25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
LER CUMHURİYET/9 SHP Grubu, yabancılara mülk satışı için karar aldı Hükümete gensoru Baykal, geçen hafta Manisa Milletvekili Abdullah Çakırefe ve arkadaşları tarafından SHP'den aynlan bağımsızların partiye davet edilmesi için verdikleri önergenin de görüşüldüğünu belirterek, "Grup yönetim kurulu bu konuda ilke karan aldı. Parti ve grup aleybine bir etkinligi olmayan, hâlâ sosyal demokrat ilkeleri benimseyen parti ile kaynaşabüecek, yararlı olabilecek arkadaşlar davet edilecek. Bu konuda milletvekillerinin önerecegi isimler yönetim kurulunca titiz bir inceleme ve araştırmaya tabi tutulacak. Bu konudaki göriiş genel başkana iletilecek. Parti ve sosyal demokrasiye ibanet etmemiş olan her arkadaşımız geri gelebilir" diye konuştu. SHP Grup Başkan Vekili Cahit Tutum, parti değiştiren milletvekillerine anayasanın 84. madddesine göre durumlan konusunda Başkanlık Divanı'nca alınan ve çifte standart taşıyan karann açıkça anayasaya aykın olduğunu bildiril. Cahit Tutum, Başkanlık Divanı'nın son kararmı değerlendirirken, divanın güveni temelden yok ettiğini belirterek, şunlan söyledi: "84. maddenin ihlali halinde isletilmesi dogaldır. 84. maddenin ikiali ise olgusal olarak tespit edikbflecek bir şeydir. Divan, hukuk managını altüst edecek celiskili kararlara varmıştır. ANAP'a gJrenlerin 84. madde kapsamı dtpnda tutnlmaa açıkça anayasaya aykınlık halui olustunıyor. Heie bde Soyın Başbakan'ın 'muhtevası değişen partilerden aynlarak, başka partiye girenler' diye akıUara durgunlulc vcrea yargılara varnuuı, luuran da, devlet de benim diyen zihnivetin de gerisindedir. Başkanlık Divanı guvenimizi temelden yok etmiştir." SHP grubunun dünkti toplantısında grup denetçiliklerine Hakkâri Milletvekili Sait Erol, Diyarbakır Milletvekili Hayrettin Ozansoy seçildi. SHP Genel Başkanı Erdal Inönü de, Başkanlık Divanı'nın 84. madde kapsamına giren milletvekilleriyle ilgili karanru eleştirerek, anayasanın uygulanmasında çifte standart kullanılamayacağını bildirdi. TBMM kulislerinde dün özellikle DYP'liler tarafından Başkanlık Divanı'ndaki çifte standartlıhk kararmın alınması yolunda SHP ve ANAP'lıların anlaştığı söylentisi yayıldı. SHP Genel Başkanı înönü, bu söylentilerin arumsatılıp, Dev let Bakanı Mesut Yümaz'la görüsmesinde bu konunun ele alınıp alınma' dığırun sorulması üzerine böyle bir şey olmadığıru, Mesut Yılmaz'la yalnızca dış politikayla ilgili konuları görüştüklerini söyledi. DUYDUK/GORDUK PEKŞE1V Biz kaçıncı yüzyıldayız peki? araştırmalar için 12.000.000 sterlin boşa gıtmiş.." Jale Baysal "Ne yapmak lazım?" dedikten sonra dünyada neler yapıldığını özetlemiş: "Bulunan çözüm şu: Diyelim ki kimya alanı için konuyu iyi bilen, aynca kütüphaneciliğin fişleme, indeksleme tekniklerini de iyi bilen kimyacılar, ya da kimya konusunu anlayabilen uzmanlar çıkan bütün kimya yazılannı, aralannda bölüşerek okuyorlar, çok ayrıntılı indeksleme terimleri (konu başlıklan da dryeb(firiz) altında bunlan gruplara ayırıyorlar. Yazıların kısa özlerıni de yazıp bütün dünyaya duyuruyorlar. Bir süreli yayın çıkıyor ortaya "Chemical Abstracts (kimya özetleri) Bunun yanında tıp alanı için İndex Medicus, Excerpta Medica, mühendislik için Engineering İndex, kültür bilimlerı için Britısh Humanitils index, İslam ülkeleri için index İslamicus vb." "...Görüldüğü gibi işin boyutları çok büyük. Olabildiğince hızlı haber vermek gerek ve doğru bilgi vermek gerek.. Bu üç koşul kendiliğinden bilgisayarların kullanılmasını zorunlu kılıyor. Yayınlar üzerine elde bulunan bilgiler. bilgisayarlara depolanıyor. Bunlara dünyanın her tarafından kablolarla bağBülent Ağaoğlu ile yaptığı lanıp bilgi isteme olanağı var. mız konuşmada "bilgi bilimi" Türkiye'de iki kuruluş, Türdiye bir kavramın ülkemizde kiye Bilimsel ve Teknik Araştırhenüz bilinmeyen bir bilim ol ma Kurumu ve Yüksek Öğreduğuna değinmıştik. Sayın tim Kurulu dokümantasyon ve Baysal'ın bu konuda verdikle uluslararası bilgi tarama merri bilgiler ise ilginç: kezi 1984'ten bu yana Türki"Kayıtlı bilginin sınırları ve ye'nin bilgi arayıcılan için böyle boyutları, akıl almayacak ka bir hizmeti vermeye başlamışdar geniş. Bu konuda bir ista lardır. Doğal olarak pahalı bir tistik var. Bir kimyacı her yılın hizmettir. iki merkezimiz de birinci günü kimya alanında çı ABD'de "Dialog" adlı bir bilgi kan yazıları okumaya başlasa, satıcısı ile iş görüyorlar. Diagünde sekiz saat okuyabilse, log'un elimızde 2709'danfazla haftada yedi gün durmadan veri tabanı var. Bunlar topluca okusa, yılın sonuna vardığı za 120 milyonun üstünde yayın man önünde, daha okuyama için bilgi verebiliyorlar. Veri tadığı, o yıl yayımlanmış on yıl banının kirası var, burada fık yazı kalıyör. Özet olarak in ABD'ye bilgisayar kablosu ile san, yarattığı bilginin altında bağlanma masrafı var. (Norezıliyor. Neyi bilip neyi bilme mal otomatik telefon bir saat diğini bile bılemez hale geliyor. için 120.000 liradır) Bulunan 1959'da ABD'de araştırma bilginin kâğıda basılma masmasraflarının 1.250.000.000 rafı var. Pahalı ama günün kodolarlık bölümü zaten bilinen şulları ıçınde onsuz olunmaz şeyleri yeniden bulmak için bir hizmet.. Eğeryirmincı yüzboşaharcanmışjngiltere'de de yılda yaşamak ıstiyorsanız 1962 yıhnda yine böyle çift ödeyeceksiniz." İstanbul Üniversltesi Edebi\«t Fakültesi Kütüphanecilik Bölümü Başkanı Prof. Jale Baysal'dan bir mektup aldım Geçen haftalarda Bilgi uzmanı Bülent Ağaoğlu ile yaptığım konuşmaya değinen Sayın Baysal, "Bilgi Bilim nedir?" başlıklı bir açıklama göndermiş. Baysal, üniversitelerimizin kütüphanecilik bölümleri konusunda biraz dert yanıyor ve "İlk yıl bölüme kaydolup gelenler bile, ne okuyacaklarını kestiremeden geliyorlar. Aile ve yakın çevreleri de, bunlara daha baştan ziyan oldu gözüyle bakıyor. Galiba yaptığımız işierin tanıtımını da yapmamız gerek" dedikten sonra açıklamaşına şöyle başlıyor: "içinde yaşadığımız çağ bilgi çağı (ınformation age) diye adlandırılıyor." öayın Jale Baysal, "yirminci yüzyılda bilgi bilimi açısından Türkiye'nin içinde bulunduğu koşulları" da şöyle açıklıyor: Gruba devam etmeyen milletvekilleri uyanlacak ve seçim yörelerinde teşhir edilecek. Grup Başkan Vekili Tutum, TBMM Başkanlık Divanı 'nın 84. madde konusundaki çifte standartlı kararının açıkça anayasaya aykırı olduğunu belirtti. ANKARA, (Cumhtıriyet Biirosa) SHP, TBMM grubu, yabancılara karşılıklılık kuralı olmadan mülk satışı konusunda hükümet hakkında gensoru önergesi verilmesini benimsedi. SHP grubu aynca, grup yönetim kurulunca alınan ve dün grup genel kuruluna sunulan bir dizi kararla da genel merkezden bağımsız çalışma arayışına girdi. SHP TBMM grubunun dünkü toplantısında, yeni çalışma dönemine ilişkin grup yönetim kurulunca alınan ilkeler görüşüldü. Anayasa Mahkemesi'nce iki kez iptal edilen yasaya dayanarak, yabancılara yapılan mülk satışı nedeniyle, hükümet hakkında gensoru önergesi verilmesi yolunda grup yönetim kurulunda alınan karar aynen benimsendi. Grupta bu konudaki hazarlıkları yürütmek üzere üç kişilik bir komisyon oluşturulması için de yönetim kuruluna yetki verildi. SHP yönetim kunılunca alınan ve dün grupta milletvekillerinin bilgisine sunulan bir dizi karara göre, gruba ve Meclise devam etmeyen milletvekilleri için yaptınm uygulanacak. Bu konuda grup iç yönetmeliği de değiştirilecek ve devamsızlık yapan milletvekilleri önce uyanlacak, daha sonra seçim çevrelerinde teşhir edilecek. Grupta rnilletvekillerinden yönetimin bilgisi olmadan soru önergesi ve yasa önerisi vermemeleri de istendi. Yönetim kurulunun aldıgı karar uyannca, grubun çalışmalan konusunda bundan sonra il başkanlanna da bilgi iletilecek. Aynca ülerden dogrudan gruba bilgi akımı saglanması için çahşüacak. Grup sözcüsü Snruri Baykal illerden bilgi akımı saglanması konusunda Genel Başkan tnönü'den de girişimde bulunmasının talep edildiğini bildirdi. Baykal, gnıbun görev alanında kaJan konularda parti yönetiminin, grubun bilgisi olmadan çalışma yapmaması kararına vanldiğını ve grup yönetim kurulunun bu karanmn grupta milletyekiilerine de iletildiğini söyledi. rem, vergi dairelerini gezdi ve bilgi aldı. öğrenince de, "Benim bir evim vardı. sa komşulanmız bunun üçte birini gösıeb"dedi. üyük vergi ektörde önemli vergi olduğunu, ilerde de ilk sıraya yerleşeceğini söyledi. AJptemoçin, bu yılki KDV gelirlerinin 1 trilyon 73 milyar liraya ulaşacağını da açıklarken, 1987 yüında Ankara yanında istanbul ve Izmir'de kurulacak "BöJge otomasyon astemleriyle" Türkiye'nin büyük bir böIttmttnün vergisinin bilgisayarlar aracıLığıyla saptanacağını, yanlışkklann öneneceğiru anlattı. Gelirler Genel MüdüU Aftan Tufan da, Gelirler Genel MüiürUigü ve taşra örgütlenmesi hakkınİ4 nhurbaşkanı'na bilgi sunarken, îvreu. "Geçen yi gtttigi Bodnun'da Mai Vfadürn'nüD, fttnrs mlınıp alunnadıgııı yeleri lcadar denetlemedigiııi, odasııı be halılarla döşettigini" söyledi. Altan Tufan, tüm vergi gelirlerinin 986 yıhnda 1985'e göre ytizde 58 artaak, 6 triJyon 50 milyar liraya ulaşacajnı açıklarken, devletin her 100 lirayı opiamak için 1986 yıünda 1.03 lira harama yaptığıru söyledi. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, vergi pin beyan edilen miktarlann doğru oJup Imadığının saptanamadığını da öğreince, "Benim bir evim vardı. Nonnal ir miktar beyanda buluotiiim. Oysa otaşnlanmız bunuo üçte birini gösteriier, kimse de neden böyle diye Mmdı" deyince, Altan Tufan, kurulaik "istilıbanU arşJvT ile kiracı ve ev saibi beyanlarının da karşılaştınlacagını îyledi. Sayıştay Başkanı: Erdetn ile soruşturma yok ANKARA, (Curnhuriyet Bürosu) Sayıştay Başkanı Servel Şamlıoğlu, bir dergide yer alan "Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem'e harcırah sorgusu" başlıkb yaayı "haksız ve haysiyete dokunan ve sansasyon kokan bir yan" olarak niteledi ve kesinlikle böyle bir sorgunun olmadığını söyledi. "Ortada ne bir dddi sorun, ne yapümış bir tebligat, ne de Sayın Erdem'e sonılmuş bir soru var, olsa da bunlar normal muamelelerdir" diyen Şamlıoğlu, yolluk ve gündeliklerle ilgili uygulamalann 1945'lerden bu yana süregeien uygulamalar olduğunu kaydetti. Bir devletin bazı makamlarındaki yetkililerin bir yabancı ulkede herhalde pansiyonda kalmayacağını, bu kişilerle ilgili harcamalarda elbette bazı durumlann göz önünde bulundurulacağını belirten Sayıştay Başkanı, aynı uygulamanın Dışişleri Bakanlığı'nda da yapıldığını söyledi. Her eve dün Devlet Bakanı Mustafa Jinaz Titiz tarafmdan açudu 19v yabancı, 38'iyerii olmak üzere toplam 57flrmanın kattldtğı fiıann açıhştnda konuşan Titiz şunlan söyledi "İnsanlan bir yerde toplayıp onlara ders vermek her halde öğrenmenin en kötu yotudur. Teknolojik gelişmelerle öğretim teknikleri de geüşmiştir. Bilgisayann ve meslekt eğitim araçlarvun öneml anlafibnifttr. Bu tur araçlar herkesin alabOeceii araçlar değildir. Ama inanıyorum kigelecektt bilgüayar her eve girecektir. BU bu konulara gittikçe daha çok para aymyoruz. Diğer ülkelerle olan eğitim açığuu böylece kapatabiUceğiz." Fuara, yabancı flrmalann, eğitim araçlanna gürnrük vergi muafiyeti getirümesi üzerine, Dünya Bankaa'nm Türkiye meskk okuüan veyuksek okullannın donaabnaa için ventiği 90.7 müyon dolar krediden pay almak için katddüüan bikttrüdi. Aynca MW Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanhğı da fuarda, katılan flrmalann ürünlerini incelemek amaayla bir stant kurdu. EDEXI\T86,19 ekbn gününe kadar sürecek. (Fotograf: FİLİZ ÖZKANJ g "Büyük veri tabanlan bütün dünya yayınlarına yönelirler. Her ülkenin kendi yayınlarını gösteren kaynakları vardır. Örneğin bizde yeni harflerın alınmasından bugüne kadar çıkan bütün kitaplarımızı gösteren bir Türkiye Bibliyografyası, 1952'den bu yana çıkan seçme makelelerimizi gösteren bir Türkiye Makaleler Bibliyografyası vardır. Baysal'ın sözlerinin şurası önemli. Dikkatle okuyun lütfen; "Bunlar üç ayda bir çıkmaları planlanmış olduğu halde ortalama iki yıllık bir gecikme ile çıkıyortar. Makaleler Biblıyografyasının özet de vermesi gerekirdi, veremıyor. Ayrıntılı dokümantasyon çalışmalan yapılamıyor. Yeni harflerin alınmasından önceki yayınlar üzerine, yalnızca birkaç bibliyografik kaynak var. Ûrneğin İttthat ve Terakki üzerine yazılarv lar, ya da bu kaynaktan çıkma yazılar gerekse, tek başınıza korkunç bir araştırmaya girişmeniz, eski gazeteleri, dergileri, krtaplan bir başınıza elden geçirmeniz gerekır. Asıl araştırmak istediğiniz konuya ömrünüz yetmez. Ya da çalışmanın bazı yanlan eksik kalır. Yanlış şeyler söylemeniz tehlikesi doğar." Prof. Jale Baysal açıklamasını şöyle bitiriyor: "Bilgi olmadan, bilgiye ulaşma olanakları bulunmadan, yirminci yüzyılı yaşamaya olanak yok.." Sayın profesörün açıklamasının tümünden şu sonuç çıkıyor. Bilgiye bir türlü ulaşamayan bizler demek ki yirminci yüzyılda yaşamıyoruz. Kaçıncı yüzyıldayız peki? ı§an son nokta: Arçelik FıülAutomatic 2100, Arçelik \fetkili Satıcıları'nda sizleri bekliyor. \1\KAR\ TVS1 Imdat Bakan Oksay geliyor! Özal kabıneamn "en sert" bakanı kim diye sorsalar, artık yanıt açık secık belli oldu: Devlet Bakanı Kazım Oksay Bakanlar Kurulu toplantılan sonrası gazetecılerın bütün sorularını "göğsunü siper ederek" yanrtsız bırakmayı başaran Kâzım Oksay, her bırı "uçer metrelik" k o caman adımlanyla gazefecilenn "soru sorma atağı" stratejiierını de darmadağın etme görevini başarı ile yerıne getıriyordu. Ama yine de "defansif" başanlar geçiciydı ne de olsa Ankara Anakent Beledıye Başkanı Mehmet Altınsoy'un Ankara'nın başkent oluşunun 63. yıldönümu nedeniyle Ankara Palas'ta düzenlediği resepsiyonda Kâzım Oksay, sankı "ABO'li kra! Lewisi in babasına rahmet okutacak ölçüde" depara kalkıyordu Başbakan Özal'ın da doğum gününü kutladığı ve bakanlar, milletvekilleri, askerı ve sivil yetkılıler, elçilık mensuplarının katıldığı resepsiyonda, gazetecıler de bulabıldiklerı yetkılilerden bilgi almaya çalışıyordu. Kâzım Oksay da "tarikatçılık, benzin satışları, Kerkük bombardımanı" gibi sorulara muhatap kalıyordu Bir yandan gazetecilerın sorularını yanıtlayan Oksay bir yandan da elindeki tabaktan dönerpılav yiyordu. Ah şu gazetecıler ışte, tam da tutmuş Kâzım Oksay'ın pilav ve döner taşıyan çatalını ağzına götürdüğü anda deklanşöre basmıştı Kâzım Oksay bir anda salonu donduran bir sesle kükredı, "Ne çekiyorsun be", "Terbiyesizlik b u " Hem de yemek yerken çekmıştı ya gazeteci, Oksay köpürmüş. köpürmüştü. . Resmini çeken Nokta Dergisi'nden Hüseyin Akstt'in üzerine yürüdü Gazetecı Aman efendbn ne oluyor?" gıbılerinden ilk atağı geçiştırmeye çalıştıysa da Kâzım Oksay yurüyor, yürüyordu. Bu kez gazeteci "Kötu bir niyetim yoktu" gibilerden işi kurtarmaya çalıştı, ama Oksay, gazetecinin iki yakasını ellerıyle şoyle topartadı, hafif sılkeleyerek tarttı, sonra itekiedı. Konuklann şaşkın bakışlan altında meydana gelen bu olay Başbakanlık Basın Merkezi görevlisi Sebahattin Ozgüvenç tarafından yatıştırılmaya çalışılıyordu. Sonunda sakinlesti Oksay ve gazetecinin yakasını bıraktı, sonra da kimseye görünmeden ortalıktan kayboldu YENİ zun £•• YENİ alır. Suyu gereğinden sıcak bulursa, soğuk su ekler, ılıtır. \eterince sıcak değilse, uygun dereceye kadar ısıtır. Gereğinde soğuk suyu baştan alır, istenilen dereceye ısıtır. YENİ /de. le, ,\' { s± . ılışır! Enerji ve su tasarrufu için özel programlar. Sudan, elektrikten, deterjandan yüzde 40 tasarruf sağlar. Az çamaşırı bile yıkayabilme üstünlüğü! Az kirliler için özel yıkama programı sayesinde, günlük çama§ırlan, tişörtleri, gömlekleri, istendiğinde bir suda yıkar, tertemiz yapar. suyunuz varsa Çift su girişi. Evinizde sıcak ANKARA'nın başkent oluşunun 63. yridönümü nedeniyle Ankara ValisJ CahH Bayar ile Anakent Betediye Başkanı Mehmet Atansoy, Başbakan TUrgut özal'ı Başbakanlık btnasmda ziyaret ettüer. özal, zryaret sırasında, "Bugun benim de doğum günüm" biçiminöeki sözlerini, Vali Bayar "Ne guzBİ bir rasüanti" diye yanıOarken, Attınsoy, t n mutiu gunümüz" karşılığmı verdi. özal, Ataturk'ün en büyük ilgryi Ankara'da gördüğünü beHrttikten sonra, Ataturk'ün Ankara sevgisini "Bir Abnan uzman, Ankara He Ugm ohımtuz bk npor hazırtanvş. Bu nporda, Ankara'mn Iküminfn ve su torununun okımauzhıktanni beUrtmiş. Ama bu npor ortadan yok edilmif" diye ömeklendirdi. Başbakan özal, küçüklüğünde Ankara ileHgHimarşlar soyhdiklerini anlatırken de, "Ankan, Ankara, seni görmek ister her baM kara" dizeterini okudu. özal, günümüzde bu marşlann okunmadığtnı beHrtirken, Mehmet Altınsoy söze girerek, kutlama programı çerçevesinde bu marşları kendilerinin seslendirdiğini söyledi. Özal da "Bu konuda TRTyl sıkısbrmak lazım. Onlar da çatorf dedi. Bahtı Kara Ankara ARÇELİK FULL AUTOMATIC 210( Doğanhisar ilçesinde 5 ekim günü yapılan geleneksel yağlı pehlivan güreşlerini aynı gün 20.30 haber bülteninde duyuran TRT, Doğanhisar'dan "nahlye" diye söz ederek, ilçe sakinlerini hayrete düşürdü. 1957'den bu yana ilçe merkezi ve mülki amiri kaymakam olan Doğanhisar'ın Belediye Başkanı ismall Görgülü olayı bir yazı göndererek gazetemize bildirdi. Doğanhisarlıların hayretinin biraz olsun rahatlatılabilmesi için gazetemizin konuya yer vererek TRT'ye gerekli basın uyarısını yapmasını rıca etti. Görgülü, bu yazıyla birlikte bir de, olaya "TRT'den Büyük Gaf" başlığıyla uyarı köşesinde yer veren Doğanhisar gazetesinden de yollamış. Gazetenin uyarı köşesinde, TRT'nin hatası "büyük bir gaf" olarak nitelendirilerek, "Haberin çıkış merfcezlnden ml, hazırfayandan mı kaynaklandığı anlaşılamamış ve TRT'nin lütfu ile llçemiz nahlye olarak yayımlanmıştır" deniliyor. TRT'den gaf ŞİMOİ NE 0LACAK7 Son 9 yıl içinde U « ı u > B M r k M yasaklı siyasetçi. KorkHt özai buyuk işadamı, M met Mulal Refah Partisi Genel Başkanı, Ivgat b a l da Başbakan oldu. Bakalım htehmat Kaçadtar ne olacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle