16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 HABERLER 2 AĞUSTOS 1985 Ege'de ormanlar ABD'deki Türk çocuklarına E n i soykırıım öğretilîyor alev alev yanıyor tZMİR (Cumhuriyet Ege Bıiroso) Çeşme Alaçatı yöresinde çıkan yangında 300 dekar dolayında, çoğunluğunu makiliğin oluşturduğu ormanlık alan tamamen yandı. Değinnendere yöresinde önceki gün çıkan ve geniş bir alana yayılan orman yangınını söndürme çalışmaları da sürdürülüyor. Bodrum'da Bitez Kazderesi yöresinde çıkan orman yangımmn denetim altına alınmasına çalışılırken, yangının yol açtığı zarar henüz belirlenemedi. ÇEŞME'DE Çeşme Alaçatı'da Uzunkuyu yöresinde dün saat 16.00 sıralannda belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Çeşme, Alaçatı, Izmir belediyeleri iıfaiyeleri ile Ege Ordu Komutanhğı'na bağlı askeri birlikJerin çabalanyla yangın gece geç saatlerde denetim altına alınabildi. Yangında bir bölümü çam ormanı, çoğunluğu makilik olmak üzere toplam 300 dekar dolayında ormanlık alan yandı. DEĞİRMENDERE'DE Değirmendere'ye bağlı Çileköy yakınlannda üç gün önce çıkan, rüzgârın etkisiyle de geniş bir alana yayılan yangırun bir bolümünün denetim altına alınabildiği, yangın söndürme çahşmalannın sürdürüldüğü bildirildi. Orman Bölge Müdürlüğü yangın söndürme ekipleri, çevre belediyelerin itfaiyeleri ve askeri birliklerin çabalanyla yangının denetim altına alınmasına çahşılıyor. Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri, yöredeki yangınlar sırasında yalnızca çam koru ormanı olarak 8 bin dekar ormanhk alanm yandığını belirttiler. BODRUM'DA Bodrum'da Bitez Kazderesi yöresinde önceki gun öğle saatlerinde belediyece toplanan çöplerin yakılması sırasında sıçrayan alevlerin neden olduğu yangının denetim altına alınmasına çahşılıyor. Bodrum Belediyesi hoparlörlerinden ilçedeki yurttaşlara yangın söndürme çahşmalanna katılmaları için anonslar yapılıyor. Çevre belediyelerin itfaiyeleri ile Orman Bölge Şefliği yangın söndürme ekiplerinin çalışmalannı yoğun biçimde sürdurdükleri, ancak yangının yol açtığı zararın belirlenemediği bildirildi. Her yer kavruluyor... Amerika'da yaşayan Türklerin en büyük sorunu Ermeniler TürkAmerikan Dernekleri Birliği'nin Danışmanı Cânter: Ermeni lobisi Kongre'de çok etkin LEYLA TAVŞANOĞLU Nan Canter, ABD'deki Türk Amerikan Dernekleri Birliği'nın çok etkin yetkililerinden biri. Birliğin bu yıl başkanlığını yaptıktan sonra şimdi damşmanlık görevini üstlenen Nan Canter bir haftalığına Istanbul'a gelmişti. Esmer güzeli, cıvıl cıvıl, yerinde duramayan bir kadın. Her zaman bir şeylerle uğraşmak ihtiyacında olduğunu, bunu yapmadığında kendini boşlukta duyduğunu anlatarak, "zaten bıitün zamanımı birliğin işleri alıyor" diyor. Nan Canter özeilikle ABD'de yaşayan Türklerin sorunlarını vurgulayarak bunların başında Ermeni sorunu geldiğini anlatıyor: "Ermeni meselesi Tiirfciye'de yaşayan Türkler için başka, ABD'de yaşayan Türkler için de başka bir sorundur. Türkiye'dekiler diplomatlann öldürülmesinden tedirgin olurken ABD'dekiler burasının acık bir arena olması. üstüne ustluk de ABD'de insanın insana zulmünun açıkça kınanarak bunun için bir müze oluştunılması nedeniyle rahatsızlık duyuyor. Ermeniler özeilikle Nazi dönemindeki Yahudi katliamından yararlanıp kendilerini gadre uğramış topium olarak insanın insana zulmii meselesine sokmayı başardılar. Bir çok yerde Yahudilerin Naziler tarafından toplu kıyımıyla Ermeni meselesi artık bir arada anılmaya başlandı." Nan Canter ABD'deki Türk çocukları ve ailelerinin okullarda da sorunlarla karşılaştıklarını, ders kitaplannda Türk çocuklarına Ermeni katliamından sorumlu olduklarımn öğretildiğini vurguluyor: "Türk çocuklan ders kitaplannda dedelerinin Ermenileri nasd kestigini okuyorlar. Tabii bunu okuyunca da eve gelip ailelerine bunun ne olduğunu soruyorlar. Oysa çogu Tiirk ailesi 1915 olaylannı bilmiyor. Çocuklar bu sorulan sonınca da saşınp kalıyor, ne cevap vereceklerini bilemiyorlar. Ama son zamanlarda onlar da çok şey öğrendi. Hatta çocuklannın Ermeni olaylan dersini okumamalan için başvurular yaptılar ve bunu ABD'DEKİ TÜRKLERİNSORUNLARINI ANLATTl Nan Canter, ABD'deki TürkAmerikan Dernekleri Birliği'nin çok etkin yetkililerinden biri. Birliğin bir yıl başkanlığını yaptıktan sonra, şimdi danışmanhk görevini üstleniyor. Canter (solda), arkadaşımız Leyla Tavşanoğlu'na ABD'de yaşayan Türklerin sorunlarını anlattı. (Fotoğraf: ASENA ÖZKAN) engellemeyi başardılar. Ailelerin 1915 olaylarını bilmemelerinin nedeni genellikle Türkiye'de o dönemde meydana gelen olaylann Tiirk tarih kitaplannda hiç yer almaması, çocuklara ögretilmemesi. Türkiye'de yaşayan Türkler bile o döoem olaylan hakkında bir şey bOmiyor. Türkiye'de yaşayan Türkler için Ermeni meselesi duygusal bir soni kökenli. Kendisiyle bir kez görüşüp tanımak fırsatını bulduğumda benira bazı ödünler vermekiçin aramışolduğumu sanmıştı. Son derece katı bir tutum içindeydi. Ona ikinci kuşak Türk ve Ermeni gençlerinin büyiik bir sorunu olduğunu, Türk gençlerinin ABD'de yaşadıklan korku ve dolaylı baskı ortamından bıkıp sabırian taşarak şiddete şidmadıgını söyledi." Her haliyle çok dolu olduğu anlaşılan Nan Canter Kongre'nin işleyişi ve Ermenileri savnınan Tony Coelho gibi üyelerle ügili olarak da şunları anlatıyor: "Tony Coelho ve onun gibiler seçildikleri bolgelerdeki Ermeni seçraenlerinden başka hiçbir şey düşünmedikleri için hep bu Ermeni sorununu gündeme "Orman yangınında suçluyu bulmak zor" tZMİR (Cumhuriyet Ege Burosn) Son bir haftada meydana gelen 41 orman yangınında suçlu olarak altı icişi yakalandı. tzmir Orman Koruma Müdiirü Talip Özdemir yangını çıkaran kişinin yakalanmasının "ihbarla" gerçekleştirilebildiğini belirterek, "Diger suçlarda pannak izi, ayak izi vardır. Ama orman yngınııwln tespit mİİOIkiin olmuyor" dedi. tzmir Orman Koruma Müdüril Talip özdemir, son bir haftada meydana gelen 41 orman yangınından altısını çıkaranın saptandığını, ancak orman yangınını çıkaranın belirlenmesinin çok zor oldufuna değinerek şöyie konuştu: "Çıkan yangınlan mahtllindeki jandannaya bildiriyoruz. Bizzat oraya giden muhafaza memurian tarafından oJay degeriendiriliyor, fa01 bulunursa jandarmaya isim veriyoruz. Daha sonra savcıuga intikal ettiriliyor. Yangını çıkaranı gören olmadıktan sonra bulıuunası çok MJT." Tatil yöreleri susıızluktaıı kınlıyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bfirosu) Turizm sezonunun en yoğun günleri yaşamrken, turistik yörelerde çekilen su sıkıntısına, mevsim normalleri üzerine çıkan sıcaklar da eklenince yazükçılann tatili "çöl" turizmine döndü. Türkiye'nin önde gelen turistik yörelerinde yoÇunlaşan nüfusun su gereksinimi, yetersiz ve eski altyapı nedeniyle karşılanamazken, bu yıl çok az düzeyde gerçekleşen yağışlarla cılızlaşan su kaynaklanna, çok sıcak geçen havalann da eklenmesiyle tatile çıkanlar serinlemek yerine bunalıyorlar. Turistik yöre belediye başkanlan, bir kâbus gibi bekledikleri ağustos ayımn mevsim normallerinin ustünde bir sıcaklıkla gelmesiyle susuzluk sorununun altından kalkmakta gttçlük çekiyorlar. En önemli turistik yörelerimizden olgn Bodrum'un Belediye Başkanı Cevat Bilkiç, ağustos ayının su bakımından çok sıkıntılı geçeceğini belirterek, "Zaten eski olan su şebekemiz suyun yiizde ellisini topraga veriyor. Bu şebekeyi yenilemeye çahştyoruz" dedi. Bu turizm sezonunda ellerinden gelen fazla bir şey olmadıgıru belirten Bilkiç, 40 yıllık eski su şebekesinin çıkardığı sorunlann üstttne sıcaklann da eklenmesiyle işlerinin zor olduğunu söyledi. Marmaris Belediye Başkanı Muharrem Elgin ise içme sulannın bile yetersiz olduğunu, su şebekesini yenileme çalışmalarının proje asamasına geldiğini belirterek şu görüşleri savundu: "Kış sezonunda yaşayan nüfusa gört planlanan yatınmtar, turizm sezonu boyunca yogunlaşan niifusun gereksinimlerine yanıt veremiyor. Kent içme suyumuz yetersiz. Gerekli girişimler yapıldı. Ancak sıcaklarla birlikte sıkıntımız süriıyor." Diğer turistik yöre belediye başkanlan sıkıntılanm şöyle anlattılar: Datça Belediye Başkanı Savaş Özalp: "Stcaklaria birlikte su sonınumuz arttı. Kendi çabalanmızla kentin su gereksinimine yanıt vermeye çalışıyonız. Kaynak sulannın azlıgına çok kurak geçen bavalar da ekienince olay içinden cıkdmaz bir hal aldı." Fethiye Belediye Başkan Vekili Ömer Osman Topaloğlu: "tki depomuzdan biri çogunlukla anzalı. Bu sıcaklarda su sorununun çözümii için bir tşık da gozükmüyor." de yapılan oylamada onaylamadıklan halde tasanya olumlu oy vermek zorunda kalan bir çok temsilci gördüm. Çünkü çıkarlan o dognıltndaydı." Nan Canter gelecekle ilgili kaygılannı da dile getirdi: "Ermeni gençleri Türk olan her şeye akıl almaz bir nefret duygusuyla yetiştiriliyor. Türkler de bu nefret duygulannıı. hedefleri olduklarımn bilincindeler. Günün birinde ABD'de Ermeni ve Türk gençleri sokağa dökülebilir. Bu nedenle tarihcilerin 1915 olaylannı dikkatle inceleyerek bir an önce gerçekleri ortaya çıkarmalannda yarar vardır. Böylece alevli duygular da sakinleşebilir. Türk hükümetinin bu sorunu gorüşmek istememesinin nedenini anlıyorum. Ancak bazı düze) lerde bağlantı kurmak için girişimlerde bulunulmalıdır. Bilim adamlan bilimi, siyaseti de siyasiler yapsın. Ama insani düzeyde göriişraelere başlanması, bir şekilde diyalog kurulması gerektigi inancındayım." Nan Canter'in, Temsilciler Meclisi ve yönetimin tutumu hakkında da üginç görüşleri var: "Temsilciler Meclisi, seçmen kaygısı yüzunden son derece dar göriışlu bir organ halinde etkinlik gosteriyor. Sözünü ettigimiz sorun gibi sorunlar bu organda mutlaka Amerikanlaştınlmalı. Yani Ermeni günü ilan edilmesinin NATO'da yapacagı etkiler ve bunun sonuçlan gündeme getirilmeli. Aynca konunun Türk hükümetiyle ABD arasında sürtüşraeye yol acacagı anlatılmah. Ancak bu şekilde Kongre silkinip alaletinden kurtulur ve konuya bu bakış uçısından bakar. Biz, Kongre üyelerine böyle bir kararın ABD'de tedhişi teşvik edecegini de anlattık. Bunu du>duklannda dehşete kapıldılar. İlk kez bu yıl konu>u Amerikanlaştırma>ı başardık. Bu, çok onemlidir. Kilit noktasıdır diyebilirim. Başkan Reagan'ın tutumu da son derece iç politikaya yönelik. Dökmeciyan'ı Soykınm Müzesi Alt Komite Başkanlıgı'na getirmesi, Kaliforniya'yı onurlandırma, Kaliforniya'ya bir seyler verme amacını taşıyor. Reagan, Kaliforniyalıdır. Bunu unutmamak gerek." Türk çocuklarına ders kitaplannda dedelerinin Ermenileri nasıl kestigini okutuyorlar. Tabii bunu okuyunca da eve gelip ailelerine bunun ne olduğunu soruyorlar. Oysa çoğu Türk ailesi 1915 olaylarını bilmiyor. Çocuklar bu sorulan sorunca da şaşırıp kalıyorlar. run. Tarihe dayanıyor üstelik. Oysa ABD'de yaşayan Türkler için tarible, duygusallıkla ilgisi yok. Onlar olayın içindeler. Olayi bizzat yaşıyoriar." Ermeni lobisinin Kongre'de çok etkin olduğunu söyleyen Nan Canter diyor ki? "Bunun başını da Kongre'de Tony Coelho, Pashayan gibi üyeler çekiyor. Pashayan Ermedetle karşılık verme yolunu seçebileceklerini. bu gençlerin sokakJarda birbirierini öldürebileeeklerini anlattım. Bana verdiği yanıt, bu bir şeyi değiştirmez, ne isterlerse yapsınlar, oldu. Ayrıca Türk hükümetinin Ermeni katliamı yapıldığını kabul etmesine kadar bu sonınun çözüme kavuşmayacağını, başka türlii bir çözüm olanagının da bulungetirip duruyoriar. Tony Coelho aynı zamanda Demokrat Parti'nin bütün para işleriyle ugraşan adarn. Seçilmek isteyen adaylar işlerini onunla haüetmek zorundalar. Bu adayın seçilmesi için başlıca koşul Coelho'nun Kongre'den geçmesüıi istedigi kararlara oluınlu oy vermesidir. Son olarak Ermeni soylunm günü kabul edilmesi meclise geldigin Evren gazetecilerle görüşecek İSTANBUL (a.a.) Cumhurbaşkanı Kenan Evren 5 agustos pazartesi giinii saat 10.00'da Kalender Orduevi'nde gazetelerin sahip ve genel yayın müdürlerini kabul edecek. Cumhurbakanlığı Basın Müaviri Ali Baransel, bu konuda şunları söyledi: "Konuşmalarında basının topium hayaündaki önemini daima vurgulayan Sayın Cumhurbaşkanımız, bu kesimin mensuplarryla zaman zaman sohbet toplantılan yapmayı bir gelenek haline döniiştiinniişlerdir. Bu toplantı da aynı amacı taşımaktadır. Toplantıda, ber zaman oldugu gibi, basının işlevi ve sonınlan üzerinde görüş alışverişinde buluoulacaktır." Toplantıya Erol Simavi, Hasan Pulur, (Hürriyet) Kemal Hıcak, LnaJ Sakman (Tercüman), Haldun Simavi, Marium Göknel (Günaydm), Mehmet Ali Yılmaz, Güneri Cıvaoglu (Güneş), Nadir Nadi, Hasan Cemal (Cumhuriyet), Aydın Doğan, Çetin Emeç (Milliyet) Rahmi Tnran (Sabah), Nadı Dıcak, Yalçın Kamacıoğlu (Bulvar). Dinç Bilgin, Gıingör Mengi (Yeni Asu) kaulacaklar. TÜRKIYE EMLAKICREDİ BANKASI 1 AĞUSTOS 1985 1ARÎHİNDEN ÎTtBAREN UYGUIANACAK YENİEMZ ORANIARM K M J OYUNA DUYURUR 1 Ağustos 1985 tahhinden itibaren: Vadesiz Canver: Halefoğlu9ndan hesap soracağtz ANKARA, (Cumhuriyet BUrosu) HP Genel Sekreter Yardımcısı Cüneyt Canver, Dışişleri Bakanlığı'nın Batı Trakya'da yaşayan Türklerin sorunlanna karşı duyarsız kalmasını ve bu sorunlan uluslararası platformlarda dile getirmemesini HP olarak kınadıklannı belirterek "TBMM açıldıgında konuyu gündeme getirip, soydaşlanmızuı sorunlannı tartışmaktan. savunmaktan çekinen Dışişleri Bakanı Sayın Halefoglu'ndan hesap soracağız" dedi. Dışişleri Bakaru \'ahit Halefoğlu'nun Avrupa Guvenlik ve tşbirliği Konferansı Nihai Senedinin 10. yıldönümü toplantısına katılmak uzere gittiği Helsinki'de Bulgaristan'daki Türklerin sorunlarını gündeme getireceği yolundaki açıklama üzerine basına bir açıklama yapan Canver, "Batı Trakya'da yaşayan Türklerin de insanlık dışı muamelelerle karşı karşıya olduğunu" söyledi. Türkiye'nin dış politikasının tesadufi kararlarla oluşturulamayacağını söyleyen Canver, "Ulusal dış politika ciddi, sağlıklı ve onurlu bir yaklaşımla oluşturulmalıdır. Dışişleri Bakanı Muftüoğlu'nun boyle bir yaklaşımda bulunmaması Türkiye açısından üzüntü vericidir. Sayın Halefoglu'ndan hesap soracağız" biviminde konuştu. DÖNEM SONL ÖDEMELl TASARRUF MEVDUATI 1 Ay 3 Ay 6 Ay 1 Yıl Vadeli Vadeli (Mevduat sertifikalan dahil) Vadeli (Mevduat sertifikalan dahil) Vadeli (Mevduat sertifikaları dahil) % 35 %45 95:50 Cv Sakarya'da trafik kazası ÜÇER AYLIK FAlZ ÖDEMELl TASARRUF MEVDUATI (Mevduat sertifikalan hariç) 6 Ay Vadeli 1 Yıl Vadeli Altı ayük vadeyiişlemiş faiz ile birliktebir altı ay daha uzatırsanız, y\\ sonunda Merkez Bankası'nın belirlediği en yüksek faiz oranına; net %50.1e ulaşarsınız. Türkiye Emlak Kredi Bankası tasarruflannıza her zaman en >1iksek yasal faizi verir. Eskıden Jtılmü hesaplara vadelen sonuna kadar eski oranlarda faiz ödenecektır Bir ailenin 5 bireyi öldü İU İ46~ TURİZM SUNAR ur SAKARYA, (Cumhuriyet Biirosu) Sakarya'nın Akyazı ilçesi Balballı köyünde meydana gelen zincirleme trafik kazasında Federal Almanya'da çalışan işçi ailesinden bes kişi öldü. Mustafa Dunnuş'un kullandığı AC DX 904 plakalı otomobil ile Ismail Koltukçuoglu yönetimindeki kamyonet, E5 karayolu üzerinde dün öğle saatlerinde çarpıştı. Hızını alamayan otomobil kamyonete çarptıktan sonra karşıdan gelen Mustafa Arat'ın yönettiği yolcu otobusünün altına girdi. Kazada otomobilde bulunan Mustafa Dunnuş ve eşi Ayşe Durmuş olay yerinde, çocukları Nurettin, Selahattin ve Hayrettin Durmuş kaJdınldıkları Sakarya Devlet Hastanesinde yaşamlannı yitirdiler. HI.HU\1\KI.Sİ\H\R1 K I K 10 (iun 9 CHV O/rl Oiııbijs 1 an) l'jnsnDiı CEŞME ALTINYUNUS 0.000 den Itibaren (Y.P. ALANYA ALAADDİN 46.000 ALANYA 80.000 11. jlM.ı:, MırrKl. 11>11I 74 l l l h . ' J b .fll.|t.l.(l H 1 J K.ufık.u \Tonı G Ü C L Ü D E V L E T B A N K A S I • Y'ıldız Üniversitesi'nden aldığım İETT kartımı kaybettim. Geçersizdir. IŞIL TAYDAŞ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle