23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 OCAK 1986 HABERLER CUMHURİYET/U Jeff oğlum, fasulyecibaşı oldum 1 ABD'nin istihbarat teşkilatı başka hiçbir ülkeninkine benzemez. Hem süper hem de demokratik bir Olkenin, teknolojinin harikalanndan ve Amerikalüann dürüstlüklerinden yola çıkarak yarattığı eşsiz bir sistemdir. Anılanmda, tarih kadar eski bu sanatta bugünkü durumumuza nasıl geldiğimize biraz ışık tutmaya çabşacağım. Istihbaratçılıkta nerede olduğumuzu kavrayabilmek için, ya$adığımız, "devrim" nitelığinde iki olaya bakmak lazım. Bunlardan ilki, son 10 yılda Kongre'nin CIA üzerindeki denetimini arttırmasıdır. Yani bir başka deyişle, devletin en gizli teşkilatının millete karşı sorumlu hale gelmesidir. Ikinci devrim de refahun Amerika'yı sadece istihbarat toplamak amacıyla teknoloji üretebilecek hale getirmesidir. 195060'larda soğuk savaş döneminde "Devlct gerekeni yapar" şeklinde bir görüş yaygındı. 1970'lerde farkettik ki "devlet gerekeni yaparken" millet olarak hoşumuza gitmeyen, bizi utandıracak şeyler de yapıyor. O yüzden millet olarak CIA'nin kararlannı denctleme ihtiyacı hissettik. Tabii CIA de, üzerindeki millet baskısı nedeniyle kendi "yöntemlerini" değiştirmek zorunda kalacaktı... Aynca dünya değişiyor, Amerika'yı, artık eskisi gibi birkaç komünist ülkenin ne yaptığım öğrenmeye çahşmaktan çok 150 ayrı ülkenin ekonomik gelişmelerüü de izlemeye zorluyordu. Turner, "îstihbaratçılık fasulyeciliğe benzer" diyen oğluna müjdeyi şöyle veriyordu: Sunuş Haber Araşttrma Servisi Amlarını "GiztiUk ve Demokrasi" adı altında yayımlayan Carter yönetiminin CIA Başkam Stansfield Thrner, Reagan yönetimine göre, "CIA'nm başına gelen en büyük felaketlerden birisiydi"... Turner, Reagan yönetimine göre, kitabmda "vatandaşlann mahremiyetini ihlal etmekle suçladığı CIA'nin mahremiyetini ihlal etmiştil.. Gerçekten böyle miydi? CIA dışmdakilerin bu soruya yanıt verebilmesi hayli güç. Ama TUrner, anılarmda bazı ipuçlan da veriyordu: "CIA, bazen, yabancı basın kuruluşlan tarafından tercüme ettirüeceğini tahmin ettiği kitap ve haberler yayımlar. Hatta Preager Yaymevi (ABD eski biiyükelçisi James Spain'in Türkiye amlarını da basan yaymevi) bu tür kitaplar basması için CIA'nin anlâfması olan kurumlar arasındadır." CIA, f•1 Demokrasi Turner kimdir? ve Eski CIA Başkanı Stansfield Turner'ın anılan C/A4 içinde kariyerden gelen istihbaratçılar, mantiki nedenlerden çok, mesleki bağnazlıklan nedeniyle yeniliklere, örneğin milletin CIA üzerindeki denetiminin arttınlmasına karşı çıktyorlardı. Teşkilatı, kendisini yenilemeye zorlayan olaylar dizisi, 197576'da ortaya atılan çeşitli iddialar ve buniarı araştırmak için kurulan soruşturma komisyonlan ile başladı. yıllan sırasında, sırasıyla, mayın tarayıcı, destroyer, uçak gemisi vefilo komutanlığı yapan TUrner, Deniz Akademisi Komutanlığı görevinden sonra NATO Amerika Birleşik Devleti'nin Müttefık Kuvvetleri Güney Acaba TUrner'in amlarını da tllinois eyaletinde doğan Kanat Komutanlığı'na getirildi. Stansfield TUrner, 1946 yılında bu cümlenin ışığında mı 1977 yılında ABD Başkanı Deniz Akademisi'nden mezun değerlendirmeli? Jimmy Carter tarafından CIA olduğunda 25 yaşmdaydı. CIA dışmdakilerin bu başkanlığına getirilen TUrner, Mezuniyetini takiben soruya da cevap vermesi güç. Carter'in işbaşmdan aynldığı Ingiltere'ye giderek Oxford 1981 ocağına kadar gorevde Üniversitesi'ne giren TUrner Belki de en iyisi, CIA'nin kaldı. Daha sonra CIA'den çalışma yöntemi açısından çok 1950 yılında donanmaya isti/a eden TUrner halen birkaç katıldığında felsefe ve değerli bilgiler veren bu büyük ABD şirketinin ekonomi mastennı anılan, hem keyifle okumak, yönetim kurulu üyesi olarak tamamlamıştı. hem de tedbiri elden yasamını sürdürüyor. bırakmamak... Deniz Kuvvetleri'ndeki Carter'in CIA Başkanı A.miral Zumwalt, Deniz Kuvvetleri Komutanı olunca geienekleri kırarak bir sürü yenilik gerçekleştirme çabasına girişti. Zumwalt, kendilerini hep sivillerden ileride zanneden, ama aslında geride olan askerleri değiştirmeye kararlı olduğunu açıklaymca, donanmada sakalı serbest bırakıp, elâlemin saçıyla bıyığıyla uğraşılmayacağını, üniformaİarın medeni hale getirileceğini ve nihayet sivillerle aramızdaki kafa farkının kapatılmaya çalışılacağını ana hedef olarak açıkladığı günlerde, ben de kendimi Akdeniz'de görev yapan bir uçak gemisinin komutanı buldum. oturup nutuk dinledikleri, çekmecelerinin temizliginden not aldıkları bir akademiydi. Bunu, ogrencilerin kendi göruşlerini de serbestçe açıklayabilecekleri bir akademi ile değiştirdim. 1974'de Amerikan Deniz Kuvvetleri'ndeki en iyi görevlerden birisi sayılan 2. Atlantik Filosu Komutanlığı'na atandım. Ama 1975'de Zumwalt'ın emekliye ayrılmasından sonra Oramiral rütbesiyle "kızak" olarak kabul edilen Napoli'deki Nato Komutanlığı'na getirüdim. 1976'da, üniformamı iadeyi düşunmeye başlamıştım ki An Kaos döneminde CIA'nin başında CIA'nin başına işte bu kaos sırasında 1977 yılında getirüdim. Bahriyeli olmam dolayısıyla her ne kadar daha önce de istihbarat örgütleriyle yakın çalışmalar yaptrysam da istihbaratçılık mesleğine yabancılığım tartışılmazdı. Yukarda sözünü ettiğim devrimler meydana geldiğinde ben işte bu yabancılığım yüzünden, değişikliklere, yeniliklere kariyerden gelen istihbaratçılardan daha farklı tepki gösterdim. Bence kariyerden gelenler, mantiki nedenlerden çok mesleki bağnazhklan nedeniyle yeniliklere, örneğin milletin CIA uzerinde denetiminin artOnlmasına karşı çıkıyorlardı. Teşkilatı, kendisini yenilemeye zorlayan olaylar zinciri 19751976'da başladı. Çeşitli iddialar yüzünden kurulan soruşturma komisyonlan ortaya çıkardı ki CIA, gizliliğin kendisine sağladığı üntiyazı, vatandaşlanmızın özel hayatının mahremiyetini ihlal etmekte kullanmış. Soruşturma komisyonlan bu sonuca varınca basın CIA Uzerinde baskısını, dolayısıyla denetimi arttırmaya başlamakta gecikmemiş. Fena da olmamış, çünkü teşkilatın daha sıkı kontrol edilmesi yönünde bir kamuoyu yaratrruş. İşte CIA'nin hesap vermekle yükümlü olduğu Kongre komisyonlan bu dönemde kunılmuş. NATO için çahşıyordum. NATO ise politika demekti. Napoli'ye 1975 yılında atandım. O yıllarda donanma için tehlikeli sayılıyordum. Çünkü daha önce hiç duymadıklan şeyleri söylüyordum. Askerlerin ve askerligin kendilerini değişen çağın ışığında değiştirmelerini savunan Amiral Ejmo Zumwaltın baş destekçisiydim. Amiral Nimitz'den bu yana ilk defa gelenekleri kırarak bir sürü yenilik gerçekleştiren Zumwalt, aniden deniz kuvvetleri komutanı oldu. Zumwalt, kendilerini hep sivillerden ilerde zanneden, ama aslın da geride olan askerleri değiştirmeye kararh olduğunu açıklayınca, donanmada sakalı serbest bırakıp, elâlemin saçıyla bıyığıyla uğraşılmayacağını, üniformalann medeni hale getirileceğini ve nihayet sivillerle aramızdaki kafa farkının kapatılmaya çalışılacağını ana hedef olarak açıkladığı günlerde ben de kendimi Akdeniz'de görev yapan bir uçak gemisinin komutanı buldum. "Araade" yeterince deneyim sahibi olmamı sağladıktan sonra Zumwalt beni Pentagon Sistem Analizleri Dairesi'nin başına getirdi. Benden istediği tek şey "şeytanın avukatlıgıııı yapmam", yeni Fıkirler uretmemdi. Bir de ad takmıştı bana, "Benim daimi o... çocngum" Ogrencilerin görüş açıkladıgı bir akademi Bir sene de orada çahştıktan sonra korgeneral rütbesi ile Newport'taki Donanma Akademisi1 nin başkanlığına getirüdim. "Dizginlerin serbest" diyordu. tlk olarak tedrisat programını değiştirdim. Göreve başladığımda bulduğum akademi, subay adaylarının uslu çocuklar gibi napolis'den sınıf arkadaşım Jimmy Carter Başkan adayı oldu. Carter'i hep kararh bir adam, bayat sorunlara taze çözüm getirebilecek birisi olarak hatırlıyordum. Eğer seçilirse askeri sorunlara eleştirel ve yaratıcı çözümler getirebilecek sisteme dönmek tekrar mümkün olabiUrdi. Emekliliğiıni ertelemeye karar verdim. Carter'in, 2 Şubat 1977'de başkan seçildiği gün saat 16.30'da yardımcım WWter VVİHiams elinde VVashington'dan adıma gelmiş özel bir mesajla odama gırdi. dan ortaya çıkanlmış, boylece devletin itiban iyice sarsılmıştı. Daha doğrusu devlet kendi itibarmı kendisi sarsmıştı. Basını, bunu ortaya çıkardı diye suçlamamak gerekiyordu. Göreve geldikten 5 ay sonra, CIA Başkanı olmam dolayısıyla, CIA'nin geçmiş yıllarda yapüklannın sonışturulduğu komisyona cağrıldım. Senato Soruşturma Komisyonu'nda Senatör Kennedy ile yatak odasına konulan CIA aynalanna ilişkin ilginç konuşmalar oldu. Mesele şuydu. O yıllarda, komünist ülkelerin, uyuşturucu yoluyla bizim ajanlardan laf aldıkları yolunda ciddi iddialar vardı. CIA, uyuşturucunun ajanlar uzerinde ne etki yaptığım, gerçekten konuşup konuşmadıklanm, nasıl davranış gösterdiklerini ögrenebilmek için New York ve San Fransisco'daki örgüt evlerini kullanmış yatak odalarına camlar yerleştirmişti. Oranın örgüt evi olduğundan habersiz olan CIA ajanlan, ge Nasıl "fasulyecibaşı" oldum Mesaj, dinlenilmesi olanaksız özel bir telefon hattı ile Savunma Bakanı Harold Brown'dan gelmişti. "Başkan yann sizinle görüşmek istiyor." Paris'ten bindiğim Concorde, 3 saat 55 dakika sonra Washington Dulles Havaalanı'na indi. İki saat sonra Oval oflste Başkanm yanmdaydım. 1971'de âynı devre okul mezunlannı biraraya getiren toplantıdaki kadar rahattı. "Stan, CIA Başkanhgı için kafamda iki isim var. Birisi sensin, digeri de General Bernard Rogers. Ne derein?" Eğer o anda "evet" desem bütün askeri kariyerim bir kalemde silinmiş olacaktı. Ordunun birçok sorunu vardı ve ben onlan çözmeyi tercih ederdim. Dededim ki: Eğer CIA'de ısrariı degilseniz Deniz Kuvvetleri Komutan Yarduncıhğını tercih ederim. Komutanın suresi sona erdiğinde de korBDtımlıgına talibim. "CIA Başkanı olmak askeri kariyerine gölge duşünnez Stan. Zaten CIA'den sonra tekrar askeriige dönmen de mümkün." Toplantıdan çıktım, Deniz Kuvvetleri İstihbarat Merkezi'nde görevli oğlum Jeffi aradım. Jeff, iki yıl önce kıta subaylığından istihbarat analizciliğine geçmek istediğini söylediğinde "Boş ver" demiştim, "istihbaratçılık fasulyeciliğe benzer". Telefonu çevirdim ve mesaj ı verdim. Jeff, oğlum, fasulyecibaşı oldum. CIA merkezi, hiç de kanşık olmayan, modern, beyaz, yedi katü bir binadır. Bu binanın önünde takma adı "Kabafcık" olan kubbeü bir yapı vardır. Asıl binadan ayrı gibi dursa da yeraltından bir tünele bağlanır. Bunun faydası, CIA dışmdakilerin görmeleri gerekmeyen yerleri görmemelerini sağlamasıdır. Yabancılann, refakatçı ile dahi olsa ana binaya girmesi mümkün değildir. Bu binaya adımımı attıktan sonra gördüm ki iç ve dış basının 1974'lerden başlayarak CIAi yi şiddetle eleştirmeye başlaması, orayı giderek içine kapanmaya zorlamış. Eleştirilen noktalar arasında CIA'nin "miUi menfaatlere aykın davranışlan" iddiasıyla 300 bin vatandaşımızı fişlemesi önemli yer tutuyordu. Bir başka eleştirilen nokta 194775 arasında miiyonlarca mektup ve telgrafın açıhnası, evlerin yasadışı aranması, mikrofon yerleştirilmesi vardı. Bir başka nokta da ABD ile ters düşen bazı yabancı ülke liderlerine CIA tarafından düzenlenmiş suikast girişimlerinin ortaya çıkanlmasıydı. Ama asıl gürültü New York Times'den Seymour Hers'ın yazdığı "CIA'de Olanlar" yazı dizisiyle koptu. Sanki ateşe bir kaşık yağ atılmıştı. Artık kimseye sezdirmeden "dükkftn ici" duzenleme yapmak imkânı kalmamıştı. Kamuoyu kesin sonuç alacak soruşturmalar istiyordu. Aynı yıllarda Vietnam'da My Lai katliamı ve Kampuçya'nın ABD uçaklan tarafmdan gizlice bombalandığı da basın tarafın ce hanım arkadaşlan ile konaklarken farkettirmeksizin uyuştunıcu verilmiş ve çözülüp çözülmedikleri denenmişti. Bu ahlak dışı davranış 1975 yıbnda Soruşturma Komisyonu tarafından ortaya çıkanlmıştı. Soruşturma Komisyonu, konuyu daha da derinleştirmek için CIA'den kayıtlan istemiş ama bu kayıtların bulunamadığı komisyona iletilmişti. 1977'de ben göreve başladıktan sonra örgüt evlerinin ve oradaki deneylerde kullanılan uyuşturucuyu finanse eden kayıtların "operasyon arşivinde" değil de "mali arşivde" muhafaza edildiğini ortaya çıkardım. Ve hemen Senato İstihbarat Komitesi Başkanı Senatör Dan Inouye'ye yolladım. Ancak yapılan ahlakdışı davranışın sorumlulanru tam olarak ortaya çıkarmak mümkün değildi. Çünkü CIA'nin yapısı ve orgütleniş biçimi buna elvermiyordu. Ajanlarınyatak odalanndaki aynalar TUrner, 1976 yılında CIA'nin başına geçtikten sonra, CIA'nin daha önceki işleriyle ilgili olarak "Soruşturma Komisyonu"na çağnlır. Konu, CIA'nin, "bazı ajanlarm yatak odasına yerlestirdiği aynalardır." TUrner ile senatör Kennedy arasmda şu ilginç konuşmalar geçer KENNEDY CIA'ye ait örgüt eylerinde, kayıtlanmza göre bir tarafı ayna, diğer tarafı odanın içini gösteren camlar kullanılmıs. Bu doğru mu? TURNER Evet efendim, elimizdeki belgeler, o evin inşa edüirken bu aynalar yerleştirilecek şekilde planlandığmı gösteriyor. KENNEDY Ve bu aynalar yatak odalarına yerleştirilmiş. Burada gerçekleştirilen operasyonlara da, yine sizin kayıtlanmza göre "geceyansı ve doruk operasyoruı" denilirmiş. CIA'ye ait örgüt evlerindeki bu aynalı yatak odalarımn nasıl kullanıldığına ilişkin bir fıkriniz var mı? TURNER Hayır efendim. (Komisyon üyelerinden kahkahalar!) StRECEK .. „•• CIA, sırlannı hangi yöntemle gizliyordu? Turner bir süre, geçmişte CIA içinde görülen "ahlakdışı" olaylann sommlularını araştırır. Ancak ortaya somut bir şey çtkmaz. Çünkü CIA 'nin Orgütleniş biçimi oldukça karmaşıktır. Turner, CIA 'nin sırlannı gizlemeye yarayan bu örgütiemeyi "biraz da övunçle" şöyle anlaur: "Bıztm orgütleniş yöntemimiz sırlann çeşitli birimler arasında bölüştilmesini öngörüyordu. Bir ajan yapacağı işin sadece kendisi ile ilgili bölümünü bitiyordu. Emri veren ise çoğu zaman ajanın elde edeceği bilginin kim tarafından istendiğini ve ne işte kulianuacağını bümiyordu. BOylece bir çözülme halinde en az zararla çıkmak mümkün olabiliyordu. örneğin bir yabancı ülkede herhangi bir konuda bîlgi lazımsa, bunu elde etmek için gerekli plan hazırtanıyor. Plam havrlayan ile o planı yürürlüğe koyacak kişi birbirlerinden habersiz oluyor, ajan gerekli bilgüeri elde ettikten sonra yine kimliğini bilmediği birisi ile merkeze yoltuyordu. Sadece tepedeki bir iki kişi zincirin tüm halkalanm biliyor, ama çoğunlukla bir operasyonun tüm halkalanm biien bir başka operasyondan hiç haberdar olmayabiliyordu. Bu sisteme kompartıman diyorduk. Ve bence de çok akıluca inşa edilmişti... " CIA'ye alaycı bakış yaygındı 1977'de Amerikan İstihbarat Teşkilatı bu iki devrimden olağanustü rahatsızhk duyuyordu. Hepsinin ötesinde ise ahlak dışı ve taraflı bazı olaylann ortaya çıkmış olması nedeniyle halkuı destegini kaybetmek tehlikesi ile karşı karşıyaydı. Demokrasilerde halkın desteği olmadan hiçbir kurumun ayakta kalması mümkün olmayacağından Amerikalılann tekrar güvenini kazanmak bir zorunluluk haline gelmişti. Bu bir zonınluluktu, çünkü milletin CIA'ye alaycı bakışı, CIA elemanlannı da etkilemiş, gönülsuz çahşmaya itmişti. Kimse risk almak istemiyordu. Kimse karar verici mekanizma olarak istemiyordu. 197781 arasmda CIA'yi yönettiğim sırada başlıca hedefim işte bu yüzden, "halkın tekrar güvenini saglamak için, namuslu, dürüst, tarafsız bir CIA yaratmak" olmuştu. İŞKENCECİ POLİSİN İTİRAFLARI "1978'den bugüne 200 kişiyi işkenceden geçirdim" • "Kayınbiraderime bile işkence yaptım... Karım beni terk etti" • "Cennet, işkenceden öldüğünde çırıkıplaktı,mosmordu" 63823 sicil numaralı polis memuru Sedat Caner işkence yöntemlerini anlattı: Filistin askısı: En ağırıdır. 20 dakikada öldürür. Ameliyat masası: Anadan doğma masaya bağlanır, vücuduna tuzlu su dökülüp elektrik verilir. Fosseptik çukuru: Boğazına kadar batırılır. Vücutta yaralar açılır. Ve... Müstehcenlik nedir? Bilirkişiler de anlaşamıyor. 5 resme bakan 3 profesör hiçbirinde oy birliği sağlayamadı. Ebu Firas: "FKÖ Türkiye'de yatırım yapmak istiyor" İstanbul'un göbeğinde patlamaya hazır barut fıçısı: Karpit depoları. YÜKSEKÖĞRETİM KURULU BAŞKANLIĞINDAN Aşagıdakı unıversıtelerde belinıten anabilim dallarında daimi statude bırer profesör atanacaktır \davlann 28/1.' 1982 tanh ve 17588 savılı Resmı Gazete'de ya>ımlanan Ogreıım Uvelığıne Yukseltilme ve Aıanma Yonettnelıgı'nin 17. maddesınde belırtilen belgeler ve acanma dilekçelenyle birlikıe ilan lanhınden ıtıbaren 15 gun içinde Bılkent/ANKARA adresındeki Yuksekoğretım Kurulu Başkanlıgı'na başvurmaları gerekrnektedir. 254^ savılı kanunun 26 maddesının (b) bendınin 2 fıkrası uyarınca duyurulur. ANADOLL' Ü.NİVERSİTESt Uygulamalı Guzel Sanatlar Yuksekokulu CLMHLRİYET ÜNİVERSİTES! Ziraal Fakullesi: Tarım Işletmealığı, Tanm Polıtıkası \e Ya\ım. Toprak, Tarımsa! Mekanızasyon DİCLE ÜNİVERSİTESİ Şanhurfa Zıraat Faki'llesı: Bivometn ve Genetik (kısmı statude) DOKLZ EYLÜL ÜMVERSİTESİ Ti|> Faküllesi: Çocuk Cerrahisı HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ Muhendislik Fakullesi: Uygulamalı Jeolojı Zonguldak Muhendislik Kakullesi: Termodınamik. Enerjı MARMARA ÜNİVERSİTESİ TrkniW E|ilim Fakuttesi: Metal lşlerı Eğıt\mı. Tes\ı>e Eğvtirr», Elektrik Eğıtımı, Makına Tesısat Egıtımı ONDOKLZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ FenEdebijat Fakullesi: Analııık Kımya «RTADOGL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ (•) Muhcndislik Fakullesi: Temel Işlemler ve Termodınamik, Lygulamalı Jeolojı TRAKYA ÜNİVERSİTESİ Tıp Faküllesi: Fızıksel Tıp \e Rehabılııasyon YILDIZ ÜNİVERSİTESİ Kocaeli Muhendislik Fakultesi: Yoneylem. Usgulamalı Jeofizık ÜLLDAC ÜNİVERSİTESİ Tıp Faküllesi: Radvolojı (*) Başvuracak adaların eğitım ve arasıırma \apacak \e vapuracak duzeyde Ingılızce bılmelerı gerekmekıedır Basın I1(T1 Şeytanın avukatı roltinde 2 Şubat 1977'de odamdaki telefon çaldığında NATO Müttefık Kuvvetleri Güney Kanat Komutanlığı görevinde 18. ayı henüz doldurmuştum. Doğusu Vezüv Dağı, güneyi Napoli Körfezi ve Kapri Adasına bakan bir lojman, harika bir yat, iki motorlu özel uçak, Mussolini dönemınden kalma fevkalade bir ofis, bazen enteresanlaşabilen sosyal yaşam, Avnıpa'yı sık seyahat olanağı, bu komutanlığın sağladıgı başlıca avantajlardı. Bir savaş halinde Italya, Yunanistan, Türkiye'nin tüm ordulan ile Akdeniz'de seyredecek ABD ve lngiliz gemilerinin komutası bana aitti. Harika bir işti bu; ama banş zamanı sıkıcıydı da. Bir kere her ne kadar bağh bulunduğum komutan Amerikalı olsa da (Alexander Haig) ABD ordusunun dışındaydım. Sadece Başkentte sınavsız, sınıfsız, ödevsiz bir ilkokul. Evlibakire kadınlar, nasıl tedavi ediliyor?, Haflalık Huber Dergısı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle