14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 5 AĞUSTOS 1985 TELEVIZYON 19.15 Açılış ve Program 19.16 Uzay Kahramanlan 19.35 Dış Kaynakh Müzik Programda, sanatçılar sırasıyla şu parçalan seslendırıyorlar: Kenny Rogers, Kim Carnes, James Ingrom: What Aboul Me, Stephaine Mills The Mecine Sony, John H'aite: Tears, Laura Branigan: The Luckv One, Thomas Dobly She Blmded Me. TV'DE HAFTADAN SEÇMELER SALJ TV'de Sinema: Ressamın Hikâyesi (21.45) Mechael Powell'ın 1969 Avustralya yapımı filminde James Mason, Helen Mirren, Jakc McG<ıwran ovnuvorlar. ÇARŞAMBA Kader Bağları (22.50) TV'nin yeni dizisinin ilk bölürnünde, Michael Henchard çok içkilliyken karısını bir panayırda satar. Kıa iki üç yaşlanndadır. Bir daha da onları göremez. Bir denizcinin satın a'dığı Susan, onunla birlikte Kanada'ya gider. Aradan uzun yıllar geçer. Denizci ölur. Dul kalan Susan, çaresiz, Henchard'ı aramaya çıkar. PERŞEMBE Pasifik (22.00) Belgeselin yeni bölümünde Tonga, Yeni Gine, Japonya ve Çin'deki evlilik gelenekleri ve eskiyle yeni arasındaki ayınmlar anlatıhyor. CLMA İhtiras (21.15) Haden Hall'un başkanlığını Taylor'un oyunuyla kaybeden Carter, olaydan yeni başkan Logan Williams'ı sorumlu tutmaktadır. Logan ise, gelişen olaylardan bütünüyle habersi2dir. Tom, ölen eski sevgilisinin ağabeyiyle bir mağazada karşılaşır. Adam, kardeşinin ölümünden hâlâ Tom'u sorumlu tutmaktadır. CUMARTESt TV'de Sinema: Paris'te Bahar (16.20) David Butler'ın yönettiği 1952 ABD yapımı filmde Doris Day, Ray Bolger, Claude Daupbin, Eve Miller, George Givot oynuyorlar. TV'de Türk Sineması: Murat ile Nazh (22.30) Memduh Ün'ün yönettiği filmde Cüneyt Arkın, Fatma Girik. Charles Laughton Dünya Sinemalanndan: Notre Dame'ın Kambunı (22.20) Hollywood'da çevrilen "Notre Dame'ın Kambunı" uyarlamalarının belki de en başanlısı. Victor Hugo'nun ünlü romanını Alman asıllı yönetmen WiHiam Dieterie 1939'da beyazperdeye aktardı. Filmde Quasimodo'yıı canlandıran Cbarles Laughton ve Esmeralda'yı oynayan Maureen O'Hara, olağanüstü birer oyun çıkardılar. "Notre Dame'ın Kamburu"nda aynca Cedric Hardwicke ve Edmond O'Brien gibi zamanın önemli oyunculan da rol alıyor. Aytaç Arman ve Reha Yurdakul oynuyorlar. PAZAR TV'de Sinema: Sebastian (16.15) David Greene'in yönettiği filmde Dirk Bogarde, Susannah York, Lilli Palmer ve John Gielgud gibi ünlü ve usta oyuncular ovnuyor. Tiyutro ve hayut sahnemizin unutuhnaz kaybı Sermet Çağan ADALET A Ğ A O € ; L U Aramızdan aynlışmdan bu yana on beş yıl geçmiş; bense hâlâ Sermet Çağan bir yerlerde hayatı yeniden sahneye koyuyor diye duşünüyorum. Bungun bir ağustos gününün öğleden sonralarında Güner Siimer, tstanbul'dan Ankara'ya telefon etmiş, "Sermet'i de kaybettik" demişti. Kırk yaşlannda, en verimli olabileceği döneminde aramızdan aynlışı, yalnız Güner gibi dostlarını değil, Türk Tiyatrosu'nu da epeyce yalnızlaştırıyordu. Sermet Çagan'ı kaybetmek, ertesi günü cami avlusunda onun fotoğrafını da topluiğne ile yakalanmıza takarken bile, bir oyun gibiydi. Sanki, musalla taşında, üstünü örten tahta kapağı usulca kaldıracak, o kapağı götürüp bu sahneye en uygun köseye dayayacak, bizleri de, görünüme çok yönlü bir anlam taşıyacak biçimde yeniden kümeleyecek, kızgın ağustos güneşinin çiğ ışığına delikli bir mukavva gerecek, işte artık orada gölgeler, burada da aydınlıklar olacaktı. Çoğaltılmış fotoğrafında yüzü, kendisine çok benziyordu: O tiyatro kulisinden bu tiyatro kulisine koşmaktan, tartışmaktan biraz terli, hayatı ve tiyatroyu bildiği biçimde değiştirebilmek için zamanından çok önce gelip yerleşmiş çizgilerle dolu bu yüz, babacanlıkla alay karışımı bir gülüşle aydınlık, diyor ki: Her gün, her adımda, en çok da tiyatroyla halkı ayıltmak için birçok taktik bulur, günlerce o taktiklerin peşinden gıderdi. Başaramamaktan yıldığını herhalde kimse görmedi. Sermet Çağan'ı, Ankara Radyosu'nda çalışmaya başladığım günlerde, yani taa 1951'lerde tanımıştım. Daha o tarihlerde Brecht'i keşfetmişti. Kolunun altında hep bir Brecht, bir de Piscator cildi olurdu. Politik ve epik tiyatronun ülkemizdeki ilk gönüllü sözcüsü idi. Brecht, bütün dünyada asıl 1956'lardan, ölümünden sonra yaygınlık kazanacaktı. Sermet ise, henüz bir kolej öğrencisi olarak Türk Tiyatrosu'na yeni bir aşı gerektiğini düşünüyor, evinde kuklalar yapıyor, maket sahneler, tiyatro dekorlan kuruyor, o maketler içine Piscator'u, Brecht'i, Japonlann Kabuki'sini ve bizim ortaoyunlarımızı birlikte yoğurup yerleştirmeye çahşıyordu. Radyoevi'ndeki odama her sabah erkenden, benden önce gelir, oturur, maket dekorlar üstünde oynattığı yeni oyunlan anlatırdı. Bütün illüzyonlar yıkılmalıydı. lzleyiciye her şey, bağlantılarıyla, açık biçimde anlatılmalı, onlara mutlaka, araştınyordu ki, yaratıda en küçük bir sapma, bir oldu bitti için kendini bağışlamaz oluyordu. Yazmakta çekinik davranıyordu. Yine de. 1955'lerde bana Damlalar adlı radyo oyununu getirrnişti. Sesin bu kadar görselleştiği az oyunla karşılaşmıştım. Amaçsız tek duraksama bile kullanmamıştı. Damlalar, o dönemde yepyenı bir etkı yaratmıştı. Yıllar sonra yeniden gözden geçirdiği ve Nancy Şenliği'nde birincilik alan Öyle Bir Oyun'un ük biçimi de o zamanlar ortaya çıktı. Ama Sennet'in, maketlerden gerçek sahneye ilk uygulamaya geçişi Ayak Bacak Fabrikası adlı oyunuyla olmuştu. Oyun, ilkin kırk sayfalık, sanki bir taslak görümünde idi. Ama Sermet, en iyi o, bu metinden sahne düzeninde nasıl bir etki gücü sağlanacağını çok iyi biliyordu. Oyunun Erlangen Şenliği'ndeki başarısı bunun kanıtı olmuştu. Ama Sermet Çagan, hiçbir işini tam bitıi saymazdı. Ayak Bacak Fabrikası'nı o deneyde de oldu bitti saymamış, AST'da, Güner Sümer'le oyun üstüne bastan sona yeniaen çaüşmıştı. AST'dakı gösteri, yazaryönetmen işbirliğinin görkemli bir sonucunu getirdi. Ölümünün on beşinci yılında: Özetle Salzburg'da olay Salzburg Festivali'nde, Verdi'nin "Macbeth" operasmm provası sırasında olay çıktu ttalyan opera yönetmeni Piero Faggioni, Salzburg Festivali Genel Sekreteri Otto Sertl'i iki kez tokatladu Avusturya Radyosu'nun verdiği habere göre, Sertl, Faggioni'den, bir sahnede kullanılan "sis"in şarkıcılara dokunduğu için azaltılmastm istedL Bazı kaynaklara göre ise olay, Sertlin, bir sahnede cadılann arkalannın ç'plak görünmesine razı olmaması yuzünden çıktu 19.50 Adalarımız (Son) Bozcaada ve Gökçeada tarihi, coğrafı, kültürel ve sosyal açılardün anlatıhyor. 20.30 Haberler 21.00 Hava Durumu 21.15 Berrenger's 22.00 Devlet Klasik Türk Müziği Korosu Sevzat Atlığ yönetimindekı koro, sırasıyla şu eserleri seslendiriyor: Sabah oisun ben ju yerden gideyim, Gösienp ağyara lutfu bizlere bi ganesın ve Gönul adlı bilbülum var. Hülya Kocabalkan şu eserleri okuyor: Dii çeşmimden gitmez aşkın hayalın ve Bin hacet var can ile canan arasmda. Koronun okuyacağı fu eserlerleprogram sona eriyor: Açıldı bahçede güller, Ben ruyi vefa bekler ıken suyi çemenden ve Sevdim seni ey ışvebaz. Hamid AyUıç Hat Yanşması tslam Konferansı Teşkilatı'nın organı olan tslam Tarih, Sanat ve Kültür Arastırma Merkezi, uluslararası bir hat yanşması düzenledi. Merhum Hattat Humid Aytaç'm adına ve 50.000 Amerikan Dolan ödüllü olan yanşmanut ilke ve koşullannı belirlemek için oluşturulan komitenin başkanlığını, Arastırma Merkezi Genel Direktörü Prof. Ekmeleddin lhsanoğlu yapıyor. Komitede Türkiyt'den Prof. Emin Bann, Prof. Ali Alparslan, Uğur Derman, Suudi Arabistan'dan Ahmet Ziya Ibrahim, Mısv'dan Prof. Mahmut Hilmi gibi uzmanlann yanı sıra Cezayir, Mısır, Irak ve Türkiye'nin tanınmış hat uzmanlan da yer alıyor. 22.30 tz Bırakanlar Mucap Ofluoğlu'nun sunduğu, Dr. Vet. Hek. Müjgan tzgur, Uz. Vet. Hek. Bülent Vural, Prof. Sadetıin Yarar ve Prof. Dr. Ferruh Dınçer'ın ka/ıldığı programda Vet. Dr. Kemal Cemil'in hayatı ve kışiliği anlatıhyor. 23.00 Ben, Claudius 23.55 Haberler 24.00 Kapanış RADYO TRTI 05.00 Açılış, program ve kısa haberler. 05.05 Ezgi Ker\anı. 05.30 Şarkılar ve oyun havaları. 06.00 Köye haberler. 06.10 Bölgesel yayın. 06.30 Günaydın. 07.30 Haberler. 07.40 Günün içinden. 09.4OArkası yann. 10.00 Kısa haberler. 10.05 Reklamlar. 11.00 Kısa haberler. 11.05 Türkçe sözlü hafif müzik. 11.20 Şarkılar. 11.40 Bizden size halk müziği. 12.00 Ktsa haberler. 12.05 Reklamlar. 12.10 öfle üzeri. 12.55 Reklamlar ve radyoprogramları. 13.00 Haberler. 13.15 Müzik. 13.30 Bölgesel yayın ve reklamlar. 14.30 lst. Izm. Ç.Ova. Antalya (Geçen hafta). 14.45 Türküler. 15.00 Kısa haberler 15.05 ögleden Sonra. 16.00 Kısa haberler. 16.05 Hafif muzik. 16.30 Turküler ve oyun havalan. 17.00 Kısa haberler. 17.05 Iş ve işçi dünyası. 17.25 Bölgesel yayın ve reklamlar. 18.00 Çocuk bahçesi. 18.15 Haftanın çocuk şarkısı. 18.20 Kadınlar fasü heyetinden Muhayyer faslı. 18.50 Hafif müzik ve reklamlar 19.00 Haberler ve olayların içinden 20.00 Türküler Geçidi. 20.20 Hatıralardaki müzik. 21.00 Kısa haberler. 21.05 Türk sanat müziği dinleyici istekleri. 21.30 Türk halk müziği yurttan sesler erkekler topluluğu. 22.00 Çeşilli sololar. 22.25 Türkuler. 22.40 Şarkılar. 23.00 Haberler. 23.15 Gecenin içinden. 00.55 Günün haberlerinden özetler. 01.00 Program ve kapanış. geçidi. 10.25 Hafif muzik. 10.40 Bir insan yetişiyor. 11.00 Yurttan sesler. 11.30 Hafif müzik. 11.45 Şarkılar. 12.00 Ankara Radyosu Çoksesli Korosu. 12.15 Turküler. 12.30 Beraber ve solo şarkılar. 13.00 Haberler. 13.15 Oyun havalan. 13.30 Hafif müzik. 13.45 Şarkılar. 14.00 Folklor dağarcığımızdan. 14.30 Yabana dil dersi. 15.30 Çeşitli sololar. 16.00 Şarkılar 16.20 Arkası yann. 16.40 Hafif muzik. 17.00 Küçük koro. 17.30 Türkçe sözlü hafif muzik. 17.45 Türkuler. 18.00 Şarkılar. 18.15 Hafif müzik. 18.30 Edebiyatımızdan seçmeler. 19.00 Haberler ve olaylann içinden. 20.00 Beraber ve solo şarkılar 20.30 Yabancı dil dersi. 21.30 Hafif muzik. 21.45 Şarkılar 22.00 Turküler. 22.15 Hafif muzik. 22.30 Bir romandan / Bir yazardan hikâyeler. 22.45 Turküler. 23.00 Haberler. 23.15 Beraber ve solo şarkılar. 23.40 Hafif muzik. 23.55 Sevilen eserler. 00.55 Program ve kapanış. Şakalaşıp dururken... "Ölüm, aynı zamanda da komiktir. Sizlerse sadece ve çok ciddisiniz!" Gerçekten de ölüm, aym zamanda da komik biçimde, sanki onunla şakalaşıp dururken yakalamış onu. Bir dostunun iş yerinde oturup yine tiyatro konuşurken ya da herhalde politikaalann tutumunu bir dizi sahne oyunu olarak yorumlarken... Cenazede en çok, 1964'lerde, bir andiçme gibi birlikte yaap altını imzaladığımız bir kâğıdı anımsamıştım: "Bötün umudumuz amutsuzluğumuzdur." Sonra onun, delik teknelerle ilgili bir yaasını... Galiba Vatan'da yazdığı gunlerdeydi. Şöyle diyordu: "Türkiye, her yanı delik bir tekne. Her yeni hükümet ise, o deliklere parmaklannı tıkamaya çalışmaktan öie bir şey yapnuyor. Kan ter içinde, o delik senin. bu delik benim, koştunıyor. Tekneyi degiştirmek akıllanna gelse de, ilişkiler geregi, islerine gelmiyor." Sermet Çagan'ın kendi tekne yolculuklarında ise, ortada yalpalamak yoktu. O ya batardı, ya çıkardı. Fındık kabuğu ile okyanuslara açılmayı denediği de olurdu. Heyecanı hiç eksilmediği için, belki de heyecan bolluğundan öldü. AVRUPA YÜZME ŞAMPtYONASI Bulgaristan'ın Varna kentinde yapılan Avrupa Yüzme Şampiyonası, yanndan başlayarak bütün hafta her gün 17.5519.25 arasmda naklen yayımlanacak. RADYODAN HAFTANIN SEÇMELERt SAU PERŞEMBE Türk Sineması Konuşuyor 10.40 TRT 2 Zehra Kurttekin'in yapımcılığını üstlendiği programın Ali Şerif Onaran'ın hazırladığı bu bölümünde tiyatrocular dönemi ile sinemaalar dönemi arasında yer alan geçiş döneminin önemli yönetmenleri ve bunların filmleri üzerinde duruluyor. PAZAR Çoksesliligin Ğelişimi 16.00 TRT 3 Fttiz Ali'tıin hazırladığı programda Beethoven'in 10 keman piyano sonatından en tanınmış ikisi Kreuter ve tikbahar sonatlan yayımlanıyor. Parçalan Henry Szeryng (keman) ile Arthur Kubinsteın (piyanist) seslendiriyor. 07.00 Açılış ve program. 07.02 Solistlerden seçmeler. 07.30 Haberler 07.40 Turküler \e oyun havalan 08.00 Sabah için muzik. 09.00 Şarkılar. 09.15 Tarihıe bu hafta. 09.30 Sabah konseri. 10.00 Solistler TRTII BULMACA SOLDAN SAGA: \ı Hava hedeflerine karşı kullanılan silahlara verilen genel ad. 2/ Deride sınırler boyunca bırtakım ağrılı fiskelerin dökülmesiyle belıren bir hastalık... Tahıl olçmede kullanılan bir ölçek. 3' Bilgiçlik taslayan kimse... Sergen. 4/ Dogma... Bir tur şans oyunu. 5/ Kanda alyuvar sayışmın azalmasından ileri gelen vegenelliklegençkızlarda görulen kansızlık... Utanma. 6/ Lirik Japon dramı... tsim. 7/ Ayak... lskambilde karo ışaretine verilen bir baska ad.8/Papaz...Çogul ikinci kışi adılı. 9/ Bir devletin baska bir devlete verdiğı nota. VUKARIDAN AŞAĞIYA : 1/ Edirne'nin bir ılçesi. 11 Savaşlarda giyilen zırh... Sarp bölgede kurulmuş Kafkas dağ köylerine verilen ad. 3/ Kokulu tohumu hamur işlerinde ve rakıcıhkta kullanılan birbitki... Bir hayvan. 4/ Söz, laf... Bir tngiliz yuzey ölçüsu. 5/ Telefon sözu... Bilgisayar yapımında uzmanlaşmış bir Amerikan şirketi. 6/ Bir renk... Şair. 7/ Dinsel bir sözü sürekli yıneleme... El. 8/ Akdeniz bölgesinde bir akarsu... Brezilya'nın en buyuk kentınin kısa söylenişı. 9/ Toplumsal dönuşumleri devrimle degil reformlarla sağlamak ıs:eyenlerın ideolojısi. Dünden Bugüne Çocuk Edebi07.00 Açıhş ve program. 07.02 Güyatımız ne baslarken. 08.00 Sabah Konseri. 09.00 Haberler. 09.12 Müzikli daki10.40 TRT 2 kalar. 10.00 Günün konseri. 11.00 Mustafa Ruhi Şirin'in yapımcıÖğleye doğnı. 12.00 Haberler. 12.12 lığını üstlendiği programda çoSizler için. 13.00 Açıklamalı. klâsik cuk açısından roman konusu eie koro. 13.30 Konser saati. 15.00 alınıyor. "Çocuk romanı neTurküler geçidi. 15.25 Caz müziği. dir?" ve "Çocuk romanı ile ço15.55 Haftanın çocuk şarkısı. 16.00 Turküler ve oyun havalan. 16.30 Socuk hikâyesi arasındaki farklar lıstlerden seçmeler. 17.00 Haberler. nelerdir?" sorulanna yanıt veri17.12 (Stereo) Hafif müzik. 17.30 Bir liyor. "Türk tkideri" adlı robesteci. 18.00 Muzik kervanı. 19.00 Haberler. 19.12 Bir albüm. 19.30 mandan bölümler aktarılıyor. Caz panoramaa. 20.00 Müzik demeÇARŞAMBA ti. 21.00 Müzik sohbeüeri. 22.00 Haberler. 22.12 Gecenin getirdikleri. İstanbul Festivali'nden 23.00 Pazartesi konseri. 24.00 Gece 23.00 TRT 3 ve müzik. 01.00 Program ve kapaÜstiin Duruel'in hazırladığı nış. programda piyanist Banu Söziiar'ın festival kapsamında Atatürk Kültür Merkezi'nde verdiği resitalden bölümler sunuluyor. TRT III KentKoop 'un düzenlediği Batıilk gönüllü sözcüsü kent tslam Kültür ve Toplum idi. Henüz bir kolej Merkezieri proie yanşması soöğrencisi olarak Türk nuçlandı. Nezih Eldem başkanTiyatrosu'na yeni bir lığındaki seçici kurul, 14 profe arasmdan birinciliği Özgür Eceaşı gerektiğini vit'in, ikinciliği Baran Idil, Hadüşünüyor, evinde san Özbay ve Tamer Başbuğ 'un, kuklalar yapıyor, üçüncülüğü de Aynur Gençata maket sahneler, tiyatro ve Cengiz Gençata 'nın projelerine verdi. Edip önderus, Nuran dekorlan kuruyor, o ve Metin Karaaslan'm projelemaketler içine riyle Ergün Aksel'in projeleri Piscalor'u, Brecht'i, mansiyon aldı. Yanşmaya katıJaponların Kabuki'sini lan ve ödül alan projeler Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde serve bizim gilenecek. ortaoyunlarımızı birlikte yoğurup "Hiroşuna'yt Anma yerleştirmeye Haftası" çahşıyordu... Sermet Çağan "Vay canına! Ben, bütün bunlan hiç düşünmemistim, işin ıçyüzünü görememiştim!" dedirtilmeliydi. Sennet'i ügiyle dinlerdim. îyi bir öyuncuydu da. Etkilemeyi bilirdi. Kendisini dinletirdi. Karşısındakini konumundan sürekli kuşkuya düşürürdu. Aynı zamanda da kışkırtıcıydı. Sonunda beni de, o zamanki konu munda lyşkırtmıştı. Ona: "Hep anlatıyorsun, ama anlattıklannı yalnız maketlerde uyguluyorsun. Bak ben burada mikrofona koyacak doğru dürüst radyo oyunu bulamıyorum, yazmalısın" demiştim. Hep araştınyordu. O kadar Sermet'in oyunlan, Sennet'siz hiçbir zaman o başarı çizgisine ulaşamayacakmış gibi gelir bana. Bu bütünüyle tartışmacı, araştına kimliğinin hayatta, çevresindekileri olduğu kadar, tiyatroda da, görevlileri etkileyebilme yetenefinden kaynaklamyordu. Aynı yetenek, hayatı borç paralarla götürmek konusunda da şahlamrdı, sonunda karşısındaki Sennet'e borçlu olduğuna yürekten inanırdı. Sermet Çağan, tiyatromuz açısından olduğu gibi, hayat sahnemizin de büyük kayıplanndan biri. O gideli, sanki şeytani zekamızda bir şey eksik. ABDnin, Japonyanm Hiroşima kentine atom bombasını atışınm 40. yıldönümü dolayısıyla Kadıköy Gençlik Kitabevi'nde bugünden başlayarak, "Hiroşima'yı Anma Haftası" düzenleniyor. Kitabevinde bir hafta süreyle Hiroşima olayını görüntüleyen fotoğraflar, aflşler ve Oktay Akbal'ır. 1970'te gittiği Hiroşima gezisi izienimlerini anlattığı "Hiroşima'lar Olmasın" adlı kitabı sergilenecek. Öte yandan, Oktay Akbal, 10 ağustos cumartesi günü saat 15.0019.00 arasında yeni basımı yapılan "Hiroşima'lar Olmasın" kitabını imzalayacak ve okurlanyla Hiroşima ve atom bombast üstüne söyleşide bulunacak. (THA) Batıkent yarışması Politik ve epik tiyatronun ülkemizdeki sonuçlandı YARATICILIĞIN TEMSİLCİSİ: PEN ŞEMSA YEĞIN EDPA'da "Yaz Notları" Tiüıı anlaşmalardan etkili bir bağ Bugün, altmışı aşkm ülkenin yaklaşık on bin fikir ve sanat kişisini belli ilkeler tarafından toplayan ve dünyanın tek uluslararası yazarlar örgütü olma niteliğini koruyan PEN Dunya Yazarlan Birliği, son günlerde gene sesini sık sık duyurmak durvımunda kaldı. Geçen yıl içinde Birleşik Devletlerdeki bütün yazarları seferber ederek dünyamn çeşitli yerlerindeki tutuklu yazarlarla onlann hükümetlerine düşünme ve yazma özgürlüğünün gerçekleşmesi yönünde başyurularda bulunan PENAmerika Merkezi, Sovyetler Birliği'nden Mikola Rudenko, Uruguay'dan Hiber Conteris. Çinli yazar Wei Jingşeng ve Polonyalı yazar Marek Nowakowski adına önemli girişimlerde bulundu. Uluslararası PEN'in başkanlığını yapan John Galsworth, H.G. Wells, Jules Romains, Maurice Maeterlinck, Benedetto Croce, Charles Morgan, Andre Chamson, Alberto Moravia, Victor K.Van VriesJand, Arthur Miller, Pierre Emmanuel, Heiarich Böll, V.S. Pritchett, Mario Vargas Llosa, Per Wastberg gibi dünyaca ünlü yazarlardan başka, aralarında Norman Mailer, James Baldwin, Erskine CaldweU. Ricbard Wright, Susan Brownmiller, Noam Chomsky, Betty Friedan, Gene Horowitz, Erica Jong, Elia Kazan, Jerzy Kosinsky, Beraard Malamud, James Laughlin, WiUiam Meredith, Cynthia Ozick, Mario Puzo, Erich SegaJ, Inving Shaw, John Updike, Inving VVallace, Herman Wouk, Robert Frost gibi ABD yazarlanyla ülkemizin değerli kültür elçisi Talat Sait Halman'ın da yer aldığı iki bin Birleşik Devletler yazannı çatısı altında toplayan birliğin en büyük kolu PEN Amerikan Merkezi. Bu merkezin ülke içindeki etkinliklerinin ağırhk noktasını "ABD yazın dünyasına hizmet" oluştururken, yurt dışmdaki etkinliklerinin büyük çoğunluğu, dünyanın pek çok ülkesinde uygulanmakta olan "konnsma ve ı ESKÎ BAŞKANLAR Kurucusu John Galsworthy olan PEN Dünya Yazarlan Birliği'nin eski başkanlan arasmda, H. G. Wells, Maurice Maeterlinck ve Mario Vargas Llosa da var. yazma özgüriügüne getirilen kısıtlamalar, engellemeler ve insan haklanna yapılan salduılan ortadan kaldırma" çabalanna aynlmakta. Seksen iki merkezden oluşan Uluslararası PEN, 1921 yılında John Gallsworthy tarafından, dünya yazarlan arasmda anlayış, dostluk ve işbirliği oluşturmak amacıyla bir kardeşlik örgütü olarak kunılmuştu. Ashnda birliğin temelleri 1881 yılında Walt Whitman'ın, Dresden'de bir çevirmene yazdığı şu saürlarla atılmış olsa gerekti: "En büyük düşüm, şiiriere ve ozanlara bir uluslararası nitelik kazandırmak ve böylece dünya ülkelerini, bütün anlaşmalardan, bütün diplomatik Ûişkilerden daha etkin bir bağla baglamaktır" diyordu VVbJtman. Ancak Birlik, Londra'da 1921 yılında CA. Dawson adlı bir bayan ozan ve romancının Galsworthy ile işbirliği yaparak dönemin ünlü yazarlan Josepb Conrad, D.H. Laıvrence, George Beraard Shaw, John Masefield, Arnold Bennett, GJİ. Chesterton'u kurucular arasına katmasıyla varlık kazandı. Galsworthy, girişiminin amacını şu sözlerle dile getiriyordu: "Biz yazarlar, insan doğasının bir anlamda temsilcileri sayılınz... Birbirimizi ne denli iyi tanırsak... henüz pek de mutlu sayılmaması gereken dünya insanının rnut merkezden oluşan PEN, 1921 yılında ünlü yazar John Galsworthy tarafından kurulmuştu. Dünya yazarları arasında anlayış, dostluk ve işbirliği oluşturmak amacıyla bir kardeşlik örgütü olarak kurulmuştu. Bu ilkeleri kısa zamanda yeryüzünün birçok önemli yazarı benimsedi. lu olma olasdığı o denli artacakür..." Dünyayı yazın ve sanatla bir araya getirme düşüncesini kısa zamanda birçok yazar benimsedi. Anatole France, 1922 martmda PEN Fransız Merkezinin açılış konuşmasını yaptı. Aynı yıbn nisan ayında, Booth Tarkington PEN Amerikan Merkezi'nin birinci başkanı oldu, merkezi New York'ta olan ve bugün ABD'nin dört eyaletinde şubesi bulunan Amerika Merkezi resmen kurulmuş oldu. 1944 yılında Uluslararası PEN'in Londra'daki toplantısında konuşan E.M. Forster, savaş sonrasrnın camları kınk bir binasında, camcılar ve marangozlann onanm sesleri arasında şöyle diyordu: "PEN, uluslararası bir kunıluştur. Uluslararası nitelemesinin pek de revaçta olmadığı bir dönemde bu sözü pek sık duymuyoruz ne yazık ki... Biz, bir Ingüiz yazarlan birtigi degil, ya da hatta. müttefik yazarlar birtigi degil, dünya yazarlan biriigiyiz. Ulusalhk daha ortaya çıkanlmadan önce var olan ve nereye varacağı belli olmayan bu kavram yok olduktan sonra da yaşamını sürdürecek olan yaraücı gücü temsil ediyornz. Birer raslanD olarak ortaya çıkan hükümet, dil, ırk ve renklerden bagımsız bir »nsantıgı temsil ediyonız." Teşyikiye 'deki EDPA Sanat Galerisi'nde ustalann yaz çalışmalarından seçilmiş yapıtlann yer alacağı "Yaz Notları" karma sergisi, 9 ağustos cuma günü açılacak. Yaklaşık otuz tablonun izlenebileceği sergiye Salih Acar, AvniArbaş, Cihat Burak, Gürdal Duyar, Orhan Ersoy, Leyla Gamsız, Oktay Gunday, Necdet Kalay, Burhan Temel, Selim TuranveAdnan Vannca kaalacak. TVRİZM SL\.\R rtu ÖREN KESKİN OTEL Her Çumartesi kesin nareket 8 gün .7 gece özel Otobüs Tam Pamivon EFEMTATÎLKÖYÜ • 49.000 GELİBOLU 46.000 HAVA DURUMU ANKAM İSTKNBUL tZMİR MMUU AÜTAIYA ERZURUM TMBZ0R MU6LA EDfMK SAMSIM BURSA BOUS KMim Yağmurlu Bulutiu Açık Açık Açık Bulutiu Bulutiu Açık Bulutiu Bulutiu Bulutiu Yağmurlu Bulutiu 31° 3T 28° 34° 35° 35° 30° 26° 36» 4M° 27" 27* 22° 21* 22° 23° 22° 20° 20° 23° 24° 19° ir 21° AMSTVİDAM : Buluthl ATİNA : Açık 8AĞDAT : Açık BBJBRAD : BuluHu BEftLİN : Buluttu BONN : Buluttu BROKSEL : Buluttu CENEVRE : Bulutiu CİDDE : Açık FRANKFURT : Yajmurlu GİRNE : Açık KAHİHE : Açık KÖLN : Buluttu LDNDRA : Buluttu MADRİD : Açık MOSKOVA : Buluttu MÜN/H : BuluÖu NEW YORK : Bulutiu OSIO : Açık PARİS : Bulutiu RİYAD : Açık ROMA : Açık SOFYA : BulutHı ŞAU : Açık TEUtflV : Bukıtlu 7D«yD : Bulutiu TRABUJSOAHP: Açık ZÛRİH : Bulutiu 23° 37° 42° 28° 22° 23° 25° 24° 38° 22° 38° 39° 23° 20° 28° 19° 22° 25° 22° 26° 42° 29° 24° 40° 30° 23° 28° 25° BONCUKOTEL Amaç ve çalışnıalar Bu çabalar çerçevesinde çeşitli etkinliklerde bulunan PEN Amerikan Merkezi Yazma Özgürlüğü Kurulu sorumlusu Philip Balla ve Çeviri Kurulu sorumlusu Christie Frielander'la New York bürolarında görüşerek PEN Uluslararası Yazarlar Birliği'nin amaç ve çalışmaları konusunda bilgi aldık. 56.008 (Y.P.) Be»ıkt.ış 1611074 1612281 Kadıkov Edremit MOTEL \ÇAVüSOGLU DİYMMKIR Açık PEN'İN AMACI NEDİR? "Sanat yapıtlart ve kitaplıklar, insanlığa kaiıt olarak bırakdmtslardır ve butün koşullar altında, özeUikle de savas dönemlerinde ulıısal ya da siyasal tutkulardan uzak tutulmalıdtrlar. "Yazın, kökeni bakımından ulusal olmakla birlikte sınır tanımaz; siyasal ya da uluslararası kanşıklıktara karşm, ulusiararasında ortak geçer akçe olma niteligini konımahdır. "PEN uyeleri, var olan tüm etkilerini, her zaman için uluslararasındaki iyi anlayış ve ortak saygınhğın gerçekleşmesi yolunda seferber etmekle yüktimlüdürler; üyeler, ırksal, sınıfsal ve ulusal kin duygutanm gidermek ve tek bir iasanhğm, tek bir dünyada barış içinde yaşaması idealini savunmak için eüerinden geleni yapmaya and içmislerdir. "PEN, düşüncenin bir ulusun bireyleri arasmda ve bütün ulusiararasında engellenmeksizin üetilmesi ilkesini savunur; üyeler, ait oldukları ülke ve topluluk içindeki her türden anlatım ozgürlüğu kısulamastna karşı çıkmaya andiçmişlerdir, PEN, basının özgür olmast gerektiğini savunur; banş dönemlerindekı keyfi sansüre karşıdır. PEN, dünyanın daha iyi örgütlenmiş bir siyasal ve ekonomik düzene kavusma yolunda yapacağı gelişmenin, hükümetlerin, yöneümlerin ve kurumlann özgürce eleştirilmesmi zorunlu kıldığı inancmdadır. özgurlük kavramımn keyfi bir kısıtlama özgürlüğünü de içerdiğini dikkate alan PEN uyeleri, basının siyasal ve kişisel amaçlar uğruna bu özgürlüğü yalan yazma, olgulan bilerek çarpıtma ve olmamış olayları olmuş gösterme yönünde kullanmasına karşı çıkar." İSTANBUL 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN İLAN 985/145 Davacı Ekvator Turizm ve Tic. A.Ş. vekili Av. Galip Doğancı tarafından davalı Ünsal Ülvi Güngor aleyhine ikame olunan Oto Tescili davasının yapılan açık duruşmasında: Davalı Ünsal Ulvi Güngör'ün adresi meçhul kaldığı gönderilen davetiye ve zabıtaca yapılan tahkikat neticesi anlaşıldığından dava arzuhali ve davetiyenin ilanen teblığe kararlı olup duruşmamn atılı bulunduğu 23.10.985 saat 10.00'da mahkemeye gelmediğıniz ve temsile yetkili bir vekil de göndermediğiniz takdirde gıyap karan verileceğinden dava dilekçesi ve davetiye yerine geçerli olmak üzere davalı Ünsal Ülvi Güngor'e ilanen duyurulur. 31.7.985 Basın: 10014 zr ir 21° Mrteoroto/' Gen«< MüdüriOğu'nden afcnan bllglye göre, yurdun kuzey ketlmleri parçalı bulutiu, Marman'ran doğusu, İç Anadolu'nun kuzey baVtı Ue Kandentt yer yer sağanak yağıslı, dlğer yerler az bulutiu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı yurdun kuzey ke$lmlerinde blraz azalacak. dlğer yerterde değişmeyecek. Rüzgâr kuzey ve batı yönlerden hefH ara vn orta kurvette esecek. Denlzterden, Batı Karadeniz sağanak yağıştı, dlğer denizlerlmlz az bulutiu ve açık geçecek. Ftuzgir yıldız ve günbatı*md*n 35. taatt» 1021 denlz mlll hızla etecek. Denlz mutedil datgmlı olacak. Oörüş uzaklığı 70 km dotayınd* bulunacak. Denlz suyu ıtcakhktan: ttkendonıridt 30, Antalya re Flnlkede 28, Girned» 27, Bodnjm'da 24, Samtun. Trabzon. Slnop, Tekirdağ ve Çanakkale'de 23 dence. Van Gölü'nde hava parçalı az bulutiu geçecek. Rüıgar kuzey ve batı yönierden haflf ara sıra orta kuvvette etecek. Göl kuçuk dalgah olacak. Göruş uzaklıjı 10 km dolaymda bulunacak. SCRECKK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle