27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 AĞUSTOS 1985 EKONOMt CUMHURİYET/9 EKONOMIDE DIYALOG yondur. Onu halletmedikçe diğer meselelenn hiçbinsini halledemezsiniz. Bu enflasyon kendıliğinden gelen, kendıliğınden gıden bır şey değil ki bekleyelim düşsun. Enflasyon, sebepleri bilınen bir hadisedir. Enflasyonun ekonomidekı tahnbatının çok daha beterini sosyal bünyede bulursunuz. Düzgun işleyen bir toplum, her şekliyle duzgün işleyen bır toplum, arızalara reaksiyon veren bır toplum yüzde 15'ın uzerinde bır enflasyona dayanmaz, mesela Avrupa'nın pazaı ekonomilerine dayanan toplumları, yuzde 15'in uzerinde enflasyona uç yıldan fazla dayanmaz. Enflasyon devlet polıtikasının neticesidir. Ve bir ülkenin iyi ıdare edılmediğinin işaretıdir. Hem enflasyon olacak, hem Turkiye'yi ıyi idare edıyomm diyeceksinız, buna zor inandırırsınız birçok kimseyi. Aslında hangi iktıdar olursa olsun enflasyonu düzeltmeyeceğim diyemez, taahhut edersiniz ve duzeltirsiniz. Ne kadar zamanla duzeltirsiniz? Herhalde, "beş sene zaten geçmiş, beş sene sonra düzeltirim" demek bir manâ taşımaz. Bunun makul bir suresi vardır. Turkiye'de bu süreler aşılımştır. Türk ekonomisi yeni bir noktaya gelmiştir diyorsanız ben de sıze Turk ekonomisi sıkıntılar içındedir dıyorum. Enflasyonu ölçü olarak alırsanız enflasyonda gelinen yer başarı sayılamaz. Zaten bugünkü iktıdar, evvela soyliyeyim ki, benim kişilerle falan meselem yok ben sadece hadiselere objektif bakıyonım, yani bir memlekette enflasyon yuzde 40'sa ve bu iyı değildir dersek kişilerle meselemız mi olur? Yüzde 40 enflasyon iyidir diyenin alnını kanşlarım. Bazı şeyler var Geçen hafta Dünynda inişli çıkışh bir hafta geçiren dolar, Türkiye'de değerlendi Amerikan Doları, dünya borsalannda inişli çıkışh bir hafta geçirirken, Turkiye'de haftayı değer kazanarak kapattı. Hafta başında Merkez Bankası'nın dolar alış kuru 529 lira 95 kuruşken, hafta sona ererken bu rakam 533 lira 25 kuruşa yukseldi. Dolar gerek Turkiye'de gerekse dunyada en yüksek değerine ABD ekonomisinin ikincı 3 aydaki buyume hızının açıklandığı çarşamba gunü ulaştı. ABD ekonomisinin ikinci üç çeyrektekı buyume hızı yuzde 1,7 olarak beklenirken, yuzde 2 olarak gerçekleşince, ABD Doları da bir miktar değer kazandı ve 2,76 mark dolaylannda olan dolar, 2,80 marka kadar yükseldı. Aynı gun Türkıye*de de Merkez Bankası'nın dolar alış kuru 534 lıra 10 kuruş oldu. Ancak dolar daha sonra hem dunyada, hem Turkiye'de kuçuk çaplı değer kayıplarına uğradı. Al ssa» 533.25 "Ekonomi sloganlarla idare edüemez" "Önemli olan topyekun kalkınmadır." "İşsizlik artarken ekonomi başarıholamaz." Ulagay sordu, Demirel yunuladı: ki aksı soylenemez, ben de onlan soyluyorum... Enflasyon dışındaki önemli sorunlar hangileri sizce? DEMİREL Bana sorarsanız Turk ekonomisinin ikincı meselesi işsizliktir. Eğer bir ekonomi işsiz sayısını arttırarak gidiyorsa "Ekonomide Diyalog"un bu haftakı konuğu Suleyman Demirel. mından en başarısız on ulke içinde. Herhalde bu tablo iç açıcı bir bunu başan saymak mumkun değildir. İşsizlik kadar buyuk bir adaBaşbakanlığı sırasmda ekonomik konularla çok yakmdan ilgılenen tablo değildir... letsizlik tasavvur edemem. Gelir dağılımındaki bozukluğu duzelt Sayın Demirel, siz bu çerçeveyi çizdikten sonra ben baştaki mek için birtakım tedbırler alsanız, işsizlik eğer çok buyuk rakamSayın Demirel, bugünun Turkiye'sinde nerdeyse yalnızca ekonomıden söz edildığıni, oysa yalnızca ekonomıden söz etmenm, yalnızca sorumu tekrarlamak istiyonım: Türkiye ekonomisinin bugun gel larda ise gelir dağılımını da duzeltemezsıniz. Çunku koylü için bır ekonomi konuşmanm pek doğru olmadığınt düştinüyor. Suleyman miş oldugu noktayı nasıl degerlendiriyorsunuz? takım tedbirler aldın, uretiyor; işçi ıçın birtakım tedbırler aldın, ureDEMİREL Evvelâ siz Türkiye ekonomide yeni noktaya geldı Demirel'le ekonomik sorunlann diğer sorunlar arasmdaki yerini ve tiyor; işsız için tedbır alamazsın ki, iş ımkânı yaratmadan ve işsizson beşaltı yılda Türkiye ekonommnın nereden nereye geldiğım ko diyorsunuz, nereye geldi? "Efendim Turkiye'nin ekonomik yapısı lik sigortası olmadan. Ekonominin uçuncu meselesi ise vıyabılitedegişti, efendim Türkiye dışa açıldı" deniyor. Bunlar sloganlardır nuştuk. dir. Bunu bugün değil, 25 senedir devletin en önemli meselesi sayıSlogan bence şudur: Slogan söylendıği zaman zihinler onu muha yorum. 1963'te uygulanmaya başlanan 1. Beş Yıllık Plan'da yapı Sa>ın Demirel; siz geçenlerde verdiginiz bir demeçte ekonomi keme etmek ihtiyacını duymasın diye söylenir. Fakat biraz duşu lan 15 senelik perspektife göre viyabılitenın 1970'lı yıllarda hallepolitikalanyla Ugili onerileriniz soruldugunda 'kendımizı nazari bir nulduğu zaman derinlığı yoktur. Sloganlar ılke olmaz, sloganlarla dilmesi gerekirdi, ama araya istikrarsızlıklargirdi, çeşitlı meseleler hadise içine sokmak yerine geçmiştekı tatbikatımız var, gene öyle ıcraat yapılamaz, sloganlarla yapılan ıcraat ibra edüemez. Şimdı eko girdi ve Turkiye viyabilite meselesini halledemedi. Viyabilite yalnızca yapardık', gibi bir cevap vennişsiniz. Bana öyle geliyor ki, Türkiye nomi yeni bir noktaya geldi, deyince nereye geldi? Bunu soyleme ekonomik bır mesele değildir... ekonomisinde 1970'li >ıllardan bu yana oldukça degişik gelişmeler dikçe, ayrıntılarını verip bunun önceki dönemle kıyaslamasını yap Bu "viyabilite" kavramını biraz açıklamanız mumkun mu Saoldu, oldukça farklı bir noktaya gelindi. Bu nedenle de meseleye madıkça ekonominin yeni bır noktaya geldiği iddiası hiçbir mâna bugün baktıgınızda durumu nasıl degerlendiriyorsunuz, onu sormak taşımaz. Turkıye bugün kurulmadı ya. Beş sene önce de kurulma yın Demirel? DEMİREL Viyabilite, Türkiye'nin dış para ıhtıyaçlarını, yaistiyordum... dı. Ekonomi lafı Turkiye'de ilk defa ediliyor değil ya, kalkınma laDEMİREL Türkiye'nin ekonoraik gidişatında bir arayış ol fı ilk defa ediliyor değil ya. Öyle ise işi sloganlara sokup anlaşılmaz tırım ıçın, gunluk hayatı ıdame ettirmek için gerekh olan dış para ması, "acaba başka turlu olur mu" gibi bir arayış olması sizi bana hale getirerek bir nevi muhakeme edilebilirliğini kaybettirmek ben ıhtiyaçlarını dış para kazançlanyla karşılavabilır hale gelmesidir. Vibu suali tevcih etmeye sevketmiş görunuyor. Ben evvelâ şunu söy ce yanlıştır, yahut yanıltmadır. Onun ıçin dönüp bakalım, ekono yabilite Turkiye'nin dövız ıhtıyacı meselesini aşabılmesıdır. Yalnız bunu kendiniz kazanacaksınız, döviz kendinizin olacak. Başka birleyeyim ki, ekonomi politikası bir devletin veya bir ulkenın siyasetTürkiye sanayileşmeyi durdurduğu, sanayisine takım tedbırlerle döviz sıkıntısını bir sure ıçin ortadan kaldırabılırlerinden bırisidir. Bır devletin veya bir uikenin mılli eğitım siyaseti, milli eğitım politikası vardır, milli savunma politikası vardır, milli yeni rekabet gücü kazandıracak yeni teknolojileri siniz, fakat bunlar meseleyı bugunden yarına, yarından oburgune kultur politikası vardır, sağlık politikası vardır ,konm politikası var almakta geciktiği için ihracatını aşırı teşviklerle ya ertelemekten başka bir manâ taşımaz Bakm 5. Beş Yıllık Plan'ın 14 tablosunu açalım, ne gorüyoruz? Turkiye'nin 1989 yılında dış dır ve sosyal güvenlik politikası vardır, sosyal dayanışma politikalan vardır. Bu politikaların tumunu bır kenara atıp da devletin si pıyor. Bunun trilyonluk faturasını ise halkın refa tıcaret açığını kapatmak ve dış borç ödemelerını vapmak için aşağı yasetini tümüyle ekonomiye hasrederseniz, bu o diğer politikaları hından ödüyor, gelir dağılımı bu yüzden bozuluyor, yukarı 8 mılyar dolar para bulması lazım. Bu 8 mılyann diyelim ki 4 mılyarını başka yerlerden buldunuz, gene 4 milyar dolar eksıihmal etmişsiniz demektir. Türkiye hep ekonomi konuşuyor, ama enflasyon önlenemiyor. ğiniz var. 1989'da durum bu, 1985'te de böyle bu, yani 4 milyar Türkiye'nin ekonomi dışında başka işleri de var. Aslına bakarsanız dolar para bulmamz lazım. Şimdi hal böyleyken, boyle bir tablo ekonomi tek başına gaye de değildir. Ekonomi bir vasıtadır. Neyin mi hangı noktaya gelmiş. İşte elimızde 5. Beş Yılbk Plan. Demek ki, Turkıye beş tane plan yapmış. Burada birçok şeyi sağlıklı bı önumuzdeyken, "dovizler Merkez Bankası'ndan taşıyor" derseniz vasıtasıdır? Milletin refah ve mutluluğunu sağlamanın vasıtasıdır. Tabii bu refah ve mutluluğu sağlarken rakamla, parayla ölçulebile çimde yargılamak için kâfi bilgiler vardır, sanıyorum. Bunu yap bunun manâsı nedir? Oradan taşıyorsa getırın buraya koyun, ödecek şeyler vardır, ölçülemeyecek olanlar vardır. Aslına bakarsanız, mak yerine genel laflara, çok kere bu genel laflar boş laflardır, sı meler dengesi tablosuna koyun da açığımz kapansın Bunlar aldatıcı sözlerdır. 1989 yılında bıle viyabılıte meselesinı halledememış gene benim düşunceme göre, rakamla ölçülemeyecek şeyler, ölçu ğınmanın anlamı yoktur bence... bır Turkiye'de döviz falan taşmaz. Böyle yaparsanız, böyle konu Oncelikle nelere bakmamız lazım size göre? lebilenlerden daha önemlidir. Bu bakımdan benim sıze söyleyecekDEMİREL Bu konuda herkese göre bir şablon olmaz. Hangi şursanız rehavet olur. Siz Avrupa bankalannın verdıği azami faiz lerim, "Türkiye'nin meselesi munhasıran ekonomidir, başka bir şey değildir," gibi bugün moda olan tartışmalara, daha doğrusu vargı duşuncede, hangi siyasi kanaatta olursanız olun ekonomiyi belırle yuzde 8'ken yuzde 12.5 faiz verip sağladığınız döviz mevduatını eğer yen ölçüler bırbırıne çok yakındır. Mesela ekonomi seneden seneye kendi dövız kazançlannız olarak sayarsanız, yenıden döviz kazanlara hiçbir şekilde katılmadığımın da bir ifadesi olacak.. Son yıllarda galiba şöyle bir degerlendirme de yapıldı, halkın, buyuyor mu, bu buyume istikrar içinde oluyor mu? Memleketin bu manın gereksızliği gibi bir rehavetın içine Turkiye'yi sokarsınız. 550 toptamun ne durumda oldugu na pek bakılmadan "ekonomi iyiye yük meselelerine hangi ölçude cevap getiriyor? Acaba ekonomide milyon doları Almanya'daki hurda makine parkına, Hollanda'dan iyileşme mi oluyor, kötüleşme mı oluyor? Memleketin uretım gucu çiçek ıthalıne, İsviçre'den peymr ithaline, Amerıka'dan ayakkabı, gidiyor" dendi... en rantabl şekilde kullanılıyor mu, bu uretim gücune ilave yapıla halya'dan elbise ithaline harcarsanız, yüzde 12.5 faızle topladığıbiliyor mu? Altyapısı ne vaziyettedır? nız dövizı bunlara harcarsanız o zaman viyabilite meselesini kafaSon beş senede Türkiye'de tarımda çalışan Bu noktalar açısından bakarsak bugiınku duruma ve ornegin nızdan çıkarmalısınız. Bu ayrı bir şeydir, "şu anda doviz sıkıntımız nüfusun oranı düşmemiş, sanayileşme yolunda yok" demek başka bir şeydir. Şimdi ben bu uç temel meseleyı sayekonomide bir yapı değişikligi oldugu yolundaki iddialara? hiçbir yeni adım atılmamış, sanayiye rekabet DEMİREL Evet şinıdi >apı değışıkliğı hadısesıne gelmek isti dıktan sonra bunlardan da evvel gelen meselenin mantalite yani zihgücü kazandıracak yeni teknolojiler yorum: Yapının nesi değişmiş? Turkıye'nin çalışabilır nufusunun, niyet meselesi olduğunu soylemek istiyorum... işsizleri çıkardığınız zaman yuzde 55'ı hâlâ tarımda çalışıyor. Ben Ziyniyet meselesi derken neyi kastediyorsunuz? getirilmemiş, banka sistemi halkın tasarrufunu . şımdi bunye değışıkliğı deyince bunun yuzde 45'e, yuzde 35'e inDEMİREL Devletin bır hesabı, kitabı vardır. Hiç kımse bu sanayiye, tarıma, hizmetlere aktaracağı yerde mesini anlarım, Avrupa'nın hiçbir memleketinde bu oran yuzde hesabı istediği şekilde şu ya da bu tarafa doğru dönduremez. Bır devletin masraflannı fınanse eder duruma 20'nin uzerinde değildir. Acaba Turkıye geçen dort beş sene zar dorduncu mesele ise sanayileşmedir Turkiye eğer sanayileşmesini gelmiş. Bu tabloya bakıp da Türkiye'de fında bir agraryen ekonomiden, tanmsal ekonomiden bır endustri durdurmuşsa, veya sanayileşmeden tıcarete kayıyorsa bunu vahim yel ekonomiye geçme yolunda birtakım başarıh adımlar atmış mı sayarım. Sanayileşmeyi durdurduysanız, yeni teknoloji ithal etmıekonominin yapısı değişti demek aldatıcı bir dır? Bunye değışiklığınden ben bunu anlıyorum. lkincısı acaba Tür yorsunuz demektir, o zaman dış pazara çıkıp rekabet edemezsınız. slogandan başka bir şey değildir. kiye elinde bulunan sanayi tesıslerine yeni teknolojiler getirmiş, sa Dış pazara çıktığınızda rekabet edecek rantabilitede değilseniz mal nayisine önemli rekabet gucu mu kazandırmıştır? Veya yeni tekno satmak için aradakı farkı paranızın uzerine ödersınız thracatı teşDEMİREL Ekonominin iyı olması ıyi bir şey tabıi, eğer gerçekten iyıyse. Ama devletin çeşıtli hizmetlerinden, bir toplumun is lojiyle birtakım yeni sanayiler mi kurabilmiştir? Bunlann hıçbirini vik tedbirleri denen tedbirlerle, doların resmi kuru 550 lıra ise sızın yapmamışsa "Türkiye ekonomisinin bunyesi degişti" demenin hiç kazandığınız dolann kuru 700 liraya çıkar. Bu aradaki fark ışte retediği çeşıtli hizmetlerden bır tanesini çok iyi duruma getırmek, dibir manâsı olmaz. Bir başka nokta da bankalarla ilgili. Bankalar kabet gücu eksikliğınden doğan farktır. Bu halkın refahından keğerlerinı çok geri bırakmak dengesizlik yaratır. Ben 25 senedir bu sisteminin fonksiyonu gönullu mevduatı, gönullu tasarrufu topla serek ihracatçıya verdığıniz bır farktır. Bunun miktarı yılda 1 trılkonuda konuşuyorum, konuşurken de topyekun kalkınmadan bahsediyorum. Ekonomi topyekun kalkınmanın parçalarından, merha yıp ekonominin bunyesine enjekte etmektir. Bu çok önemli bir iş yona çıkıyorsa o zaman gelir dağılımındaki bozulma hadisesını de, lelerinden biridir. Önemlisidir tabii. Fakat topyekun kalkınma den tir. Acaba Türkiye'de bankalara akan gönullu tasarruf daha çok enflasyon hadısesini de tabii gormek gerekır. Ben sanayileşme uzesanayiye, tarıma, turizme, hizmetlere aktarılmış, bu sektorlerin daha rinde ısrarla duruyorum. Tarımın modernızasyonu bence de çok diği zaman ekonomik, sosyal kalkınma, kültürel kalkınma, hepsıni iyı netice almasına yardımcı mı olmuş, yoksa vatandaşın cebınden önemli, ama kışı başına 1000 dolar sevıyesindeki bır Turkiye'yi taberaber almak lazım. Zaten devlete de bunun için ihtiyaç vardır. çıkan bu gönüllü mevduat devletin masraflarının finansmanı için nmla bır yere götüremezsiniz. Bugünku Turkiye'yi de sanayileşmış Kendi başına bırakırsanız bazı sahalardaki gelişmeler istenilmeyen mi kullanılıyor? Bunye değışir değişmesine, ama ne istikamette de falan saymayın. Neyiniz var bugun, 4 milyon ton demiriniz var, 30 istikametlere kayabilir, istenilenden daha ileri gidebihr, bir kısrru ğişmiş? Butün bunlara bakmadan "Turk ekonomisi yeni bir nok milyon kilovat saat elektriğiniz var, 2526 milyon ton linyitinız var, çok gerilerde kalabilir. Mesela Dünya Bankası'nın 126 memleket taya geldi, Tiırk ekonomisinin bunyesi değişti" gıbı sozleri ben fazla 1213 milyon ton buğdayınız var. Bu rakamlarla Turkıye olmaz. Biarasmda yaptığı sıraiamaya göre Türkiye hasta yatağı bakımından ağırlığı olan sözler saymıyorum. Hele ekonomik manâda ciddi söz naenaleyh Türkiye sanayıleşmeye devam etmelidir. Makine sanavıı 120. sırada yer alır, gelir dağılımı en kötu 10 ulke arasında ve 8. olmayan bir Türkiye de olmaz. Netice olarak ben yapı değişikliğı sırada yer alır. Diyelim kı, Türkiye buyüme hızı bakımından ve ih ler de saymıyorum... racat artışı bakımından 126 ulke ıçinde en başarıh on ulke içinde, Peki sizce bugün Türkiye ekonomisinin çozemedigi sorunlar oldu denen yerde yapının değiştiğme kanı değilim de Turkiye'nin gidişatındakı arızaları gayet obje^'if bır şekilde ortaya çıkartmak, ama gelir dağılımı bakımından, işsizlik bakımından, adam başına ya da önemli sorunlar neler sizce, Sayın Demirel? düşen hastane yatağı bakımından, adam başına düşen hekim bakıDEMİREL Bence ekonominin bir numaralı meselesi enflas bunları duzeltmek ve Turkiye'yi ilerı goturmek gerektığine kaniyim. Ytizde 40 enflasyonla Türkiye iyidir diyenin alnını karışlarım \iyabilite Türkiye'nin döviz meselesini aşabilmesinin adıdır. Sizin bu yıl ve hatta 1989'da ödemeler dengesi açığını kapatmak için fazladan 4 milyar dolar para bulmamz gerekirken "dövizler MerkezBankası'ndan taşıyor"demenizin manası yoktur. Oradan taşıyorsa getirin ödemeler dengenize koyun da açığımz kapansm. man Markı ise Turk Lirası karşısında hafta boyunca 155 kuruş değer kazandı. Merkez Bankasının Alman Markını alış kuru hafta başında 192 lira 5 kuruşken, hafta sona ererken 193 lira 60 kuruştu. Hafta başında 41 bin 900 liraya alıcı bulan Cumhuriyet Altını, hafta ortasında 42 bin lira sınırını aştıktan sonra hafta sona ererken 42 bin 500 liralık değere oturdu. 24 ayar kulçe altın ise Kapalıçarşı'da çok ıstikrarlı bir hafta geçirdı. Haftayı gram başına 6200 liralık fiyatla açan 24 ayar külçe, hafta sona ererken yine aynı fiyattaydı. Dunyada ise 1 ons altın (31,5 gram) 333335 dolarhk fiyattan işlem gördü. Dunyada altın, hafta içinde Londra borsasında zaman zaman 340 doların uzerine yukselmesıne rağmen, bu yukselişler 12 saat gibi çok kısa sureli oldu ve kapanış saatlerinde altının ons fiyatı 335 dolar dolaylarındaki bir değere oturdu. Altının pırıltm sürdü Turkiye'de yıldızı onceki hafta parlayan altın, parıltısını gecen hafta bovunca da surdurdu. Cumhuriyet Attını 42500, 41.900 41750 19 20 21 22 23 NELER OLDl? Faiz oranları değişmedi Banka mevduatlarına verilen faizi temmuz ve ağustos aylannda ıkı kez duşuren Merkez Bankası, eylul ayında faızlerde bir değişikük yapılmamasını kararlaştırdı. Bu durumda bankalarda bir ay daha aynen uygulanacak faiz oranlan şöyle: Bir yıl vadeli yüzde 55, altı ay \adeh yuzde 50, uç ay ıhbarlı yuzde 45,bir ay ihbarlı yüzde 35, bır yıl vadeli, uçer aylık odemelı yuzde 46, altı ay vadeli, üçer aylık ödemelı yuzde 46, vadesiz yüzde 5. Sabancı ile Gezgin kapıştı lstanbul Sanayi Odası'nın hafta ortasında toplanan aylık meclis toplantısını ızleyenler, Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Gezgin ıle meclis üyesı Sakıp Sabancı arasında sert bir söz düellosuna tanık oldular Sabancı'nın, "Traktör fabrikalan kapanırken, kamyon fabrikalan düşuk kapasiteyle çalışırken, keyif araçları (olomobiller) 3 milyonu aşan fiyatlanyla kapış kapış gidiyorsa, hatta Yugo^ su ve Lada'sıvla ithal otolar sokakGezgin Sabanct larda vızır vızır dolaşıyorsa, bu işte bir çarpıklık var demektir" yollu sözlen Gezgin'ı sınirlendirdi. Sabancı'nın ardından kursuye gelen Gezgin, "Eger Sayın Sabancı ithalatın serbestleşürilmesi kararı gozden geçirilmeli demek istiyorsa, bu gecikmiş bir istektir" dedikten sonra Sabancı'ya dönerek "Zatıâliniz Mitsubishileri ithal edip bangır bangır reklam kampanyalanyla satarken iyiydi de, ithalatın liberalleşmesi şimdi mi kötu oldu?" şeklınde konuştu. tki ışadamı arasındaki tartışma daha sonra Yönetim Kurulu Başkanı neyi soyler, neyi soylemez"e kadar vardı. Çiftçilere bayram zehir oldu Devlet tarafından subvanse edilen az sayıdakı urunlerden gubre>e zam yapılması konusunda bayram arifesinde özal hukumeti tarafmdanalınan karar, çiftçilere bayramı zehır etti. Bayramdan sonra yururlüğe gırecek yeni nyatlarla bazı gubre çeşitleri yüzde 14,8 ile yuzde 25 arasında zamlanmış oluyor. Kısaca DAP olarak bilinen diamonyum fosfat gubresinin fiyatı yuzde 17,2'lik artışla 107 liraya yukselırken, en yuksek oranlı artış, yuzde 25'le amonyum nitrat ve üreye geldı ve amonyum nitrat gübrenin kilosu 77 liraya, üreninki 24 lıraya >ukseldı. Esnaf bayranıda umduğunu bulamadı "Uzun suredir durgun olan sabşlar acaba bu bayram oncesinde canlanır mı?" diye kuçuk de olsa bir umut taşıyan esnaf, bu bayram alışverişlerinden de umduğunu bulamadı. Hatta bayramın yaz donemıne rastlaması \e buyuk kentte yaşayanların kıyı yörelerine akın etmesı sonucu, bavram öncesi alışveriş, normal günlere oranla bile duştu. Rothmans ,Dünyanın Herlferinde Sigarada En Büyük İsim Rothmans, 120'nin üstünde havayolunda ve en büyük denizyollannda, kısacası tüm dunyada, King Size sigaralarda üstünlüğün ölçüsü kabul edilmektedir. Rothmans King Size Ingikere'nin en fazla ihraç edilen sigarasıdır. Mükemmel bir sigara içmenin ke}rfine ancak Rothmans'la varabılirsiniz. Rothmans Ingiltere'de üretilmektedir. 1979 VİÜ ICRA PL 4fi7 TEOeifi UYARINCA SKİARA SAGUĞA ZARAALlCMR SİGARADA EN BÜYÜK İSİM
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle