12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
umhuriyet Kuveytti kızların evde kahna korkusu Bir grup genç kız başbakana dııekçe ile başvurarak, Kuveytli erkeklerin yabancı kadmlarla evlenmeierinin yasaklanmasım istediler. KUVEYT, (a*.) Kuveytli bir grup genç kız, "Kuveytli erkeklerin yabancı kadınJarla evlenmderinin önlenmesi" için, Başbakan Şeyh Saad Bin Abbullah'a dilekçe verdi. As Siyasa gazetesine göre, genç kızlar, Kuveytli erkeklerin giderek artan oranlarda yabancılarla evliliği tercih ettiklerine dikkat çekerek, bunun toplum yaşamını sarstığını öne sürdüler. Yapılan bir araşürma, Kuveytli erkeklerin yüzde 30'unun yabancı kadmlarla evli olduklarını ortaya koydu. Yerel kaynaklara göre, bttyük miktardaki başlık parası ve Kuveytli genç kızların masraflı düğünler istemesi, erkekleri, "daha masrafsız" olan yabancı kadınlara yönehiyor. Başlık konusunda en çok Bedevi ailelerin ısrarh olduklan ve 1520 bin dinar (yaklaşık 37.550 milyon) başlık parası, 5 bin dinar (yaklaşık 12.5 milyon TL.) da diiğiin masrafı istedikleri belirtiliyor. Kuveyt vatandaşlannın birbirleriyle evliliklerinin özendirilmesi için yeni evlilere devletin konut ve kredi vermesi öneriliyor. 1,7 milyon nüfuslu ülkede, yakiaşık 680 bin "Kuveyt yurttaşı" var. Kadınerkek Kuveytli sayısının hemen hemen eşit olduğu biliniyor. Ülkede Kuveytliler dışında büyük oranda Hintli, Pakistanlı, Filipinli, Mısırlı, Filistinli ve Lübnanlı yaşıyor. Sahıbı: Cumhartytl Matbucıtık ve Gazctecilik Türk Anonun Şirknı adına Nadir >adi, # Genel Yayın MudUrü: H*«u Ceoal, MOesese MUdOrtt: EIBİM LşaklifU, Yazı Işleri MUdürU: Okay Göaeuta, • Haber Mtrkezi Müdürü: YıJçın B«yer, Sâyfa Düzeni Yönetmenı: Ali Acar, • Temsılcıler: ANKARA: Yıfcın DO««B, 1ZMİR: Hlkmtl Çcttakaya, ADANA: Mehaet Mcnıa. lsıanbul Haberlen: Rehı ö z , Dıj Haberler: Erjoa Bala, Ekonomi: O m a a Utafay, KOlcOr: Ccfari Ü«cr, Magazıo: Yılç» Ptfcşea, Spor Danıımanı: AMulkMÜr Y i c e t a u , Düzeltme: Refik Dortaf, Anmırma: Şakta Alp«j, İşStndıka: Şakna Ketnd, HaberArajtırma: tfmk Gtldemlr, • Koordınatör. Aknet Konıbu, • Mali Işler: Erol Ertat, Idare: Hucyia Goıcr, tsleıme: öader Çdik, Bilgı Işlem: NaU taal. Basan vt Yayan: Cunhntret Malbaacılık ve Gazettcılik TA.Ş. Türk Ocaj) Cad. 39/41 Cajalojlu, 34334 Ist., PK: 246lsunbui; Tel 512 05 05 (20 hat). Telet 22246 • Burolar Aakan: Ziy» Gökalp Bulvan tnkılap Sokak, No: 19/4, Tel 33 11 4147 Telot 42344 • i a a l r H. Ziya Btilvsn, 1352. Sok. 2/3, Tel: 25 47 0913 12 30, Tder 52359 • Adaaa: Çalcmak Ca<». No. 134 Kat 3, Tel: 1455019731. Teta: 62155. TAKVİM 4 EKIM 1986 tmsak: 4.32 Guneş: 5.56 öğle: 11.58 Ikindi: 15.13 Akşam: 17.49 Yatsı: 19.08 Çay üreticîsi gelecek kaygısında fjretici, özel sektöre sattığı çayın parasım alamadı. Stok yüzünden giderleri ve maliyeti yükselen ÇayKur, para sıkıntısı çektiği için çay bedellerini gecikmeli ödüyor. Makasla toplama yüzünden bozulan çay kalitesi de ihracatı olumsuz yönde etkiliyor. ŞÜKRAN KETENCİ Sattığı çayın parasım alamayan cay üreticisi gelecek kaygısına düştü. Yığılmaya başlayan stok, düşük kalite, çay piyasasına kapkaç düzeni içinde giren özel sektör ve ÇayKur'a yatınm yasaklanması bu yıl üreticiyi zor durumda bıraktı. ÇayKur'a 1980 yıhndan bu yana yatınm izni verilmiyor. Çay Kur fabrikalarının çay üretme kapasitesi, bazı teknolojik gelişmelerle sağlanan hızlanma dışında artmıyor. Çayın bol ürün verdiği kampanya dönemlerinde ÇayKur işleme kapasitesinin üstünde çay alamadığı için, dekara 20 kilo olan çay alımını dekara 10 kiloya duşürüyor. Zamanında toplanamayan çay ya yamyor, ya da kaJitesinden çok şey kaybetmiş olarak daha sonra toplanıyor. 1984 yılında çayda tekelin kaldınlması ve özel sektörün girmesi ile özel sektöre çay satmayı uman üretici, bu umudunu tamamen yitirmiş durumda. ÇayKur'un bu yıl için toplam 600 bin tonun üstünde yaş çay aiımına karşın, özel sektörün tamamının aldığı çay miktarı 50 bin tonun altında kaldı. Üretici daha geçen yıkn çay parasmı ödememiş özel sektöre, elinde kalan çay yanmasın diye çay satışım sürdürüyor. 200 bin müstahsil, geçimini tek tarım Urünü çaya bağlamış 1 milyonun üstünde Doğu Karadeniz yöresi insanı, özellikle hükümetin ÇayKur'u zorlayan politikasından kaygı duyuyor. 22 aydır sattığı çaya zam yapmadığı halde 1984 yılı sonu itibarı ile 11 milyar ve 1985 yılında 27.5 milyar kârda olan ÇayKur'a 1980'den bu yana uygulanan yatınm yasağı devam ediyor. Yıl sonu kân Hazineye devredildikten sonra yatınmsız yeniden kârda olması istenen kurumun gündeminde önemli sorunlar var. Halen 120 bin ton kuru çay civannda olan iç tüketim artışında son yıllarda gözlenen bir duraksama var. Kesin bilinmemekle birlikte ithalatın serbest bırakılması yabana çay, nestcafe gibi içeceklerin piyasaya girmesi doğal nüfus artışına bağlı tü .etim artışım geriletmişe benziyor. 198182 yıllannda makasla kesimin yasaklanması ve çay ahmındaki kısıtlamalar nedeni ile çay tuketimini karşılamakta güçluk çeken ve çay sıkıntısı ile karşı karşıya kalan ÇayKur bu kez de stok sorunu ile karşı karşı>"a. 10 bin tonluk bir güvenlik stoku ile kampanya başına girmesi doğal sayılan, piyasaya dağıhmda aksama olmaması için, piyasadaki ile birlikte 30 bin tonluk bir stokun yeterli olduğu ülkemizde ÇayKur bu yıhn kampanya döneminde 60 bin tonluk bir stokla girdi. Havalar çok elverişli gidince bu yılki rekolte tahmini 600 bin tonu aştı. Temmuz ayı sonu itibarı ile bu yılın çay tuketimini karşılayacak stoka ulaşrmş bulunan ÇayKur'daki birikim çay uzmanlarıru kaygıjandınyor. Düşük kalite nedeni ile çay ihracında şanslı olmadığrmızı vurgulayan uzmanlar, Özal iktidannın önümüzdeki yıl çay alıımnda kısıtlama getirebileceğini vurguluyorlar. Çaydaki stok ÇayKur'da giderleri ve maliyeti yükselttiği gibi, kurumun elindeki çayı satamadığı için para sıkıntısı çekmesinde ve çay üreticisine ürün bedellerinin ödenmesindeki gecikmeye de etkili oluyor. MAKASLA TOPLAMA Uzmanlar iyi para kazanabilmek çok çay satabilme kaygısı ile kaliteli çay üretilmesi arasındaki celişkinin giderilmemesinin önemi üzerinde duruyor. Makasla çay toplamanın çay bitkisini bozduğu, daha sonraki üretimi olumsuz etkilediği açık olarak görülmesine rağmen yaş çay bedelinin çok düşük olması nedeni ile üretici makasla toplamadan vazgeçemiyor. Bir dönüm çayhktan bugünün fiyatı ile eline 144 bin lira geçecek olan uretici makasla toplamada S yövmiyelik işcilikle sorunu çözmüş oluyor. Elle toplamada işçilik 15 yövmiyeye çıktığından, çay gelirinin düşmemesi için buna yanaşılarruyor. Sonuç olarak kalm yaprak ve saplar dahi çay diye toplanıp satılmış oluyor. Kah'teli üretim için çok kötü olan alınmış bu yaş çaylar, ancak üretim teknolojisinde yapılan gelişmelerle biraz daha içilebilir bir çay haline getirilmeye çabalanıyor. Uzmanlar çok düşük olan 177 lirahk çay alım fiyatı yerine akılcı, üreticiyi kurtaracak bir çay alım fiyatı belirlemeyen hükümetin kalite sorununa çözüm getiremediğini vurguluyorlar. Gerçekçi bir fiyat ile kaliteli çay alımı halinde stokun ve ihracatın sorun olmayacağı belirtiliyor. Uzmanlar kalitenin yükselmesi halinde 50 gram kullanılarak elde edilemeyen demli çayın 5 gramla elde edilebüeceğini anımsatıyorlar. Ve hükümetin üreticiyi, tüketiciyi, ÇayKur'u gözetmeyen politikasına son vermesini istiyorlar. ÇayKur'un kendi kârını dahi yatuım olarak değerlendirmesine izin vermeyen hükümetin, özel sektör şirketlerine milyarlarla kredi sağlayarak yatınm yaptırmasının anlaşılır gibi olmadığına işaret ediliyor. özel sektör, hükumet desteğinde çay piyasasına sokulduğu halde ne çay kalitesine, ne üreticiye şimdilik birşey getirmiş değil. ÇayKur'un flyatının birkaç katı ile daha kalitesiz çayı piyasaya sokan çoğunluk kapkaççı özel sektör nedeni ile zarara uğrayan daha ciddi yatmmalar da durumdan yakıruyorlar. Demiryolu için yutırun yok ANKARA, (OM.) Gerçekleştiğinde Ankara ve Istanbul arasım 5 saate indirecek yüksek standartlı çift hat demiryolu projesinden vazgeçildL Demiryolu Limanlar ve Hava Meydanlan Inşaatı Genel Müdürlüğü'nce (DLH) 1976 yum ' yatınm programına alma. aynı yıl çalışmalanna başlanan ve bugüne kadar yaklaşık 23 milyar lira harcanan ArifiyeSincan çift hat demiryolu projesi kârlı bulunmadı. Proje için DLH'ya iki yıldır mevcut yapımının korunması için verilen sımrlı udeneğin bu yıl verilmemesini kararlaştıran DPT, projeyi 1987 yılı yatınm programından tamamen çıkardı. Yetkililer, yapılan etütler sonucunda projenin yaklaşık 900 milyar lirahk bir yatınmı gerektirdiğini, son yıllarda uygulamaya alman paralı otoyol projelerinin daha ekonomik olduğunu, bu nedenle söz konusu projenin yatınm progmmından çıkartıldığını söylediler. Altınsoy Paris yolcusu LRETİCİ KADINLAR KIZGIS Ev işlerinin yamnda çayla ilgili işçiliği temel olarak üstlenmiş Doğu KaradenizM kadınlar çay bedelinin düşuklüğünden, çay parasmın ödenmemesi nedeni ile düştukleripara sıkıntısından ve kampanya dönemlerinde çaylanmn eüerinde kalmasından yakınıyorlar. Gelen turist sayısında geçen yıla oranla yüzde 15'lik bir düşüş var ra Buyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Altınsoy Fransa Başbakanı ve Paris Belediye Başkam Jacaues Chirac'ın davetlısı olarak bugün Paris'e gidiyor. Ankara Büyukşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla îlişkiler Daire Başkam Samim Şenyüz. EGO Genel Müdürü Yener Rakıaoğlu ve Raylı Sistem Proje Müdürü Yusuf Okçuoğlu'nun da katılacağı 4 kişilik bir heyetle Fmnsa'ya gidecek olan Altınsoy, çeşitli resw; temaslarda da bulunacak. ANKARA, (ANKA) Anka TürkiyeSuriye iUşküerinde betirsizük Halefoğlu'nun Suriye Dışişleri Bakanı Sara ile yapacağı göriişme iptal edildi. Randevunun Sara'mn îsîanbul'daki Sinagoga yapılan saldırı konusunda yaptığı açıklamamn hemen ertesinde iptal edilmesi 'anlamlı' bulundu. ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu'nun Suriye Dışişleri Bakanı Faruk Sara ile dün akşam burada yapması kararlaştırılmış olan göruşme, son anda Türk tarafınca iptal edildi. Randevunun iptali, son dönemde düzelme süreci içinde olan TürkiyeSuriye ilişkilerinde ortaya çıkan bazı püruzlere bağlanıyor. Türk yetkililer, randevunun iptal edilmesine gerekçe olarak iki bakanın programlarının ust üste çakışmasını gösterdiler. Suriye kaynakları ise, randevunun tek taraflı olarak Tuık tarafınca iptal edidiğini, nedeninin açıkhk kazanmadığını belirttiler. Bununla birlikte, randevu iptalinin Suriye Dışişleri Bakanı Faruk Sara'nın Washington Post gazetesine verdiği bir demeçte Istanbul'daki sinagog baskınırun "Fanatik Müsluman Türkler" tarafından gerçekleştirildiğini öne sürmesinin hemen ertesine rastlaması, buradaki diplomatik çevrelerde "anlamlı" bulundu. Faruk Sara'nm bu sözleri Turk yetkililerde tepki yaratmış ve Türk yetkililer "Soruşturması devam eden bir konuda bu şekilde göriiş belirtilemez" demişlerdi. Sara'mn demecinin Türk tarafında rahatsızhk yarattığı bir sırada randevu iptali geldi. Türk tarafının randevuyu iptal etmesi, Sara'mn bu açıklamasıyla yakından ilgili görülüyor. NE DEDİLER? Üst düzey bir Türk yetkili, dün /andevu iptali konusunda gazetecilere bilgi verirken "İki bakamn programlan uyuşmadı" demekle yetindi. Ancak soz konusu randevu, günler önceden kararlaştırıldığı için bu gerekçe "inandıncı" bulunmadı. Suriyeli bir diplomat ise, "Cumhuriyet"e aynı konuda "Delegasyonunuz bizi arayarak Halefoğlu'nun programı uymadıgı için randevuya gelemeyeceğini bildirdi" dedi. Aynı Suriyeli diplomat, "Türk tarafınca bize verilen bilgiye göre, bakanınız, cuma akşamı New York'tan a>nlacakmış" dedi. Türk yetkililer ise Suriye delegasyonuna bu yonde bir "izahat" verilmediğini belirttiler. Bilindiğı kadanyla Halefoğlu, hafta sonunu New York'ta geçirecek. HALEFOĞLU'NUN İKİLİ TEMASLARI öte yandan Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu, New York'taki ikili temaslannı dun de surdür<iü. Halefoğlu, dün sırasıyla Arcavutluk Dışişleri Bakanı Reis Malile, Mısır Dışişleri Bakanı Isuet Abdülmecit, Pakistan Dışişleri Bakanı Şahapzade Yakup Han ile görüştü. Jurizmde "itiıufınporu" hazırlanıyor la daha çok turist geldiğini vurgulayan bakanlık, genel düşüşü Amerikalı ve Araplann Türkiye piyasasından çekilmesine bağlıyor. Reagan'ın Avrupa'daki terorizm olayları ve Libya ile gerginlik nedeniyle yaptığı boykot çağrısına uyan Amerikalılar, Avrupa programlannı buyük ölçüde iptal ederken, bundan doiayı olarak Türkiye de etküendi. Çernobil Nukleer Santral kazasının da etkısi ile Avrupa'da tatil, Amerikalılar için cazibesini yitirmiş oldu. Amerikalıların Avrupa'ya gelmemesi üzerine Akdeniz'deki yolcu gemileri de seferlerinin çoğunu iptal edince, gunübırlik de olsa Kuşadası, Izmir ve Istanbul'a gelen yabancı bayraklı gemiler devreden çıktı. Dünya petrol fiyatlanmn bu yıl beklenmedik boyutta düşmesi, petrol gelirini azaltan Araplann da dilediklerince tatil yapmalarını engelledi. Zengin Araplar Ispanya ve Italya gibi Avrupa ülkelerini seçerken, Turkiye'ye beklenen "ortadirek" Araplar umulan sayıyı bulmadı. BİR TESELLİ Hangi ölçülere göre sayısal sonuçlan derlediği bilinmeyen Kültür ve Turizm Bakanlığı, hüsranla biten yılm teseüisini OECD ülkelerinden gelen turist sayısındaki artışta arıyor. Bakanlığa göre, OECD ülkelerinden gelen turistlerde geçen yıla oranla yuzde 24'lük bir artış göze çarpıyor. Oysa, Bakanlığın en çok umut bağladığı Almanya'da, açıklanan istatistiklerde Türkiye sıralamaya bile girmiyor. Bu yılki "hüsran"ı Akdeniz 1 deki gerginlik ve Çernobil olayı kadar turistik tesislerin pahalı fiyat politikasına da bağlayan Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkam Bahattin Yücel, bu yıl kaybedilen turistin gelecek yıl yeniden kazanılabileceğini söyledi. Bakanlığın çağrısı üzerine sezon sonuna doğru fıyatlannı düşuren turistik işletmelerin, 1987 yılı için, 1986 fiyatlarını hatta daha düşüğünu verdiğini bildiren Bahattin Yücel, bu yeni fiyat politikası ile Türkiye^ nin cazip hale geldiğini savundu. TÜRSAB Başkam, Avrupalı'nın 8 ay önce tatil programını yaptığını hatırlatarak, "nonnal fiyatlar"la Türkiye'nin gelecek yılın programına girdiğini belirtti. Bu arada TÜRSAB Başkam, iki buyük Alman seyahat acentesi TUİ ve Neccerman'ın yüksek fiyat ödeyerek Türkiye*deki işletmelerin tek yetkili pazarlamacılığını aldığına dikkat çekerek, bunun bir tekelleşrne olduğunu ve iki yıl sonrası turizm politikamız için bir tehlike yarattığmı savundu. Bahattin Yücel, Türkiye pazannda tekelleşen yabancı acentelerin, daha sonra kendi istedikleri fiyat politikasını uygulama yoluna gideceklerini öne sürdü. Yucel, Italya, Yunanistan ve Yugoslavya'nın önceki yıllarda bu tür tekelleşme girişimlerini engellediğini de belirtti. Eski binalar bmnnacak Istanbul Haber Servisi Şişli Belediyesi, eski ve bakımsız bincların çevre ile estetik uyum sağlayacak şekilde boyanmasım kararlaştırdı. Bu tür binalann boyanmasına kısa süre sonra başlanacağı bildirildi. Şişli Belediyesi, ilçenin güzelleştirilmesi amacı ile ilçe sımrlan içinde bulunan çirkin görünümlü reklam panolarınt kaldırmakla ise başlamıştı. Bu yıl Türkiye'ye gelen yabancı turist sayısına ilişkin istatistiki bilgi vermeyen DÎE ve bakanlık yetkilileri "turizmde hüsran yılı" için geniş kapsamlı bir rapor hazırlıyorlar. Raporda, gelen turist sayısında geçen yıla oranla yüzde 15 'lik bir düşüş olduğu itiraf edilecek. zırlıyorlar. Bakanlığa yakm ka>naklardan edinilen bilgilere gore, raporda bu yıl Türkiye'ye geTurizm sezonuna buyuk len yabancı turist sayısında geçen umutlarla giren Kultür ve Turizm Bakanlığı'nın, bu yılın hüsranla yıla oranla yuzde 15'lik bir dubittiğini itiraf etmeye hazırlandı şüş olduğu itiraf edilecek. ğı oğrenildi. Kultur ve Turizm Bakanhğı'nTurizm sektörundeki ilgili çev ca hazırlanan raporda "teselli" olarak, OECD ülkelerinden gerelere Türkiye'ye gelen yabancı len turistlerde geçen yıla göre turist sayısına ilişkin istatistiki yüzde 24'luk bir artıştan söz edibilgi vermeyen DİE ve bakanlık liyor. Özellikle Almanya, Franyetkilileri "turizmde hüsran yılı" için geniş kapsamlı birraporha sa ve halya'dan geçen yıla oran DENİZ SOM Akademik kadrolar ANKARA, (ANKA) Yükseköğretim Kurumlanna ait "sakh" kadrolardan 4 üniversiteye ayrılanların bir bölümü serbest bırakıldı. 4 üniversitedeki "saklı" akademik kadrolardan bir bölümünün serbest bırakılmasına ait Bakanlar Kurulu karan Resmi Gazete'deyayımlandı. Buna göre, Ege, Yıldız. Hacettepe ve Marmara Üniversıteleri serbest bırakılan 62 akademik kadroyu doldurmak için 42 doçent ve 20 araştırma görevlisi alacak. Telsizli yaşama sıkı deııetim 1 eni kurulacak olan ınilli monitör sistemi ile lum Turkiye'de yapılan telsiz yayınlan izlenecek \c devlet güvenliğine zarar verici, bölücü, toplumu rahatsız edici davranışlarda htilumınlar, ahlak dışı konuşma yapanlar saptanacak. ANKARA, (Cumhtıriyet Biirosu) Turkiye'dekı lelsiz yayınlannın daha sıkı bir şekilde denetlenmesini sağlamak amacıyla "milli monitör sistemi" kuruluyor. Bu sistemle, tum Türkıye'de yapılan telsiz yayınlan izlenecek ve devlet güvenliğine zarar verici, bölucü, toplumu rahatsız edici davranışlarda bulunanlar, gayri ahlâkî konuşma yapanlar saptanacak. Bu amaçla Ankara'da bir merkez ve bu merkeze bağlı 7 bölgede yerel sistemler oluşturulacak. "Telsizle tanışıklığı" oldukça öncelere dayanan ülkemizde, bu alanda gerekli duzenlemelerin zamanında yapılmamasının yol açtığı "•naışi" yeni yeni getirilen önlemlerle giderilmeye çalışılıyor. Çok yaygın bir kullanım alanına sahip olan telsiz sistemlerinın nasıl bir yasal prosedür ıçerisinde kurulacağı konusunun tam olarak açıklığa kavuşmamasının, kamu kururn ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişileri "yasadışı" telsız kullammına ittiği bildinldi. Telsiz Yasası'run henuz üç yıl önce çıkarılması, Turk telsiz sisteminin tek sorumlu birimi olan Telsiz Genel Mudurluğü'nün kuruluş tarihinin ise iki yıl öncesine dayanması, bu konudaki düzensizliklerin hemen giderilmesine engel oluyor. Genel Mudürlüğun oluşturulmasından önce telsiz sisteminin sorumluluğu, PTT Genel Mudürlüğü Teknik İşler Dairesi bunyesindeki bir şubeye aitti. Bu şubenin gerekli organizasyonu sağla)ramarnası ve telsizciliğin "biraz hafife" alınması, bu konudaki anarşinin nedenlerı arasında sayıldı. Telsiz Genel Müdürluğü'nun kurulmasıyla birlikte bu konudaki çalısmalar daha sıkı bir şekilde kontrol edilmeye ve özellikle yasadışı uygulamalann önlenmesi amacıyla calışmalar başlatıldı. Yetkililer, birçok kamu kurum ve kuruluşu ile gerçek ve tuzel kişinin yasadışı telsiz sistemi olıışturduğunu, oluşturmak istediğine ya da telsiz sistemıni ihlal ettiğine dikkati çekerek, bu tür faaliyetlerin saptanarak engellendiğıni, ihalelerin iptal edildiğini, telsiz sistemlerimn ise yasallaştınlması için uyarıldıklanm bildirdiler. Telsiz sistemi kurulması için önce Ulaştırma Bakanlığı'na gerekli başvurunun yapılması gereküğini bildiren yetkililer, telsiz ihalelerinde ve cihaz ıthalinde de yine bakanbk onayı gerektığıni kaydederek, buna uyulmamasından yakındılar. BALIK BAŞTAN KOKUYOR "Kuruluş esaslanndan" yola çıkarak telsiz sistemi kuran kurumların, telsizciliğe ilişkin bilgilerden habersiz bulunmaJannın çeşitli olumsuzluklara yol açtığım kaydeden yetkili, sonuçta bu kuruluşlarm "yaııltş sistender kurduklannı, standartlara uymayan cihazlar kullandıklannı, roechul frekanslara ybneldiklerini ve anten bölgeJerini sapCa>nmadıklanu " kaydederek, "sisteme aykın telsiz sistemi olustunılduğnnu" bildirdi. "Yasadışı telsizcUigin" önlenmesi amacıyla çıkanlan yasamn işlerlık kazanabilmesi arnaayla çeşitli tebliğler çıkarılarak yayımlanmaya baslandı. Son olarak 18 eylul tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğde de, bazı kamu kurum ve kuruluşlannın telsiz sistemi oluşturmak için yaptıklan calışmalarda yasaya aykın davrandıklan belirtilerek, "Sistem kurma izni ılınmadıgı ve sistemle ilgili teknik ozellikler belirlenmeden, satın alınacak telsiz cihazlannın. teknik ozelliklerinin slandartlara u>gunluğu araştınlmadan ihalelere çıkanldığı, Resmi Gazele'de yayımlanan ihale ilanlanndan ve ihaleye katılan firmaların itbal izni laleplerinden aniaşdmakudır" denildi. Tebliğde, her türlü telsiz sistemi için önce Ulaştırma Bakanlığı'na başvurularak, "sistem kurma izin belgesi" alıntnası gerektiği de belirtilirken, sistem kurma izin belgesi almış olan kamu kurum ve kuruluşlan ile tüzel kişilerin satın alma teknik şartnamelerini izin belgesındeki bilgi, cihaz adedi ve teknik sıandart değerlerini değiştirmeden hazırlamaları gerektiği ve mevcut sistemierde yapuacak değisiklik ya da eklemelerde de yine bakanlığa başvurulması gerektiği bildirildi. Bu hukumlere uymayanlann, Telsiz Yasası'mn 32. maddesinde belirtilen çeşitli hapis ve para eezalan ile cezalandınlacaklan kaydedildi. Telsiz kullanımı, birtakım uluslararası esaslara göre yapılıyor. Türkiye'nin dünya ülkelerinın kabu! ettiği sisteme göre alan ve frekans kullarumı konusunda ortaya çıkan purüzleri gidererek, izinsiz frekans kullanımını önlemek amacıyla Uluslararası Telekomimkasyon Birliği'ne bir "milli monitör sistemi" oluşturulacağım bildirdi. Ancak parasızbk ve yetişmiş personel eksikliğı nedeniyle bu sistem bir türlu gerçekleştirilemedi. Milli Frankfurt Kitap Fuari'nda kavga FRANKFURT, (a.a.) Federal Almanya'nın Frankfurt kentinde önceki gün açılan Uluslararası Kitap Fuarı 'ndaki tran pavyonunda kavga çıktı. Humeyni taraftarlan ile karşıt görüşlü grup arasında çıkan kavgada, aralarmda Iran Büyükelçiliği'nden iki görevlinin de bulunduğu üç kişi ağır yaralandı. Olayda yaralanan Iranlılann hastanede tedavi altına alındıklan, sağlık durumlarının ciddiyetini koruduğu bildirildi. Fahişelerde AJDS korkusu Brüksel'deki Dünya 2. Fahişeler Kongresi'nde Zührevi hastalıklar ve AIDS sorunu tariışıldı. Uzmanlara göre, fahişelere AIDS testi uygulanması sağlık açısından onemlı ledbiı< cleğıl. HADİ ULUENGİN BRİJKSEL Önceki gun Bruksel'de başlayan "Dün>a 2. Fahişeler Kongresi"nin dunku oturumlannda başta AIDS olmak uzere zührevi hastalıklar sorunu tartışıldı. Bu arada, soz konusu kongrenin Avrupa Parlamentosu çatısı altında toplanması "ahlakçı" milletvekilleri tarafından protesto edildi ve bunun AET danışma organı için bir "ziil" teşkil ettiği öne surüldü. 16 ülkeden yuzu aşkın fahişenin ve yetmişe yakın doktor, sosyolog, danışman ve hukukçunun katıldığı kongrenin dünku toplantılarında esas olarak AIDS sorunu gündeme geldi. Çeşitli ulkelerin sağlık uzmanlan AIDS oranının fahişeler arasında yüksek olduğunu ifade ederken, bunun başlıca nedenleri arasında şunlan saydılar: "Hayat kadınlan içinde iğne ile uyuşturucu kullananların fazla olmasından doiayı, AIDS'nin kan yoluyla yayılma şansı yükseklir. Anal cinsi temas, esas olarak pasif durumdaki partnerin, dolayısıyla hayat kadınının AIDS kapmasına >ol acabilir. Jenital organlarla bir ilgisi bulunmayan AIDS'in fabişeler tarafından yayıldıgı iddiası gerçeği >ansıtmamakladır." Bu arada New York, Kalifornia ve Amsterdam'dan gelen uç uzman, hayat kadınlarına AIDS testi yapılmasının bir şe>ri değiştirmeyeceğini, çunkü esas olarak virus dağıtıcının erkek partner olduğunu ifade ettiler. Öte yandan, sosyal Hıristiyan partiye mensup dört Belçikalı milletvekili bir bildiri yayımlayarak " 2 . Dünya Fahişeler Kongresi'nin'" Yeşillerin himayesi altında Avrupa Parlamentosu'nda düzenlenmesini protesto ettiler. Bu milletvekillerine gore, söz konusu kongrenin Avrupa Parlamentosu çatısı altında yapılması "Parlamenlonun saygınlığına golge düşüriivor ve ahlak kurallanyla bağdaşmıyor." Yüz gerdirmede zayıflar şanslı tZMİR, (a.a.) Türk Plastik Cerrahi Derneği Genel Sekreteri Prof. Onur Erol, zayıf kişilerde yüz gerdirme operasyonunun şişmanlara oranla daha iyi sonuç verdiğini söyledi Prof. Onur Erol, Çeşme A Itmyunus tesislerinde devam eden 10. Ulusal Plastik ve Estetik Cerrahi Kongresi'nde yaptığı konuşmada, şişman yüzlerde bozuklukları gidermenin daha güç olduğuna işaret etti. Yüz gerdirme operasyonunun, en az 5 yıl aralıklarla yapılabileceğini kaybeden Prof. Erol, estetik ameliyatların da sonbahar aylarında yapılmasını ve bu operasyonlan yaptıranlann güneşten korunup (C) vitamini almalarmı önerdi AIDS'li bebekler manastırda toplanıyor A N N A P O L İ S , (AP) ABD'nin California eyaletinde bir dağın tepesinde kurulu bir manastırın yetkilileri, AIDS'li doğdukları için aileleri tarafından istenmeyen bebeklere kapılannı açacağını açıkladı. Annapolis kentine bağlı Starcross Manastırı'nda göre\'li rahip Tob> McCarroll, önceki gün yaptığı açıklamada, "Amacımız öliinceye kadar, geçirecekleri günlerde bebeklerin hastanelere kapanmak yerine mutlu vaşamalannı sağlamak," dedi. Katolık Manastırı'nın yetkilileri, 4 AIDS'li bebeği yanlanna almaya hazırlandıklannı, 20 bebeği de çeşitli ailelere evlatlık vermek için çahştıklarını açıkladılar. Toby McCarroll, basına yaptığı açıklamada, "Bu bebeklerin tıbbi bakımlarını sağlamak gibi bir amacımız yok. Bizim istediğimiz, aileleri tarafından istenmeyen AIDS'li bebeklere burada mutlu günler >aşatmak ve kendilerini is(e>ecek ailelere teslim etmek," dedi. McCarroll, manastırda tıbbi ve psikolojik yardıma muhtaç 15 çocuğa baktıklarını, halen 7 hastanın yanlarında bulunduğunu soyledı. Uzmanlar, AIDS'li doğan çocuklann yaşama şansının bulunmadığı gorüşunde. Bu çocukların yaşam sürelerı 11.5 ay olarak kabul ediliyor. İsviçreli öğretmenler geldi tstanbul Haber Servisi İsviçre'dekı Türk çocuklarım eğiten 13 İsviçreli öğretmen, Türkiye'deki okullarda incelemeler yapmak üzere dun uçakla tstanbul'a geldi. Isviçre'nin Basel kentinde görevli Türk öğretmen Halime Zengin başkanlığında üç erkek ve 11 bayan öğretmenden oluşan grup, Türkiye'de kalacakları süre ıçerisinde başta lstanbul olmak üzere Ankara, tzmir, ve Kütahya illerindeki köy ilkokullarını da gezerek Türk çocuklarınm eğitimi ile ilgili gözlemler yapacaklar. .V4 V/4 \ D4CI Bu "Satnan dağı" Ankara'daki "Samandag" değil, Adis Ababa'daki "saman dağı."Zirveye çıkabilmek için tam 20 metre tırmanmak gerekiyor. Tırmanış, merdivenle yaptldığmda yol doğal olarak biraz daha uıuyor.Adis Ababa'daki bu saman yığınınm değeri ise tam 13 bin dular. (Arkası 10. Sayfada)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle