11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 EKİM 1986 Ozetle DIŞ HABERLER CUMHURlYET/3 ABD, Pinochet yönetimini uyardı Güney Amerika ülkelerinden ŞiWde demokrasiye geçiş sürtcinin buştamasından yana görünen ABD hükümeti, Pinochet yönetiminisert biçimde uyardı. ABD Dısifleri Bakan Yardımcısı EUiott Abrams, uydu aracıüğı ile düzenlenen bir basm toplanttsmda Güney Amerikalı gazetecilerin sorulanru yanıtlarken, Şilide insan hakları ve demokrasi konulannda ilerieme sağlanamaması haünde kasım ayında gündeme gelecek olan 250 milyon dolarhk Dünya Bankası kredisine larmızı ıştk yakacaklarmı söyledL (ANKA) Fransa terörti taröşıyor Fransa Başbakanı Jacgues Chirac, sosyalistlerin sert eleştirilerinden önce yaptığı konuşmada, terörle mücadele konusundaki önlemlerinin meyvelerini vermeye başladığını söyledi. Chirac, teröristlerle hiçbir şekilde pazarlık yapmayacaklarını ve isteklerini dikkate almayacaklarını belirttL Dıs Haberler [Seırisi FranI sa'da terorizm en [güncel konu olma özelliğini koruyor. Başbakan I Jacques Chirac, [önceki gün parllamentoda terörün konu edildiği ve tartışmalara sahne olan oturumda, "Teröristieri herhangi bir ülkenin destekledigine ilişkin kanıt oimadığını" söyledi. Sosyalist Partili milletvekilleri, hükümetin teröre karşı önlemlerini ilk kez sert şekilde eleştirirlerken, ülkenin ciddi gazetelerinden Le Monde, önceki günkü sayısında terör konusuna genis bir yer ayırdı. Le Monde'a göre terör örgütlerinin hedefi, Fransa'nın Ortadoğu politikası. «sacrifıcet inıhac ıslamıgue. Armee secrete ?rnenıenne ?l CSPPA Chirac, "Teröristlerle pazarlıkyok" dedi; sosyalistler hükümete hücum ediyor POLTIİKADA SORU1NLAR ERGIflVBALa M. MBOW j ^ j j f ^ j j Conjugueat leurs menaces Le naufrage du sousmarin sovieti La raprttMR m M o n t e contre ia France et les otages l*)ih+l £ rıoaırr mn Jt •» /mw»Irmf*tit p*. .«ıi «M prtmn Jm ıtrruftttt tmtr • \fl.'Vi T J mt H<»if J, iMM. İgpanya'da bombah galdırı Ispanya'nın Bask bölgesinde Fransız otomobü firması PeugeoVnun San Sebastian'daki temsüciüğine, önceki gece bombah sahürt düzenlendL ETA militanlart tarafından düzenlendiği salalan bombah saldtnda, çok sayıda otomobü hasar gördü. Yetkiüler, ETA örgütünün Franstz hedeflerine karşı giriştiği eylemlere bir yenisini eklediğini kaydederek, saldırüann, ETA mîütanlannın Fransa tarafından Ispanya 'ya iade edilmelerine misüleme amaanı taşıdığını bildirdüer. (*JL) İM^MIettıcriMdes L* < .mt.tr J* uMantl (in fst Fransız Le Monde gazetesi, genis yer ayırdığı terör konusundaki yorumunda, tslami Cihad, ASALA ve Lübnan Devrimci Silahlı Fraksiyonlannın gerçek hedeflerinin militanlarının serbest bırakdması değil, Fransa'nın Ortadoğu politikası olduğunu belirtti. Endonezyu'da 9 komünist idam, edildi Endonezya'da Komünist Partisi'nin 9 üyesinin idam edildiği resmen açtkkmdh Daha önce, anılan kifilerin idam edildiği yolunda haberler çıkmış, ancak resmi bir açıklama yapılmamıştu Endonezya hükümet sözcüsü, 1965 yüında gerçekleştirdikleri darbe girisimi nedeniyle yaralanan 9 kisiden üçünün, hafta başında idam edildiğini belirtti. Ancak, infazm 20 ytlı askın süre için geciktirildiği konusunda herhangi bir açıklama yapdmadL Gözlemcüer, idamların, Endonezya ile bazı ülkeler arasmdaki diplomatik ilişkilerde soğukluğa yol açabüeceğini belirtiyor. (ANKA) AP Ajansı'nın haberine göre, Basbakan Jacgues Chirac 25 dakika süren konusmasmda, "Paris'te 10 kjşinin ölümune yol açan terör eylemJerine karşı merkez sageı hiikiimet tarafından alman önlemlerin meyvelerini vermeye başladığuu" söyledi. Jacques Chirac, konuşmasında, "Fransa tehdiüere boyun egmeyecek. Teröristlerle hiçbir uzlaşma miimkün degildir. Oniaria dogrudan veya dolaylı göriişmeye jrirüenıez" dedi. Chirac'ın, "Teröristlerin herhangi bir ülke tarafından desteklendiğine ilişkin kanıt yok" dediği sırada parlamento uyelerinden biri, "Suriye" diye bağırdı. Başbakan bu söze, "Kuşkulan değil, kanıtlan değerlendinneliyiz" diyerek yanıt verdi. Jacques Chirac, "Teröristlerin, Fransa^ daki yabanalarla bir tDtuInuması gerektiği konosanDn çok biiyük önem taşıdığını" söyledi. Fransa'daki ırkçı Ulusal Cepbe Partisi, teröre önlem olarak Fransa'daki yabancüara karşı önlemJer uygulanmasını istiyor. Başbakan Jacques Chirac, konuşmasının devamında, "Terör eylemlerinin bir numaralı kurbanı Fransa'dır. \asalann sozunün geçtiği demokratik bir ülke. Teröristler, once kanıni akılarak, sonra da da>andığı prensiplere saldırarak ulusumuza zarar vermek istiyoriar" dedi. Chirac, "Bozguncular dışında tiim ülkeler Fransa'nın teröre önlem amacıyla vize kısıtlamalan uygulamasının geregini kabul etti" şeklinde konuştu. Chirac'ın konuşmasından sonra Sosyalist Parti adına söz alan LJond Jaspin, "daha az şamata ve daha çok somut eylem gereküğini" söyledi. Ana muhalefet durumundaki Sosyalist Parti'nin birinci sekreteri Lionel Jas pin, "Hükümetin teröre karşı göttügü polio'ka bugüne kadar fazla etkili oünadı" dedi. Sosyalist Partüi milletvekilleri, bugüne dek terörle mücadele konusunda hükümete açıktan açığa eleştiriler yöneltmekten kaçınarak, teröre karşı ulusal dayanışma çağrısı yapmışlardı. Ancak Lionel Jaspin'in bu tutumdan ayrılarak hükümete karşı "hücuma" gecmesi, Chirac hükümetini destekleyen parti üyelerinin protestoları ile karşılandı. Aşın sağcı Ulusal Cephe Partisi'nin lideri JeanMarine le Pen, "Hükümetin göç politikasını ve ABD Dışişleri Bakan Yardımcısımn görüşü Iran saldırısı başlamak üzere WASHINGTON, (ÛJU) ABD DışisJeri Bakanhğı, yedinci yılına gıren Körfez Savaşı'nda îran'ın birkaç hafta içinde büyük bir saldın başlatacağım, ancak Irak'ın bu saidınya karşı koyabilecek gücte olduğunu bildirdi. ABD Dışişleri Bakan Yardıması Rjcsard Marpky, Temsücüer Meclisi Dışilişküer Ortadoğu Bölgesi Alt Komitesi'nde yaptığı konuşmada, Îran'ın, büyük ekonomik sorunlarma rağmen son saJdında Irak'ı yenecegj konusunda umutlu olduğunu belirtti. Murphy, " t r u , cepbenin orte ve güoe> kesimlerİBJ UUum ediyor Aynca hastaneier de, yvmlı kabvl «debikcek şekilde kaztriaaıyor. Bu orada, tmn'ın famrhiriannın farkısda olan Irak da, gcrekU hanrhklanm yapryor. Her İki taımf da, yakiafik y*nffl mflyoo askerl •eferter tÖL bak «fterieri s m u d a fluml yüaefc. In&'u, hwmua belirgin bir fetialfifti rar" dedi. Murphy, ABD'nin, savaşm sona erdirümesini istemeyen tarafın Iran olduğu görüşünde olduğunu, bu nedenle Tahran'a silah vardımı yapjlmasının engellerunesi konusundaki diplomatik girişimlerini sürdüreceğini belirtti. öte yandan, Birleşmiş Milleüer Gend Sekreteri Perez de CaeHtr'm, göruşmcler yapmak için yardımcılarından Dfego Cordovez'i önümüzdeki ay içinde Tahran ve Bağdat'a göndereceğı öğrenildi. BM'ye yakm kaynaklar, Güvenlik Konseyi'nin de, Iran ve Irak arasında ateşkes sağlanması için genel sekreterden cabalannı yogunlastumasuu istediğini bdirttiler. Daha unce gerek Cuellar, gerekse Cordcvez tarafından savasa son varümesi amaayla yapılan tüm girişimier sonuçsuz kalmıştı. Güvenlik Konseyi, son olarak, savasın bir an önce sona erdirilmesini öngören bir karar tasansını kabul etmisti. lran'jn BM Daimi Temsilcisi Aü Recai Horasani, uç gün önce yaptığı bir açıklamada, Saddan HoaeyiB rejimi devrilene kadar savasa devam edecekJerini soyfcmijti Horosani'nin açıklamasuu guz önünde bulunduran gözlemcüer, Iran'ın, Güvenlik Konseyi'nin son karanna karşı da olumsuz bir tavır takınmasının bekiendiğini ifade ediyorlar. Almanların %4Vi teröristlere ölüm cezası istiyor Federal Almanya'da yapüan bir arasttrma, halktn yüzde 41tnin teröristlere ölüm cezası verümesinden yana olduğunu ortaya koydu. AUensbach Enstitüsü'nün düzenlediği anket sorulanru cevaplayan A Imanlarm yuzde 42'si de teröristlere ölüm cezası verilmesine karşı çıktılar. Federal A bnanya 'da ölüm cezası uygulanmıyor. (a.a.) şosyal disiplini sertkştinnesini" istedi. Le Pen, parlamentodaki konuşmasında, "Hiç kuşku yok ki, üikemizdeki yabancılann büyük bir bölümü ve bunlann denetlenmiyor oluşları gerçegi Fransa için başlıbaşına bir tehdit olustunıyor" dedi. Le Pen, "Dunım çok tehlikeli, çünkü terorisller sosyal ve siyasi disiplini uzun yıllardır gerçek olan bir demokrasi fle Dgraşıyoriar" şeklinde konuştu. Komünist Partili milletvekiü Andre Lajoinie de konuşmasında, "bükümeön, terorizmk mücadelede kullandıgı yöntemlerin ırkçıüga prim vermeyeceginden emin olması gerektiğini" belirtti. Güvenlik Bakanı Robert Pandrand ise, sosyalistlerin eleştirilerine yanıt olarak, "Paris'te ve Lubnan'da kan akarken komik bir polemiğe girmevecegiın" dedi. Fransa'nın ciddi gazetelerinden "Le Monde" önceki günkü sayısında terorizm konusuna geniş bir yer ayirdı. Le Monde*un yorumunda, ASALA, tsiami Cihad ve Lübnan Devrimci Silahlı Fraksiyonlan (FARL) adlı orgutIerin, Fransa'ya karşı işbirliği yaptıklan belirtildi. Le Monde, Fransa'da tutuklu terörist Georges tbrahim Abdullah'ın serbest bırakılması isteğinin bir bahane olduğunu, teröristlerin gerçekte Fransa'nın Lübnan'daki varlığına ve Körfez Savaşı'nda Irak'ı desteklemesine, yani Ortadoğu politikasma karşı operasyona geçtiklerini yazdı. Le Monde, "Lübnan Devrimci Silahlı Fraksiyonlan" ile ASALA'nın amaçlan, militanlarının serbest bırakılmasını sağlamak olsa bile, Islami Cihad'ın büyük bir hedefi olduğunu, bu örgütün Batı'yı Islam topraklarından kovmak istediğini belirtti. Lübnan'daki "Uluslararası Gıiç" te görevli Fransız askerleri sürekli olarak Şii militanların saldırılarına hedef oluyordu. Lubnan'da halen 7 Fransız rehine bulunuyor. lslami Cihad örgütü bu hafta 3 Fransız rehinenin video kayıtlannı Beyrut'taki bir yayın organma göndermişti. Fransız rehineler, Paris hükümetinin kendilerini rehin tutanlann isteklerini dikkate almasını ve Kuveyt'te tutuklu bulunan 17 teröristin serbest bırakılmasını istivorlardı. Jngiltere'de Ne Oluyor? "Önümüzdeki 16 ay içinde ABD'nin stratejik çıkariarına en böyük tehlike nereden gelebilir?" diye bir soru ortaya atılsa, herhalde akla ilk olarak Sovyetler Birliği gelir. Öyle ya Sovyetler Birliği ABD'nin amansız rakibi. İki süper güç silah teknolojisinde sürekli olarak yeni gelişmeler kaydediyoıiar. Ne var ki, ABD'nin stratejik çıkarlannı giderek daha ciddi biçimde tehdit eden tehlike Sovyetler Biriiği'nden değil, Vvashington'un NATO içinde en yakın iki müttefiki olan ingiltere ile Federal Almanya'dan geliyor. İki ülkede de muhalefet nükleer silahlara şiddetle karşı. Gerek Jngiltere'de İşçi Partisı, gerekse Federal Almanya'da sosyal demokratlar, iktidara geldikleri takdirde, Amerikan nükleer füzelennı kaldıracaklannı, Yıldız Savaşlan projesinden uzak duracaklarını belirtiyorlar. Federal Almanya'da gerçi Helmut Kohl'un muhafazakâr hükümeti nabız yoklamalarında önde gidiyor. Gelecek yıl ocak ayında yapılacak parlamento seçimlerini kazanması bekteniyor. Ama İngiltere? İngiltere herhalde Beyaz Saray vetkililerini son zamanlarda Libya'dan, ya da Nikaragua'dan çok daha fazla düşündürmektedir. Seçimlere 16 ay kala nabız yoklamalarında sürekli olarak muhafazakârların önünde giden işçi Partisi, tek yanlı nükleer silahsızlanma politikasını benimsemiştir. işçilerin iktidara geldikleri takdirde alacaklan önlemler şu şekilde sıralanabilir: • Ingiltere'dekı tüm ABD nükleer füzeleri kaldınlacak ve nükleer üsler kapatılacaktır. Bu arada İskoçya'daki nükleer denizaltı kolaylıklan da iptal edilecektir. • İngittere'nin yaşlanmaya başlayan Polaris nükleer füze sistemi kaldırılacaktır. Başbakan Thatcher'ın Polaris yerine yeni Trident nükleer denizaltılar alma projesi de iptal edilecektir. • NATD'nun Orta Avrupa'daki taktik nükleer silahlarının katdınlması için çaba harcanacaktır. Savunma politikasında ağırlık; konvansiyonel silahların modernleştirilmesine ve arftınlmasına verilecektir. jş burada bitmiyor. İşçi Partisi anti nükleer tutumunda yalnız değil. Ülkenin üçüricü siyasal gücü olan Liberal ve Sosyal Demokrat Partiler itti> fakı da nükleer silahların "asgan caydına" bir güç düzeyine indirilmesinden ve ağırlığın konvansiyonel silahlara verilmesinden yana. İttifakın programında yeni stratejik füzelerin yerleşV tirilmesine moratoryum konulması için ABD'ye çağrıda bulurtmak, Avrupa'ya orta menzilli füzelerin yerieştirilmesinin görüşmelerle dondurulması için çaba harcamak ve "Trident" sistemini iptal etmek gibi maddeler yer alıyor. Sosyal Demokrat Parti Başkanı David Owen ile Liberal Parti Başkanı David Steel'in ortak programları, yeni Amerikan TrLdent sistemı almak yerine, İngiltere ve Fransa'nın işbirliği ilö "Avrupa Asgari Caydırıcı Gücü" nün kurulmasıdır Yani, \ng\\tere'nin yaşlanmakta olan Polaris sistemi devre dışı kaldıktan sonra, İngiltere ile Fransa'nın ortak olarak nükleer silahların en düşük düzeyde tutulacağı bir "caydına güç" kurmaları öngörülüyor. Böylece hem ABD'ye nükleer bağımlılıktan kurtulunacak hem de nükleer silahlar en düşük düzeyde ve sadece bir pazarlık kartı şeklinde tutularak, nükleer silahsızlanmaya giden yol açılacaktır. Ne var ki, David Ovven'la, David Steel'in bu planı 2327 ey^ 101 tarihleri arasında Eastbourne'da yapılan Liberal Parti Ku, rultayı'nda ağır bir darbe yedi. Partide delegeler OvvenSteel planını da fazla bularak tek yanlı nükleer silahsızlanma kararı aldılar. Başka bir deyışle, Parti Başkanı David Steel'e baş kaldırarak, İşçi Partisi'nin görüşünü benimsediler. Biz İngiltere^ de iken meydana gelen bu olay, ülkede bomba etkisı yaptC LiberalSosyal Demokrat ittifakın durumu sarsılırken, David Steel'in de partide otoritesine ağır bir darbe indinlmış oldu. Steel'in 27 eylülde kurultayda yaptığı konuşmayı Eastbourne'a gfc derek izledik. Liberal başkan, 1.5 saate yakın süre, bir kez bila teklemeden, son derece rahat, düzgün ve etkili biçimde konuştu. Söz savunma konusuna gelince, çok sert çıkışlar yaptı. Tek yanlı nükleer silahsızlanma doğrultusunda oy kullanan^ lan hayalcilik, romantizm ve ittifakın seçim şanslarını baltalaa' makla suçladı. İngiliz basını, David Steel'in o gün siyasal yaşantısının en sert konuşmasını yaptığmı yazdı. Liberal başkart gerçi konuşması sonunda, dakikalarca ayakta alkışlandı. An» cak bu olgu, durumu kurtarmaya yetmedi. Nitekim Liberal Partî Kurultayı'ndan sonra, nabız yoklamalarında ittifak hızla puanj kaybetmeye başladı. Bunun nedeni, İngiliz halkının nükleer silaiisızlanmaya karşı olması değil. Her ortağın ayrı telden çal' dığı LiberalSosyal Demokrat ittifakın, uyumlu bir politika izle' yebileceğine ilişkin güvenini yitirmesi. İlginç olan gelişme, İşçi Partisı'nden sonra Liberal Partı'nin de tek yanlı nükleer silahsızlanma eğiliminde olması. İngiliz seçimlerinde ne olur bilemeyiz. Ama ülkedeki bu ge; lişmelerin Vvashington'u kara kara düşündürdüğünü söytemelc için herhalde kâhin olmak gerekmiyor. İngiltere Mafya ölüm saçtı Sicilya'nın doğusundaki liman kenti Messina 'da, önceki akşam bir saat içinde 3 kifi Mafya 'nm kurbanı oldu. Mafya üyesi olduğu sanüan Pietro Bonsignore adb kisi, önceki akşam tedavigörmekte olduğu hastanede öldürüldü. Bonsignore 21 yaşmdaydı. îkinci kurşunun, öldürüün Mafya üyesinin yantndan geçmekte olan bir kadına isabet ettiği bildirüdi. Nunzia Spina adb 35 yaşındaki kadın, hasta çocuğunu ziyaret için hastanede bulunuyordu. Söz konusu olaydan yarun saat sortra da, Messina yeraltı dünyası ile ihşkisi olduğu sanüan Giovanni Bülardo adlt kifi, otobüs durağında beklerken öldürüldü. Nikaragua ile ABD arasmdaki gerginlik artıyor Managua'dan yapılan açıklamada, karşıdevrimcilere silah taşırken düşürülen uçaktan sağ kurtulan Amerikalı danışmanm 30 yıl hapis cezasına çarptırılabileceği belirtildi. MANAGUA, (a.a.) Nikaragua yönetimi, pazar günü ülkedeki karşıdevrimcilere siiah taşıyan bir nakliye uçağının düşürühnesi sonucu ele geçirilen Amerikalı askeri danışman Eogene Hasenfns'un Nikaragua mahkemeleri tarafından yargılanacağını bildirdi. Nikaragua Başkanlık Sözcüsü, Manuel Espinoza, ABD BüyUkelçiliği yetkiliierinin Hasenfus'u görmelerine izin verildiğini belirtti. Espinoza, görüşme zamanı hakkında bilgi vermedi. Espinoza, Hasenfus'un Nikaragua yasalanna göre yargılanacağını belirtti, ancak Amerikalı daıuşmarun ne ile suçlanacağını söylemedi. Nikaragua'nın ABD Büytikelçisi Carlos Tunnerman, Hasenfus'un 30 yıl hapis cezasına çarptınlabileceğini biidirdi. Tunnerman, ABD'nin Nikaragua'daki yönetim karşıtlanna yardun etmeye devam etmesinin yeni bir Vietnam olayına yol acacağını öne sürerek, "ABD'yi Vietnam savasıoa sokan aşamalar Muhafazakâr Parti, işçüere şiddetle çattı Muhafazakâr Parti Kurultayı'nda işçilerin nükleer silahsızlanma programmın NATO'yu çökertebileceği öne sürüldü. LONDRA, (AP) Ingilterei de iktidardaki Muhafazakâr Partinin devam eden kurultayında ülkenin nükleer silahlannı geliştirme politikası ezici bir çoğunlukla onaylandı. Kurultayda yapılan konuşmalarda muhalefetteki Işçi Partisi'nin nükleer silahların kaldırılmasını öngören programımn NATO ittifakıru çökerteceği öne süruldü. Savunma Bakanı George Younger kurultayda yaptığı konuşmada, "Dostianmızı terk etmeyeceğiz. Bu dostlanmızın başında da özel ilişkilerimiz bulunan ABD gelmektedir. Nükleer silahları yasaklamayı amaçlayan tşçi Partisi'nin iktidara gelmesi NATOnon çökmesine yol açabilir" dedi.Younger sözlerine şoyle devam etti: "Bir dizi NATO ülkesi Amerikan Cruise ve Presaing2 f üzelerini yerleştirmeyi kabul etti. İngiltere ansızın nükleer füzeleri yasaklarsa bu ülkelerin hukümetleri kendi seçmenlerine ne der?" Aıııerikab danışman yargılaııacak Sandinist yönetimi devirmeye çahşan karşıdevrimcilere silah taşıyan uçağtn düsürülmesinden sonra sağ ele geçirilen Amerikah askeri danışman, bir Sandinist asker tarafından cezaevine götürülürken. da aynıydı. Önce malzeme verdiniz, sonra danısmanlar gitti, daha sonra da askerler" dedi. SORUŞTURMA AÇILACAK öte yandan, ABD Senatosu Dışilişküer Komitesi'nin, Nikaragua'daki yönetim karşıtlanna malzeme taşıyan uçağın Reagan yönetimi ile işbirliği içinde hareket edip etmediğinjn anlaşılabilmesi amacıyla soruşturma başlatacağı bildirildi. Başkan Reagan, önceki gün yaptığı açıklamada ABD yönetiminin uçak ile ilgisi olmadığını, ancak bazı kişilerin Nikaraguadaki yönetim karşıtlanna yardım yaptıklanna dair ellerinde bilgiler bulunduğunu söylemişti. Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı CIA'nın en gözde havayolları olarak biünen "Soulhern Air Transport" şirketi, Nikaragua'da düşürülen uçakta ölen iki Amerikalının kendileri ile bağlantılan bulunduğu yolundaki iddialan yalanladı. Şirket sözcüsü VVilliam Kress, uçakta ölen Wallace Blaine Sawyer'in bir süre kendileri için pilotluk yaptığmı, ancak 1985'te görevden ayrıldığını söyledi. Kress, düşürülen uçağın en son bakımının kendileri tarafından yapılması nedeniyle şirkete ait kartlann uçakta bulunmuş olabileceğini ifade etti. Nikaragua yönetimi daha önce yaptığı açıklamada, ölen iki 1 Amerikalının cesetlerinin ABD ye iade edileceğini bildirmişti. Mübarek, O.Doğu konferansı için iyimser Mtar Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, Ortadoğu konusunda uluslararası bir konferans dülenlenmesi konusunda iyimser olduğunu bildirdi, ancak süper güçlerin de toplantıya kanlması gerektiğini belirtti. Mübarek, Federal A bnanya 'da yaytmlanan Die fVeti gazetesine verdiği demeçte, düzenlenecek boyle bir konferansın Araplar ve İsrail arasında banşla sonuçlanacağına inandığım kaydetti. (a.a.) Atina, Türk ve ABD uçaklarmı ihlalle suçladı AltNA, (Cumhoriyet) Yunanistan Savunma Bakanı Yannis Haralambopulos, NATO'nun Ege bölgesinde yaptığı Kararhlık Gösterisi tatbikatı sırasmda 17 ekim tarihleri arasında Yunan hava sahasımn ve Atina FIR hattımn TürkAmerikan ve Italyan jetleri tarafından kaç kez ihlal edildiğini belirten bir rapor açıkladı. Bu rapora göre, bu tarihler arasında Türk uçakları, Yunan hava sahasuu 28 kez ihlal etti, Atina FIR hattına da 33 kez tecavüz etti. Amerikan uçaklan 6 ihlal, 41 tecavüz, Italyan uçaklan ise 2 tecavüz olayı ile suçlanıyor. Savunma Bakanlığı'nın açıklamasında "kimlikleri (espif edilemeyen" NATO uçaklannın 10 tecavüz olayı daha meydana getirdikleri öne sürüldü. Yunan jetlerinin her defasında ihlal ve tecavüz eden NATO uçaklarını püskürttuğü, ancak bazı durumlarda ihlalleri hangi uçağın yaptığının tespit edilemediği de belirtildi. Amerikah kanser uzmanı Dr. Arnold Lokshin, eşiveüç çocuğu ile birükte Moskova'da Kızd Meydan'da. SSCB'ye sığınan ABD'li doktor: : Bazı Savyet birükleri çekitiyor Moskova, 15 ekimde 7 bin dolayında askerin Afganistan'dan çekileceğini açıkladı. ABD Savunma Bakanı Caspar Weinberger, Sovyetler'in jestinin "aldatmaca" olduğunu, son zamanlarda Afganistan'a yeni Sovyet birliklerinin gönderildiğini öne sürdü. MOSKOVA, (a.a.) Sovyetler Birliği, hafta sonunda Izlanda'da yapılacak SovyetAmerikan ön doruk görüşmelerıni etkileyecek bir zamanlama ile 15 ekimde 6 alayını Afganistan'dan çekeceğini açıkladı. SSCB Savunma Bakanlığı'nın yayımladığı bildiride, geri çekme ışlemimn ay sonunda tamamlanacağı ve askerlerin Sovyetlerdeki üslerine dönecekleri açıklandı. Batılı diplomatik kaynaklar, Sovyetler'in Reykjavik doruğuna üç gün kala askerlerini geri çekme tarihini açıklamasının Afganistan politikasının esnek olmadığı iddiaiarını çürutmeyi amaçladığına dikkat çektiler. Kremlin 1979 aralık ayında Müslüman Direniş Kuvvetleri'ne karşı hükümete destek vermek amacıyla Afganistan'a asker yollamıştı. Batılı askeri uzmanlar, Afganistan'da şu anda Birleşik Amerika, Çin, Pakistan, İran ve öteki bazı ülkelerin desteğindeki Müslüman direniş kuvvetlerine karşı çarpışan 15 bin Sovyet askeri bulunduğunu bildiriyorlar. SSCB, 15 ekimde geri çekeceğini bildirdiği 6 alayda kaç Sovyet askerinin bulunduğunu açıklamadı, ancak Batılı uzmanlar bu rakamın 7000 dolayında olduğunu belirtiyorlar. Sovyetler'in geri çekeceği 6 alayı üç uçaksavar, iki motorize ve bir zırhlı alay oluşturuyor. Resmi bir gezi için Çin'de bulunan ABD Savunma Bakanı Caspar VVeinberger ise, yaptığı bir konuşmada Sovyetler'in Afganistan'dan asker çekmelerinin aldatmaca olduğunu, Moskovanın, Afganistan'dan çekme sözü verdiği askerlerin yerini doldurmak için bu ülkeye son zamanlarda yeni birlikler gönderdiğini öne sürdü. Afganistan konusunda gelişmeler Reagan, sosyalizm hakkındcâ Amerikahları zehirliyor MOSKOVA, (a.a.) Karısı ve üç çocuğu ile birükte önceki gün Sovyetler Birliği'ne sığınan Amerikalı kanser uzmanı Dr. Arnold Lokshin (47), Moskova televizyonunda haber programına çıktı. Sovyet Resmi Haber Ajansı TASS, Arnold Lokshin'in ulkesinde siyasi baskı gordüğu gerekçesiyle Sovyetler'den sığınma hakkı istediğini ve bu talebinin kabul edildiğini bildirdi. Lokshin'in, 1980'den geçen eylüle kadar Texas eyaletinin Houston kentinde bir hastanenin kanser arastırma laboratuvanmn yönetidsi olarak calıştığını belirten TASS, Amerikalı bilim adamının, Harvard ve Güney California üniversitelerinde a>nı aianda araştırma yaptığmı da kaydetti. TASS, kansı Lonaine ile birükte Moskova'ya gelen Lokshin'in, varışında, "Bu kann vermek zordu, ancak kanm ve ben başka çıkış yolu olf madığına karar verdik" dedığini belirtti. . Komünist olmadığını, ancak ABD'nin Vietnam'da izlediği politikaya karşı çıkuğını söyleyen Lokshin, son yıllarda, Cumhuriyetçi Parti hükümetınin "kuvvele dayalı" dış politikasının, tehlikeli unsurlara karşı aktif mücadele baslattıklannı anlatn. Lokshin, "Bu karabasan geride kaldıgı için mutlnyum" dedi. Kıa, iki oğlu ve kansıyla Moskova televizyonunun akşam haber bültenine çıkan Lokshin, ABD yönetiminin, sosyauzmin gerçeklen hakkında Amerikan halkını zehirlediğini savunarak, "Burasının, çocnklanmızı rehatsu edHmeden yetiştirebileceiimiz bir yer oMugunu düşttndıik" şeklinde konuştu. j Nakasone Çin'e gidecek Japonya Başbakanı Yasuhiro Nakasone, kastm ayı sonlan ya da arahk başlannda Çin Halk Cumhuriyeti'ni ziyaret edecek. Çin Komünist Partisi lideri Hua Yaobang'm daveti üzerine gerçeklesecek ziyaret sırasında, Nakasone'nin, özellikle iki ülke arasmdaki "dostane ilişkilerin" geliştirilmesi konusunu ön plana çıkarması bekleniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle