14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLER Uçak gecikince 19 AĞUSTOS 1985 Atasoy, THY Genel Müdürü ile tartıştı Ankara'ya dönmek üzere olan Ulaştırma Bakanı, saat 16.00'daki uçağın gecikmesi ü'zerine THY Genel Müdürü Oral ile tartıştı ve kızgınlıkla alandan aynldı tstanbul Haber Servisi Ulaştırma Bakanı Veysel Atosoy, dün THY Genel Müdürü Yılmaz Oral ile Atatürk Havaalanı'nda tartıştı. Hafta sonunu Istanbul'da geçiren ve önceki akşam Fenerbahçe'nin balosuna katılan Bakan Atasoy, dün oğleden sonra Ankara'ya dönmek üzere havaalanına geldi, ancak saat 16'da kalkması gereken uçağın kalkış işlemlerinin uzun sürmesi nedeniyle 10 dakika gecikti. Bunun üzerine Atasoy, o anda alanda bulunan Genel Müdür Yılmaz Oral'la tartıştı. Tartışma sonrasında Atasoy'un THY Genel Müdürü'ne kızarak alandan ayrıldığı ve karayoluyla Ankara'ya gittiği ileri sürüldü. Oral da gece 22 uçağıyla Ankara'ya gitti. Genel müdürün eşi, kocasının bakanla tartışmasını doğruladı. Ankara'ya gitme nedeni olarak bugünkü bir toplantıyı gösterdi. Ulaştırma Bakanı ile THY Genel Müdürünün ilişkilerinin bir süredir iyi olmadığı biliniyordu. ISTANBUL GAZETESİ MUSTAFA EKMEKÇİ ANKARA NOTLARI Cenaze Törenleri... KAZAN1NMEYDANA GELDtĞl YERKöprünün Onakoyayağındaki yokustan freninin patlaması sonucu büyük bir hızla inen askeri araç, önce bir Mercedes'e çarptı. Yana savrulan Mercedes yanmaya başladı. tçindekiler kurtuldu. Askeri araç, ikinci olarak Fransız plakalı Ford Granada 'ya çarptı. Arabada 2 genç kız öldü. Daha sonra 2 arabaya daha çarpan araç, son olarak bir Murat 1317 ezdi ve güçlükle durdtı. Askeri araç köprtide şiktaş'tan giriş yapan 187032 numaralı askeri cemsenin (GMC) Ortaköy ayağına 150 metre kala freni patladı. Askeri araç, önce önünde seyTeden Alman HU SL 289 plakah Mercedes otomobile çarptı. AJmanya'dan dönuş yapmış olan bu araç yanmaya başlarken, askeri araç daha sonra sırasıyla önünde giden Fransız plakalı 7516 PK 91 (Ford Granada), 34 UH 273 (Murat 124), Alman WI UC 284 (Opel), 34 ADP 10 (Murat 131) otomobillere çarptıktan sonra durabildi. Kazada Fransız plakalı otomobilde bulunan 8 kişiden Myriam Barek (15), ve Esengul Sanca (16) öldü. Yaralanan Ali Yaşar San (32), Giiler Sanca (43) ve Cemal Sanca (53) Haydarpasa Numune Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Otomobili kullanan Kemal Sarıca ile Murat San (9) ve Serhat San (10) ayakta BİR GÜMBÜRTÜ2 genç tedavi gördü. Ford otomobildekıztn öldüğü otomobilden kilerin Kilyos'tan, piknikten yaralı olarak kurtulan Ali döndükleri ve ölen Fransızm, Yaşar Sanca, olay için şun konuklan olduğu öğrenildi. llk Yardım Hastanesi'nde ise ları söyledi: Kilyos'apikniğe gitmistik. Boğaz Köprüsü 'ne 30 yaşlarında bir ağır yaralı bu• gelirken arkadan bir güm lunuyor. Hastane ilgilileri, kimliği belirlenemeyen bu kişinin . bürtü koptu. Gerisini hatarla komada olduğunu, konuşamadımıyorum. Sonra kendimi ğını söylediler. hastanede buldum. Kazaya yol açan askeri aracın sürücüsü "Frenim patladı" derken, yanan Alman plakalı Mer(Baştarafı 1. Sayfada) cedes'in Türk sürücüsü de "Asbaşlayan kavga, Limasol sokakkeri araç benden yol istedi, ben larına sıçradı. Rum ve Arap saga kaçarken o da sağa kaçtı ve ^ gençleri arasındaki sokak kavga bana çarptı, ben savruldum. "" ları gece bovunca devam etti. önttmde bir şeylerin dağıldığını Olaylar, polisin müdahalesi üzegördüm, sonrasını rine bastınldı. haürlamıyorum" diye konuştu. Limasol polisi, iki taraftan da Kazadan sonra kapanan Bo50O'er kişinin katıldığı kavganın ğaz Köprüsü'nün açılması için 1 nedeninin belirlenemediğini an trafik ekipleri büyük çaba gös1 cak olayla ilgili soruşturtnanın terdi, köprü 15 dakika sonra sürdüğünü belirtti. Kıbrıs Rum ulasıma açıldı ve taşıtlara uzun • Yönetimi Içişleri Bakanhğı'nın süre kontrollü olarak yol veril• emriyle, polislerin izinleri kal di. Bu arada kazaya uğrayan dırıldı. araçlar da gişe yakınındaki par1982 yılında îsrail'in Lübnan'ı ka çekıldi. işgaîinden sonra, çok sayıda Cumhurbaşkanı Kenan Ev LUbnanlı Arap, Kıbrıs Rum yören, Cumhurbaşkanlığı Kupası netiminin Larnaka kentine göç Yelken ve Yat Yanşlan'nda deetmişti, AP Ajansı'nın haberine rece alanlara ödülünü verirken, göre, Limasoj, yaz dolayısıyla kaza nedeniyle törene biraz geç Arap turistlerin akınına uğradı. geldiğini bildirdi. Limasol'da Araplara karşı giKAZALARDA 7 KİŞİ ÖLDÜ rişilen harekete, adanın diğer keMalkara'dan Tekirdağ'a gelsimlerinden gelen bazı Rum mekte olan Cengiz Deveci yönegençlerinin de katıldığı sanılıyor. timindeki 34 UC 399 plakalı otoOlaylar sırasında kaç kişinin yamobil, aşın hız nedeniyle Selçukralandığı konusunda her hangi köyü yol kavşağında şarampole ' bir bilgi verilmedi. uçtu. Kazada Cengiz Deveci, Diauddin Mustafa adlı Mısır'lı Nevzat Batug ve Hasan Yüksel bir turist, Lünasol'daki sokak . kavgalanyla ilgili olarak AP olay yerinde öldü. Bolu Dağı'nda şarampole yuvarlanan kam""• Ajansı'na verdiği bilgide şunları yonda Yılmaz Gürkan (23) iie anlattı: "Cumartesi gecesi bir taksiy adı belirlenemeyen bir kişi can verdi. Bursa'ya bağlı Karacabey ' le lokantaya gidiyordura. Yolda Harası önünde kamyon otomobir gmp Rum genci tarafından bü çarpışmasında Hüseyin Esen, durduruldum. Arap olup olmadıgımı sordular. Ben evet deyin Fatma Esen, Çanakkale yakınce yüziıme bir yumruk yedim. lannda devrilen yolcu otobüsünDaha sonra, ben Arap değil Bre de de Hasan Canciğer (14) ve zilyauyıın dedim ve beni bırak Aziz Koyuncu adlı yolculann kolları koptu. rakülar. ' (Baştarafı 1. Sayfada) aksadı. Bu arada Cumhurbaşkanhğı Kupası Yelken ve Yat Yanşlan'nda derece alanlara ödülUnü vermek üzere Moda Deniz Kulübu'ne giden Cumhurbaşkanı Kenan Evren de Beşiktaş'ta yolun açıhnasını beklemek zorunda kaldı. Olay, dün akşam saat 19.45 sıralarında meydana geldi. Anadolu yakasına gitmek üzere, Be GMC VE ÇARPTIĞI OTOLAR 1) Freni patlayan askeri araç (GMC) ve çarptığı Fransız plakalı Ford. 2) GMC'nin arkadan çarptığı Ford Granada 'da piknikten dönen 8 kişiden biri Fransız, biri Türk 2 genç kız öldü. 3) F. Alman plakalı Mercedes. GMC'nin ilk çarptığı araba kaza sonucu tamamen yandı, içindekiler sağ olarak kurtuldu. 4) 2 otomobile daha haflfçe çarpan GMC son olarak bir Murat 13Ve çarptı ve durdu. Arabadakiler sağ olarak kurtuldu. (Fotograflar: VEDAT DANACI) Bayram günleri yurdumuzun her yerinde okuyabileceğiniz gazete İSTANBUL BAYRAM GAZETESİ'dir. Kıbrıs Rum T.C. KARÂBÜK ASLİYE 2. HUKUK MAHKEMESİ Sayı: 1985/11 Davaa Fatma Yüksel vekili Avukat Salih Taşyıkan tarafından Mehrnet Yüksel aleyhine ikame olunan M.K.'nun 134'üncü maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davasının mahkememizde yapılan açık yargılamaları sırasında: Davacı vekili, mahkemeye sunmuş bulunduğu 25.12.1984 gunlu dava dilekçesırıde muvekkili ile davacının evlendikleri gunden ben geçjnemediklerini, kusurun davalıda olduğunun davalının muvekkılinı dövduğünü, kufUr ettiğinı bildirerek boşanmaya karar verilmesinı istemiştir. Davalı adına HYUMK.'nun 180 ve 195. maddeleri gereğince dava dilekçesıni ihtiva eden açıklamalı davetiye çıkartılrnış, tebliğ olunamamıs, zabıtaca adresinin tespiti mümkOn olmamış bulunduğundan davalıya açıklamalı davetiyenin ilanen yapılmasına karar verilmiş olraakla ış bu dava dilekçesini ihtiva eden ilanen davetiyenin ilan tarihinden itibaren davalı tarafından 10 günluk kanuni süresi içinde HYUMK.'nun 180 ve 195'inci maddeleri gereğince davacı sayısından bir fazla olarak düzenleyeceği ilk itırazlan ile birlikte esas hakkındaki cevaplarınızı, varsa karşı delillennizi, elinizde belge bulunuyorsa bunlann asılları ile birlikte davacı sayısından bir fazla olarak duzenlenmiş örneklerini veya sadece örneklerini, mahkemeye ibraz etmeniz, davacıya tebliğ ettirmeniz, başka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar için bunlann kolayca bulunabümesini sağlayıcı açıklamayı dilekçenizde yapmanız, masraf verip celp etürmek mecbunyetinde olduğunuz, duruşma günü bulunan 16.10.1985 gününde saat 9.55'de mahkemede hazır bulunmanız, hazır bulunmadığıruz takdirde H.Y.U.M.K.'nun 377'nci maddesi gereğince yargılamaya yokluğunuzda devam olunup karar verileceği hususu dava dilekçesini ihüva eden davetiye yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 2.8.1985 Basın: 22557 İLAN METNİ Etibank 100. Yıl Gümuş Madeni Işletmesi'ne 55 kap 130.406 kgr. Kure Bakırlı Pirit Işletmesi'ne 1 adet ve Bigadiç Kolemanit lşletmesine 1 adet (İki adet de 52.245 kgr.) Delici olmak uzere cem'an 182.651 kgr. malzemenin nakliyesi ihale ile yaptınlacaktır. Bu işle ilgili şartnameler en geç 20.8.1985 salı günü saat 17.00'ye kadar Etibank lstanbul Alım Satım Müessesesi Müdurlüğü'nün Tepebaşı Meşrutiyet Caddesi No: 241'deki Muhaberat Servisinden temin edilebilir. Basın: 22567 AYBASTI SULH ÇEZA MAHKEMESİ KARAR Esas No : 1984/65 Karar No : 1985/144 C.M.U : 1984/61 Yargıç : Mustafa Dingiloğlu 21805 Yazman : Hayrettin Mertoğlu 223 Davacı : K. H. Sanık : Mehmet Altuntaş, Ahmet ile Gulüşan'dan doğma 1948 doğumlu Aybastı ilçesi Ortaköy Mahallesi'nden olup aynı yerde mukim evli 4 çocuklu okur yazar sabıkasız TurkIslam. Suç : Tehlıkeli gıda maddeleri satmak, gıda maddelerine hile karıştırmak. Suç tarihi : 16.1.1984 Karar Ta. : 18.4.1985 Yukanda açık kimlik ve yerı belirtilen sanık hakkında açılan kamu davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda: GEREĞt DÜ: Sanığın cezalandınlması için TCK'nun 396, 398 maddeleri gereğince kamu davası acılmış ancak yapılan yargılama sırasında sanığın suçunun TCK'nun 402. maddesi gereğince ek savunma hakkı verilmiş olup sanık ek savunma için mehil istememiş ve eski savunmalarını aynen tekrar etmiştir. Sanık savunmasında "ola> tarıhinde. ilçe merkezinde bakkal dukkânı işlettiğini, ancak dükkâmnda yakalanan şekerin, şeker miklarının düşük olduğu içindeki boyasınmn da meçhul olduğu nedeniyle hakkında zabıt tutulduğu, ancak suçunu bilerek işlemediğini suçsuz olduğunu ıfade etmiştir. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi'ne yazılan muzekkere ile söz konusu kimyasal analiz raporu tetkik edilmiş olup akıde şekerı orneğinde şeker miktari sakkaroz hesabiyle "0 98'den az olduğu mahiyetinin meçhul boya katılmış olduğu, az veya çok derecede bozulmuş sayılacağının bildirildiği görüldü. Dinlenen yeminli tanıklar şahedetlerinde "olay tarihinde sanığın açık torba içinde akide şekeri sattığıru tespit ettiklerini nümune alarak Ordu'ya gönderdıklerinı, şeker miktarımn düşuk olduğu ve gıda maddeleri tuzuğune göre taklit veya tahşiş edilmiş sayılacağı bildirildığinden sanık hakkında zabıt tuttuklanm tutulan zaptın doğru olduğunu beyan etmiştir. Bu itibarla, sanığın tevil yollu ikran, tanık anlatımı, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Refık Saydam Merkez Hıfzıssıhha Muessesesi'nin bildirılmiş olduğu cevabi yazısı tum dosya kapsamı ile sanığın müsnet suçtan oturu cezalandınlmasına karar verilmesi kanaatına vanlmıştır. HÜKÜM: Yukanda açıklandığj üzere: Sanık Mehmet Altuntaş'ın atılı suçtan ötürü eylemine uyan TCK'nun 396. maddesi gereğince takdiren ÜÇ AY HAPlS VE BEŞ BİN LİRA AĞIR PARA CEZASİYLE CEZALANDIR1LMAS1NA. Yine sanığın TCK'nun 398. maddesi gereğince takdiren ÜÇ AY HAPİS VE BEŞ BİN LIRA AĞIR PARA CEZAStYLE CEZALANDIRILMASINA. Sanığın samımi ikran saygıh davranışı nedeniyle lehine hafifleticı sebep kabul edilerek cezaları TCK'nun 59. maddesi gereğince takdiren 1 /6 nisbetınde indirilerek netıceten sanığın ayn ayrı 2 ay 15 gün hapis ve 4.173 TL. ağır para cezası ile ayn ayrı cezalandınlmasına. Kayden sabıkalı bulunan sanığın cezaları TCK'nun 81. maddesi hukumleri ile takdiren 1/6 nisbetınde artırılarak neticeten sanığın ayrı ayrı 2 ay 27 gun hapis 4868 TL. ağır para cezası ile cezalandınlmasına. Aynı neviden olan hapis cezalaı; TCK'nun 71. maddesi ile içtima ettırilerek neticeten sanığın BEŞ AY YlRMt DÖRT GÜN HAPİS VE DOKUZ BİN YEDİYÜZ OTUZ LİRA AĞIR PARA CEZASI ÎLE CEZALANDIR1LMASINA. Sanığın şahsi hali suçun ışlenmesındeki şekil ve suret ozelliği dikkate alınarak hapis cezası 2788 sayılı yasa ile değişik 647 sayılı yasanın 4. maddesi gereğince takdiren gunluğü 300 TL uzerinden paraya çevrilerek neticeten sanığın ELLİ İKİ BİN İKtYÜZ LİRA AĞIR PARA CEZASI İLE CEZALAND1RILMASINA. Aynı neviden olan para cezaları TCK'nun 72. maddesi ile içtima ettırilerek neticeten ve ietimaen SANIK MEHMET ALTUNTAŞ'ın ALTMIŞBİR BİN DOKUZYÜZ OTUZALTI LİRA AĞIR PARA CEZAStYLE CEZALANDIRILMASINA. Sanığın iktisadi ve sosyal durumu dikkate alınarak 647 sayılı yasanın 5. maddesi gereğince para cezasının aydan aya olmak üzere taksitlerden biri zamanında odenmediği takdirde tamamının sanıktan tahsiline. (4 eşıt taksit halinde). Kayden sabıkalı bulunan sanık hakkında 647 sayılı yasanın 6. maddesinin tatbikine yer olmadığına. TCK'nun 402. maddesi gereğince hükum kesınleştıkten sonra sanık hakkındaki huküm ozetınin trajı yuzbinin üzerinde bulunan Ankara, İstanbul ve Izmir'de yayımlanan bir gazete ile ayrıca Ordu ilınde yayımlanan mahalli gazetelerde ilanına, gereği için C. Savcılığı'na muzekkere yazılmasına. Aşağıda dökümanı yazılı toplam 40.00 TL. yargılama giderinın samktan tahsiline Hazine'ye gelir kaydına. Temyiz yolu açık olmak uzere sanığın yuzune karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18.4.1985 Masraf beyanı lıra kuruş 1 Bir muzekkere gidiş dönüş ücreti 40.00 TL. Basın: 22547 HAZİNE VE DIŞ^ TİCARET MÜSTEŞARLIGFNDAN Müstesarlığımızın taşra teşkilatında 657 sayüı Devlet Memurları Ka nunu'na tabi olarak calıştınlmak uzere 4 adet kimyager, 17 adet ihracat kontrol memuru, 5 adet memur. 10 adet daktilograf, 4 adet şoför ve 20 adet hizmetli eleman alınacaktır. Sınava katılacak ada>larda aranacali şartlar. Bütun adaylarda 657 &y\\\ Devlet Memurlan Kanunu'nun 48'inci maddesindeki niteliklere haiz olmak. Kimysger Kimyager kadroları için oaşvuracaklann, bu konuda oğrenim görrnuş, en az 4 yıllık fakulte veya yuksekokul mezunu, 30 yaşını bitırmemiş ve erkeklerin askerliklerini yapmış veya tecilli olmalan, İhracat konlrol memunı: Bu kadrolann ve hizmetlenn ozelliğı bakunından yalıuz erkeklerden olmak uzere başvuracaklann 30 j'aşmı bitirmemiş, aşkerliğıni yiapmış \«ya tecilli olmak, ziraat fakulteleri, ümversitelerin ıktisadı ve idari bilimler fakultelerinden veya bunlara eşitliğı Mılli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığj'nca kabul edilen yerli ve yabancı fakulte yuksekokullanndan birini bitirmiş olmak, Mcmnr Bu kadrolara başvuracaklann 30 yaşını bitirmemiş, en az hse veya dengi okul mezunu ve erkeklerin askerliklerini yapmış olmalan, i Dsiiülograf: Bu kadrolara başvuracaklann 30 > aşını bıtirmemış, daktilo belgeleri olan en az lise ve>a dengi okul mezunu olması, erkeklerin askerüğini yapmış bulunmalan (ticaret lisesi mezunlanndan daktilo belgesi aranmayacaktır.) Şoför Bu kadrolann ve hizmetlerin teknik ve ozelliği bakımından başvuracaklann 30 yaşını bitirmemiş, askerhğını yapmış, ağır vasıta ehliyeti olan en az ilkokul mezunu olmak, Hiaonelii: Bu kadrolara başvuracaklann 30 yaşmı bitirmemiş, en az ilkokul mezunu olması ve erkeklerin askerliğini yapmış olmalan, Sınavlar. 2024.9.1985 tarihlerinde Içel Bdlge Mudurluğu'nde yapılacaklır. SINAVA KATILMAK İS1CTENLERİN: a) Dılekçe, (Turkıye'nin her vılayeıinde görev alabileceklerini belinır.) b) Nüfus huviyet cüzdanı örneği. c) Öğrenim belgesi veya tasdıkli ömeği, d) Askerük lerhis belgesi veya eneleme belgesi, e) Cumhuriyet savnüğından ivı hal kâğıdı, f) 2 adet fotoğraf. Yukanda beliniler. belgelerle sınava girecek adaylann "Çakmak Cad. Kadri Bey Apt. Kat: 1 Daire 1, 4, 5 Mersın" adresine 10.9.1985 tarıhi mesai bitimine kadar Içel Bölge Mudürluğu'ne şahsen veya posta ile muracaat etmeleri gerekmektedir. Postadakı gecikmeler dıkkate alınmayacaktır, duyurulur. SINAV ILANI Perşembe günü öğleyin, Nazlı Ecevit'in cenazesindeydik. Nazlı Ecevit bana, hep bir yalnızlığı anımsatmıştır. Ressam, bir de Bülent Bey'in anası Nazlı Hanım, içine kapaiı bir ana. Oğluna düşkunlüğünü duyardım. Bülent Bey'e ulaşamayanlar, çok kez onun aracılığına başvururlar, 0 da Bülent Bey'e aktarırdı, ulaştırırdı dilekleri, isteklen. Nazlı Hanım'ın ölümüyle, onların elleri böğürlerinde kaldı. Bir olayı Şeref Bakşık anlatmıştı; Bülent Bey, CHP Genel Şekreteriiği'nden ayrılıp, yerine Şeref Bakşık seçildiği zaman, İstanbul'da, partinin bir açık toplantısına, Nazlı Ecevit de gelir. Gelişinin nedenini, Şeref Bakşık şöyle yorumlar: Dur bakayım, diye düşünmüştü Nazlı Ecevit, oglumun yerine seçilen kişi nasıl biridir? Şeref Bey, Nazlı Ecevit'i karşılar, ağırlar. Bir analık duygusunun oraya getirdiği kadına güzel sözler söyler. Şiar Yalçın'ın arabasıyla gitmiştik Hacıbayram'a. Arabada, Yakup Kepenek, ressam Veysel Günay, 1402'lik öğretmenlerden Güngör Altay da var. Hacıbayram o gün oldukça kalabalıktı. Çokluk SODEP'liler, HP'liler göze çarpıyordu. Eski CHP'li bakanlar, milletvekillleri, kurulacak DŞP'nin eski yeni yandaşjan, Halil Tunç, Murtaza Çelikel o İstanbul'dan gelmişti İsmail Hakkı Aydınoğlu, görebildiklerimdi. Eski Meclis Başkanı Kemal Güven, Mehmet Can, Memduh Ekşi, Ferda Güley, Temel Ateş, Recai Kocaman oradaydılar... Çok çiçek yollanmıştı. Menderes'in oğlu Aydm Menderes, kuyruğa girip Ecevit'lere başsağlığı dileyenler arasındaydı. Deniz Baykal 0 gün, bir başka cenazeye, Sarayköy Belediye Başkanı Ali Rıza Kapancıoğlu ile oğlu Ömer'in cenazelerıne gittiği için gelememişti. Telgraf çekerek başsağlığı diledi. Ölüm kimi küslükleri, kırgınlıkları da unutturuyor, unutturmalı... Cebeci Mezarlığı'na, mezarlık yakınında Çinçinbağları gecekondularında oturanlar da koşup gelmişlerdi. Gazeteye döndüğüm zaman, Erhan Karaesmen'i gördüm. "Nazlı Ecevit'in ardından" başlıklı bir yazısını İstanbul'a gönderiyordu. Erhan Karaesmen'in yazısı, yarınki Cumhuriyet'te çıkacak. **• "Analar" başlıklı "Ankara Notlan"nda, Müştak Erenus'un annesi Şükriye Hanım'dan söz etmiştim ya, Müştak Erenus, İstanbul'dan bırkaç satır yazmış, şöyle demiş: "Mustafa Ekmekçi, Bubam benim. Yazınt keyifle okudum. Şükriye anamı kalıcı kıldın, sevindim. Sevginle varol dost insan." Bir kaç satıra nasıl da duygulandım. Yazdıklarımda "ana'nın önemini vurgulamaya çalıştım. Cezaevi kapılannda bekleyen anaları, yetkililere, yöneticilere duyurmak istemiştim. Şanıyorum yerini buldu. Bu hafta sonunda bayram başlıyor, analar yine cezaevleri, tutukevleri kapısında olacaklar. Yok, "Oğlun elbise giymedi" yok "istiklal Marşını söyletmek ıstedik, söylemedi" gibi gerekçelerle, görüş yasakları koymak yanlıştır. Nerede, kim, ne olursa olsun, görüşe gelenın "ana" olduğunu düşünmek gerekir. Görüşlerde. düzeltilmesi gereken bir sakatlık daha var: Belki yönetmelikler, gereği yapılıyor. Soyadı tutmayan yakınlar, görüştürülmüyorlar. Örneğin tutuklu ya da hükümlünün kızkardeşi evlenmişse soyadı değışmiştir. Soyadı tutmaz. Tutuklunun eniştesinin de soyadı başkadır. Oysa, ailede enişte koruyucu kişi olabilir, neden olmasın? O da görüşebilmelidir. Dayı, amca.teyze çocukları, çok yerde ailenin bireyteri, parçaları sayılırlar. Onların da görüşebilmeleri gerekir. • •• Gazetelerde, doyurucu bir haber çıkmadı Sarayköy Belediye Başkanı Ali Rıza Kapancıoğlu ile oğlu Ömer Süha'nm öldürülmeleri olayı ile ilgiji. Olayın, öldürmenin bir siyasal yönü var mıydı, yok muydu? Öldürme olayı siyasal nitelikli ise demokrasimizin geleceği açısından düşündürücüydü. Pazartesi akşam üstü, başkan Ali Rıza Kapancıoğlu, bir süredir izinli olduğundan. oğlu ile birlikte ilçenin bir kahvesinde otururken, Hasan Kabal adında Erzurum'dan gelip oraya yerleşmiş, aslında Muşlu bir gencın kurşunları ile öldürülmüştü. Kurşunlar babadan sonra, babasının üstüne kapanan oğlu Süha'ya yöneltilmişti. Vuran genç, 26 yaşında kadardı, vurduktan sonra kaçtı. Vuranın ağabeyi, yirmi yıl kadar önce, bir kan davasından dolayı Erzurum'dan Denizli'ye göçmüş, arkadan tüm aıle gelmişti. Denizlı SODEP İl Başkanı Adnan Keskin, başkanm çok sevilen bir insan olduğunu anlattı. Öldürulen başkan Ali Rıza Kapancıoğlu, t973'te CHP'den Belediye Başkanı seçilmiş, 12 Eylül aralığı dışında başkanlığı kımseye bırakmamıştı. Cenaze töreni çok kalabalık olmuş. Ankara'dan Cezmi Kartay, Nail Gürman, Yiğit Gülöksüz, Fikret Ünlü, Deniz Baykal, İzmir'den. Denizli1 nin tüm ilçelerinden SODEP'liler katılmışlar. Sarayköy, böyle kalabalık görmemiş... * * • Düzeltme Cumartesi günü çıkan "AlıştıraAlıştıra..." başlıklı "Ankara Notları"nda dizgi yanlışı sonucu, ikinci paragrafta bir tümce düşmesi olmuştur. Doğrusu, şöyle olacaktı: "... Eskiden berikurtjan etmek, tapan insan ya da insanların malı olan bir seyın Tann'ya sunulması, adanması demekti... Kurbanlık hayvanlar, çiçek çelenkleriyle veya başka süslerle donatılır, yüzlerine, gözlerine çiçek suyu. gülsuyu gibi kutsal sular sürülür ve kürsüde papaz ya da yardımcıları tarafından kesilirdi.,:" Üçüncü paragrafın girişinde geçen ana tanrıçanın adı "Kybele" olacaktı. Düzeltir, okurlardan özür dilerim. Şehîr Tıyatroları'nda (Baştarafı 1. Sayfada) k r ve yabancı yönetmenlerin de katkısıyla Şehir Tiyatrolan'na yeni kan getirme çabası"nı bu yıl da surdureceğini belirtti. Yeni dönemde sahnelenecek oyunlardan biri, tiyatroda şiirli gerçekçiliğin temsilcisi sayılabilecek Rus yazar Anton Çehov'dan yapılan bir uyarlama.Michjıel Frayne'in Çehov'un bir metninden oyunlaştırdığı "Deli Bal", bu yıl lngiliz Ulusal Tiyatrosu'nca da sahnelendi. Ülkemizde özelükle "Vçne Bahçesi", "Vanya DayT", "Üç Kızkardeş" gibi oyunlanyla tanınan Çehov'un bu yapıtında başrolü Miişfik Kenter'in üstlenmesi bekJeniyor. Oyunu Ciineyt Tiirel yönetecek. David Heir ve Hovvard Branton'ın ortaklaşa yazdıklan "Gazete Gazete" adlı oyunu ise Burçin Oraloglu sahneye koyacak. BAŞKALDIRAN KADIN Ondokuzuncu yüzyılın gerçekçi ve simgeci tiyatro adamı Henrik tbsen'in 1879'da yazdığı "Bir Bebek Evi" adk oyunu da, önumüzdeki dönem Şehir Tiyatrolan'nda izleme olanağı bulacağımız yapıtlar arasında. "Bir Bebek Evi", tbsen'in özellikle topljmsal sorunlara yöneldiği dönemin ürünü; kocasına ve çevresine başkaldıran, özgürlüğünü isteyen bir kadının, Nora'nın öyküsu. tbsen'in bu oyununu, çalışmalarını uzun süredir ABD'de sürdüren Tunç Yalman sahneye koyacak. Şehir Tiyatrolarında, Gencay Gürün'un yaptığı açıklamaya gore, yeni sezonda üç de yerli ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL "Kıdem tazıııinatı yanacak mı?" Ögretmen olarak on yıldır bir özel ögretim kurumunda çahşmaktayım ve sigortalıyım. Özel sektöre geçmeden önce 7 yıl da devlet sektöriınde görev >~aptım. 17 yıllık ögretmen olarak emekliligimin yakloştıgı bu yılİarda, sigorta emeklilerinin maaşımn, Emekli Sandığı'na göre çok düşük olması nedeniyle (eğer gercekleştirebilirsem) resmi okul a geçmeyi ve Emekli Sandığı'ndan emekli olraajı istemekteyim. Devlet hizmetinde çalışıp emeklilige hak kazandığunda alacağım emekli ikramiyesi; 1) Tüm hizmet yıllanmı kapsayacak mı? (Özel sektör+devlet sektörü hizmetleri). 2) Devlet hizmetlerimi alıp. özel sektörde çalışUgım yılların kıdem tazminatı yanacak mı? (Kendi istegimle, istifa edip özel sektörden aynldığım için tazminatımı almadan çıkmış olacağım). 3) Yoksa, devlette calıştığım yılların tazminatını. devletten. özel bizmetteki yılların tazminatını calıştığım özel sektörden mi alacagım? RL. tZMtR YANFK 1) Çeşitli sosyal güvenlik kurumlanna bağL olarak geçen hizmet sürelerinin birleştirilmesi sonucu, birleştırilmiş hizmet süresinin "emeklilik tarihinden geriye doğru prün veya kesenek ödenerek geçen son yedi yıllık fîili hizmet (360x7:2520 gün) süresi esas" alınarak, "fiili hizmet süresi fazla olan" kurum Emekli Sandığı olur ise emekli ayhğı da Emekli Sandığı'nca ve "kendi mevzuatına göre" bağlanır ve ödenir. Emekli Sandığı'nca emekli ikramiyesi "birleştirilen hizmet süreleri uzerinden aylık bağlananlara, T.C. Emekli Sandığı'na tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerin toplamı uzerinden" ödenir. Bu nedenle size ödenecek emekli ikramiyesinde özel sektörde geçen süre gözönüne alınmayacaktır. 2) Özel sektörde geçen ve kendi isteğinizle aynlmanız nedeniyle kıdem tazminatı da alamayacağınız 10 yıllık sürenin kıdem tazminatı bugunkü yasal uygulama içinde "yanacaktır" 3) Devlette Emekli Sandığı'na kesenek ödeyerek çalıştığınız yılların emekli ikramiyesıni, Emekli Sandığı'ndan, emeklilige hak kazandığınızda alabilirsiniz. Özel hizmetteki yılların tazminaıını, çalıştığınız özel sektörden almanız ise söz konusu değildir. SORU: Gencay Gürün oyun var. Geçen yıl Ankara Sanat Tiyatrosu'nun sergilediği Turgut Özakman'ın "Bir Şehnaz Oyun"unu Engin Giirman yönetecek. Orhan Erçin bu oyunda konuk sanatcı olarak rol alacak. Öte yandan, Orhan Asena'nın "Ya Devlet Başa Ya Kuzgun Leşe" adlı oyununu Nedret Denizhan,Tank Buğra'nın lbiş'in Rüyası adlı yapıtını da geçen yıl "Antonius ve Kleopatra"yı yöneten Engin Lludağ sahneleyecekler. Gencay Günin'ün Şehir Tiyatrolan'na taze kan getirme çabası salt çağdaş oyunlar ve yeni yonetmenlerle sınırlı değil. Gürün, taze kanı seyirciler açısından da duşünüyor ve bir amacının da üniversiteli gençleri Şehir Tiyatrolan'na çekmek olduğunu söylüyor. Böyle bir amacın gerçeideşmesi için Şehir Tiyatrolan yapısı içinde bir deneme tiyatrosunun kurulması gerektiğini savunan GUriin, var olan sahnelerde çok istemesine karşın soyut oyunlar sunamamaktan yakınıyor. T.M.O. AFYON AJLKALOİDLERİ FABRİKAŞI ISLETME MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN BOLVADİN Bolvadin'de kurulu bulunan Afyon Alkaloidleri fabrikasına bir ton hidroklonk asit ile 100 ton fosforik asit satın alınacaktır. Şartnamesi Afyon ile Bokadin ilçesindeki Afyon alkaloidleri fabrıkasından 500. TL.sı karşılığında temin edilebilir. Kapalı zarf usulune göre teklif alma yoluyla yapılacak ihalede geçici teminat ile birlikıe venlecek diğer belge ve şartlar şartnamesinde belirtilmiştir. En geç 5 Eylul 1985 günu saat 14.00'e kadar Afyon Alkaloidleri Fabrikası Mudürluğu'ne verilecek teklifler aynı gun saat 14.30'da aynı yerde toplanacak komisyon huzurundaaçılacakür. Postada vakı gecikmelerle ıelex ve telgrafla verilecek teklifler kabul edılmeyecektir. tşletmemiz 2886 sayılı kanuna tabı değildir. Basın: 22592
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle