23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 TEMMUZ 1985 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Orly davasında yargılanan ve hükürn giyen ASALA mensubu Ermeni canilerin temyize yaptıklan başvuru reddedildi. Yargıtay'ın temyiz başvurusunu reddetmesinden sonra Varujan Garbicyan, Ohennes Semerciyan ve Soner Nayu 'tn cezalan kesinleşti. Paris bölgesindeki Val De m/e Ağır Ceza Mahkemesi 'nı» mart ayında görülen dava sonunda Orl kaüiamı samklan, Varujan Garbicyan ömürboyu, Soner Naytr 15 yl, Ohannes Semerciyan da 10 yıl hapis cezasına çarptırümışlardı. Ozetle Orly davası kararları kesinleşti ABD Başkanı, Barolar Birliği'nin yıllık kongresine mesajyolladı Reagan: 5 ülke terörist ABD'ye karşı eylem yapan teröristlerin büyük bölümünün, radikal ve totaliter bir hükümetler grubu tarafından eğitildiğini, fînanse edildiğini, doğrudan ya da dolaylı olarak bu devletlerin denetiminde çalıştıklarını Ueri sürdü. Reagan, söz konusu hükümetler grubunu ise şöyle değerlendirdi: "Bu hükümetlerin canice ortak yanı, Amerikan halkına, bizim yaşam biçimimize, bizim uluslararası konumumuza duyduklan fanatik hınçtır." Başkan Reagan, Kuzey Kore'yi "sınırlannın ötesinde aynlıkçılık, şiddet ve yıkıcılık hareketJerine girişmekle", Küba'yı "en az ttç kıtada faaliyet gösteren terörisüeri silahlandırmak, egitmek ve yönlendirmekle", Nikaragua'yı da "tüm uluslararası teroristler için önemli sığınak noktalanndan biri olmakla" suçladı. Başkan Reagan, terörist devlet olmakla suçladığı Îran, Libya, Kuzey Kore, Küba ve Nikaragua'nın, Sovyetler Birliği ile yakın ilişkiler içinde olduğunu öne sürdü. Reagan, ABD'nin müttefikleriyle birlikte gerekirse tek başına, teröristlere karşı mücadele edeceğini söyledi. Gözlemciler, Başkan Reagan'ın konuşmasmda, Amerikan Dışişleri Bakanlığının "terörist devletler" listesinde bulunan, ancak Beyrut'taki Amerikaü rehinelerin serbest bırakılmasında belirleyici bir rol oynayan Suriye'den söz etmediğine dikkat çekiyorlar. ABD Başkanı Reagan, 1983 yılında Iran'ın 57, Libya'nın da 25 terörist eyleme katıldığı yolunda "CIA"nm elinde kanıtlar bulunduğunu öne sürdü. Sudan ile Libya arasında, Libya'nın Sudan'a askeri yardım yapmasını öngören bir anlaşma imzalandı. Sudan resmi yayut organı ELSahafa Gazetesi, anlaşmatun lojistik ve eğitim konulannı kapsadığını duyurdu. Konuyla ilgüi bir açıklama yapan Savunma Bakam Abdullah Monamed, Libya 'nm Sudan 'ın güneyindeki asüerle hukumet arasmda anlaşma için arabuluculuk yapmaya çaüştığmı, ancak "Libya 'nm Sudan ile stratejik bir ittifak kurmaya ya da Sudan 'm iç ve dıs politikasma kanşmaya niyeti olmadığım" söyledi. SudanLibya Askeri Anlaşması ABD Başkanı Ronald Reagan, îran, Küba, Libya, Kuzey Kore ve Nikaragua'yı "Teörist devletler federasyonu" kurmakla suçladı. Bu ülkeleri ABD hükümetine savaş açmakla suçlayan Reagan, "Savaş eylemleriyle karşı karşıya kalan bir devlet kendini savunma hakkına sahiptir" dedi. TWA uçağının kaçırılması olayına da değinen Başkan Reagan, "Dünyanın son haftalarda tanık olduğu vahşi eylemleri gerçekleştirenleh, belirledikten sonra yakalayıp cezalarını klİd konUŞtU. Ronald Reagan verecegız ' Dış Haberler Servisi ABD Başkanı Ronald Reagan, tran, Küba, Libya, Kuzey Kore ve Nikaragua'yı "Terörist Devletler Konfederasyonu" kurmakla suçladı. ABD Barolar Birliği'nin yıllık kongresine gönderdiği mesajda, Başkan Reagan, bu ülkelerin ABD hükümetine ve Amerikan halkına karşı savaş açtıklannı öne sürerek, "Devletler bukuku geregince, savaş eylemleriyle karşı karşıya kalan bir devlet, kendini savunma hakkına sahiptir" dedi. Başkan Reagan, terorizmi "Köçiik bir fanalik grubun işi olarak görmenin hata oldugunu, bu beş ıılkenin terorizme daha çok bulaşmalan sonucunda son yülarda dünyada terorizmin arttığına" dikkati çekti. Batı ulterorizmin arttığına" dikkati çekti. Batı ul Müslüman Hderler Şantda Lübnan'daki Müslüman Hderler, arakmndaki görüş aynlıklanm gidermek ve Beyrut Havaalam'mn kapatılması için ABD'nin açtığı kampanyaya karşı ahnacak önlemleri görüşmek üzere Hafız Esad'm başkanlığında toplandılar. Beyrut ve Trablusşam yeni çarpışmalara sahne oldu. Aman Dikkat! SAMİM LÜTFÜ Yeşilçam filmlerini üstünkörü izleyenler, ilk bakışta, yeryüzünde sınıf düşmanlığında buicadar ileri gitmiş bir sinema okulu dahaolmadığını düşünebilirler. Gerçekten, hemen tüm Yeşilçam damgalı yapıtlarda patronlar reziJ, koca olarak namussuz, baba olarak gaddar, kötü, çirkin ve korkaktırlar. Aynı şekilde "ağa" geri zekâlı, acımasız, karayürekli, tabansız, dangalak, alçak ve çirkindir. Oysa "halk çocuğu esas oğlan" ise gözünü budaktan sakınmaz, zekâsı keskin, gönlü zengin, yakışıklı, güçlü kuvvetli bir yiğittir. Kısacası yoksullar, hep iyi, akıllı, haklı, yüreklidirler de tüm kötü nrtelikler varlıklılann kişiliğinde toplanmıştır Yeşilçam öykülerinde. Böyle bir tiplemeye doğallıkla Sovyet sinemasında bile rastlayamazsınız. Örneğin Cengiz Aytmatov'un "Öğretmen Dusen" romanından çekilmiş aynı ölçüde üstün başarılı bir Kırgız filmi olan ve altmışlı yıKarda gösterildiğı bütün Batı ülkelerinde çok büyük övgüler alan "ilk Öğretmen" filmine bir göz atalım. Roman gibi filmin konusu da bir Kırgız köyünde tutucu, gerici ağa ile ilerıci, devrimci öğretmenin kışiliklerinde geçmişin köhneleşmiş kurumlanyia geleceğin yolunu açacak atılımın savaşımıdır. Yeşilçam'ın gaddar, dangalak, çirkin, tabansız "ağa"st ile dudaklarıyla dövüşen, yumruklarıyla sevişen, yan bakan yürek yakan, binbir direkte on bin perende atan "Cüneyt" kahramanınaalışmışolanseyircisi "İlkÖğretmen'deViağanınağırbaşlılığı, oturmuşluğu. kendine guveni, gıderek yürekliliği ve buna karşılık da devrimci öğretmenin deneyimsizlık ve aceleden doğan zaman zaman gülünçlüğe varan, sonunda nice emekle üstesinden gelinebilen çaresızliği, başlangıçtaki güvensızliği karşısında, şaşkınlıktan şaşkınlığa sürüklenerek, hatta edindiği yanlış sinema dili yüzünden filmi, ağadan yana bir düşüncenın ürünü de sanabilir. Evet, başlarda Yeşilçam'ın ağa ve patrona yaklaşımı Sovyet sinemasından bile daha karşıt görünür. İlk ağızda öylesine "sınıfsal" bir tavır içindedır bu okul. Oysa bu sorunlar, Yeşilçam'ın umurunda bıle değildir. Ne o ister sorunlara böyie bir açıdan yaklaşmayı, ne de sansür izin verir böyle bir bakışa. Sınıf yandaşlığı gibi görunen davranış da gerçekte, yıvışık ebleh bir popülizmın hart hart kaşınmasıdır. Zaten sansür de işin bu yanını bildiği için ses çıkarmaz bu akılalmaz mülkiyet düşmanı tutuma. Aytmatov'un romanını da, ''İlk Öğretmen"filmini de başarılı kılan nasıl ciddiyet ve soğukkanlılık ise, Yeşilçam'ı başansızın da ötesinde Yeşilçam içeriksizlığinin doruğuna çıkaran da işte bu cıvık popülizmdir. Ne yazık ki popülizmin ilk ağızda sonuç verir görünen çekicıliği, yalnız Yeşilçam'da değil birçok alanda egemen. Ulkemizde popülizmin kronik belirtilerinden biri de, aydın düşmanlığı. tarıhimızde oldukça yeni, toplumumuzda oldukça ender bir yaratık ya da olgu olan aydın, her zaman tutucu, gerici kesimin saldın hedeflerinden biri olmuştur. Toplumumuzun gelişme çizgisini izleyenler için bu davranışın nedenini anlamak zor olmasa gerek. Hele hele güç dönemlerde aydının savunucusu olduğu özgürlükleri ortadan kaldırmak isteyenler, doğallıkla onu karşılarına alacaklar ve kıyasıya saldırılarda bulunacaklardır. Bunları artık yadırgamıyoruz. Hem yadırgamıyoruz, hem de kabul etmiyoruz doğallıkla. Bizim yadırgadığımız, arada sırada ve özellikle ucuzluğun zorla egemen kılınmak istendıği, geleceğe giden yolun üstündekı engellerin. aşılmazmış görünümüne burünecek kadar yükseldiğı dönemlerde "halka inmek" ya da "halka ulaşmak" adına (ne demekse) solun da popülizmin ufkuna yelken açmasıdır. Önümüzdeki dönemin bıçimlenmesinde rol oynayacak tartışma ve gelişmelerin yoğunlaştığı şu günlerde solun oluşum halindeki bir kesimı adına söz söyleyen bazı kişilerin hemen her konuşmalannda "aydınlara" "kendini aydın sananlara" "sözde aydınlara"çatıp, onlara karşı halkın safında yer alıyor görünümüne bürünmeteri yadırgatıcı olduğu ölçüde üzücüdür de. Bu demeçleri okuyanlar hani neredeyse ütkemizde 1985 yılında en önemli sorun aydınhalk çelişkısi, bugün karşı karşıya bulunduğumuz güçlüklerin sorumlusu da aydınlar sanacak. Ülkemızin siyasal yaşamında gündeme getirilip, tartışılması gereken asıl sorunları bir yana ıtercesine bu yapay çatışmanın ortaya çıkmasının nedeni popülizmdir. Türkiye'nin aydını bir süredir horlanıyor, sürülüyor, süründürülüyor, ama doğrusu her şeye karşın sahip çıkması gereken değerlere de sıkı sıkı sarılıyor ve kıyasıya mücadele ediyor. Bu mücadeleyı yeterllı görmeyebılir ya da uğraş verenlerin sayısını az bulabilirsiniz. Ama unutmamak gerekir ki, sorun nicelikten çok nitelik sorunudur. Bir avuç bile olsalar, aydınlarımızın hiç değilse bir bölümünün, özgürlüklerımizın, insan onurumuzun kıyasıya savaşımını verdiklerı bir dönemde onlardan söz ederken daha saygılı bir dil kullanmak gerekir. Türkiye gibi üretim düzeyinin her alanda düşük olduğu bir ülkede bu mücadeleye katılanların niceliğinin azlığını ileri sürdüğünüzde size "bıleşik kaplar" itkesini anımsatabilirler ve doğrusu böyle bir anımsatma karşısında yanıt veremez duruma düşebilirsiniz. Türkiye'de tutucu, gerici, baskıcı çevreler, her türlü özdeğerimize sahip çıkmanın savaşını veren aydınlara kıyasıya saldırırlarken, bir de sol adına onlara yüklenmeye kalkmak, popülizmin bataklığında tutuculukla birleşip, bütünleşmek ve oniarın tekerlemelerini yinelemek sonucunu doğuracaktır. Aman Yeşilçam popülizmini sol etiket yapıştırarak siyasal sahneye taşıma tehlıkesine dikkat! KKTC Meclisi göreve başladı KKTC'nin ilk Cumhuriyet Meclisi^Sj^mHgivekilinin dün çağnsîz toplanarak ant içmesiyle 5 ytliık yasama görevine başladu Dunkü birleşimle kendiliğiriden dağılan Kurucu Meclisin hukuki vdrlığı da sona erdi. Genç Almanın sürpriz başarısı 17 yaşındaki Becker, ilk ve en genç F.Alman Wimbledon şampiyonu kelerini de terorizme karşı savaşta işbirliğine çağırdı. TWA uçağının kaçırılması olayına da değinen ABD Başkanı Reagan, "Dünyanın son haftalarda tanık olduğu vahşi eylemleri gerçekleştirenJerin suçlanm belirledikten sonra, bunlan yakalayıp cezalannı vennek üzere harekete geçeceğiz" dedi. ABD Barolar Birliği kongresine gönderdiği mesajda Başkan Reagan, Jran, Libya, Kuba, Kuzey Kore ve Nikaragua'nın dünyanın her bölgesinde terörist eylemlerin tırmanmasından sorumlu olduğunu öne sürerek,"Bu terorizm bir plan çerçevesinde gerçekleştiriliyor. Bir terörist devletler konfederasjonunun derasyonunun isidir bu" dedi. Reagan, Amerikah Dış Haberler Servisi 17 yaşındaki Federal Alman tenisçi Boris Becker, Wimbledon Tenis Turnuvası'nda tek erkekler şampiyonu oldu. 27 yaşındaki Kevin Fransa'nm Le Havre kentinde Curren'ı fınaJde 63, 67, 76 ve Paris'egümekte olan bir trenin, 64'lük setlerle yenen Becker, >*ün sabah Louviers kasabası ya Wimbledon'da bugüne dek erılannda bir kavşaktaki kamkeklerde şampiyon olan en genç yona çarpması sonucu, trendetenisçi ve ilk Federal Alman ki 600yolcudan 15'i öldü, en az oyuncu. Genç tenisçi ayrıca bukırkı yaralandı. Yarahlann dugüne dek sıralamalarda adı hiç rumunun ağır olduğu belirlendi. geçmeyen ilk Wimbledon şampiyonu. Wimbledon Rekorlar Kitabı'na giren genç tenisçi, turnuvaya bu yıl ikinci kez katıldı. Becker'in doğup büyüdüğü Leimen şehrinde insanlar artık "lyi günler" diye değil, "Boris'i gördünuz mü?" diyerek selamlaşıyor. 17 bin nüfuslu bu kentte Boris Becker'in başarısından d o layı göğsünün kabardığını gizleyebilen tek kişi yok gibi. Heidelberg'den hemen hemen 10 kilometre uzaklıktaki kentte artık herkes tenis ayakkabılan giyiyor. Şehrin spora meraklı Belediye Başkanı Herbert Ehrbar, Boris Becker'in bir zamanlar kendisiBolivyu'da ne bir raket hediye ettiğini gururla anlatıyor. seçimler Bu arada Becker'in VVimbleBolivya'daki başkanlık seçimledon'da birinciliği elde ederek 1 rinin kampanyası son haftasma milyon dolarbk ödülü kazanmagirdi önümüzdeki pazar günii sına değinen "Frankfurter seçmenler 18 adaydan birini basAllgemeine" gazetesi, bu ödülün kan seçmek üzere sandık başına gidecek. Seçimler, Myühk askeri tenis alanında reklam ve kontratyönetimden sonra isbaşına gelen lardan elde edilebilecek paralann yanında küçük bir oran olduilk sivil devlet başkanı Hernan Siles Zuazo'nun ekonomik ön ğunu belirtti. Gazete ortada dölemleruu protestolann yoğunlaş nen paralann miktannı Boris'in menajeri dışında kimsenin, hatttfı bir döneme rastlıyor. (AP) ta Boris'in kendisinin bile bileüneydoğu Asya meyeceğini, ancak bu yılın 22 kasımında herşeyin değişeceğini saülkeleri vıındu. "Frankfurter Allgemeine", Boris Becker'in 22 Kasım toplantısı Güneydoğu Asya Ülkeleri Birti 1985'te 18 yaşına gireceğini ve ği (ASEAN) dışişleri bakanlan bundan böyle raketinin kaç miltoplantısı, Malezya Başbakanı yon dolar ettiğini öğreneceğini Mahathir Muhammed'in, hima beürtti. yeciu'k önlemlerini eleştiren açıs konuşmasıyla Kuala Lumpur'da başladı. Mahatkir Muhammed konuşmasmda, ABD ve Japonya arasmdaki ekonomik gerginHAMBURG (a.a.) Adolf liğin, ASEAN ülkeienne zarar Hitler'e ait olduğu iddiasıyla kaverecek bir biçimde çö'züme kamuoyu önüne getirilen ve sahte vuşturulmaması gerektiğini söy olduğu anlaşılan "günlüklere" ledL ilişkin dava, Hamburg'da sonuçlandı. Nikaragua Mahkeme, günlüklerin yazan Konrad Kujau'ya 4 yıl 6 ay Dışişleri Bakam günlükleri muhabiri olduğu açlık grevinde Stern Dergisi'ne satan Gerd Heidemann'a da 4 yıl 8 ay hapis ceNikaragua Dışişleri Bakam Mizası verdi. Daha sonra mahkeguel d'Escoto, Amerikan yöneme, Heidemann ve Kujau'nun timinin Nikaragua 'ya karşı sürmayıs 1983'ten bu yana tutuklu dürdüğü devlet terörünü protesolmalannı göz önüne alarak, ceto etmek için, onceki gün sürezalannın bir kısmını indirmeye siz açlık grevine başladı. D'Eskarar verdi. Bunun üzerine iki coto, ' 'Düşman, eylemimi sanık, mahkum edildikten sonküçümseyebüir, ama ondan da ölmekten de korkmuyorum" ra serbest bırakıldılar. Üçüncü sanık olan Kujau'nun kız arkadedi. daşı Edith Lieblang'a da bu paradan yararlandığı gerekçesiyle Fitipinler'de Fransa'da tr'enle kamyon çarpıştı: 15 ölü Ben sadece bir tenisçiyim. 0nun dışında hiçbir 'Hitler anıları' davası sonuçlandı Hitler'in sahte anılarını kaleme alan Konrad Kujau 4 yıl 6 ay, anıları muhabiri olduğu Stern Dergisi'ne satan Gerd Hiedemann da 4 yıl 8 ay hapis cezasına çarptınldılar. Ancak mahkeme, tutuklu olan sanıklann cezalarını indirince serbest bırakıldılar. 9 ay hapis cezası verildi, ancak ceza tecil edildi. Savcı, Heidmann için 7, Kujau için 6, bayan Lieblang için de 1 yıl hapis cezası istemişti. Hitler günlükleri konusu, Stern muhabiri Heidemann'ın kopyalan dergiye getirmesi ile ortaya çıkmıştı. Günlükler, Nisan 1983'te Stern Dergisi'nde "savaş sonrasının buyük gazetecilik başansı" adı altında yayımlanmaya başlandı. Ancak 6 mayıs günü bilim adamlan, 60 cildin "mükemmel bir sahtekârhk ürünü" olduğunu saptadılar. Asıl gürültü ondan sonra koptu ve yayın haklannı büyük paralar karşılığı Stern Dergisi'nden alan Newsweek ve casus FUipinler'in başkenti Manila yakmlanndaki ABD'ye ait bir donanma üssünde, "Sovyet casushtk halkası" içinde yer aldığı tahmin edilen bir Amerikah yakalandu Filipinler'de yaymlanan "Pahayagang Malaya" gazetesi, üssün yüksek düzeyli kaynaklarmdan elde edilen bilgilere daya~ak verdiği haberde, Ameri. ı vatandaşmm üsde "taktik soruşturmalar" yaptığını ve "uzun süreli takipten sonra"geçen hafta tutuklandığını beUrtti. The Economist Dergisi'ne göre: NATO'ya Avrupa'da sinir gazı lazun LONDRA, (ANKA) "The Economist" dergisi, NATO'nun, Batı Avrupa'da Amerikan yapımı modern sinir gazlarma gereksinimi olduğunu yazdı. Dergi, NATO'nun, Batı Avrupa'da bu silahları bulundurmasının, Sovyetler Birliği'ne karşı caydıncılık gücunü yitirmemesi için çok gerekli olduğunu one sürdü. Sovyetler Birliği'nin çok önemli bir sinir gaz silahı stokuna sahip olduğunu kaydeden derginin yorumu şoyle: "Bir savaş patlak verirse ve Sovyetler Birliği. bu çeşit silahlan kullanmakla tehdit ederse, NATO kuvvetleri, kendUerini sinir gazından konıyan ozel giysileri ile savaşmak zorunda kalacaklar. Bu giysilerle zor hareket edilir ve kullanılan maskeler nedeniyle göraıe yetenegi de azalır. Sovyet askeri, bu çeşit giysileri giymeye mecbur kalmazsa, NATO kuvvetlerinin etrafında dans edecek, eğer Sovyetler bu sinir gazı silahlanru kuUanırsa ve NATO'nun eiinde bu silahlar yoksa, o zaman kazanır. NATO'nun, Sovyetler Birliği'ne karşı caydıncılık giicünü kullanabîlmesi için, sinir gazı silahlarına sahip olması lazım." The Economist, modern sinir gazı silahlarından yoksun bir NATO'nun, Sovyetler Birliği'nin bir saldınsı halinde savaşı kaybetmek ya da nukleer gücünu kullanmak gibi bir tercih ile karşı karşıya kalabileceğini öne surdu. Bilindiği gibi, NATO, Batı Avrupa'da eskimiş sinir gazı silahları bulunduruyor. Birleşik Amerika'da gerek Temsilciler Meclisi, gerekse Senato'da, modern sinir gazı silahları yapımına izin veren karar tasarılarının onaylanmasından sonra, NATO'nun Batı Avrupa'da bulundurduğu eski sinir gazı silahlarını yenileri ile değiştirmesi sorunu gundeme geidi. Aynca, Senato tarafından onaylanan karar tasarısı, söz konusu silahların üretimine başlanmasından önce NATO'nun bu silahların bazılannın Batı A\Tupa'da stoklanmasını kabul etmesini şart koşuyor. Bu konunun NATO üyesi ulkelerde yoğun tartışmalara yol açması bekleniyor. Dış Haberler Servisi Lübnanlı Müslüman liderler, aralanndaki görüş aynlıklanm gidermek için Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad başkanlığında Şamda toplanırken, başkent Beyrut ve Trablusşam, Şii ve Dürzi milislerle Sunni Müslüman gruplar arasındaki çarpışmalara sahne oldu. Başkent Beyrut'un batı kesiminde, dün Şii EMEL milislerle Dürzi mihsler arasında yeni çarpışmalar meydana geldi. Polis, başkentin batı kesiminde hasara yol açan çarpışmalann, Lübnan Güvenlik Konseyi'nin uyarısı uzerine kesildiğini bildirdi. Beyrut'un kuzeyindeki Trablusşam kentinde, Suriye desteğindeki Arap Şövalyeleri ile FKÖ yanhsı Sünni Islam Birliği gerillalan arasında meydana gelen çarpışmalarda iki kişi öldü, bir kişi de yaralandı. Trablusşam'daki çarpışmalann, Lübnan'da bir Islam devleti kurulmasını isteyen Tevhid grubu lideri Şeyh Said Şaban'ın, Şam'daki göruşmelerin lslama aykırı ve Beyrut'taki Müslümanlar arasmdaki görüş Becker kimdir? fVimbledon lurnuvasını kazanan farkhlıklannı çözmekten uzak ilk Alman ve en genç tenisçi unva olacağını söylemesi üzerine çıktığı haber veriliyor. nını alan Boris Becker, kendısim "Sahada nasıl görünüyorsam Şam'da Suriye De\let Başkaöyleyim'' diyerek tammhyor. 108 yıldan ben devam eden Wımbledon nı Hafız Esad başkanlığında topturnuvasını henuz 17 yaşındayken lanan Müslüman liderler ise, kazanma başansını elde eden Becker, ABD yönetiminin Beyrut Ulusbu sözleriyle spor psıkologlannın le lararası Havaalam'mn kapatılnıste oyuncularm kışilıklermi ortaya ması için başlattığı kampanyaya serdiğı varsayımını doğruluyor. Le karşı alınacak önlemleri tartışıimen 7/ bu genç adamın, karakteri yorlar. Lübnan'daki Müslüman ni tanımlarken bıle tenis terminolojisını kullanması onun nasıl bir kısi gruplar arasındaki göriiş ayrüıklığe sahıp olduğunu gOstenyor. Bec larının giderilmesi için çözüm ker, tenis için ve tenisle birlikte ya yollannın da arandığı Şam'daki şıyor. Vuruşlar ve tenis lopu onun toplantıya, Sünniler adma Lübiçm her şey demek. Kendısıne boş za nan Başbakanı Raşid Karami ve manlannda ne yaptığı sorulduğunda, Lübnan Eğitim Bakam Selim "Antrenman. Ben sadece tenisçiyim. Hoss, Şiiler adına EMEL örgüOnun dısmda bir hiç" diye cevap ve tü lideri ve Lübnan Adalet Barıyor. Becker'in boş zamanlannda kanı Nebih Berri ve Meclis Başokuduğu da oîuyor, tabıi sadece te kanı Hüseyin Hüseyni, Dürziler nis dergilerini okuyor. Butün bunlardan Becker'in hayatımn tenis saha adına da Lübnan Ulaştırma Basının stmrtan dışına çıkmadığı gibı kam Velid Cunblad katılıyor. bir izknim doğuyor. Bu izlenim belirlı anlamda doğru da. Onun için ilk planda tenis geliyor. Daha sonra buyuk bir boşluk ve nıhayet bir ınsan olarak Boris Becker, 5 kıtayı gezen, Wimbledon 'da binncilık elde ederek milyoner olan Becker yine de tıpık bir Alman genci olarak kalmış. Walkman'iyle süreklı "Rock" muTEL AVİV, (ANKA) tsraü zık dinlıyor, sinemaya gıttiğinde ıse Savunma Bakam tzak Rabin, Şii genellikle macera fümlerını tercıh milislere yönelik tehditte bulunediyor. Becker.Rumen menajeri ton Tıriaç ve antrenöru Günther Bosch du ve "Şiilerin, Lübnan'ın kutarafından özenle kontrol altında tu zey bölgelerinde operasyon diitulan yaşammdan memnun görünü zenlemeleri durumunda Lübnan'ı cehenneme çeviririz" dedi. yor. Çünku Boris'in yaşamında sadece tek bir amaç var, dünyanın en Rabin, İsrail'i ziyaret eden bir iyı tenisçisı olmak. Söyledığıne göre bu amaca ulaşmak için her şeyi ya gnıp Amerikah Yahudi din adapabılir. "Arka arkaya iki kere mağ mıyla yaptığı görüşme sırasında, lup olduğum pek az rakibim oldu" Lübnan'a ilişkin politikalannm diyorBecker. tşte, Becker'in birden temelini "sınır güvenliğini bire bir numaraya yükselmesmi sağ saglamak" amacının oluşturdulayan neden bu sözlerm ardında gö ğunu belirterek, Şii milislerin rulebilir. Becker, kendıne fazlasıyla güvenıyor, hatta kendıne olan bu gu operasyona hazırlandığı söylenvenini bazen küstahlığa vardınyor. tilerinin gerçekleşmesi halinde, "çok ciddi biçimde misilleme yapacaklannı" söyledi. Bundan önce, Lübnan'da taraflar arasında anlaşmazlıkları önlemek ve ülkede banşı sağlamak amacıyla hareket ettiklerini söyleyen lzak Rabin, "Artık Sunday Times gibi organlann da bu amaç, yalnızca sının gttvenli saygınhğı tehlikeye girdi. tntmaya dönüşmuştür. Ancak Ardından Hamburg Savcıhğı, Şiilerin bir eylemi olursa, Lubmuhabir Heidemann (53), "sahte nan'ı yaşanmaz hale de geürirü" dedi. Hitler" Kujau (47) ve Kujau'nun öte yandan, gözlemciler, Israkız arkadaşı Edith Lieblang (44) il'in yalnızca sınır güvenliğini aleyhine dava açtılar. Duruşmada Heidemann, sağlama biçiminde açıkladığı Stern Dergisi'nden aldığı 9.3 mil Lübnan politikasını, "ekonomik yon markı Kujau'ya verdiğini sonınlardan kaynaklandıgı" gösöyledi. Nazi eşyaları satan bir rüşü ile değerlendirdiler. Uygudükkânın sahibi olan Kujau ise, lanan kemer sıkma politikası neHeidemann'dan yalnızca 1,5 mil demyle savunma harcamalannyon mark aldığını ve muhabirin da görülen azalmamn, Israil'in günlüklerin sahte olduğunu bil politikasını da etkilediği belirtildi. Geçen yıl savunma harcamadiğini öne sürdü. lannın yüzde 10 duşüruldüğu İsYaklaşık 8 milyon markın ne rail'de, "kemer sıkma" politikaolduğu beürlenemedi. Ancak sımn olumsuzluğuna işaret eden Stern muhabiri Heidemann'ın lzak Rabin, bir süre önce "Bu yatını yenilediği, eşine mücevher durum sürerse, binlerce askeri ve spor otomobiller aldığı, evine göndennek ve bazı savuntspanya'da da sayfiye evi edindiği ma tesislerine kilit vunnak durubiliniyor. munda kalabiliriz" demişti. 60 sahte cildi dolduran Konrad Kujau'nun ifadeleri ise duruşmanın en renkli bölümlerini oluşturdu. Israil, Şii milislere karşı önlem abyor G.Kore'de 38 ölü Güney Kore'de hafta sonu başlayan şiddetli yağmurlarda ölenlerin sayısı 38'e, yaralı sayısı da 12'ye yükseldi. Ölenlerin çoğunun güneydoğudaki liman kenti Pusan'da olduğu bildiriliyor. Yağmurlarda meydana gelen maddi kayıp 600 milyon TL değerinde. (AP) Alman Kayzeri VVilhelm'den General de Gaulle'e dek birçok Unlunün el yazılannı taklit yeteneğine sahip olan Kujau, önce ünlu bestecilerin elinden çıkmış izlenimi veren sahte senfoniler yazmayı duşündüğünü anlattı. "Ünlu bestecinin büinmeyen bir müzik eseri bulundu" görüntusü ile bunları pazarlamayı düşunen Kujau, müzik bilgisinin olmadığını ve aynca eğitilmesi gerektiğini hatırlayarak girişimden vazgeçtiğini söyledi. Duruşmalar boyunca Kujau, merakhlar ve gazeteciler için de Hitler imzaları dağıttı. Hitler'in sahte günluklerini taşıyan ve iy32'den ba>la\an 60 cilt, "Fuhrer"in 1945'teki intiharından birkaç gun onı;e sona eriyor. Kipriyanu Atina'ya LEFKOŞE, («OL) Kıbns Rum yönetimi lideri Spiros Kipriyanu, Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu'nun çağrısı üzerine dün Atina'ya gitti. Bir ay içerisinde ikinci kez Atina'yı ziyaret eden Kipriyanu'ya Kıbns Rum yönetimi Dışişleri Bakam Yorgo Yakovu ile Devlet Bakam Dinos Mihaelides eşlik ediyor. Kipriyanu, üç gün sürecek Atina ziyareti sırasında Yunan Başbakanı Andreas Papandreu ile Guney Kıbrıs'takı iç bunahm, Kıbns sorunundaki son gelişmeler ve Kıbns Rum toplumunun savunma gücünun arttırılması gibi konulan görüşecek. nın1n*ii nıuıunı Israilli asker gorevini yapan 20 yaşındaki Tel Avivli genç kız, akşamüstü verilt moladan yararlanarak askerliğini yaptığı yer olan Hayfa Limanı'^ nda bir sahilde denize giriyor. Yazın askerlik yapmak özellikle İsrail'de zor olduğundan bu tıır molalara izin verilivor. (Foıoğraf: AP) dinlenmemolcmnda . Zaava Katzav vatcmı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle