18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 OCAK 1986 Ozetle DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 ABD, AETnin genişlemesine memnun ABD yönetimi, Ispanya ve Portekiz'in Ortak Pazara üye olmasını olumlu karşıladığını açıkladı. ABD Dışişleri BakanUğı sözcüsii Charles Redman, konuyla ilgili açıklamasında, "ABD, hpanya ve Portekiz'in AET'ye üye olmasını olumlu karşıladı. Bu devletlerin demokrat ve Birleşik Avrupa'nın güçlenmesinde büyük payı olacağına inanıyoruz" dedi. (a.a.) Lübnanlda herkes kapıştı Beyrut'ta Dürzilerle Falanjistler savaşıyor. Sayda'da Hıristiyanlarla Filistinli ve Sünni gerillalar çarpıştı. Güney Lübnan Ordusu Sur'u topa tuttu. İsrail topçusu güneyde bir köyü dövdü. İsrailli bir sağcı parlamenter Lübnan 'a yeniden girilmesini istedi. Emin Cemayel, Şam 'da Hafız Esad ile barışı görüşmeye devam etti. Dış Haberler Servisi Lübnan'daki üç milis lideri arasında varılan banş aniaşmasına rağmen iç savaş bütün şiddetiyle sürüyor. Beyrut'un doğusunda banş anlaşmasının taraflanndan Dürzilerle Hıristiyan milisler arasında şiddetli çatışmalar oluyor. Lübnan'ın güneyinde tsrail desteğindeki Güney Lübnan Ordusu milisleri, Şiilerle carpışıyor. Lübnan Devlet Başkanı Emin Cemayel, Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad ile dün Şam'da ikinci kez görüştü. Bu arada Lübnan'ın güneyinden lsrail'e yapılan roket saldınsının ardından İsrail Dışişleri Bakanı tzak Şamir, Lübnan'daki gerillalara karşı askeri eyleme geçilmesini istedi. AP'nin haberine göre, Hafız Esad ile Cemayel arasında Lubnan'da iç savaşın sona erdirilmesi için üç milis lideri arasında imzalanan anlaşmaya ilişkin gönişmeler dün de devam etti. Barış anlaşması, Hıristiyan Devlet Başkanı'nın yetkilerinin sınırlandırilmasını, iktidann Hıristiyanlarla, Müslümanlar arasında eşit olarak paylaşılmasını öngörüyor. Anlaşmada CemayePin imzası bulunmuyor. Lübnan banş anlaşması geçen hafta Dürzi llerici Sosyalist Parti lideri Velid Cumblat, Şiî EMEL örgütü lideri Nebih Berri ve Hıristiyan Lübnan Güçleri lideri Eli Habeyka arasında imzalanmıştı. Barış anlaşmasına rağmen başkent Beyrut'un Suk El Garb kasabasında Hıristiyan ordu birlikleri ile Dürzi milisler arasında önceki gün şiddetli çarpışmalar oldu. Cemayel'e bağlı birliklerle Cumblat'ın gerillalan arasındaki çarpışmalarda kaç kişinin öldüğü henüz belirlenmedi. Iç savaş, Lübnan'ın güneyinde de bütün hızıyla devam ediyor. Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Çokuluslu Güç Sözcüsü Timur Göksel'in açıklamasına göre, İsrail birlikleri önceki gün Müslümanlann yaşadığı Yater kasabasını top ateşine tuttu. İsrail destekli Hıristiyan Güney Lübnan Ordusu milisleri ile Filistinli ve diğer Müsluman gerillalar arasında güneyde şiddetli çatışmalar oldu. Güney Lübnan Ordusu topçusu önceki gün ayrıca Lübnan'ın güneyindeki Şiî kalesi Sur kentini dövdü. Top ateşi sonucu bu liman kentinde çok sayıda kişinin öldüğü bildiriliyor. İsrailli yetkililer, Müslümanların çatışmalara karışmasından Suriye'yi sorumlu tutuyor. SAYDA Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde de Guney Lübnan Ordusu milisleri ile Suriye desteğindeki Halk Kurtuluş Ordusu gerillalan arasında önceki gün kanlı çatışmalar meydana geldi. Çarpışmalar sırasında Sayda'daki sivil yerleşim merkezlerine 40 top mermisi duştü. tSRAİL TEHDtDİ israil Başbakanı Şimon Peres, önceki gun yaptığı açıklamada, "Gerillalann israil topraklanna saldınlan sürerse misillemede bulunulacağı" tehdidinde bulundu. Peres, "tsrail, roket saldınlanm durdurmak için gerekli önlemi alacak" dedi. Bu arada, Dışişleri Bakanı tzak Şamir, gerilla saldırılanna karşı askeri eyleme geçilmesini istedi. Şimon Peres ve Savunma Bakanı Izak Rabin'in önceki akşam Lübnan'daki durumu görüştükleri bildiriliyor. Bu arada, İsrailli sağcı parlamenter Rafael Eitan, orduya ait radyoya verdiği demeçte, saldırılar devam ettiği takdirde lsrail birliklerinin Lubnan'a geri dönmesi gerektiğini söyledi. Israil Dışişleri Bakanv Lübnan'da askeri eyleme geçelim POLniKADA SORIJNLAR ERGUN BALQ Siyasal Özgürlük, Ekonomik Özgürlük 1974 yılında ABD'de idik. Dışişleri Bakanlığında "Amerika'da nereleri görmek, hangi çevrelerie temas etmek istiyorsunuz?" diye sormuştular. Yanıt olarak, "düzene muhalifolan çevrehrte^ demiştik. Demiştik de, içımize "acaba pot mu kırdık?" diye bir kuşku da girmişti. Adamlar seni davet ediyor. Kiminlegörüşmek istiyorsun? diye soruyor. Sen de kalkıp, "size muhalif olanlarla, sizi beğenmeyenterle" diye karşılık veriyorsun. Ancak bu korkumuzun yersiz olduğunu hemen anladık. Aldırış bile etmedıler. Oturduk, birlikte düzenin en ateşli muhaliflerini saptadık. Siyah liderler... Kadın hakları savunucuları... Azınlıkların temsilcileri... O zamanlar ABD'de korku yaratan Kara Panterlerie görüşmemiz mümkün müydü? Tabii, ancak Kara Panterler, Amerikan hükümeti tarafından gönderildiğimizi bılirse, bizimle görüşmezlerdi. Kara Panterler'ın merkezinin (San Francisco, Oakland) adresini ve telefon numarasını verip "iyi şanslar, başının çaresine bak" dediler Bu olayı sonradan düşündük. Acaba, Amerikan hükümeti, ne kadar demokrasıye bağlı olduklannı göstermek için mi, bizim isteklerimizi anlayışla karşılayarak hiçbir itirazda bulunmamıştı? Hayır Yönetim, istese de, bizim muhalefet çevreleri ile görüşmemizi, engelleyemeyecegini biliyordu. Sokakta herhangi bir Amerikalıyı çevirip, ona soru sorabilirdik. O da, hükümete ver yansın edebilirdı. Düzenin en sert muhaliflerı olan Kara Panterler'in telefon numarasını Dtşişleri Bakanlığı'ndan vermeseler, biz telefon rehberınden bulabilirdık. Yönetim, Kara Panterler'in, bizimle konuşma ve düzeni eleştirme hakkını engelleyemezdi. Sıstem, vatandaşlara kapitalızmin niteliği gereği ekonomik özgürlük vermıyordu. Ama siyasal özgürlüğü en geniş biçimde tanımıştı. Bunu tanıdığı için de ünlü sinema oyuncusu Jane Fonda. Vietnam savaşı sırasında Hanoi radyosundan Amerikan politıkasını eleştirince, tanınmış yıldıza hiçbir şey yapamamıştı. Dünyanın bir numaralı süper devleti, siyasal özgürlük, konuşma ve düşüncesini söyleme hakkı gündeme geldığinde, birey karşısında eli kolu bağlı, çaresiz kalıyordu. Devletin, birey karşısında güçsüz ve çaresiz kalmasının değişik bir örneği de Sovyetler Birliği'nde görülüyor. Orada da başka bir alanda, ekonomik özgürlük alanında devlet bireyin haklarına dokunamıyor. Sovyetler Birliği'nde ev kiraları, ücretlerin % 56'sına eşit. Yani hıç denecek kadar az. Devlet, bu kiraları arttıramıyor. Arttırırsa, ücretlere de zam yapması gerekiyor. Diyelim ki, devletten, bir kat kiraladınız. Kâgıt üzerinde mülk sahibi devlet. Ama devlet bu kartan, sizi, hayatınızın sonuna kadar çıkartamıyor. "Arkadaş, mal benim değil mi? Ben burayı başkastna kiralayacağım. Sen git başka yerde otur" diyemiyor. Dahası var, kırada oturan vatandaş ölürse, o katı kullanma hakkı, eşıne ya da çocuklarına geçıyor. Dünyanın ikıncı en güçlü devleti, tüm kudret ve otontesine rağmen, sıradan bir vatandaşı, oturduğu evden çıkartamıyor. Amerikan devletinin, siyasal özgürlük konusunda vatandaş karşısında güçsüz ve çaresiz kaldığı gibi, Sovyet devletinin de ekonomik özgürlük konusunda bireyin karşısında eli kolu bağlı. Vatandaşın ekonomik özgürlüğünü kısıtlayamıyor, o güçlü Sovyet devleti. Çünkü bu yola yönelmenin kendi temeline dinamit koymakla eş anlamlı olacağını biliyor. Siyasal özgürlük, nasıl Amerikan sisteminin aynlmaz parçası ise, ekonomik özgürlük de, Sovyet sisteminin özünü oluşturuyor. İşsiz kalma korkusu... Aç kalma korkusu. Sokakta kalma korkusu...Doktorsuz kalma korkusu... Sistem bu korkulardan kurtarmayı vaat etmiş, vatandaşlarına. Bu özgürlükleri kısıtlamaya yöneldiği takdirde, varlık nedenını yitirecek.. Amerikan sisteminin siyasal özgürlükleri kısıtlamaya kalkıştığı takdirde ayağının yerden kesileceği gibi.. İki süper devlet, ınsanlığm kaderıni ellerinde tutuyorlar. Ama biri siyasal, öteki de ekonomik özgürlükler konusunda sıradan vatandaşın haklarına en ufak kısıtlama getiremiyor iki devın vatandaş karşısındaki bu güçsüzlükleri, aslında en güçlü yanlarını oluşturuyor. Ama yetersizlikleri de var. ABD'de ekonomik özgürlük, Sovyetler Birliği'nde ise siyasal özgürlük yok. Her iki özgurlüğun yan yana, aynı boyutta var olduğu bir sistem ise henüz kurulamamış dünyamızda. Ancak bu olgu, hiçbir zaman kurulamayacağı ve çevremizdekı örneklerle yetinmemız gerektıği anlamına gelmiyor. insanı insan yapan öğelerden biri de, onun, sürekli daha iyi ve daha güzele ulaşmak ıçın verdiği savaştır... Kolombiya petrol ihraç edecek Kolombiya'nın on yılltk bir aradan sonra yeniden ham petrol ihracatına başlayacağı bildirildi. Kolombiya hükümeti, ihraç edilecek ham petrolün üretim fazlasından oluştuğunu ve uluslararası pazara gürtde 17 bin varil ham petrol sürüleceğini açıkladı. (a.a.) ABD Dışişleri Bakanhğı raporu Filipinler'de seçim heyecanı Fitipinkr'de, 7şubatta yapılacak seçimler öncesinde başkan adayları, propaganda çalışmalarını hıziandırırken, ülkedeki seçim heyecanı da giderek artıyor. Seçimlere adayhğmı koyan, öldürülen muhalefet lideri Akirto 'nun dul eşi Corazon Akino, seçim kampanyası sırasında, Filipinler Devlet Başkanı Ferdinand Marcos'un heykelinin bulunduğu ülkenin kuzeyindeki La Union eyaletinde bir miting düzenledi. (AP) Orta Amerika Abu Nidal 60 saldırı düzenledi Dış Haberler Servisi ABD Dışişleri Bakanhğı tarafından salı günü yayımlanan bir raporda, Roma ve Viyana havaalanları baskınlannı düzenlediğinden kuşkulanılan Abu Nidal grubunun Ortadoğu'nun "en tehlikeli terör örgütlerinden biri oldugu" ve son sekiz yılda 60 saldın gerçekleştirdiği öne sürüldü. International Herald Tribune gazetesinin haberine göre, raporda 60 saldınnm yansının son iki yılda gerçekleştiği ve eylemlerin giderek Batı Avfupa'da yoğunlaştığı belirtiliyor. Herald Tribune, raporun amacının Batı Avrupa'yı, teröristleri destekleyenlere karşı daha aktif bir tutuma itmek olduğunu belirtiyor. Bilindiği gibi, Libya bir süre sessiz kaldıktan sonra, Roma ve Viyana saldırıları ile bir ilişkisi olmadığını açıklamış ve ABD ile Israil'i "Ortak bir saldınya hazırlanmakla" suçlamıştı. Rapor, Abu Nidal grubu tarafından düzenlenen saldınlarda şimdiye dek yüzlerce kişinin öldüğünü beliniyor. Reagan yönetimi ise Roma ve Viyana saldınlarına karşı ABD ya da İsrail tarafından bir misilleme yapılması olasığı konusunda bir açıklama yapmıyor. Savunma Bakanhğı Sozcusu Robert Sims, "Politikamız açıktır. Teröristleri teşhis edince, karşılık verme hakkını saklı tutuyonız" dedi. Dışişleri Bakanbğı'nın raporuna göre, Roma ve Viyana saldırılarından önce bile Abu Nidal, faaliyetlerini Batı Avrupa'da yoğunlaştırmaya başladı. Bu olguya koşut olarak da Libya ile ilişkilerini sıklaştırdı. Asıl ismi Sabri ElBanna olan Abu Nidal, Arafat'ın başkanlığındaki El Fetih Örgutü'nden 1973 kasımında aynldı. Ertesi yıl da Arafat'a suikast düzenlemekten gıyabında idarna mahkum oldu. Rapora göre, Abu Nidal önceleri Irak tarafından desteklendi. Ancak örgüt son zamanlarda Suriye ve Libya'da uslendi. Raporda, Abu Nidal grubunun geçen yıl 20 saldın gerçekleştirdiği, bu saldırıların üçte ikisinin Batı Avrupa'da yer aldığı bildiriliyor. Başlangıçta El Fetih Devrim konseyi adı ile tanınan örgüt, rapora göre Arap ülkeleri, hatta Filistinliler arasında terorü yayarak, tüm Arap ülkelerini kapsayan devrim yapmak istiyor. KOORDİNASYON EKStKLİCt Israil'in bir misillemeye girişmesi konusunda Reagan yönetiminin çelişkili açıklamalar yapması Beyaz Saray'daki "Koordrnasyon eksikliğinin" göstergesi olarak yorumlanıyor. Nitekim Roma ve Viyana baskınlarından sonra Başkan Reagan'ın bir yardımcısı yaptığı açıklamada, İsrail'e "temkinli davranmasını" salık verdiklerini bildirmişti. Bu arada Reagan'ın İsrail Başbaka İngiltere silah satışında 4. sırada Ingiliz silah fırmalan 1985 yılında 10 milyar dolarlık sipariş alarak İngiltere 'yi dünyanın dördüncü büyük silah satıcısı durumuna getirdüer. İngiltere 1984'te 3.5 müyar dolarlık silah ihraç ederken bu yıl 10 milyar dolarlık siparişle SSCB, ABD ve Fransa'nın ardmdan silah satışında dördüncü sıraya yükseldi. ingiltere Sayunma Bakanhğı, satıslann büyük kısmımn silahlı araçlar, uçak silahları, hedefî izleyen silahlar, radar, radyo malzemesi ve Harrier uçaklarından oluştuğunu bildirdi. (a.a.) nı Şimon Peres'e gönderdiği bir mektup da basına açıklanmıştı. Başkan Reagan bu mektubunda Roma ve Viyana saldınlanmn "Ortadoğu banş cabalannı baltalamasına izin verilmemesini" istiyordu. Reagan'ın yardımcısının açıklaması ve mektup, dünya basınında ABD'nin İsrail'i bir misillemeye karşı uyardığı şeklinde yorumlanmıştı. Ancak kısa süre sonra ABD ve İsrail hükumetlerinde yapılan açıklamalarda Washington'un İsrail'i uyardığı iddiası reddedildi. Beyaz Saray'a yakın bir kaynak da, Reagan'ın sozcüsünün yanlış açıklama yaptığını, Başkanın İsrail'e herhangi bir uyarıda bulunmadığını belirterek, kanşıklığı "yönetimdeki koordinasyon eksikliğine" bağladı. Öte yandan Italyan yetkililer, Roma ve Viyana havaalanlannı basan teröristlerin tümünün Abu Nidal grubuna dahil olduklarını ve Beyrut dışmda bir kampta eğitildiklerini öne sürüyorlar. Reagan, SSCB'yi kötü niyeüe suçladı LOS ANGELES (a.a.) ABD Başkanı Ronald Reagan, Sovyetler Birliği'nin kendileriyle ilişkileri geliştirmek için Orta Amerika'daki "kötü niyetli faaliyetlerine" son vermesi gerektiğini söyledi. Meksika Haber Ajansı Noticias de Mexico'>a bir demeç veren Reagan, bölgede kimsenin kendi isteğiyle komünizmi benimsemeyeceğini anlayan Sovyetler Birliği'nin, "terorizmi ve yıkıcıhğı destekleme" yolunu seçtiğini öne sürdü. Reagan bu demeci. Meksika Devlet Başkanı Miguel de la Madrid'le görüşmek üzere Meksika'nın smır kenti Mexicali'ye hareketinden önce verdi. "Sovyetlerin ve onun güdümündeki Küba'nın eli Orta Amerika'daki tüm gerilla faaliyetlerinin arkasında görülmektedir" diyen Reagan, bu ulkelerin uluslararası uyuşturucu kaçakçıhğı ve terorizm ile bağlarının da her geçen gun daha çok açığa çıktığını iddia etti. Sofyadan Atina'ya 3 Türk için protesto Bulgaristan, 3 Türkün beraatını sağlayan Yunan Yargıtayı'nın kararını protesto etti. STELYO BERBERAKİS ATİNA Sofya, Yunan yargıtayının Bulgaristan'a iade edilmeyen üç Türk hakkında aldığı beraat karan nedeniyle Atina'yı protesto etti. Bulgaristan'da gordükleri baskılar nedeniyle Yunanistan'a iltica eden 12 nüfuslu 3 Türk aileBulgaristan 'da gordükleri baskılar yüzünden Yunanistan 'a iltica eden sinin reisleri, beraat ettikten sonra Türkiye'ye gelrnişlerdi. 3 Türk ailesi geçen ay Yunan yargıtayının izniyle serbest bırakılarak, Türkiye'ye gelmişti. Yunan Kathimerini gazetesinin haberine göre, Bulgar Dışişleri Bakanhğı. üç Turkün iade edilmemesi nedeniyle Sofya'daki Yunan diplomatik temsilcisine bir protesto mesajı gönderdi. Dışişleri Bakanhğı, Yunan hükümetinden konuya ilişkin açıklama istedi. Üç Türk, geçen nisan ayında kundakçıhk ve hırazlıkla suçlandıkları Bulgaristan'dan Yunanistan'a iltica etmiş ve Yunanistandaki duruşmalarında da tek celsede beraat etmişlerdi. El Salvador''da gerillalar El Salvador'da yönetimle mücadele eden geriüalann 1985 yıh içinde 6000 askeri öldürdüğü ya da yaraladığı ve orduya ait birçok süahı ele geçirdiği iddia edildl Yeraltı radyosu Vanceremos'un yaptığı yayımda, "Farabundo Marti Ulusal Kurtuluş Cephesi"nin 85 yıh içinde Salvador ordusuna karşı 220 tuzak hazırladığu 616 tüfek ve çok miktarda askeri malzeme ele geçirdiği ifade edildL Lord Carrington: îspanyu'nın JSATÖ'dan çıkması ittifakı zayıflatır MADRİD, (AP) NATO Genel Sekreteri Lord Carrington, İspanya'nın ittifakta kalıp kalmama kararının bu ülkenin içişIerini ilgilendirdiğini, ancak olumsuz bir kararın Batı Avrupa'yı zayıflatacağını söyledi. İspan^'yı ziyaret etmekıe olan NATO Genel Sekreteri Lord Carrington, Başbakan Felipe Gonzales'le gorüşmesinden sonra Madrid'de duzenlediği basın toplantısında, "tspanya, Batı Avrupanın ayıilmaz bir parçasıdır. NATO'dan ayrılmanız, ittifakı büyük ölçüde zajıflatır" dedi. Ispanya Başbakanı Gonzales de, Lord Carrington'la gorüşmesinden sonra yaptığı açıklamada, hükumetinin. referandumdan çıkacak sonuca,bağlı kalacağını hatırlatarak, "İspanyol halkının çoğunluğu ittifaktan aynlmamızı isterse bu kararı uyguiamak zorundayız" dedi. 1982 yılından bu yana NATOya uye olan ispanya'nın ittifaktan ayrılması için uzun suredir baskı altında bulunan sosyalist Gonzales hükumetinin, mart ayında bir referandum duzenlemesi bekleniyor. Lord Carrington'un ziyaretini protesto eden binlerce İspanyol, başkent Madrid'de NATO aleyhinde gösteriler düzenledi. Mısırlı bir adam 135 yaşında öldii Dünyanm en yaslı insanlanndan Mısırlı Muhammed Mitmouh 135 yaşında Dehreya kasabasında öldü. Kahire'de yayımlanan Cumhuriye gazetesinde yer alan habere göre 95 yaşında bir de kardeşi olan Muhammed toplam 287 çocuğun babası ve büyük babası idi. Gazete yaşlı Mısırhnm 15 yıl önce hac görevini yerine getirmek için Mekke'ye gittiğini yazdu Pinochet: 3 yd sonra iktidardan ayrdacağım HAMBURG, (UBA/DPA) Şili'de 1973 yılında sivil Devlet Başkanı Salvador Allende'yi devirerek iktidara gelen Devlet Başkanı General Augusto Pinochet, "1989 yüında devlet başkanlığı görevinden cekileceğini" açıkladı. Pinochet, Federal Almanya'da yayımlanan Die Welt gazetesine verdiği demeçte, "Şili Anayasası'nın kendisine 8 yü iktidarda kalma bakkı tanıdıgını" belırtti. "İktidar koltuğunu boşaltmak için yaklaşık 3 yıllık süresi kaldığını" bildiren Başkan, bu süre içinde görevini terk etmeyi düşünmediğini vurguladı. Şili'de insan haklarımn çiğnendiği yolundaki haberleri, "komünistlerin yalan propagandası" olarak nitelendiren diktatör, "ülkesinde insan haklarının diğer iilkelerde olduğundan fazla çiğnenmediğini" ileri surdü. "Uluslararası komünist odaklarm, hükıimete muhalefet eden güçlere sürekli destek sağladığını" söyleyen diktatör, Şili'yi komünizme surüklemek isteyenlerin bunu asla başaramayacaklarını vurguladı. Pinochet, "Şili halkının iyiliği için muhalefete birtakım sınırlamalar getirilmesinde bir sakınca görmediğini" kaydetti. Başkan aynca, Allende yönetimindeki Şili'nin ne denli kötü yönetildiğinin hiçbir zaman belleklerden silinmemesi gerektiğini belirterek Şili halkından, o günlere dönülmemesi için kendisini desteklemelerini istedi. Polonya, SSCB'ye yeni büyükelçi atadı Polonya, SSCB'ye yeni bir büyükelçi atadı. Moskova Büyükelçiliğine atanan Wlodzimierz Natorf, Polonya Komünist Partisi Dışilişkiler Bölüm Başkanlığını yürütüyordu. Polonya'da birsüre önce, Devlet Başkanı General Jaruzelski, hükümette ve Komünist Partisinde bir sıire önce köklü değişiklikler yapmıştu (AP) Brezilya'nın kuzeydoğusundaki 17 bin nüfuslu yoksul Itapissuma kentinin Belediye Başkanı, Dünya Bankası'nm verdiği 150 bin dolar krediyi reddetti. Brezilyada kendi yağıyla kavrulan küçük belediye Mohkumlarla anlaşma Virginia eyaletinde önceki gün başlayan cezaevi isyanı, mahkumlarla Penitentiary cezaevi yetkililerinin anlaşması üzerine sona erdi. Bıçaklı isyancılar rehin tuttuklan 14 kişiden 6 'sını bıraktı. Geri kalan rehinelerin de 2 gün içinde bırakılacağı açıklandı. Sigara içenlere para cezası ABD 'nin Cincinnati kenti, kanserle mücadelede yeni bir adım atarak, sigara içenlere karşı şimdiye dek görülmemiş en sert önlemleri aldı. Cincinnati kenti belediye smırlan içerisinde kamuya açık tüm kapalı yerlere herkesin kolaylıkla görebileceği biçimde "sigara içümez"levhalan asüdı. Çıkarüan yasada hastane ve lokantalara da sigara içilmeyen bölümler oluşturmalan zorunluğu getiriliyor. Temmuz ayı başında geçerü olmak üzere, kamuya ait yerlerde sigara içenlerden birinci kez 100 dolar para cezası aünacak. Dış Haberler Servisi Brezilya'da Dunya Bankası'nın azımsanamayacak miktardaki kredisini geri çeviren bir belediye başkanı, buna rağmen küçük ve yoksul kentini örnek bir şehire dönüştürdü. Dünya Bankası'na gönderdiği mektupta "Bu parayı kabul edemeyiz" diyerek, 150 bin dolan geri çe\riren ülkenin kuzeydoğusundaki İtapissuma Belediye Başkanı Yves Ribeiro, kentin yoksul yüzünü 2.5 yıl içinde tamamen değiştirmeyi başardı. Belediye Başkanı Ribeiro "İtapissuma, 2.5 yıl önce özerk bir belediye haline getirildiğinde hiçbir şeyimiz >oktu. Pazar yerinde toplanaıüardan mobilya ve yazı raalzemeleri dilenmek zorundaydık" diyor. İtapissuma, 1982 yıhndaki yerel seçimlerden önce iktidarda olan askerler tarafından Recife kentinden ayrılarak özerk bir belediyeye dönüştürüldü. Askerlerin o zamanki amacı muhalefetin gücünü azaltmaktı. 17 bin sakininden uçte birinin duzenli bir eelire sahip olmadığı ve gelir kaynağının yüzde 70'ini oluşturan yengeç ve balık avının nehir sularının kirlenmesi yüzünden yapılamadığı İtapissuma'yı, Iran güneyde 3 liman kurmaya hazarlanıyor irak saldırılarından uzak kalmak amacıyla güneyde yer alması tasarlanan limanların Uask, Keşm ve Lengeh kentlerinde yer alacağı açıklandı. LEFKOŞE (AP) İran, gemilerini lrak saldırılarından korumak amacıyla güneyde üç yeni liman kuracağını açıkladı. İran Resmi Haber Ajansı IRNA'ya göre gemileri Irak ha\a saldırılarından uzak tutmak amacıyla güneyde kurulacak limanlardan biri Uask kentinde veralacak. Bu liman, İran devriminin yedinci yıldönümü olan 11 şubatta faaliyete geçecek. İranlı yetkililer, diğer iki limanın Keşm ve Lengeh kentlerinde hizmete geçeceğini açıkladı. Kurulmaları için hazırlıklara başlanan 3 limanın petrol ihracı için kullanılıp kullanılmayacakları konusunda ise açıklama yapılmadı. Uask kentinde kurulması tasarlanan liman uzun suredir Iran'ın petrol dolum tesislerinin bulunduğu Harg adasına alternatif olarak duşünülüyordu. İranlı yetkililer tarafından yapılan açıklamada ayrıca Harg adasının 40 kilometre kuzeydoğusundaki Genaveh limanında da petrol ihraç terminalleri kurulacağı belirtildi. Irak jetleri geçen ağustos ayının ortalarından beri tran'ın Harg adasına hemen hemen günaşırı saldırılar düzenliyor. IRNA'nın haberine göre, yeni kurulacak limanlar 90 milyon dolara (54 milyar TL) malolacak. Bu arada İran'ın Şabahar kentinde de yeni bir limanın kurulması olasılığının bulunduğu bildiriliyor. İtapissuma kentinin Belediye Başkanı Yves Ribeiro, kendi yağıyla kavrulmayı yeğleyerek Düny Bankası kredisini reddetti. Ribeiro, halkın desteğini alarak kentin dış görunumunü değiştirdi. Brezilya'daki binlerce yoksul kentten ayıran hiçbir ozellik yoktu. 2.5 yıl içinde İtapissuma'nın sadece dış görünumu değiştirilmekle kalmadı. Yeni binalar ve parkların yanında, 48 sokağa su boruları döşendi, 16 toprak yol asfaltlandı, iki okul ve bir İcutüphane açıldı, ayrıca yeni hastanenin ilk bölümü tamamlanarak hizmete sunuldu. Belediye Başkanı Ribeiro. "Eyalet ve federal yönetiminin sorumluluğuna giren binalan bile kendimiz inşa ettik" diyor. Der Spiegel dergisi, itapissuma'nın sırrının 208 bin dolan bulan belediye bütçesinm işîetilmesinde ve diğer kentlerde olduğu gibi zimmete geçirilrne>ip gerçekten harcanmasında yattığını belirtiyor. Dergi, Brezilya'nın sistemi içinde namuslu belediye başkanı orneğinin olağandışı olduğunu ileri suruyor. Ribeiro'nun uyguladığı plan çok basit. Bir bakıma kendi işini kendisi göruyor. "2.5 yıl önce bir inşaat firması, 2 kilometre uzunluğundaki bir yolun asfaltlanması için 2,9 milyon dolar islemişti. Ama biz bunun üçte birine mal ettik" diyor. Ribeiro, su borularmın doşenmesi sırasında da halkın calıştıgını belirterek belediyenin sadece malzemeler için para verdiğini söylüyor. CIA, Harvard Üniversitesi'ni karıştırdı WASHINGTON, (UBA/ DPA) Amerikan Merkezi Haberalma Örgütu ClA'nın çalışmaları, Har\ard Üniversitesi'ni de karıştırdı. Üniversitenin Ortadoğu Araştırmalan Bölümü Başkanı Mısır uyruklu Nadav Safran, CIA ile ilişkisinin ortaya çıkması üzerine istifa etti. Harvard Üniversitesi Sözcüsu Margery Heffron, 60 yaşındaki Mısır uyruklu Nadav Safran'ın, 1950 yıhnda ABD'ye öğrenim için geldikten sonra geri dönmeyerek Amerikan vatandaşlığına geçtiğini, bu tarihten sonra da CIA ile organik ilişkiye geetiğinin anlaşıldığını bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle