25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 EKİM 1986 EKONOMİ CUMHURİYET/U AYDAN AYA EKONOMİ DÜNYASI Ekonomiye seçitn gölgesi düştü tiç önemli olay, dolann 2 markın altına inişi; IMF, Dünya Bankası ve GATT topUmtıları uluslararası ekonomiyi Türkiye kamuoyunun gündemine getirdl Hafızaları biraz zorlarsak, eylül ayında tüm ülkeyi etkisi altına alan bir seçimin yapılmadığını hatırlayacağız. Eylül, genelde birbirini izleyen hükümet kararlarının alındığı, zamlaHD artardageldiği bir ortamda ekonomik yaşamın iyice hareket ve ivme kazandığı aylanndan biri olarak bilinir. Ancak 1986 eylülü hiç de öyle olmadı. Ara seçimlerin 28 eylül tarihine getirümesi bu ayda Uginç bir durgunluk yarattı. Bir anlamda ekonomi dünyası sessiz bir bekieyişe büründü. Birkaç zam dalgası eylülün geleneksel havasına renk katmasma karşın, hükümet ekonomik kararları tümüyle askıya aldı. ğinin açıklanmasıyla, Amerikan Doları, takvimlerin 20 eylülü gösterdiği gün 2 markın altma iniyor ve bu gelişme uluslararası piyasalarda büyük bir paniğe yol açıyordu. 1.98 marka kadar inmesine karşın dolann daha da alt düzeylere çekilmesine izin verilmedi. Bu düşüşün kuşkusuz en önemli yanı 22 Eylül 1985'te "beş"lerin anlaştığı paritelere inilmiş olmasıydı. Bu gelişmede Almanya ve Japonya'ıun faiz oranlannı aşağı çekmemek konusundaki direnişleri de önemli rol oynadı. WALL STREETTE 1929 PANİĞİ Dolann rekor inişinden yaklaşık bir hafta önce, uluslararası mali piyasalann kalbinin attığı New York VVall Street Borsası 1929 büyük bunalımı sonrasındaki büyük paniği andıran gelişmeye tanık oluyordu. Bilgisayarlann "şjmdi sabş zamanıdır" uyansıyla milyonlarca hisse senedi birkaç saat içinde el değiştiriyordu. Paniğin başladığı ilk gün Wall Street'te 238 milyon hisse senedi elden çıkanldı. Hisse senetleri ve tahvil fiyatlarının 1929 bunalımına yakın düzeyde değer yitirdiği panik dalgasının suçu da bilgisayarlara yüklendi. DÜNYA TtCARETt MASADA Türkiye'nin de aralannda bulunduğu ve 92 üyeden meydana gelen ve dünya ticaretinin kurallannı çizen GATT (Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması) toplantısı 15 eylülde Uruguay'ın sayfiye kenti Punta del Este'de oyunun kurallannı yeniden yazmaya çalışıyordu. Çeşitli gruplaşmalann damgasını vurduğu GATT toplantısı, ashnda mayıs 1987'de Cenevre'de yapılması planlanan topyekun ticarei göriişmeierinin ilkeleri ve içeriğini belirleme araaa güdüyordu. Bir yanda Brezilya ve Hindistanın başını çektiği grup, tanm ve hizmetler sektörünün böyle bir görüşmenin gündemine alınmasına karşı çıkarken, Fransa da tanm ihracatında sübvansiyonlar konusunun böyle bir Eğitimde paranın egemenliği Ekonomi Servisi Eylül ayı akıllarda, dökülen yapraklan ve okullann açılmasmı çağnştınr. Dökülen yapraklar ekonomide çok şey ifade etmese de 7 müyonu ilköğretimde olmak üzere yaklaşık 1011 milyon öğrencinin bulunduğu Türkiye'de okullann açılması, hemen her aileyi yakından ilgilendiren ekonomik ve sosyal bir olay durumuna dönüşüyor. Bir de buna, geçen günlerde Başbakan özal'ın da ifade ettiği gibi, devletin eğitimde "baba"lığı giderek bir yana bırakmasma koşut olarak, özel sektörün bu alanda ağırlığını daha çok hissettirmesi ve dev bir sektörün doğması eklenince, olayın ekonomik yanı daha da ön plana çıkıyor. Eğitim ekonomisinin asıl çarpıcı yanı ise, tıpkı sanayi sektöründe yönetici, işletmeci transferi gibi öğretmen transferlerinin yaygınlaşması, milyonu geçen okul taksitleri ve art arda açılan özel okullanyla paralı eğitim in giderek yaygınlaşması kuşkusuz. Yüksek öğrenim harçlanyla eğitimde paralı dönemin startımn verilmesiyle, özel okullar için açılan milyarlık krediler ve sağlanan vergi bağişıkhklanyla eğitim sisteminin özel sektörleştirilmesine önayak olundu. ÖZEL OKULLAR Türkiye'de özel ilk ve orta öğretim kurumlanrun geçmişi çok eskilere dayanırken, YÖK Başkanı İhsan Dogramacı'nın Bilkent'i de ilk özel yüksek öğretim kurumu değil. Bununla birlikte, bu alandaki son örnekler yine de yepyeni bir anlayışın ürünü olarak ortaya çıktılar: Eğitimde devletin rolünii en aza indirmek. îlk, orta ve yüksek öğrenim hızla özel sektörleşiyor Seçim sonucunu IVashington 'da öğrenen ekonomiden ikinci sorumlu Kaya Erdem, "zam • yapılmayacağını, uygulanan politikalardan sapma olmayacağını" söyledi. EKONOMtNİN BAŞINA SEÇtM GELDİ Geçen ayın en önemli ekonomik olayı ne oldu diye şöyle bir düşündüğumüzde akla hemen gelebilen çarpıcı bir konu bulamadık. Eylül, her şeyiyle siyasetin günlük yaşama ve ekonomiye damgasını vurduğu bir ay oldu. Dolayısıyla ekonominin başına da "seçim kelimesi eklenerek siyasi iiteratürün çok sık kullanılan kavramı "seçim ekonomisi" ülkenin yönetiminde önemli bir işlev üstlendi. Ara seçimlerin yapıldığı 11 seçim bölgesine bir yandan dozerler, grayderler gıderken, bir yandan da Hazine kaynaklanndan, FakFukFon'dan taze para akıp durdu. Öyle ki, hükümetin sadece bir milletvekili adayı için yaptığj yatınm harcamasının 5 milyar lirayı bulduğu bile öne sürüldü. NAKİT SIKIŞIKLIĞI Seçim ekonomisi sadece ara seçim yapılacak bölgelerle sınırlı kalırken ticaret, sanayi ve bankacıük kesiminin en büyük yakınması nakit sıkışıklığı eylülde de etkisini hissettirdi. Nakit darüğının piyasadaki en belirgin yansıması protesto olan senet sayısındaki büyük sıçrama oldu. Bankaiar cephesinde ise likidite sorunu vatandaşın çekini ödememe noktasına kadar vardı. Birçok banka kendi şubesi dışında kalan yabancı şubelere ait çekleri bile geri çevirme cesareti gösterdi. Bu durumun bazı büyük bankalarda da gözlenmesi, konuyu daha ürkülücü hale getirdi. Türk Lirası'ndaki bu sıkışmanın doğrudan dövizde çözülmeyi ve dolayısıyla da dövizde rahatlığı getireceği varsayılmasına karşın, bu cephede de kayda değer bir gelişme olmadı. özellikle ayın ikinci yansından sonra bankaiar arasında döviz alışverişi tümüyle durdu. DIŞ EKONOMİ DÜNYASI ÖNE ÇIKTI Iç ekonomideki bekleyiş ve durgunluk karsısında dış dünyadaki ekonomik olaylar Türkiye kamuoyunun gündemine girdi. Gerçekten de uluslararası ekonomiyi yakından ilgilendiren üç önemli olayın eylüle rastlamış olması, gözlerin dışanya çevrilmesini zorunlu kıldı. ABD ekonomisinin yıün ikinci yansında da binde 6 gibi çok küçük bir büyüme gösterece Devletin eğitimde "baba"lığım giderek terketmesi, bu alanda özel sektöre tatlı bir pazar yaratıyor. Sadece istanbul'da orta öğrenim çağındaki çocukların yüzde 4'ünün özel okullarda okur hale gelmesi, ilk adımda vanlan noktanın hiç de küçümsenmeyecek boyutta olduğunu gösteriyor. Tıpkı sanayi, ticaret ve bankacılık kesiminde yönetici ve işletmeci transferi gibi, eğitim alanında da öğretmen transferleri ilk kez bu öğretim yılında yoğunluk kazandt. Giderek paranm herşeyi betirlediii eğtttm dstembıde öğrencüer üzerinde "aşmharcamalar vegelecek kaygüan" baskı yaratıyor. özel okullann yüksek öğrenim cephesinde Bilkent dışında şimdilik bir gelişme görünmüyor. Ama talebin hızla arttığı orta ve ilköğrenimde birbiri ardına okullar açılıyor. özel kesimin yüksek öğrenime ilgi azhğının nedeni daha yüksek bir maliyet ve güçlü bir kadro • gerektirmesi. Yalnızca Istanbul'da ortaöğretim çağındaki çocukların yıizde 4'ünün bu okullarda okur olması, ilk adımda vanlan noktanın hiç de küçümsenmeyecek boyutta olduğunu gösteriyor. Bu okullarda bir yılhk eğitim tutarı olarak 1 milyon lira dolayında ücret talep edilmesi de, piyasanın çekiciligini ortaya koyuyor. Buna bir de uzun süre vergi bağışıklığı eklenip, ucuz kredi de alınınca, bu özel gihşımciler için "tadından yenmeyen" meyve çıkıyor ortaya. DEVLET OKULLARI Devlet okullannın yüksek öğrenim cephesinde, 198485 döneminde uygulanmaya başiayan paraiı dönem, geçen yıl zam görerek 20100 bin liraya yükselen harçlarla sürüyor. Her gelir grubuna eşit olarak uygulanan harçlar şimdilik yeni zam görmese de, öğrenci ve aileleri için önemli bir gider kalemi olma özelliğini koruyor. Devletin ilk ve ortaöğrenim kurumları, bu yıl da usulsüz alınan harçlann baskısıyla açıldı. özel okullar hızla çoğalırken ve devlet okullannda tek tük yeni dersliklerin açılması nedeniyle 120 kişilik sınıflar hızla yaygınlaşırken, özel kesimden gelen daha yüksek maaş teklifleri karşısında öğretmenler de bu alana kaymaya başladı. KİTAP GİDERLERt öğrencinin en önemli gider kalemini kuşkusuz kitaplar için ödenen paralar oluşturuyor. özeli, devleti tüm okullar için vazgeçilmez gereçler olan kitaplar için bu yıl ilkokullarda okuyanlar 810 bin, orta ve liselerde olanlar da 1025 bin lira ödediler. Üniversiteler için bir sınır koyulamamakla birÜkte, kitap giderieri 25 bin liradan daha az olmayacak. KCRTAStYEDE YERLİİTHAL MALLAR öğrencüer, son birkaç yüdır kırtasiye malzemesinde yerli fitfF Başkanı ve kemer sıkma reçetelerinin mimarı Larosiere, görevinden ayrılacağını açıklarken Dünya Bankası ilefon arasında daha yakın bir işbirliği için fırsat yaratmış oldu. tartışmaya konu olamayacağında diretiyordu. Ancak son günde Fransa'nın geri adım atmasıyla "Yüzydın sonuna kadar tüm sübvaıısiyonlann kaldınlması" yönünde bir görüş birliği oluşurken, Cenevre görüşmelerinin yolu da açılmış oluyordu. ULUSLARARASI EKONOMİ, IMF VE DÜNYA BANKASI Türkiye'de seçim heyecanının doruğa ulaştığı günlerde VVashington'da dünya ekonomisinin öncüleri, IMF ve Dünya Bankası'nın yılhk toplantılannda bir araya geldiler. Türkiye1 den de başta ekonomiden ikinci sorumlu kişi Kaya Erdem olmakuzere sanayi ve bankacılık kesiminin çok sayıda üst düzey yöneticisi Washington'a akın etti. Türk ekonomisinin önde gelen simaları bu toplantılar vesilesiyle "hem yeoi insanlarla taınşma" fırsatı hem de "dünyada ne olup ne bitiyor" sorusuna yanıt bulmaya çaiıştılar. Kemer sıkma reçetelerinin mimarı IMF Başkanı Jacques de Larosiere'in 1 Ocak 1987'den itibaren görevinden ayrılacağını açıklaması IMF Dünya Bankası yıllık ortak toplantılanna ayrı bir renk kattı. Yeni dönemde Dünya Bankası ile IMF'nin daha yakın bir işbirliğine gidebileceği ümidi doğdu. ithal tercihine göre akşveriş ediyorlar. İlkokulda 35 bin liradan başlayan kırtasiye giderieri, ortaokul ve liselerde 1015 bin liraya kadar yükseliyor. Eğer tercih edilen kırtasiye malzemesi lüks ithal mallan olursa, bu sınır 4550 bin liraya ya da daha fazlasına yükseİebilivor. ÖNLÜK, FORMA, GRİLACtVERT TAKIM Yüksek öğretim Kurumu YÖK'ün kravat, gömlek, pantolon ve ceketten oluşan "kılıkkıyafet" yönetmeliğine pek kulak asılmadığı görüşüyle, bu kurumları bir yana bırakırsak, ilk ve ortaöğrenim için önlük, forma, eşofman, takım elbise gibi giysilerin büyük gider gruplanndan birini oluşturduğunu söyleyebiliriz. Helc bu, biraz daha özel kesime kayarsa, işin içine anlaşmalı firmaların hazırladığı armalı cekeıler, armalı çoraplar, işlemeli masa örtüleri de girer. Eğer özel durumları hesaba katmazsak, ilkokul öğrencilerinin önlük, çanta, yakalık gibi gereksinmelerine 515 bin lira, ortaöğrenim öğrencisinin benzer gereksinmelerine de 25 bin liradan başlamak üzere 5060 bin liraya kadar harcama yapmak gerekiyor. ANLAŞMALI FİRMALAR, MAGAZALAR Okula hazırlanan bir öğrencinin ortalama giderinin 50 ile 100 bin lira arasında değiştiği göz önüne alınırsa, yılda yaklaşık 75 milyar liralık giyim, kitap ve kırtasiye pazan oluştuğunu görürüz. Bu pazardan en büyük payı kapmaya çahşan firmalar ve mağazaların okul yönetimleriyle işbirliğine girdikleri sık sık duyuluyor. EKONOMt VE tNSANLAR "Geleceğe güvenle bakanuyoruz' Ekonomi Servisi Yüzbinlerce üniversite öğrencisi binbir kaygı ve güvensizliklerle yeni öğretim yıhna başladı. Üniversiteye "ayak basar basmaz" 50100 bin liralık masraflarla karşılaşan birinci sınıf öğrencileri, üniversite "namzetliginden" sıyrılıp, üniversite kapısından içeri girebilmenin de bir ölçüde rahatlığmı taşıyor. Kime sorduysanız, 4 yıllık bir öğretim döneminin en az 34 milyon liralık bir harcamayla bitirilebileceği yanıtı alınıyor. Yeni eğitim döneminin başlaması nedeniyle görüştüğümüz üniversite öğrencilerinin tümünün birleştikleri bir nokta var, o da geleceğe güvenle Üniversite öğrencileri iş bulma ve okul harcamalarını karşılamada kaygılı Sait Oğuz Parası olma Songül Keltek Harca Murat Loğoğhi Parasal yan gelip bu acıyı çek dığımız emeğin karşıh bağvnhhk aşm stres yamesin. ğını alamıyoruı. ratıyor. bakamamak. Ailesinin maddi durumu iyi olanlar, "babalanna veya çevrelerine" güvenerek geleceği biraz olsun iyimser gözle görürken, çevresi olmayan ailelerinin çocuklan " n e olacaklannı" daha şimdiden düşünmeye başlamışlar. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümünden mezun olan Songül Keltek, dört yıl önce üniversi SBF öğrencisi Elvan Aydoğan: Ben yoksul bir öğrencinin parlayıp zengin olabileceğine inanmıyorum. Yoksul insanın okuması bana göre imkânsız. teye girdiğinde her şeyi toz pembe gördüğünü, ama şimdi her şeyin kendisine karanhk geldiğini belirterek, "Ailemin çevresi olmadığı için bir öğretmenlik sınavını bik kazanama PARASAL GÖSTERGELER milvar TL 1988 1ttS 1.285 1.962 7.387 9.110 4.612 5.498 485 700 1.183 1.601 878 1.115 keıta 304 4.885 MŞMftÇ O& (OcaktairMnllyM Mar) Anş» 1.075. OrtaHoan n M . . .1.007. Kmm taMM ...67.8. feri Mkttr i * p n K I (MZ) V a M taamrf Mntaat .52.6 .23.3 .19.2 .44.4 .35.3 .27.0 .59.5 Fab .707 ...10.7 .253.9 .125.1 .128.8 .961.2 DÖVİZ VE ALTIN CEPHESt Dolar kendinden söz ettiriyor Amerikan Doları eylül ayında 1986'nın en hareketli dönemini geçirdi. Dolar gerek Türk Lirası gerekse Avrupa paraları ve Japon Yeni karşısında iniş çıkışlan önemli sayılabilecek bir hareketlilik gösterdi. Dolar Türk Lirası karşısında hem resmi kurda hem de Tahtakale'de ayın ilk bölümünde genellikle yükseliş eğiliminde oldu. Öyle ki eylülün ilk 12 günündeki değer artış oranı geçen 5 aylık artış düzeyine eşitlendi. Ayrıca dolann TL karşısmdaki değerleniş oranı da ilk kez yüzde 20'nin üzerine çıktı. Yükseliş eğilimi sonucu bir ara dolann döviz alış kuru 694 liraya kadar fırladı. Ancak Amerikan parası 2 markın altına inmesinden sonra yeniden 680'lere geri çekildi. Ancak daha sonra dolann 693.45 Yüksek öğrenimli iseniz ve çok iyi İngilizce biliyorsanız, Bugüne kadar hedeflerinize ulaşmada başarılı olabildinizse, İkna yeteneğiniz sizi satış konularında etkin kılıyorsa, Çağdaş bankacılığın özel alanlannda uzmanlaşmaya hazırsanız, İddialı, atak ve çevrenizle uyumlu iseniz, Gençseniz ve askerliğinizi yaptınızsa, Yüksek ücret düzeyi ve uluslararası eğitim imkânlarını hakkıyla değerlendirebilecekseniz, Memurlukla başlayıp, başarmızla yükselmeyi göze alıyorsanız, 1.075 YATHHM TEŞVtK BELGELEfll/sekttrel «Jajılım • s. Iftm y. OMz g. TD (htaMaı) |U*4 4.6 ...48 22.3 953 ...93 272.4 235.9 8.988 .906 1.242.4 806.2 48.819 7 202.6 250 157.9 .687 2.201.0 1.493.8 . . .47 639 9ıyhk(H) Y*fc ortatama (H) tTO b t a n M ücretHter 22.6 38.8 Dfc Tiridye tSketfcJ 17.2 32.4 D4E taftaR 17.1 29.0 Dolar (döviz alış) 15 23 sert paralar karşısında tırmanışa geçmesi sonucu Merkez Bankası da kur artışı için fırsat yakaladı ve 27 eylülde döviz alış kurunu yeniden 693.45 TL'ye ulaştırdı. Uluslararası'nda bankacılığa başlayın İld fotoğraf, aynntıh özgeçmiş, adres ve telefon numaranızı içeren mektubunuzu, en geç 18 Ekim 1986 tarihine kadar ULUSLARARASI ENDÜSTRİ VE TİCARET BANKASI A.Ş. Personel Bölümü (Ml) Büyükdere Cad. 108/C Esentepe 80496, İstanbul adresine gönderin. Başvurunuz uygun bulunursa, İngilizce ve genel yetenek sınavına gireceğiniz tarih, aynca bildirilecektir. Sınavda başanlı olursanız, mülakata alınacaksınız. Başvurunuz gizli tutulacaktır. TÜRKİYE HAZIR GİYİMyE KONFEKSİYON İHRAÇÂTÇBLARI BİRLİĞİ ÜYELERİNE DUYURU AET, Konfeksiyon Anlaşması kapsamında bulunan kategorilerde, pastperformans'a istinaden adına kotâ tahsis edilmiş firmalarca kullanılmayıp birliklere iade edilerek, serbest kotaya aktarılan miktarlar, ülke bazında dolan kotaların dışında, müracaat sırası esas alınarak 6 Ekim 1986 tarihinden itibaren dağıtılacaktır. Bütün üyelere önemle duyurulur. CumhuriyetAhuu ile Reşot'm amsı iyiceaçddı Altın eylül ayında ekonomide en fazla konuşulan konulardan biri oldu. Dış borsalarda bir ara onsu 445 dolara kadar yaklaşan altın Kapalıçarşı'da da I986'nın en hızlı yükselişini gösterdi. Altının kırdığı rekorların sayısını bile hatırlamak zorlaştı. Reşat Altını 76 bin lira ile girdiği eylül ayını % bin lira iie tamamlayarak tam 20 bin lira değer kazandı. Cumhuriyet Altını da eylül sonunda Reşat'ın eylül başındaki değeri olan 76 bin lirayı ancak yakalamasına karşın ay boyuncaki değer artışı 20 bin liraya yaklaştı. Gerek 24 ayar külçenin gerekse 22 a>ar bileziğin bir gramjnın ilk kez 10 bin liranın üzerine çıkması da yine eylül içinde gerçekleşti. Dikkati çeken bir başka nokta da 1985'in ortalarında değerleri eşitlenen Cumhuriyet Altını ile Reşat'ın arasındaki 73 000 Cumhuriyet Altını 1 9 15 23 Eylul 27 29 INTERBANK ULUSLARARASI ULUŞLARARASI ENDÜSTRI VE TİCARET BANKASI A.S. açığın hızla genişlemesi oldu. Örneğin eylülün ilk gününde Reşat ile Cumhuriyet Altını arasındaki fark II bin 500 lira iken ayın sonunda bu açık 20 bin liraya ulaştı. dım. Bn kadar yıl harcadıgımız emeğin karşılıgını alamıyonız. Eğitim sistemi uretici değil, tiiketici bir sistem ve sonunda ben de dahil bir çok mezunun bunalıma girmesine neden oluyor. Dört yıl bojunca kendi evimde oturmama, burada yememe içmeme ragmen, en az bir milyon liralık bir harcamam oldu. Eğitim parasız hale getirilmeli ve devlet, iiniversiteye aldığı herkese iş bulabilmeli" diyor. Hukuk Fakültesi 2. sımf öğrencisi Mnrat Logoglu konuşmasına "mezun oldnktan sonra, eğer şu anki hfikim, savcı açıgı kapanmazsa devlet güvencesinde iş bulabiliriz" sözleriyle başlıyor. Sadece l. sınıfı okuduğu dönem içinde harç, kitap, giyinme ve beslenme giderlerinin 1 milyon lirayı bulduğunu hatırlatan Loğoğlu sözlerine şöyle devam ediyor: "Devlet bize üç ayda bir 15 bin lira kredi veriyor, yani ayda beş bin lira. Ben şimdi bununla bir haftalık yemek ihtiyacımı bile gideremem. Para konusunda aileme bagımlı olmam, beni baskı altına alıyor. Tüm bunlara karşılık geleceğe güvenle bakanuyorum. Okul başlarken berşey iyi de, sonralan gerçekleri görüyorsunuz. Öyle ki bugün çevrem olmadığı takdirde nasıl iş bulabileceğim diye düşünüyonım. Belki çok diişiik maaşla bir iş bulabilirsiniz, ama hepsi o kadar." "Devlet, baba degildir diyorlar. Sonuçta devlet bize sahip çıkınıyor" diyen Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi Sait Ognz şunlan söylüyor: "Bugüne kadar okul masraflanm üç milyon lirayı geçmistir. Parası ölan okusun diyorlar, bu bir ölçüde doğru. Çünkii parası olmayan bir insanın gelip de bu açılan çekmesini istemem. Bu insan en azından başka bir işte çalışıp yaşamuu garanti altına alabilir." Bir de madalyonun ters yüzü var. Gelecek kaygısı taşımayanlar. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi 3. sırufta okuyan Gokhan Eraslan şu ana kadar sadece kitap ve harç parası olarak 125 bin liranın üstünde bir harcamada bulunduğunu belirterek, "Ailem ve çevrem bana iş bulma konusunda ileride yardımcı olacaklardır. Bunun için iş bulabüme kaygısı taşımıyonım" diyor. Siyasi Bilimler Fakültesini bu yıl kazanan Elvan Aydoğan sadece okula kayıt için 14 bin lira para ödediğini, kitaplan da aldığı takdirde harcamasının 100 bin lirayı bulacağını hatırlatıyor ve şunlan söylüyor: "Ben yoksul bir ögrencinin parlayıp zengin olabileceğine inanmıyorum. Bir Sabancı olayı ber zaman olmaz. Bence parası olan okusun, çünkii bir insanın yoksul veya zengin doğması bir kader işi. Böylece, yoksul insanın okuması bana göre imkânsız."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle