12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1ÜER CUMHURİYET/9 MKYK'da seçim değerlendirmesi Genel Bmşkmndan: Bu seçimde sadece adaylanmız için, fıkirlerimizde kazandığımız başanyı kazanamadık. Politikamızda hiçbir değişikliğe gerek yoktur. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosn) SHP'de ara seçimde alınan sonuçlar, seçim çevresi il başkanlan ve adaylar ile seçim illeri milletvekillerinin katıldığı MKYK toplantısında değerlendirildi. Erdal Inönü, toplantıdan sonra yaptıfı açıklamada, bugünden başlayarak genel seçimlere hazırlanmak konusunda karara varıldığını, ilk iş olarak parti içi eğitimine başlanacağını söyledi. Toplantıda iktıdarın ara seçim sırasında uyguladığı partizanca tutumun TBMM'ye getirilmesi de kararlaştınldı. tl baskanları ve adaylar, seçimde umulan sonucun aJınamamasının nedenini, genel merkezin görüntüsune baglarken, başkanlık divarunda yapılan son değişiklik zamansız bulundu. SHP Genel Başkanı Erdal Inö•o, toplantı öncesı yaptığı açıklamada, partinin politikasında hiçbir degişikbğe gerek olmadığım bildirerek "Bu seçimde sadece adaybmnız için, fikirterimizde kazandıgumz başanyı kazanamadık" dedi. SHP Genel Merkezi'ndeki seçim sonuçlannı değerlendirme toplantısına seçim çevresi il başkanlanndan yalnızca Bingöl tl Baskanı Hasan MahmDİo^ln (Bazancir) katılmadı. Mahmutoğlu'nun seçımlerde başansız sonuç alınması nedeniyle ıstıfa ettiği öğrenildi. Kardeşi Bingöl'de Refah Partisi'nin adayı olarak seçimlere katılan Mahmutoğlu'nun istifa gerekçesinde, oy kaybetmelerinin nedeni olarak aile içindeki bu durumu gösterdiği ve partiye yeni bir oluşum için olanak sağlamak gerekçesiyle istifa ettiği bildirildi. Seçim sonuçlan değerlendirme toplanıtısına bu nedenle SHP Bingöl tl Sekreten Budak Fıral kanldı. SHP Genel Baskanı Inönü, toplantıyı açarken yaptığı konuşmada, parti örgütünün ve üyelerin seçim bölgelerinde üçlü bir şekilde ve özveriyle çalıştığını bildirerek, iktidar partisinin partizanca davranışlan ve baskılanyla mücadele edıldiğıni anlattı. 28 eylülun SHP için büyuk bir sınav oluşturduğunu, partiye vucut veren iki partinin bugune dek söylediklerimn ilk kez bir milletvekili seçiminde sınandıgını kaydeden lnönü, "Bu seçimde vatandaşlanmız bizim fikirierimizi ona>ladılar. Bu açıkça meydana çıktı ve bence bu, aeçimin en buyıık başansıdır" dedi. Seçimin iktidar partisi için halk oylaması olacağıru birçok kez söylediğini beürten ve iktidann devlet olanaklanm kullanmasına karşın oy oranının yüzde 32 gibi bir yere düştüğünü söyleyen lnönü, şöyle konuştu: "Bu da açıkça politik fUdrierimizin onaylandıguu gösteriyor. Bunu gosteren başka şe>ler de var. Seçim sonucunda bizden biraz daha fazla oy alarak seçim asteminin aıizttgi sonncu, bizden daha fada millefvekili çıkaran partinin de seçenek olarak ortaya »ttıgı fîkirler bizim fikirlerimizdi. Başbakan açıkça bizim flkirlerimizi desteklediğini, bundan sonra bizim fikirierimiz dogrultusunda cahşacagım anlatan sozler soyledi. Bizim politikamızı başkasnun soylemesini bekleyemeyiz, ama bu dumm fikirierimizin onaylandığını açıkça gösteriyor. Başbakan şimdi bizim seçim bildirgemizde olan seykri vaadediyor." Ortadaki dununun SHP'nin fıkirlerinin onaylandığını gösterdiğiaı yineleyen lnönü, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu seçimde sadece adaylanmız için fikirlerimizde kazandığımız basanyı kazanamadık. Işle bu toplantının amaa budur. Flkirlerimizk birlikte adaylanmıza da kazandırmak için ne yapmalıyız? Bunu bdirieyecegiz. Bu seçimde aMıgınuz derderi Birtikte çıkaracağız. Kesin başanya gitmek için ne yapmamız gerektigi•i duşbnecegiz. Fikirterimizin, davalanmuu sa^bm oiduguna, bn çagdaş dunyada halkın ihtiyaçlanna en lyi cevap verecek gönişler oiduguna kesin inancun var. Politikamızda hiçbir değişikliğe gerek yoktur. Amacımız bu politikamızı savunan insanlann bir dahald sefere Mfflmelerini saglamakür. Davumzm kesin zaferine inancımı yeniden belirti)onım." Toplantıda daha sonra ıl başkanlan ve adaylar iUeria alfabetik sırasına göre, seçim sonuçlanyla ilgili değerlendirmderini >aptüar. Ankara tl Baskanı Ertugrul Gunay, Başkanlık Divanı'nda yapılan son degişikligi eleştirdi. Günay, "SeçünJerde atanan sonuç nedeniyle Meclis Grubu'nd» bir iki kişinin istegiyle Başkanlık Divanı'nda değişiklik yaptlması bence dogru degil. Böyie bir degişikJik yersiz ve zamansız olmusjur" dedi. Günay, genel merkezin tüm iyimyedi çabalanna karşın, seçimde alınan sonuçta genel merkezin verdiği görtlntünün önemli etken olduğunu bildirdi. Ankara adayı Eşrcf Erdem SHP'li yenîkler savunmada seçimde DSP'nin daha demokratik bir yapıda imiş görttntüsü verdiğini bildirerek, SHP'nin 12 Eylül'ün çizdiği sımrlar içinde kalan bir parti izlenimi yarattığını söyledi. Erdem, partinin bu görilntüyü bir an önce ortadan kaldırmak için çaba harcaraası gerektiğinı belirtti. Grup Başkan Vekili Seyfi OkUy Meclis Grubu'nda birkaç kişinin söylediğine bakarak, bir yargıya varümaması gerektiğini bildirdi ve gruba bakış açısının daha yumuşak olraasını istedi. Oktay, gnıpörgüt uyuşmasımn tam anlamıyla sağlanamamasından yakındı. Burdur tl Baskanı ve milletvekili adayı tbrahim Şahin, seçimde alınan sonuçta, ANAP'ın devlet olanaklannı kullanarak, vatandaş üzerinde yaratuğı baskıdan yakındı. Burdur'da seçim çalışmalannı yurütmekle görevu Fikiet tlnlu, topluma bir mesaj verılmediği iddiasının doğru clmadıgım bildirerek, çok net mesajlar verümesıne karşın, yeterince inandırıcı olunamadığı için başan sağlanamadığım kaydetti. Ünlü, DSP'ye karşı yttrütülen stratejinin doğru olduğunu, vatandaşın sağ partilerle de sert çatışmaya girilmesiru uygun bulmadığını kaydederek, Genel Başkan tnönü'yu gazetelerde yer alan r "DSP yk birieşme fonniüü kafanun içinde" sözunü arumsatarak, bu formülün ne olduğunu sordu. lnönü, böyle bir söz kullanmadığrru ve şimdıden hazırlanmış bir formül bulunmadığını bildirdi. Istanbul 11 Baskanı Hasan Fehmi Güneş, gerekli guven sağlanamadığı için, seçimde yeterli oy alınamadığıru bildirdi. Ara seçimin partinin eksikliklerini ortaya çıkarması ve DSP ile durumunun beiirlenrnesi açısından çok yararlı olduğunu bildirdi. Güneş, eksikliklerin en kısa zamanda tamamlanıp, SHP'nin yine iktidar alternatifî olacağını kaydederek, parti içi eğitime önem verilmesini ve üye yazımlarının sağhklı yttrütuhnesini önerdi. Guneş, "Her kafadan bir ses çıkması yerine, parti poiitikalan somutlaştınlmalı, berkes aynı şeyi soylemeli. Alınan sonucun bir nedeni de herkesin ayn ayn şeyler soylemesi oldu" diye konuştu. lstanbul adayı Hikmet Çetin, DSP faktörünün özellikle işçilerin yoğun yerlerde oy kaybettirdiğini bildirdi. DUYDUK/fJÖRDLK YALÇİİM PEKŞEN > İkinci kanal "hayırlı olsun Televizyonumuzun ikinci kanalı bütün hızıyla sürüyor. Şimdiye kadar izlediklerimiz bu kanalın diğerinden farkı konusunda fazla bir fikir vermedi, ama açılış gecesi TV ekranlarından yansıyanlar yeni kanalımızın geleceği konusunda bazı ipuçları verdi ama... Zaten bunları dinleyen kimdi? Asıl konu kulaklardan çok, gözlere seslenen Sayın'ın yeni terzisinin yapıtıydı.. Bu arada Turgut Ozal'a jest olsun diye söyledi^i "size selam getirmişem" türküsü bize ister istemez şarkınm yaratıcısı Huseng Azeri'yi anımsattı. Kendisiyle konuştuğumuz Huşeng Azeri ANAP'ın seçim gezilerinde sık sık kullandığı şarkıdan bugüne kadar bir kumştelif ücretı alrnamtştı. Bırakın telif ücretini.iranlı şarkıcı bir yıla yakındır bulunduğu ülkemizde hâiâ kaçak muamelesi görüyor, kendisine çalışma izni bile verilmiyordu. • •• Devlet balesinin her önemli gecede sunduğu "stilize çiftetelli, ünlü göbek dansımızın poşete girmiş şekli sayıldığından, muzır kurullannın hıç dikkatini çekmeden TRT televizyonunca baştacı edilmişti. Ama ilk gece canlı yanının azizliğine uğrayan ikinci kanalda muzır olavlar da olmadı değil. ömeğin Jeanne Manson'un yandan faztesı görülen göğü«teri ardındaki tartjşma hftla suruyor. TRTye yakın çevreter bu azizliğin nereden kaynakJandığını sonradan şöyle açıkladılar. Programdan önce Jane Manson'un giysisini gören yapımcılar gözleri faltaşı olmuş şekilde, ünlü şarkıcıyı getirten menecer Erkan Özerman'a "Aman şu kadını biraz giydir" demişlerdi.. Gerçi Özerman kadın giydirmekten pek hoşlanmaz, tersine Gungör Bayrak örneğinde olduğu gibi açılıp saçılmasına çaiışırdı, ama TRT için bir kolaylık düşündü ve buldu. Şarkıcının beraberinde getirdigi bir şalın iki ucunu çengelli iğne ile tutturunca, ünlü şarkıcı ahlakı son derece çabuk bozulabilen halkımızın önüne çıkmaya hazır duruma geldi.. Fakat canlı yayın, bir hafta önce program yapıp, daha sonra makasla kesip biçmeye benzemiyordu. Jeanne Manson şartalannı söylemek uzere sahneye gelirken, şalı çıkarrverince, TRTnin ünlü matesçıları hiçbir şey yapamadılar ve Amerikalı şarkıcı tüm muzırcıların gözleri önünde programının sonuna kadar sahnede kalmayı başardı.. Burada asıl önemli nokta, halkımız iki çtplak goöüsü uzun uzun seyrettiği nalde, herkesin de tanık olduğu gibi kıyamet falan kopmadı. Ansızın milletin ahlakı bozulmadı.. Ahlak durumumuz eskiden neyse, yine aynı şekilde kaldı. • * • Fakat gecenin asıl yıldızlan ne Jeanne Manson, ne de ünlü Laura Brannigan'dı. Asıl yıldızlar programın sunuculan Mustafa Yolaşan ile Cansu Akbel oJdular. Çünkü yaptıklan son derece zor bir işti. Hem Jeanne Mansonia, hem de Laura Brannigania Türkçe anlaşrnayı basarmak okaty kolay altndan kalkılabilecek bir iş degildi. tybeden ve olay yairtden halasıyla kaçaotoğraf: cuu.) heyelan iyor pesi eteklerinde bulunan PınarL köyünde tepede meydana gelen kayma sonucu Akgümuş ailesine ait 3 ev toprak yığınlan altında kalmıştı. Yetkililer, tepe ya v lannın heytlan bolgesi olduğunun dv. ulmasına karşın, Akgümüş ailesinin buraya ev inşa ettiklerinin arüasıldığını söylediler. Bayındırlık belediye yetkililerinin ve 40 kadar köylünün katıldığı enkaz kaldırma çalışmalan sonucu Ayşe Akgümuş, Nedime Akgümuş, Haiün Akgümiiş ve Cihan Akgümöş'un cesetlerinin çıkartılabildiğjni belirttiler. Neferlik Tepesi'nin halen kaydığını, ancak diğer konutlar için herhangi bir tehlike oluşturmadığını belinen Hopa Kaymakamlığı ilgilileri, heyelan sonucu 27 kuçük ve büyük baş hayvanın da toprak ve kaya parçalan altında kaldığını "Olayda 11 kişi, kiiçfik bir çocugan kayma srasında ortırya çıkan güıiUtiiyn dnyup dışan çıkmas ve aiiestni uyarması tte kurtnldıT dediler. Yusuf Akgümiiş, Naciye Akgümuş, Rabia Akgümuş, SulUn Akgnmüş, Ismet Akgümuş, Ayşe Akgümuş, Rukiye Akgümuş, Yusof Akgümuş adb kişilerin kurtulduğu heyelan sonrası açıkta kalan 11 kişiye yiyecek ve giyecek yardımı yapıldığı açıklandı. Bu arada heyelan sonucu Dinerli ve Yeşilköy derelerinin birleştigi yerde meydana gelen ve dere sulannın önünü kesep, 5060 metre kadar bentin temizlen<figi, su baskıtu tehlikesinin de ortadan kaldırıldığı bildirildi. Artvin Valiliği'nden, iki derede heyelan sırasında su akışırun durduğu ve burada oluşan bentin tehlike oluşturması ile dere çevresinde bulunan 14 kadar evin boşaltıldığı beürtildi. llgılıler "Çalışnuter tuzia süntüriüdü ve Dinerii ik VeşÜköy dereterinin normai akışlan sagtandı. Evleri boşalulan aileler tekrar evlerine dönebOlrter, tehlike kalmamışür" dediler. Yetkililer toprak altında kalan 4 kişinin hayatından umut kesildigini, arama ve enkaz kaldırma çahşmalannın aralıksız devam ettiğini açıkladılar. nadı 2. Doğmmacı reformu Yeni yönetmelik hükmüne göre, doçentliğe atanabilmek için doçentlik sınavında başartlı olmak yeterli sayılacak. ANKARA, (Cumhuriyet Bürelerinin üçer yülık sureler halinrosn) Yükseköğretim Akedede yapılabilmesine olanak sağlamik Teşkilât ve Oğretim Uyelimyor. Yürürlüğe giren yönetmeğine Yükseltme Atanma Yönetlik değişikliği 15. maddede belirmeliklerinde yapılan değişikliktilen "docentlige atanabüme" ler de dünkü Resmi Gazete'de koşullannda da "bir yükseköğyayımlanarak, yürürlüğe girdi. retim kunılunda en az üç yıl yarBuna göre, öğretim Üyeliğine dımcı doçent kadrosunda çalışYükseltilme ve Atanma Yönetmış olmak" hükmünu kaldırdı. meliği'nin 5. maddesi yürürlükYalnız doçentlik sınavında basaten kaldırıldı. nlı olmayı yeterli gördü. Değişen Söz konusu madde, bir üni17. madde ile de bir universiteversitede ilan edilen boş yardım de açık bulunan profesörlüklecı doçentlik kadrolanna, o ünire aynı universitede üç yıl zarfınversrtede doktora yapmış, tıpta da doçentlik görevi yapanların uzmanlık unvanı almış veya tesbaşvuramarnalan hükmu korunbit edilmiş belli sanat dallarının makla birlikte, Ankara, lstanbirinde yeterlik kanıtlanuş olanbul, tzmir illeri dışındaki üniverlann üç yıl geçmeden başvura sitelerdeki elemanlann kurumlamamalannı öngörüyordu. Yine nnda yapüacak atamalar ile Üniaynı yönetmeliğin 9. maddesi deversitelerarası Kurul'ca başka bir ğiştirilirken, yardımcı doçentleyükseköğretim kurumunda eşderin aynı universitede 12 yıl kadar ğer bir eğitim programı bulunsüreyle rektör tarafından atanamadıgının saptanması durumunbilmeleri ve iki yıl olan atama süda bu koşulun aranmayacağı belirtildi. Yönetmeliğe konan geçıci maddeyle de Ankara, lstanbul, Izmir illeri dışındaki bir universitede görevliyken profesör olarak başka üniversiteye atanan öğretim üyeleri bir yıl içinde başvurmalan ve önceki kurumlannda boş profesörlük kadrosunun bulunması koşu'uyla daha önce görev yaptıklan kuruma dönebilecekleri, keza üç büyük il dışında doçent olup 260 sayılı kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihte bir başka universitede profesörlüğe yükseltilmek, atanmak için başvuranlann, başvurduklan üniversitece yapılmakta olan profesörlük işlemlerinin halen olduklan kurumun talebi ve başvunılan üzerine, kendi kurumlarında yürümüş sayılacağı hükmü getirüdi. Akademik Teşkilât Yönetmeliğini değiştiren yönetmelik de kısmi statüde olan öğretim üyelerinin yöneticilik görevi yapabilmelerine olanak sağladı. Yönetmelik değişiklikleri yürürlüğe girdi Önemli konulann öncelik alması ve karanlıkta kalan bazı noktaların açıklığa kavuşmasını beklerken, biraz gecikmekle birlikte biz bugün ikinci kanalın birinci gecesine yeniden dönmek istiyoruz. önce dikkatimizi şu nokta çekti. Açılış konuşmalarını yapan Başbakan Turgut özal ile TRT Genel Müdürü Tunca Toşkay'ın ortaklasa yineledikteri cümle, "ikinci kanalın vatana ve millete hayırlı olması" kji. "Hayırlı" sözcüğünün bizde hep dinsel bir anlamı olmuştur. O nedenle, gerek Başbakan, gerek TRT Genel Müdürünün kendi çabalanna pek güvenemedikleri, bu konuda da Tanndan yardım istedikleri gibi bir duygu doğdu dinleyenlerde.. Belkı ağız alışkanlığı ile söylenmiş bir sözdür diyerek üzerinde fazla durmadan diğer konulara geçelim. • •• Gecenin en çok ilgi toplayan gösterisi Emel Sayın'ın konseri oldu. Başbakan Turgut Özal ile sayın eşi Semra Ozal'ın gözdeleri olduğu bilinen Sayın, o gece sevildiğini bilmenin verdiği rahatlıkla iyice costu. Bu arada programında büyük değişıklikler yaptığı, örneğin terzisini değiştirdıği magazin basınında işlendi. Şarkılar yine aynı şarkılardı Manson'un dil yeteneği fazla değikji, ama Brannıgan biraz önce öğrendiği iki cümleyle "TOr!:iye'yi çok seviyorum" ve çok teşekkür ederim" durumu iyi idare etti.. Bu arada Yolaşan'm "Mademki Türkleri çok seviyor, ne dersiniz kendisini bir Türk erkeği ile evlendirelim mi?" yolundaki sözlerini de Cansu Akbel idare etti ve "bunu içerde konuşalım" diyerek geçiştirdi. Gerçekten içerde konuşmanın büyük yararı vardı. En azından ünlü şarkıdjyı bir Türk erkeği ile evlendirmeden önce, içerde bekleyen "kapı gibi" kocasınm da fikrini almak gerekirdi.. ANKARA TASI Yabancılar seçimden şaşkın Ara seçim sonuçlan Ankara'daki yabancı diplomatlar ve gazetecilerde büyük "şaşkınlık" yarattı. Yabancı diplomatlar, seçimlerden önce yaptıklan değerlendırme ve tahminlerin tutmadığını kabullenirken, yabancı gazetecıler de yazılarmda genellıkle "DYP'nin sürpriz yükselişi " başlığını kuliandılar. Yabancı basın ara seçimlere genelde fazla bir ilgi göstermedi. Seçimleri izlemek için dışandan Türkiye'ye gelen gazetecilerin sayısı ancak 10'u buldu. Bunların çoğunluğunu da Atina'da üslenmiş Alman gazetecileri olusturdu. BBC, seçimler için bir muhabir gönderirken, Time dergisinin Rcma büro şefi Samuel Allison da seçimleri izlemek için Ankara'daydı. Yabancı gazeteci konuklar arasında iki de Japon gazeteci yer aldı. Yabancı gazetecilerin büyük bir bölümü geçtikleri ilk haberierde, DYP'nin "sürpriz başarısını" vurguladılar. "Economist " dergisinin Ankara'daki temsilcisi Kenneth McKennedie seçim sonucunu değerlendirirken, "Türk demokrasisi için etkileyici bir egzersiz oldu. Özellikle Avrupalıların Türkiye'deki bugünkü rejime ilişkin değerlendirmelerinde bu durumu tam anlamıyla dikkate almaları gerekiyor " dedi. Yapılan çeşitli sohbetlerde, Ankara'daki Batılı misyonların önemli bir bölümünün DYP'nin bu ölçüde başarılı olacağını kestiremediği ortaya çıktı. Adının açıklanmasını istemeyen bir Batılı diplomat, "Merkeze gonderdiğimiz değeıiendirmede seçim sonucuna dönük kesin tahmin yapmamıştık. Ancak ANAP'ın yüzde 35 dolayında kalacağını, DYP'nin yüzde 20 civannda oy alacağını tahmin edryorduk. DYP faktörünü kestlremedik" derken, bir başka Batılı diplomat ise Curtv huriyet'e şöyle dedi: "Merkeze geçen hafta gonderdiğimiz değerlendirmede, gazetelerde yayımlanan anketleri aktanmakla yerJnmiş, ancak Türk seçmeninin her seferinde sürpıiz yapma gibi bir geleneği bulunduğuna dikkat çekmistlk. Ancak DYP'nin bu şekilde öne fırlayacağını öngörmemiştik. Tahminimlz, SHP'nin ikinci parti olacağıydı". Yabancı diplomatlarla gazetecilerin yaptıklan sohbetlerin ağırlık noktasını ise seçim sonuçlannın Türk sıyasal hayatını ne şekilde etkileyeceği konusu olusturdu. Deviet Bakanı Mesut Yılmaz'ın bazı yabancı gazetecilere "Yüzde 35'ln altına düşersek, DYP'nin karşısındakl durumumuz zorlaşır" dedıği kulislerde yayılırken, yanıt alınan sorulardan biri, "sonuçlann bir siyasal istikrarsızlığa yol açıp açmayacağı" oldu. Bu çerçevede bazı kötümser yorumlara rastlandı. Bazı diplomatlar ise ANAP ile DYP arasında bir muhtemel bir uzlaşma olup olmayacağını kestirmeye çalıştılar. Bir Batılı diplomat ise 1983 seçimlerinde TBMM'de ortaya çıkan aritmetiğin temsil niteliğinin büyük ölçüde ortadan kalktığını belirtti. nX'lcirt mt?'KOfukleri Muar Neşriyattm Koruma Kuruht'nca J MJ tXU l IIU. . ^ ^ ^ 0 , » buhmarak tstanbul Basm Sovcıugı'nca dava açuan "Sudaki h'' romanmm yazan Ahmet Altan ve yaymcuı Erdal öz 'ün yargüanmasma devam edüdi. lstanbul 2. Asttye Ceza Mahkemesi'nde görülen davamn dünkü oturumuna Ahmet Altan katümadu Cumhuriyet Savası, Ahmet Altın "w avukatı Çetin özek 'in bir önceki duruşmada mahkemeye verdiği, davada uygulanmak istenen maddelerin Anayasa 'ya aykın olduğunu öne süren dilekçeyefflşJdnolarak Anayasa'ya ayktnbk iudkaau kabul etmedL Erdal öz 'ün avukatı Tayfun Akçay "îdari bir kunüun yargı gibi karar vermeye, dava açmaya neden obnaa bu kurulun kuruluşu yönünden de Anayasaya aykmdır" dedi. Ahmet Altan'm avukatı Çetin özek ise "Anayasaya aykaıbk iddiasının mahkemece kabuM talebi özeOUüe olaym dddiüği yönünden de arastmbnaadir. Talebimizin ciddiyeti bakanmdan Anayasa Mahkemesi'ne gidümesi göriişündeyiz" şekhnde konuştu. azalar 16 m daha aldı ıber Merkezi Yurdun çeşitli yerde meydana gelen trafik kazaların5 kişi öldü. nit'ten Adapazarı'na gitmekte olan •I Keskin yönetimindeki 34 DCJ 46 ılı otomobilk, karşı yönden gelen y Genç yönetmindeki 34 YR 993 pla>tomobilin Eşme Köyü yakınlannda şması sonucu meydana gelen kazaktay Genç, MusUfa Genç, Emriye , Şaziye Genç, Hflml Emin ve kimelirlenemeyen bir kişi öldü. dın'da tarlada çaiışan isçüeri taşıyan 1609 plakab traktöre bağlı römork, nin çıkması sonucu Nazillioğan karayolunun Akçay köprüsU lannda şarampole devrildi. Kaza sıia römorkta bulunan Döne Kömür »ndii Ateş adındaki kadın işçiler ölaralanan 8 kişi ise Nazilli Devlet ınesi'nde tedavi altına abndı. nya'da meydana gelen trafik kazala Sadık Topçam yönetimindeki 42 01 plakalı kamyon Ereğlı ilçesinde 4 Abidin Gökçe'ye (16), Mehmet :r yönetimindeki 42 FF 997 plakalı üs de, Beyşehir ilçesinin Gencek buakınlannda Abdtülah Yakıntaş'a (2) rak ölumlerine neden oldu. i Belkahve semtinde meydana i...yirleme kazada Mehmet Kurnaz imindeki 06 YY 575 plakalı kum damperli kamyonun yokuştan inereni patladı. Kum kamyonu önde giıfurmt Korkmaz yönetimindeki 25 )5 plakab gres yağı ytlklü kamyona rak şarampole fırlattı. Hızuu alamaunyon karşı yönden gelen Halil Aynetimindeki 35 DC 270 plakalı tuz kamyona ve Süleyman Fırat yöneleki 35 KF 699 plakalı otomobile rak durabildi. Kazada kum kamyoı şoförü Mehmet Kurnaz (33) ile ni Seyit Ali Bulut (42) öldü. Otosürücüsü Süleyman Fırat (34), m şoförleri Murat Korkmaz (27) ve Aydır (33) yaralandılar. Mectis'te Ajda Pekkan tartışmcm SHP'li Demir: "Mesut Yılmaz'ın Ajda Pekkan'm kocasınm arkadaşı olduğunu" belirterek, "Konsere harcanan 40 milyonu Yılmaz'dan söke söke alacağız" dedi. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Meclis'te dün Ajda Pekkan tartışıldı. Devlet Bakanı Mesut Yılmaz, ABD'de verilen konser için, Ajda Pekkan'ın VVashington Büyükelçisi tarafından gelen istek üzerine tercih edildiğini belirtirken, SHP'li Yılmaz Demir, "Ajda Pekkan'ın eşi, bakanın arkadaşıdır. Konsere 40 milyon lira harcanmıştır. tktidara gelince bu parayı Mesut Yılmaz'ın bogazından söke söke alacağız" dedi. Yılmaz Demir'in konuya ilişkin soru önergesini yanıtlayan, Devlet Bakanı Mesut Yılmaz, konser için Tanıtma Fonu'ndan harcama yapıldığını, konserle ABD'de bulunan Türklere moral katkısı amaçlandığuıı anlatu. Yıhnaz Demir ise, 40 milyonun Pekkan'a, "peşkeş çekUdiğini" öne sürdü. Demir, "ABD'deki Türklerin moralleri bozuk, çünkü İnönu İlkokulu'nun adı değiştirilip, Evren Paşa tlkokulu yapıkh. Başına da Aliye Ak isimli pavyondan çıkan bir müdire atandı. ABD'deki Türk Dernegi'nin başına ise, bir homoseksüel getirüdi. Pekkan'ın eşi ve Mesut Yılmaz'ın dostlugu nedeniyle bu konser düzenlendi" görüşünü savundu. İNGİÜZCE ALMANCA GÖKDİL'p ÖĞRENİÜ l Derslikleri, elektronlk oda nttell derslik özelliğini aşmıştır. v > Öğretim yönteminde, Teori ile P » ^ S içiçedir. Dtl ögrcttmini 'eclectic' bir yaklaşımla sürdürür. AİodioVisual, FunîtionalNotional, Communicative (Görselİşltsel. Yapısal İşlevsel, İletişlmset) gibi bllimsel yöntemleri titizlikle uygular. • Öğretmenleri, dalında uzman. deneyinŞi Türk ve yabancılardan oluşan profesyonel kadrodur. ' ı İngilizce kitaplart, Oxford University Press, Acâess to Englisb dizisidir. Kitapların ö«elliği, canlı bir dil vermektçTTro§al^Iyaloglan içermekte, kuw«tli bir hikaye dizisi biçiminde sunulmaktadır. • Video programlart, BBC'nin "Follow Me" ve "People You Meet" Kitap ve Kasetlertnden izlenir. r Gökdilin Şubeleri Taksimde, Lalelide, Bakırköyde ve Kadıköyde olmak üzere İstanbulun dört ayffdbGlgesindedir. • 28 öğrenciye ücretsiz kurs veriyortız...yars Cindoruk dert kapısı SAMSUN'da, kaldığı otelde DYP Genel Baskanı Hüsamettln Cindoruk'un yanına genç bir adam yaklaştı ve başladı sıkıntılarını sayıp dökmeye. "Ahnan koraoloakjğundan bir vtze yaptırabilmek için yüz marfc para harcamak gerektyor. Blzkn makamlar araya girdiier ve bunu seksen marka Indlrdller. Sonra yedi yaşındaM bir çocugun anneslnln babasının yanına giderken yetmlş bin Hra konut fonunu bizden çatır çatır sökerek aldılar. Günah degll ml?" "Günah" dedi Cindoruk, "Günah da, Federal Almanya'daki bir buçuk milyon işçinln sorunlanyta tek tek ilgilenlldiğlnl soyieyen Dışifleri Bakanı Vahtt Halefogluna anlat derdlnl, belkl bir eare bulabNlr" Adamın yüzü bir tuhaf oldu. Cindoruk, dayanamamış ki sakayı kısa kesti. Merak etmemesini, konuyla ilgileneceğini söyleyerek adamı rahatlattı. Elinde bir tomar belgeyle bekleyen yaşlıca adam, sıranın kendisine gelmesini bekJiyordu. Yavaş yavaş yaklaştı DYP Genel Baskanı'nin yanına. "Beyefendl" diye başladı, "Bunlar bir yıl içinde bana yazılan cezalar, tam yedi yüz bin lira tutuyor. EmekUyim ve bir minlbus çalıştınyorum, kazancımınin 700 binini ceza diye verirsem ne kalır bana?" Cindoruk belgelere şöyle bir baktı ve "Kardeşim eğer bu cezalar yanlışhkla kesildiyse günah sana, ama doğruysa bu kadar ceza kesilen bir adamın ellnden ehliyetinl almak gerekir" dedi. Bafra'da DYP Genel Baskanı ilçe örgütünün balkonundan konuşuyor, orta yaşlı bir kadın da seçim otobüsü Süvari'nin içinde kendisini bekliyordu. İlgilenenler, ne istedtğini, niçin beklediğini sordular. Kadın "Üç yetlmimle kendim için ekmek İsteyecegim" dedi. Bir gazeteci kadına, kimi beklediğini, gelenin kim olduğunu bilip bilmediğini sordu. Kadın, "Gelenin kim olduğunu bllmlyorum" dedi. "O halde klmden, ne isteyeceksin?" diye soranlara kadının yanıtı ilginç oldu: "Devletten ekmek İsteyecegim." Gazetecilerden biri güldü. "Teyze, bu işlnl Ankara'da hükümet halleder ancak." Kadın saf saf yanıtladı: "Ankara'daki hükümetmiş, buradakl de devletmlş. Buradaki adamlar git ondan iste dediler." Abdest bozulur mu? ARA seçımlerde ANAP'tan mılletvekılı olarak TBMM'ye gîten Mahmut Sönmez Meclıste kendisini kutlamak ısteyen bayanlar nedeniyle korkulu anlar yaşıyor Şeyh oğlu olarak Bıngolde oy topiayan Mahmut Sonmez, kendisini kutlamak ısteyen bayanları görünce kaçıyor Sönmez kaçamadtğı bayanların kutlamasını ise. ellenm sıkmadan kabul edıyor Kadın elı lulmaKtan kaçman Sönmez ın bazen çareyı ellerını arkasmda btrleştırmek ya da ceplenne sokmakta bulduğu soylenıyor Bayanların elını abdestı bozulacak diye tulmadığı belırtılen Sonmez'ın onumuzdekı günlerde Semra Özal ile karşılaşırsa ne yapacağı merak konusu tyabttncı $$ü TAKSİM ŞUBESİ: LALELİ ŞUBESİ: BAK1RKÖY ŞUBESİ: KADIKÖY ŞUBESİ: MEKTUPLA ÖĞRETİM ŞUBESİ: TaİMİm Cad. No: 71 Tel: 150 47 47150 34 49 Knnıkay Sokak No: 10 Beyuıt Tel: 520 11 42527 62 14 isUnbul Cad. Dantelacı Sok. 7 Tel 571 27 83583 68 40 Kufdlll Cad. Dllek Han. 67 Tel. 338 03 47345 18 96 Ulcll Karultay Sok. 27 Beyazıt İSTANBUL Tel: 520 11 41
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle