi SÜMERBANK KAYSERİ PAMUKLU SANAYİİ MÜESSESESİ PAMUK TELEFİ, ÜSTÜPÜ, PARÇA BEZ, HATALI BEZ VE HURDA MALZEMELER SATILACAKTIR 20 11 1986 perşembe gunu saat 10 00'da vukanda >azılı mallar açık pazarlık suretıvle şartnamemız esaslan dahıhnde muessesemızde satılacaktır Bu satışa an şartname ve lısteler muessesemızden temın edılebılır Müessesemız satışı vapıp vapmamakta \e>a dıledıgıne yapmakta serbesttır Basın 31957 AHMED KAPANCI Hakkın rahmetıne kavuşmuştur. Cenazesı 17 Kasım 1986 Pazartesı gunu Teşvıkıye Camii'nde kılınacak oğle namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verılecektır. AİLESİ Not. Çelenk gondermek ısteyenlerın T.E Vakfı'na bağışta bulunmaları rıca olunur İLAN KIRŞEHİR tCRA TETKİK MERCİt HÂKİMLİĞİ'NDEN Kırşehır Yeru 1 Çarşı kale etegı altında tıcaretle ıştıgal eden Medıne Baytok ve Can Baytok'a 3 11 1986 tanh ve 1986/98 esas 1986/98 karar sayılı kararla 1İFK nun 287 maddesine göre 3 11 1986 tanhınden ıtıbaren konkordato müzakerelen ıçın ıkı aylık mühlet venlnvş olduğu ve konkordato komserhğıne Kırşehır Barosu'nda kayıtlı Av Hayn Çopuroğlu'nun tayın edılmış bulunduğu, ıtırazı olanlann yukanda numarası yazüı dosyamıza 7 gün ıçensınde müracaaüa ıtırazlannı yapmalan gerektığı hususlan llFK.nun 285 ve müteakıp maddelen gereğınce ılan olunur 3 11 1986 Basın 32223 VEFAT Kurucumuz ve değerh yonetıcimiz AHMED KAPANCI Hakkın rahmetıne kavuşmuştur. Kederli aılesıne başsağlığı dıleriz. Prof.Dr. Husnu Goksel BARIŞA ÖZLEM 880 lıra (KDV ıçınde) Çağdaş Yaymlan Turkocağı Cad 39/41 Cağaioğluİstanbul KAPANCI KOLLEKTİF ŞİRKETİ TOPRAK MAHSÜLLERİ OFİSİ ALKALOİD MÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 12 kalem marangoz ve mekanik atelye malzemesi satınalınacaktır Konu ıle ılgılı şartname Ankara'da Mudafaa Cad No 18 Kat 4'dekı TMO Alkaloıd Muessesesı'nden, Afyon'Bolvadın'dekı A A F lşletme Mudurluğu ıle Izmır'de T M O Bölge ve Istanbul'da Afvon Işlerı Şube Mudurluğu'nden 500 TL'sına temın edılebılır Kapah zarfla teklıf alma yöntemıvle yapılacak ıhalede geçıcı temı nat ıle bırlıkte venlecek dığer vesaık ve şartlar sannamesınde belır Ulmıştır Tekbf mektuplarırun 4 12 1986 gunu saat 14 00'e kadar T M O Alkaloıd Muessesesı Personel \e 1dan İşler Şube Mudurluğu'ne tevdıı edılmesı gerekmekte olup alınacak teklıf mektupları aynı verde a>nı gunu saat 15 OO'te komısvon huzurunda açılacaktır Postada vakı gecıkmelerle telgraf ve tele\le göndenlecek tekhfler kabul edılme>ecektır Muesse^emız 2886 sayılı Devleı lhale Kanunu'na tabı değıldır SEKA ÇAYÇUM.A MÜESSESESI MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN ÇAYCUMA^ZONGULDAK KAÇIT NAKLETTIRıLECEKTIR. 1 Kapalı tekbf usulü ve ıhale yolu ıle Müessesemızden a) SEKA lzmıt Muessesesı'ne 8 200 ton, b) SEKA lstanbul AhmSatım Müdürlüğu'ne 600 ton, c) SEKA lzrnır AlımSatım Müdürlüğu'ne 360 ton, d) SEKA Ankara AlımSatım Müdürlüğu'ne 100 ton olmak uzere toplam olarak 9 260 ton kâğıt nakleuırılecektır 2 Bu ışe an şartname bedelsız olarak, a) Müessesemız Nak ve Ambarlar Şeflığınden, b) Karaağaç Cad No 115 Sütlüce/İSTANBUL, SelanıkCaddesı No 5 Kızılay/ ANKARA ve 27 Mayıs Meydanı Gümruk ış Hanı Kat 3 lZMlR'dekı SEKA AlımSatım Müdürlüklennden, c) lzmıt, SEKA Gn Md luğü tkmal Daıresı Başkanhğından, Alınabıleceğı gıbı mektupla da ıstenüebüır 3 lstekhlenn şartnameye göre hazırlanmış teklıf mektuplarının en geç 9 Aralık 1986 günü saat 12 OO'ye kadar Muessesemızde bulundurulması gerekmektedır Teklıflerle bırlıkte teklıf tutanrun W u orarunda geçja terranat da \enlmış olacakur Postada meydana gelecek gecıkmeler göz önüne alınmayacaktır 4 Müessesemız 2886 sayılı artırma, eksıkme ıhale yasasına tabı olmayıp, ıhaleyı yapıp yapmamakta veya dıledığıne vermekte ser besttır Basın 31911 ELEVATÖR ZİNCİR VE MAPALARI SATIN ALINACAKTIR 1 Muhtelıf fabnkalarımu ıhtıyacı ıçın yaklaşık 32591 kg ele\a tor uncın ıle 7095 kg ele\atör tnapası satın alınacaktır Bu konuda detaylı bılg, ıhale şartnaraesınde mevcuttur 2 Kapah zarfla venlo.ek teklıflerın 1 12 1986 tanh ve saat 15 00'e kadar Genel Mudurluğumuz Haberleşme Servısınde bulundurulma sı gerekmektedır 3 lhale şartnamesı Eskışehır Yolu 7 Km Ankara adresındekı Genel Mudürluğümuz'den ve Meclısı Mebusan Cad Dursun Han Kat 4 Salıpazarı Istanbul adresındekı lstanbul Alım ve Satım Muessesesı Mudürluğümuz'den temın edılebılır 4 Teşekkulümuz 2886 sayılı Devlet lhale Kanumına tabı olmadığından ıhaleyı vapıp yapmamakta veya dıledığıne yaptırmakta ser besttır T.ÇİMEMO VE TOPRAK SAISAYÜ T.A.Ş. ' GENEL MtDURULGL Basın 32242 l