16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 AĞUSTOS 1985 Ozetle DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Pilotsuz bir Amerikan casus uçağı önceki gün El Salvador'utı kuzeydoğu kesiminde düştü. Olayı açıklayan ABD 'nin El Salvador Büyükelçiliği, casus uçağırt düşüş nedinine iUşkin açıklama yapmadı. El Salvadorlu askeri yetkililer, düşen uçağın 6 tnetre boyunda olduğunu ve içinde pilot kabinin bulunmadığını açıkladı. El Salvador'da ABD casus uçağı düştü Batı Abııaıı casuslar telaşlı Dış Haberler Servisi Federal Almanya'da patlak veren casusluk olayı.karsı casusluk örgütünün önde gelen bir görevlisinin Demokratik Almanya'da ortaya çıkması üzerine ülkede telaşa yol açtı. Içişleri Bakanı Friedrich ZimmermanD tatilini yarıda keserek başkente dönerken, Federal Almanya yetkilileri, Demokratik Almanya'da bulunan casuslann ele verilebileceği endişesiyle hepsini geri çağırmaya hazırlanıyor. Casusluk skandalını şimdiye kadar sıradan bir olay olarak veren Alman televizyonu, Anayasa Güvenlik Örgütü'nün karşı casusluk bölümünün şeflerinden HansJoachim Tiedge'nin Demokratik Almanya'da ortaya çıkmasını "Cnmlıuriyet tarihinin eo kötü casusluk olayı" olarak nitelendirdi. AP'nin haberine göre Içişleri Bakanlığı'nda dün gizli servis şeflerinin de katıldığı bir toplantı yapılarak Tiedge'nin karşı tarafa geçmesinden doğan zarann nasıl en aza indirilebileceğini tartıştı. Içişleri Bakanlığı Müsteşarı Hans Neusel, önceki gün yaptığı açıklamada Tiedge'nin 19 yıl boyunca "hassas görevler" yürüttüğünü açıkladı. Muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti milletvekillerinden Gerhard Jahn, bu skandalın 1974'te Başbakan VVUIy Brandt'ın istifasına yol açan skandaldan da daha büyük olduğunu ileri sUrdü. Tiedge'nin Federal Alman ajanlarının adını açıklaması halinde Karşı casusluk şeflerinden Tiedge, Doğudaki casuslan ele verebilir Kâbtfye Nereden Gidilir?.. SAMİM LÜTFÜ Berna Moran tarifsiz güzellikteki, Türk Romanına Eleştirel Bakış (Ahmet Mithat'tan A. M. Tanpınar'a) adlı yapıtında yazınımızın en önemli romanlarından bıri olarak kabul edilen "Sinekli Bakkal"\ incelerken, İtalyan musikl muallimi Peregrini'nin Müslüman olup Osman adını alarak, Rabia ile evlenmesinde DoğuBatı bileşımini görenlerin tersine "Açıkça görulüyor ki, evliliğin simgesei anlamı bir BathDoğu bileşimi degil, Doğu'nun Batı'ya üstünlüğüdür. Yazar demek istiyor ki, aydrnlar dine karşı çıkar, geleneklerimizi eleştirir ve Batı uygarlığı karşısında, Doğu'yu küçümserken bizzat Batılı bir aydın kendi uygarfığının terpel değerieriyte bizimkini karşılaştırdığında, bizimkinin üstünlüğünü kabul ediyor" der. Moran'a göre "Aradığmı kendi dininde bulamadığı için dlnsizliği seçen, ama Türkiye'ye geldikten sonra İslam'ın yarattığı cennetteki ferdi kendine daha yakın bulduğunusöyleyen Peregrini, Batı'da ve İstanbul'un zengin çevresinde bulamadığı değerlen ninayet Sineklı Bakkal'da bulmuştur." Peregrini'ye Hakkın yolunu seçtirenin ise salt Rabia'ya duyduğu aşk olduğunu sanmak, yanıltıcı olur. Peregrini'yi gerçeğin yoluna çekenlerin başında Moran'ın deyimiyle "Doğu'nun vardığı en ince, en olgun gerçek din anlayışına örnek olarak sunulan Vehbi Dede'dir." Sayın Moran ' Okuru her vesileyle Vehbi Dede'den yana etkilemeye çalışır yazar" diyor. Ne var ki, Sinekli Bakkal'ın yazıldtğı dönem, Türk toplumunda bu tür düşüncelerin kabul ettirilmesi açısından belki de tarihimizin en elverişsiz ortamını oluşturuyordu. O kadar ki, okurun çoğunluğunun kendi içinde tutarsızlıkları hiç de az olmayan ana mesajının uzun yıllar boyunca büyük bir okur çoğunluğu tarafmdan, yazarın amaçladığı doğrultuda alınmış olması da çok kuşku götürür. Geçenlerde "A/oWa"dergisinde "Bizim Garaudy'ler"baş\Mı yazıyı okurken, Sineklı Bakkal'ı ve bu romanda Halide Edip'in PeregrıniOsman aracılığıyla yaptığı çağrıyı anımsadım, kaçınılmaz olarak. Yazıda bizim Garaudy'ler diye sunulanlar, önce solun çeşitli kesimlerinde at koşturduktan sonra, şimdi Garaudy örneği umarı islam'ın yolunda bulanlardır. Hemen belirtmek isteriz ki, burada saymayacağımız adlar (çünkü amacımız görüşlerinin doğruluğu ya da yanlışlığını tartışmak değil) Sayın Hüseyin Perviz Hatemi'nınkinin karışması, büyük bir yanlışlık olmuştu kanısındayız. Çünkü o ne Garaudy gibi İslam'a marksizmin çetin yollarından, ne de Peregrini gibi ateızmin korkutucu yalnızlığından gelmiştir. Kendisini illa birine benzetmek gerekse, olsa olsa "Doğu'nun vardığı en ince, en olgun gerçek din anlayışının" simgesi olan Vehbi Dede'ye benzetmek olasıdır. Hem de Halide Edip'in kahramanından daha fazla ayakları yere basan bir Vehbi Dede. Her neyse, acaba Sineklı Bakkal'ın yazıhşından yıllar sonra, yıllar boyu Peregrini'nin kişiliğinde Halide Edip'in yaptığı çağrıya sağır kalan, laik aydınlar, şimdi Garaudy'nin yolunu izleyerek, marksizmden geçerek islam'a mı varıyorlardı? Kabul etmek gerekir ki, eğer "Bizim Garaudy"lerimiz benzetmesi yerindeyse durum oldukça gariptir. Yıllar, yüzyıllar boyu hilafetin merkezi olan istanbul'dan Kâbe'ye yönelen yolun Garaudy aracılığıyla Paris'ten geçmesi, ister istemez "mizahi" çağrışımlar yapmaktadır. Acaba benzetme doğru mu? Olaya biraz yakından bakınca, soruya olumlu yanıt vermek güçleşiyor. Her şeyden önce dünkü yazımızda belirttiğimiz gibi Garaudy ve benzeri Batılılar, İslam'a karşı çıktıkları, başkaldırdıkları Hıristiyan değerler bütünü karşısında, ona, yani yaşadıkları topluma tümüyle yabancı, yaşadıklan toplumun değerler bütünü ile bağdaşması olanaksız bir antitez total değerler bütünü (cosmogome) olarak görmekteydiler. Garaudy için içinde yaşadığımız toplumun geçmişindeki sorunları ile bugün vardığı yerde bir İslam katkısından söz etmek olanaksızdır. Oysa bizim İslamcı aydınımız için böyle bir durum söz konusu değildir. Başka bir deyişle İslam onun başkaldırdığı, karşı çıktığı (başkaldırıyor ve karşı çıkıyorsa tabii) toplumsal değerler bütününün karşısına çıkarabileceği "yabancı" bir antitez değildir. Sanmıyoruz ki, geçirdiği tüm evrelere karşın, temelinde Müslüman kalmış bir toplumun aydını ile geçirdiği tüm evrelere karşın sapına kadar Hıristiyan kalmış Batı toplumunun aydımnı, Garaudy'nin İslam'ı selamet yolu olarak gösterirken konumları aynı olabilşin. Garaudy ve İslam'ın yolunu seçen Batılı aydınlar, kendileri için yepyeni, geçmişlerinde hiç denenmemiş ve bugün de toplumlarının vardığı noktada hiç katkısı olmayan bir kuruma çözüm olarak başyurmaktadırlar. Oysa, soldan İslamcı yola gelen Türk aydınları, kendi toplumsal deneyimlerine tümüyle zıt bir değerler bütününü ilk kez deneme yolunu tutmuş olmuyorlar. Onların toplumlarında geçmişlerinde İslam yolu, zaten denenmiş bir yoldur. Şimdi onların, bütün bu geçmişte olanlar, sanki hiç olmamış gibi, Garaudy örneğine bakarak İslam'ın yolunu bulduklarını, istanbul'dan Kâbe'ye Via Paris yöneldiklerini ileri sürmek. Bilmem ki... Yanlış anlaşılmasın, bizde İslam'ın yolunun seçilmesi hiçbir seyi değiştirmeyecektir demek istemiyoruz. Böyle bir yolun, bunca yıl sonra yeniden seçilmeye kalkılmasıyla birçok şey değişecek, her şeyden önce toplum. 19. yüzyıl sonu 20. yüzyıl başı tartışmalarına yeniden dönerken, toplumsal "entife"mizin ölçütü de değişecek, toplumsal bütünlüğümüz bugünün laik toplumunda ona can veren ölçütten başka bir bütünün temelleri üstüne oturtulacaktır. İslam, Humeyni örneğinde de gördüğümüz gibi, kendisine kendi ideolojisinden başka yol arkadaşı ve ortak tanımayacağı için, bugüne dek doğrultusunda ilerlediğimiz yol, tümüyle bırakılarak. onunla temelde uziaşmasına olanak bulunmayan bir "yenieski" yola girilecektir. Evet de, yine hep aynı soruya takılıyoruz, dönüp dolaşıp "Peki, biz bu yolu geçmişte zaten denemedik mi?" Humeyni'nin yarattığı heyecan bıze geçmiş deneylerimizi ve vardığımız sonuçlan unutturacak mı? Hem İran'ın yaşadığı olay, Humeyni'nin "antiemperyalizmi!" ve "devrimciligi!' bunca öykünülecek bir olay mı? Ne dersiniz? Bir tiirlü sarsılmayan Kohl hükiimeti Federal Almanya'daki son casusluk skandalı normal bir hükümeti . sarsacak boyutlara ulaştı. Ancak Başbakan Helmut Kohl'un bu olaydan fazla etkileneceği kuşkulu. Sık sık skandallarla karşılaşan Başbakan Kohl'un "Dişimizi sıkmalıyız" sözü Alman basınında efsanevi bir söz olmuş durumda. Hür Demokrat Ekonomi Bakanı Otto Lambsdorff hakkında rüşvet almaktan dava açıldığında bile Kohl, onu görevden almamakla direndi. Ancak savcüarın ana duruşmaya geçeceğini öğrendikten sonra onu istifaya zorladı. Haberleşme Bakanı Christian SchwarZ'Schilltng'in milyarlarca marktık kablolu televizyon projesini yürurluğe koymasından sonra onun bu konudaki ihalelerin başlıcalarını alan şırketlere ya doğrudan kendi, ya da eşi dolayısıyla ortak olduğu ortaya çıktı. Kohl onu da görevden almadı. Savunma Bakanı H'örner, ülkenin en üst rütbeli askeri olan Orgeneral Kiessling'i eşcinsellikle suçlayıp bunu kamtlayamadığında da önce konuya hiç müdahak etmedi ve skandalın büyümesine yol açtı. Sonra da kabine toplantılarında onunla alay etmekle yetindi. Parlamentonun yaz tatiline girmesi sırasında Kohl'un kabineye taze kan getirme amacıyla bazı bakanları değiştireceği söylendi. Kohl, haberiyalanladı: "Federal Almanya tarihinin en başanlı hükümetlerinden biriyiz." Federal Almanya'nın güvenliğinin büyük tehlikeye gireceğini söyledi. Bild gazetesi dünkü sayısında, Tiedge'nin kendilerini ele vermesi tehlikesi karşısında Federal Almanya'nın iki önemli ajanının Batı Berlin'e kaçtığını haber verdi Anayasa Ciüvenlik Örgütü'nün eski Müdürü Richard Meier, 48 yaşındaki Tiedge'nin Batı Alman ajanlannın kullandığı yöntemler hakkında derin bilgisi olduğunu ve bunlan Doğu Alman istihbaratına anlatması halinde Batı'nın büyuk zarar göreceğini belirtti. Federal Almanya tarihinin en büyük casusluk olaylarından biri, bu ayın başında Ekonomi Bakanı Martin Bangcmann'ın sekreteri Sonja lüneburg'un ortadan kaybolmasıyla başladı. 61 yaşındaki kadın sekreterin evinde yapılan aramada belge kopya etmekte kullanılan baa fotoğrafçılık gereçleri bulununca casus olduğu kanısı yerleşti. Ardından iktidara yakınlığıyla bilinen "Sürgünler Birliği" adlı örgutün muhasebecisi tlse Ursula Richter aynı şekilde kayboldu. Onu da ordunun idari görevlisi Lorenz B. izledi. Ursula Richter'in Federal Ftru'da banka memurlan ücret artısı istemiyle önceki gün greve gitti. 30 bin üyesi bulunan Banka Memurlan Federasyonu 'nun 5 ağustosta yapnğı bir günluk grev çağnsına memurlann ancak bir kısmının uyduğu, ancak greve katumayanlann da işlerini yavaşlattıklan bildirildL f AP) Peru'da banka grevi YunanArnavut savaşı bitti Yunanistan hükümetinin, 1940'dan beri Amavutluk ile Yunanistan arasında devam eden, "savas hali"ne son vermeyi kararlaştırdığı açıklandı. Atina'da bir basın toplantısı düzenleyen Yunan hükümet sözcüsü Kostas Laiiotü, "Yunan hükümetinin, bu karardan geri dönmeyeceiini" söyledL El Salvador'da la gerillı saldırısı El Salvador'da yönetime karşı savaşan gerillalar önceki gün bir yolcu otobüsüne pusu kurarak 5 yolcuyu yaraladı. Gerillalar S gün önce ülkedeki hiçbir anayolda trafiğe çıkılmamast yolunda uyanda bulunmuştu. (AP) Almanya hükümet yetkililerinin bir nukleer savaş halinde korunması için inşa edilmiş nükleer sığınakta çalışan bir asansör tamircisiyle ilişki içinde olduğu ve ondan sığınak hakkında gizli bilgiler edindiği iddia ediliyor. Tüm casuslar içinde Tiedge, görevi dolayısıyla çok gizli bilgileri bulunduran tek kişi. Bundan önceki en önemli casusluk olayı, 1979'daüst düzeyde birçok yetkilınin sekreterinin casus çıkması olmuştu. Bir grup sekreter tutuklanırken, bazıları da Doğu'ya kaçmayı başarmıştı. 1974'te de Sosyal Demokrat Başbakan Willy Brandt'ın yardıması Güntber Guiüaume ile karısının Demokratik Almanya casusu çıkması, Brandt'ın istifaya zorlanmasına yol açmıştı. Guillaume ile karısı, 1981'deki bir casus değiştokuşu sırasında Demokratik Almanya'ya iade edilmişti. Willy Brandt zamanında istifa etmesi sayesinde fazla yıpranmaktan kurtulmuş ve Başbakanhğı en büyük rakibi Helmut Scbmidt'e kaptırmakla birlikte parti başkanlığını sürdürmüştü. Ayrıca Sosyalist Enternasyonal Başkanı olarak sahip olduğu itibar, onun Helmut Schmidt'in istifasından sonra yine partide ön plana çıkmasını sağladı. Kohl hükümetinin giderek yıprandığı bugünlerde Sosyal Demokrat kulislerde partinin iktidara geçme şansının arttığı ilk seçimlerde VVilly Brandt'ın yeniden Başbakanlığa adaylığını koyabileceği söyleniyor. Yunan ana muhalefet partisinde liderlik çekişmesi ABD ordusunda yeni atamalar YDP lideri Miçotakis istifa etti miçotakis istifa gerekçesi olarak, kongre tarihi konusundaki görüş ayrılığının liderliğini gölgelediğini gösterdi. Perşembe günü meclis grubu yeni başkanı seçecek. Adaylar: Miçotakis ve Stefanopulos. Stefanopulos En güçlü rakip Perşembe günkü" parlamento grubu toplantısında Miçotakis'in karşısına çıkacak en güçlü adayın YDP Parlamento Grubu Başkanı Konstantin Stefanopulos olduğu belirtiliyor. Miçotakis 1984 eylülündeki parti kongresinde başkan seçilmişti. Ondan önceki parti Başkanı Evangelos Averof da 1981 Miçotakis İtibar kaybetti. yapılmasmda diretiyordu. Siyasal gözlemcilere göre Miçotakis'in kongrenin bu ekimde yapılması konusundaki direnmesi, başkanlığını yeniden onaylatabilmeyi amaçhyordu. Kongrenin önümüzdeki baharda yapılması halinde ise Miçotakis'in başkanlığı yeniden elde etmesi şansı azalacaktı. genel seçimlerinde PASOK karşısında partinin uğradığı büyük yenilgi sonrasında sürekli itibar kaybetmişti. Parti genel kongresi tarihi konusunda yapılan tartışmalar sırasında Miçotakis kongrenin bu ekim ayında yapılması üzerinde ısrar ederken, diğer yöneticiler kongrenin önümüzdeki baharda ABD Deniz Operasyonlan Komutan Yardımcm Amiral Ronald J. Hays, Fasifikteki Amerikan Kuvvetleri Komutanlığına atandL Atamanm, ABD'nin bölgedeki müttefıklerinin Pentagon tarafmdan durumdan haberdar edilmesinden sonra resmen açıklanacağı bildirildL Halen Pasifik Kuvvetleri Komutanı olan Amiral Wiüiam J. Crowe'un ise, General John Vessey Hn yerine A BD Genelkurmay Başkanlığı 'na getirileceği bildiriliyor. (a.a.) Hollanda'da bir mahkeme, Hollanda hükümetinin, AmsterdanCm Schiphol Havaalam'nda tranh 14 mülteci adaymı bekletmesinin yasalara uygun olduğuna karar verdL 14 kişilik Iranlı müheeiler grubu, Türkiye, Pakistan ve Yunanisıan'dan 5ağustos tarihinde Hoüanda nuı Schiphol Havaalanı'na gelmişlerdL tranh müheeiler ATtNA, (AP) Yunan ana muhalefet partisi Yeni Demokrasi lideri Konstantin Miçotakis, parti içi anlasmazlıklar nedeniyle istifa etti. Yeni Demokrasi Başkaru Miçotakis dün yaptığı açıklamada , yeni başkanı belirlemek üzere partisinin parlamento grubunu perşembe günü için toplantıya çağırdığım ve kendisinin de yeniden adaylığını koyacağını belirtti. Miçotakis ile partisinin diğer yöneticileri arasında parti genel kongresinin ne zaman yapılacağı konusunda derin bir anlaşmazlık vardı. Miçotakis istifasına, "Parti kongresinin toplanma tarihi konusundaki anlaşmazlık partide Iklerliğin kimde otduğu konusuna gölge düşürüyor" gerekçesini gösterdi. Hazırandaki genel seçimlerde iktidardaki Panhelenik Sosyalist Parti (PASOK) lideri Papandreu'nun hükümetini devirmeyi başaramayan Miçotakis, parti içinde epey itibar kaybetmişti. Pravda: Casus tozu iddiası moratoıyıım önerîsîne misilleıne MOSKOVA, (AP) Sovyet Komünist Partisi yayın organı Pravda, KGB'nin ABD diplomatlarına karşı "casus tozu" kullandığı iddialarını "AntiSovyetik bir kampanya" olarak nitelendirdi. Pravda, kampanyanın nedeninin, nükleer denemelerin durdurulmasını (moratoryum) öngören Sovyet önerisini reddetmiş olan ABD'nin itibar kaybını karşılamak olduğunu iddia etti. Pravda'nın konuyla ilgili başyazısında, kampa^anın "Kanıuoyunu uluslararası durumda bir düzdmc sağlanmasınjn imkânsız olduğuna inandırma amacıyla baslatıldığı" görüşu savunuldu. Başkan Reagan daha önce casus tozu olayını kasım ayındaki zirve sırasında Gorbaçov'a sorabileceğini belirtmişti. Washington Post'ta dün yer alan bir haberde, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Kongre'den Mosova'daki büyükelçilikte çalışan Sovyet görevlilerinin yerine Amerikalıların görevlendirilmesi için 16 milyon dolarlık ek ödenek isteyeceği belirtildi. Küba, Angola'daki askerlerini artırıyor Küba Dısisteri Bakanı Isidore Malmierca, Güney Afrika'mn Angola'ya yaptığı saldınların, Küba'mn bu ülkedeki askerlerinin sayısını arttırmasma neden olduğunu söyledi. Malmierca, düzenlediği basın toplantısında Küba'nuı Angola'daki askeri varlığım azaltmak istediğini ancak Güney Afrika öncülüğündeki "istikrarsızağın" sona ermesine kadar bu kararlarından vazgeçtiklerini belirtti (THA) ATEŞKES SAĞLAIVDr Uganda hükiiıııeti, yann gerillalarla görüşüyor NAİROBİ, (AP) Uganda'da başkent Kampala yakmlannda ordu birlikleriyle gerillalar arasında önceki gün başlayan çatışmalardan sonra ateşkes ilan edilirken, geçen ay darbeyle iktidara gelen yeni yönetimle gerilla liderleri arasında yarın Kenya'nın başkenti Nairobi'de görüşmelere başlanması kararlaştınldığı haber veriliyor. Uganda'nın yeni Devlet Başkanı Tito Okello, yeni hükümetle banş için ülkedeki Askeri Konsey'deki üyeliklerden yansını isteyen gerillalarla görüşmeden olumlu sonuç alınacağını umduğunu söyluyor. Ulusal Direniş Hareketi gerilla örgütünün başkanı bu konuda bir açıklama yapmadı. Özer Koray: Çitv'de deprem: 55 ölü Çin Halk CumhuriyetVnin Sovyet stnırı yakınlannda dün meydana gelen depremde, iik belirlemelere göre 55 kişinin öldüğü bildirildL Çin Sismoloji Dairesinden yapılan açıklamada merkezi Wuqia kentinde bulunan depremin, 7.4 şiddetinde olduğu belirtildL Runüar siynsi eşitUği kabul edecek mi söylesinler NEW YORK, (Cumhuriyel) BM Genel Sekreteri Perez De Cuellar'm Denktaş'a gönderdiği cevabın ardından Kıbns özel temsilcisi Holger ve Denktaş arasında temaslann surmekte olduğu belirtiliyor. Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ABD elçisi Özer Koray, temaslann ne yönde olduğuna ilişkin sorumuzu, "Şimdi Genel Sekreterlik yetkililerine cevabımızın ardındaki gercekler nelerdir, onlan anlatmaya çalışıyonız" karşıhğını verdi. Özer Koray bütün bunlardan çok, Türk tarafının Rum kesimince siyasal eşitliğinin kabul edilip edilmediğini bilmek istediklerini söyledi. Rum tarafının devam etmekte olan sürece rağmen göçmenlerin evlerine geri dönecekler gibi vaatlerde bulunduklarını Türk tarafınınsa kesinlikle buna razı olmayacagını söyledi. Rum tarafının Türk askeri adadan çıkmadan anlaşmaya yanaşmâyacağını belirttiğini, Turk tarafının bunu kesinlikle kabul edemeyeceğini, aynca Türk tarafının Türkiye'den garantisinden hiçbir zaman çekilmeyeceğini sözlerine ekledi. Bu durumda anlaşmanın zor olduğunu belirten Özer Koray, Rum tarafının " 3 Hürriyetler" meselesindeki ısrarını " diinyayı kandırma çabası" olarak nıtelendirirken, kendilerinin prensipte buna karşı olmadıklarını fakat bunlann toplumların yaraları kapandıkça, bir arada yaşama güvenleri arttıkça mümkun olabileceğine inandıklannı söyledi. Milano'da iki patlama Italya'run Milano kentinde önceki gece iki bomba patladı. İsrail Havayollan bürosunun yakmında patlayan birinci bomba bir kişinin hafif yaralanmasma yol açtL tkinci patlama La Scala opera binasınm yakınlannda meydana geldi, üç kişinin yaralanmasma yol açtu Bombalar hasara yol açtL (AP) Pencap polis müdürü ihmal suçuyla azledildi CHANDİGAR, (AP) Hindistan'ın Pencap eyaleti polis müdürü Sihlere ait Akali Dal Partisi'nin lideri Sing Longovalın öldürülmesinde ihmal suçu olduğu gerekcesiyle önceki gün görevden alındı. Pencap eyalet yönetimi tarafından yayımlanan bildiride, Sing Longoval'in eyaletteki bir tapınakta halka hitaben yaptığı konuşma sırasında yanında koruma görevlileri olduğuna dikkat çekildi. Bildiride eyaletin polis teşkilatı başkanı K.S. Dillonun ihmalden doğrudan sorumlu olduğu açıklandı. Pencap polisi, eyalette Longoval'in öldürulmesiyle ilgili olarak henüz korkulduğu gibi çatışma çıkmadığını bildiriyor. Suikastı gerçekleştiren 4 kişiden ikisi henüz bulunamadı. Saldırganlar hakkında bilgi getirene 1300 dolar ödel verileceği açıklanmıştı. TUTUKLULAR VE A SNELERİ Güney Afrika 'da dun tutuklanan 900 siyah çocuğun anneleri, karakolun önunde çocuklanmn serbest bıraküması umuduyla bekledi. Annelerin önünde elleri tetikte askerler vardı. (Fotoğraf: AP/OM.) Beynıt'ta ateşkes yeniden bozuldu Dış Haberler Servisi Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta Hıristiyan milislerle Müslüman gerillalar arasındaki çatışmalar üç gün önce ilan edilen ateşkese karşın durmadı. Başkentin çevresindeki tepelerde çarpışmalar devam ederken, önceki gün yeniden ulaşıma açılan Batı Beyrut'taki havaalanına da top mermileri düştü. Lubnan radyosunun haberine göre önceki gece başkentin 10 kilometre kadar guneydoğusunda çatışmalar meydana gelirken, Müslüman mevzilerinden atılan bir top mermisi Beyrut'un kuzeyindeki anayola isabet etti. Yetkililer çatışmalar başkentin dışında da olsa bunun ateşkesin çiğnenmesi anlamına geldiğini bildirdi. Çatışmalara katılan Müslüman gerillalann Durziler olduğu açıklandı. Dürzi milislerin lideri Velid Cunblal dun çatışmalardan dolayı Lubnan Devlet Başkanı Emin Cemayel'i suçlayarak "Şimdi de idamını kendi emrettiği bir kişi için ağlıyor" dedi. Öte yandan dün Güney Lübnan'dan ateşlenen iki Katyuşa roketinden biri İsrail LUbnan sınınndâki İsrail güvenlik kuşağına, diğeri ise İsrail sınırının içine isabet etti. Bir İsrailli yetkili roketin yanlışlıkla İsrail topraklarına düştüğünü sandıklarını söyledi. Roket saldınlannda can kaybı ve hasar olmadı. Bu arada dunyanın en tehlikeli havaalanı olarak bilinen Beyrut Havaalanı'nın önceki gün yeniden ulaşıma açılmasıyla havaalanına ilk inen uçaklann pilotlarının paniğe kapılması bir oldu. Dürzi mevzilerinden atılan top mermilerinin havaalanına isabet etmesi üzerine pilotlar hava kontrol görev lilerine "Orada durum nasıl?" diye sordular. Görevlilerin " H e r şey yolunda, burada ateşkes var" yanıtı üzerine pilotlar "Ama top sesleri geliyor. Ya gene ateş etmeye başlarlarsa?" diye sordular. Guatemala 'da kısırlaştırma Guatemala'da A ile Planlama DairesL ülkedeki yerlilerin kısırlaştınldığı iddialarını reddetti. Kilise liderleri, bu üldeke kısırlaştırma ve kürtaj gibi doğum kontrol yöntemlerinin özellikle yerü halk arasında yayguılaştırddığını öne sürmüştü. Kilise, yetkililerin bu konuda Amerikan yardımı aldığını bildirmişti (AP) Boesak yeraUına geçti Dış Haberler Servisi lrkçı beyaz azınlık yönetimindeki Güney Afrika Cumhuriyeti'nde ülkedeki en büyük ırkçılık aleyhtarı muhalefet grubu Birleşik Demokratik Cephe VDF 'nin 27 üyesi daha tutuklanırken, cephenın lideri rahip Allan Boesak'ın bilinmeyen bir yerde saklandığı bildirildi. Birleşik Demokratik Cephe lideri Allan Boesak çarşamba gunü ırkçılık aleyhtan gerilla örgütü Afrika Ulusal Kongresi'nin tutuklu bulunan lideri Nelson Mandela'nın serbest bırakılması için liderin bulunduğu cezaevinin önünde bir gösteri yürüyüşü düzenleyeceğini açıklamıştı. Boesak yüruyuşun barışçıl olacağını belirtmişti. Ancak Güney Afrika'da olağanüstü hal uyarınca yürüyuşlere izin verilmiyor. Polis bu açıklama üzerine dün düzenlediği operasyonda 27 Birleşik Demokratik Cephe üyesini tutukladı. Boesak'm avukatı, liderin nerede olduğuna ilişkin bilgi alınamadığını söyledi. Guney Afrika polisinin Soweto gettosunda surdürdüğü siyah avının en genç kurbanları, dün okulu boykot etmekten tutuklanan 67 yaşlanndaki 900 siyah çocuk oldu. Çocuklanmn peşinden karakola giden annelerin önünde, ateş etmeye haar durumdaki askerler vardı. Irkçılık aleyhtan rahip Desmond Tutu ile polislerin görüşmesi sonucu çocuklardan 500'unün serbest bırakılması kararlaştırıldı. ABD, dokuzuncu MXfüzesi denemesini gerçekleştirdi. Silahsız bir MX füzesi önceki gun Kalifomiya eyaletinde bir yeraltı silosundan ateşlendi. Füzenin hedeflnin 6600 kilometre uzaklıktaki Kwajein bölgisi olduğu bildirildL (AP) ABD'nin MX denemesi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle