18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/10 19 OCAK 1986 Madrid'den Ispanya: Sosyalizmin erotizmi NİLGÜN CERRAHOĞLU MADRİD "Avnıpa'ya gitmekten soz etmeyeceğiz artık. Çunku biz de artık 'Avrupayız. Avrupa'ya ahşverişe gitmek de gerekmeveeek: Çunkü Alman birasının envai çeşidinden, İngiliz trençkotuna ve halis İtal>an ipeklerine dek her şeyi yurdun dort koşesinde bulabitecegiz. Artık 'Avrupa ulkelen"nin yaşam duzeylerini kıskanmayacağız. Onlara imrenerek bakmayacagız. Çok yakında halyanlann rafineliğine, Fransızlann yaşam sanatının inceliklerine ve Alman mallannın kalitesine İngilizlerin avangartlığına biz de ulaşacağız. İsviçre saatinden tuylu Avusturya tirol şapkalarına dek tum kaprislerimiri şuradan şura> a bir adım atmadan tatmin edebilecegh..." lspanya'run en çok satılan kadın dergilennden 'Dunıa" Ortak Pazar uyehğini okuyucularına bu satırlarla anlatıyor. Sokaktaki adamın da AET uyeliğme bakışı, buyuk olçude, bu zaten. Ancak her ne kadar tum bunlar, sokaktaki adama Ispanya'nın AET uyeliğini çok cazıp bir hale getiriyorsa da, ulkenin topluluğa katıldığı 1 ocaktan beri uygulanan KDV, bu mutluluga gölge duşurüyor. Ocak başından bu yana, KDV'nin tspanyollann en buyuk sorunu haline geldiğini söylemek mutnkun. Televızyon haberlerinde KDV'ye ayrılan ozel yayınlar, duzenlenen açık oturumlar, radyo istasyonlarına birbıri arkasına yağan sorular ve şıkâyetler, kahvelerde \e barlardaki konuşmalar, hep, "Bu ne iduğu belirsiz verginin şimdi nereden icap ettigi" uzerine. Ortak şikâyetler hep KDV'nin yaşamı pahalılaştırdığı, pek çok ticari muessesenın KDV'den faydalanarak fıyatları arttırdığı, uretici açısından KDV'nin karışık bir sistem olduğu ve Ispanyol hukumetinin verginin nerede ve nasıl uygulanacağını açık bir şekilde izah edememiş olması uzerinde odaklaşıyor. A>nca şimdiye dek kolavca vergıden kaçan fakat KDV'nın uygulanışından bu yana herkes gibi vergi odemeve mecbur olan ozellikle kuçuk işletme sahiplen bu KDV'h yaşamdan hıç mı hiç memnun değiller. Bugünlerde taksi duraklannda, her taksı şoforunun kendıne gore munasip bulduğu KDV uzennde kanlı bıçaklı olan şofor muşteri kavgalanna; metroda aynı restoranda aym "paella"ya farklı gunlerde farklı KDV'ler odediklerini anlatan kızgın insanlara, siz kuyrukta beklerken yılbaşı sonrası ucuzluk alışverişinde kasadaki kızlarla hiç bitmeyen bir KDV'h fıyat, KDV'siz fiyat tartışmasına gıren masası soyleşisıne de yer veren bu programı, çok buyük ilgi çeken 15 dakikalık sabah cimnastiği izliyor. Gene 15 dakika ev kadınlanna yonelik bir alışverış listesı ve yemek tarifı programından sonra da ekranlara Meksika tele\ız>onundan "bu>uk fedakârtıklarta" ahnan "Zenginler de Aglar" dizisi geliyor. Bu dizı uzerinde söylenebilecek her $e\ı zaten adıyla ozetleyen programın hemen arkasından tum ev kadınlarıru televizyon ekranlanna yapıştıran ve o saatlerde dukkanlann tam anlamıyla boş kalmasına yol açan "Hanedan" geliyor. Televizyon likle hafta sonları "dışarı çıkmak" alışkanlığı içinde İspanyollar, "erotik film" gecesınde başkent sokaklannı boş bırakıyorlar. Hatta "El Pais" gazetesinde yayımlanan haberlere göre, bazı programlann yayımlandığı saatlerde Madrit'te su kesimi müthiş artıypr. Bu programlara çeşitli kesimlerden değişik tepkiler geliyor. Ömeğm geçen cuma yayımlanan Nagisa Oshima'nın "Duygulann İmparatorlugu" adındaki film için olduğu gibi, "ne vapacagımı şaşırdım... 23 yaşındaki oglum ve 21 yaşındaki kızımın yanında bu filmi gormeye çok utanıyordum. Ama çocuklar 'baba sen gormek istemiyorsan çıkabilirsin, biz seyredeceğiz' deyince otunıp ailece seyrettik..." diyerek eski değer yargılarını atabildiklerini gösteren orta kuşak seyırcileri olduğu gibi "başımıza bu da mı gelecekti" diye yakınan Katolik seyirciler de var. Bu kesim, ozellikle kızı Lucrezia ile cinsel ilişkiye giren Papa Borgia'nın Rönesans donemindeki bu ilişkilerini konu alan ve Picasso'nun kıa Paloma Picasso'nun da çırılçıplak rol aldığı "Ahlaksu Oyküler" filminden çok rahatsız oldu. Filmin şok.mdan ancak iki gun sonra kendine gelerek sosyalistlenn ahlak anlayışı üzerine sutunlar döşenen Katolik basın, arada bir "Ve Tanrı Kadını Yarattı" gibi artık pek de skandal sayılmayan filmlerin yayımlanması uzerine bu programın yakasını bıraktı. Programın çok yuksek olan izleyicı sayısına bakılırsa tepki veren kesimler, sosyalistlerin "gece yanmdan sonra yayımlıyoruz. tstemiyorsanız seyretmeyin" tavsiyesine uymaktansa, sosyalizmin "erotizmini" de kanıksadılar... IŞTE HALLEY Yukandaki fotoğraf, Halley'in Dunya'mıza 1910'daki uyareti sırasında çekilmişti. i yılın yeni hpanyası, oldukça değişik bir Ispanya. hpanyollar, "Avrupa'ya gitmekten söz etmeyeceğiz artık" diyorlar. "Çünkü biz de 'Avrupa'yız artık." Yalnız bu değil îspanyollan meşgul eden. KDV uygulamasının başlaması ortalığı epey karıştırdı. Tabii bir de yeni başlanan TV'nin sabah programlan var. Ama en çok konuşulanı, TV'nin gece yanlarından sonra yayımladığı erotik fîlmler. eli maşalı ev kadınları bugunlerin en sık rastlanan insan manzaralannı oluşturuyor. '86 Ispanya"\a KDV'den başka daha sevimli yenilikler de getırdi tabıi.. En buyuk yenilik, lspanyol televızyonunun sabah yayınına geçmesi oldu. Ingiliz BBC ve ITV kanallannın "Kahvaltı saati" ve "Günaydın Birtanya" programlarından ornek alınarak hazırlanan sabah programı saat 7.30'da bir ev salonunun dostane havası içınde verilen haberlerle başlıyor. Gunun önemli haberlerinin yanı sıra, unlulerle yapılan kahvaltı kameralan karşısında açılan şampanyalarla başlayan "Guna>dın İspanya"nın, kısa surede Fransa'da geçentyıl başlayan sabah prograrnları gibi toplam televizyon seyircilerinin en az yuzde 10'una eşit bir kitle tarafından izlenmesi umuluyor. Sabah televizyonu gibi daha çok yeni siftah eden bu programlara karşılık, geçen sonbahardan beri ayın uçüncu cumasında gece yansından sonra ekranlara gelen "erotik film". tartışmasız İspanyol Devlet Televızyonunca en çok seyredilen programını oluşturuyor. Genel BrükseVden HADt ULUENGİN Hadi, Halley'e bir iki "haminDemin yıldınıun" en iyi seçilebileceğı saha Lozan ile Cenevre arasındaki bölgeymiş. Şampanya dahil, bir saat on dakikalık uçuş için ise 35 bin TL ödeniyormuş. Benim gibi, uçağa ancak zoraki binip tayyareye muskasız adım atmayanların işi değil, ama hallerine bakılınca, 004 sefer sayılı uçağa güle söyleye gidenlerin keyfı pek yerindeydi. Halley'e "gidip gclen" Boeingler de peşpeşe dönmeye başladılar. Çıkanlar, gittıkleri gibi şen şakrak, uçakta Halley'in şerefıne durmadan şampanya patlattıklan aşikâr. Televizyon da gelmiş, "Halley'i görebUdiniz mi, nasddı, kaynıgu uzun muydu?" kabiünden soru soruyor. Cevaplar çelişkili, kimisi mütereddit davranıp, "Valla pariak bir şey gördüm, ama o muyda degü miydi, çıkartamıyonım" diyor; kimisi, yemin billah gördüğünü söylüyor; kimisi de "Canım Halley bahane, yar bana bir eglence" türünden cevaplar veriyordu. Bana kalırsa da, en dogruyu sonuncular söylüyordu. Dönüş yolunda otomobilin radyosunu açtım. Belçika MUli Eğitim Bakanlığı, Uzay Araştırması Enstitüsü ile ortaklaşa bir yanşma düzenlemiş, ilkokul öğrencileri, Halley Kuyrukluyıldizı hakkında resim yapmaya çajnlıyor. En iyi yttz resim arşivlerde saklanacak ve Halley'in yeniden geçeceği 2061 yılında sergilenecekmiş. Kaç ögrencinin 75 yıl sonra kendi eserlerini yeniden göreceği meçhul, ama radyonun söylediğine göre, şimdiden resim yağıyormuş. Çağına tanık olmak biraz da Halley Kuyrukluyıldizı ile uğraşmaktır. Parası olup, uçağa muskasız binenler için, Leman Gölü uzerinde şampanya içmek, 2061 yılında sergilenecek resimlçri 1986 yıhndan yapmak,1910'da yazümış "KnyrukluyıJdız Altında Bir tzdivaç"ı 1986'da yeniden okumak, entipüften bir teleskop edinip, çatıdan Halley'i gözetlemek biraz çağına tanık olmaktır. Evren geniş ve Halley Kuyrukluyıldizı uzaktır. 1986 yılında Halley Kuyrukluyıldızı'nın dünyarruza en yakın olması da dar dünyalan geniş evrene açmak için bulunmaz nimettir.. BRÜKSELGeçen cumanesi akşanu birisını karşılamam gerekıyordu, havaalanına gittim. Hoparlörlerden bir anons: "Halley istikftmetine uçacak, 004 sefer sayılı Sebena yolculannın, on bir numaralı çıkış kapısına teşrifleri rica olunur." önce, yanlış anladım sandım. Gittim, kalkış tabelasına baktım, 001,002,003 ve 004 sefer sayıu bütün uçaklann kalkış ciheti "Halley" olarak yaalmıştı. Acaba Belçikalılar, benim adını bılmedıgım \ent bır tatil beldesı keşfedip, buraya da muziplik olsun diye kuyrukluyıldızın adını mı takular diye düşünürken, kadınlı erkekli, çoluklu çocuklu rengârenk bir grup çıkış kapısına doğru seyirtmeye başladı... Meğer Sabena iki gündür Halley Kuynıkluyıldızını görmek isteyenler için dolmuş usulü özel seferler düzenlemiş. Brüksel'den kalkıp Leman Gölu uzerinde iki tur atan Boeing 737 yeniden gerisin geri Brüksel'e dönüyormuş. Uzmanlara göre, civarda, New York'tan PEN Kongresi eğleniyor MJluslararası PEN Kongresi nedeniyle New York'ta toplanan yüzlerce yazar onuruna kentin en eski binalarından Gracie Mansion 'da verilen kokteyl oldukça canlı geçti. Kır saçlı yazarlarla siyah saçlı yazarlar bol bol sohbet ettiler. TANJU AKERSON NEW YORKUluslararası PEN Kongresi nedeniyle Nevv York'ta toplanan yüzlerce yazar onuruna, kentin en eski binalarından Gracie Mansion'da verilen kokteylde, dikkati çeken nokta şuydu.. Tüm ünlü yazarlar ilerleyen yaşlan doğrultusunda ikiye ayrüıyordu: Saçlan bembeyaz olanlar ile saçlarına hiç kır düşmeyenler.. Norman Mailer, Claude Simon, Arthur Miller, Nadine Gordimer'in saçlan beyazdı.. Buna karşılık Kurt Vonnegut ve Günter Grass'ın kafalan kopkoyu idi... Ama hepsi, ister beyaz, ister koyu renk saç taşısuüar, alışılmadık ölçüde dinç ve dinamiktiler.. nutu olarak kullanmakla beraber, müze gibi halkm ziyaretine açmıştı. Haftamn belirli günlerinde ve saatlerınde Nevv Yorklular, burayı gezebiliyorlardı. 1799 yılında Archibald Garcie adında zengin bir gemi tüccan tarafından ahşap bir köşk olarak inşa ettirilmişti. Üç yanında o dönemin kolani mimarisi stilinde verandalar vardı.. Daha önce tam bulunduğu yerde, nehir kıyısında George Washington bir batarya yerleştirmişti. George Washington, buradan açacağı top ateşiyle, lngiliz gemilerinin açık denizden nehire girmelerini önleyebileceğini düşünmüştü. Ancak şimdiki Gracie Mansion'un bulunduğu stratejik noktaya konan batarya, Ingiliz gemilerinin durduramamıştı. tngiliz gemileri nehir boyunca ilerleyerek Manhattan kıyılanndaki tüm binalan yerle bir etmişlerdi... Verandalardan birine açılan camh kapıdan dışan bakarak George Washington'un topunun nasıl ateş ettiğini düşünürken, bir Çinli kadın yazar ile tanıştım. Çocuk masallan yazan Çinli kadın, bana oturduğu, yaşadığı yeri anlattı. Çin içinde bile çok uzak bir yerdi. Anlattıklannı aym uzakhkta dinledim. Fransız PEN Kulübü Genel Sekreteri Danielle Dordet ise, Türk olduğumu ögrenince, çok yakınlaştı.. Hemen Ali Sirmen'den söz etti... Ali Sirmen Ue Claude Simon arasında bir heyecan köprüsü kurdu.. Bu köprüden geçerek beni son Nobel ödulünü alan Fransız yazara götürdü.. Claude Simon, beyaz saçlı yazarlar arasında beklenmedik biçimde en neşelisiydi... Yerinde duramayan, içi kıpır kıpır muzip bir çocuk gibiydi.. Kıpkırmızı yuzü hep gülüyordu.. Dişlerinin arasına yan sönmüş bir puro yerleştirmişti.. Anlatılanlan, içinden sözcükleri hızlandırarak dinliyormuş izlenimi veriyordu.. Gracie Mansion, birden bosaldı... Yazarlar acelesi olan kelebekler gibi dışarı fırladılar.. Bir bölümü kendilerini kongrenin karargâhına, Central Park'ın karşısındaki St. Moritz Oteli'ne götürecek otobüslere bindi. Bir bölümü, taksi tutarak Manhattan'ın değişik kesimlerine yöneldi.. 24 saat uyumayan Nevv York, başlayan gecede, ister beyaz, ister koyu renk saçlı olsun, 40 ülkeden 700 yazann ne yapacağını hiç merak etmez gibiydi... Zürih'ten Kaduı haklatı ADEM SAĞLAM ZÜRİH Isviçre'nin kuzeydoğusunda, Alpler'in yüksek yaylalarmda inekçilikle uğraşan "Appenzellerli" kadınlara hâlâ seçme seçilme özgurlüğü verilmedi. Isviçre'de geçen y\l yapılan halkoylamasıyla yasallaşan, kadm erkek eşitüğine rağrnen, hâlâ kanton (vilayet) Appenzeller'de bu konuda bir gelisme yok. Bu durum karşısında başkent Bern'in tepkisi şöyle: tsviçre'de her kanton içişlerinde tamamvyla bağımsızdır. Appenzellerli kadınlara bu önceden beri verilmeyen bir özgürlük. isviçre geneli için yapılan halkoylamasında kadın erkek eşitliği kabul edilince, yasanın da genelde uygulanması lazım. Fakat kanton Appenzeller, kadınlara bu özgürlilğu vermediği için, başkent Bern Ue çelişki olusturunca, Bern şimdi yalnız Appenzeller'de tekrar bir halkoylamasına gidilmesini istiyor. Ancak bundan sonra oylar evetlenirse, Appenzellerli kadınlara seçme ve seçilme ozgürluğü verildiği gibi, başkent Bern ile olan çelişkiler de ortadan kalkmış olacak. Zaten, kanton Appenzeller iki yanm kantonun oluşmasından meydana geliyor. On üç bin kişinin yaşadığı bu kantonda, halkın yuzde 27'si çiftçilikle, geri kalanı ağaç işleri ve tekstille uğraş veriyor. Yöre halkı, Isviçrtfnin peynir üretiminin üçte birlik gereksinimini karşılıyor. Appenzell peyniri Isviçre'nin övünç kayna Norman Maüer, uüann nızıru kesemedığı fiyakalı adımlanyla kapıda bitti... Aynı fiyakayı, içeriyürürken, trençkotunu hiç durmadan sırtından savururcasına cıkararak surdürdü.. Kalabalığın içine DUVARJN KENARINDA TÜRKLER Türk gençlerigeleceği nasılgöruyorlar? Anketteki "2000yılında nasıl bir yaşam düşünüyorsu kavga edeceği birisini ararcasına daldı... Kurt nuz?" sorusuna 16 ile 25 yaşlanndaki gençlerden buyük bir bolumü, "Evleneceğim, çoluk çocuk sahibi otacağım ve Türkiyt'ye geri Vonnegut, upuzun boyu ile salonların ve insanladöneceğim" şeklinde yanıt verdiler. Anket sonuçlanna göre, Almanya'da sürekli kalmak isteyen Türk gençlerinin oranı yüzde 9. nn arasında kayak yaparcasına dolaşıyor, sonra dirseklerini dayayacagı bir köşe bulup uzun süre oradan aynlmıyordu... Oldukça büyük ellerinde hep sigara ve içki kadehi vardı.. Çok rahat, tüm tartışmalara, sorunlara tepeden bakan bir görüntü içindeydi.. Grass, hafif kamburunu cıkararak, dizlerini bükerek ve sürekli pipo tüttürerek, sohbet ediyordu. Yüzü gizli bir mizahın arkasına sakBerlin Senatosu'nun Yabancı Yüzde 34'ü ise Almanya'da da kendi gerçek ulkeleri olmadığı lanmıştı... Arthur Miller ve Güney Afrikah kaduı GÜNER YÜREKLİK tşçi Sorunlan Danışmaru Barba ha ne kadar zaman kalacağını na inanan gençlerin oranı is* yazar Nadine Gordimer'in ortak yanları yalnızca BATI BERLİNFederal Al ra John tarafından yaptınlan an henüz bümiyor ve bu konuda yüzde 9 olarak veriliyor. "Ber ikisinin de saçlarının aynı beyazhkta oluşu değilmanya'da doğup buyumelerine, kette elde edilen bir diğer ilginç şimdilik kesin bir fıkri yok. Ama lin'de kendinizi nasıl hissediyordi.. İkisi de sert, tok ve kesin bir sesle konuşuyorhatta burada bir yuksekokula ya sonuç da, Turk gençlerinin gele ileride mutlaka Türkiye'ye geri sunuz?" sorusuna bin gençten lardı... da bir liseye devam etmelerine ceklerini nasıl gördüklerini uze dönmek istiyor. yüzde 78'i "çok iyi" veya "iyi" İçki olarak yalnız bira ve şarap sunulmuştu.. rağmen, Türk gençlerinin büyük rineydi. "2000 yılında nasıl bir Emid Araştırma Enstütüsü' şeklinde yanıt vermiş. Berlin'deAma beyaz şarap, oldukça kaliteliydi., Bira içen bir çoğunluğu Alman vatandaş yaşam düşunüyorsunuz?" sonı nun anketine katılan gençleTden ki yaşamından memnun olmalığına geçmeyi düşunmüyor. suna 16 ile 25 yaşlanndaki genç yuzde 88'i Türkiye'yi gerçek ül yan gençlerin oranı yuzde 21 ve yazar yok gibiydi.. Biı buçuk saaüik kokteylde, Bu ilginç sonucu, merkezd Bi lerden büyük bir bölümü, "Ev kesi olarak kabul ediyor. Ancak bunların buyuk bir çoğunluğu bira ile bir alkol neşesi buLmanın olanaksızlığı herelefeld'te bulunan ünlü Emnid leBecegim, çolukçocuk sabibi bu gençlerden yuzde 33'u bir nu 15 yaşından sonra Berlin'e kesce kavranmıştı.. Antika ve reproduksiyon kanşımı mobilyalan, müzelerden ödünç alınmış tabAraştırma Enstitüsü' nün Ber olacagım ve Türkiye'ye geri gün kesin dönüş yaptığında ken gelenler oluşturuyor. Diğer andi topljmuna hemen ahşabilece ket sonuçlarından da, problem lolan ile Gracie Mansion'da dünyanm dört bir yalın'de 1000 Turk genci arasında döneceğim" şeklinde yanıt verği inancını taşırken, yüzde 55'i li gençlerin geç yaşta "yeni dün nından gelmiş yazarlan birbirine kaynaştıran sıyaptığı anket ortaya çıkardı. An diler. kete katılan Türk gençlerinden Anket sonuçlanna göre, Fede bunun çok zor olacağı, bazı hu ya"ya ayak basanlar olduğu an cak bir hava esiyordu.. Gracie Mansion, 45 yıldır yuzde 78'i Alman vatandaşlığı ral Almanya'da sürekli kalmak suslarda Türkiye'ye yabancılaş laşıhyor. Ömeğin, burada doğup Vali Konağı olarak kullanümaktaydı.. New York'na geçmek istemediğini bildir isteyen Berlinli Türk gençlerinin tığı göruşünu ileri sürüyor. An buyuyen gençlerden üçte ikisi ga un şimdiki Beledıye Başkanı Koch, burayı özel komişti. oranı yüzde 9'u ancak buluyor. ket sonuçlannda, Türkiye'nin yet iyi Almanca konuşabilıyorken, bu oranın 15 yaşından sonra buraya gelenlerde beşte bir kadar olduğu görulüyor. Ankette ortaya çıkan bir diğer ilginç sonuç da Alman gençleri ile ilişkiler konusunda. Ankete yanıt Birazdan, grubumuzdaki Pontuslunun Ç>ok sayıda Pontuslunun yaşadığı STELYO BERBERAKİS veren gençlerden yüzde 55'ı, Al Hfetro calışmalan bayağı ilerlemiş. Daracık yolları yamna geldi.oturdu. tçki ikram ettik. Sohman gençleri ile ya "hiç" ya da SELANtKSelanik, havasıyla, suyuyla, Selanik'te bir taverna. Sahnedeki bet ettik. Bize dönerek: "Bunlan tbrahim kazmıslar. Herkes şimdiden 16 martı yaşıyor. tki ay sonra "çok az" ilişkilerinin olduğunu insanıyla, daha önceki yazüanmızda belirt şarkıcı, Türkçe olarak "Dom Dom de söylüyor değil mi?" diye sordu, şaşırgeneı seçımler var. ParisDakar Rallisi günün Konusu. belirtiyorlar. Anketle ilgili açıktiğüniz gibi, Istanbul'a en çok benzeyen, şi Kurşunu"nu söylüyor önce. Biz mamak elde değil. Selanik'in tliyupolis lamalardan gençlerin uçte biri Zenginler jakirlerin çölünde yarışıyor, macera olsun. rin bir Yunan kentidir. Yunanistan'ın bu şaşkınlığımızı üstümüzden semtinde şarkı söyleyen bir Pontuslu, bize nin evli veya nişanlı olduğunu, ikinci büyük kentinde yaklaşık 1 milyon in atamadan "Mavi Mavi Masmavi" "tbrahim"i soruyor... "Evet, ama siz ne"Kâgıtyer" takma adlı Franeşlerin ise hemen tamamının RAGIP DURAN san yaşar. redeo Uuyorsunuz tbo'yu?" diye bu kez sız basın ağası Robert Hersant alıyor sırayı. Türk pasaportu taşıdığını oğreSelanik kentinin bu cana yakınlılığma örümcek gibi. Sağcı patron, ağıbiz sorduk.. Yanıt: "Aaa... tbrahim TatTOULOUSEBir kadın vaı niyoruz. "Bir Alman Ue evlen bu kentte, memnun. Adam da m iki büyük yerel gazetenin uzearada bir özlem duyduğumuzda, Istanbul'a lıses'i bizler çok iyi biliriz. Çok severiz biz mek ister miydiniz?" şeklindeki öyle. Metro çalışmaları bayağı rine daha attı. Hem de "basının karayolundan her gelişimizde mutlaka bir lu, masalar adeta boş kalmıştı.. Çünkü her tbrahim'i.." Kaset ve plaklanmn tstanbul'a bir soruya ise gençlerin ancak ilerlemiş. Daracık yolları kaz çogullugu ve mülkiyetin şeffafiki gece bu kentte konaklar, Yunanistan' kes "Pontuslulara özgü dans" ediyordu. ya da Karadeniz'e giden Pontuslu turistler yüzde 31 *i "isterdim" diye yanıt mışlar. Sosyalist tramvay ise üğı vasasını" çiğneyerek. Franın Atina'da birleşen "Avrupai Grubumuzdaki Pontuslu dostumuz, Pon vasıtasıyla orkestraya tedarik edüdiğini söyverebiliyor. Berlin'de 110 bin nostaljik bile değil. Hava güneşli sa taşrasındaki her 5 gazeteden yaşamından" kuzeydoğuya ilerledikçe, kül tus'un yıne kendine has Helen lehçesınde lüyor Sidiropulos... "Peki" diyoruz. "tblurk'ün 24 bin kadannı yaşları ama soğuk; kentin insanları sı 3'ü Hersant'ın, adanun 20 kişitür, anlayış, hatta terbiye unsurlannın de "Pontuslu kız" anlamına gelen ranim'in buraya gelip şarkı söylemesini is16 ile 25 arasında olan gençler cak. Hafta içinde suarelerde si lik parlamento grubu kurabileğiştigini sezeriz. Ancak bu kez, dini bayram "Kortzopont" tavernasına sık sık geldiğin ter miydiniz? Müşterileriniz bunu nasıl karoluşturuyor. Bu 24 bin Türk nemalann önünde kuyruklar, Ve ceği söyleniyor. Yerel radyo istatillerinden yararlanarak, iki gün için yi den, şef gaıson aracüığıyla bize de bir ma şüardı?" Sidiropulos, önce "Bu hiç sorutasyonlarımn sayısı 30'u aştı. gencinden bini arasında yapılan lokantalar yine dolu. ne Selanik'e gitmeyi yeğledik. Tatil dola sa bulunabildi. Dans muziği (Pontus dans İur mu.. Tabii ki çok iyi olur. Dedim ya, anket, önumüze oldukça düşünyısıyla yollar bomboştu. Ama tavemalar, müziği) bitmiş, ara verilmişti, beş dakika biz onu çok severiz" yanıtım veriyor. HePolitika, Fransızın, kadın ve özel TV'ye de göz dikmiş. dürucu ve ilginç sonuçlar çıka şaraptan sonra en çok sevdiği eğlence yerlerinde yer bulmak mümkün de sonra, orkestra yine çalmaya başladı. Bu men arkasından da "Bu işi ilk önce taverKadınla adamın memnuniyenyor. 2. kuşak denilen bu genç şey, ama herkes şimdiden 16 ti sağa hukümet döneminde de feildi. Bizi ağırlayan Selanikli dostlanmız kez söylenen şarkı da yabancı değildi. Si nanın sahibi ile görüşmek lazım. tbrahim lerin hâlâ belli bir kararsızhk v« martı yaşıyor. İki ay sonra genel devam eder mi? dan biri de Pontuslu.."Gelin sizi 'bizim' eğ diropulos adlı solistin ağzından çıkanlan, herhalde çok para ister. Biz bu parayı vetürlü çelişkiler içinde oldukları seçimler var. îktidardaki Sosya lendiğimiz yere götüreyim"dedi. Selanik' o gürültü içinde dikkatlice dinlemeye baş remeyiz..." diye yakımyor. Ama yine de ParisDakar Rallisi günün konı görüyonız. Gerçi geçmiş yıl üst Parti yenilgjye hazırlanırken, nusu. Zenginler otomobiller ve in sosyal yapısının bir parçasını oluşturan ladık. Söylediği "Dom Dom Kurşunu" şar kapıyı kapatmak istemedi. "Bu işi tbralara göre olumlu bir gelişme var, sosyalist cumhurbaşkanı sağcı Pontuslulann nasıl eğlendiğini yakından iz kısı idi. Hem deTurkçe söylüyordu... Ma him'den bizim ögrenmemizi, daha sonra motosikletlerle açlann çölünden ama meslek eğitimi yapan ya hükümetle nasıl geçinebileceğini geçiyor. Macera olsun. lemek hiç de fena bir fıkir değildi. sadakiler tekrar piste fırladı. Bu kez müzi kendilerine haber vermemizi" önerdi. Tatbana gençlerden sadece yuzde düşünuyor. Iri gözlü, kara tenli, kürdan Selanik' in kuzeyinde kalan tliyupolis ğin temposuna göre dans edilmeye başlan hses'in Selanik'e davet edilmesini şimdiye 9'unun bir çıraklık yeri bulabilBölgesel televizyonda çalışan bacakh çocuk, minibusün yan semtine vardık, gece saat 24'ü geçiyordu.. dı. Dom Dom bitti, arkasından, "Bir Bon kadar duşünemedigini, ekledikten sonra, diğini ve Berlin'deki işsiz genç lann bir bölümü, bu aralar rek kenanndaki reklam panosuna Neon ışıklanyla süslü bir tavernanın önün cuk, tki Boncuk, Üç Boocuk..." yine "Peki bu ise devlet ne der" sorusunu günlerden yuzde 40'ının yabancı uy lam ajanslan ve özel TV kurma bakıyor: "Sabah, öğle, akşam... de durduk. Kapıya yaklaştıkça içerideki, Türkçe.. Pisttekiler oturmuyor ve hemen deme getirdi. Biz de kendisine Atina'da alruklu olduğunu göz önüne alır ya niyetli işadamlan ile pek sı En güzel çerez.. Bilmem ne fıskulağımıza yabancı olmayan Karadeniz ke arkasından "Mavi Mavi Masmavi". Sidi tın plak bile yapan ve şimdi Türkiye'de yılsak, kararsızlıkla, çelişkilenn da kıfıküar. Sağcılar iktıdara gelin üklan." mençelerinden çıkan müzik kulaklarımızı ropulos'un Turkçesi de fena değildi.. De dmnı koruyan Zölfü LivaneU'yi örnek gösha uzun sure devam edece|ini ce nasü olsa bir bahane bulup işiMavi gözlü, sanşın küçük kız terdik. tırmalamaya baslamıştı.. Pist hıncahınç do desinden, annesinden öğrenmişti... söyleyebiliriz. mize son verecekler... televizyonda gördü bu sahneyi, Batı Berlin'den Türkler ne istiyor? 'Mavi Mavi Masmavi' Toulouse'dan Akdeııiz xle olmanın memnuniyeti akşam yemeğindeydüer.. Anne, bu çocuk neden siyah? Anne, bu çocuğun gözleri neden şiş? Anne, bu çocuğun bacaklanna ne olmuş? Kadın Afrika'yı ve açlığı anlatıyordu. Sunucu, helikopter kazasmda ölen rallinin organizatörii, şarkıcı ve gazetecinin haberini verdi. Siyahlar açhktan, beyazlar kazadan ölüyor.. Açlık burada sorun değil de, kaza uzer kadını da adamı da, Kentin simgesi Saint Serrun Kilisesi, hâlâ onanmda. Mavi tulumlu işçiler, misinaya incik boncuk dizercesine kubbeye kiremitleri yerleştiriyorlar. Kendi aralannda konuştuklan dil Katalanca. Hüzunlü isyanlann, Akdenizli aşklann şairi Luü Llach'ın dili bölgesel TV'de gunde yanm saat şakıyor. Ocak soğuğunda, ölü bir kıy kentinde, Harbonne taraflann da, paçalannı sıvayıp Akdeniz'< değdirince avaklanm, mavia gulumseyıp, Anadolu'yu duşü nursün, güneşe de kocaman bi merhaba! Bir kadın var bu kentte, mero nun. Adam da öyle...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle