18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 OCAK 1986 Ozetle DIŞ HABERLER CUMHURtYET/3 Çarpışmalar yeniden şiddetlendi, dunım hâlâ belirsiz Güney Afrika'da 2 beyaz polis öldürüldü Johannesburg'un 30 kilometre güneyindeki Westonaria yakınlannda madenciler iki beyaz polisi öldürdüler. Pretoria polis yetkilisi bölgede, araştırma yapmakla görevlendirüen iki beyaz polisin sopalı ve süahlı 500 madencinin saldırısına uğrayarak öldürüldüğünü öne sürdü. Adeıı katliamlar keııti oldu Dış Haberter Servisi Guney Yemen'de 13 ocakta başlayan iç savaş, aradan 10 gün geçmiş olmasına rağmen, belirsizlik içinde sürüyor. Gerçek durumun ne olduğu konusunda güvenilir bir bilgi alınamazken, ülkeden tahliye edilebilen yabancı görgü tanıklan çarpışan taraflann karşılıklı katliamlara başvurduklannı, açlık ve salgın hastalıklann yayümakta olduğunu anlatıyorlar. Çarpışmaların son iki gündür yeniden şiddetlendiği ve taraflann birbirlerine karşı yine tank ve ağır toplarla ateş açtıklan bildiriliyor. Kuzey Yemen ve Sovyetler Birliği'nin ise iç savaşı sona erdirmek üzere yoğun diplomatik çaba harcadıklan belirtiliyor. Çarpışmalann şiddetlenmesinden ötürü, Güney Yemen'deki yabancıların tahliye çahşmalannın kesildiği de gelen haberler arasında. AP ajansının haberine gore, Etiyopya radyosu pazartesi geceki yayımında, Ali Nasır Muhammed'in bir açıklamasını duyurdu. Açıklamada, Aden dışında her yerde hükümetin duruma hâkim olduğu öne sürüldü. Buna karşılık, darbecilerin Aden radyosunun kanalı üzerinden yayın yapan bir radyosu ise ülke Dışa Kaçış SAMİMLÜTFÜ Kişioğlu bağdaşamadtğı dış koşulları davranışlarıyla değiştiremediği, bunların değışmeleri umudunu da yitirdiğinde, grtgide onlan, hiç değilse bir dereceye kadar, görmezden gelerek kendini iç yönelimlere (intention) ve bireysellikle sınırîadığı bilincin kendiliğinden olan (spontan) akışına bırakır. işte buna "migration interieur" (içe kaçış) diyoruz. insanoğlu ve oluşturduğu toplum öylesine karmaşıktır ki, yukarıda sözünü ettiğimiz oluşum ilk bakışta birbirine zıt görünert değişik biçimlerde yansıyabiliıier. örneğin bağnaz, şoven, ama kendini öbür topiuluklarta karşılaştırdığında geri kaidığmı kaçınılmaz olarak gören toplumlarda ise günün gerçeğinden kaçış "geçmişe göç" biçimindedir. "Biiizzz... tarihtee...." diye başlayan şişinmeler özünde budur. Toplumsal yaşamda diktalar, baskılar ve "geçiş dönemleri"nde sıkça görünen bir sapkınlıktır bu davranış. Gerçekten kaçış kimi zaman da "ben"ın değiştirilmesi ve yabancı bir ben ile özdeşleşmek biciminde gerçekleşebilir ki buna da dışa kaçış deriz. Türkiye'nin sorunlarını bırakıp ABD'ninkilerle uğraşmak gibi... Bir de düpedüz dışarıya kaçıp sorunları oradan beri çözmeye çalışmak vardır. Her şeyin, herkesin çok ucuza suçlandığı, bedavadan cezalandırıldığı bir dönemde ceberrut ile aynı yanlışa duşüp onu bunu suçlamak değil amacımız. Kimseyi hapishaneden, işkenceden, baskıdan, zulümden kaçtığı için kınamamak gerek. O koşullann soluğunu ensesinde, kelepçenin yakan soğukluğunu bileklerinde duymadan sıcak odadan buyte bir suçlamaya girişmek ucuzdur. Acıları yaşayarak çekenler ise, kaçılanlann neier olduğunu yakından gordükterinden, kendileri bir kez daha aynı koşullarla karşılaşsalar bile yine kalacak olmaya yeğlemelerine karşın, kaçanlara daha az sert bir yargıyla yaklaşacak derecede pişmiş, olgunlaşmışlardır. Hemen kaçıp gidenleri kınamamak gerek. Ama onlar da en azından şunu bilmelidirler ki, kaçmakla çok önemli bir haktan, demokrasi, özgühük ve daha güzel günler için içerde verilmekte olan mucadele ile ilgili çozüm önerileri uretmek hakkından feragat etmişlerdir. Evet kaçan kaçar, demokrasi ve özgüriük mücadelesini de kalan verir. Bütün bunlan düşünmemizin nedeni, geçen hafta New Vork1 ta yapılan Uluslararası P.E.N. toplantısında F. Alman ve ABD P.E.N. kulüplerinin ülkemizle ilgili olarak ortaya sürdükieri ortak öneridir. Bu öneri yıllar önce "arsıulusal demekler" kurulmasını yasaklayan yasanın yürürlüğe girmesiyle faaliyetini askrya alan Türk RE.N.'in, bugün aynı yasa yürüriükte olduğu için, çalışmadığından yurt dışında, F. Almanya'da, bir Türk RE.N.'i kurulmasını ileri sürüyor. öneri ilk bakışta ilginç gibi görünüyor. Hele hele, şu sırada F. Almanya'da yaşayan, ora doğumlu ya da buradan gitme aralannda günümüz Türk yazınının seçkin kalemlerinin de bulunduğu birçok yazanmız olduğu da düşünülürse, hatta bunlann yanı sıra Fransa'da, İskandinav ülkelerinde yaşayanlar olduğu da ammsanırsa. OlayayaKindan oakınca, aksayan bir yon olduğu hemen görülüyor. Öyle ya! Aralannda çok değerii ve çok yürekli kişilerin de bulunduğu çok küçük bir azınlığın dışında, Türk yazarlannın tümüne yakın, çok büyük bir bölümü Türkiye'de yaşar, Türkiye'de yazar. Burada üretir, burada ömür tüketir. Burada mucadele eder, mahkeme önüne çıkar, hapse girer. Burada hastalanır ve pasaport alamadığından, tedavi olabilecekken, olamaz, burada can verir. Türkiye bugün yine bir "geçiş döneminden" geçiyor. İlk gününden bu yana bu dönem içinde Türk yazarlan mucadele verdiler. 75 yaşında biri ilk kez 23 yıl önce yazdığı bir yazıdan mahkum oldu. Bir diğeri attmışında ilk kez hapishaneyle tanıştı. Ünü dünyayı tutmuş, yasamının çeşitli dönemlerini demir parmaklıklar ardında geçirmiş bir başkası, 70. yaşında yurt dışında geçirdiği kalp ameliyatının hemen ertesinde, doktorların da lafına aldırmadan, sırf "kaçtı" demesinler diye, apar topar yurda koşup, mahkeme karşısına çıktı. Bu dönemde Türkiye'de yazartar, yazdıklarından, soyiedikterinden, düşündüklerinden, banşçı görüşlerinden, çoğutcu tsteklerinden, demokratik tutkularından, sendikalarından, dilekçelerinden, başyazılarından, yargılandılar, yargılanıyorlar; hapislerde yattılar, hapislerde yatıyorlar... Uğraşıyorlar, didiniyorlar, çürüyorlar, ölüyorlar, ama burada yaşıyorken yaratıyoriar, demokrasi ve özgüriük için savaşıyoriar. Şimdi nasıl olacak da Almanya'da kurulacak bir P.E.N. onlan temsil edecek, yurt dışından onlar adına konuşacak? Onların daha burada sesleri kesilmedi ki... Kim, nasıl, hangi yetkiyle, kimden aldığı vekâletle onlar adına çozüm üretip dünyaya seslenecek? Görülüyor ki, bu "dışa kaçışçı" çözüm, gerçekte olur bir çozüm değil. Bu durumda hemen şöyle bir soru gelehilir akla: "Peki, ne olacak yani bir türlü, bir Türk P.E.N'i kurulamayacak mı?" Kurulacak efendim! Tabii kurulacakl Nasıl bir Lions, nasıl bir soroptimist, nasıl bir Rotary kuruluyorsa, bütün dünyadaki P.E.N kulüpleri gibi, bir Türk P.E.N kulübü de kurulacaktır. Demokrasi ve özgüriük mücadelesinde ön safta yer almış olan Türk yazariarı, Türkiye'de geniş toplulukların oytanyla gerçekleşecek katılıma, demokrasiyi kurma döneminde ki çok uzak değildir bu haklarını da gündeme getirecekler, taciri ile montaj sanayicisine verilip de, kendilerinden esirgenen hakkı almayı başaracaklardır. Ama bu sonucu dışarda "çözüm!" üretmenin uzman kuruluş ve kişilerle onların uzantıları değil, Türkiye'de demokrasi ve özgüriük mücadelesi veren yazarlar yapacaklardır. Birçok Batı ulkesinin ulusal P.E.N. kulüpleri ile Uluslararası P.E.N. de zaten onlarla sağlam bir dayanışma örneği vererek, hem onlan onuriandırıyor, hem yüreklerini ısıtıyor, hem de kendi yazarlık onuriarını koruyup yüceltiyoriar. Sağolsunlar! BM, Mescidi Aksa^daki olaylan görüşüyvr Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Kudüs'teki Mescidi Aksa'da meydana gelen olaylan görüşmek üzere toplandu Birleşmiş Milletler Fas Temsilcisi Moulay Mehdi Alaoui, tslam Konferansı adma güvenlik konseyini toplantıya çağıran mektubunda, ısrail'in Mescidi Aksa'mn kutsallığını çiğneyen tavırlannın uluslararası banş ve güvenlik için ciddi bir tehdit oluşturduğunu savundu. Toplantıda da söz alan Alaoui, Israill, "Kudüs'ü Yahudileştirmek" ve Müslümanlann bu kutsal yerdeki haklannı reddetmekle suçladu (a.a.) İktidar mücadelesi aşiret kavgasına dönüştü, taraflar karşı aşiretten olanlan genç, yaşlı demeden öldürüyor. Açıkta çürüyen cesetler, salgın hastalıklara yol açtı. Pakistan Devlet Başkanı Ziya Ül Hak, Sovyetler Birliği'ni, Afganistan'da uyuşturucu üretimini teşvik etmekle suçladı. Uyusturucularla mucadele örgütlerinin düzenlediği bir konferansta konuşan Ziya ül Hak, Sovyetler Birliği'nin Afganistan1 daki haşhaş üretimini umursamadığını kaydetti. Pakistan Devlet Başkanı, Afganistan 'daki Sovyet askerlerinin, uyuşturucu bağımlılığının hızla arttığmı öne sürerek "Umanm bunlann sayısı daha da yükselir, Kremlin ancak o zaman durumun ciddiyetini kavrayacaktır" dedi. (a.a.) "Afganistan ''daki Sovyet askerleri uyuşturucu fcu//mııvor" de yeni bir kolektif liderliğin oluşturulduğu ve Devlet Başkanı Ali Nasır'ın devrildiği iddiasını sürdürüyor. Kuzey Yemen'de bulunan, ama güneyde olup bitenleri yakından izledikleri belirtilen bazı Arap ve Batılı diplomatlar, durumu, "kesin bir iddiada bulunulamayacak derecede kanşık" olarak niteliyorlar. Bir Arap ülkesinin büyükelçisi, "Giiney Yemen'deki duram, buradaki pek çoğumuz için esrannı konıyor ve kim kazanıyor, kim kaybediyor belli değil. Askeri birlikler. bağlı olduklan aşirete göre, hemen her gün saf değiştiriyorlar. Bugun iistün durumda gözttken taraf, yann rahatça alta diışebilir" biçiminde konuştu. Güney Yemen'den Cibutiye gelen bir Macar ise, "Salı sabahına dek çarpışmalar Aden çevresinde surü>ordu. Her yerde darbeciler göziikiiyordu. Onlann ustün durumda olduğu sö>lenebilir" dedi. Çeşitli diplomatik kaynaklar, Devlet Başkanı Ali Nasır'ın kendisine bağlı güçleri doğum yeri olan ve Aden'in doğusunda bulunan Datine kentinden yönettiğini belirtiyorlar. Aynı kaynaklar, çarpışmaların, tank ve topların yeniden devreye girecek derecede şiddetlenmesinin taraflardan hiçbirinin diğeri üzerinde üstünlük kuramamış olduğu anlamına geldiğini vurguluyorlar. Kuzey Yemen'de bulunan yabancı diplomatlar, bu ülke ile yabancı uyruklu, ülkenin dunımundan söz ederken, özellikle katliamlar üzerinde duruyorlar. Çatışmalann bir iktidar mücadelesi biciminde başladığını, ama zamanla aşiret kavgası haline dönüşerek, çığrından çıktığını anlatan görgü tanıklan, katliamların da bundan sonra meydana geldiğini, taraflann karşı aşiretten olanlan çocuk, kadın, yaşlı demeden öldürdüklerini belirtiyorlar. Le Monde ve International Herald Tribune gazetelerinin görgü tanıklanndan aktardıklanna göre, Aden sokaklannda yüzlerce ceset yatıyor ve bunlann açıkta çürümeleri salgın hastalıklann başgöstermesine Devlet Başkanı Ati Nasır'm, ym neden oluyor. Elektrik ve suladaslarmı doğduğu köyden yönetnn kesik olduğu başkentte, açtiği bildiriliyor. Darbeciler ise lık da başlamış durumda. özellikle ülkenin kuzeybatısınAnlatılanlara göre, ilk tahliyedaki aşiretlerden geliyor. ler, çatışmalann uzayacağımn Sovyetler Birliği'nin çarpışmala belli olması üzerine, 18 ocakta ra son verilmesi için yoğun ça Sovyetler tarafından başlatıldı. ba gösterdiklerini belirtirlerken, Sovyet bandıralı gemilerle Cibuti'ye getirilen ve çoğunluğunu Moskova kesin bir tarafsızlık si Sovyet yurttaşlannın oluşturduyaseti izliyor. Sovyet Dışişleri ğu 1251 kişi fazla bekletilmeden Bakanlığı yetkilileri, Moskova' ve kimseyle konuşturulmadan da bulunan Güney Yemen Baş uçaklara bindirilip, Moskova'ya bakanı ve Dışişleri Bakanına ne yollandıklan için onlardan bilgi gibi tavsiyelerde bulunduklannı almak mümkün olmadı. açıklamaktan özenle kaçınıyorDaha sonra tngiliz ve Fransız lar. Bir bakanhk yetkilisi, Moskova'nın tavrını şöyle özetledi: gemileri öncelikle Batılılan kur"Sovyetler Biriigi, çatışmanın tarmak üzere Aden limanına geldiler. Bu arada bölgeye yakın suGüney Yemen halkı tarafından larda seyretmekte olan lngiltere ve hiçbir dış müdahale olmadan Kraliçesinin yatı Britannia da çözüme ulaşürabileceği göriişün tahliye çabşmalanna katıldı. Öndedir." ce Cibuti'ye gelen daha sonra ADEN: ÖLÜM KENTt uçaklarla ülkelerine uçan BatıhSovyet, Ingiliz ve Fransız ge lar, Aden'in "berbat bir mileriyle Güney Yemen'den çı durumda" olduğunu ve harabekartılabilen 3000 dolaylarında ye döndüğünü anlatıyorlar. Ortadoğu için diplomatik çabalar Israil Başbakanı Peres Lonclracla Suudi ArabistarCdan ABD'nin yaptırımları Libya'va ynradı FKöy Doğu Beyrufta şiddetli çarpışmalar Lübnan'da son 10 gündür devam eden çarpışmalarda 450 kişi öldü, 900'dan fazla insan da yaralandı. BEYRUT, (AP) Beyrut'un doğusunda 30 kişinin ölmesine, 133 kişinin de yaralanmasına yol açan patlamadan sonra Cumhurbaşkanı Emin Cemayel'e bağlı kuvvetlerle, Suriye yanlısı gerillalar arasında yeniden şiddetli çatışmalar çıktı. Polis kaynakları çatışmada Cemayel'e bağlı üç milisin öldüğünu, yedi milisin de yaralandığını bildirdiler. Suriye yanlısı Müslümanların kayıplan konusunda ise bir bilgi verilmedi. Önceki gün dinamit yüklü bir kamyonun, Doğu Beyrut'ta bir benzin istasyonuna dalması ile meydana gelen korkunç patlamanın sorumluluğunu henüz hiçbir örgüt üstlenmedi. Hıristiyanlar, patlamadan ötürü, Suriye'yi suçluyorlar. Falanjist Lübnan'ın Sesi radyosu, "Suriye ve yandaşlan »ç alıyorlar. Şam anlaşmasını kitlesel katliamlarla uygulamak istiyorlar" dedi. Lübnan'da son 10 gündür çarpışmalarda 450 kişinin öldüğü, 900'dan fazla insanın da yaralandığı bildiriliyor. Cumhurbaşkanı Emin Cemayel'in Hıristiyanlann ayncahklarını ellerinden alan Şam anlaşmasını reddetmesinin, ülkede iç savaşın yeniden başlamasına yol açtığı belirtiliyor. Libyâ Dışişleri Öakanı Ali Treyki, ABD'nin ülkesine karşı uygulama karan aldığı yaptınmlann, Trablus ile diğer Arap ülkelerini birbirine yakmlaştırdığuu bildirdi. Jreyki, ,\ew York Times gazetesine verdiği demeçte, geçen yıhn eylül ayında diplomatik ilişkilerinin kesildiği Tunus'la kısa bir süre önce görüşmeler yaptıklannı ve bu görüşmelerde iki ülke arasında kapah olan smırın yeniden açılması konusunu incelediklerini bildirdi. (a.a.) ABD Başkanı Ronald Reagan 'm, Kikaragua 'da Sandinista rejimine karşı mucadele eden geriüalara yardım olarak verilmek üzere Kongre'den 90milyon dolar talep edeceği bUduildi. Beyaz Saray 'ın üst düzeyli bir yetkilisüıi kaynak gösteren "New York Times" gazetesi, yardımın 60 milyon dolaruk bölümünün askeri, 30 milyon dolaruk bölümünün de sivil amaçlı olacağını kaydetti. Reagan^ karşı devrimcilere kesenin ağzını açtı LONDRA (AP) Israil Başbakanı Şimon Peres, Ortadoğu konusundaki banş görüşmelerinin başlayabilmesi için bundan sonra gerekli adımı Ürdün Kralı Hüseyin'in atması gerektiğini söyledi. Peres, üç ülkeyi kapsayan Avrupa gezisinin ikinci durağı olan Londra'ya vanşında yaptığı açıklamada, Ortadoğu sorunuyla ügili ciddi temaslar yaptığını söyledi. Peres'in 5 gün sürecek Londra ziyareti sırasında, İngiltere Başbakanı Thatcher ve Dışişleri Bakanı Sir Geoffrey Howe'ın yanısıra, ABD'nin Ortadoğu özel temsilcisi Richard Murphy'yle de görüşmesi bekleniyor. Murphy, hafta başında Londra'da Ürdün Kralı Hüseyin'le temaslar yapmış ve daha sonra Hollanda'ya giderek görüşmelerinin sonucunu Lahey'de bulunan tsrail Başbakanı Şimon Peres'e iletmişti. Ortadoğu konusunda hafta başında yeni bir mekik diplomasısi başlatan Richard Murphy, Hollanda'dan Ingiltere'ye geri dönerek Kral Hüseyin'le yeniden göruş alışverişinde bulundu. Ancak, Londra'da tatilini geçiren Ürdun Kralı Hüseyin, İsrail Başbakanı Peres, Hollanda'dan IngilteTe've varmadan kısa bir süre Şimon Peres önce Londra'dan aynldı. Böylelikle, iki liderin Londra'da görüşecekleri yolundaki ihtimal tamamen ortadan kalkmış oldu. tsrail Başbakanı Şimon Peres, önceki gün Hollanda'da yaptığı açıklamada, Ortadoğu konusundaki görüşmelerin başlayabilmesi için Ürdün Krab Hüseyin'le birlikte ciddi görüşmeler yapüklannı söylemişti. Ancak Peres buna rağmen Ortadoğu konusundaki görüşmelerin başlayabilmesi için Uluslararası Konferansın yapısının belirlenmesi ve Filistinlileri kimin temsil edeceği sorunundan kaynaklanan iki büyük engelin var olduğunu söylemişti. Kral Hüseyin veMısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, bir süre önce FKÖ lideri Yaser Arafat'a, şubat ayı sonuna kadar Israil'in bölgedeki varhğının tamnmasını öngören 242 ve 338 sayılı kararlan kabul edecek bir formül bulması için uyanda bulunmuştu. Dış Haberler Servisi Orladoğu banş görüşmelerinin yeniden başlaması için, ABD yönetimi, özel temsücisi Richard Murphy aracılığıyla Ürdün ve Israil nezdinde yeni girişimlerde bulunurken, Suudi Arabistan, Mısır ve Ürdün'ün aksine FKÖ lideri Yaser Arafat'a tam destek verme kararı aldı. Londra'da yayımlanan haftalık The Observer gazetesinin haberine göre, FKÖ lideri Yaser Arafat'ın gecen hafta Riyad'a yaptığı kısa ziyaret sırasında Suudi Arabistan Kralı Fahd, FKÖ liderini kabul ederek ulkesinin sağladığı desteği devam ettireceğini açıkiadı. Gazetenin yorumunda, Mısır ve Ürdün başta olmak üzere ban ılımlı Arap ülkelerinin Arafat'ın İsrail'e karşı ödün vermesini isteyen tavrına rağmen, Suudi Arabistan'ın Arafat'ın ödün vermesine gerek olmadığı görüşünde olduğu belirtiliyor. Suudi Arabistan'ın Yaser Arafat'ı desteklemeye devam ettiği, geçen hafta içinde Riyad'ı ziyaret eden İngiltere Dışişleri Bakanı Hovve'a, Suudi yetkilileri tarafından iletildi. Bazı Batılı siyasal gözlemciler, özellikle son aylarda artan terör olaylan yüzünden FKÖ tam destek Yaser Arafat lideri Arafat'ın Arap dünyası içindeki itibannın büyük ölçttde zedelendiğini öne sürüyorlar. Ayrıca Suudi Arabistan, Israil'in varhğının tamnmasını öngören 242 ve 338 sayılı BM kararlarının FKÖ tarafından kabul edilmesini sağlamak için Mısır ve Ürdün tarafından Arafat'a yapılan baskılara katılmayı reddediyor. Gazetenin yorumunda, Riyad'ın, Ortadoğu banş görüşmelerinin başl°ması için gerekli baskının Arafat'a değil tsrail'e yapılmasını istediği kaydediliyor. lngiltere Dışişleri Bakanı'nın Londra'da bulunan tsrail Başbakanı Şimon Peres'le yapacağı göruşmeler sırasında, Suudi Arabistan'ın bu görüşünü tsrail Başbakanı'na iletmesi bekleniyor. Siyasal gozlemciler, Suudi Arabistan'ın bu tavnmn, yakın müttefiği ABD'yi büyuk ölçüde tedirgin ettiğini kaydediyorlar. GALERİLER 528 66 29526 10 00/412 AEDFA SEREF BİGALI 24 ıcak 12 Husrsv GereOe Caü 126 Tesvınye IST Tel 141 27 11 Bılım Sanatevı Muhurdar Cad Aiunar Pasaıı 1 Ho 7Û1 KAOlKOl Karma Resim Sergisi 11 Ocak2« Ş a t t URART Fatma Tülin Öztürk 23 Ocak 1 1 GALERI BARA2 SA>AT (.AURIS1 ALİ OSMAN GENCER i 24 Ocak • 24 Şrtat Kurtuluş Cad. 191 Tel 140 47 83 Gandi'yî öldürenler idama malıkum oldu VENİ DELHİ, (a.aAP) Hındistan'ın eski Başbakanı İndira Gandi'yi 1984 yılının ekim ayında öldüren uç Sih muhafız dun olüm cezasına çarptınldılar. Üç muhafızın duruşması, çok sıkı güvenlik önlemleri altında, Sihlerin tutuklu bulunduğu cezaevinde kunılan geçici bir mahkeme salonunda yapıldı. Muhafızlardan Satwant Singh, Gandi'yi öldürmekten, Kehar Sing ile Kalbir Singh ise suikaste yardım etmekten daha önce suçlu bulunmuşlardı. Indira Gandi'yi öldürenler hakkında dün kararın açıklanacağını goz önüne alan Hint polisi. Pencap eyaletinde son iki günde en az 350 militanı tutukladı. Polis kaynakları Gandi'yi öldürenler hakkında verilen karardan ötürü Sihlerin şiddet eylemlerine girişmelerinden çekinildiğini belirttiler. Üç muhafmn mahkemenin karannı sakin bivimde dinledıkleri, kararın açıklanmasından sonra birbirleri ile tebessüm ederek konuştukları dikkati çekti. Muhafızlardan Satvvant Singh, mahkemeden çıkarken gazetecilere, "Bu adii bir vargılama olmadı. Karar önceden verilmişti" dedi. SSK Genel Müdurlüğü'nden aldığım kanı kaybeıüm. HükümsUzdttr. KfUHARREM AŞIK Eski ABD Başkanı Jimmy Carter'in ulusalgüvenlik danışmanı Zbigniev/ Brzezinski'ye göre, Dışişleri Bakanı George Shultz başkanlığa oynuyor. Shultz 'un tam bir başkan adayı gibi hareket ettiğini söyleyen Brzezinski, bu görüşüne kanıt olarak şunları öne sürüyor: "Shultz 'un bu yoldaki en büyük adımı, yalan makinelerinin kullanümasına gösterdiği sert tepki oldu. Daha sonra terorizme karşı sert ve uzlaşmaz bir tutum takınmaya çalıştı." Shultz başkanlığa oynuyor AVNI MEMEDOĞLU'» Kcsttter Rtsin Serflsi Ahmet Fazıl Aksoy Muzaffer Akyol Yaprak Bcrkkan Ruzın Gerçin Cahıt Guraydın Ayhan Ilter Fıkret Kolveıdı Işıl Özışık Unsal Toker riumelı Cad Vılia Han B Blok Kal 1 Ua 5 »jantaş: ST Tel 148 15 84 DESTEK SAMAT 6ALERİSİ GÜROL SÖZEN 70cak 1 Safcai AbOı ,pekcı Cad 75 MACKA RRAT KIZILTUĞ ATÖLYESI GıtafFMUO Vdyf ça>gılar KavttarmB aevom etmeıcteCr f RGUDfR VODAŞ MUZIK & TiVATRO ATOLVESI Y A S A Y AN Şişli Sanat Merkezi ^ ^ ABIDEI HURRIYET CAD 220 TEL 1 4 8 6 3 1 6 ^fe Şlşll Sanat Mertcezi m 146 63 ii m CUMALI Sanat Galerisi SUNAR 25 Ocak 8 Şabat Bedri Rahmi Eıen Eyuboğlu Cihat Burak Nuri İyem Mustafa Esırkuş Nedım Günsur Kayıhan Keskinok Avni Arbaş Orhan Peker Adnan Vannca Komet Burhan Uygur Mehmet Güler Selçuk Togul 7i NERİMAN ERKUT Sanat Galerisi 12 Ressamımızın yeni ve çekirdek 6anat evl Oya Hüseyin 'Yağmurtu As«« e sevg "eı S«HI 2 dİRİeti Cj MACKA SANAT GALERİSİ seçme eserleri 10 Ocak • 4 Subat 19«6 KOMET Itataı Sarglsl 21 Ocak 15 $«Mt Cafl 31 Msçna 1*0 80 23 Alman kızın kalbini taşiyan Türk taburcu ediliyor Ramız Aydın Ali Candaş İbrahım Çıftçioğlu Necla Erk Turgut Minez Tayfur Sanlıman Remzı Toremen Burhai Uygur Cem Yalın Rumeiı Cad Mattaacı Osmante» Sok 35/2 ErxL. »ot 0SM Tel 14c 35 47 Tekm Artemel Salıh Acar Geceler" 2526 Ocak Saat 1U0 358 86 62 PShOıOîK 'nı.rk! &r Gınıetı Fahrı Sümer ÜNAL CİMİT • Strwtt ttntii flüyrtkMt»*) • Ktertrt.. lupyatar HHf) n laaat yaprtbn b« «i« 14.M MM ansı | M M M r . Zeytmlıojlu Cad Ç<;eksuyı. No 4 Akatlaf Nazan Akpınar 18 Ocak S Ş»bat IstKlal C*d P«al»hç» yanı TJTOS ÇıKmazı rapHttjr Hanı Kat 1 No 2734 BeyoSHjlsanbul Telelon 1 « 96 33 Sakayık Sok. 45/4 Hisantaşı Tel: 1483165 Galtrl hergvn 11.0019.00 (pazar gunleri 11.0015.00 arası açıntır] Federal Almanya'mn Kiel kentinde kalp nakli ameliyatı geçiren 32 yaşındaki Hasan Akkoyunlu kritik devreyi atlatn. 10 günden beri, trafik kazasında ölen bir Alman kızın kalbini taşıyan Hasan Akkoyıınlu 'nun hafta içinde de bu durumunu koruması halinde hafta sonunda taburcu edilebüeceği bildirildl BM CaOOes. 38 • Tel 146 33 2 G Û N C E L R E S İ M D E ' İ N S A N " YORUMU TAŞYONTAR üstüne bir sergi FUAT ACAROGLU • MUSTAFA ATA TOMUR ATAGÖR • BEDRİ BAYKAM ZEKAİ ORMANCI • KEMAL ÖNSOY OMER ULUÇ • MUSTAFA YILDIRIM 23 Ocak 16 Şubat 1986 MAHMURE ÖZÇELİK Resim Sergısi 25 Ocak20 Şubat Tel: 160 71 İ0 160 89 13 161 62 06 Husrev Gerede Cad No 80/1 Teşvıkıye GALERI ILANLARI HER 6UN BU KOŞEDE
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle