Katalog

Cumhuriyef Kendini dünyada renkli taş piyasasının kralı ilan eden Hans Stern, bundan 44 yıl önce, 16 yaşındayken Brezilya'ya gitmiş. Üç yıl sonra da kurduğu şirketi zamanla gelişiirerek bugün dünyanın bellibaşh merkezlerinde tam 150 kuyumcu dükkânı sahibi olmuş. Bugün renkli taş piyasasım Hans Stern yönetiyor. LEYLA TAVŞANOĞLU Dünyada son üç yıldır moda akımlan her alanda hızla değişirken mucev her piyasası da bu hareketlilikten etkilendi. Ve renkli taşlar pırlantanm pabucunu dama attı. Çoğu kişi, "Mücevher modası da olur muymuş? Mucevher miicevherdir" diyebilir. Oysa işin aslı hiç de öyle değil. Gelişmiş sanayi ülkelerinde etkinlik gösteren ve mıicevher piyasasını denetimleri altında tutan bir avuç değerli taş ve ziynet üreticisi, dünya çapında mücevher modasını istedikleri gibi değiştiriyor, bunun üzerinde oynayabiliyorlar: Bu isimlerin başım çeken kişi de aslen Alman Yahudisi olan, ancak 44 yıldır Brezilya'da yaşayan Hans Stern. Hans Stern'in mücevher piyasasına karışması bir rastlantı eseri değil. Piyasayı yakından bilen kuyumculann anlattıklanna göre dünyada değerli taş pazan bugün Yahudi esnafın elinde. Özellikle de dünya renkli taş piyasasım Hans Stern yönetiyor. Stern duzeyindeki piyasa yönetecilerinin, mücevher modasını değiştirmek istedikleri zaman Financial Times, Harper's Bazaar, Vogue gibi gazete ve dergilerde para karşılığı değerli taş piyasası hakkında ilan niteıığınde yazıla. yayımlattıkları belırtıuyor. Bu amaçla, değerlitaş, özellikle de renkli taş piyasasım yonetenler son bir kaç yıldır şimdiye kadar adı bile duyulmamış bazı taşları ortaya surüyor, bunları moda haline getirerek dünyanın parasım kazanıyorlar. Bu taşlardan bazılarının adlannı kuşkusuz çoğumuz yeni duyuyoruz: Dravit, nıbelit, turmalin, krizopraz, zoorit, indikolit, verdit... PLRLANTA VE ELMAS GÖZDEN DÜŞTÜ Birkaç yıldır renkli taş piyasasının iyice canlanmasıyla pırlanta ve elmas da gözden düştü. Hatta kesesine güvenen, bugün birkaç kıratlık bir zümriıt, ya da yakut ıçin aynı buyuklükte bir pırlantaya ödeyeceğinden çok daha fazla para ödemek durumunda kalıyor. Bir de son yıllarda yeniden moda haline getırilen "lapis lazuli" var. Latince kökenli olan "lapis lazuli" gök mavisi taş anlamına geliyor. Daha çok Asya ülkelerinde rastlanan bu taş, eskiden vazolann süslemesinde ve mozaik yapımmda kullanılırken bugun ziynet eşyaları yapmaya yarıyor. Ancak adının anlamına karşın rengi çivit mavisi. RENKLİ TAŞLAR KRALI Renkli taş piyasasıyla ilgilenirken Hans Stern hakkında bazı bilgiler vermeden geçmek olanaksız. Hans Stern bugun merkezi Brezilya'da olan mücevher imparatorluğu bünyesinde dünyanm çeşitli kentlerinde 150 mağaza çalıştırıyor. En büyüklerinden biri de Israil'in Tel Aviv kentinde. Değerli taş imparatorluğunun tanıtma broşürleri ve kitapçıklarında Hans Stern'den "Renkli taşiann kralı" olarak söz ediliyor. Hans Stern 16 yaşındayken L Nazi yönetimindeki Almanya dan ailesiyle birlikte kaçıp Brezilya'ya gitmiş. Çok zengin oldukları halde Nazilerin bütün mallan ve mülklerine el koymasıyla beş parasız kalan Stern ailcsinin bu uyanık çocuğu, önce Brezilya'mn ücra köşelerinde mika ve renkli taş ihracatı yapan bir şirkette lngilizce ve Almanca çevirmeni olarak çalışmaya başlamış. Ondan sonra da Hans Stern'in yaşamının akışı degişivermiş. O dönemle ilgili olarak Hans Stern, "Kendimi o sırada renkli taşiann büyusüne kaptırdım. Bir daha da kurtaramadım" diyor. HIZLI YÜKSELİŞ Uyanık ve kıvrak zekâsı sayesinde Uç yıl içinde calıştığı şirketin müdürü olan Stern 23 yaşındayken kendi fırmasım kurmaya karar vermiş. Firmayı kurduk Sahıbı Cumauriyef Maıbaacılık \e Gazeıecılık Turk Anonım Şırkelı adına Nadir Nadi, # Oenel Vayın Mudurır Hasan Cemal. Muessese Muduru: Kminf l ^aklıgil, Ya/ı Işlerı Muduru Oka> Gooensin. # Haber Merkezı Muduru Yalçın Ba\er. Sa>fa Duzenı Vonetmenı Ali Acar. 9 Temulaler ANKARA VıKın »»«an.İZMIR Hiitınri ÇMmkaja. ADANA: Mrfcın* Mercan. Sereıs Şe/lerı. hıanbul Haberlerı RehaÖz, Dı> Haberler: Krgun Baicı, Ekonomı: Os•nan Ulagay, Kulıur Ajdın Kmec. Magazın Yalvın Prkşen, Spor Danışmanı. Abdulkadir Yucriman. Du/cllme Refik Durbaş, Araştırma Şahin Alpay, l> Sendıka. Şukran Ketenci, 9 Koordinaıor Ahmel Korulsaa, 9 Malı Işler. Krol hrkul, llan. Ziya Efgenc. Halkla llışkıler Gulderen Ko$ar. Idare: Hüseyin Garer, İşletme: SaduR Sonmez. Basan ve Yavarv Cumhuriyct Maıbaacılık ve Gazetecılik T.A.Ş Turk Ocağı Cad 39'41 Cağaloğlu Isunbul, PK. 246lslanbul, Tel: 526 IOÜO(9haı), Telex: 22246 • Burolar Ankara: Zıya Gokalp Bulvarı Inkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33 11 4147. Telex 42344 • U m i r Halıt Zıya Bulvarı No: 64/3, Tel: 25 47 0913 12 30 Telex 52359 • Adaım: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Tel: 1455019731 Telex. 62155 TAXVİM: 25 Ağustos 1985 îmsak: 4.43 Güneş: 6.16 öğle: 13.11 Ikindi: 16.55 Akşam: 19.56 Yatsı: 21.23 Renkti taşlar pırlanta ve ebnası unutturuyor tan sonra da hızla geliştirmiştir. Hakkında okuduğumuz broşürler ve kitaplarda Stern'in ününü ve başansını buyuk öiçüde reklama ve tanıtıma borçlu olduğu belirtiliyor. örneğin Stern, Rio de Janerio'daki her otele giden turist gruplanna adamları aracılığıyla broşürlerinden dağıttınyor. Bu gruplar için her gün bir kaç kez şirkete bağlı mağaza ve değerli taş madenlerinde turlar düzenliyor. tLGİNÇ ÖYKÜLER Ozelükle yakut, zümrüt, akuamarin, topaz ve ametist üzerine çalışan Hans Stern hakkında ilginç öyküler de anlatılıyor. Bunlardan biri Nikaragua'mn eski Diktatörü Anastasio Somoza'yla ilgili. Servetinin haddini, hesabım bilmeyen Somoza'ya 1951 yılında, sevgililerinden biri için Hans Stern, akuamarinden bir kolye satmış. Bu kolyenin fiyatı o zaman bile akıllara durgunluk veriyor: 22 bin dolar, yani doların bugünkü değeriyle 11 milyon 660 bin lira. Ancak köprülerin altından çok su aktığı için Stern'in bugun sattığı akuamarin kolyelerin bedeli bunun bir misline yakın. Hans Stem, Almanya'ya kacıp Brezilya'ya yerleşmekten pek memnun. Diyor ki: "Brezilyalılar dünyanın en iyi, en sevecen halkıdır. Sırf onlar için BrezU>n dendiğinde akla kahvenin yanı sıra mucevherin de gelmesini isledigimden bu iş« girdim." KOCATEPE'DEN İZMİR'E Röportaj: Hikmet Çetinkaya 30 Ağustos Zaferine doğru Hasan Tahsin: "Tereddüt etmiyoruz. Gelsinler, silahlarımızı toplasınlar. Evlatlarına silah tevzi etsinler. Benliğimizi parçalasınlar, ruhumuzu ezsinler. Fakat unutmasınlar ki Türk ölmedi, yaşıyor..." Evren, bugün Ankarcfya dönüyor ÎSTANBUL, (a.a,)Çalışmalannı bir süredir Florya Deniz Köşkii 'ndesürdüren Cumhurbaşkam Kenan Evren, bugün saat 10.00'da, askeribiruçakla Ankara'yadönecek. 1 Temmuz 1985 tarihmdelstanbul 'a gelen Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Florya Deniz Köşkü 'ndeki çalışmalanmn yanı sıra, çeşitlikuruluşlarda inceleme ve denetlemelerde bulunmustu. Hasan Tahsirfin kurşunu Yunan sancağını taşıyan efsımıı devircli Kocatepe*den gri bir sis altındaki Afyon Ovası'nı seyrederken, 15 Mayıs 1919 Perşembe günü silahıru ateşleyen gazeteci Hasan Tahsin'in ve o gunkü tzmır'in soluk bir resmi geçiyor gözlerimizden. Evet, 15 Mayıs 1919 Perşembe. lsli ve ıslak bir lzmir sabahı. Kadifekale üzerinden denize sarkan yorgunluk, insanı kahreden bir ezikliğin içine doğru sürüklüyor... Limanda Amerikan diritnotu, İngiliz ve ttalyanlar'ın savaş gemileri ile Yunanlılar'ın Averof ve Kılkış adlı harp gemıleri var. Işgal kuvvetleri ilk önce kendi konsoloslukiannı kordon altına aldılar. Daha sonra Yunan efsunlan karaya çıktı. İzmirli Rumlar elerinde Yunan bayraklan olduğu halde Kordonboyu'na dökülmuşler, efsunlan çılgınca alkışlıyorlar. Rum Metropolü Hrisos Temos, Yunan kıtasını takdis ettikten sonra işgal kuvvetleri komutanı Zafiroz, lzmir halkına işgal gerekçesini acıkhyor, 3 bin yıldan Org. Sancar tatoikatı ANKARA, (THA) Türk Silahlı Kuvvetleri'nin planlı tatbikatlan arasında yer alan Org. Semih Sancar85 tatbikatı 30 ağustos5 eylül tarihleri arasında Güneydoğu Anadolu bölgesinde atışlı olarak yapılacak. Genelkurmay Genel Sekreterliği'nce yapılan açtklamaya göre, manevra süresince kuvvetler arasında koordinasyon ve işbirliği gerçekleştirilecek, çeşitli muharebe usulleri denenecek, hakiki mertni kullanılaruk atışlar yapılacak. 2 Güm!... Güm!... Gümî... Yunan sancağını taşıyan efsun cansız yere yuvarlanmıştır. Birkaç saniye sonra da aydınlık yüzlü, bıyıklı delikanlı. Eli yüzü kan içindedir. Gözleri açıktır. Artık yaşamıyordur. beri Yunanistan'a bağlı topraklar olduğunu iddia ediyor Batı Anadolu'nun. Sonra resmi ve dini dairelerde görev yapanların işlerini kolaylaştırmak için askerlerinin yardımda bulunabileceğini hatırlatıyor... Kordon tavernalarında "zito" sesleri yükseliyor. Yunan efsunları yavaş yavaş tzmir'e yayılmaya başlıyorlar. Şimdi gümrük önü denilen alanda önde Yunan sancağıru taşıyan efsunlar geçiyor. Rumlar arkalarında "zito" çığlıklarıyla yurüyorlar... Bıyıklı aydınlık yuzlü genç adam, yaklaşan gürültüyü duydukça kendinden geçer gibi oluyor. Göz bebekleri gittikçe büyüyor... Içindeki kin, öfke ve yurtsevrrlik dalgalanmaya başlıyor. Ankara Palas'ın köşesinden ok gibi fırhyor karşı yöne. Yunan efsunlan iyice yaklaşmışlardır, Hukümet Konağı'na... Artık yapılacak bir şey yoktur. lnarunıştır bu yiğit insan buna. Silahına sarılacaktır ve Kurtuluş Savaşı'nın ilk kurşununu sıkacaktır düşmana. önde Yunan sancağı, arkada yüzlerce efsun ve binlerce Rum... "Güm!.. Gum!.. Güm!" Yunan sancağını taşıyan efsun ÖRDEKBAŞI ZüMRLT Pırlantanm papucunu dama attıran cansız yere yuvarlanmıştır. Birrenkli taşiann başında zümrüt geliyor. Birkaç kıratlık bir tek yüzükaç saniye sonra da aydınlık yüzğün onlarca milyon lirayı bulduğu zumrutün en makbulü de ördek lu, bıyıklı delikanlı. Eli yüzü kan başı yeşil olanı. Aslen Alman Yahudisi olan BrezUyaU kuyumcu Hans içindedir. Gözleri açıktır. Artık Stern 'in zümrüt takımları jet sosyetede dillere destan hale geldi. yaşamıyordur. Kurtuluş Savaşımız'ın ilk kurşununu atan ve attığı yerde şehit edilen o yiğit kişinin adı gazeteci Hasan Tahsin'dir. Gerçek adı ise Osman Recep'tir. Nevres İzmir'in işgalinden 3 ay önce "Namus Uğnına" adlı makalesinde Son olarak 16 yıl önce Türkiye'ye gelen Yakovas şöyle seslenmektedir: için, o "Türklüğü öldürmek tmroz Adası'nda aile kabristanım ziyaret edecek ilahi lal, gun rengini, ateşini sondünnek. karatmak için yırlıcı ve İstanbul'da Ortodoks Patriği ile görüşecek. menfur mefkureler taşıyan mane ızın verilmemiştı. dun Rus Çarlığının namemru ŞEBNEM ATIYAS Gazouleas, Yakovas'ın bu gemevlüdesi olan o Yunanlılar ki, NEW YORK Ortodoks Ba zisinin politik amaçlar taşımadısevimli İzmir'imizi kendilerine şpiskoposu Yakovas, İmroz Adağını, Başpiskoposun istanbul'da peşkeş çekiyorlar. sı'nda bulunan ailesinin kabirleOrtodoks Patriği dışında kimTereddüt etmiyoruz. Gelsinler, rini ziyaret etmek amacıyla yarın seyle görüşmeyi planlamadığını hatta masurn Turke kasdi olan Türkiye'ye gelecek. da söyledi. biıtun dunya gelsin... Gelsinler, Başpiskoposa Ortodoks kiliseCarter'ın Türkiye ve Yunanissilahlanmızı toplasınlar. Evlatlasinden kızkardeşı Halan, resmi tan zdyareti sırasında Yunan barına silah tevzi etsinler. Benliğidanışmanı Kouridis, pıskoposla sınında Yakovas'ın da kendisine mizi parçalasınlar, ruhumuzu ezaynı yerde doğmus olan Türk eşlik edeceğine dair haberler yer sinler. Fakat asla, asla unutmaasıllı Vasiladis ve Ortodoks kilialmıştı. Gazouleas, bu haberlesınlar ki, Türk ölmedi yaşıyor. Vc sesi danışmanlarından Papa Darin tamamen asılsız olduğunu, burayı Yunana vermeyecektir. kis Cazouleas eşlik edecekler. Yakovas'ın hiçbir zaman böyle Vermek isteyecek kuvvetle paylaYarın başiayacak olan ziyaret 2 bir plan yapmadığını söyledi. şacak kozumuz var. Hatla süneylüle kadar surecek. Papaz Gazouleas, geçtiğimiz gülerimiz, sifathlanmız olmasa İlk iki günü İstanbui'da geçişubat ayında Carter ve Yakovas'bile, asi nıhumuzla. coşkun kanrecek olan Yakovas, 28 ağustos ın bir akşam yemeginde Türkılarımızla, bararetli vicdanlarıta Imroz Adası'na geçecek. ye ziyaretini konuştuklannı, Yamızla, sökulmeyen dişleıimizle Başpiskoposa eşlik edecek kovas'ın Carter'ı bu ziyarete teşbu memleketi müdafaa edeceolan Papa/ Gazouleas geziye iliş vik ertiğini söyledi. Bunun Yugiz... Ve illa Avrupa, Neron gibi kin olarak şunları söyledi: "Bu nan basınında tümüyle yanlış yobir şair olmak istiyorsa, bizler geziye iyi niyetlerle çıkddı. Yako rumlandığını, nedenini de kendi ellerimiz, kendi variıklanvas, yaklaşık 16 yıl sonra Türkibilemediğini belirtti. mızla binalanmızı. topraklannuye'ye yeniden gelme olanağına Yakovas, hem Kuzey hem de zı cavır cayır yakar, kızıl alevlerkavuştuğu için biiyük memnun Guney Amerika'da Yunan Ortole balelendinr ve beşeriyetin paslı luk duydu." doks kihsesinin en güçlu adamı. vicdanına Roma'nın ihtirakından Başpiskopos Yakovas 1969'da Özellikle Amerika'nın guneyinfeci bir sahnei şiir ve ba>al ibda son olarak geldiği Türkiye"de isdeki pek çok politikacıyla da yaetmekte gecikraejiz." tenmeyen adam ilan edilmiş, o kın ilişkiler içinde. Bunlardan biGazeteci Hasan Tahsin'in yatarihten beri Türkiye'ye girmesi ri de eski başkan Carter. zılanna karşı çıkan Köylu Gaze çikleniyor, hatta öldürülüyordu. Askerlik Şubesi Başkanı Fethi Bey, "Hayır bagırmavacagun" diye direnince kalleşçe arkadan süngülenerek şehit düşüyordu. Daha sonra Binbaşı Abdülhamit Bey, Kurmay Albay Ali Bey, Kolordu Başhekimi Dr. Şükrü Bey şehit oluyordu. Türk subaylan Patris adındaki geminin içine dolduruldu. Subay ve erlerden diğer kısmı ise Mudanya'ya götürüldüler. Artık şehir tamamen işgal altındaydı. Yunanlılar'ın yavaş yavaş Ege bölgesine yayılma hazırlığı gelmiştir. Köy ve ilçelerde hunharca cinayetler işlemeye başlamışlardır. Köylünun tarlasındaki ürününü yakmak, geceleri evlere baskın yapmak para ve altın çalmak olağan olmuştu. Mustafa Kemal, Izmir'in işgahnden dört gün sonra 19 Mayıs 1919'da Samsun'a ayak basmıştu. Artık Anadolu'da bir hareket başlamış, yer yer savunma örgütleri bilinçli bir şekilde eylemlerini planlaştırma yoluna girmişlerdir. Menderes ve Gediz yöresinde, ödemiş'e, Demirci'ye, Aydın'a, Nazilli'ye, Gördes'e, Borlu'ya ve Salihli'ye değin uzanan alanda Kuvayi Milliye cepheleri savunma içindedirler. Kuvayi Milliye o günün kosullarına göre modern silahlarla donanmış Yunan ordusuna karşı balta, taş, sopa, yani vurucu aygıtlarla galip gelmiştir. Kurtuluş Savaşı destanının en önemli bölümünü Kuvayi Milliye tutkusu oluşturmaktadır. Demircili Efe ve Yörük Efe ve binlerce ad Türk heyeti Kanada^ya gidiyor ANKARA, (OM.) Parlamentolararası Birliğin 74. konferansına katılacak Türk heyeti, bugün Kanada'ya gidecek. Türk heyeti, Ottav/a'da 27eylül tarihleri arasında yapılacak konferansta, Bulgaristan'dakı Türklere yapılan baskılan yeniden gündeme getirecek. trwin, 5. kez Ağrı Dağı'nda DOGUBEYAZIT, (a.a.) Amerikalı Astronot James Irwin, Nuh 'un gemisini aramak için dün 5. kez Ağrı Dağı 'na tırmanmaya başladı. Cevirme köyüyakınından tırmanısageçen lrwin, hareketinden önceyaptığı açıklamada, "Gerekliizni aldık. Bu kez çeşitli uzmanhk sahalan olan yedi kişilik bir ekiple dağa tırmanacağız. Tırmanış rotamız üzerinde Nuh 'un gemisi olma ihtimali olan bazı ipuçlan bulunuyor. Bunlan yerinde gorecek ve inceleyeceğiz"dedi. ZAFERTEPE ANIT1 Çalköylü 83yaşındakiMehmet Özbek (soida) arkadası ile birlikte Zafertepe Amtının önündepoz verirken 63 yu öncesini yasıyordu sanki. Gözleri karşıdaki düzlüğe takıldı kaldu Yarım asırdan fazla süre geçmesine rağmen her şey sanki dün olmuş bitmiş gibiydi. (Fotoğraf: ÜMtT OTAS) tesi'nin Yaa Îşleri Müdürü Mehmet Refet vardır. Hasan Tahsin büyuk bir sağduyu ve yurtseverük ile olaylan eleştirirken, Mehmet Refet, "İttihatçılann kahramanlan kim?" diye soruyordu Köylü Gazetesi'nde. gözlerimizi dört açalım..." lzmir işgal edildiği gün Mehmet Refet, Yunan efsunlanna kızlarını peşkeş çektirmiştir. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Mehmet Refet 150'likler ile beraber yurt dışına surülmüştur... Izmir'in işgalinden bir gün önce MUdafai Hukuku Osmaniye Cemiyeti içinde bulunan örgütler tek ad altında birleşmişlerdir. Bunlar Müdafaai Vatan Heyeti olarak 14 mayıs gunu Vali tzzet Beyi ziyaret ettiler. lstemleri hukümetin işgal nedeniyle saldırganlara karşı takınacağı tavn öğrenmekti. Vali ^varlak sözler söyledi. Kapalı olarak işgal kuvvetlerinin açıklamasından soz etti. İşgal sırasında aşırı taşkınlığın kan dökülmesine yol açabileceğini belirterek, "ağırbaşulığımızı sürdürelim" dedi... 1415 mayıs gecesi binlerce İz Patlayan ilk kurşun "BuraemleketeBolşeviklik sokarak bulanık suda balık avlamak isteyen Hukuku Beşer'i ilk çıktığı gunden beri goru>orduk. Adını işittiğimiz o buyuk >atanperverin, son tuttugu yolda pek kuçuldüğünu gördugumüz zaman şekaveti medeniyenin. yeni gazeteci şantajcılığının insanları ne kadar alcalttıgına bayretler etmiştik. Daha dun İttihad ve Terakki kahramanı olan Boxtonlan öldürmek için Romanyalara koşan, daha dün Tokatlıyan'da Enver için söz sövleyeni öldüni Kuvayi Milliye o günün koşullarma göre modern silahlarla donanmış Yunan ordusuna karşı taş, sopa ile galip gelmiştir. Kurtuluş Savaşı destanının en önemli bölümünü Kuvayi Milliye tutkusu oluşturmaktadır. Demircili Efe, Yörük Efe ve binlerce adsız kahraman efe, o tutkunun birer parçası olmuşlardır. sız kahraman efe, o tutkunun birer parçası olmuşlardır. Aslında tzmir'in işgali 15 Mayıs 1919 değildir. İşgal dunımu çok pnceden bilinmiştir. Daha doğrusu bu, hükümete duyurulmuştur. Encak bu işgal hoşgörü ile karşılanmıştı. Vali Izzet Bey Izmir'in işgalini devamlı olarak saklarnıştır. Istanbul'dan gelen emir, İzmir halkını uyutucu anlamdadır. Bu nedenle halk düşman kuvvetlerine karşı suskunluk içindedir. 15 Mayıs 1919 gunü Vali Izzet Beyin Köylü Gazetesi'nde çıkan tekzibi ise hayli ilginçtir. Vali bu tekzibinde şöyle demektedir: "Bazı kötu niyetliler tzmir'in Yunanlılar tarafından işgal edilecegi yolunda söylentiler çıkarmışlardır. Yalandır, tekzip olunur." Oysa bir saat sonra düşman gemileri tzmir Limam'na girmişlerdir. tşte bu nedenle düşman kuvvetlerine karşı ilk çıkış birden patlak vermemiştir. Ama yine yiğit kişiler çıkrruş ve Kurtuluş Savaşımız'ı başlatmışlardır. İzmir'in işgalinden sonra kurulan sa\ unma orgütleri Ege bölgesinden Anadolu'ya hızla sıçramaya başladı. İşgal altında bulunmayan yerlerde İzmir Yurdu adında cemiyetler kuruldu. İzmir'in işgalinden uç yıl sonra 1922 yılı mayıs ayında Garp Cephesi Komutanı tsmet Paşa'ya Konya'da bulunan İzmir Yurdu'ndan bir mekiup geldi. Mektupta, İsmet Paşa'nın Ramazan BayTamı kutlanıyordu. İsmet Paşa mektuba aynen şu cevabı verdi: "Konya'da İzmir Yurdu murahhası Eşref Beyfendiye: Bayram münasebetiyle tabrikat ve temenniyatı aliyyelerine teşekkür ederken, milletimiz için mukaddes bir mefkure olan İzmir'e kavuşacagımıza. ordularımızın iman etmiş olduklarını bir defa daba teyit eylerim, efendim." 26 Ağustos ve 30 Ağustos Zaferleri'nden çok once yazmıştı İsmet Paşa bu satırları. "Kuvayi Milliye" tutkusu kök salmış, tomurcuk almıştı... İzmir kurtulacaktı... "Et yerine otla beslenin" tSTANBUL, (THA) Ziraat Yüksek Mühendisi Orhan Kükrekol gıda maddelerinin çoğunun kontrolden uzak oluşunun kâr hırsını köniklediğini bunun sonucunda da bozuk et, salam, sosis, hazır çorba, gıda tüzüğüne uymayan sokak sütleri, peynir ve yoğurtlarm soframıza gelerek insan sağlığını tehdit ettiğini belirtti KükrekoL "Özellikle yaz aylannda etten ziyade sebze ve meyveye ağırlık verilmelidir. Çiinkü otla beslenenler, etle beslenenlerden daha sağltklı olmakta, daha uzun yaşamaktadır" dedi. Fuarda KDV cezası ÎZMİR, (THA) lzmir Enternasyonal Fuarı'nda vergi kontrol ekipleri kontrolleri sırasında KDV uygulamalanm usulsüz yapan ve vergi levhaları yönetmelikiere uygun oimayan işyerlerinden her birine 5 bin 500 liralık ceza kestiler. Zabıta ekipleri de denetimleri sırasında sağlığa zararlı bulunan 160 hamburger ekmeği ile 150 sandviçi itnha etti. îçişlerinde yeni atamalar ANKARA, (Cumburiyet Bürosu) Içişleri Bakanlığı Musteşar Vardımalıklarına Baybars Sezerler ve Eroi Tezcan getirildiler. Baybars Sezerler daha önce Yerel Yönetimler Genel Mudür Yardımcılığı, Erol Tezcan da Nüfus ve Vatandaşlık Işleri Genel Mudür Yardımcılığı görevlerinde bulunuyorlardı. Resmi Gazete'de dun yayımlanarak yürürlüğe giren İçişleri Bakanlığındaki diğer atamalar ise şöyle: Yerel Yönetimler Genel Müdürlü|üne, Yerel Yönetimler Genel Müdür Yardıması Muzaffer Eeemiş, Personel Genel Müdürluğune, mülkiye müfettişı Muharem Göktayoğlu, Eğitim Dairesi Başkanlığına, Nüfus ve Vatandaşlık îşleri Genel Mudür Yardımcısı A.Turan Bozkır getirildiler. Ayrıca Bakanlık Müşavırliğine Fikri Gökçeer, tller Yönetımi Genel Müdürluğune de Mehmet Özgün getirildiler. Bu goreviere eetirilmeden önce Gökçeer îller Idaresi Genel Müdürluğü'ne, özgun ise Bakanlık Muşavirlıği görevlerinı yürülüyorlardı. Ortadoks Başpiskoposu Yakovas yarın geliyor 1 5 Mayıs 1919 günü Vali Izzet Bey'in Köylü gazetesinde hayli ilginç bir iekzibi. yer aldu "Bazı köîü niyetliler Izmir'in Yunanlılar tarafından işgal edileceği yolunda söyıentiler çıkarmışlaraır. Yalandır, tekzip olunur." Oysa bir saat sonra düşman gemileri tzmir Limam'na girmişlerai. rum diye bagıran ve İzmir'e Talât Paşa tavsiyesi ile gelerek bir yurt edinmeye çalışan bu kahraman, kadınlarımızın yuzlerini acarak üvatrolara. eglencelere gidelim teranesiyle hurriyeıi kelam ve vicdana maliyiketini iddia ederken başkalannın namusuna olsun hürmet etmiş olsa>dı.." Mehmet Refet'in bu savlarına karşın Hukuku Beşer'de şöyle yanıt veriyordu Hasan Tahsin: "thtilaf ve lakaydiyi bırakalım. Cihan bize düşmanken, biz ne İngiltere'den ne Fransa'dan ve ne sairden kendimize ufak bir muavenet ve muhabbet beklemeyeiim. Bizi kurtaracak kendi ruhlarunızın derinliklerinden dogan samimiyetle birbirimizin ellerinden sıkmak, bunyei milliraizi ezen canileri siddetle cezalandırmak. Bu babta da yalnız biz Türkiye'nin mahvolması için propaganda isyan. her şey evet her şey mevcut olacaktır. tşle bu son fırsatları da kaçıracak olursak zavallı bizler. zavallı bizler. Dövüşmekten başka çare kalmayacak. Felaketi ıneıin Turk ruhu ile yumruklarıyla karşılayalım, mirli Müdafaai Vatan Cemiyeti'nin düzenlediği mitinge katıldı. Alman kararlar gece yarısı protesto amacıyla Tokyo, Londra, Paris, Roma ve VVashington'a telgraflarla bildirildi. işgal kuvvetleri hızla şehire yayılıyorlardı. Artık Kurtuluş Savaşı'mızın ilk mermisi patlamıştı. Her şey vız gelirdi... Ya istiklal ya ölümdü... Kalpdamar hastalıkları BURSA, (THA) Uluslararası kalp ve damar hastalıkları eğitim programımn 24 eylül tarihlerinde Bursa'da yapılacağ: belirtildi. Uludağ Üniversitesi tarafından düzenlenecek çahşmalara dünyaca ünlü tıp otoriteleri katılacak. 1 eylül tarihinde Bursa'ya gelecek olan Edgar Achkar, John Comony, Richard Farmer, Roy Ferguson, Andrew Novick, Philtip MaWm yanı sıra Turkiye'den de ünlü kalp uzmanlan katılacak. Karaevllf döndü tSTANBUL, (a.a.) Polonya 'ya yaptığı resmi ziyareti tamamlayan Devlet Bakanı Ah . met Karaevli, bugun yurdadöndü. Bakan Karaevli, Atatürk Havalimam 'nda yaptığı açıklamada, ziyareti sırasında yapılan görüşmelerde, TürkiyePolonya Karma Ekonomi Komisyanu çerçevesinde, madencilik ve taşkömürü madenciliğineyönelik işbirliği olanaklarının araştırıldığını söyledi. Zito Venizelos Gazeteci Hasan Tahsin, duşman kuvvetlerine ilk kurşunu sıkarken, efsunların üzerine el bombası atan komiser Hüseyin Bey de makineli tufeğin taramasıyla şehit düşüyor. Şarkışla ve çevresi işgal kuvvetlerince yayüm ateşine tutuluyordu. Ali Nadir Paşa bu sırada Teğmen Celal'e teslim olunması için emir verdi. Teğmen Celal aldığı emir uzerine beyaz bayrakla görundu. Ancak ateş kestlmediği için yaralanmıştı. İşgal kuvvetleri Şarkışla'da bulunan 350 er ve subayımızı esir almıştı. Askerlerimizi, "Zito Venizelos" diye bağırtıyorlardı. Karşı gelmek istevenler ise dıp Yurtkur kredisi ANKARA, (OM.) Yurtkur'dan 19851986 ders yılında öğrenim ve harç kredisi almak ya da kurum yurttarında kalmak isteyen öğrencilerin basvuruları, 4 eylül çarşamba günü sona erecek. Başvurular, 29 temmuzda başlamıştı. StRECEK