27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 5 AĞUSTOS 1985 uzmanlaştığımıza göre, "dar gelirlilere katkı fonu" neden kurulmasın? Bu fonda toplanan paralar bütçeye aktarılarak memur, işçi ve emeklilere "kira yardımı" yapılabilir. 5) Devletin her kademesinde, her uygulamasında ciddi bir tasarruf anlayışımn benimsenmesi ve uygulanması zamanı çoktan gelmiş geçmiştir. 6) Bunlann dışında vergi gelirlerini azaltıcı ve teşvikleri olumsuz bir şekilde arttırıcı önlemlere belirli ölçüler ve sınırlar getirilebilir. Buna karşın, vergi gelirlerini arttırıcı önlemlere ağırlık verilebilir. Ama bu, baskı yaratarak ve tehditle değil, "Hukuk Devleti" anlaşıyı içinde, haksız rekabete neden olmayacak şekilde, açık ve net bir biçimde yapılabilir. SONUÇ "Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar". Geliniz hep birlikte çok sabırlı, çok özverili ortadireği en kısa sürede rahatlatacak önlemleri düşündim, her öneriyi ciddiye alalım, dikkatle süzgecten geçirelim ve 20 milyon kişinin omuzlarındaki ağır yükü hafıfletmeye çalışalım. tllkemizde memur, işçi ve emekliler yaklaşık 5.7 milyon dolayındadır. Ortalama 4 kişi kabul edilse 22 milyon kişi yapar. Bunlardan aile gelirleri yüksek olanlar dışında kalan yaklaşık 20 milyon kişi geçim darlığı içinde zor günler yaşıyor. Kısacası ortadirek çıkmaz bir sokakta, çaresizlik içinde yine de sabır ve umutla bekliyor, bekliyor... Doç. Dr. TURKAN ARIKAN Bağımsız Edirne Milletvekili Dar gelirlilerin geçim sorunu kamuoyunda her zamanki güncel yerini korumakta devam ediyor. Temmuzdan itibaren katsayının 49 olması, yakacak yardımının artması kuşkusuz hiç yoktan iyidir, ama, yeterli değildir; fiyat artışlanm karşılayacak düzeyde değildir. Bunun içindir ki, ekonomik zor koşullann dar gelirliler üzerindeki bazı etkilerini vurgulayarak, kaynak sağlama yönünden yararh olabileceğini umduğum birkaç öneriyi, başta httkümet yetkilileri olmak üzere kamuoyuna sunmak istiyonım. Ülkemizde memur, işçi ve emekliler yaklaşık 5.7 milyon dolayındadır. Ortalama 4 kişi kabul edilse 22 milyon kişi yapar. Bunlardan aile gelirleri yüksek olanlar dışında kalan yaklaşık 20 milyon kişi geçim darlığı içinde zor günler yaşıyor. Kısacası ortadirek çıkmaz bir sokakta, çaresizlik içinde yine de sabır ve umutla bekliyor bekliyor... Sayın Başbakan 50.000 lira ayhk alan tatil vapabiliyor diyorsa da, bu sözler gerçelderi değiştiremiyor. Zor ekonomik koşullar "ortadirek" olarak dilimize yerleşen ve nüfusun yüzde 40'ını oluşturan bu kesim üzerinde çeşitli ve çok yönlü sorunlar yaratmaktadır. Bakıruz nasıl: 1) tlk olarak, ckldi bir "beslenme sorunu" vardır. Gerçekten iyi beslenemeyen bir kuşak yetişiyor. Bu durumdaki iyi beslenemeyen çalışan kişilerin işteki verimi giderek azalıyor. Bu, toplumumuzun geleceği açısından düşünülmesi gereken bir olgu değil midir? Bu durum, ekonomiyi görünmeyen biçimde olumsuz yönde etkilemez mi? 2) Ikinci olarak "aile yapısı" her yönüyle zedeleniyor. Nitekim evden kaçan çocuklann sayısı artıyor. Genç annelerin ve genç kızlann bir kısmı fuhşa sürükleniyor. Intihar ve cinnet olayları giderek artıyor. Türk toplumunda ailenin yeri ve rolü düşünülürse, bu durumun uzun vadeli etkileri üzerinde durmamız gerekmez mi? 3) Üçüncü olarak, toplumdaki ve aile içindeki "değer yargıları" zedeleniyor. Rüşvet olgusu bahşiş niteliğine bürünüp doğal bir hale geldi bile. Uzun yülar devlete hizmet veren kişiler ister istemez insan onuruyla bağdaşmayacak önlemlere başvurmak zorunda ka riıı Sokaktaki Ortadirek 15.000 lira gecekondu kirası, 4 çocuğum var ve inanın açız. Şu ramazanda dün gece bir lokantanın bahçesinden meşrubat şişelerini çalıp sattım ve 225 liraya ekmek aldım. Bunaldık, öldük, ne yaparsanız yapın, ilgilileri uyann..." 4) Dördüncü olarak, toplum içindeki ilişkiler ve iletişim azalıyor. Nitekim, akrabalar, komşular ve arkadaşlar arasındaki ilişkiler giderek kopuyor veya yok oluyor. Bu durum, geleneksel olarak birlikte yaşamaya, iyi ve kötü günleri paylaşmaya alışkın olan Türk ailelerini yalnızlığa itmez mi? KAYNAK ÖNERİSİ Dar gelirlileri rahatlatacak her önlemde hükümetle birlikte olduğumu belirtirken, kaynak sağlama yönünden kolay uygulanabilecek birkaç önenyi sıralıyorum dikkate alınır umuduyla; 1) Halen vadeli tasamıf mevduatı 4trilyon lira dolayındadır. Yaklaşık mevduat geliri (yüzde 50 ortalama faizle) 2 trilyon liradır. Bundan halen yüzde 10 vergi stopajı yapılmaktadır. Bu stopajı yüzde 10 arttırmak mümkündür. Böylece, bütçeye tahsili kolay 200 milyar lira ek gelir sağlanabilir. Bu ek gelir mevduat sahiplerini de pek fazla rahatsız etmez. Üstelik, sadece gelir transferi olduğundan enflasyonu da etkilemez. 2) Köprübaraj gelir ortaklığı senetlerine de bu oranda vergi stopajı konulabilir. Yeni satılanlarla birlikte yaklaşık 150 milyar liralık gelir ortaklığı belgesine 6070 milyar lira kâr payı veya faiz ödenecektir. Halen hiç vergi kesümeyen bu gelirlere de yüzde 20 vergi stopajı uygulanabilir. Bütçeye 1214 milyar lira ek gelir saglanır. 3) Almanya'da vergi beyannemeleri verilirken çok düşük oranda bir tür "servet vergisi" alınmaktadır. Bizde de, kurumlar ve gelir vergisi beyannamelerine yüzde " 1 " gibi çok düşük oranlarda "enflasyon vergisi" eklenebilir. Boylece, hem enflasyondan ve teşviklerden yararlanmış olan kişiler veya gruplar topluma tedrici bir şekilde geri ödemede bulunmuş olur, hem de bütçe gelirleri artar. 4) Artık "fon" konusunda çok CUMHURIYET'te» OKURLARA... OKAY GÖNENSİN Fark... u anda İngiltere'de süren bir tartışma, gazeteciliğin işlevini önemseyen ve bir süredir ülkemizde de tartışan kesçe üzerinde durulmasını gerektiren önemde. CHay özetle şu: İngiltere'nin ünlü bağımsız devlet yayın kuruluşu BBC, Kuzey Irtanda sorunuyla ilgili olarak 7 ağustos çarşamba günü yayımlanacak bir program hazıriar. Programda irlanda Cumhuriyet Ordusu IRA'nın siyasi kanadı Sinn Fein'ın lidBrterinden olduğundan kuşkulanılan Martin Mc Guiness de konuşacaktır; Mc Guiness aynı zamanda irlanda Yerel Meclisi üyesidir. Ancak böy/e bir programm yayımlanacağı hükümet katında da duyulur, Başbakan Margareth Thatcher ve İçişleri Bakanı devreye girerfer, bunun üzerine BBC yönetim kurulu toplanır ve programm iptaline karar veriner. İptal karan BBC çalışanlan ve ülkenin hemen tüm basın kuruluşlarınca tepkiyle karşılanır. Ünlü Financial Times şöyle yazar: Thatcher bu tutumuyla gerçekte, sansürcülere oksijen sağlamıştır... Olay BBC'nin bağımsızlığını kamtlaması için bir olanaktı. Ama BBC bunu başaramadı, boyun eğdi.." BBC çalışanlan programm yayın günü olan 7 ağustosta greve gitmeye karar verirler, ülkedeki iki özel 7V kanalı çalışanlan da aynı karan alııiar. Bu arada BBC yönetiminin Kuzey İrlanda ile ilgili bir başka programı ve tasanyı daha iptal ettiği öğrenilir. 14 ağustos için planlanan programm konusu eskiden Kuzey İrlandalı militan olarak mücadele eden ancak daha sonra ihanet ederek İngiliz yetkililerle işbirliği yapanlardır. BBC yapımçıları bu arada Sinn Fein'ın lideri olan, aynı zamanda İngiliz Avam Kamarası üyesi Geny Adams'la da bir program için hazırlık yapmışlardır. The Sun ve Daily Express gibi tutucu "halk" gazeteleri BBC'nin "teröristleri" e^rrana çıkarmasmdan yana olmadıklarını ilan ederlerken, The Times oldukça ilginç bir yaklaşımda bulunur "İçişleri Bakanı BBC'nin kin ve şiddeti kışkırtan bir yayinı iptal etmesini istemiş, BBC de kabul etmiş. O zaman Bayan Thatcher'la her türlü görüşmeyi yasaklamayı da ciddi olarak düşünüyor olmalılar..' Olayın kopardığı büyük gürültüyle eski defterler de kanştınlır ve ne Katolik ne de İrlandalı olan John Lennon'ın "Sunday, bloody sunday" (Pazar, kanlı pazar) şarkısının yayınının da yıllar önce engellendiği ortaya çıkar; gerekçe şarkınm sözlerinin, ; 1972'de 14 Katolik militanın İngiliz paraşütçülerince *: öldürüldüğü olayı çağnştırmasıdır. İşte *; İngiltere'de halen süren bir basın özgürlüğü ve meslek onurunu koruma mücadelesi... Bu olayı okurken bir yandan kendi ülkemizdeki olan bitenleri, basın özgürlüğü tartışmalannı, basınm kendi meslek onurunu korumak için hiçbir zaman bir araya gelememesini, gerçek anlamryia basın özgürlüğüne en ciddi saldırılar yapıldığında bile "aman benim başıma gelmesin"c///jj/ düşününce fark iyice ortaya çıkıyor ve katetmemiz gereken yolun uzunluğunu bir daha görüyoruz... • Basından şikâyeti hâlâ bitmeyen, ancak ilişkileri çağdaş bir sisteme kavuşturmada ciddi adım atamayan hükümet, öncelikle "kendini koruyucu" bir önlemi yürürlüğe koydu. Buna göre, bakanlann açıkiamaları basına artık Başbakanlık Basın Merkezi aracılığıyla dağıtılacak. Bu yeni karann gerekçeleri şöyle sıralanıyor: Bakan açıklamalannın gazetelerde yanhş ya da eksik yer alması önlenecek Başbakanlık açıklamalan gazetelerde daha geniş ve yanlışsız yer alıyor.. Bu yeni uygulamanın yukardaki iki amacı sağlayıp sağlayamayacağı ilerde belli olabilir, ancak gazetecilerin çalışmalarını güçleştirid bir durum da ortaya çıkabilir. Başbakanlık Basın Merkezi, Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Mesut Yılmaz'a bağlı olduğundan, bu durumda bakanlann tüm açıklamalan da Mesut Yılmaz'ın denetiminden geçmiş olacak. Uygulamaya Tarım, Orman ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Doğan ile Devlet Bakanı Cemal Büyükbaş'ın birer açıklamasının merkezden dağıtımıyla başlandı. Gazetecilerin en çok yakındığı "teknik bilgi akımı" konusunda ise kolaylık sağlanarak genel müdürlüklerin "teknik bilgi vermede" yetkili kılınması da düşünülüyor. Bu uygulamanın "araştırmacı gazeteciliği teşvık edeceği", bir yetkilinin belirttiği gibi doğru olabilir, ancak yetkili kılınacak ilgili birimlerin bu yetkileri kullanmalarını sağlayacak olan yine de hükümettir; eğer bu birimlere "teknik bilgi" tanımı doğru biçimde verilir ve gazetecilerden kaçmamalan açıkça belirtilirse "iyi niyet" uygulamada da sonuç verir; yoksa gazetecilerin hayatı, bulunamayan genel müdüıieri aramak, anlamsız ve önemsiz "teknik bilgileri" çözmeye çalışmak ve Başbakanlık Basın Merkezi'nden açıklama beklemekle geçer durur.. 1 OKT4V AKBAL EVET/HAYIR iktisat AVUK D€BGI TemmojAJmtos 1985 • Styı 2«2W • 300 TL (KOV D»J) Hiroşima'lar Yine Olacak mı?.. Sumitomo Bankası'nın merdiveninde bir gölge var. Bir insan gölgesi... Merdiven yanmış kavrulmuş. ama o gölgeli yer korunmuş. Bir insan kurtarmış merdivenin o yanını, kendisi yanmış, erimiş, havaya karışmış da ondan!.. Bir anda hem de!.. Göz açıp kapayana dek! Hiroşima'da 6 Ağustos 1945 sabahı, saat sekiz on beşte... Kırk yıl geçti gitti. 'Bir Hiroşima Daha Olmasın', 'Bir Hiroşima Yeter', 'Hiroşima'lar Olmasın' sloganlan söylendi durdu. İnsanlığın karşısında kırk yıldır acının anıtı gibi duruyor Hiroşima ve Nagazaki... On binlerce insan bir anda havaya uçtu. O binlercesi ölümcül yaralar aldı. Çırpına çırpına öldüler, günler ve günler boyu. Yıllar geçti. O gün doğmamış olanlar, ana rahmine düşmemiş olanlar bile zarar gördü. Hepsi hastalıklı, hepsi yaralı doğdular, yaşadılar. Hıroşima'daki A. Bomb Hastanesi dolup taşıyor durmadan... Aradan kırk yıl geçti ama, o gün beş, on, yirmi yaşında olanlar bu hastanenin sürekli konuklarıdır hâlâ... 'Bir milyon Hiroşima gezegenimizde depo edilmiş durumda' diye yazmıştı, Fransız yazan Andre Fontaine... Bir milyon Hiroşima! Akıllan durdurucu! Her an patlayacak bir milyon Hiroşima'nın üstünde yaşıyoruz. Buna yaşamak denirse! 1970 Temmuzunda Hiroşima'daydım. Kırk yıldan bu yana sanınm Hiroşima'ya giden, konuyu yerinde inceleyen, gören, anlamak isteyen tek Türk yazan, gazetecisi imişim. Orada öyle dediler... Bu ne acı şeydir! Japonya'ya sayısız devlet adamımız, yazarımız, gazetecimiz gitti, ama biri bile Hiroşima'yı görmedi. Oysa uçakla kırk dakika, hızlı trenle bir kaç saat uzakta.... Üstelik de bir doğa cenneti... O yolculuğumda getirdiğim kitapları, broşürteri çıkardım. Bir kez daha çeviriyorum yaprakiarı... İşte bankanın basamaklarına vurmuş insan gölgesi. İşte vücutlann üstüne işlenmiş kabartma yaralar. Eriyip biçim değiştiren ev eşyaları; saatler, makaslar, vazolar, radyolar, bisikletler... Ve insan yüzleri, kolları, gövdeleri, ayaklan, bacakları... insanoğlunun insanoğluna yaptığı bir şey bu. Canavarlık demek bile az gelir! Koca bir kent bir anda 'yok' oluyor, havaya uçuyor. Ayakta kalan bir yıkıntı var yalnız, olduğu gibi bırakılmış: Hiroşima Belediyesi'nin Endustri Sergievi. Hiroşima'da iki anıt var o günleri anımsatan; biri bu, öteki de Barış Parkı'ndaki anıt... Yok, bir de Sadako anıtı var. Üstünde turna kuşlannın uçtuğu, sayısız kâğıt turna dizilerinin rüzârda sallandığı, gece gündüz... 'Hiroşima'lar Olmasın'ı 1975'te yayımladım. Daha önce 1970 Agustosunda 'Cumhuriyet'te çıkmıştı. Bugünlerde yeni baskısı yapıldı. Hiroşima için bugüne dek yazılmış tek kitap. Çok düşündüm, Hiroşima izlenimlerimi niye daha aynntılı. daha uzun yazmadım diye! Kendi kendime yanıt verdim; bu denli büyük bir acı, bu denli korkunç bir tarih olayı için yüzlerce cilt yazılsa da yine de gereği gibi anlatılmaz. 'Hiroşima, Sevgilim' filminde, Emanuelle Riva'nın Japon sevgilisinin dediği gibi 'Sen Hiroşima'da bir şey görmüş degilsin'. Ben de ne görebildim ki! Yalnız görünenleri, bunca yıkjan sonraya kalabilenleri... 6 ağustos günü yaralananlarta görüştüm, konuştum. Barış Müzesi1 ni gezdim. Daha başka Hiroşima gazilerini arayıp buldum. Kitaplar okudum. Sokak sokak dolaştım. Ama ne gördüm ki! Aradan tam yirmi beş yıl geçmişti 1970'te... Artık anıt kentti Hiroşima. Bir acı anıydı. Dünyaya atılmış bir tokattı, verilmiş bir dersti... Ama anladı mı dünya, bir ders aldı mı? Nerde! 1945'tekinden daha korkunç, daha etkili silahlar, bombalar yapıldı, yapılıyor, yapılacak... Karşılıklı dikilmiş duruyor Hiroşima'yı bir anda yok eden bombaların binlerce kat üstünleri!.. Oysa 1970'te Hiroşima Belediye Başkanı ne demişti: "Bu dünyada bir daha savaş . olmayacaktır. Yeryüzünde Hiroşima'yı bir kale gibi yuceltmekle, bu amacı gerçekleştirebiliriz. Çağımızda yaşayan herkesin görevi bu olmalı..." 'Hiroşima'lar Olmasın'1975'te yayımlandığında dostum Ali Sirmen 'Cumhuriyet'teki sütununda şöyle yazmıştı: "Hiroşima'dan Osaka'ya dönerken, kendi kendine aynı şeyleri yineliyor Oktay Akbal: 'Hiroşima'da hiçbir şey görmedim". Oysa bütün benliğini seferber etmiş yazar ve kanımızca Hiroşima^ dan gerekli dersi almış, bize de aktanyor: Barışın gerekiiliği. 'Hiroşima'lar CHmasıri, basit bir kitap başlığı değil, bir yakanş, bir çtğlık." Tekirdağ'm Malkara ilçesi Demircili köyü eşrafından merhum Hüseyin Arabaalar'ın eşi, Naim, Hüseyin, Nasuf, Hatice, Türkân ve Rahime'nin anneleri, Yakup, Seviye, Sevgiye, Şebnem, Volkan, Aykut, Orhan, Hülya, Hasan, Semra, Filiz, Oğuz, Okan, Elif ve Sibel'in büyükanneleri, AOKAYBIMIZ ZEHRA ARABACILAR 4 Ağustos 1985 sabahı Hakkın rahmetine kavuşmuş ve aynı gün Demircili köyü camiinde kılınan namazdan sonra köy mezarlığında toprağa verilmiştir. Allah rahmet eylesin. AtLESt İKTİSAT POLfTÎKALARI VE GELİŞME DOĞRULTULAR' İklsat Pohtîkalan \c Büyümc Dif Borçbnma vt Finaıs Kurumlan>b tüşlakr Kamu Fnansmaıu tstihdam w Gdn Dı^ılımı Ihracann Paformansı vt Ekoooıtıiye Maliyeti lıhabnn Libaasyonu BAŞSAĞUĞI Arkadaşımız Naim Arabacılar'ın annesi ZEHRA ARABACILAR vefat etmiştir. Cenazesi dün Malkara'nın Demircili köyü camiinden kaldmlmıştır. Arkadaşımıza ve Arabaalar ailesine başsağlığı, merhuma rahmet dileriz. CUMHURİYET ÇALIŞANLARI POZANTI ASLtYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DOSYA NO: 1983/159 Adana Kızılay Caddesi 104 Sok, No: 13'te oturan davacı Yüksel Duranoğlu'nun davalılar Pozantı MalmüdUrlüğü ve müşterekleri aleyhine açtığı tescil davasının açık duruşmasmda verilen ara karan gereğince: Dava konusu Pozantı ilçesi Akça köyü köy içi mevkiinde kâin doğusu: Remzi Çulha, batısı yol, güneyi Yusuf Pilava ve kuzeyi Mehmet Mert laşınmazı ile çevrili 849 m 1 ve 212.250 TL kıymetindeki arsa ile üzerindeki evin MK.nun 639. maddesı geregince adına tapuya tescılini talep ettiğınden ilan tarihinden itibaren üç ay içerisinde hak iddia edenlerin mahkememize müracaatlan ilan olunur. 19.7.1985 Basın: 2638 Eski Galatasaray Lisesi Müdürlerinden merhum Macit Saner ile Galatasaray Lisesi emekli öğretmenlerinden Muzaffer Saner'in oğulları, Ali Saner ve Handan Tezcan'ın ağabeyleri, Hüsamettin Kınıklı ile Kadriye Kmıkh'nm damatlan, Ahmet Tezcan ile Hülya Saner'in kayınbiraderleri, Nurdan Tanör ile Reha Tanör'ün enişteleri, Banuçiçek Saner ile Yiğit Saner'in sevgili babaları, Ash Tezcan ile Nazlı Tezcan'ın dayüan, Barış Saner ile Arzu Saner'in arncalan, Handan Saner'in sevgili eşi Türk Ekonomi Bankası Müdürlerinden VEFAT 3 Ağustos 1985 Cumartesi günü vefat etmiştir. Cenazesi bugün Şişli Camii'nde ikindi namazını müteakip kaldırılarak, Aşiyan Mezarlığı'nda toprağa verilccektir. AİLESt DEMİR SANER GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI ÇORLU İCRA DAİRESİNDEN 1984/176 Talimat Satılmasına karar verilen gayrimenkullerin cinsi, kıymeti, adedi ve evsafı: 1 TAPU KAYTTLARI ELE İLGİLİ BİLGİLER: Gayrimenkuller Tekirdağ ili Çorlu ilçesi Kırkgöz Köyü hudutlan içinde olup 7 parçadan oluşmaktadır. Çorlu Tapu Sicil Müdürlüğünden gönderilen tapu kayıt öraeğine göre: Kütak Parsel Miktar Kayıt öntegindeki müsterek özeUikler: 686 695 10150 m 2 PafU Cinsi MevUi 1 687 696 9600 m F.19.d.05.C Tarla Asfalt boyu 1 691 700 17150 m 692 701 22300 m 2 688 697 19800 689 698 19500 m' 690 699 2350 olup kapsadığı toplam alan 121.550 m 2 dir. 2 İMAR DURUMU İLE İLGİLİ BİLGİLER: Tekirdağ Valiliği Bayındırlık Müdüriüğünün 24.7.1985 tarih 02/116:183589 sayılı yazılannda yukanda nitelikleri yazılı gayrimenkullerle ilgili olarak: ("Sözkonusu parseller için 6785/1605 sayüı yasanın Ek 78. Maddelerine ilişkin Yönetmelik hükümlerince, lmar ve Iskân Bakanlığının 26.6.1978 tarih ve Pl: 590431305 değişiklik no.su ile fabrika alanı olarak onaylannuş 1/1000 ölçekli mevzii imar planı bulunmaktadır. Aynca, araziler üzerinde; toplam 10.649 m : inşaat alanlı, 20.7.1978 tarih ve 2/2 sayüı yapı ruhsatı ve 15.3.1979 tarih ve 1/7 sayüı yapım izinleriyle kurulmuş TELEVİZYON TÜPÜ FABRİKASI TESİSLERİ BULUNMAKTADIR" şeklindeki) imar durumunda bir değişiklik olraadığı bildirilmiştir. 3 HALİHAZIR DURUMU VE BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLER: Dosyada meycut 1.7.1985 tarihli Bilirkişüer; Makina Yüksek Mühendisi Aülla BAYÜLKEN ve İnşaat Yüksek Mühendisi Selim SONAR tarafından düzenlenmiş olan 17 sahifeden ibaret rapora göre gayrimenkuller üzerindeki ana yapılar: 1 Kapı Giriş Binası, 2 Imalât Bloku, 3 Depo Binası, 4 BakımLojmanYemekhane, 5 Kimya Laboratuvan, 6 Pompa ve Demin su binası, 7 Kazan Binası, 8 Mekanik Atölye, 9 Tali Trafo, 10 Ana Trafo, 11Diğer tesisler (LPG ve Oksijen Azot Sahası, Çökeltme Havuzu, Dinlendirme Havuzu, Boru Köprüleri, Yollar, Çevre düzenlemesi ve Çitler) olarak belirlenmiş ve Makina ve Donanımı için bulunduklan durumdaki bugünkü değerleri Makina ve Donanım, Sayılan ve bugünkü değerleri başlıklan altında aynntılı bir biçimde açıklanmış ve raporun diğerleri (C) bölümünde Malzeme depolama, Kaldırma ve Taşıma Araçlan, Taşıtlar, Kafeterya ve Mutfak Donanımı, Çeşitli Büro Mefruşat, Eşya, Makina ve Aparatları yine raporda aynntılı olarak tanımlaması yapüarak değerlendirilmiştir. 4 KIYMETİ Gayrimenkule arsa bedeh' olarak m1 1000. liradan tamamına 121.550.000. lira Inşaatlar toplamına 818.915.000. lira Makina ve Donanımlar Toplamına 2.992.5O0.0OO. lira olmak üzere toplam 3.932.965.OO0. TL. (ÜÇMİLYARDOKUZYÜZOTUZİKİMİLYONDOKUZYÜZALTMIŞBEŞBİN) kıymet takdir edilmiştir. 5 SATIŞ ŞARTLARI: 7 parçadan oluşan gayrimenkuller müstakil bir hüviyet arzetmiyor ise de bu gayrimenkuller üzerine tesis edilmiş ve halen üretim halinde bulunan Televizyon Tüpü Fabrikasının ekonomik değerinin korunabümesi amacıyla Tüm Gayrimenkullerin, Üzerlerindeki Tesisler ile Makina ve Donanımlan ile Birlikte Satışa Çıkanlmasına ve satışın bu şekilde ifasına dairemizce karar verilmiştir. Buna göre: A Satış 20 Eylül 1985 günü saat 14.00'den 14.30'a kadar ÇORLU İCRA DAİRESİNDE açık antırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %75'ini ve rüçhanlı alacaklılann alacaklan toplamıru ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 30 Eylül 1985 günü aynı yer ve saatler arasında ikinci arturmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklılann alacağını ve satış ile paylaştırma masraflannı geçmek ve merhun gayrimenkulün muhammed bedelinin %50'sini geçmesi şartıyla en çok arttırana ihale edilecektir. B Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %10'u nisbetinde pey akcesi veya bu miktar kadar müli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para Uedir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masrafları ile %10 Katma Değer Vergisi alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. C îpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin ( + ) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde dairemize bildinneleri iazımdır; aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. D Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse lcra ve Iflas Kanununun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. tki ihale arasındaki farktan ve %30 faizinden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. E Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. F Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve mühderecatını kabul etmiş sayüacakları, başkaca bilgi alraak isteyenlerin 84/176 Ta. sayılı dosya numarasıyla memurluğumuza başvurmalan ilan olunur. (lc.lf.K. 126) ( + ) llgililer tâbirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 10041 MiMnya'daki tşçt tasorrufunun oncok befte biri T ü r i u » aSnderiiyor VOOflBOlJE STEVEN SPIELBERG Duel (1971) Sugarland Express (1974) 1941 (1979) Raiders of the Lost Ark (1981) Tvvilight Zone (1983) Indiana Jones and the Temple of Doom (1984) Merkez ve lüm bayilerde E.T. (1982) RRİZM SL\.\R HER Cr\W KESİN H\R£KET 10 Gün 9 Gece özel Otobüs • Tam Pansisun rtur: *JfMÖMER A KÖYÜ 75.«o ALANYA ALAADDİN O T E L 40.000 İLAN BOĞAZLIYAN 1. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'DEN Davacı Boğazhyan ilçesi Yoğunhisar K!den Kemal ve Mehmet Eryılmaz tarafından, davalılar, Elmas, Necmiye Baştepe vs. ale>'hine ikame olunan tapu iptali tescil davasında; Davalılar Elmas llhay, Necmiye Baştepe, Mustafa Baştepe, Emine Baştepe, Sabahat Baştepe, Yaşar Baştepe, Cihangir Dunı ve Fevzi Dunı'ya ilanen tebligat yapıldığı halde duruşmaya gelmediklen gibi; kendilerini temsilen bir vekil göndermediklerinden, adlarma ilanen gıyap tebliğine karar verilmiş olmakla; adı geçen davalılarm 16.9.1985 günü saat 9'da duruşmaya gelmeleri, ya da bir vekil göndermeleri, akii takdiıde duruşmanın gıyaplannda yapılacağı hususu ilanen tebliğ olunur fZ\ l FETHlYE P SEKETUR • Taban Meclis'e ulaş^ıyor: HAYDİ ŞEREFE!.. A Doç. Dr. Doğu ERGİL: DSP, iki parti birliği MOTEL 55.000 Basın: 21381 İLAN İSKENDERUN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 1984/299 Davalr. Iskenderun Atatürk Bulvan No: 83'te Beşen Pazarlama A.Şirketi. Iskenderun. Davacı Yapı ve Kredi Bankası tarafından davalı Beşen Pazarlama A.Şirketi aleyhine açılan itiraan iptali davasında ve yapılan duruşmasında adınıza çıkanlan davetiye bilatebliğ iade edilmiş bulunduğundan ve yaptınlan zabıta tahkikatında da adresinizin meçhul olduğundan davetiyenin ilanen tebliğine karar verilerek duruşma 3.10.1985 günü saat 09.00'a ertelenmiş bulunmaktadır. Mezkur gün ve saatte Iskenderun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde haar bulunmanız, gelmediğiniz ve sizi temsilen vekil göndermediginiz takdirde, duruşmanın gıyabınızda devam olunacağı gıyap karan yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 4.3.1985 Basın: 21822 için önemli bir tehdit oluşturmayacaktır. • Muzaifer SARAÇ: işçilere dayanmayan parti sosyal demokrat olamaz. • DYP'nin süvarileri Vatan Turu'ndan memnun • CİNDORUK: Bu hükümet gitmezse rejim bunalımı oluşur • AGÂH OKTAY GÜNER: Ekonomi ne diyor? • Toplam işçi tasarrufunun ancak beşte biri Türkiye'ye gönderiliyor. • Dr. Ali Nejat ÖLÇEN: İşçilerimizin emeklilik hakkını kazanmasında tıkanıklıklarvar • SPOR/ORHAN AYHAN: Spommuz ne zanian ciddiye alınacak? * DATÇA BODRUM AKTUR VÎLL\LAR Kadıkoy 1611074Iİ61H60 1612281 İLAN ÇAYELİ ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞtNDEN Dosya No: 1984/46 K.H. tarafından davalı Yüksel Çelik hakkında açılan vdayet hakkımn nez'i ve yanhş nüfus kaydımn tashihi davasında verilen karar geregince, davalı adresinde bulunamadığından hakkında ilanen dava dilekçesi ve davetiyenin ilanen yapılnuş olup, aynı usulle adı geçen davalının 24.9.1985 günü saat 9.15'de yapılacak duruşmaya gelmediği, vekille temsil etraediği takdirde kesin gıyabında davaya devam edileceği, gıyap karan yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 29.5.1985 HATOIIK HÂB£R DtRGlSl
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle