Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 AĞUSTOS 1985 EKONOMİ CUMHURİYET/9 TURKIYE'den Ekonotnik KuruPda 1986 yılı hedefleri ANKARA, (a.a.) Ekonomik tşler Yüksek Koordinasyon Kunılu'nun bugün yapacağı toplantıda, "1986 yılı ekonomik taedeflerine" ilişkin hazırlıklar gözden geçirilecek. Toplantıda, Devlet Planlama Teşkilatı'nca hazırlanan 1986 yılı temel ekonomik hedeflerine ilişkin alternatifli çalışmalar değerlendirilecek. Yapılan hazırlıklar sırasında makro dengeler 1986 yılı için yüzde 5.8 ile yüzde 6.2 arasında değişen biiyüme bedeflerine göre kuruldu. Buna göre, önümüzdeki yıl sabit sennaye yabmnlannda yttzde 7.S ile yüzde 8.0 arasında, özel sektör yatınmlannda ise yüzde 10 dolayında artış gerçekleşmesi bekleniyor. 1985 yılı ilk uygulamalarına göre, 1986 yılında 9 tnilyar dolayında ihracat, 12.012.2 milyar dolar dolayında da itbalat hedeflerine göre değişik alternatifli ödemeler dengesi tahminleri yapıldı. 1986 yılı genel ekonomik hedefleri konusunda alınacak karara göre, önümüzdeki yılın bütçe biiyüklükleri de belirlenecek. Maliye ve Gümrük Bakanlığı yetkilileri, 1986 bütçesinin büyüklüğünün dış borç odeme miktarlannı önemli ölçüde etkileyeceğini, bu nedenle bütçe hedefinin ancak, 1986 yılında dolann alacağı değere göre çıkacağım söylediler. Renkü televizyonda azalan talep, pazarhğı kısışUrıyor Talebin eski canlıhğını yitirdiği, stoklann arttığı ve buna paralel olarak fiyatlann esnek hale geldiği 300 müyarhk renkli TV piyasasında bu yıl yerli üretimin 1 milyon adet sınırını aşması bekleniyor. MERAL TAMER ~ Renkli televizyon piyasasında üretim artışına karşın talebin eski canülığını yitirmekte ve stoklann artmakta olduğu belirtiliyor. Türkiye'de renkli TV üretiminin dördüncü yılında talep gerilemesine paralel olarak, fiyatların da esnek hale geldiği ve firmaların resmi satış fiyatları belirlemelerine rağmen, yer yer pazarlık piyasasınm oluşmakta olduğu dile getiriliyor. EVLERDE 2 MİLYON 800 BİN TELEVtZYON VAR Rakamlar, renkli televizyonda yerli üretimin başladığı 1982 yılından bu yana, bu alanda faaliyet gösteren 13 firmanın çeşitli markalar altında toplam 1 milyon 798 bin adet renkli televizyon ürettiklerini gösteriyor. Türkiye'deki evlerde, yerli TV'lerin yam sıra, yaklaşık 800900 bin kadar ithal malı renkli TV bulunduğu ve bu durumda Türkiye'deki renkli TV sayısının 2 milyon 700 ya da 800 bin dolayında olduğu tahmin ediliyor. EKONOMİ NOTLAR1 OSMAN ULAGAY Hangi firma ne kadar renkli TV üretti? BEKO TELRA (Saba, Sony) CtHAN (Grundig} META (1TT) PHİLtPS NEVTRON (Siemens) ALTRON (Bhntpunkt, Nec.) IES (Sanyo) VESTEL (Ferguson) YÜCEL (Thomson) TELEFLNKEN UfiURGÜL BtREMEK TOPLAM 1982 13.506 19.857 8.880 12.728 5.542 7.600 10.390 1.889 6.079 2.017 435 88.933 1983 71.332 87.293 46.807 39.543 34.740 30.099 20.960 27.363 4.315 3.527 7.502 2.511 375.892 1984 173.159 173.045 121.682 108.909 76. 796 62.045 51.046 41.368 8.831 10.528 (6aytık> 1985 142.732 74.253 72.703 81.394 31.909 31.650 27.622 15.169 19.385 9.770 4 yıllık Pazar Toplam Payı (%) 400. 731 22.3 354.458 19.7 250.072 13.9 242.564 13.5 148.987 08.3 131.394 97.3 06.1 04.7 01.6 OO.8 01.1 00.5 00.2 100.0 Emisyonda bir geri adım daha ANKARA, (a.a.) Piyasadaki kâğıt para miktarı gerilemeye devam ediyor. 1926 temmuz tarihleri arasında piyasadan çekilen 5 milyar 889 milyon lira ile emisyon hacmi 1 trilyon 166 milyar 798 milyon lira düzeyine indi. Mayıs ayından itibaren sürekli gelişme gösteren emisyon hacmi haziran ayının SOD haftasında, 1 trilyon 190 milyar 210 milyon lira ile en üst düzeye ulaşmıştı. Kullammdaki kâğıt para miktarının artışı, temmuz ayının ilk haftasında piyasadan çekilen 7 milyar 584 milyon lira ile durdurulmuştu. Piyasadaki kâğıt para miktanndaki genleme, daha sonraki haftalarda da devam etti. Emisyon, temmuz ayının ikinci haftası içinde 7 milyar 1 milyon, üçüncü haftasında da 2 milyar 938 milyon lira azaltıldı. 827.409 109.918 85.789 28.216 14.085 20.134 9.519 2.946 506.579 1.798.813 Tekel birası ile Alman Spaten Brau ortakîığı Türkiye'de geçen yıl toplam 827 bin 409 adet renkli televizyon üretilmiş bulunuyor. lstatistik veriler, bu yıhn ilk yarısında üretilen renkli TV sayısının yarım milyonu asarak 506 bin 579'a ulaştığını ve dolayısıyla yıllık toplam üretimin 1 milyon sınınnın üstünde olacağinı gösteriyor. Ancak üretim artışı ve mali gücü elverenlerin bugüne dek renkli TV sahibi olmuş olmaian, 300 milyarlık bu piyasadaki rekabeti arttınyor. Bu arada renkli televizyon piyasasında çeşitli Fırmalann pazar paylan incelendiğinde, başlangıçta piyasada yer alan Uğurgül ve Bir Emefc firmalanmn piyasadan tümüyle çekil dikleri görülüyor. 1985'in ilk yarısında hıç üretim yapmayan Telefunken firmasının ise, muhtemelen kısa bir süıe sonra sahip değiştirerek yeniden üretime başlaması bekleniyor. Renkli TV pazannda aslan payının ise Koç HoMing'e bağlı Bekoteknik fîrmasma ait olduğu, bunu Profilo Holding'e bağlı Telra'nın izlediği dikkati çekiyor. Grundig marka TV'yi üreten Cihan Elektronik ve ITT'yi üreten Meta Elektronik de, pazar payı açısından piyasanın "as"lan arasında yer alıyorlar. Ekonomi Servisi Tekel, tütünden sonra birada da dışa açılma politikasını başlattı. Haftalık Nokta dergisine demeç veren Tekel Genel Müdürü Yücd Özden, Alman Spaten Brau firmasıyla anlaşma yaptıklannı söyleyerek şöyle dedi: "Yabancı sermaye ortaklıgına açık olmamız bia hedeflerimize ulaştıracaknr. Anlaşma yapügımız fırmayla hazıriadığımız proje. gerçekleşirse Tekel tıiketicinin zevkine en uygun birayı üretecektir." Tekel Genel Müdürlüğü'nün yaptığı anlaşma uyannca bira fabrikalann Nükleer santral için OzaTdan talimatgekti Tekel Genel Müdürü özden Tüketicinin zevkine en uygun birayı üreteceğiz. da teknolojinin yenileneceği ve ayrıca alkolsüz içki üretiminde de ortak çahşmalar yapılacağı belirtiliyor. İZMİR ECZACI ODASI BAŞKANI KARACA: Kanadalı firma AECL, nükleer santral projesi için gereken dış paranın tamamım sağladı. ANKARA (a.a.) Başbakan Turgut Özal'ın, Mersin Akkuyu'da kurulacak Türkiye'nin ilk nükleer santralı ile ilgili çahşmaların bir an önce bitirilmesi için talimat verdiği öğrenildi. Atomic Energy ot Canada Ltd. (AECL) şirketinin, santral inşaatı için gerekli dış finansmanın tamanını sağladığı da öğrenildi. AECL, yaklaşık 1 milyar dolar civarında bulunan dış kredi ihtiyacının önemli bölümünü Kanada bükümetinden hükümet kredisi olarak getiriyor. Kalan finansman ise Kanadalı bankalardan ve bazı Avrupa bankalarından "ticari kredi" olarak saglanıyor. Yaklaşık 1.1 milyar dolarhk bir maliyeti bulunan nükleer santralın 60 milyar lira civarında olduğu hesaplanan iç para ibtiyacınj ise Türk fırmalannın bulması öngörülüyor. Bulunacak krediler için Türk hiikümetinin "garantisi" isteniyor. Daçta fiyat artışı enflasyondan önde İzmir Eczacı Odası Başkam Ahmet Karaca: Aranan her ilacın bulunması ve rekabet ile fiyatlann düşmesi amaçlanmıştı. Ama ilaç fiyatlarında yüzde 40100'ü aşan artış oldu. IZMİR, (Cumhuriyet Ege Bürosa) 1 Ocak 1985 tarihinde yürürlüğe giren ve "Aranan her ilacın piyasada bulunmasını ve firmalar araa rekabet ile fiyatlann düşmesini" hedefleyen, flaç Fiyatlan Kararnamesi'nin, yürürlüğe girmesinden altı ay sonra ortaya çıkan görünümü Jzmir Eczacı Odası Başkam Ahmet Karaca şöyle değerlendirdi: "Kararnamenin uygulamaya girdiği andın itibaren geçen altı ay icinde ilaç yoklukları azalmadı. Yaşamsal ilaçlan bulmada hâlâ güçlükler süniyor, ilaç fiyatları yüzde 40100'ü aşan oranlarda zarn gordu. tlaç hammaddelerinin en pahalıları alınıyor." İzmir Eczacı Odası Başkam Ahmet Karadağ, 1 Ocak 1985 tarihinde yürürlüğe giren 84/8845 sayıü ilaç fiyatlannı belirleven kararnamenin arzulanan hedeflere ters sonuçlar verdiğinı, kararnamenin uygulamaya girdiği andan itibaren geçen altı ay içinde ilaç yokluklarırun azalmadığını, ilaç fiyatlannın yüzde 40100'ü aşan oranlarda zam gördüğünü söyledi. Bir ay içinde iki kez yapılan rammının, maüyel arbşından kaynaklananıayacağını belinen Ahmet Karaca, "fiaç fiyatlannda maliyetin önemli bir bolumunii yüzde 65 ile hammadde teşkil eder. Fiyatlann ucuzlaması dıinya piyasasından ucuz hammadde bulunması ile mumkündür" dedi. Yeni kararname ile ilaç sektörünün büyük bir rahatlık içine girdiğini anımsatan Karaca, sozlerini şöyle sürdürdu: "tlaç fîrmalan, ekonomik sıkıntılar nedeniyle bazı ilaçlan üretemediklerini ve bu nedenie piyasada ilaç darlıgı bulunduğunu öne süriıyorlardı. Yeni fiyat kararnamesi ilaç sektönine büyük rahatlık getirmiş olmasına ragmen, neden hâlâ bazı ilaçlar bulunamıyor? Bu sorunun yanıtını Sağlık Bakanl^ı'nın vermesi gerekir. Bazı firmalar, şimdiki ilaç dariığını, soğuktan su boruları patladı gibi teknik anzalara ya da ilaç satılamıyor gibi sıradan nedenlere baglıyorlar. Bu mazeretleri kabul etmek mümkün değil. Kâr marjı az olunca firma, ilaçlan piyasadan çekiyor. Gerçek budur." Karaca ayrıca, dünya piyasalarından ucuz bamraadde alınması ile daha ucuza ilaç mal edilebilecegini savundu. İlaç dariığını gidermek için bir yöntem öneren Karaca, bu konuda da şunları söyledi: Eczanelerde ilaçlar markalara göre satılmaktadır. Eğer ilaçlar jenerik isimleriyle, yani kimyasal isimleri ile satılırlarsa ilaç yoklugu diye bir şey kalmaz. Örnegin. doktor reçeteye aspirin değil, asetil salisilikasit yazarsa, aspirin yoksa bile o formüle eş degerde başka bir ilaç saülabilir. RİZE, (Cumburiyet) Çayda tekelin kaldınlmasmdan sonra özel sektör tarafından kurulan 10 fabrika, bu hafta içinde Doğu Karadeniz gezisine çıkacak olan Başbakan Targut Özal tarafından resmen hizmete açılacak. Akta ve KarÇay tarafından gerçekleştirilen fabrikalar, ilk kez bu yıl ÇayKur'la birlikte yaş çay yaprağı ahmlanna girdiler. Kısa adı KarÇay olan Karadeniz Çay Işletmeleri Genel Koordinatörü S. Ali Ergin, yaptığı açıklamada, bugüne kadar 500 ton yaş çay yaprağı aldıklannı ve üreticiye 100 milyon lira ödediklerini belirterek, "Kilo başına net 140 lira ödediğimiz üreüciye, parasını kesintisiz bir şekilde her hafta ödüyoruz" dedi. Özal, çay fabrikalannı açacak Arjantin'le yeni bnğday anlaşması İZMİR, (a.a.) Toprak Mahsulleri Ofısi tarafından bir süre önce Arjantin'le yapılan 200 bin tonluk buğday bağlantısına ek olarak, 100 bin tonluk yeni bir anlaşma daha gerçekleştirildi. Ofis yetkilileri, bağlantısı yapılan ilk 200 bin tonluk partinin 139 bin 250 tonunun Izmir Limam'na boşalüldığını, kalan kısrrun ise çeşitli limanlara indirildiğini belirttiler. Dondurucu kış İtalyan zeytinciliğini vurdu Ekonomi Servisi Bu yıl kış aylannın alışılmadık ölçüde sert ve soğuk geçmesi, İtalyan zeytinyağı sanayüne büyük bir darbe vurmuş durumda. Dondurucu kışta hasar gören zeytin ağaçları nedeniyle birçok tanm işçisinin topraklan terketmesi olasüığı var. Çunkü zeytin ağaçlannın büyük çapta "kunıdugu" gözleniyor. Yülar yılı zeytincilik yaprmş ailelerin topraklannı terketmesi olasılığı ise ilgili çe\Teler şöyle açıklıyorlar: "Kim 10 yıl boyunca hiç gelir saglamadan yaşamını sürdürebilir ki? Kuruyan bir zeytin agacının yerine yenisinin yetişmesi 10 yıl aJacaktır." DUNYA'dan KİT'lerin satışı konusunda yapılan hazırlık çalışmalarıyla ilgili haberfer son günlerde iyice yoğunlaştı. Özellikle dış basında yer alan haberlerden, yabancı finans ve danışmanlık kuruluşlarının KİT'lerin özel sektöre devri konusunda Türk hükümetine yardımcı olmak için rekabet halinde oldukları ve bu amaçla geliştirilecek "masterplan" çalışmasmın Dünya Bankası fonlarıyia desteklenecegi anlaşılıyor. Yerli ve yabancı özel sermayeye devredilmesi düşünülen KİT'ler arasında ise uzun süreden beri gündemde olan Türk Hava Yolları'nın yanı sıra Sümerbank'ın, Azot Sanayii'nin, Çimerrto Sanayii'nin adı geçiyor. KİT'lerin reorganize edilerek verimli ve kâriı kuruluşlar haline getirilmesi, bazı KİT'lerin yerliyabancı özel sektöre devredilmesi, KİT çalışanlarının çalıştıkları kuruluşlara ortak edilmesi kuşkusuz çoktan beri gündemde olan ve Özal hükümetinin programında yer alan düşünceler. Buna karşılık KİT'lerle ilgili olarak bugüne dek yapılanların çok sınırlı kaldığı, bu kuruluşların ancak yüksek maliyetlerini fiyatlarına yansıtarak kârlı goründükleri de biliniyor. KİT'lere Merkez Bankası'ndan kaynak sağlama yöntemine ise son verilmiş durumda. KİT'lerin Türk ekonomisindeki önemi ve bu kuruluşların geleceği çizilirken neiere dıkkat edilmesi gerektiği çok önemli bir tartışma konusu. Bizim bugün tartışmak istediğimiz konu ise bu değil, Özal hükümetinin KİT'lerin satışına neden giderek artan bir önem vermek zorunda olduğu. Bize öyle geliyor ki kamu kesiminin finansman açığını kapatma konusunda başka çaresi kalmayan Özal hükümeti, öncelikle bu amaçla KİT'lerin satışını hızlandırmak gereğini duyuyor, bu konudaki çalışmalan hızlandırıyor. Bunu gerçekleçtirebıldıği takdirde, içte ve özellikle dışta yeni kaynakları devreye sokabileceğini ve büyüyen kamu açıklannın hiç değilse bir kısmını bu kaynaklarla finanse edebıleceğini düşünüyor. Bu kanıyı paylaştığımız kişilerden biri olan Boğaziçi Üniversitesı öğretim üyelerınden Prof. Tansu Çiller, kamu kesiminin finansmanı konusunda yaptığı araştırma sonucunda bu kanıya vardığını belirtiyor. 1982 yılında yüzde 3'e kadar indirilen kamu açığı/GSMH oranının 1984 yılında yüzde 5.2'ye yükseldiğini, 1985'te ise bu oranın yüzde 6yı bulabileceğını hatırlatan Prof. Çiller, büyük açık veren kamu kesiminin içte ve dışta her kaynağa el atmaya çalıştığını anlatıyor. Prof. Çiller'in bulgularına göre içteki kaynakların üçte ikisine el koyan kamu kesimi buna rağmen yatırımlarının oranını artıramıyor ve kamu yatırımları içinde üretken kesime, yani imalat sanayii, tarım, madencilık ve enerjiye ayrılan yatırımların payı düşüyor. Bir yandan geleceğin üretimine daha az yatırım yapabilen ve bu anlamda daralan kamu kesimi, diğer yandan daha fazla açık veriyor Bu kaygı verıci olgunun nedenlerini bulmak için Türkiye'de tabu sayılan alanlara da girerek, bütçe harcamalarımn ayrıntılı bir dökumünü yapmak, kamu kaynaklarının hangi amaçlarla, nerelerde kullanıldığını saptamak gerekiyor. Prof. Çiller, bu konuda bir ilk yaklaşım olarak savunma harcamalarımn bütçedeki payının 1979'da yüzde 38'den 1984'te yüzde 45'e kadar yükselmiş olduğunu saptamış bulunuyor. Özal iktidarının gücü ve yapısı, kamu harcamalarının didık didik bir dökumünü yapmaya elverişli değil. Onun için de bütçede ve harcarnalarda ancak sınırlı kısıntılar yapılabiliyor, feda edılenler ise üretken yatırımlara dönük harcamalar oluyor Kamunun harcamaları fazla kısıtlanamayınca, açığın büyümesini önlemek için bu kez gelirleri artırmak gerekiyor. Bu noktada Türk ekonomisinin, hatta Türk toplumunun kangren olmuş bir diğer konusu gündeme geliyor: Vergi. Özal hükümetinin bu konuda attığı adımlar gerçekten cesur, ama kısa vadede umulan sonuçların alınabilmesi ve bu yolla kamu açıklannın kapatılması kolay görünmüyor. O halde kamu harcamalarını finanse etmek için özal'ın önünde ikı yol kalıyor. Ya içte ve dışta borçlanacak ya da kamuya ait bir şeyleri satarak gelir sağlayacak. Özal hükümetinin içte ve dışta borçlanma sınırlarına yaklaştığını söyleyenler giderek artıyor. Yani bu alanda da "denızın bitmesi" söz konusu. İşte bu ortamda Türkiye, 1985'ten 1986'ya doğru yol alırken KITleri satmanın, hele hele yabancı sermayeye satmanın Özal hükümeti için nasıl yaşamsal bir önem kazanmaya başladığı galiba daha kolay anlaşılıyor. Deniz Biterken Kİrierin Satışı \fergisiııi ödemeyenin deşifoe olnıasmı yasa engelliyor tSTANBUL, (ANKA) Her yıl en yüksek Gelir ve Kurumlar Vergisi beyan edenleri açıklayarak "şampiyon" sıfatmı yakıştıran yetkililer, vergi borçlannı açıklayamıyorlar. Istanbul Defterdar Yardımcısı Alper Kuş, vergi borçlulanmn acıklanmasınm söz konusu olmadığını belirterek, bu durumun Vergi L'sul Yasası'ndan kaynaklandığını söyledi. Tahakkuk eden vergilerle vergi tahsilatı arasında büyük farklar olması, sanayici ve işadamlannın vergi borçlarını ödemeyerek bir tür kaynak yarattîklan iddiaJanna yol açıyor. 600 milyara yaklaştığı iddia edilen vergi borçlan konusunda ANKA'nın bilgisine başvurduğu Istanbul Defterdar Yardıması Alper Kuş, "Borcluların açıklanması söz konusu degil" dedi. Alper Kuş, 213 sayıh Vergi Usul Yasasrrun 5'inci maddesinin Maliye'nin acıklama yapmasuu engelledigini Söyledi. Bu maddeye göre; • Vergi muamelelerinin inceienraesiyle uğraşan memurlar, • Vergi mahkemelerinde görev alanlar, • Vergi komisyonlannda görev alanlar, • Vergi konularında görüş aluıan bilirkişiler. Görevleri nedeniyle öğrendikleri bilgileri açıklayamıyorlar. SERMAYE PİYASASINDAN Dünya borsalaruıda geçen hafta Faizdeki düşüş ıımut veriyor Bir aylık aradan sonra banka tasarruf mevduatı faiz oranlarının yeniden aşağı çekilmesi ve 10. kez yapılan devlet tahvili ihaleleri sonucunda bunların faiz oranlannın da yüzde 50.55'e kadar duşürülmesi, sermaye piyasası yetkililerini umutlandırdı. Şimdiye değin genel olarak sermaye piyasasınm özel olarak da hisse senedi piyasasının canlanmamasını, yüksek enflasyon ve buna bağlı olarak da yüksek faiz politikasına bağlayan sermaye piyasası yetkilileri, faiz oranlarının sürekli aşağı çekilmesi ile birlikte umutlanmaya basladılar. Banka mevduat faiz oranlarını ve devlet tahvillerinin yıllık getirilerinin aşağı çekilmesini, satılamayan baraj gelir ortakîığı belgelerine yeni bir zemin arama ve talep yaratma operasyonu olarak niteleyen bazı Vakıfhan sakinleri, siyasi iktidarın bu ekonomi politikası ile bilerek veya bilmeyerek sermaye piyasasının canlanfhasına yardımcı olduğu görüşünü savunuyorlar. Mevduat faiz oranlannın düşmesi ile birlikte, başta piyasada serbest dolaşımda olan özel sektör tahvil alım satımlarının hızlanacağını savunan bir piyasa yetkilisi, hisse senetlerine karşı talep elastikiyetinin yoğunlaşması için zamanın henüz erken olduğunu, ancak eylül ayından itibaren bu piyasada da belirgin bir kıpırdanma olabileceğine dikkati çekti. Bu arada, köprü ve baraj hisselerinin piyasa içinde umut edilen talebi görmemesinin normal olduğunu savunan piyasa yetkilisi, bunu, bu belgelerin yarı profesyonel tasarruf erbabı tarafından tutulmamasına bağlıyor. BAKO ÖDEMELERİ CANLILIK GETtRDİ öte yandan, geçen haftamn başından beri telefon sesinin dahi pek duyulmadığı Vakıfhan koridorları, haftamn son günunde 7 Nolu Tasfiye Kurulu'nun, Banker Bako odeme işlemlerini başlatması ile canlandı. Bir oda sahibi, Banker Bako müşterilerini göstererek, "Eğer şu mutsuz kitle de gelmeseydi, koridorlarda insan sesine hasret kalacaktık" dedi. Bu arada geçen hafta içinde alım satıma uğrayan birkaç hissenin dışında büyük işlemler gozlenmedi. Ancak, haftamn son günune kadar devam eden Nasaş'ın rüçhan hakkı kullanımlarında katılım oranının yüksek olduğu belirleniyor. Nitekim, bedelsizi alınmış ve rüçhanı kullanılmış Nasaş'ın fiyatı da, cuma günü kapanışa doğru nominal bedelin biraz üstünde olarak belirlendi. HAZIRLAYAN YENER KAYA Şili'de sıkı kemerlere bir delik daha f hale yoluyla saıılan devlet tahvilleri ve banka mevduat faiz oranlannm aşağıya çekilmesi, sermaye piyasasım umutlandırmaya başladı. Piyasa çevreleri faizleri düşürme operasyonunu, satılamayan baraj gelir TOKYO Sumitomo Yaşam Sigortası Şirketi'nin salı ortakîığı belgelerine yeni bir zemin arama ve talep günü piyasaya 2 mılyondan yaratma işlemi olarak değerlendirdiler. fazla hisse senedi sUrmesi, yatırımcılann piyasaya duyduklan kaygılarla birleşince, hisse senedi fiyaılarında büyük bir düşüşgörüldü. Haftayı 12.591 puandan açan Nikkei Dow Endeksi, bir günde 12.232 puana kadar geriledikten sonra, hafta sonuna doğru toparlanarak yeniden 12.538 puanı aştı. NEfV YORK Hafta ortasında Beyaz Saray 'ın yılın ikinci yarısına ilişkin yaptığı ekonomik tahminler, Wall Street üzerinde olumlu etki yarattı. Hukumetin haziran ayı ekonomik göstergelerinde yüzde 1 'lik olumlu bir artış olduğunu açıklaması ve yine fabrika malları siparişlerinde yuzde 1.9'luk bir artış kaydedildiğini duyurması, hisse senetleri üzehnde belirli bir canlanma yarattı. Sonuçta, haftayı 1343.86 puandan açan Dow Jones Endeksi, hafta sonuna doğru 1350.47puana kadar yükseldi. LONDRA îngiliz Işverenler Konfederasyonu 'nun hafta başında yayımladığı raporda, Îngiliz ekonomisinde yavaşlama belirtilerı gozuktuğu yönünde yaptığı uyarı borsalarda kaygı uyandırdıysa da, hafta sonuna doğru sterlınin dolar karşısında değer kaybederek 1.38 pâritesine kadar gerilemesi ve şirket taleplerinde görülen artış, Londra borsasında hareketlenme yarattı. Bu gelişmeler sonucunda haftayı 1248.9'dan qcan FT100 Endeksi, hafta sonunda 1286'ya kadar vükseldi. FRANKFURT Dolann marka karşı değer kaybetmesi, başta otomoüv sektörü olmak üzere ihracata bağımlı çok sayıda Federal Alrnan şirketinin hisselerinde düşmeye yol açarken, hafta sonunda dolann yeniden değer kazanması ve Siemens ve Deutsche Bank htsselerinin taleplerinde gorülen artış, borsada canlanma yarattı. Ekonomi Servisi Birçok ekonomik veri, Şili'nin yakın geleceğinde herhangi bir ekonomik iyileşmenin gözükmediğini ortaya koyuyor. Sanayi üretiminde, haziran ayında yüzde 6.6'hk bir düşüşle birlikte satışlarda da 5.6'hk bir azalma görüldu. Tüketici fiyatları haziranda yüzde 3.7'lik bir zıplama gösterirken yıllık enflasyon da yüzde 35'lik bir düzeye gelmiş oluyordu. Bu birçok Latin ülkesine göre iyimserlik yaratan bir enflasyon oranı ama, Şili için yüksek sayılıyor. Ücretlerde yılın ilk dört ayında yüzde 5.5lik bir düşüş oldu. Şili Sağlık Bakanhgı 25 yaşındaki fakir çocuklara bedava süt dağıtımı projesini de Ueri bir tarihe atmış bulunu tŞADAMEVlN AĞUSTOS GÜNLÜĞÜ Hazırlayan: H. Turgut ARIĞ 7 AĞUSTOS 1985'E KADAR • Anonim şirketlerin geçen ay kullanmalan gereken damga pulu bedelleri, vergi dairesine makbuz karşılığı yatınlır. 12 AĞUSTOS'A KADAR • Boş vıüeo ve ses Kasetı ımali ve ithalinden geçen ay kesilen % 2 vergi kesintisi Ziraat Bankası 'na yatınlır. 15 AĞUSTOS'A KADAR • Geçen ayın banka ve sigorta işlemleri beyannamesi, vergi dairesine verilir ve ödenir. 15 AĞUSTOS'TAN SONRA • Ambalaj standardı uygulaması imalatçılarda başlıyor. 20 AĞUSTOS'A KADAR • 20'den fazla ışçi çahştıran işyerlerinde temmuz 1985 'te, 20'den az işçi çahştıran isyerlerinde ise mayıshazirantemmuz 1985 aylarmda yapılan ödemelerin Gelir Vergisi kesintileri, muhtasar beyanname ile vergi dairesine verilmeli ve ödenmelidir. • Ocretlilerin geçen ay alışfaturaları sonuçları, vergi iade beyannamesi ile vergi dairesine bildirilmelidir. • Kendi adlarına reklam yapanlar ve reklamcılığı meslek edinenlerin geçen ay yaptıkları ilan ve reklamm vergisi, belediyeye bildirılir ve ödenir. • Geçen ayın eğlence vergisi, yangın sigorta vergisi ve akaryakıt tüketim vergisi beyannameleri belediyeye verilir ve ödenir. 23 AĞUSTOS'A KADAR • (24 ağustos1 eylül Kurban Bayramı tatili dolayısıyla 2 eylüle uzar) • 720 milyonluk işletmelerde geçen ayın katma değer beyannamesi vergi dairesine verilir ve varsa fazla kesinti ödenir. • SSK Bölge Müdurlüğü 'ne temmuz 1985 ayhk sigorta bildirgesi verilir ve primi ödenir. • Götürü usul ticaret vergisınin 2. taksidi vergi dairesine ödenir. • Televizyon bandrol ücreti cezasız yatınlmalıdır. • Geçen yılın perakende satışları 120 milyonu aşan perakende satıcılar, KDV'liyazarkasa kullanma işlemlerini bitirmelidirler. DB40 Endeksi 0.30 puan daha gerUedi Temmuz sonu itibarıyla sermaye hareketlenmelerinin birdenbire kesilmesi ve spekülatif amaçlı alım satımların durmasıyla birlikte DB40 Hisse Senedi Fiyat Endeksi de 0.30 puan daha gerileyerek 110.25'ten 109.95'e indi. Mevsimsel durgunluğun normal şartlarının yaşandığı hisse senedi piyasasının eylül başından itibaren yeniden canlanma göstermesi mümkün görünuyor. Geçen hafta içinde 5 şirkete ait hisse senetlerinde 25 ile 100 lira arasında oluşan gerçek fiyat duşüşleri gözlendi. Buna karşılık piyasada hemen hiç dolaşmayan (son zamanlarda) 5 şirketin hisselerinde ise fiyat artışları oldu. Haftalık / Geljşimi / DB40 ^108 Endeksiniry'»47^^A3 5 1 0 25T 1 : Pinochet Şili'de yıhn ilk dört ayında ücretler yüzde 5.5 düştii. yor. 4.5 milyar dolarhk borcunu erteleten Pinochet rejimi, borç görüşmelerinin hemen ardından yüzde 8.4 oranında devalüasyon yaptı. tthalattaki yüzde 20'lik vergileri 30'a çıkardı. I1019 / 1945 /10666 \ 360 LİMA, (a.a.) Peru'nun, ABD'ye olan 123 bin dolar tutanndaki faiz borcunu ödemeyi kabul ettiği ve Washington'un yardımları askıya almaktan vazgeçeceğini umduğu bildirildi. Dışişleri Bakanı Alan VVagner Tizon, başkent Lima'da ABD'nin ülkesine verdiği kredilerin faizlerinden oluşan bu küçük tutarın ödenmesindeki gecikmenin "yönetim hatasından" kaynaklandığını söyledi. Amerikan hükümeti.Peru'yu borçlarını ödemekte geciktiği yolunda uyarmış ve Washington'un bu ülkeye askeri ve ekonomik yardımı askıya alabilecegini bildirmişti. Penı, ABD'ye faiz borcıınu ödeyecek M 2 1 2 8 5 B K 2 6 2 Hskaa fcmrauz Aöustm Ağustosun sonuna kadar devam edecek olası durgunluğa karşı Vakıfhan piyasasında ileriye yönelik spesiyal hisse arayışlanna el altından başlandığı da dikkati çekiyor. DOVIZ KURLARI Merkez Bankası kendı ıştemlen için öolann alış kurunu 532 05 lira olarak belırieöı. Borç konferansı bitti: Hava olumlu HAVANA, (ANKA) Küba'nın başkenti Havana'da yapılan Latin Amerika Ülkeleri Borç Konferansı sona erdi. Konferansta toplam 260 milyar dolara ulaşan dış borçların yoğunlaştırdığı ekonomik bunahma karşı Latin Amerika ülkeleri arasında birlik ve dayanışmamn geliştirilmesi kararlaştınldı. Gözlemciler, Küba Devlet Başkam Fidel Castro tarafından bir süre önce yapılan "borçlan geri ödememe" önerisinin birçok Latin Amerika ülkesinden olumlu yaklaşım gördüğünü belirtiyorlar. Ancak borçlan ödememe konusunda tüm Latin Amerika çapında kesin bir karar alınması kısa vadede beklenmiyor. Bilindiği gibi, Küba lideri Castro gelişmiş Batı ülkeleri ile uluslararası para kuruluşlarının borç konusunu Latin Amerika üstünde bir baskı ve sömürü aracı olarak kullandıklanm savunmuş ve Latin Amerika'nın ekonomik bunalımını atlatabilmesinin tek yolu olarak borçlan geri ödemekten vazgeçmesini göstermişti. İKTİSAT BAINKASI Mar DÖVİZ ALIŞ 532.25 188.17 189.93 1. MKM Mrtı SATIŞ 537.22 ALIŞ 532.05 188.10 191.86 SATIŞ 542.69 Dövizin Cınsi 1 ABD Doları 1 Avustrarya Doları 1 Avusturya Şilını 1 Batı Alman Markı 1 Belçıka Frangı 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Flonni 1 İsveç Kronu 1 İsvıçre Frangı 100 italyan Lireti 100 Japon Yeni 1 Kuveyt Dınarı 1 Sterhn 1 S.Arabıstan Rıyali Dövız Alış 532.05 380.15 26.80 188.10 9.31 61.65 167.36 63.53 229.63 28.09 224.02 1772.31 725.18 145.77 Döviz Satış 537.42 383.99 27 07 190.00 9.40 62 27 169.05 64 17 231.95 28.37 226.28 1790.21 732.50 147.24 Efektıf Efektıf Alış Satış 532.05 542.69 361.14 387.75 27.34 26.80 188.10 191.86 8.84 9.50 61.65 62.88 170.71 167.36 63.53 64.80 229.63 234 22 26.69 28.65 212 82 228 50 1683.69 1807 76 725 18 739 68 149.47 138.48 1 EFEKTİF