Katalog

Cumhuriyet Sahıbr Cumhurittl Maıbaacılık \e Gazeıecılık Turk Anonım Şırketı adına Nadir Nadi. • Genel Yaym Muduru: Hasan Cema). Muessese Muduru. Emin* Işaklıgü. Yaıı Işlerı Muduru Okay Gontnsin. • Haber Merkezı Muduru \alçın Bayer. Savta Duzenı Yonetmenı \li Aear, # Temsılcıler. ANValçıııDogan.îZMIR HikmelÇetinkay», \DANA: MehmetMercan. Guneş: 7.21 lsıanbul Haberlen: Reba Oı. Dış Haberler Ergun Bakı. Ekonomı O s m u Ulag*>, Kulıur \\dın Emef. Magaan. Yalçın Pekştd. Spor Damşmarn AbdnlkMİir Ynccimaıı, Duzeltme Refik Durbaş, Araşiırma' Ş»hin Alp«\, Iş Sendıka: Şukru Kflcnci. Haber \raştırma: L fuk Guldemir, # Koordınaıor: Ahmct KolKlsan, # Mah Işlcr. Erol Erfcul, tlan: Ziya Erçene. Halkla tlışkıler: Gulderen Kojar, tdare: HiıseyİB Girrr. Işleımc Onder Çelık. Basan ve Yavan: Cumhuriyet Matbaaalık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türk Ocajı Cad. 39/41 Cağaloglu İstanbul, PK 246tstanbul, Tel: 526 10 00 (9hat), Telex: 22246 • Burolar Aakara: Ziya Gokalp Bulvarı Inkılap Sokak. No: 19/4 Tel: 33 11 4147, Telex: 42344 9 tzmir: Halil Ziya Bulvan No: 64/3, Tel: 25 47 0913 12 30 Telex: 52359 • Adana: Çakmak Cad. No: U 4 Kat 3. Tel: 1455019731 Telex: 62155. TAKV1M 8 OCAK 1986 Irnsak: 5.50 Öğle: 12.15 lkindi 14.38 Akşam: 16.59 Yatsı: 18.24 700 yazar sansüre karşı toplanıyor Kültür Servisi Güney Kore'den Arjantin'e birçok ülkeden yedi yüz kadar ünlü yazar, bu hafta ABD'nin Nevv York kentinde bir araya geliyor. Bu kadar çok yazan bir araya getiren olay, Uluslararası PEN'in 48. yıllık kongresi. Yirmi yıldır ilk kez Nevv York kentinde toplanacak olan kongreye, aralarında 1985 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Fransız yazar Oaude Sinıon, Alman öykü ve roman yazan Giinter Grass, Güney Afrikalı Nobel adaylanndan Nadme Gordimer, Meksikaü ünlü ozan ve deneme yazan Octavio Paz, Fransız tiyatro yazan Eugene Ionesco'nun da bulunduğu ünlüler kaıılacak. Bir hafta sürecek Uluslararası PEN Kongresi boyunca Walt NVhitman'ın çevrilmesi, devlet ve yabancılaşma, bilimkurgu, ABD'de sansür gibi çok çeşitli konuları kapsayan otuz kadar panel düzenlenecek. Uluslararası PEN, merkezi Londra'da bulunan ve ozanları, oyun yazarlarını, editörleri, deneme yazarlannı ve romancıları bağnnda barındıran bir kuruluş. Dünyanın seksen üç ülkesinde şubesi olan Uluslararası PEN, etkinliklerini sansüre ve yazarlann hapsedilmesine karşı mücadelede yoğunlaştınyor. 1921 yılında oluşturulan kuruluş, çalışmalarında Walt NVhitman'ın 1881'de yazdığı şu sözlerden esinleniyor: "En güzel düşüm, şürlerin ve ozanlann evrenselligi" KONGRE İÇtN ABONMAN Uluslararası PEN'in Amerika Merkezi'nin başkanı, ülkemizde de "Çıplak ve ÖKi"," Amerikan Riiyası" ve "Geyfldi Park" gibi romanlanyla tanınan ünlü yazar Nonnan Mailer. Mailer, bu yılki kongreyi düzenleyebilmek için olağanüstü bir çaba harcamak zorunda kaldı. Yıllık kongrenin Amerika Merkezi'nce düzenlenmesi on uç ay önce kararlaştırıldı. Ancak Uluslararası PEN'in Amerika Merkezi'nin yıllık bütçesi 500 bin dolardı. Oysa yıllık kongrenin harcamaları yaklaşık 800 bin dolar tutuyordu. Bunun üzerine Nonnan Mailer, para toplamak için edebiyat geceleri düzenlemeye karar verdi. Sekiz edebiyat gecesi düzenlenecek, her geceye ünlü iki yazar katılacaktı. Mailer, edebiyat gecelerinin abonmanını bin dolardan satışa çıkardı. Kendisinin de belirttiği gibi, Metropolitan Operası'nın bir mevsimlik abonmanının fıyatından daha yüksekti bu para. Ama Mailer, abonmanlann satılacağına inanıyordu, nitekim satıldı da. İKİ ESKİ DÜŞMAN PEN Kutlamaları adı altında Octavio Paz Claude Sımon Uluslararası PEN'in 48. yıllık kongresi ÇEYRE SORUNLARI SKMPOZYUMU; Gunter Grass Sodine Gordimer U luslararası PEN'in, New York'ta toplanacak kongresi, Norman Mailer, Nadine Gordimer, Claude Simon, Octavio Paz, Eugene Ionesco gibi ünlüleri bir araya getiriyor. Kongrede sansür, yabancılaşma, bilimkurgu gibi konuları kapsayan otuz panel düzenlenecek. Ödülü sahibi Fransız yazar Claude Simon'un bile Ulkeye alınmamasından korkuyordu. Ancak Nonnan Mailer, para toplama konusunda gösterdiği başarıyı bu konuda da gösterdi. ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle masaya oturan Mailer, Claude Simon'un ve yasaklanması olası daha birçok yazarın ABD'ye girişinin engellenmeyeceğine ilişkin söz aldı yetkililerden. 200 ODA AYRILDI Otuzu aşkın ülkeden kongreye katılacak yazarlar için Donald Trump'ın Manhattan'daki lüks St. Moritz Oteli'nde iki yüz oda ve altı süit ayrıldı. Toplam ücreti 175 bin dolar tutması gereken odalan otel sahibi Amerikan PEN Merkezi'ne bedava verdi. Kongre boyunca 10'dan fazla çevirmen, Fransızcadan simükane çeviri yapacak. Amerikan PEN Merkezi'nin yöneticileri, butün bu olanakları Norman Mailer'ın ikna gücü sayesinde elde ettikleri inancındalar. Şivrisinekier IstanbuUuları kansız bırakıyor İstanbul Haber Servisi "Hava, su, toprak kirliliği ve atık, ilaç ve kimyasalların insan vücuduna etkileri" konulu sempozyumda, 6 milyon kişinin yaşadığı Istanbul'da, sivrisineklerin ayrı bir sorun olduğu vurgulandı, bir yaz mevsimi boyunca sivrisineklerin Istanbullulardan emdikleri kan miktarının, yaklaşık 4 bin kişinin hayatını kurtaracak kan miktarına esit olduğu bildirildi. Sempozyumda, Havagazı Fabrikası atıklannın Kurbağalıdere'yi kirlettiği öne sürülürken, tSKl'nin şu anda Kurbağalıdere'de yaptığı çalışkurtarmakU t~g4BDde düzenlenen Dunya Süper Fo manın, görünüşü ÇIKlŞf tomodeller Yanşması'na bu yıl Çin tan öteye bir anlam taşımadığı Halk Cumhuriyeti de katıhyor. Çin, fimdiye kadar Batıda düzenle belirtildi. nen hiçbir ulusİararası güzeltik yanşmasma katılmıyordu. Geçen gunKimya Mühendisleri Odası lsler içinde \en York'taki lüks Maxims Lokantası'nda çeşitli tanbul Şubesi'nce düzenlenen sempozyumda konuşan Doç. ulkelerden katılan guzel adayları basına tanıtma toplantısında Amerikalı Molly Richards (solda) ile Çinli Shi Kai'ninyanyana poz ver Derin Orhon, çe\re sağlığı konusunda başarıb olmadığımızı one nteleri, ozellikle ilgi uyandırdı. (Teleforo: AP/ sürerken, bu konuda en temel kavramlara dahi uyulmadığını belirtti \e "Çevremizden nasd yaratianacağımızı saptayamıyonız. Haliç'ten nasıl yararlanacağımm bilmiyoruz. İçinde mi yüzeceğiz, gemi mi yüzdürecegiz, yoksa estetik düzenleme mi yapacağız, bunları bile bilmiyoruz" dedi. "İnsan vücudu kirliliği" konulu bir bildiri sunan Dr. Fikret Kurtuluş, bir insanın gunde ortalama 24 bin 480 kez nefes alıp verdiğini belirterek, insanlann toplu halde belirli bir süre bir arada bulundukkrı yerlerde, hava>n bozan kirfetici kimyasal, mikrobik ve fiziksel özellikler olduğunu kaydetti. Toplu taşımacılıkta araçların kapasitelerinin çok uzerinde yolcu taşımalannın da insan sağhğını olumsuz etkilediğini vurgulayan Dr. Kurtuluş, trafik sıkışıklığı nedeniyle araç içinde geçen sürenin uzamasının da insan sağlığını etkilediğini bildirdi. 6 milyon kişinin yaşadığı Jstanbul'da, sivrisineklerin de ayrı bir sorun olduğunu vurgulayan Dr. Kurtuluş, bir sivrisineğin 1 dakika içinde emdiği kan miktarının 2 milimetreküp olduğunu, bir insanın bir günde bir kez ısırıldığı varsayılsa, tüm sivrisineklerin günde Istanbullulann 12 litre karunı emdiğini öne sürdu. Dr. Kunuluş, bir yaz mevsimi boyunca emilen kan miktarının ise yaklaşık 4 binin uzerinde kişinin hayatını kurtaracak kan miktarına eşit olduğunu soyledi. Kurbağalıdere'nin kirlenmesine Hasanpaşa Havagazı Fabrikası'nın atıklannın da necien olduğunu öne suren Yıldız Üniversitesi'nden Şerif Çil, lSKİ'nin şu anda Kurbağalıdere'de yaptığı çalışmamn görünüşü kurtarmaktan öteye bir anlam taşımadığını belirtti ve "tSKİ'nin şu anda yaptığı kolektör çalışmasının hiçbir önemi yok. Bu, pisliği bir kapının onunden alıp oteki kapının önüne koymaktır" dedi. Antibiyotiklerin bağışıklık sistemi uzerine etkisi konulu bir bildiri sunan Prof. Dr. Günay Ezer ise, 2 bin 500 yıldan bu yana tedavi amacıyla kullanılan antibiyotiklerin organizmaya verdiği zararı kesin olarak gösteren fazla çalışma olmadığını kavdetti. Türkiye Çevre Sorunları Vakfı Genel Sekreteri avukat Engin Ural ise, "Çevre Kanunu'nda belirtilen açık hükümlere göre, kirliliğe yol açan ve gerekli tedbirleri almayanlar, kirliligin neden olduğu zararı ödemekle yukümlüdürler" dedi. İSTANBUL, (THA) Şişrnanlığm bir hastalık olduğunun anlaşılmasından sonra "Bir dirhem et bin ayıp örfcr" sözünün tarihe karıştığı belirtildi. Vzmanlar, fazla kilolanndan kurtulmak için doktor kontrolüne girenlehn sayısının her yıl artlığını bildirdiler. Şeker hastalığından yüksek tansiyona, hatta ruhsal bunalımlara kadar pek çok rahatsızhğın şişmanhk yüzünden ortaya çıkabileceğini vurgulayan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beslenme ve Metabolizma Kliniği öğretim üyesi Doç. Dr. Gökmen Kalkan, ülkemizde şişmanlıkla etkin mücadeleye girişildiğini söyledi. "Şişmanlık hastalıktır" Öğrenci otobüslerine 23 yeni hat lstanbul Haber Servisi öğrenci öğretmen otobüs seferlerinde hat sayısı artırıldı. öğrenci ve öğretmenlerin sabah saatlerinde okullanna giderken güçlük çekmemeleri için İstanbul Anakent Belediyesi'nce 2 ocak günü 22 hatta konulan öğrenciöğretmen otobüsleri büyük ilgi gördü ve bu konuda çok istek gelmesi üzerine bugunden itibaren 23 hatta daha ek seferler konuldu. düzenlenen edebiyat geçelerine Joan Didion, Susan Sontag, \Villiam Styron, John Lpdike, Woody Allen gibi sanatçılar katıldı. Ancak gecelerin en ilginç olayı, hiç kuşkusuz, iki eski duşmanı, Norman Mailer ile Gore Vidal'i yeniden karşı karşıya getirmesiydi. Daha önceki karşılaşmalarında bu iki ünlü yazarın birbirlerine kafa attıkları, içki fırlattıklan herkesçe biliniyordu. Ama Mailer ile Vidal'in edebiyat gecesindeki tartışmaları son derece dostane ve olaysız geçti. Kongrenin düzenlenmesi açısından Amerikan PEN Merkezi yöneticilerini para sorunundan da fazla korkutan bir başka engel daha vardı: "McCarranWalter Göçmen Yasası." Bu yasaya göre, ABD yonetimince "yüua" nitelikte görülen kişilerin ulkeye girmesi engellenebiliyordu. Dahası, Amerikan PEN Merkezi yöneticilerinden Karen Kennerly, söz konusu yasaya dayanılarak 1985 Nobel Edebiyat ının \vm Ankarada taşkömürü af fı MMevlet Bakam Ahmet Karaevli kaloriferlerini kaçak olarak kömüre dönüştürenlere de taşkömürü satılacağmı müjdeledi. ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Devlet Bakanı Ahmet Karaevli, Ankara'da kaloriferlerin fueloil'den kömüre dönuştürulmesi yasağının uygulanamadığını soyledi. Karaevli, kaloriferlerini kaçak olarak kömüre dönuştüren apartmanlara da ruhsatları olmamasına karşın önümüzdeki haftadan itibaren taşkömürü satılmasına başlanacağını açıkladı. De\let Bakanı Ahmet Karaevli, "Ankara'da maalesef 200 bin ton kadar kaçak kömür kullanılıyor. Bu da kirliliği azaltmak için alınan önlemlere rağmen kirliligin artmasında onemli rol oynuyor" dedi. Karaevli, Cumhuriyet muhabirinin konuya ilişkin sorularını yanıtlarken, "Fueloil'den kömüre dönrae yasağına işlerlik kazandınlamadığıru" söyledi. Fueloil fıyatının giderek artmasıyla birlikte kaçak olarak kömüre dönenlerin sayısının da çoğaldığını belinen Karaevli, "Fueloil tüketenler kömur kuilananlann yaklaşık üç katı para öduyor. Bu durumda yasak uygulanamıyor. Bu yasagı bu sene için kaidırsak kış koşullannda anlamı yok" biçiminde konuştu. tTHAL KÖMÜR Ekonomik Işler Koordinasyon Kurulu'nda ruhsatı olmayanlara da taşkömürü satılmasına karar verildiğini açıklayan Karaevli, sözlerini şöyle sürdurdü: "Yasagı bu yıl için kaldırmıyoruz. Ama ruhsatı olmayanlara da çevre illerden kaçak kömür almalarını önlemek için kaliteli kömur satımına başlayacağız. Bu arada Ankara'ya kömür girişi daha sıkı denetlenecek. Lokomotiflerde dizele dönüş nedeniyle 200 bin ton kadar taşkömürü tasamıfu oldu. Bu komuriin yaklaşık 100 bin tonunu Ankara'ya vereceğiz ve belediye gerekli hazırlıklannı yaptıktan sonra ruhsatsız olanlara taşkömürü satılmasına önümüzdeki haftadan itibaren başlayacak. Taşkömürünun kukürtdioksit oranı çok düşük ve kalorisi de yüksek. Taşkömürünun fiyatı tonu 28 bin lira ile 30 bin 700 lira arasında değişecek. Katma Değer Vergisi ile nakliye eklendiği zaman en fazla 40 bin lira dolayında olacak. Ruhsatlı olanlar da isterlerse taşkömürü alabilirler. " Yumurta Kampanyusı ANKARA, (OM.) İlkokulöğrencilerine yumurta kampanyası bugün Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Metin Emiroğlu tarafından başlatılacak. Bakanlığın açıklamasına göre ilkokul öğrencilerine değeri yüksek gıda maddelerini yeme alışkanlığı kazandırmak ve dengeli beslenmelerini sağlamak amacıyla başlatılacak kampanya 6 gün devam edecek. Her öğrenciye günde bir yumurta verılecek. Her gun yenı bir fon kuruluyor. (Basm) Veremle savaşta "gevşeme" Haber Merkezi Türkiye'de bir ara neredeyse "köku kurutulmuş" olan verem hastalığının 70'li yülardan bu yana yeniden tırmanışa gecmesinin, hastalıkla savaş konusunda, görevlilerde ve toplumda kendini gosteren "gevşemeden" kaynaklandığı bildirildi. 39. Veremle Savaş ve Propaganda Haftası devam ederken çeşitli toplantılar duzenleniyor. Erzurum Ataturk Universitesi'nde düzenlenen "Doğu Anadolu Bölgesinde Verem" konulu panelde, beslenme, temizlik ve sosyo ekonomik durumun düzeltilmesi ile bu hastalığa çozüm getirileceği belirtilirken, Konya'da Verem Savaş Derneği tarafından yapılan açıklamada ise, geçen bir yıl içinde 20 kişinin veremden öldüğü kaydedildi. Müdürünü yaraladı A YDIN, (a.0.) Aydtn Devlet Hastanesi'nde görevliyken Verem Savaş Dispanseri 'ne atanan pansumancı, tl Sağlık Müdürü'nü tahra ile yaraladı. Devlet hastanesi ameliyathanesinde pansumancı olarak görev yapmaktayken 3 ay önce Verem Savaş Dispanseri'ne atanan Osman A ktürk, bu olaydan sorumlu tuttuğu tl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Musa Yavuzbaş'ı Devlet Hastanesi bahçesinde ensesinden tanra ile yaraladı. tl Sağlık Mudürü Yavuzbaş hemen ameliyata alındı. Pansumancı Osman A ktürk iseyakalanarak gözaltına alındı. Sovyvt yvtkililer Güney Kıbrıs'ta LEFKOŞE, (OM.) Sovyetler Birliği, Kıbrıs Rum Komünist A KEL Partisi 'nin 8 aralık seçiminde oy kaybma uğramasıntn nedenlerini araştırmak için kımlikleri saklı tutulan birgrup Sovyet yetkilisini Güney Kıbrıs'a gönderdi. Rumca "Mesitnurimi" gazetesinin dün verdiği habere göre, Sovyet yetkililer, AKEL'in uğradığı büyük yenilginin nedenlerini araştırmak ve sorumlulan saptamakla görevlendirildiler. Adana'da sigarayı bırakanlar müzesi ADANA, (Cumhuriyet Güney tlleri Bürosu) Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde dün "Sigara ve Kanser tlişkileri" konulu bir konferans verildi. Konferansa katılan Türkiye Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Adana Bölgesi Başkanı ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Hikraet Yiiksel, dünyada ilk kez Adana'da sigarayı bırakanlar müzesini kurduklannı belirterek, "Cumhurbaşkanı Sayın Kenan Evren Adana'ya geldiğinde, miizemizi gezerek, en kısa sürede çakmak ve sigara tabakasını müzeye göndereceğini soyledi. Sigara paketini ve çakmağını teslim edip, israini yazdıran herkes, müzemizde yer alabilir" dedi. Türkiye'de 20 milyon kişinin devamlı olarak sigara içtiğini ve bunlara her gün 1500 kişinin katıldığını vurgulayan Prof. Yüksel, "Gelişmiş ülkelerde kişilerin, sigaranın zararlannı anlayarak bilinçlenmesi ve sigarayı bırakması, büyiik sigara fabrikalarını çok zor durumda bırakmış. bunun sonucunda sigara fabrikalan kendilerine pazar olarak az gelişmiş ülkeleri seçmişlerdir. Türkiye ve benzeri ülkelerde radyo, televizyon, gazete, dergi gibi iletişim araçlarıyla yaptıklan reklamlar sonucunda satışlarını kurtarmışlardır" şeklinde konuştu. Prof. Dr. Arif Hikmet Yüksel, son yıllarda akciğer kanseri hastalıklannın sayısımn arttığına değinerek, "Akciğer kanseri hastalıklanna yakalananlann yüzde 90'ının sigara içtiği beliıienmiştir" dedi. Kasım Gülek, Cumhuriyet'in sorularını New York'ta yanıtladı: ÂBD'de Ermenüer, Israil lobisinden güç ahyor TANJU AKERSON NEW YORK Manhattan'ın doğu yakasında kentin en kısa ve en sık caddelerinden biri olan East Avenue'de Türk siyasal yaşamının en kıdemli kişilerinden Kasım Gülek ile konuşuyoruz. Kasım Gülek uzun sayılacak bir zaman dilimini New York'ta geçiriyor. On beşyirmi sokaklık bir alanı kapsayan ve nehrin dibinde biten East Avenue'de güzel manzaralı bir apartman katında kalıyor, 37. katın çepçevre cam kaplı panoramik penceresinden dışan bakan Gülek, "Boğaziçini hatıriatıyor" diyor. Kendisine, hâlâ hatırlanan bir siyaset adamı olduğunu belirtmek için vurguluyorum: "Geçenlerde Cumhuriyet'te Cüneyt Arcayürek 12 Eylül öncesini anlatan bir yazı dizisinde sizden söz ediyordu. O zamanki ABD Başkanı Carter'ın başdanışmanı Brzezinski'nin size açıkladıgı Ecevit ile ilgili goruşlerini Demirel'e aktarmışsuuz." "Evet" diyerek kahvesini >oıdumluyor. "O sırada Brzezinski çok önemliydi. Carter'dan sonra ikinci adamdı ABD yönetiminde... Kendisiyle konuşmak kolay değildi.." Gülek, Amerikan siyasal ve ekonomik çevreleriyle kişisel dostluk düzeyinde, belirli bir geçmişe dayalı sürekli ilişkilerinin altını benimle birlikte bir kez daha çizdikten sonra görüşlerini açıklıyor. Aktif yaşamayı seven, artık çok eski sayılabilecek bir siyaset adamınm renkli bir istihbaratı, yıllann deneyimi ile birleştiren ilginç değerlendirmeleri.. Tatlı bir yoğunlukta geçen sohbetin bazı yerlerinde Kasım Gülek sesine kesin bir ifade veriyor: "Bunu beyanat olarak yazabilirsiniz" diyor. Kasım Gülek tedbirler araştırmalı. Çünkü bu olayı anlatmakta geç kaldık, anlatamadık. Soykınm diye bir şey yok. Ama artık bunu anlatmamız imkânsız. Sessiz ve derinden önünü kesmeliyiz." 1 Msrail lobisi, Türkiye'nin Ortadoğu politikasını beğenmiyor. Bunu açıkça ifade etmiyorlar, ama Kongre'de Ermeni tasansı, askeri yardım gibi konular gündeme gelince Türkiye'yi rahatsız edici doğnıltuda ağırlıklarını koyuyorlar. anlayamıyoruz görüşünde. ABD'deki tsrail lobisine göre Türkiye'nin Ortadoğu politikasını sanki Araplar yönlendiriyor.. Tabii, Türkiye'nin bugünkü şartlarda üst duzeyde birtakım dramatik adımlarla bu görüntüyü değiştirmesi bekleneraez. Değiştirmeye kalkması da yanlış olur. Bu iş son derece kapalı, el altından birtakım etkili özel kanallardan yapvlır. Sonucu, yani olumlu sonucu derece derece Amerikan siyaset mekanizmalarında gözükür. Amerikan Kongresinde bir rahatlama yolu açılabilir." ğil mi? GÜLEK O anlaşmada garantiyi Türkiye veriyor. Ya yann Türkiye'de yabancı sermayeye karşı bir hükümet gelirse.. Böyle düşünuyorlar. "ABD şirketleri Türkiye'de yatınm için kendi hükümetlerinden bir garanti mi almak isterler acaba?" Gulek dolaylı yanıt veriyor: "Boyle bir model var. İkinci Dünya Savaşından sonra İngiliz hükümeti yabancı ülkelerde iş yapacak firmalarına bu tür bir garanti vermişti. Ama Amerikan esprisine, ilkelerine aykırı..." Avrupa ve Yunanistan Türkiye'nin Avrupa ile ilişkilerine geçiyoruz.. "Türkiye, Avrupa'sız olamaz" diyor Gülek.. "Türkiye yalnız Amerika ile dış dengelerini kuramaz. Avrupa'dan kopmak buyük hatadır.." ve hemen Yunanistan'a değiniyor. "Yunanistan'ın Ortak Pazar'a girmesi büyük olaydır.. Etkileri uzun vadede görülecektir.." Türkiye aleyhine mi olacak bu etkiler? GÜLEK Yunanistan güçleneceğine göre, evet. Avrupa ile butünleşen Yunanistan, Ege olsun, Kıbns olsun çeşitli sorunlarda parçası olduğu kuvvet merkezinin ağırhğı ile Türkiye'yi daha çok zorlayacaktır. Zaten ulusal politikası da bunun üzerine kurulmuştur. •• tSTASBVL, (UBA) Büyük kentlerdeki gürultünün fıkir işçiierinde yuzde 60, beden işçilerinde de yüzde 30 oranında iş kaybma neden olduğu belirtildi. Ankara, tstanbul ve tzmir'deki gurültü oranlanmn da tehlikeli boyutlara ulaşıığı bildirildi. Türkiye Çevre Sorunları Vakfı 'nca yapılan bir araştırmaya göre gürültu; geçici sağırlık, gorme zayıflığı, kalp atışlannın hızlanması, lansiyon yükselmesi, kaslarda yorgunluk, uyku azalması ve fazla adrenalin salgısına neden olarak insan bünyesine zarar veriyor. Giirültü ve insan sağlığı Hamburg'da yürÜYÜş *HAMBCRG, (a.a.) Turk işçısi Ramazan Avcı'nın Hamburg'da, "derikafah"denilen ırkçı ve yabancı duşmanı yeni Naziler tarafından oldurülmesi, 11 ocak cumartesi gunü yapılacak buyük bir yürüyüşle protesto edilecek. Yüruyüşü Hamburg ve çevresinde bulunan tüm Türk dernekleri düzenledi. Yurüyüş, Ramazan Avcı'nın oldüruldüğü Landwehr metrosu önünde başlayacak. Israil lobisinin gücü "Nasıl?" sorusunu Gulek şöyle >anıtlıyor: "Bakın, bütün bu işlerin tsrail lobisi var. Yahudi lobisi ABD'nin en güçlü odaklanndan biridir. ABD ile ilişkilerin yarar sağlavıcı vürumesi bu odaktan gecer. İsrail lobisi olmasa Ermeniler bu işi bu dereceye getiremezler. İsrail lobisi, Türkiye'nin Ortadoğu politikasını beğenmiyor. Bunu açıkça ifade etmiyorlar. Ama Kongre'de Ermeni tasansı, askeri yardım gibi konular gündeme gelince Türkiye'yi rahatsız edici doğnıltuda ağıriıklarını koyuyorlar. Türkiye'nin, tsrail lobisinin gözü ne aşırı Arap yanhsı politikasını yumuşattığı sinyalinin gelmesi, Amerikan siyasal mekanizmalarına Türkiye ile ilişkilerde hemen olumlu belirtileriyle yansır." "Türkiye nasıl verecek böyle bir sinyali?" Gülek bu soruyu da şöyle yanıthyor: "Bagıra bagıra vermeye lüzum yok. Şu, Tunus'a Israil hava taarruzundan sonra yaptıgımız çıkışlar yok mu.. Son derece kötü etki yaptı İsrail lobisine burada.. Bu kadar Arap yanhsı olmanıza ne gerek var diye diplomatik bir lisanla bunu dile getiriyorlar. Sonra Amerikan siyaset kanallarında Türkiye için olumsuz yonde çalışmalarını güçlendiriyorlar. İsrail lobisi Suriye, hem bizi hem sizi tehdit ediyor. Niçin böyle bir tehdit varken Türkiye bize tamamen sırt çevirip yüzde yüz Arapları tutan bir politika izlesin, Ozal modeli tutmadı Kasım Gulek dış politikada olduğu gibi iç politikada da kesin çizgtlerle konuşuyor. Çatalını, yanında duran "strudel" tabağına batırıyor. Kahvesini bitirdikten sonra "Özal'ın modeli tutmadı" diyor ve şoyle açıklıyor: "Başta gerçekten çok onemli kararlar, radikal işler yaptı Özal. Takdir edilmesi gerek. Türkiye'yi hızla liberasyona açarken, umudu, bu ortamda yabancı sermayenin ulkeye akması idi. Ama beklediği olmadı. Olmayınca da enflasyon aldı başını gidiyor. Enflasyonun bırakın aşağı çekilmesi, yükselmesi önlenemiyor. Bu arada hayali ihracal haberinden geçilmiyor. Çünkü Türkiye'nin satacagı sanayi malı sınırlıdır. Buzdolabını, çamaşır makinesini, otomobilini kim alır? Tarım ürünlerine dayalı artar Türkiye'nin ihracatı. Oysa tarım ihmal edildi. Liberasyonda ölçüler aşıldı. Artık serbest ekonomi diye beyaz peynir ithal edilmez." Gülek, Türkiye'deki son inıca olaylarına da şöyle yaklaşıyor: "Bu irtica hareketleri Özal'uı partisi içinden kışkırtılmakta. ANAP kurulurken içine dahil olan bazı fraksiyonlar irtica hareketlerini kışkırtarak Özal'ın, istemedikleri siyasal girişimlerinde manevra alanını sıkıştınyorlar." Usler anlaşması "TürkABD ilişkilerini son muzakere aşamasında üsler anlaşması çerçevesinde nasıl görüyorsunuz?" diye soruyorum. GÜLEK Türkiye'nin taleplerini ABD kabul etmez. ABD açısından Türkiye'nin yeri, değerı belli. Bugünkü şartlarda ABD'nin vereceği bu kadardır. Askeri yardımın Kıbrıs sorunu ile bağlantısı yoktur. Şunu iyi bilmek gerek. ABD bir ulkeye, kendi çıkarı doğrultusunda, ölçüsünde yakındır. Çıkarı bittiği an hemen bırakır.. Peki Amerika, Rornanya, Macaristan gibi Doğu Bloku ülkelerine uyguladığı en fazla musaadeye mazhar ülke statusünü bize de uygulasın istiyonız. Üslere karşılık ekonomik ilişkilerimiz daha çok gelişsin istiyoruz.. GÜLEK Yapmazlar. Bugünkü şartlarda bizitn amaçladığımız düzeyde bir ekonomik ilişki ABD ile çok zor. Satacağımız en onemli ürun teks til. Onun da önünde kota duvarı var. ABD şirketleri genelde hâlâ Turkiye'ye yatırım yapmakta isteksiz. Guven duymuyorlar.. Son imzalanan güvence anlaşması yeterli de Ermenilerin arkasmda kim var? Güncel konu "Enneni soykınnu" tasansından söz ediyoruz. Şöyle diyor Gulek: "Ermenilerin amacı Balfour Bildirisi gibi bir şey çıkartmak. Israil devletinin kurulmasına ilk adım olan, tngilizlerin 1917'deki bildirisi. Amerikan Kongresinden çıkartmak istedikleri tasanya bu gözle bakıyortar. Bir kere Amerikan resmi kayıtlanna. resmi hayaUna Ermeni soykınmını gecirirlersebu yöndeönemli bir adım atmış olacaklar. Boyıe bir 'soykırım' tasarısı Kongre'den çıkabilir. Bugün çıkmasa yann çıkar. Türkiye'nin bunu önlevecek lobisi yok. Amerikan yönetiminin ilgisine kalmış. O da Kongre uzerinde baskı manivelasını bu iş için her zaman nereye kadar kullanır? Ne kadar zorlar? Yönetim ile Kongre arasında binbir dengenin, hesabın içinde bu tasan ne kadar yer tutar?" Gulek dudak bükuyor: "Fazla uğraşmazlar.. Yann öbür gün çıkar böyle bir tasan. Bence Türki ye buna artık enemmiyet vermez gözüküp başka Roma dönemine ait mezar IZNİK, (a.a.) İznik'e bağlı Elbeyli kasabasında Roma dönemine ait olduğu belirlenen bir mezar buiundu. Elbeyli kasabasınm Karşıbayır mevkiinde futbol sahası yapımı için surdurulen tesvjye çalışmaları sırasmda onaya çıkarılan Roma donemıne ait mezarda bir alıın gerdanlık ve bir çift kupe, bir de yüzuk buiundu. Mezarda bulunan süs eşyalan, tz nik Muzesi'ne konuldu.