Katalog

20 EKİM 1986 CUMHURÎYET 7 Osman KöksaVın sandtğından çıkan mektuplar 'Inkılap Mektuplan' Uğur Mumcu 'nun kaleminden Cemal Gursel, 27 Mayıs sonrası bir toplantıda konuşurken, yanında Osman Koksal le dığer MBK uyeleri. Muzır propagandalara k a r ş ı : Bayar'ın, Menderes'e cevap mektubunda şu satırlar yer alıyor: Ben esasen alacağımız tedbirin maddi asayişten ziyade muzır propagandalara karşı olacağını ve birçok yerler için buna lüzum olduğunu düşündüğümüzü, ayrıca da işler sürat isterken, adliyenin içinde bulunduğu ataleti bertaraf etmek istediğimizi kendisine söylemiştim. Yarın akşam görüştükten sonra esas fikrimi zatı devletlerine arz ederim. Menderes: İhtilal teşebbüsü var Osman Koksal'ın sandığından bır zarfıçmde Bayat'ın Başyaven Mustafa Tayyar 'ın sakladığı belgeler de çtktı . Bu belgelerden ıkısı, 1960 yüımart aymda Kaysen'nm Yeşılhtsar ılçesınde patlak veren olaylar ıle ılgılı olarak Cumhurbaşkanı Bayar ıle Başbakan Menderes arasındakı özel yazışmalardır. Yeşılhısar ılçesınde CHP ve DP'lı yurttaşlar arasındakı gergınlık, CHP'lı yurttaşlann hukumet aleyhme gösterı yapmalan ile sonuçlanmış ve 56 CHP'li bu olaylar nedenıyle tutuklanmıştı Bu olaylarla ilgilı olarak Başbakan Adnan Menderes, 28 Mart 1960 gtinti saat 10.30 'da Cumhurbaşkanı Bayar'a gönderdığı mektupta CHP'nın "birihtilalttşebbusunde"bulunduğukuşkusunudı/egetırmektedir. önce bu mektubu okuyalım: Tarih 28 Mart 1960. Başbakan Menderes, Cumhurbaşkanı Celal Bayar'a yazdığı mektupta kuşkularmı dile getiriyor Menderes: Bir ihtilal teşebbüsü karşısındayız "Say:n Reisicumhur Celal Bayar, Ankara, Yeşilbisar badisesi ve buna benzer diğer hadiseler ki, CHP'nin bir ihtilal teşebbusunu hiç değilse hadise ve kargaşalık çıkanna ga>relini sarih olarak gostermektedır. Bunlar, haddizatında memleket namı besabına elem verici olmakla beraber; ıktidan >e ıımumi efkârı CHP'nin maksat ve bareketlen bakkuıda vuzuba goturecek ve tenvir edecek mahiyettedir. Gonderilen mesajı, mevzuu şayanı teessur olmakla beraber, memnuniyetle aldım. Zatı devlellerinin bu yakın ve dddi alâkayı gostermeniz ve badiseleri tıpkı şahsen benim kanaatime oygun olarak mutalâa ve ifade buyurmanız, bir taraftan beni cidden memnun etti. Esasen Yeşilhisar hadisesini ogrendigimden itibaren, buyuk bir hassasıyeı ve dik bir almak, harekete gecilmek, meseleyi yeni baştan ele almak ve memleketi bu gibi mezbuhane olduğu kadar tehlikeli veya son derece zararlı tahrik ve kıyama teşvik teşebbuslerinden bebemahal ve kati surette konımanın yolu bulunmak icabeder kanaatındeyim. Şu anda buradaki vekil arkadaşlanmı, Mazlum Kayalar'ı çağırdım. Vaziyeti bir defa daha gozden geçirecegiz. Dahiliye vekili arkadaşımızı da telefonla aradım. Şimdi goruşeceğim. Zatı devletlerinin de mesajlannda ifade buyrulmuş olan mutalâalar ve goruşler dairesinde, orada raesul ve alâkalı arkadaşlaria bemen, yani Dahiliye Vekili. Milli Mudafaa ve tensip buyrolduğu takdirde hadise mahalline gıden Cemal Göktan, Jandarma limum Kumandanlığı Kurmay Başkanı Adliye Vekâletı Musteşarı gıbi zevatla da mesele hakkında tetkikat yapılması ve icaplannın emir buyrulmasını bilhassa rica ederim. Her şeyden evvel biihassa Adiiye Vekiline. meselenin ehemmiyetini telkin etmek \e derhal tedbir alınması ve harekete gecilmesi hakkında ikna edilmeieri zanıri gonıluyor. Şimdi burada varacağımız neticeleri; hemen arza musaraat edeceğim. Zatı devletlerinin de emru ışarlarına anbean intizarda olduğumu derin tazimlerimle arzederim. Adnan Menderes." Menderes, 30 Mart 1960gunü saat 22.30'da Bayar'a şu mektubu gönderır: Pek Sayın Cumhurbaşkanımıza; 1 Dahiliye Vekili arkadaşımızdan vaziyet hakkındaki go 9 İşte maruz bu iki nokta, adli takibattan bir netice zuhur etmeyeceği kanaatiyle bizleri şimdiden endişelendirmek icabeder. 10 Binaenaleyh; Ordu Mufettişi, zaü devletlerine mulaki olduğunda bu meseleleri kendisiyle goruşmek, yanlış bir mebdeden bareket etmekte ıse; onu (ashih ettirmek imkânı henuz mevcut bulundugunu arz eylemek isterim. 11 Dun, bugun, bayram olduğu ıçin belki yann da mucadeleye bir ara >ermiş gibiyiz. Ancak hemen başlamak ve mucadeleyı şiddetle devam ettirmek, aliyen cereyanı hale gore vukuu melhuz hadiseler karşısında vaziyete hâkim olmak bakımından. son derece ehemmiyetli sayılmak icabeder. Secim sathı mailinde, onumuzu en kuçuk tefernıata kadar, iyiden iyıye gorebılmek. melhuz olan hatta gayn melhnzu iyice istikşaf etmek mevkiındeyiz. Seçimler hakkındaki mutalaayı devletlerini de Sayın Gedik'ten oğrenmış olduğumu istidraren arzedeyim. Bn hususta da isabet buyrulduguna kaniyim: tıpkı zatı devletleri gibi, işi olunına baglamak niyetinde olmadığımı arzeder hurmetle ellerinizden operim. Başvekil Adnan Menderes" Başbakan Adnan Menderes'm bu mektubu ıle Cumhurbaşkanı Celal Bayar'dan Adalet Bakanı araalığı ıle sava veyargıçlara baskı yapmasını ıstedığı açıkça anlaşılmaktadır Cumhurbaşkanı Bayar'ın 30 Mart 1960gunu saat 23 30'da Başbakan Menderes'e gönderdığı mektupta "adhyenm içinde bulunduğu ataletten" yakımlmaktadır ıhtılalde yer almak. Bunun için "Mestdm boşa olmasm, mana ifade etsin" diyor. Kabıbay, aynı mektubunda örgut üyest Dıindar Seyhan 'ın adresını istiyor. Dıindar Seyhan da o sırada ttalya'da görevlı. Dundar Seyhan, Napolı'den 11 Mayıs 59 gunu Koksal'a mektup yazmış. Mektupta Kabibay'dan söz edıyor ve Köksaî'a "gösterdiği arkadâshktan" ötüru teşekkur edıyor Aynı gunlerde orgut uyesı Talât Aydemir'tn de bır mektubu var, şöyle: Mektupta "Sureyya "dan söz edılıyor. Ancak bu "Süreyya" Kabıbay 'ın mektubundakı Sureyya Yuksel mı, bılınmıyor. 'Aydemır, Adnan Çelıkoğlu ve Sezaı Okan'a da selam gönderiyor. Orgut üyesi Bınbaşı Fahrettin Ermutlu'nun da Kore'dekı tugaya kurmay başkanı olarak atanmasını ıstıyor. Mektup şöyle: Aydemir: Baş ispiyonu temizleyin Kadıköy 5 Mayıs 1959 Kardeşjm Osman Uzun zamandır irtibatı kaybetmiş dunımdayız, fakat kalben beraber olduğumuzu bUmem yazmaya luzum var mı? Kardeşim, Adnan ile birçok haberier gondermiştim, herbalde tafsilatı ile anlatmıştır. Belki de goruşmek kabil olmamıştır. Ben şimdi bir hafta izinli olarak tstanbul'a geldim. Ayın onunda Seferihisar'da olacagım. Bagun akltğım acele bir telgrafta karargâhta en çok sevdiğim H'inci Ş. Md. Kur. Bnb. Zeki Vegic, Kur. Bşk. ile aralannda geçen bir meseleden dolayı kızıp istida vermiş. Knmandan onun btifaaun hemen mevkii muameleye koymuş. Kendisi çok durust ve egilmeyen bir arkadaşür. Onun için dindeki imkânlan kullanarak buna onlemeye çalış. Tahkikat mevzuu yapürablirsen iyisi olur. Çunku Kh.gâh kaynıyor, buyuk bir geçimsizlik var. Kur. Başk. deneriz. IV. Ş. Md. çok fena bir insan Hanefi Bey malum onun için eğer degişmesi icap edenler varsa bunlara muhak Menderes CHP'yi sırç lnyor: Menderes Bayar'a yazdığı mektupta şöyle diyor: Yeşilhisar hadisesi, CHP'nin bir ihtilal teşebbüsünü, hiç değilse hadise ve kargaşalık çıkarma gayretini sarih olarak gostermektedır. (...) Türk milleti, bir Balkan komitesi haline götürülmüş bulunan CHP'nin kötü niyet ve hareketleri hakkında, etrafıyla ve vakit geçirilmeden tenvir edilmelidir. (...) Örfi ıdare ilan etmek, bir tedbir olarak benim de ilk andan itibaren zihnimdedir. Ancak yine irad buyrulan mülahazalar sebebiyle ben de tereddüt içinde kaldım. katle variyeti takibetmekteyim. Hatta dugun gecesi, şayet ayağımdan muzdarip olmasaydım; CHP umurai kâtibinin tebliğini oğrendikten sonra ve CHP heyetinin V eşilhisar'a gonderilmesinin takarrur etmesi uzerine gece de olsa bizzat kendim ta>>are ile hadise mahalline gitmeyi çok arzu ederdim. Şayet bu mumkun olsaydı, meseleyi kokunden halledecek tedbirieri şimdiye kadar bulmuş ve hal yoluna girmiş olurduk. Halbuki, o gece üç vekil arkadaşın vaka mahalline hareket etme hususunu da derpiş etmekte olduğunu zatı devletlerine iblağ ve neticeye vanlmasını arzettiğim balde. maalesef anlaşılıyor ki, adliye vekili arkadaşın ve diğer bazı rufekanın meseleyi buyultmek ve adli netice alamamak mulahazasiyle, boyle bir hareketi munasip gormedikleri netkesiyle karşılaştık. Şu ana kadar, bizim aldıgımız ledbirler basit mahıyette olmıış ve alelâde usulier çerçevesı içersınde bir mudafaa hareketi balinde kalmıştır. Hatta bu mevzuda hukumetçe hıçbır tedbir alınmamış olduğu da iddıa edılebılir. Sadece radyo gazetesinde vazi.veti umumi efkâra şimdiye kadar gorulebilenlerden çok daha açık olarak, ihtılâl \e kıyama teşebbus hareketleri karşısında bulunduğumuz, etrafiyle açıklanmış oldu. Bunun dahı bemen ve atijen tedbir almak arzusunda olduğumuzu açıklayacak mabiyette bulunmasından başka yenı hareket ve tedbırlerımıze mesnet teşkıl edecek bir açıklanıa olarak da ehemmiyetli sayılmak icabeder. Dun Mazlum Kayalar arkadaşım, hadise mahallinden geUp beni orada olan bitenler hakkında etrafiyle tenvir etmesi üzerine, meseleler uzerinde tedbirsiz kalmış olduğumuz hakikati, nazanmda bir defa daba sabit oldu. Bunun uzerinedir ki Dahiliye Vekili arkadaşımla, gece muteakip konuşmalanmız oldu. Bu konuşmalarda; kendisine (elkin etmek ıstediğim fikir şu idi: Ka>seri vilayet makamından ev\elsı gun yapılan tebliğ, Yeşilhisar'da cereyan eden hadiseleri aksettirecek mahiyette olmamıştır. Yeşilhisar hadisesi, bu (ebligin çerçevesini çok aşan bir ciddiyet ve vahamet arzetmektedir. Umumi efkârdan hadiseleri gizlemek, ancak karşı tarafı daba da teşvik eder; sonra umumi efkârdan bir noktayı gizlemek dahi hakkımız değildir. 27 Mayts'ta ordu mudahalesı ile deırilen ıktidar uçlusu Celal Bayar, Adnan Menderes \e \amık Gedik. f Ayderair'in şikâyetleri: Kore'de görevli olan Taıat Aydemir, Köksaî'a yazdığı mektupta şunları söylüyor: Bu karargâh ile bizim Kore'de huzur içinde yaşamamıza imkân yok. Bir de birinci b'de "Sulhi Şahinkaya" isminde biri var i, bunların baş ispiyonu. Hepsini birden temizlemek vatan borcu olur zannediyorum. Artık sen ne yapabilirsen yap kardeşim, bunlardan bizi kurtarın. Kırk yılda bir yurtdışına bu şekilde çıkalım dedik, burnumuzdan geliyor. kak nazarı ile bakabilirsin. Sureyya'dan da herhalde bunlar hakkında epey malumat alnuşsındır. Bu karargâh ile bizim Kore'de huzur içinde yaşamamıza imkan yok. Bir de I'inci Ş.de (Prs. Bn. Sulhi Şahinkaya 941MI.me.9) isminde biri vaki bunlarm baş ispiyonu. Hepsiai birden temizlemek vatan borcu olur. Zannediyorum. Arbk sen nasıl yapabilirsen yap kardeşim bunlardan bizi kurtann. tierde hele Kore'de daha büyiık hooksüer dogacak zannediyonım. Kumandam sen benden daha iyi tanırsın degil mi? Kırk ydda bir yurtdışına bu şekilde çıkalım dedik o da burnumuzdan geliyor. Kardeşim işlerinin çok yorucu olduğunu ve guç dununlarda otdugunu takdir ederim. Fakat eiindeki imkânlan da kullanacağına eminim kardeşim. Adnan'a, Sezai'ye çok selamlar. Bana Seferihisar'a mektup yazarsan. Sureyya eğer sana dışanda bir adres verdi ise oraya yaz. Ya da bana yazarsın gayet kapalı olarak. Çünku Kur. Bşk. belki bizim mektuplan actınr, şupheJeniyonım. Ondan başka Kur. Bşk. tayin edecek 3«'li kimse yok mu idi? Şayet hiç imkân bulamazsan U. Ş. Md. defişecekse yerine bizim Mu. Kur. Bnb. Fahrettin Ennutlu'yu tayin et, şimdi kıtada ama ziyanı yok, tugay Kh. kıta sicil yeri degil o sicii muddetini doldurdu. Beraber olmanız çok iyi olur. Diğerleri için bulacagınız formul tahakkuk ederse benimle anlaşabilecek arkadaşlar olsun. Olmaz mı? Muvaffakiyetler diler başan haberierini dört gozle bekliyorum. Gozierinden operim. Talât Aydemir Kardeşim: Eğer Personel Bnb. değiştirmek için bir fırsat zuhur ederse yerine (Personel Bnb. Cemil Tunç Bilgöl de As. Ş. Reisi) onu tanınm o olsun tabii imkân varsa. "Şu ana kadar, bizim aldıgımız tedbirler basit mahiyette olmuş ve alelâde usulier çerçevesi içinde bir mudafaa hareketi halinde kalmıştır. Hatta bu mevzuda hükümetçe hiçbir tedbir alınmamış olduğu iddia edilebilir. Sadece radyo gazetesinde, vaziyeti umumi efkâra şimdiye kadar görülebilenlerden çok daha açık olarak ihtilal ve kıyama teşebbus hareketleri karşısında kaldığımız etrafıyla açıklanmış oldu. \dnan Menderes (28 Mart 1960) Bu mektubu da okuyalım. Sayın Başvekil Adnan Menderes, Mesajınızı şimdi okudum. Verdiğiniz malumata teşekkur ederim. Tamamiyle mutabıkız. Malıım zatın yann akşam Ankara'ya doneceğini ben de biliyorum. Hangi mutalâa ve mulahaza ile avdet ederse etsin kendisini tenvir eder, kararı biz işin icabına gore veririz. Ben esasen alacağımız tedbirin maddi asayişten ziyade muzır propagandalara karşı olacağını ve birçok yerler için buna luzum olduğunu duşundugumuzu ayrıca da işler surat isterken adliyenin içinde bulunduğu ataleti bertaraf etmek istediğimizi kendisine söylemiştim. Varın akşam goruştukten sonra, esas fikrimi zatı devletlerine arzederım, Muhabbetle gozlerinizden operim. Celal Bayar" Mektuplarda adı geçen "Ordu Mufettişi" OrgeneralSuat Kuyas'tır Bayar ve Menderes'ın Yeşilhisar olayları uzerine sıkıyonetım ılanını ıstemelerıne karşm Orgeneral Kuyas, sıkıyonetım ılanına karşı çıkmış; bu yuzden sıkıyonetım ilan edılmemıştır Bu mektuplar, ıhtılalden ıkı ay oncesınde, Bayar \e Menderes'ın ordu uzerındekı etkı ve otorıtelerını tumuyle yıtırdıklerını gostermesı bakımından ılgı çekıcı değıl mıdır7 Bu yazışmalar, DP ıktıdarının olavlar karşısında nasıl çaresız kaldığını da yeterınce kanıtlıyor. Başyaver Mustafa Tayyar'm masasında bulunan bır kuçuk not bu çaresızlık ortamı içinde Başbakanın ne gıbı yollardan "medet umduğunu " gosterıyor Not şoyle. "Subaylar heyetine mahsus terfi kanunu 18.4.1960 gunu dahiliye vekaletinden 111260 sayı ile gonderilmiştir. Kısa zamanda Meclise verilmesiyle tesiri muhim olacaktır." ruş ve mutelaai devletlerini etrafiyle ogrenmiş ve hadiselerin Ankara'da cereyan tarzını, kendısinden uzun uzun dinlemiş bulunuyorum. Menderes: Bir Balkan komitesi haline götürulmuş bulunan CHP Turk mılletı, bır Balkan komitesi halme göturfllmuş bulunan CHP'nin kdtu niyet ve hareketlerı hakkında, etrafiyie ve vakit geçirilmeden tenvir edilmelidir. İşte bu maksatla, Dahiliye Vekilinden oraya gonderilen heyetin avdeti munasebetiyle ve şimdiye kadar elde edilmiş neticeler olarak. hemen ikinci tebliğin neşrini istedim. Bu tebliğde, bin kişi civarında bir Halkçırun,Hukumet Konağını basmak, savcıyı dovmek ve öldurmek teşebbusune geçtiklerının ve bu asi kitlenin Hukumet Konağına girmelerinin bir tesaduf eseri denilecek şekil de zorla onlenmiş olduğunu ve Yeşilhisar'da bir muddet nizamın tamamiyle muhtel olarak, anarşinin hâkim olduğunu ve bu arada, birtakım elim hadiseler cereyan eimış buiunduğunu; tebliğe dercetmenın luzumuna ışaret ettım. Bir defa bu tebliğ neşredilmekle uç gunden ben kaybedilmış olan, tedbir alma muddet ve imkânlarını tekrar ele geçirmek ve meseleyi arzettiğim goruş \e olçulerle, >eni baştan ele almaya, şuruh etmenin luzumu, bu suretle de tezahur eder kanaatindeyim. \ apılacak bu tebliğ uzerine ve bu tebligi ta\zihen ve mumkun olursa alınacak tedbırlere de işarel edilmek suretiyle Yeşilhisar hadiseleri ve buna benzer teşebbusler hakkında, daha sarih ve daha açık neşriyata başlamak ve devam etmenin tedbirlerinden biri telakki edilmek değerini taşımakta olduğuna kaniyiz. Örfı ıdare ilan etmek, bir tedbir olarak, benim de ilk andan itibaren zihnimdedir. Ancak yine irad buyrulan mülahazalar sebebiyle ben de tereddüt içinde kaldım. Huhısa, ted 2 Derhal arzedeyim ki; hadiselerin uzerimde bıraktıgı intibalar ve tedbir olarak duşunebildiklerim ile zatı devletlerine atfen dahiliye vekili arkadaşımın bana anlattıklan arasında şayanı hatret bir mutabakat metcuttur. 3 Orfi İdare ilanı. tedbırlerden biridır. Vakit geçmış olmasına rağmen yeni bazı inkişaflarla bu tedbire muracaat etmek iltifata sayan gorulur. Hatta Orfi İdare mahkemelerinde musbet neticeler tam olarak alınmaması ıhtımali karşısında bile bu tedbirin yine de tesir ve kıymeli olduğuna kaniyim. Esasen tedbirin alınması ile yani Orfi İdarenın ilanı iie mahkeme neticeleri alınması arasında geçecek zaman içerisinde vukua gelecek turlu inkişaflar. bu ledbıri diger tedbirlerle takviye etmek, yahut bunun yerine başka tedbirler vazetmek imkânını daima elimizde bulunduracaktır. 4 işte bu mulahazalardır ki, Ordu Mufettişi Paşa'yı, bugun sabahtan itibaren takip ettik. Şu anda kendisiyle Maraş'tan goruşebildik. Yarın akşam Ankara'da olacağını soyledı. Tabiatiyle zatı devletlerine neticeyi arzetmek için muiaki olacaktır. 5 Paşa'dan bir cumle ile edindiğimiz malumata gore, ciheti askeriyenin idare ile sıkı mesai teşrikinde bulunmasının kifayet edeceğini zatı devletlerine de arzedecektir. 6 Orfi İdarenin vazı asayişi temin maksadına matuf olmayıp fikrimce daha ziyade manevi asayiş ve siyasi tesirleri bakHnından muhimdir. Ordu Mufettişi yine zannıma gore, asayişin muhafazası yonunden daha ziyade boyle bir tedbire luzum olup olmadıgı cihetı uzennde durmaktadır. Mesele boyle alınıııca tabiatiyle Orfi Idare ledbirine luzum olmadıgı neticesine varılır. Ivabibay'ın Parıs'ien şıfreh mektubu 7 Asayişin muhafazası endişesivle hareket etmek ve onu temin etmiş olmakla mutmain olmak, passıf ledbirler almak Pans, 9 Mayıs 1959 . NA TO Shape Karargâhı. Mektubu yazan ve mudafaada kalmak manasına gelir. Halbuki memleket asaOrhan Kabıbay. 60'tan önce oluşturulan gızlt örgut uyesı. Mektup yişi oldukça ağır bir darbe yemiş bulunuyor. ilk bakışta ıkı arkadaş arasında olağan bır mektup gıbı görulüyor. 8 Mesele boylece kabul olununca: Yani mudafaada ve paı>Ancak, sonradan yaşanan olaylar göz önune alınırsa mektubun sif kalınmak kabul olundugu takdirde iş adliyece alınacak ne"şifreti" olduğu anlaşılıyor Kabıbay, o sırada Kara Kuvvetlerı Kurticeye kalır. Bu bahisle iki nokta ehemmiyetle uzerinde dumay Şubesı Mudurlüğu yapan örgut arkadaşma "Hummalı faalirulmaga deger. yet devam ediyordur" dedıkden sonra ıkı subay adı verıyor: Birinci nokta: tşe el koyan adliye cihazı davayı şahsi ha"Lojistikte thsan Atabay.. 38'li topçu subay. îyi bir çocuk oldukaretler veya tecavuzler zu^iyesinden alıp musbet halde tağu inancını verdi" dıyor. Daha sonra bır ad daha verıyor: arruz ve tecavuzun hukun.d kapılarına gelip dayanmış olSureyya YükseU duğunu ve bir ayaklanma mahıyetinde bulundugunu her naKabıbay, Yüksel ıçın "Şöyle uzaktan tanımaya çahşıyorum"dısılsa yine de her zaman olduğu gibi maalesef kavrayamamışyor. Yuksel, daha sonra 27 Mayıs Ihtılalı 'nden hemen sonra Kabılır. bay'm başkanhğmda kunılan "Emniyet Kontrol Koordinasyon tkinci nokta ise: Meselenin idari tahkikatın bir muddet icin Servisi"nde gorev alıyor 12 Eylul donemınde de hmır Sıkıyonedevamı ile bazı neliceler alınmak mumkun iken anında adatım Komutanlığı yapan Yuksel, orgeneral rutbesınden emeklı olulete intikal ettirilmek suretiyle tahkikatın kısır netice vermiş yor. Yuksel şu anda Romanya Buyukelçısı. olmasına sebebiyet verilmiş bulunmasıdır. Kabıbay, bu mektubunda tstanbul'a atanmasını ıstıyor Amacı Erkanlı'dan tavsiye mektubu Bır başka mektup da Orhan Erkanlı 'dan gelmış.. Erkanlı, 27 Mayıs thtılah 'nı örgütleyen gruplar içinde etkın görevler ustlenmiş; ıhtılalden sonra ilk MBK'ındeyer almıştı; daha sonra 13 Kasım 1960 operasyonu ıle yurtdışına sürtilmuştu. Yurda dönüşunde, önce Hurrtyet Gazetesı'ndeyönetıcılıkyapan Erkanlı, daha sonra CHP milletvekılı olmuş, mületvekühğınden ıstıfa etttkten sonra bır taştmacüık şırketı kurmuştur. Oldukça zengm bır ışadamı olan Erkanlı 'nın 15 Ağustos 1959 günu Köksaî'a yazdığı mektupta da örgtit üyesı Ahmet Yıldız ve Nacı Asutay 'ın selamlan ıle birlıkte Şahap încı adli bır subayı Köksaî'a gönderiyor. Mektup şöyle: 15 Ağs. 1959 tSTANBUL Mubterem Yarbayım, V uksek Kumanda Akademisi denen şeyi bu gun bitirdik. Pazartesi gunu yeni vazifeme başlayacagım. 2 sene Davutpaşa luslasında vatani vazifemize devam edeceğiz. (Efer rahat bırakırlarsa!..) Döndar'dan bir haber alamadık. Arkadaşlar iyiler, bilhassa Naci Bey'in ve Ahmet Yıldız'ın selamlan var. Mektıbu size getirecek arkadaşım Bnb. Şahap Inci Er. Harbiye Muhabere Tb K.ıdır. tyi bir arkadaş olduğu için size tanıtmayı faydalı buldum!.. Albaylığınızı şimdiden tebrik eder, İstanbul için emirlerinizi beklerün. Hurmetlerimle. TNK. Kur. Bnb. Orhan Erkanlı Napolı 'den mektup gönderen Dundar Seyhan, 22 Şubat 1962 tanhındekı ihtilal gınsımı nedenıyle emeklıye sevkedüdı. 21 Mayıs 1963 tarıhmde başansız ihtilal gırışımı nedenıyle tutuklandı Yargılandı ve beraat ettı 1984 yılında öldu. Fahrettin Ermutlu, 22 Şubat 1962 olavmdan sonra emeklıye ayrıldı. Ve sıyaset ile ılgismı kestı. SÜRECEK