Katalog

2 AĞUSTOS 1985 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Ozetle ABD'nin El Salvador operasyonu El Salvador ordusu araalığıyla ABD, 6 hafta önce başkent San Salvador'da 4 Amerikalı piyade askerinin öldürülmesine misilleme olarak bir operasyon düzenUdL Amerikalı istihbarat görevlilerinin yönlendirmesiyle ülkedeki solcu gerillalara karşı düzenlenen operasyonda, 21 gerilla öldürüldü, 9 gerilla da yakalandı. ABD Savunma Bakanhğı'ndan yaptlan açıklamada, operasyonun ne zaman düzenlendiği konusunda bilgi verilmedi. Güney Afrika'da ırkçı rejim yeni bir yasa çıkardı Birden fazla siyah için cenaze töreni düzenlemek, törenlerde siyasi konuşmalar yapmak, bayrak ve pankart taşımak yasaklandı. JOHANNESBURG (AP / a.a.) Irkçı Güney Afrika rejimi ülkede gerginliği daha da arttıracak bir yola yönelerek polis tarafından öldürülen siyahlar için yapılan cenaze törenlerine büyük kısıtlamalar getiren bir yasayı kabul etti. Böylece 23 milyon siyahın tek muhalefet yolu da kapatılmış oldu. Güney Afrika'da şimdiye dek ırkçı rejimin güvenlik güçleri tarafından düzenlenen cenaze törenleri, yönetime karşı protesto gösterilerine dönüşüyordu. ABD Kongresi ise Güney Afrika'da uygulanan ırkçıhk siyasetini protesto etmek için bu iilkeye karşı ekonomik yaptırım uygulanmasını kabul etti. TemsiJciler Meclisi ve Senato üyelerinden oluşan Uzlaştırma Komisyonu tarafından önceki gün onaylanan yasa tasansı, Güney Afrika'ya nükleer teknoloji ihracının ve ırk aynmı siyasetini geliştirebilecek bilgisayar malzemesi satışının yasaklanmasını öngörüyor. Irkçı rejimin çıkardığı yeni cenaze yasasına göre, bundan böyle birden fazla siyah için aynı anda cenaze töreni düzenlenemeyecek. Cenaze törenlerinde sadece hükümet tarafından onaylanmış din adamlan konuşma yapabile Cenaze töreni de kısıtlandı cek ve konuşmalarda politikaya değinilmeyecek. Ayrıca cenaze törenlerinde bayrak, flama ve pankart taşınması da kesinhkle yasaklanıyor. Gözlemciler, siyah halkın öfkesini boşaltabildiği tek yerin cenaze törenleri olduğunu anımsatarak, yeni yasanın kanh olaylann daha da artmasına yol açacağını belirtiyorlar. Siyah rahiplerden Allan Boesak, Cape Town'daki bir toplantıda yaptığı konuşmada "Bu hükümetin ülkede daha fazla kan dökülmesini istediği anlaşılıyor. Siyah halkı bilinçli biçimde kışkırtıyorlar. Daha fazla katliam yapmak için bahane anyorlar" dedi. ABD KONGRESİ Güney Afrika'ya nükleer teknoloji ihracı ile bilgisayar malzemesi satışını yasaklayan ABD Kongresi, Amerikan şirketlerinin bu ülkeye yatınm yapmalarına ise karışmadı ve bu konuda herhangi bir kısıtlama getirmedi. Tasarıda, dünyanın en büyük altın üreticisi durumunda olan Güney Afrika'da çıkanlan altınm ABD'de satışının yasaklanması da isteniyor. Uzlaştırma Komisyonu'nda kabul edilen metin, Başkan Reagan'ın onayına sunulacak. POLİTİKADA SORUNLAR ERGUN BALQ Güney Kore ana muhalefet partisinin kurultayı başladı Güney Kore 'de, ana muhalefetteki Yeni Kore Demokratik Partlsi'nin Ulusal Kurultayı, llderi Kim DayJong'un gözaltında bulunmasma karşın başladı. Polis yetkiUUri, siyaset yasağı olan Kim % kurultayda etkisini en aza İndirebümek ve yasalarm çiğnenmesini engellemek amacıyla kurultay öncesinde gozalnna ainuştı. Kurultayda, daha önce Kim 'in önerdiği aday Limin Vu genel başkanliğa seçildi. (a.a.) Güney Afrika'da bir cenaze töreni Irkçı rejimin polisleri tarafından öldürülen siyahlar için düzenlenen cenaze törenleri, halkın tek muhalefet yapabildiği yerlerdi. Bundan böyle bu muhalefet yolu da kapattldı. Gözlemciler, ırkçı rejimin aldığı son kararın ülkede kanlı olaylann daha da artmasına yol açacağını belirtiyorlar. Gorbaçov'un Önerisi 29 ekim günü, nükleer denemeler konusunda ABD ile Sovyetler Birliği arasında karşılıklı "öneri bombardımanına" sahne oldu. İlk öneri VVashington'dan geldi ve Başkan Reagan, Nevada'da yapıfacak nükleer denemeye Sovyetler Birliği nden gözlemci davet etti. Bu açıklamadan birkaç saat sonra ise Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov, Hiroşima'ya atom bombasının atıldığı tarih olan 6 ağustostan 1 Ocak 1986'ya kadar geçerli olmak üzere tüm nükleer denemeleri tek yanlı durduracaklarını açıkladı. Sovyet lideri ABD'nin de aynı yolu izlemesı halinde bu süreyi uzatabileceklerini duyurdu. Gorbaçov, ABD'yi de 6 ağustostan itibaren nükleer denemeleri durdurmaya çağırdı. VVashington, Gorbaçov'un önerisini "propaganda" diye niteleyerek reddetti. Beyaz Saray yetkilileri, nükleer denemelerin "denetlenebilir nitelikte" olmadığını, bu bakımdan Sovyet liderinin önerisini ciddi bulmadıklannı belirttiler. Sovyet TASS Ajansı ise, Başkan Reagan'ın önerisinin, dikkatleri nükleer denemelerin yasaklanması konusundan başka yöne çevirmeyi hedef aldığını belirtti; ancak önerinin reddedilip edilmediği konusunda kesin bir açıklama yapmadı. Sonuç olarak, iki süper gücün aynı gün peşpeşe yaptıkları önerilerin dünyada yarattığı iyimserlik havası çok kısa sürdü. Gorbaçov'un önerisi, ABD tarafından reddedilmiş olmasına karşın, Sovyet liderinin iktidara gelmesinden bu yana izlemekte olduğu hareketli ve çok yanlı politikada yeni bir adım oluşturması bakımından anlamlıdır Mihail Gorbaçov, nısan ayında da bir iyi niyet jesti olarak kasıma kadar Avrupa'ya yeni orta menzilli füze yerleştirmeyeceklerini açıklamıştı. ABD ile NATD'nun önde gelen ülkeleri ise Sovyet liderinin bu önerisini "yetersiz" görmüşlerdi. ABD daha sonra, Gorbaçov'un sözünü tutmadığını ve orta menzilli füzeleri yerleştirmeye devam ertiğini ileri sürdü. Gorbaçov'un dış politika girışimleri sadece nükleer silahlaıia sınırlı değil. Sovyet liderinin Ortadoğu'da da faal bir politika izlemeye başladığı gözleniyor. Bu politikanın son örneğıni, geçen hafta, Sovyetler Birliği ile israil arasında yakınlaşmaya ilişkin dünya basınında çıkan haberler oluşturdu. İsrail'in Fransa Büyukelçisi Ovadia Sofer ile Sovyet meslektaşı Yuli Vorontsev arasında Paris'te gerçekleştırilen gizli buluşmadan sonra, Sovyetler Birliği'nin İsrail'le 1967'de kestiği diplomatik ilişkileri tekrar kurmak istediğine ilişkin haberler yayıldı. Bu haberlere göre, İsrail'in Golan'ı Suriye'ye geri vermesi ve Sovyet aleyhtarı propagandayı kesmesi karşılığında, Moskova, İsrail'le tekrar diplomatik ilişki kurmayı kabul edecek, ayrıca Yahudi göçüne de izin verecekti. TASS Ajansı gerçi bu haberleri yalanladı, ama Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Andrei Gromiko'nun 22 temmuzda yaptığı konuşmada Moskova'nın, İsrail'in bağımsız ve hükümran bir devlet olarak var olma hakkını desteklediğini söylemesi ve İsrail devletinin yok olmasını isteyen görüşleri kabul etmediklerini belirtmesi, zamanlama açısından kuşkusuz ilginçti. Sovyet Devlet Başkanı, İsrail Sovyet flörtüne ilişkin haberlerin yoğunlaştığı bir sırada, neden böyle bir konuşma yapmıştı? Moskova, Ortadoğu1 da barış girişimlerinde yıllardır devre dışı bırakılmış ve Suriye'nin en yakın müttefikı olmanın ötesinde, fazla bir rol oynayamamıştır. İsrail ile diplomatik ilişkiler tekrar kurulursa, Sovyetler Birliği, Ürdün, İsrail ve Arafat arasındaki ilişkilere katılabilecek ve bölgede çok daha faal bir rol oynayabilecektir. Gorbaçov, Sovyetler Birliği'nin Çin Halk Cumhuriyeti ile olan ilişkilerine de canlılık kazandırmış ve iki ülke arasında uzun vadeli bir tıcaret anlaşması imzalanmtştır. Çin'e yaklaşan, İsrail'le havayı yumuşatan, nükleer silahlar konusunda yeni öneriler ortaya atan Gorbaçov, Avrupa'yı da unutmuyor. Nitekim Sovyet lideri, kasımda Cenevre'de Başkan Reagan'la buluşmadan önce ekim ayında Fransa'yı ziyaret edecektir. "Intemational Heratd Tribuneî' gazetesinde Joseph Kraft, Sovyetler'in silahsızlanma görüşmelerinde son zamanlarda daha esnek bir tutuma girdiklerini belirtiyor. Gorbaçov'un iktidara gelmesinden bu yana Sovyet dış politikasında bir hareketlenme gözlenmektedir. Sanırız, Gorbaçov: un Reagan'la buluşma tarihi yaklaştıkça bu hareketlenme de artacaktır. Sovyet liderinin nükleer denemelerin durdurulmasına ilişkin son önerisini de bu çerçeve içine oturtmak gerekiyor. Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, "süper güçler, tranIrak savaşında hiçbir tarafın kazanmasını istemiyor" dedi. Hüseyin, "Ancak savaşan taraflardan biri amacına ulaştığı zaman savaş sona erecek'' şeklinde konuştu. 59. ayına giren savaşta, Jran'ın, Irak topraklanm işgal ederek, bu topraklan Körfez 'deki diğer Arap toprakUuv» ele geçirmek için köprü olarak kullanacağını öne süren Saddam Hüseyin, "Biz de bunu önlemek için savaşıyoruz. " dedi. (THA) Saddam: Süperler savaşın bitmesini istemıyor Yunan basını^ ABD'nin yeni AtinaTürkiye île Yunanistan BüyiikelçisVne ateş püskürüyor arasında Le Figaro ATİNA (a.a.) Yunanistan basını ve siyasi çevreieri, ABD'nin yeni Atina Büyukelçisi Robert Keeley'e görevine baslamasına bir ay kala ülkesinde verdiği demeçler yüzünden ateş püskürüyorlar. Muhafazakâr Vrath>ni ile Eleftheros Typos (Hür Basın) birinci sayfalannda manşet olarak verdikleri Keeley'i elestiren haberlerinde, yeni büyükelçinin Yunanistan'ın geçmişte ABD ile "müşteri patron" ilişkisi kurmuş olduğu yolundaki sözlerine dikkat çektiler. Sağ eğilimli " V r a t h y n i " , "Amerikan Büyukelçisi ülkede istenmiyor" manşeti atarken, muhafazakâr Eleftheros Typos, "ABD Büyukelçisi skandalı" şeklinde bir ifade kullandı. SİYASt ÇEVRELER Keeley'in Yunanistan ile ilgili demeçleri Yunanistan siyasi çevrelerinin de tepkilerine yol açtı. Eski muhafazakâr Başbakan Yorgo Rallis, yayımladığı bildiride "Sayın Keetey'e modern Yunan tarihini daha dikkatli okumasını tavsive ederim. Büyükdçi Yunan Amerikan ilişkilerini, cunta döneminde ülkede verdiği hizmet sırasındaki deneyimleriyle degerlendiriyor" dedi. Diplomatik kariyere sahip olan 56 yaşındaki Keeley, 196(5 1970 yılları arasında ABD'nin Atina Büyükelçiliği'nde siyasi müsteşar olarak görev yapmıştı. Keeley, sosyalist Başbakan Andreas Papandreu'ya yakınhğı ile de tanınıyor. yunan basını ve bazı siyasi çevreler Büyükelçi Keeley 'e ateş püskürürken, geçmişte ABD aleyhtarı açıklamalanyla Washington'un tepkisine yol açan Başbakan Papandreu hükümeti, Keeley'in "açık sözliUüğünün" memnunlukla karşılandığını kaydetti. Hükümet sözcüsü Costas Laliotis, Keeley'in açıklamalarının Yunanistan'ın ABD'ye geçmişte bağımlı olduğu gerçeğini ortaya koyduğu şeklinde değerlendirdi. ABD'nin yeni Atina Büyukelçisi Keeley, geçen perşembe günü Senato Dışilişkiler Komitesi'nde yaptığı konuşmada, Yunanistan'ın geçmişte ABD ile kurduğu "müşteri patron" ilişkisini şimdi ABD'ye karşı daha bağımsız bir politikaya donüştürdüğünu söylemişti. Keeley, Yunanistan'ın ABD aleyhtarı açıklamalarının da giderek kaybolduğuna dikkat çekmişti. bıızlar çöztilmüyor Arap zirvesiyle ilgili anlaşmazlık 7 ağustosta Fashn Kazablanka kentinde yapılacak Arap Birliği örgütii Zirve Toplantm 'yla ilgili betirsizlikler süruyor. Suriye ve Güney Yemen hükümetleri, Zirveye katılmayacaklannı resmen açıkladılar. Ancak Zirve Toplantısı *na karşı çıkmalanna rağmen, Libya ve Cezayir bu konuda kesin kararlanm henüz açıklamadüar. Lübnan ise, 22 üyeli örgütün tüm üyelerinin temsil edibnesi koşuluyla zirveye katüacağını bildirmişti. Bu arada Mısır'ın da 1979 yüında çıkartıldığı Arap Birliği Örgütü'ne geri dönmek için girişimde bulunduğu haber veriUyor. (AP) Israil Başbakanı Şimon Pores: Terör barış çabalarına engel olmamalı Dış Habeıier Servisi lsrail Başbakanı Şimon Peres, lsrail ve Batı Şeria'da son günlerde arımakıa olan terör dalgasının, Ortadoğu'da barışın sağlanması için sürdürülen çabalara engel olmaması gerektiğini söyledi. Peres, anti terör yasasının sertleştirihnesi önerisinin tartışmaya açılmasından önce yaptığı konuşmada, terörün, Israil'in bölgede banş arayışlanna engel olmasına izin vermeyeceklerini söyledi. Şimon Perez'in bu açıklamasından az sonra, Batı Şeria'da yaşayan bir Filistinli, mahkeme edilmeden tutuklandı. Tutuklanan Filistinlinin yaklaşık üç ay önce, üç lsrail esire karşılık serbest bırakılan 1100 Filistinliden biri olduğu bildirildi. lsrail makamları, Filistinlinin mahkeme edilmeden tutuklanmasının, olağanüstü durumlarda yasal olduğunu belirttiler. M W * Şimon Perez. bölgede giderek tırmanan terör dalgasının, Israil'in Ortadoğu'da barış arayışlanna engel olmasına izin vermeyeceklerini söyledi İsrail güvenlik yetkilileri, Batı Şeria'da îsrail aleyhtarı bir gösteriye katıldığı gerekçesiyle bir Filistinliyi mahkeme etmeden tutukladı. ABD, Hindistan'a şartlı ultra modern silah önerdi AIDSL, Orta Afrika'dan kaynaklanıyor Son yıllarda dünyada panik yaratan hastalık hakkında yapılan yeni araştırmalar, AIDS'in uzun süredir Orta Afrika'da "tek tük' görüldüğünü ve sadece eşcinsellerle sınırlı bir hastalık olmadığını ortaya çıkardı. Dış Haberter Servisi Son iki yılda Amerika'da salgın halini alan öldürücü AIDS hakkındaki yeni araştırmalar, AIDS viriısünün Orta Afrika'dan kaynaklandığını ve hiç de eşcinsellerle sınırlı bir tehlike olmadığını gosteriyor. Federal Alman " Z e i t " dergisinde yer alan bir yazıya göre Frankfurt'taki Paul Ehrlich Enstitüsü profesörü Reinbard Kurth şu sonuçlara vardı: • AIDS'e (sonradan kazanılan bağışıklık yetersizligi) yol açan LAV virüsü (Lenf bezleri hastalığı virüsü) ve onun antiorganizması, Orta Afrika'da yaşayan yeşil şebeklerin kanında bulunuyor. Cercopithecus aethiops bilimsel adlı şebek aynı zamanda bu virüsün antiorganizmasını da barındırdığı için hastalanmıyor. • AIDS hastahğı binlerce yıldır Orta Afrika'da tek tük görülüyor. Tıbbi hizmetler olmadığı için bu hastalık tabii ki orada Batı'daki gibi paniğe yol açmıyor. • AIDS hastahğı Afrikalılara yeşil şebeklerin onlan ısırmasıyla kandan geçiyor. Bu şekilde eslerine de AIDS geçtiği için AIDS erkek ve kadınlarda aynı oranda görülüyor. Yeşil şebek Orta Afrika'da yakalanıp yendiği için bu şebeklerin insanı ısırması sık görülen olaylardan. Ayrıca sağlık koşullann kötülüğünden, dışkı yoluyla da hastalık geçiyor. AIDS'i salgın haline getiren, sanayi ülkelerinin yoğun trafiği. PARİS, (a.a.) Fransa'da yayımlanan " L e Figaro" gazetesi, TürkYunan ilişkilerine ayırdıgı yonımunda, iki ülke arasında işlerin uzun süredir iyi gitmediğini ve buzların yakın bir gelecekte çözüleceğine dair ortada bir belirti buiunmadığını kaydetti. Gazete, Türkiye'ye karşı tutumunu giderek sertleştiren Yunanistan'ın son olarak bir "Ege Bakanlıgı" kurduğunu, ayrıca Fransa'ya 40 tane "Mlrage200Ö" savaş uçağı ısmarladığını belirtti. "Barış güvercini TürkYunan ilişkilerini terketti" diyen Le Figaro, Papanderu'nun, Türkiye'ye karşı tutumunu sertleştirebilmek amacıyla kuzey komşuları olan Arnavutluk, Bulgaristan ve Yugoslavya ile ilişkilerini düzeltme yoluna gittiğine dikkati çekti. Gazeteye göre, Atina ile Tiran arasındaki ilişkiler, iki ülke arasında resmen savaş hali bulunmasına rağmen ciddi biçimde iyileşti ve Arnavutluk bunun sonucu olarak, 1941 yılından beri kapalı bulunan Epir'deki sınır kapısını geçişe açtı. Yunanistan, aynı şekilde Bulgaristan'la da iyi ilişkiler kurma çabası içine girdi ve Bulgar Devlet Başkanı 'nın 2224 temmuz tarihleri arasında Atina'ya yapmış olduğu ziyaretle yeni bir adım atılmış oldu. Ingiltere'deki Müslümanlar KKTC'ye tom destek verdi Htüslüman Dernekler Birliği'nin Londra'da yapılan 15. Olağan Genel Kurulu'nda, vakit geçirmeksizin KKTC ve Müsliiman halkıyla diplomatik bağlantıya geçilmesi talep edildi. RAGIP DURAN LONDR.4 Ingiltere ve lrlanda'daki 162 Orgütun ust kuruluşu olan "Musluman Dernekler Birliği"nin hafta sonunda yapılan 15. olağan genel kurulunda alınan kararlar açıklandı. "Kaynaklann insancıl amaçlar uğruna seferber edilmesi" konusunu işleyen Pakistan, Bangladeş, Hindistan, Turkiye, Iran, Irak, KKTC, Suudi Arabıstan, Kuveyt, Bırleşik Arap Emirlikleri, Sudan, Filipinler ve Endonezya delegeleri, Londra'daki KKTC temsilcisi Fikri Tansel'i genel kurula "KKTC Büvükelçisi" sıfatıyla "Onur konuğu" olarak davet ettiler. Tansel, genel kurulda yaptığı konuşmada. KKTC'deki son gelişmeleri aktardı ve Islam ülkelerine şimdiye kadar sağladıkları destek için teşekkur etti. Genel Kurul'un oy birliği ile kabul ettiği karar tasansında birliğin "KKTC ve Muslüman halkına tam destek verdiği", "Adadaki son demokratik gelişmeleri büyuk bir memnuniyetle k?rşıladığı" ve nihayet "Adada eşit haklara sahip iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyonun gerçekleşmesini istediği" belirtildi. Kararın son cumlesinde ise "Tüm Islam Ülkeleri hükümetierine yapılan çağnda", "Vakit geçirmeksizin KKTC ve Muslüman Halkıyla diplomatik bağlantıya geçilmesi" talep edildi. Genel Kurul'da alınan bir başka kararda Bulgaristan makamlarının ulkedeki Turk azınlığa uyguladığı baskılar kınandı. İki gür boyunca İranIrak savaşı, Müslümanlann Birliği, Filistin, İngiltere'de et kesimi, dini gelenekler gibi çeşitli soruniarı tartışan delegeler, özellikle Arap ülkelerındekı bazı >onelicı ve i} adamlaı ının zengıniiklerini. Batı Avrupa >a da Amerika'da Islamiyete uygun olnıayan alanlarda harcadıkları belirtildi. Ingiltere'de 1.5 milyonluk nüfusu ise Müslümanlar ülkenin ikinci büyük dini topluluğunu oluşturuyorlar. özellikle 196O'lı yıllarda Ingiltere'ye geh'p yerleşen Hintli, Pakistanlı ve daha sonra gelen Bangladeşli Müslümanların yanı sıra, Büyük Britanya'da 15 bin civarında lngiüz Müslüman bulunuyor. Son olarak televizyonun 4. kanalında gösterilen bir belgesel programda Ingiltere'de 600 kadar cami ve mescit olduğu açıklanmıştı. Washington'un, Hindistan'a şartlı olarak "geüşmiş" süah satmayı önerdiği bildiriliyor. Hindistan Senatosu 'nun yazıh sorulannı cevaplandıran Hindistan Savunma Bakanı P. U. Narasimha Rao, niteliği açıklanmayan bu gelişmiş silahlann satışı için, A BD 'nin hangi şartlan getirdiğini belirtmedi. (a.a.) Gorbaçov'un Savunma Konseyi Başkanı olduğu resmen açıklandı MOSKOVA, (AP) Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov'un, Sovyet Savunma Konseyi Başkanlığı görevini de surdüreceği resmen açıklandı. SSCB liderleri, ülkenin savunma politikasını belirleyen Sovyet Savunma Konseyi Başkanlığı görevini daha önce de fiilen yürutüyorlardı. Ancak, bu görevin SSCB liderleri tarafından yürutuldüğü daha önce resmen açıklanmamıştı. Siya&al gözlemciler, Gorbaçov'un, Savunma Konseyi Başkanlığı görevini sürdürmesinin resmen açıklanmasının, yeni Sovyet liderinin Kremlin içindeki gücünü gösterdiğine dikkati çekıyorlar. Çiıı 'de çeşitti dolandınahk olaylanna kanşan Komünist Partisi yetkilileri cezalandınldı. Çin Komünist Partisi Disiplin Kurulu 'nun yaptığı soruşturma sonucu, dolandmcüann, Hainan Adaa 'nuı açık bir liman olmasından yararlanarak yasadışı yoüardan 1.47 tnilyar dolar krediyi zimmetlerine geçirdikleri, 870'ten fazla sahte şirket kurduklan, yabancı döviz spekülasyonu yaptıklan, 89.000 araba, 2.86 milyon televizyon, 242.000 video kaseti ve 122.000 motosikleti ithal ettikleri anlaşıldı. (a.a.) Çin'de skandal I ] ! j Arnavutlıık dışa açıhyor Arnavutluk'un eski lideri Enver Hoca'nın son kitabı yayımlandı. Enver Hoca, bu kitabmda, dışa açılmaktan yana olduklarını, ancak onur kırıcı koşullarla kredi almayacaklarını belirtiyor. VİYAıVA, (a.a.) Arnavutluk, öteki ulkelerle ilişkilerini geliştirmek için izleyeceği politikayı belirledi. Arnavutluk Haber Ajansı " A T A " lider Enver Hoca'nın geçen nisanda ölmünden önce kaleme aldığı ve Yunanistan'la ilişkileri konu alan kitaptan bölıimler yayunlayarak dışa açılma koşullarını duyurdu. Enver Hoca'nın ölümündert sonra yayımlanan kitapta, ülke çıkarlarmın gerektirdiği zamanlarda dışa açılma polkikasının izleneceği ve gelecekte de bu çizginin sürdüruleceği belirtildi. Arnavutluk'un, "Revizyonistlik ve karşı devrimcilikte" suçlayarak ilişkilerini bozduğu SSCB ve Çin ile yeniden ittifak kurmayacağı kaydedildi. Enver Hoca Yunanistan ile ilişkiler kitabında, ulkesinin " o n u r kırıcı ve esir edici koşullarla " kredi alarak modernleşmeye ihtiyacı olmadığını dile getiriyor, ancak yüksek teknoloji ithalatı yollan aradıklarını da kaydediyor. Kitapta, Arnavutluk'un ihracat gelirlerinden elde ettikleri ile modernize edilebilecek ve gelişmiş teknoloji ile donatılacak bir ekonomiye sahip olduğu da belirtiliyor. 3 milyon nüfusuyla dağlık bir alanda kurulu Arnavutluk, Avrupa'nın en zayıf ekonomisine sahip. Ancak büyük krom ihracatçısı ve yiyecek konusunda kendi kendine yetiyor. Hindistan 'da önceki gün silahlı bir saldırı sonucu öldürülen iktidardaki Kongre Partisi üyesi Milletvekili Lalit Maken ile eşi Gitanjali törenle toprağa verildi. Maken çiftinin cenaze törenine Başbakan Rajiv Gandi başta olmak üzere, hükümet üyeleri ile milletvekilleri katüdüar. Bu arada, Hint polisinin suikastle ilgili olarak iki kişiyi tutukladığı, iki kişmin aranmasına ise devam ettiği öğrenildi. (ANKA) Hindistan ''da öldürülen milletvekili törenle toprağa verildi • Kimsenin AIDS diye bir | kavramı bilmediği 1967 yılında Almanya'nın Marburg kentinde i bir laboratuvarın personelinden birkaç kişi, nedeni bilinmeyen ve belirtileri sonradan ortaya çıkan AIDS salgırundakine benzeyen bir hastalıktan öldü. Amerika'da araştırmalar yapan Alman Cinsel Araştırmalar Profesörü Envin Haeberle ise AIDS tehlikesiyle karşı karşıya olan kesimleri şöyle tanımlıyor: 1 Eşcinseller (ABD'de nüfusun yüzde 4'ü) ve çift cinsiyetliler (ABD'de nüfusun yüzde 25'i). 2 Sterilize edilmemiş iğneleri kullanan uyuşturucu müpteleları. 3 Bu iki grubun cinsel eşleri ve bunlarla cinsel ilişkiye girenler. Haeberle bunun sonucunda prezervatifin yeniden yaygınlaşmasını, daha az eş değiştirmeye yönelinmesini ve temizlikte daha büyük titizlik gösterilmesini tavsiye ediyor. Kendisi halen San Francisco'da "Daha Gıivenli Seks" adlı bir kampanyayı yönetiyor. Kipriyanu, Savunma Bakanı'nı görevden aldı LEFKOŞE, (a.a.) Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Spiros Kipriyanu, dün, Rum Bakanlar Kurulu'nda bazı değişiklikler yaptı. Kipriyanu, dört bakamn görev yerlerini değiştirirken, Adalet ve Devlet Bakanhklarını da birleştirerek, bakanlık sayısını 12'den l l ' e düşürdü. Satunma Bakanı Stelios Katsellis'i görevden alarak, Rum göçmen konularında koordinatör ve danışmanlık görevine atayan Kipriyanu, Savunma Bakanlığı'nı, İçişleri Bakan Yardımcısı lliyas lliyades'e verdi. Kipriyanu'nun, Rum Bakanlar Kurulu'nda yaptığı değişikliğe göre, Devlet Bakanı Dinos Mihaelides İçişleri, İçişleri Bakanı Rois Nikolaides Ulaştırma, Ulaştırma Bakanı Hristos Mavrelis Maliye Bakanlıklarına getirildiler. Adalet Bakanı Demetrakis Lıveras'a, bu görevinin yanı sıra Devlet Bakanlıgı görevi de verildi. Diğer Rum bakanlar ise yerlerini korudular. Obote'nin yardımcısı Uganda'nın yeni Başbakanı oldu KAMPALA (a.a.) Ordunun geçen cumartesi günu gerçeklestirdiği darbe>ie devrilen eski Uganda Devlet Başkanı Milton Obote zamanında devlet başkanı yardımcısı görevini yüruten Paulo Muvvanga, başbakaniığa getirildi. Yeni Uganda yönetimi, dun Kampala radyosundan yaptığı açıklamada, Muwanga'nın seçimlere kadar başbakanlık yapacağını bildirdi, ancak kabinenin diğer ü>elerinin ne zaman seçileceği konusunda bilgı verilmedi. Muwanga, daha önce Savunma Bakanlıgı görevinde de bulunmuştu.