Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
.' CUMHURÎYET/S 21 OCAK 1986 Muhtaç askerierin ailelerine para yardunı yupılacak Son düzeltmeleri yapıldıktan sonra yayımlanması bekknen bedelli askerlik kararnamesine göre, kamu kurum ve kuruluşlannda askerlik yapan yükümlülerin aileleri belediyelere başvurarak yardım alabilecekler. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Kamu kurum ve kuru' luşlannda çalışarak askerlik yapacak olan yukümlülerin "muhtaç dunımdaki ailelerine" para yardımı yapılacak. Yardım miktan belediyelerce "en az geçim düzeyine" dikkat edilerek belirlenecek. Bakanlar Kurulu'nca kabul edilen "Ihtiyaç Fazlası Yükümlülerin Askerliğe Tabi Tutulması ve Bu Görevi Yerine Getirme Esaslan Kararnamesi" uyannca yükümlülerin muhtaç aileleri koru• nacak. Karamameye göre, kamu kurum ve kuruluşlannda çalışan yükumlülerin aileleri yerel belediyelere başvurarak yardım isteyebilecekler. Yardım isteyenin, TBMM'ye gelen dilekçenin ortaya çıkardığı yolsuzluk: Dedi mi, demedi mi? Türhİş Icra Kurulu'nun 5 kasım 1982 tarihli açıklamasında, Anayasa konusunda olumlu görüşler 6 madde halinde sıralanarak, "Demokrasiyi sürekli kılabilmek için 7 kasımdaki imkânı iyi kulîanalım" deniliyor. Şevket Yılmaz'ın, "Anayastfya evet demedik" sözü tartışılıyor POLÎTİKA VE OTESİ MEHMED KEMAL .. Adam. W:i çaratırundan heykeller yapıyormuş, seyreden arkadaşına sormı% "Nasıl?" "Senın ışın d#kolay..." demiş arkadaşı: "Nasıl kolay?'^"Rızkını vermedikten sonra yap yap sal sokaklara..." "Tann kullannın rızkını veriyor mu?" "Bilmem, verir derler." Hem şair, hem de eleştirmen Veysel Öngören, 'Remtelebe' destanında, ' 'Her insana/ Bir yar/ Bir nzkJ Uğrunda gurbete katlanılır bir duyarlık için I Yeterlidir bu dünya" der. Bir yar, bir yer, bir de rızk... Zaten dünya insanlar için rızk üstüne kurulmamış mıdır? Bir şaır karanfil için, "Yarin yanağından getırilmiş" demez mi? Bir başka ulu şaır, "Yarin yanağından başka, her şeyde, hep beraber" diye koymaz mı sıkıntıları? Bir halkın rızkı Kıyılan yongalardır Dülger evınde Abdülhamit'in OsmanL paşasını Ayanı, ulemayı Un ufak eden iradeyi seniye Niye yalvarık böyle bankerine Galata'nın, Avrupa'nın "Her şey tükenir," der Kâtibim Muzaffer. "ama yalan tükenmez". Bir vurası olmuş bizımki masaya yumruğunu görüşürken, rızkını veren masadan dumanlar çıkmış... Yaaa, bırvurmuş yumruğunu sofraya bütün yemekler döküleyazmış... Bızi biz yönetırmışiz, kımseler karışamazmış... Oyleyse para veren, para alan örgütler ne? Osmanlı karşısında Ermeni manatı neyse, dolar karşısında da bızim para öyle olmadı mı? Karışmazmış kimse işimize... Işimiz yok ki, işimiz onun elinde, elbette karışacak da O'dur. Tann yarattığı kulların rızkını veriyor da bu enflasyona ne oluyor? Neden enflasyon yoksulu kasıp kavuruyor da, zengini daha zengın ediyor? Enflasyon da Tann yaratığı bir şey mi, hep yoksulun sırtında kambur üstüne kambur oluyor? Varsıl, yoksul, rızk, ekmek kapısı, açlık, tokluk konuları açıldı mı ufukta sosyalizm tartışması da kendini gösterir. Neden sosyalist ülkelerde enflasyon, ışsizlik, açlık yoktur? Neden siyasal iktidarlar sosyalıst ülkelerde enflasyon tartışması ile gün geçirmezler? İsın başında somürü gelmektedir Sömurüyü en az düzeye ındirmedin mi belalann hepsı kapıda görünür. Sosyal adalet, refah devleti falan diyorlar ya, sırf sömürü denilen sürmeyi gözden çalmak içindir. Sömurüyü en az düzeye indirir gibi görünerek gözleri kamaştırmak isterler. Günümüze gelinceye dek böylesi bir iktidara rastlamadık. Adam boşluktasallanan oyları topladı, sermayecıler, holdingçıler için iktidar yaptı, kimse de ne oluyor? diye sorası değil!.. Hangi tencerede üretim, tüketim, dışsatım, ıçalım diye ne kaynıyorsa hepsı holdingçilerin kaşığında görünüyor. Oyle tartışmasız, öyle doğal geliyor ki. artık şaşana şaşıyorlar. Burjuvazinın adı ortadirek oldu. Bir de baktık ki burjuvazi değil sürüngenler ımış Sürunme karşılığı üç beş kuruşluk vergi ladesi ortadıreklıği herkes kabul eder oldu. Kendilerine ortadirek dendıkçe kımileri ayncalıklı görünüme girdiler. Ya forma, ya da üniforma giyer gıbı oldular. 'Biz ortadirek' diye kendini övenlen de gördum Bunların içinde para yetmeyınce acındıranlar da var Hiçbir siyasal literatürde olmayan 'ortadirek' lafını icat edenler 'rızkını' bir türlü veremedıler. Adnan Menderes'in 'Vatan Cephesı' çığlıkları bile bu ortadirekten beter değıldı. Bakalım nıceye dek sürecek? Kotaranla birlikte ömrünü tamamlayacağa benzer. 'Yepyenı bir kadroyuz' diyorlar ya, olsa olsa bunlar ortadirek kadrosudur. Yittiklerınde ortadan yıtecekler! Sozü bağlayalım, rızkını vermedikten sonra dilediğın kadar ortadirek de, dur, ne çıkar bundan? Çıksa çıksa ılerde bir alay başıboş ınsan, bir alay işsız güçsüz çtkar... Enflasyonun da meyvesı başka bir şey değıldir. Rızkını Vermeyince. ANKARA, (ANKA) Işçi sttz bir yiirutme erkinin bu duyükümlünün annesi, babası ya nımu ile yakın geçmişte yaşanan da kardeşlerinden bir kişi olma hakları ve sendikal demokrasinin bunalımlara çözum aradığı, sı gerekiyor. Belediye muhtaç tam anlamıyla işleyebilmesi için 6 Hak ve özgurlükler yanındunımdaki ailelere o yöredeki anayasa değişikliğine gerek olduda sorumluluklar rejimi de olan geçim koşullarına göre yardım ğunu savunan ve bu değişikliğin demokraside >eni dönemde soedecek. Yardım, yükümlünün sağlanabilmesi için hükümete ye nımsuzluk yolu seçilmedikçe hak askere aündığı tarihte başlayarak siyasi panilere başvuran Türkİş ve özgüriü'klerin ozünun zedeaskerliğinin bitiminden 15 gün Genel Başkanı Şevket Yılmaz'ın "Anayasaya evet demedik" şeklenmeyeceği güvencesinin verildisonrasına değin ödenecek. ği dikkaten uzak tutulmamalıdır. Kamu kurum veya kuruluşla lindeki açıklaması ilgili çevrelerrında çalışan yükümlülere adli de tanışmaya yol açtı. Bu degerlendirme saglıklı yaBu arada, Genel Başkan Yılişlemlerde "askeri ceza yasası" pılmalıdır. bu değerlendirmede ile "disiplin suç ve cezaları hak maz dahil Turkİş'in şu anki yögeleceğe on yargılı. kötumser kındaki yasa"hükümleri uygula netim kurulu üyelerinin o sırada bakmanın haklı, kabul edilebilir nacak.Yukümlüler, "saklı kal" yaptıkları resmi açıklamayla işbir yanı yoktur. Türk milleti için mak, yoklama kaçağı, bakaya, çileri anayası desteklemeye çağırhedef demokratik rejimin kendidıklan anlaşıldı. fırar, hava degişimi ve izin ne özgıi sorumluluklarının tam tecavüzü" suçlarından birini işbilinci ve siyasal rejim tercihine Türklş Genel Başkanı Şevket lemeleri halinde askeri mahke Yılmaz tarafından TV'den kamuuygun bir biçimde demokrasiyi mede yargılanacaklar. Kısa sü oyuna açıklanan, Genel Sekreter sürekli kılabilmektir. Bu imkân reli fîrar ve izin tecavüzü gibi Sadık Şide, Genel Eğitim Sekre7 kasımda elimizdedir. suçlan işleyen yükümlüler ise di teri Kaya Ozdemir, Genel Teşkisiplin mahkemelerine sevkedile latlanma Sekreteri Orhan BalaKuşkusuz temel hak ve özgurcekler. lükler alanında, işçiler bakımınban ile Genel Mali Sekreter dan sadece Anayasa'da haksızYükümlülerin, fırar ve izinsiz Ömer Ergiil tarafından oluşan lıkların geniş ölçüde onlenmiş olarak görevli bulundukları ku Türklş İcra Kurulu'nun 5 Kasım bulunması degil, bunu izleyecek rum veya kuruluşlar dışında ge 1982 tarihli ortak açıklamasında. yasal düzenlemeler de onem çirdikleri sürelerle, yükümlülük anayasa metninin işçi hak ve öztaşır. leri sırasında herhangi bir mah gürlüklerinin kısıtlanmayacağı İşçi hak \e özgüriuklerinin kıkemece hükmedilerek infaz edi yolunda verilen sözleri teyit ettisıtlanmayacağı yolunda verilen len cezaları askerlik süresinden ği belirtilerek, Türk işçileri 7 kasözleri 7 kasımda halkoyuna susayılmayacak. Mahkemelerce sımda sandık başına çağnlmıştı. nulacak anayasa metni ve devlet verilen cezalann infazında geçen Türklş Icra Kurulu'nun 5 Kaadına sürdurülen resmi tanıtma süreler ile hava değişim süreleriçalışmalan teyit etmiştir. ANKARA (a.a.) TBMM nin üç aydan fazlası yükümlü sım 1982 tarihli açıklaması aynen • Dilekçe Komisyonu'na gönderi lükten sayılmayacak. Aynca yü şöyle: Demokrasi yolunda ilan edilen "Tttrkiye Cumhuriyeti Ana>^len bir dilekçe, Emlak ve Kredi kümlülerin cürüm ve kabahat ile takvime harfiyen riayet edilmiş Bankası Osmaniye Şubesi'nde disiplini bozucu nitelikteki dav sası sandık başında degerlendibulunması bir diğer son derece yapılan bir yolsuzluğu ortaya çı ranışlan, görevlendirildikleri ka rilirken: onemli yöndür. kardı. Şube Mudürü Muhittin mu kurum ya da kuruluşunda 1 Anayasa'nın en onemli niŞenol'un bir yurttaşın bankaya u'gulanan genel ilkelere göre ko teliğinin demokratik parlamenBaşlı başına bunlar bile geleyatırılmak uzere kendisine verdi • uşturulacak. cek konusunda kötumser olmater düzene geçiş yolunu yeniden ği parayı banka kayıtlarına geçirmak için sebeptir. öğretmen olan yükümlüler aralamakta oldugu, meyip kendisinin kullandığı, bu2 12 Eyliil 1980 öncesinin çiizin koşullan açısmdan öbür yüTürktş Türk milletinin ve işnunla birlikte parayı veren Nuleli giinlerine yeniden dönülmeçilerinin 7 Kasım 1982 günü sanran Ertunç'a her ay faizinin dü kümlülerden farklı olarak öğret mesi hedefini güttüğü, menlere uygulanan izin haklanndık başında yurttaşlık görevini zenli ödendiği anlaşıldı. 3 Demokrasiyi, Türk milletidan yararlanacaklar. Askerliklebu duşuncelerle yerine getirmeAdana'nın Osmaniye ilçesin rini öğretmen olarak yapmayan nin siyasal rejim tercihine uygun den Nuran Ertunç, TBMM Di yükümlülerin izin süreleri bir yıl bir anlayışla, vazgeçilmez bir ha sini beklemekte ve istemektedir." OYLAMADAN SONRA lekçe Komisyonu'na bir dilekçe da 30 günü geçmemek üzere her yat tarzı olarak sürekli kılmayı Öte yandan Türk!ş tarafıngöndererek, Emlak Kredi Banka ay için iki gün olarak hesaplana amaçladıgı. sı Osmaniye Şubesi Müdurü Şe cak. 4 İşçilerin ve diğer tıim çalı dan yayımlanan "TÜRKİŞ" adlı nol'un aile dostlan olduğunu, bu aylık derginin 10 Kasım 1982 taKamu kunıluşunda çalışırken şanlann hazırlık aşamasında manedenle kocasının ölümünden rihli 164'uncu sayısında yer alan, sakatlanan ya da ölen yükümlü ruz bırakıldığı açık haksızlıkları sonra eline geçen ikramiyeyi banGenel Başkan Şevket Yılmaz'ın geniş ölçiide ortadan kaldırdığı, kaya yatırılmak üzere kendisine lerin yasal yakınlanna, görevlen5 Yargı ve yaşam öniinde güç demecinde de anayasanın yüzde verdiğini bildirdi. Ertunç, dilek dirildikleri kurum tarafından tazminat ödenecek. Aynca cenaçesinde parasının faizini 16 ay düzenli aldığı için durumdan ze ve cenazenin istenilen yere takuşkulanmadığını, ancak bir ve şınma masraflan da görevlendisile ile, parasının bankaya hiç ya rilen kurum tarafından karşılatırılmadığını ve müdür Şenol ta nacak. Yükümlüler, görevlendirildikrafından kendi hesabına kullanıldığını öğrendiğini dile getirdi. leri kamu kuruluşunca askerlik süresi sonunda terhis edilebileKomisyonun Emlak ve Kredi cekler. Terhis edilen yükümlüBankası Genel Müdürlüğü'ne nün, terhis belgelerinde belirttikilettiği dilekçeye Genel Müdür leri ikametgâhlarına kadar yol Çalışma Bakanlığı'nca 17 ocakîa Resmi Erol Kıcıman ve Teftiş Kurulu ve yiyecek masrafları, çalıştıklan Başkanı Günay Devrimci imzalı kamu kurum ya da kuruluşun Gazete'de yayımlanan en son istatistiğe göre cevapta olay doğrulandı. Gelen ca karşılanacak. Eksik hizmetle sendikalı işçi sayısı, 1 milyon 93 7 binin üzerine cevap yazısında şube müdürü Şe terhis edildikleri anlaşılan yü çıktı. Oysa yine Çalışma Bakanlığı kayıtlarına nol'un parayı bankanın yasal ka kümlüler, bu süreleri daha önce göre son iki yıl içinde toplusözleşme hakkını yıtlanna intikal ettirmediği, Nu çalışüklan kamu kurumunda ya kullanan işçi sayısı 1 milyon 200 bini aşamadı. ran Ertunç'a verilen hesap cüz da bu kuruma bağlı bir birimde darunın da tek imzayla gerçekieş çalışarak tamamlayacaklar. Yetki sistemindeki boşluklar, bazı sendikalann tirildiği bildirildi. Banka, ceva"sahtecilik" yaparak üye sayısını "şişirmesine" Kararname üzerinde Başbabında, soruşturma sonucu kanlık Kanun ve Kararlar Dai yol açıyor. Faaliyeti sınırlı olan MÎSK'e bağlı 7 müdür Muhittin Şenol'un işine resi'nde çeşitli düzeltmeler yapı sendika, kendi işkollarında işçilerin yüzde son verildiğini de belirtti. Iıyor. Şevket Yılmaz, "anayasa tartışmalan" içinde 91 oy çoğunluğuyla kabul edıldiği hatırlatılarak, "Milletçe kabul ettiğimiz bu anayasanın geregi olarak, çogulcu parlamenter rejime vücut verecek olan diger >asaların da ülke yaranna bir mükemmeliyette çıkmasını ve ulus çıkarian doğrultusunda uygulanmasını temenni ederim," ifadesi kullanılıyor. Şevket Yılmaz'ın dergide yer alan demeci aynen şöyle: "Türkiye Cumhuriyetinin yeni anayasası, Buyuk Milleümizin takdirine mazhar olmuş ve anayasa kanunu kabul edilmiştir. Ülkemiz ve milletimiz için hayırlı sonuçlar getirmesini dilerim. Devletimizin Yedinci Cumhurbaşkanımn da bu suretle secilmiş olduğu referandumda kabul oylannın ittifaka çok yakın olması, ümit edilenin ve tahminlerin çok üstünde bir onayı işaret etmektedir. TÜRKİŞ olarak Anayasa'nın kabul edildigi ve Sayın Org. Kenan EVREN'in Cumhurbaşkanı seçildigi 7 Kasım 1982 Referandumunu. siyasi tarihimizin onemli bir dönüm noktası olarak görmekteyiz. Referandumla ortaya çıkan kabul oylannın bu derece yüksek oluşu, milletimizin, bu Anayasa'da genel hatları çizilen çogulcu hür parlamenter rejime olan arzu ve tercihinin de göstergesi olmaktadır. Milletçe kabul ettiğimiz bu anayasanın geregi olarak, çogulcu parlamenter rejime vücut verecek olan diğer yasalann da, ülke yaranna bir mukemmeliyelte çıkmasını ve ulus çıkarian doğrultusunda bir anlayışla uygulanmasını temenni ederim." Söz konusu derginin aynı sayısında "KÖŞEMDEN" adh sütunda da Turkİ^ Genel Eğitim Sekreteri Kaya Özdemir'in "Yeni Döneme Dognı" başlıklı yazısında da özetle şu görüşlere yer veriliyor: "Türk sendikacılığında yeni bir dönemin başlamakta olduğu bugünden bellidir. Anayasa tasansının son şekillenmesi, hür sendikacılık ilkelerinin tumüyle ortadan kaldınlmasını isteyen bazı çevrelerde şok tesiri yaratmış ve sendikalan gercek fonksiyonlarını ifa edebilecek bir yapıya ters düşmekten kurtarmıştır. Bu yönıi ile gelişmelerin ciddi olarak incelenmesi, yapüan degişikliklerin tümuyle etüd edilmesi vararlı olacaktır. Şartlar, sendikacüıgımızın y«ni bir şekillenmeye ve çalışmalarını Anayasaya uygun olarak çıkanlması gereken kanunlar üzerinde yogunlaştırmaya bizi zorlayacagını göstermektedir." Banka müdürü aile dostıınun parasıyla bankerlik yapmış Bakanhğın 'sendikalı işçV sayısında 700 bın naylon uye leri, doğruluklarını ve yasal geçerliliklerini araştıramadan istatistiği değerlendirmek zorunda kaldıklarını bildirmişti. Daha sonra, işyeri yetki incelemeleri yapıldıkça, istatistiklerin zaman içinde duzeltileceğini soylemişti. Ancak aradan geçen 2 yıl içinde sendikalar örgutlenebildikleri butun işyerlerinde toplu sozleşme yetkisi için bakanlığa başvurdular. Bakanhğın kendi iş kolu istatıstiklerini kaynak yapamadığı işyeri belirlemelerinin buyuk çoğunluğu da yargıya gitti. İşyerlerinde çoğunluk sağlayabilen sendikalar toplusözleşme haklarını kullandılar. Bakanhğın resmi verilerine göre toplusözleşme yapılabilmiş işyerlerinde toplam çalışan sayısı 1 milyon 200 bin civarında. Tabii toplu sozleşme yapılmış ışyerlerindeki tüm işçilerin sendikalı olduğunu soylemeye olanak yok. Oysa toplusözleşme hakkı kullanılamayan işyerlerinde ancak yetki aşamasında, yeni orgütlenmeler olduğunda sendikalı işçi bulunabilir. Bir başka anlatımla Turkiye'deki toplam sendikalı işçi sayısının toplusözleşme hakkı kullanılabilmiş işyerlerindeki toplam işçi sayısından daha fazla olma şansı yok. Daha az olma olasıiığı var. Sonuç olarak bakanhğın kendi verileri yetki istatistiklerinde kullarulan toplam rakamda en az 700 bine varan bir yasal geçerliliği olmayan, sahte, naylon üyeliğin varlığını ortaya koyuyor. Gerçekçi istatistiklerle bugün barajı aşmış ve toplusözleşme hakkı elde etmiş görünen sendikalann onemli bir bolümünün toplusözleşme hakkını kullanması olanağı yok. Daha fazla gerçek üyeye sahip oldukları halde sahtecilik yapmadıkları, ya da yapma olanağını bulamadıkları için barajı aşıp toplu sozleşme hakkını kullanamayan sendikalar aleyhine onemli bir haksız durum yaratılmış oluyor. Bir yandan da barajı aşmış sendikalann toplusözleşme haklarını kullanabilmeleri gibi lehte görülen durumda ise, sendikalar sahtecilik nedeni ile bakanlığa, siyasal iktidara gebe duruma duşüyor. Bakanlık istediği anda sahtecilikleri sendikalara karşı şantaj aracı olarak kullanabilecek konumda. Bir yandan da dünya bir benzeri olmayan Turk yasal sistemine konmuş olan ve sendikaların toplusözleşme yapma özgurlüklerini kısıtlayan yüzde lObarajın sakıncaları kamuoyunun gözünden kaçırılmış oluyor. Uluslararası Çalışma Orgütü ILO ve uluslararası tüm sendikal kuruluşlar, Turkiye'deki yasalarla ilgili Türk hükümetine yaptıkları sayısız uyanlarda, ozellikle yüzde 10 barajın kaldınlmasını istediler. Sendikalann toplu sozleşme yapma hakları önüne konan barajın ve bakanlık eli ile yetki belirlemesinin toplu sozleşme ozgurlüğune indirilmiş ağır bir darbe olduğunu vurguladılar ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL "Emeklilik yaşı" ve "Kalkınma Planı" Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı'nın, Avrupa ülkelerinden esinlenerek "avrupai" bir sosyal guvenlik örnek alınarak hazırlandığı, içeriğinden anlaşılmaktadır. Planda, emeklilikte yaş uygulamasına "Turkiye'de ortalama yaşama süresi 19801985 yıllan arasında 63 yıl olduğu halde ortalama yaşhhk ayhğı alma süresi 20 yıl" olması neden gösterilmiş ve bu konuda Avrupa ülkelerinden örnekler de verilmiştir. Biz bu konunun savunmasını Plan'a bırakalım: "634. Turkiye'de ortalama yaşama süresi 19801985 yülan arasında 63 yıl oldugu halde ortalama yaşlüık ayhğı alma süresi 20 yıl; Avrupa'da ortalama yaşama süresi 70 ve daha yukan yaş iken; yaslılık aylıgı alma süreleri Isviçre'de 9 yıl, Almanya'da 13 yıl, Ingiltere'de 12 yıldır. Türkiye'nin erken emeklilik ve emeklilik anında emeklilik aylıgına bak kazanma uygulaması bu yönden gelecekte bir finansman sıkıntısı doguracaktır." Bunun için "İLKE VE POLİTIKALAR" saptanmıştır. "635. Sosyal refahm ve güvenliğin yaygınlaştırılmasında, sosyal transfer harcamalan şeklindeki sosyal ödemeler ile erken ve genç yaşta emeklilik uygulamasına son verilmesi, bu yolla elde edilecek kaynaklann bütün kesimlere yaygınlaştırılmasında kullanılması ve sosyal guvenlik kunıluşlanrun aktüeryal dengelerini sağlayacak bir düzen içinde çalışmalan esas olacaktır!' "640. Emeklilik yaşı bütün sosyal sigorta kurumlannda erkekkr için 55, kadınlar için 50 olarak yukseltilecektir." 641. Sosyal sigorta kuruluşlanna devlet tarafından sübvansiyon yapılmayacaktır. Bu kurumların reorganizasyonu sağlanacaktır. Ancak: "121. Merkez Bankası kaynaklan, Plan Ukeleri ve program hedefleri dogrultusunda esnek bir para politikasının izlenebümesine imkân verecek şekilde tahsis edilecektir. Merkez Bankası açık piyasa işlemleri yapma imkânlannı degeriendirecektir." Sonuç olarak, emeklilikte yaş uygulaması Beşinci Beş Yıllık Plan'da öngörulen sınırı da aşmış ve Altıncı Beş Yıllık Plan'da öngörülecek "Emeklilik yaşı bütün sosyal sigorta kurumlannda erkekler için 60, kadınlar içio 55 yaş"a ulaşmıştır. 4 çocuğun ölümü olayından sonra 10'unu örgütleyerek barajı aşmış gözüküyor. Eskişehir'de potis basuı anlaşmazhğı Polisin, cesetlerin bulunduğunu sadece bir gazeteye duyurduğunu öne süren diğer basın temsilcileri, yayımladıklan açık mektupla vali ve emniyeî müdürlüğü nezdinde olayı kınadılar. ÖNDER BALOĞLU ESKİŞEHİR Eskişehir'de dört kardeşin öldürülmesi ile ilgili soruşturma devam ederken, bir gazeteci dışında Eskişehir basını ile emniyet müdürlüğü arasındaki diyalog koptu. Emniyet müdürlüğü yetkililerinin, cesetlerin bulunduğunu sadece bir gazetenin temsilcisine duyurması ve ardından cinayetle ilgili ihbar mektubunu da bu gazeteye vermesinden sonra Sakarya, Milli trade, Sonhaber ve tstikbal gazeteleri dün vali ve emniyet müdürlüğüne açık mektup yayımlayarak, polisin yaptığı ayrıcalığı protesto ettiler. Dün yayımlanan yerel gazetelerin tümü aynca, "Eskişehir'de işlenen 7 cinayetin katüi bulunamadı" manşetim attılar. Bunun üzerine, emniyet müdürlüğü de dünkü basın bültenini, "Son 24 saat içinde Eskişehir'de vukuat yoktur" şeklinde düzenledi ve gazetecilere imza karşılığı verdi. Aynca basın mensuplan ilk kez asayiş şube müdürlüğüne sokulmadı. Bu arada gazetelerin, faili bulunamayan cinayetlerle ilgili manşetleri üzerine cumhuriyet savcüığı, söz konusu cinayetlerin dosyalannı yeniden incelemeye aldı. İstanbul gazetelerinin Eskişehir muhabirlerinin de imzaladığı açık mektupta, Vali Hanefi Demirkol'un polis tarafından kandınldığından da söz edildi. Açık mektupta, polisin fotoğrafçısı olmadığı için cesetleri bulunduğu yere fotoğraf çekmesi için söz konusu gazeteciyi götürdüğü iddiasma karşüık, "Sizin cabanız sonucu emniyetin bize verdiği fotoğrafta emniyet adına f otograf çektiği söylenen meslektaşımız gönilmektedir" denildi. ŞÜKRAN KETENCİ Çalışma ve Sosyal Guvenlik Bakanlığı son 2 yıl içinde naylon istatistiklerin düzeltilmesi yolunda hiçbir adım atmadı. Toplu sozleşme hakkını veren yetki sistemi 'sahtecilik" girişimlerine tamamen açık bırakjldı. Bakanhğın 17 ocak tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan en son istatistiklerine göre toplam sendikalı işçi sayısı 1 milyon 937 binin ustune çıktı. Oysa aynı bakanhğın resmi kayıtlarına göre 2 yıllık dönem içinde toplu sozleşme hakkını kullanabilen toplam işçi sayısı 1 milyon 200 bini aşamadı. Bu duruda bakanhğın elindeki resmi verilere göre, resmi istatistiklerde dahi en az 700 bin civarında yasal geçerliliği olmayan, sahte, naylon üyenin varlığı apaçık ortaya çıkıyor. MtSK üyesi sendikalardan, bugüne kadar ciddi sayılabilecek bir işyerinde orgutlenebilmiş ve toplusözleşme hakkını kullanabilmiş olan sendika yok. Ancak Çalışma Bakanlığı istatistiklerinde 7 MlSK uyesi sendika, iş kollarının işçilerinin tamamının en az yuzde 10'unu örgutleyebilmiş ve oara]i aşmış gibi gösteriliyorlar. Bakanhğın 1984 başından bu yana her yıl yasa gereği iki kez ilan ettiği ve sendikalann üye dunımlarını yansıtan istatistiklerinde, sendikalann eski uyelerine ilişkin beyanlarını, doğruluklarını araştırıp, hiçbir taramadan geçirmeden ısrarla geçerli sayması sonucu ülkemizde işçilerin yüzde 63.75'inin sendikalı olduğu gibi gerçek dışı sonuç ortaya çıkıyor. Sendikalaşmanın en yuksek düzeyde olduğu ülkelerde dahi bu oran % 50'yi aşamıyor. ABD'de sendikalaşma oranı "'o 17. Turkiye'de çoğunluk işyerlerinin 10 işçiden az kuçuk birimler olduğu ve buralarda hiç senERENKÖY'de 80 m . uçuncu kat 9.500.000. Şemseltin GünaJtay Caddesi Yol Sokak 204/4 : dikalaşma olmadığı, aynca da büyük işyerlerinde de son yıllarda işveren baskısı ile sendikalaşmanın degil sendikasızlığın geliştiği gerçeği goz önüne alındığmda, 6 ay ara ile yayımlanan her istatistikte sendikalı sayısının artmış gorunmesi, bakanlık istatistiklerinin gerçeği yansumaktan ne kadar uzak kaldığını daha iyi ortaya koyuyor. Boylece eski uyelerine ilişkin yasal geçerliliği olmayan sahte büdirim yapmış sendikalar, barajı aşıp toplusözleşme hakkını elde ederken, onlardan daha çok üyeye sahip sendikalar toplu sozleşme hakkını kullanamıyor. Bakanlık eli ile yetki sistemine sahtecilik otunulmuş oluyor. Çalışma ve Sosyal Guvenlik Bakanı Mustafa Kalemli, ocak 1984'e ait ilk istatistiklerinin gerçeği yansıtmadığına ilişkin yayınlarımız üzerine. toplu pazarlık düzeninin başlamasını geciktirmemek için sendikalardan eski uyelerine ilişkin gelen bildirim PKK Avrupa'da üçer kişüik komando ekipleri kuruyvr YAVUZ BAYDAR f ^ STOCKHOLM PKK Merkez Komitesi eski uyelerinden Baki Karer, örgütle ilgili olarak Isveç basınına yaptığı yeni bir açıklamada, PKK'nın Fransa, Isviçre, Almanya, Danimarka, b veç ve Belçika'da üçer kişilik hücrelerden oluşan komando ekipleri kurduğunu one sürdu. PKK'dan 1982 yılında ayrılan ve örgüt tarafından olümle tehdit edildigi için İsveç'te gizli bir adreste yaşayan Karer, geçen kaPapa suikasti sonısturması nedeniyle Tur sım ayında PKK eski uyelerinden kiye'de bulunan Italyan Sorgu Yargıcı Lu Çetin Güngor'un Stockholm'de igi Gennaro ve Interpol Müfettisi Valentino di Persio, dün Sedat Sırn Kademin sanık sıfatı ile ifadesini ve PKK orgutu uyesi Mustafa aldılar. ttalyan Sorgu Yargıcı ile Interpol Müfettisi, Ağca'nın ifadelerinde bahsettiği Sedat Sırn Ka Tangüner'in Kopenhag'da öldüdem'e 7ana sonj ve bunlara ek olarak bazı sorular yönelttiler. Sedat Sırn Kademtn ikametgâh bölgesi rülmesi ile sonuçlanan eylemleolması nedeniyle Beyoğlu 2. Sulh Ceza MahkemesVnde Yargıç Orhan Emin Akyalçın'ın başkanlığında rin PKK'ya bağlı üç kişilik bir yapılan sorgulama Italyanlann istemi üzerine gizli olarak gerçeklestirildi. Sedat Sırn Kadem sorgula ekip tarafından işlendiğini ma için siyasi polis tarafından Beyoğlu Adliyesi'ne getirildi. Sedat Sırn Kadem, Ağca'yı tamyıp tanı söyledi. madığı yolundaki soruyu "sadece okuldan tanıyorum. Başkaca tanışıklığım yok. O sağ görüşlü ben Komandolann tümunun Franise sol gorüflüyüm" diye yamtladı. (Fotoğraf: ŞENOL KOSUKÇLJ) sız seyahat belgesi ya da pasaportu taşıdığını, bu kişilerin Pariste ve Strasbourg'da kaldığını öne süren Baki Karer, PKK'nın mali gücunu uyuşturucu madde kaçakçılığı yoluyla sağladığını belirterek, orgutün ticaret merkezleri arasında Amsterdam, Kopenhag, Basel ve Stuttgart'ın olduğunu söyledi. Karer, aynca PKK ile MIT arasında yakm bir işbirliği olduğunu da iddia etti. Açıklamasında, PKK faaliyet merkezinin Suriye ve Irak'tan Avrupa'ya kaydıgını belirten Karer, buna neden olarak Irak'ın Türkiye ile sürtüşmeye girmekten çekinmesini ve Suriye'nin Iraktaki taraftarları ile PKK arasında doğan anlaşmazhğı göstererek, "Ortadogu'da artık hiçbir yerde tolerans görmüyorlar. Halktan destek almıyorlar. Bu yüzden faaliyetlerini Avrupa'ya kaydırmak zorunda kaldılar" dedi. HER HAFTA 12 Yühk ULUDAĞtecrübesi...Rehber,özel oto.TAM PANS Pcrş, , Paz. Cama I Paz Paz. / Perş ULUDAG TURİSTİKOTEL 56.000 65.000.41.000. 31.000.49.000.ALKOÇLAR 35.000. 29.000.36.000TUROTEL a.ş. OTELYAZICI 49.000. 51.000Alkoçlar'da yeni'ikler:Açık büfe,asansor,yeni mobilyalarvb SCRPRİZ itram vc Moşgcldm koktc>li dahildir. Her Pazar ŞEHİR TURU: Çay • Yemek Tiyatro Muze Her Pazar LLUDAG. Yemekli 6.500. KESİN HAREKET VERGt lADESt ıçın FATURANIZI ahnız türkay turi TÜRKA1' TURIZMEN İYİ HİZMET EN YAKIN İLGİ •19741 c.« * * , „ , TEL 15027 15027221503480