25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 EKİM 1986 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 Cunta, "Rebetika" kitabimı pornografik diye toplatmıştı Elias Petropoulos, 'Rebetika' adlı yapıtıyla cuntanın şimşeklerini üzerine çekiyordu. 3 yıl hapishanede kalan Petropoulos'un romanı 'pornografî' olduğu gerekçesiyle suçlanıyor, hatta o güne kadar yayımlamış olduğu tüm yapıtlannda sözcuk sözcük pornografî aranıyordu. siaden sonra yayımladığınız MEHMETÂKİF "Rebetika" büyuk sonınlar yaşarkılandır. Günümüz Yunan yeraltı dünyası, Istanbul kabadayılannın bir türevidir. Yunan kabadayısı, pek çok acıdan lstanbul kabadayı ve külhanbeylerine benzer. Onlar da ceketlerini omuzlanna atar, bellerine kalın kuşak sanp ayaklanna yemeni denilen ayakkabılar giyer, esrar içerlerdi. Güçlü oldukları için zayıflan, yoksullan, cocuklan koruriardı. Dülerinin yansıANTALYA Elias Petropo ratmıstı. Biraz o günlerden söz nı Türkçe sözcükler oluşturuyoredeHm mJ? nlos, "Rebetika" adiı kitabıyla du. Işte geçen yüzyıl ortaJarının olduğu kadar, 1974 öncesi Yubu Yunan kabadayısı, Rebetika nan cuntasına karşı açtığı savaş PETROPOULOS 21 Nisan şarkılannın temelini oluşturmuşile de tanınmış Yunanlı gazeteci 1967'de generaller darbeyi yatur. Bu şarkıların doğduğu iki ve sosyolog. Cunta döneminde parken, ben "Mesimvrini" gayer vardır: Hapishane ve tekke. 3 yıl cezaevinde yatan, 1975 yı zetesindeydim. Hekn Vlahu da Yunan argosunda Türkçe'de ollından beri Paris'te yaşayan ve sahibiydi gazetenin. Bu gazete, duğu gibi tekke esrar içilen yer ülkesine dönmeyi reddeden Pet cuntaya karşı çıktığı için kapa Maceranızın odak noktası anlamına da gelmektedir. ropoulos, Akdeniz Akdeniz Mütılan tek gazete oldu. "Mesünv "Rebetika" adb kitabınız neler zik Festivali kapsanunda düzen "Rebetika" için poraograrini", istibdada değil, parlamen içennekteydi? lenen müzik sempozyumu dola tarizme inananlann gazetesiydi. fik yargısına vanldı demistiniz. yısıyla Antalya'daydı. PETROPOULOS Rebeti Kitap gerçekt» pornografik İşte o gunlerde Rebetika sarkımiydi? ka, Yunan yeraltı dunyasının CunUnın iktidara gelme lannı yayımladım. "Rebetika", PETROPOULOS Yunanistan'da burjuvazi henüz şekillenmektedir. Yunan burjuvası köy kaynaklıdır. Görmemiştir. Rakı içrnez, viski içerler. Dolayısıyla kitapta anlattığım "kabadayı "dan ve atmosferden rahatsız oldular. Kitapta Osmanlı tmparatorluğu da onların düşündüğünden daha yoğun geçiyordu. YunanisUn'da biam mttzikierifl, Zeki Müren kasetierinio satddıguu gördöm. Bir sttre önce Theodoralds iilkemize geldi. Zütfö Livaneli'yle ortak plak ve kasetieri ber iki ülkede saülıyor. PETROPOULOS Halk Turk müziğini seviyor. İki milyonun üzerinde Rum, Türkiye'den geldi. Bunlar nostaljik kişiler. Her fusatta eski günleri anmak istiyorlar. İki ulusun sanatçılan arasındaki ilişkiler, tabandan gelen daha iyi bir iletişim olduğunu gosteriyor. Sanatçüar ve araşürmacılar arasındaki temasPETROPOULOS VE LtVANELİ Poütikadaki uzlufmazbk, sanatta tersbu dönüyor. Yunanlı soslar, birbirimizi daha iyi tanımak yolog ve gazeteci EUas Petropoulos ile Zülfü Uvantti, dosüuğun tekrar kurulabUmesi için çaoa harca bir araya getirmek için son ve yan iki sanatçı olarak Akdeniz Akdeniz Festivatt'ne katıhyorlardı. umutlanmızdır. darbe sonrasında diktatörlüğün sansürünün dışında basılan ilk ve tek kitaptı. Yasaklandı, toplatıldı, sokaklarda satıldı. Bundan dolayı yargılandım. Komik olan, gerekçe olarak kitabın "pomografik" olduğu gösterildi. Bu kitaptan sonra pek çok maceranın içinde buldum kendimi. Kitaplanm, sözlüklerim, şiir antolojilerim bu nedenle suçlandj. Içlerindeki sözcükler tek tek gözden geçirildi, pornografî arandı. Bu arada 3 yılımı hapishanede geçirdim. Pasaportuma cuntanın devrildiği 1974'te sahip olabildim. Halen yaşadığun Paris'e gittim. Yunanlı gazeteci Elias Petropoulos, Antalya müzik sempozyumundaydı HAYVANLAR tSMAh GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHtç AK yck,yck ahıf Sen soyienenlere. bakrna, onfann Ü£klâtn şirkeH Çpara et l Dah buçfvne kadarbu ~) çf /$ b&frebıldıkkrmi S gcrmedm reklamlann bıç bir malın scttış/m t arthrdığını sanmıtjorvm. cook daha pazarlama l ytf cnlardct.. y PİKNİK PtYALE MADR OÜAMDA ASIU DURLPöB 'Guardian'da Oğuz Aral'la röportaj Muğla Kültür ve Sanat Şenliği'mn ardmdan HIZLI GAZETECt NECDET ŞEN îngüizler 'zincirsiz çizerler'e kayvan LONDRA, (Cumhuriyet) LiberaJ sol eğilimli "Guardian" gazetesi, pazartesi sayısında "Gırgır" dergisinin mizah yönetmeni Oğuz Aral ile yapürruş bir söyleşi yayımladı. Gazetenin Türkiye uzmanı Mkhael Simmons imzah ve "Zincirsiz Karikatüristler" başlıkb yazıda, "Gırgır" dergisinin son 6 yıllık serüveni, özellikle de cezaevlerindeki karikatüristlerin basarılan aktarılıyor. "Gırgır" dergisinin 15 yıl içinde yaklaşık 20 kez sonışturmaya uğradığını hatırlatan Ingiliz gazeteci, yanm milyonu bulan tirajıyla derginin son derece popüler bir yayın organı olduğunu yazıyor. Oğuz Aral, "Bazı uluslararası güçler ve çıkar çevrelerinin" 1980öncesindeki anarşi ortamının sorumlusu olduğunu ileri sürdükten sonra cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin karikatür çalışmaları konusunda aynntılı bilgiler veriyor. Karikatür yanşmasını Eray Ozbak kazandı HAKAN DERMAN katür sergileri. Karikatür sergilerinden başka, Köken Sanatevi yöneticisi ressam Fahir Aksoy ve öğrencilerinin resim sergisi, İrfan Ertei, Rüştü Doğan, AlevBihral Mavitan'ın resim sergileri, AFSAD'ın fotoğraf sergisi şenlik etkinlikleri arasında yer aldı. Şenlik kapsamında en çok ilgi Turhan Selçuk'un sergisine oldu. Nitekim hemserileri, Selçukun sergisini görmek için sabırsızlanıyorlardı. Yerel basm ise Muğla doğumlu Turhan Selçuk için, sergisi açılmadan önce duyuruyu yapmıştı: Hemşerimiz geliyor! tlhan Selçuk, Aziz Nesin, Ali Sinneıı, Cengiz Bektaş ve Erman Şahin'in katıldığı "Yerel Festivallerin Kültür ve Sanat Açısından Önemi" konulu açık oturumda konuşmacılar, Muğla halkının kendi şenliklerine sahip çıkmasını istediler. Güngör Dilmen ve Özdemir Nutku'nun katıldığı "Cumhuriyet Dönemi Türk Tiyatrosu" konulu söyleşide ise tiyatromuzun sorunlan ele alındı. Şenliğin ikinci günü Stratonicea'ya bir gezi yapıldı. Eskihisar bölgesinin eski adı Stratonicea. Burada ortaya çıkan kalıntılann çoğu l.ö. 1. yüzyıl Roma çağına a:t. Burada ortaya çıkarılan Gymnasyum ile tiyatro ve Agora'nın bir bölümü korunmuş olup, parçaJarı yerde ve toprağın altında yatmakta. Bunlar onanldığı zaman ülkemiz yeni bir antik turistik merkeze daha kavuşacak. Stratonicea gezisi sonrası düzenlenen açıkotururnu tlhan Selçuk yönetti, Prof. Ekrem Aknrgal ve Cengiz Bektaş konuşmacı olarak katıldılar. Kartal Sanat tşliği Tiyatrosu "Godot Geldi" adlı oyunu, Mimar Sinan Üniversitesi Mim Tiyatrosu ise "mim" gösterileri yaptılar. Melih Cevdet Anday, Aziz Nesin, Ilhan Selçuk imza günü yaptılar. Doğnşmukır. H&uğla'da şenlik kapsamı içinde birçok sergi açıldı. Ağırlık karikatür sergilerinde olmakla birlikte, resim ve fotoğraf sergileri de etkinlikler arasındaydı. Ülkemizde son yıllarda resmi şenliklerin yerini yerel şenlikler almaya başladı. Bu yerel şenlikler ise önceleri ticaret ve turizm ağırlıklıydı. Bu tür^enliklere bir tepki olarak kültür ve sanat ağırlıklı şenlikler yapılmaya başladı. İşte Muğla Kültür ve Sanat Şenliği de bunun en iyi ömeklerinden. Şenliğin açılış konuşmasında Muğla Beledne Başkanı Erman Şahin, özetle şunları söylüyordu: "Magh'yı bir kültür şehri patırkutur l ÇİZGİIJK KÂMtL MASARACI 0) AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN 'Afrika'ya Ikrdım' sergisi KüHür Senisi Teşvikiye Sanat Galerisi'nde 18 ekim cumartesi günü "Afrtka'ya Yardnn" adlı bir karma sergi açılacak. 31 ekime kadar açık kalacak olan sergide 66 sanatçının yapıtlan yer alacak. Sergiden elde edilen gelir Afrika'da açlık çekenlere yardım kampanyasına aktanlacak. Sergide yapıtlan yer alan sanatçılar şunlaı: Adnan Coker, Alaattin Aksoy, ArsJan Eroghı, Aam Işler. Atilla Tos, Aydın Aşkan, Ay<hn Ayan, Bayram Gumuş, Bedri Baykam, Berna Tureraen, Bubi, Bariıan Doğançay, Bnrfaan Uygur, Cafer Bater, Cahiı Derraan. Devrim Erbil, Dincer Erimez, Dogan P«ksoy, Ergin fnan, Faruk Cimok, Feridnn Saraçoğlu, Ferit Özşen, Fethi Kayaalp, Fuat Acaroğlu, Gökhan Anlagan, Gurol Sözen, Hale Arpaaoğhı, Haluk Tezonar, HfisametüD Koçan, Haseyin Gezer, Husnu Koldaş, İsmail Tiireroen, Ismet Doğan, Kadri Özayten, Kasım Koçak, Kemal İskender, Kemal Onsoy, Mehmet Guleryüz, Mehmet Gbnsur, Mebmet Mahir, Meriç Hızal, Mevlüt Akyıldız, Metin Ekiz, Metin Haseki, MusUfa Asfaer, Muslafa Ata, Mustafa Ayataç, Mustafa Piievneli. Muzaffer Akyol, NafU Çanüıbel, Nedret Sekban, Neşe Erdok, Neşet Günal, özdemir AIUD, Özer Kabas, Pesent Doğan, Rafet Ekiz, Rahmi Aluungur, Resul Aytemür, Selim Taran, Selim Cebeci, Süleyman Saim Tekcan, Şahin Paksoy. Tamer Başoglu. Tekin Artemel, Tomur Atagök, Wbarram, Yalçın Karayafız. BELEDtYE PARKI Mbnar Sinan Heykel Bölümü öğretim ü yekrbün beUdiye parktndaki büst çahsmalan ilgi gördü. yapmak istiyoruz. Bizim festivalimizio koaukian yazarlar, çizerler, >ontucular, bilim adamlan ve sanatçüardır. Kültür ve sanat senliğimiz giin gectikçe büyüyor ve gelişiyor." Muğla'da şenlik kapsamı içinde birçok sergi açıldı. Bu sergilerin ağırlığını karikatür sergileri oluşturuyordu: Turhan Selçuk karikatür, özgün baskı ve gravür sergisi, Karikatürcüler Derneği sergisi, 1. Muğla Karikatür Yanşması sergisi, Avni Odabaşı ve Mehmet Selçnk'un kişisel kariBu arada, 1. Muğla Karikatür Yarışması Seçici Kurulu, ödül alan sanatçıları açıkladı: Eray Özbak birinciliğe, Sami Görea ikinciliğe, Hakan Paiandoken üçüncülüğe değer bulunurken, Mehmet Selçuk ve İsmail Gören mansiyonla ödullendirildi. Şenlik kapsamrnda yer alan söyleşinin ilki, "Türk ve Dünya Karikatürii" üzerineydi. Bu söyleşiye Turhan Selçuk ve Hakan Derman katıldılar. Söyleşi Türk ve dunya karikatüründen örneklerle zenginleştirildi. Sokak etkinlikleri Şenuk süresince kapalı mekânlarda süren sanat etkinlikleri zaman zaman sokaklara da taştı. Bu etkinliklerden biri, konuk ressamlann, Muğlalı çocuklarla birlikte yaptıkları duvar resimleriydi. Çocuklar bir süre sonra Muğla evlerinin duvarlarıyla yetinmeyip, otobüs duraklarına da resim yapmaya başladılar. Mimar Sinan Üniversitesi heykel bölümü öğretim üyelerinin, belediye parkı içinde yaptığı büst çalışmalan ilgi görürken, "Sanatçı Göziiyle Muğla" adlı saydam gösterisi de şenlik içinde yer alan etkinliklerdendi. TARİHTE BUGÜN MİJMTAZ ÂRIKAIS 15 Ekim PIERRE LAl/AL '/N SONU! I9*5're 8U6ÜM, F/SAAJS/Z pot/r/*CAc/s/ LAVAL KU£ŞUWA D/Z/CD,t ! POÜr/KAYA 1914'UEJSOE 8i/e sosyAUsT OLA/ZAK /mtau LAVAL^AHA SONRA yAVAŞ VAVAÇ SAGA KAYMIŞTI, 192.S'FE M£TE G/ee/see Üç LAVAL, 8ü AeAPA AvUKAyT.t/C7XU VS /$ DÜNYASfYLA lUŞKfLeiS/UOEU SÜYÜK S//S ZAMDI. /KfA/C/ &ÛA/Y/I SA'Y/ Ş Ş . BU YOUA 8AÇ8AKAA/U6A SA[/AÇ<M SCA/6/A/OA /SPAA/yA'YA J&fÇAA/ CAl/Ai, Tarsus'taki arkeolojik kazılarda yeni buluntular Gecekondıdar hazıyı engeUiyor Kiiltiir Servisi Tarsus'ta yapılan arkeolojik kazılar sona erdi. Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eskiçağ Tarihi Bölümü öğretim üyelerinden Prof.Dr. Nezahat Baydur baskanlığında sürdürülen kurtarma kazısında daha önce ortaya çıkarılan ve tapınak olarak nitelenen yapının altında konglomera bir ktttlenin yanı sıra birkaç sikkeyle birlikte çok sayıda yağ kandili bulundu. Tarsus'un Tekke Mahallesi'nde eski adı "Kydnos" olan Tarsus Çayı'nın sağında bulunan ve I.S. 2. yuzyılda büyük bir olasıhkla taprnak olarak yapılan Dönüktaş'ın, eski Anadolu uygarhklanndan hangisine ait olduğunun saptanmaya çauşüdığını belirten Prof.Dr. Baydur, bu yıl 100 metre karelik bir açmayla temele inildiğini söyledi. 1982'de Dönüktaş'ta ilk bilimsel kazılan başlatan Prof.Dr. Baydur'a göre, Didim Apollon Tapınağı'ndan biraz daha büyük olan yapının temeline inilirken rastlanan konglomera kütle, tapmağm ya onarım görmüş ya da daha sonraki yıllarda kullanılmış olduğunu gösteriyor. Prof. Baydur, define arayanların yaptığı kazılarda tabakalann altüst olduğunu, Osmajılı keramiğiyle Erken Roma dönemi keramiğinin bir arada çıktığını beürtiyor. Yapının girisinin Bitaş Yağ Fabrikas alam içinde kaldığını söyleyen Baydur, Osmanlj döneminde üzerine kapı açılan çevre duvarma bitişik çok sayıda gecekondunun kanalizasyonu dolayısıyla kazı yapmanın giderek güçleştiğini vurguluyor. , er/ç/ oa>a. gııs. saee sau/eA Fe/tA/SA'yA <see/ V£ İ 50 YBL ÖNCE CUMHURİYET İmrahda îmralı adasındaki hapishenede tatbik edilmekıe olan mahkumları ıslah metodlanndan, azami istifade temin etmek maksadile hapishane kadrosunun arttırılacağını yazmıştık. Haber aldığımıza göre şimdiye kadar 80 mahkumdan ibaret 15 Ekim 1936 Makul sebeplere istinad etmeyen bu yükselme hakkmda Ticaret Odası tetkikate başlamtştır. Odamn tetkikleri çimento fabrikalarımn normal bir şekilde çalıştıklan ve piyasada bir seneden fazia ihtiyaca ki/ayet edebilecek stoklar bulunduğunu göstermiştir. 19361986 Buna rağmen, parakendeciler hiç yoktan ortaya bir buhran çıkarmışlardır. Şehrimizde bir torba çimento 180, tzmirde 220 kuruşa yükselmiştir. Çimento için azami fıat ıktisad Vekaleti tarafmdan vazedildiği için Vekaletin bunun önüne geçecek tedbirler alması beklenmektedir. mahkumlar olan kadro civar hapishanelerden gönderilen yeni mahkumlarla 200'e çıkmıştır. Çimento fiatleri Son gunlerde şehrimizde ve memleketin muhtelif yerlerinde çimento fıatlerinde bir yukseklik göriilmektedir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle